Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Beni güzel hatırla!
Bunlar son satırlar...
Farzet ki bir rüzgârdımesip geçtim hayatından
ya da bir yağmur sel oldum sokağında
sonra toprak çekti suyu...
Kaybolup gittimbelki de bir rüya idim senin için.
Uyandın ve ben bittim...
Beni güzel hatırla!
Çünkü; sevdim seni benherşeyini...
Sana sırdaş oldumdost oldum koynumda ağladın.
Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini beni üzdünkınamadım.
Alışıktım vefasızlığael oldun aldırmadım...
Beni güzel hatırla!
Sayfalarca mektup bıraktım sana.
Şiirler yazdım her geceçoğunu okutmadım.
Sakladım günahınısevabını içimde
sessizce gittim...
Senden öncekiler gibi sen de anlamadın.
Beni güzel hatırla!
Sana unutulmaz geceler bıraktım
sana en yorgun sabahlar...
Gülüşümügözlerimisonra sesimi bıraktım.
En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka söylenmemiş "Merhaba"lar sakladım her köşeye
vedalar bıraktım duraklarda.
Ne ararsan bir sevdanın içinde
fazlasıyla bıraktım ardımda.
Beni güzel hatırla!
Dizlerimde uyuduğunu düşün saçını okşadığımıüşüyen ellerini ısıttığımı mutlu olduğun anları getir gözünün önüne.
Alnından öptüğüm dakikaları...
Birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün
şaşırtmayı severim biliyorsun.
Bu da sana son sürprizim olsun.
Şimdiseninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
beni güzel hatırla.
Gidiyorum...
Bir kuş uçmuş bu daldan
Çiçekte sesi kalmış Üç yıl geçmiş aradan
Çiçek birden sararmış Bir kız almış çiçeği
Koklayıp yaralanmış Kız koşup dala gelmiş
Dal onu ağırlamış Beklerken kuşu dalı
Yüreği rüzgârlanmış Uçup dönmüş o dala
Çiçekler şarkılanmış O günden beri dallar
Rüzgârla arkadaşmış.
Bazen yalnızlığımsıniçinde kaybolduğum…
Bazen kaçmak istediğim duygularım…
Korkuyorum senden…
Belki de alıştığım sensizlikten…
Bir geliyorsunbir gidiyorsun…
Gözlerimde göremediğimsin…
Yüreğimde bulamadığımsın…
Senbende bilinmeyensin !
Ve sen Anlattıklarımdan çok anlatamadıklarımsın…
Bağladım elimi kolumuçaresizliğim yüreğimin düğümü….
Gözkapaklarıma uyku oturdu.
Gecenin kaçıncı çeyreği bilinmiyor.
Ben ise hala suskun...
Bu kadar erkenmiydi gidişin?
Gözlerinin derinliğine dalıp boğulmak isterdimo en kör olduğum anlarda bir daha çıkmadan.
Nefesinle yaşamayı isterdim tükendiğim zamanlarda Başımı yaslayıp omzunda ağlamak yeterdi bana…
Senin yanındayken dünya dursungüneş doğmadan batsınhiç önemli değildi.
Susardımhiç konuşmazdımsadece susardım. Seni ve sendeki tazeliği izlerdim Kıpırdanışlarındaki kimsenin duymadığı o benzersiz müziği dinlerdim.
Ne olur ki gitmeseydin!
Sen Unutulan
Sen Tükenen
Umutlarımsın…
Mutluluğu taşıyamayansın !
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış Kendi yolumu çizdiğimde anladım.
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayatokuyarakdinleyerek değil Bildiklerini bana neden anlatmadığını anladım.
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.
Sevmek ile sevilmenin yolu önce kendini sevmekten geçermiş Neden kendine aşık olduğunu anladım.
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden Neden hiç ağlamadığını anladım.
Ağlayanı güldürebilmekağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.
Ve sevilenle ağlayamıyorkaçıyorsan ondançaresizliktenmiş Senin acın için odamda tek başıma hıçkırıklarla ağladığımda anladım.
Bir insanı herhangi biri kırabilirama bir tek çok sevdiği acıtabilirmiş Çok acıttığında anladım.
Fakathak edermiş sevilen onun için dökülen her bir damla gözyaşına Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğin de anladım.
Ìyi niyet tokmakmış sevilenin başına bazen Başımda şişlikler oluşunca anladım.
Yalan söylememek değilgerçeği gizlememekmiş marifet Yüreğini elime koyduğunda anladım.
Tek başına ayakta durabilecek kadar güçlüysenyanında tutanlar varmış Neden hiç yalnız kalmadığını anladım.
