Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Sen Gelince Güldü Yüzüm Şaşkınım Sen Ve Yine Sen
Seninle çoğalırım ben.yalnızlığım aralanır…
Çıkmaz bir sokaktan sana çıktı yollarım…
Yalnızlığı giyinmiştimsen gelince çoğaldım…
Gönlüm sana kaydıo gün yalnızlığım bitti…
Yıkandım sevdanlaakarsular beni kıskandı…
Hiç yanılmadımsendin sevda çektiğim…
Acılarımı sildinen ummadığım anda geldin…
Hissettim gelişinikucaklamak için bekledim…
Sensiz geçmezdi seneleryetmezdi sevdan…
Gerçekler acıttısen başka dünyanın insanıydın...
Benim dünyam uzaktı sanayetişemezdi ellerin…
Koklarım boşuna sevdanın çiçeklerini…Ağlarım…
Sen gelince ben ne yaparım bilmemçıldırmasam...
Haklısın biraz geç karşılaştık aşkla…Yanılsadık…
İnsan o acılarla yaşar ve unutamaz…İstemez zaten Sende benim kadar gerçekleri görüyorsun…Anlarım…
Sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun…Biliyorsun…
Özlemin yaksa da adını taşırım kalbimde….Unutmam…
Sesin özlemin olsa dayaşarım sessizlikte…Sesinle…
Sen gelmesen deben çaresiz beklerim…Senin gelmeni…
Uzakları yakın eden günleri özlerim…Seni görmek isteğim
Sen istedin diye yalandır –yalan olmuştur- göz alabildiğine uzanan doğrular..
Eğrilereğrilenler ve eğilenler doğrudursen istedin diye...
Tamampeki: “Aşk yalandır!” demek kolay;dedim gitti!
Aşka yalan demekkuyruklu bir yalandır...
Senin için –ki senbizzat yalansın- yıkılan her şeyyakılan her şeyardından bakılan herkes yalandırsayende... Ağlamayasın diye ağlatılanlargitmeyesin diye terk edilenlergülmen için gülüp geçilen her şeyyalandır...
İnandığına inanmak için inanmamak; bir asır gibi uzun günlerceinanmanı beklemekyalandır... Her gün ayrı ayrı yalandır!
“Kalem küstü...” demiştim...
Aslında bana değilsana küstüğünü söylememiştim..
Şimdi zamanıdır; söylemenin ve kurtulmanın...
Seni sevdimkalem küstü...
Ondan çok sevdim diye seni..
Onunla adını yazdım diye...
Onusenin yoluna adadım diye küstü...
Sen bu küskünlüğü anlayamazsın!
- Sana değer miydi?
- Hayır!
-Çünkü Sen...
-“Yoksun” ki...
“Yok” olana “var”lığı fedâ etmeknice bir zavallılık?
Oysa yeterdi gücümgücünü zavallı etmeye “yokluk”ların..
Yokluğunda ne ateşleri hasretinle yaktım da
Ben seni yakamadım beni yaktığın gibi
Çölde sumahpusta günoruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun
Yasaklar koydun
Bitmeztükenmez yollar koydun
Şimdi nerdesin diye sakın sorma
Sen çağırdın da ben gelmedim mi ?
Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara
Yağmurlu havalara.. Bu kasvetli akşamlara
Sen varken Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına Otobüs duraklarına.
Sen varken ayrılanlara ağlamazdım
Yıkılmazdım biten sevdaların arkasından
Gidenlere küsmezdim
Kalanlara acımazdım.
Sen varken böyle üşümezdimtitremezdim.
Masumdum çocuklar gibi
Böyle delirmezdimküfretmezdim
Hele ölmeyi hiç düşünmezdim
Şimdi soruyorum sana
Adı sevdaysa bu cehennemin
Sen yaktın da ben yanmadım mı ?
Biliyorsun
Bütün acılarına “yeşil ışık” yaktım olmadı
Bütün korkularına “arka çıktım” olmadı
Dağlara merdiven dayadım olmadı
Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
Sevdim olmadıyandım olmadıtaptım olmadı
Artık benden pes
Bu aşkın biletini istediğin gibi kes.