Ve Sana ihtiyacım vargel diyebilmekmiş güçlü olmak Sana git dediğimde anladım.
Biri sana git dediğindekalmak istiyorum diyebilmekmiş sevmek Git dediklerinde gittiğimde anladım.
Dostun seni bir kez terk edermişbin kez değil Aslında hep yanımda olduğunu anladım.
Ve bir kez terk etti mi seniaffetmek çok zormuş Ben de affedemediğin şeyin ne olduğunu anladım.
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.
Özür dilemek değilaffet beni diye haykırmak istemekmişpişman olmak Gerçekten pişman olduğumda anladım.
Affedememçok geç demek kaltak bir gururdan başka bir şey değilmiş hala sevgi varsa içinde eğer Tutsak kalbimin kapılarını kırıpiçine baktığımda anladım.
Ve gururkaybedenlerinacizlerin maskesiymiş sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmışyüreğimde sevgi bulduğumda anladım.
Ölürcesine isteyenbeklemezsadece umut edermiş bir gün affedilmeyi Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım.
Sevgi emekmiş
Emek ise vazgeçmeyecek kadarama özgür bırakacak kadar sevmekmiş.
Daha bir çok şey anladım. Ama en önemlisi
Daha yolun çooook başında olduğumu anladım
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Zaman sensin
Zaman kadındır ister ki hep okşansın
Diz çökülsün hep
Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına.
Bir taranmış
Bir upuzun saç gibi zaman
Soluğun buğulandırıp sildiğin ayna gibi.
Zaman sensin uyuyan sen
şafakta ben uykusuz seni beklerken
Sensin gırtlağıma dalanbir bıçak gibi...
Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın
Bu mavi çanaklarda kan gibi
Durdurulmuş zamanın işkencesi
Ah bu daha beter işkence hiç mi hiç giderilmemiş istekten
Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
Daha beter seni kaçak
Seni yabancı bilmekten
Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan
Tanrım ne ağırdır sözcükler
Asıl demek istediğim bu.
Hazzın ötesinde sevgim
Hiç bir zararın erişemeyeceği yerde bugün
Sevgim
Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
Boğulurum soluk alıp vermesen
Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın.
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Korkuyorum senden
Korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri
El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan
Korkuyorum senden.
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
Sevgilim.
Demek şimdi gidiyorsun;
Yazdığımız son şiir öyle yarım kalacak!
Demek şimdi gidiyorsun;Kuşlarımız acıkacak saksılarımız artık sulanmayacak!
Demek öykümüzü bir ruj lekesi gibi yapıştırıp
aynanın sahtekâr yüzüne
-Oy benim yaralım-
Demek şimdi gidiyorsun;
Beni böyle toz gibi dağıtıp merdivenlern dibine!
Her şey tamam diyorsungit...
Beni viran bir şehir gibi terket...
Haydi git!
Dışarısı ispiyon...Dışarısı ihanet...
Seni bir gören olmasındikkat et!..
Dostlukmuş...ölüme yürümekmiş...
Üstüne titremekmiş...vefaymış!..
Aşk dediğinzavallı bir kapıyı duvara çarpıp
Çıkıncaya kadarmış!..
Bana komaz deyip
Sancını bir kilo rakıya gömsen de gece yarıları -Oy benim yaralım-
Asıl sancıuyandığında
Bütün odaları boş görünce koyarmış!.
Gitmek istiyorsungit...
Bir savaşçı asla vedalaşmaz!
Durma git!
Dışarısı dinamit...dışarısı enkaz!
Şunu cbine koyne olur ne olmaz..
Eylül mağdurlarıydıkkimsemiz yoktu Yaralarımız aman vermiyordu canımıza..
Kimseye kıymamıştık oysamasumduk..
Rahatsız ediyordu bizi bu yalancı tarih!
Yırtılan bir pankart gibi
Şehirlerin ortasına çığ düşürdüyse öfkemiz;
-Oy benim yaralım-
En az bir karıncanın yüreği kadar
Namuslu ve çalışkandı ellerimiz!
Artık bitti diyorsungit..
Kırılsın kapı-çerçevekırılsın bu cam..
Sorma git!
Dışarısı panik..dışarısı izdiham!
Biliyorumseni vuracaklar bu akşam...
Ne çok fire verdik üstüste..
Ne çok arkadaş yitirdik bu tozlu yolculukta..
Kimliği tespit edilmemiş Ne çok ceset vurdu zeytin güzeli akşamlarımıza!
Büyük ütopyalar ve büyük dağlar gibi
İçerden çürümüşüz meğerse...
-Oy benim yaralım-
Her gelen ölüm yazmış Her giden ayrılık işlemiş bu talihsiz gergefimize...
Kendini arıyorsungit..
Aptal bir hayat kuriçinde beni barındırmayan
Kalma git..
Dışarısı barut..dışarısı gardiyan!
Yine bir tek ben olurum sana parçalanan..
Demek şimdi gidiyorsun;
Sonunda bizi de çökertiyor bu kancık zelzele!
Demek şimdi gidiyorsun;
Yıkılan bir duvar gibi;ömrüme devrile devrile..
Demek mecburi istikametlerin Ayrılığı gösteren o adaletsiz kavşağında
-Oy benim yaralım-maralım
Demek şimdi gidiyorsun Ve bana bir tek secenek kalıyor:güle güle!
BÜLBÜLÜN GÜLE OLAN AŞKI Hergün geçtiği o yolda sayısız güllerin bulunduğu bir de bahçe vardı
bülbülün. Kiminle geçse o bahçenin yanından; yanındakiler güllerin
büyüsüne
kapılıpgüllerin ne kadar güzel olduğundan bahsederdi. O ise aldırış
etmeden "Alt tarafı gül işte" der geçerdi bahçenin yanından. Güllere
bakmazdı bile. Sevmek istemezdi gülleri. Solardı çünkü güller terkederdi
bir süre sonra. Ha! Bir de dikenleri vardı güllerin. Batırırlardı
dikenlerini sevenlerine hiç acımadan.
Bir gün geçiyorken bülbül yine o bahçenin yanından yalnız başınagayri
ihtiyari dönüp baktı herkesin hayran kaldığı güllere. Evet sayısız gül
vardı
o bahçede ve güzel bir ahenk oluşturmuşlardı. "Sana ne" dedi kendi
kendine.
Sahip olamayacağı güzelliklerden uzak durmaya çalışırdı çünkü. Yüzünü
çevirirken bülbülgözüne bir gül takılıverdi. Onca gülün arasında
duruyordu. Gözleri kilitlendi ona görür görmez"Alt tarafı gül işte"
diyemedi dili bu kez. Olduğu yerde durdubakakaldı. Korktuğu başına
gelmişti. Elde edemeyeceklerinden uzak durması gerektiği aklına geliyor
ama
bunu kabullenemiyordu. Neydi farklı olan? Ne vardı ki ondabülbülü kendisine hayran bırakan?
Benzese de hepsi birbirinegözleri ve yüreği ile ayırabiliyordu onu
diğerlerinden. Ama gözlerini ayıramıyordu bülbülo gülden. O an
"Kendine
gel" dedi ve istemeye istemeye ayırdı gözlerini.
Gözlerine hükmetmişti ama kalbine hükmedemiyordu. Anlam veremiyordu bir
türlü. Onca gülün arasından seçtiyse onu bir sebebi olmalıydı. Aşk bu
muydu? Gün boyu onu düşündü. Gece uyutmadı hasreti. Bir daha görememe korkusu
büyüdü içinde. Daha fazla duramazdı görmeliydi onu bir kez daha. Yine o
bahçenin kenarında uzaktan uzağa seyretti gülünü ertesi gün doyasıya.
Evetonun gülüydü o artık. Bir başkasının olmasına tahammülü yoktu.
Her gün
o bahçeye gidiyordugeceleri ise gülünü hayal ediyordu. Güzel
hayalleri
güzel planları vardı gülü için. Bir gün sevdiğini söyleyecekti gülüne gülü
de onu sevecekti. Mutlu olacaklardı elbet beraber oldukları sürece.
Zarar verebilecek herşeyden koruyordu gülünü. Küçücük vücudunun
yettiğince
yardım ediyordu gülüne. Susuz kalmaması için bulutlaragülünü ayakta
tutması için toprağa şarkılar söylüyordu hergün. Bulutla toprak yardım
ettiler güle ellerinden geldiğince. Onlar da hayrandı çünkü bülbülün
sesine.
Bülbülün elinden gelen buydu; yardım edebilecek herkese şarkılar
söylüyordu
gülü için. Derken zaman geçti; onsuz olamıyordu artık bülbülbir an olsun ayrı
kalamıyordu. Hasret acısısabır taşından ağır gelmeye başlamıştı
bülbülün
küçük yüreğine. Uzaktan sevmek yetmiyordu artık. Sarılmalıydı onaen
güzel
şarkıları söylemeliydi gülüne.