Nasılsa gidiyorsun
Biliyorum git.
Ama ardında ağlayan bir çift göz
Paramparça bir yürek
Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
Çek silahı daya anlıma
TİTRERSEM NAMERDİM
SEN VURDUN DA BEN ÖLMEDİM Mİ ?
Seni seviyorum diye Gelişine kadar rötar yapmış hayatımı Seninle yaşamaya hazırlanırken Sana uzanan yollarımı kapaman niye? Biliyorum haykırışlarım boşuna Şahin pençesinde asılı serçe gibi Nafile tüm çırpınışlarım Boşuna sesleniyorum duymayacağını bile bile Seni beklemem nafile Gözlerinde zifir siyah bir perde Alkış tutuyorsun alabildiğine Şamdandaki mum gibi eriyip bitişime Sen kulaklarını değil Yüreğini tıkamışsın sana seslenişime Oysa ben Tüm yokluğuna inat varlığını yaşatırken içimde Gül pembesi çizgilerle resmini işliyorum Karanfil moru gecelere Şiirleri seninle yüklüyorum kanatırcasına Dizeleri ağlatıyorum. Seni işliyorum hecelere Tüm yaşayamadıklarıma inat Seni yaşamak istememdi ütopyalarım Tek sana adanmışlığımdı ölümüne Tek senin doldurduğundu rüyalarım Şimdi Bir tutam gücüm kaldı en sona sakladığım Bilmiyorum Ansızın çıkıp gelecekmisin aniden Bir avuç toprak olmadan sonunda Sen diye kucakladığım. Bir gün Anlayabilme ihtimalin var ya sevdiğimi Düşüp gelme umudun var ya yüreğinin peşine Yüreğin bende emanet biliyorsun Ve ben Yüreğin yüreğimde Yüreğin ellerimde Çok yakında Çekip gideceğim yok oluşun koynuna Beni düşürdün ya bu hale Günahı boynuna.
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma Anlattıkça üşüyoranlattıkça ısınıyor yüreğim.
Bugün sardunyalarım da açmadı Belki de küskün renklere Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım Sensiz soluyorum anlayacağın Mavi mavi ölüyorum Duyuyor musunorada mısın Var mısınyok musun? Bir tek şeyi unutma!
Çok sevdim seni ben
Sen bunları bilemeyecek kadar kördün
Yüreğimde öyle bir acı düğümlendi ki
Ne ağlayabiliyor ne de düşünebiliyorum
Günden güne hasretin kor olup
Yakıp tüketiyor bu bedeni.
Çiçekler açar bahar gelince
Sular dağlardan coşarcasına akar
Bir kuzu anasına koşar
Benimse ne açacak bir tomurcuğum
Ne koşacak bir bekleyenim var
Sadece hasret var yüreğimde
Yakıyor yüreğimi bu umutsuzluk
Canım çok yanıyor
Bak gece bile gündüze
Kış bahara kavuştu
Hala neyi bekliyorsun
Söndürmek için bu hasreti
Her akşam kurduğum rakı soframda
Kadeh kadeh sensizliği içiyorum
Yanında mezesi hasret
Bir de bakmaya kıyamadığım
Resmin var sıvaları dökülmüş
Biraz da rengi solmuş duvarda
Ve o kadehimdeki hasret var ya
İçime her çektiğimde
Sanki seni tekrar yaşıyorum
Beni nasıl yaşarken öldürdüğünü
Beni anlamayışını
Ama yine de sana
Kızmıyorum be kara gözlüm
Ben senin resmine bile bakmaya kıyamazken
Nasıl da isyan ederim ben sana
Nasıl da kötü düşünürüm hakkında
Gönül ferman dinlemiyor işte
Çok defa denedim seni unutmayı
Olmuyor be kara gözlüm
Unutamıyorum seni
Sen beni sevmesen de
Sen ellerin olup gitsen de
Yine ben seni seveceğim
Bir gün duyarsan ki
Gitmişim bu dünyadan
Unutma seni ne kadar sevdiğimi
Unutma ki hasretinden öldüğümü
Unutma seni bunca severken
Sensiz öldüğümü.