Ama sevecek miydi gül onu. Sevgisine karşılık verecek miydi acaba. Çok
sevse
deortada bir gerçek vardı. Habersizdi gül bülbülden. Bülbül onu
seviyor her kötülükten koruyorhatta yardım etmeleri için hergüno güzel
sesiyle
dostlarına şarkılar söylüyordu. Ancak güllerin en güzeli bundan
haberdar
değildi henüz.
Tüm cesaretini toplayıp bir güngülünün yanına gitti sonunda bülbül.
"Ona
bu denli yakın olmak... Ne güzel bir duygu..." diye düşündü.
Hayallerinden
biri gerçek olmuştu. Tüm hayallerini gerçekleştirmek için ise artık
konuşmalıydı onunla. Ve sözlerine başladı o güzel sesiyle. Aşkını
itiraf
etti en güzel kelimelerle. Sesi o kadar güzeldi kigüllerin en güzeli
kayıtsız kalamadı bülbülün aşkına. İlk kıvılcımın çakmasına sebep
olmuştu
bülbülün sesi. İlk kıvılcımdan sonrabülbülün o büyük aşkısonsuza
dek
sürecek sevgisigülün de onu ölesiye sevmesini sağladı. Her gün
buluşuyorlardı. Bülbül gece gündüzzamanının tümünü gülüyle geçirmeye
başlamıştı. İşte hayalleri gerçek olmuştu sonunda bülbülün.
Bu durum bülbülün sesine hayran dostlarını üzmeye başlamıştı. Artık
onlara
şarkı söylemiyordu bülbül. Ve bu durum kızdırdı bulut ile toprağı. Bize
değer vermeyene biz hiç vermeyiz dediler. Kestiler güle yardımı. Suyunu
kesti bulutdesteğini çekti toprak gülden.
Bülbül ise habersizdi tüm olanlardan. Farkında değildi dostlarının
kendisine
yüz çevirdiklerinden. Onun gözü gülünden başkasını görmüyordu. O kadar
kördü
ki artıkgülünün ihtiyacları olduğunu bile göremez olmuştu. Unutmuştu
güllerin ömrünün kısa olduğunu. Unutmuştugülünün bu kadar uzun
yaşamasının
bulut ve toprağın sayesinde olduğunu.
Günler geçtikçe gül solmaya başladı. Bülbül anlam veremiyordu olanlara
bir
türlü. Gülü gözlerinin önünde soluyordu ve elinden birşey gelmiyordu.
Unutmuştu güllerin solduğunu. Bu acıya hazırlamamıştı kendisini.
Gülleri
sevmemesinin nedenini unutmuştu. Aşkın gücü bunu unutmasını sağlamıştı.
Kısa süre sonra soldu gül. Bülbül gözü yaşlıdoyasıya sarıldı gülüne
son
bir kez sıkı sıkı. Ancak unutmuştu... Dikenleri vardı güllerin. Daha
önceden
gülleri sevmemesine neden olan dikenleri unutmuştu. Batıyordu bülbülün
minik
vücuduna gülünün dikenleri. Ama o aldırış etmiyordu bile. Küçücük
vücudundan
sızan kanların ne önemi vardı ki artık sevdiği yanında yokken. Ölüm
korkutmuyordu onu. Hatta ölmek istiyordu. Etrafındakilerin yardım
etmesine
izin vermedi. Gülünün toprağa serilmiş cansız vücudunun yanına uzandı
bülbül
ve yavaş yavaş kapandı gözleri.
Hayatta karşısına çıkan güzellikleri ve aşkı yaşarkenbazı şeylerin
ihmale
gelmeyeceğinisadece sevginin yetmediğiniözverinin de gerekli
olduğunu
anlamıştı artık bülbül son nefesini verirken. Ve her ne kadar bedelini
hayatıyla ödeyecek olsada en ufak bir pişmanlık dahi duymuyordu bülbül.
Bu
aşk ona; sevgiliyi iyisiylekötüsüyle sevmesi gerektiğini öğretmişti.
Dikene rağmen sevip kucaklamıştı gülünü.
İşte o günden sonra bülbül ile gülün aşkı dilden dile dolaşır oldu. Bu
aşk
ile gülün güzelliği bülbülün sesi efsaneleşti ve geriye iki cansız
küçük
beden ile insanların alması için birkaç ders bıraktı.
Gittin...
Ben arkandan sadece baktım.
Oysa; söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki...
"Gidersen iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen sönecek içimdeki ateş
ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim" diyecektim sana.
Konuşamadım...
Gittin...
Gidişini görmemek için gözlerimi kapattım
Öylesine acıdıki içimtutup koparsalardı kolumu
bacağımı bu kadar acı duymazdım.
Acım yaş olup akmalıydı gözlerimden.
Ağlayamadım... Gittin...
Seni delicesine bir tutkuyla seviyordum oysa
Tutkum seninle olmaktıtutkum teninde erimek tutkum hayatı seninle sadece paylaşmaktı.
Anlatamadım... Gittin...
Gidişini önlemek için tutmak vardı ellerinden
Ellerim değil miydi her dokunuşumda seni ürperten?
Ürperdin yine biliyorum.
Bir kez dokunsambir kez tutsam ellerini
Gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu.
Tutamadım. Gittin...
Bir yıkım gibiydi gidişin
Sen adım adım uzaklaşırken benden
Çöküp kaldı bedenim olduğu yere
Nice terk edişlere dayanan yürek bu kez yenilmişti
Bu kadar zayıf değildim ben kalkmalıydım.
Kalkamadım... Gittin...
Oysa geldiğin gün gideceğini biliyordum
Hazırdım gidişine Kaçak zamanları yaşıyorduk
Zaman bitecek ve sen gidecektin
Bensegidişinin ertesi günü
Hayatıma kaldığım yerden yeniden başlayacaktım.
Başlayamadım... Gittin...
Bir şey söyledin mi giderken?
"Kal" dememi istedin mi?
Son bir kez "seni seviyorum" dedin mi?
"Bekle beni döneceğim" diye umut verdin mi?
Beynim öylesine uğulduyorduki.
Duyamadım... Gittin...
Nereye gittiğin önemli değildi
Binlerce kilometre uzakta da olsan iki metre ötemde de farketmiyordu.
Artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu.
Kurtulmalıydım senden bu yokluk duygusundan kurtulmalıydım.
Kurtulamadım...
Gittin...
Unutulanların arasına katılmalıydım
Anıları bir sandığa koyup
hayatı bir yerinden yakalamalıydım.
Bu aşk noktalanmalıydıbu sevdadan vazgeçmeliydim.
Yapamadım... Gittin...
Bir okyanusun ortasında
tek küreği kaybolmuş sandalda
Dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim şimdi.
Bil ki; sevmekten vazgeçmedim seni Bil ki; seninle birlikte sevdanı da taşıyacağım yüreğimde Bil ki; seni Unutamadım...
Kıymetimsin
Üşüyen aksamların suskun saatlerinde buldum seni
Sevgiye hasret gönlüme Aşka suskun dilimle
Seni seviyorum diye haykırıyorum tüm dünyaya
Yalnızlığa demir atmısken cıkageldin kalbimin en güzel köşesine
Gülmeye hasret gözlerimle Sevdaya yoksul bedenimle Canım diye sesleniyorum gecenin ayaz vakitlerinde
Yaralı yüreğimi tatlı gülüşlerinle iyilestirdin
Karanlıgı emziren geceme parlak gözlerinle giriverdin
Sen benim kıymetimsin..
Aldıgım nefesimsevdigim canımsın..
Ölüme davetiye bastırırken tuttun ellerimi
Mutluluga hasret tenimle Umutları fakir gülüşlerimle Seni senden cok seviyorum diye yazıyorum kalbime
Kadın adamı çok seviyordu...
Yemyeşil ovalarını verdi adama
Yaşam fışkıran.
Beni seviyor musun?
Evet dedi adam...
Güneşiniayını verdi kadın
Yıldızları taktı bir bir adamın omuzlarına...
Beni seviyor musun?
Tabiidedi adam...
Kadın çağladı
Gürül gürül akan pınarını verdi adama.
Beni seviyor musun?
Elbettededi adam...
Kadın bağlandı
Yaşam ipini adama verdi.
Bir oldular tek oldular adamla.
Beni seviyor musun?
Biliyorsundedi adam...
Kadın dağlarını verdi adama
Tırmandılar doruklara.
Beni seviyor musun?
Aşağılara baktı adam zirveden
Başkalarını gördü
Sustu adam...
Ağladı kadın...
Gözyaşını verdi adama
Almadı adam...
Kadın onurunu verdi adama
Şaşırdı adam...
Sordu yine usulca kadın
Beni mi seviyorsun?
Onu da seviyorum seni dededi adam...
Sustu kadınsustu
Verecek bir şeyi kalmadığında...
Senin yüreğine ihtiyacım vardedi adam
Başkasını sevebilmek için...
Çıkarıp yüreğini verdi kadın.
Korktu adam...
Beni sevmiyor musundedi adam.
Sesi yoktu kadının söyleyemezdi.
Gözleri yoktu kadının ağlayamazdı.
Kalbi yoktu kadının sevemezdi.
Onuru yoktu kadının yaşayamazdı