Sen varsın az ötemde
Biliyorum az ileride
Uzansam biraz daha tutacağım gözlerinden
Bir liman aralığı uzaklığın
Biliyorum gemileri de yaktım zaten
Dönüş yok az kaldı tutacağım gözlerinden.
Işık tükendi karardı eylül bizimle birlikte
Derinlere yolculuk var bu gece
Hazırlan sevdiğim uzaklara yolculuk bu gece
Az ötemdesin biliyorum az uzağımda
Bir kapı açıklığında
Açılsa biraz daha tutacağım gözlerinden.
Ağustos bitiminde eylül başlangıcında
Yaz sonunda güz başında
Bir yaprak dökümünde ağaçların
Sararmış yaprakları aşkımız gibi
Dökülmeye yüz tutmuş yüreklerimiz
Biraz daha dökülse tutacağım gözlerinden.
Dinle uzaktan gelen müziğin sesini
Ritminde saklı ezgimiz bizim
Sus ve dinle kalbimin atışlarını
Ağır ağır eylüle çalan bedenim
Aksak hazin bir rüzgarla savrulmakta
Savrulsa biraz daha tutacağım gözlerinden.
Biliyorum sevdiğim az ötemdesin
Yıldızlar kadar yakınsın gecelerime
Düşler kadar sıcak bakışların
Eylüldü dökülüyordu yaprakları aşkımızın
Ben topluyordum yerden bakışlarını
Ah az kaldı biraz daha toplasam tutacağım gözlerinden
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın
Onun unutamadığın hayali
Sigaradan derin bir nefes çekmişcesine dolar içine
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu
Şerefinfaziletiniyiliğingüzelliğin
Gün gelir de sesini bir kerecik duymak için
Vurursun başını soğuk taş duvarlara
Büyür gitgide incinmişliğinkırılmışlığın
Duyarsın
Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin
Niçin yaratıldığını
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini
Uzun uzun seyredersin de aynalarda güzelliğini
Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın
Dolar gözlerin için burkulur
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların
Sevilen gözlerin erişilmezliğini
O hiç beklenmeyen saat geldi mi
Düşer saçların önüne ama bembeyaz
Uzanır gökyüzüne ellerin
Ama çaresiz
Ama yorgun
Ama bitkin
Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın
Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın
Bir gün anlarsın hayal kurmayı
Beklemeyi
Ümit etmeyi
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi
Lanet edersin yaşadığına
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın
O zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın
Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Hisset!
Hisset Parmaklarına değen kağıdın içinde
Dolaşan damarlarımı...
Hisset damarlarımınkanımın
Seni aramak için
Deliler gibi dolaşmasını...
Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Dinle; duyuyor musun yüreğimin ritmini?
Gönlümde esen rüzgârları dinle...
Nefesimi tutmasam
Gözlerindeki derin ovalarda titreyen
Bütün yeşillikler kül olur Sazlar büyür simsiyah Kuruyan gözpınarlarında...
Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Yazık! Mekanlar durduruyorsa seni.
Ve yazıkkendini bağladıysan maddelere...
İpsiz bir uçurtmayım ben... Ve kuyruksuz
Saçlarının çizgilerinde süzülen...
Rüzgârım sensin.
Susma ve sakın gözlerini kapatmadüşerim!
Yüreğinde yer var mı?
Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Ve bir kaynak suyundan oluşan derenin
Üzerine düşen yaprak gibi;
Düşürüyor musun gülüşlerini
Ve öpüşlerini sesimin üstüne?
Akıyor musun benimle beraber Akıyor musun yıldızlara doğru?
Yıldızlar... Yıldızlar neden böylesine vefasız?
Neden her üşüyüşümde
Lapa lapa yağıyorlar avuçlarıma Neden eriyip kayboluyorlar?
Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni?
Bilmiyorum. Bilmek istemiyorum...
Ama parmaklarının ucunda şu an ne olur hisset beni...
Hisset!
Hissetdamarlarımdaki kanımın Seni aramak için deliler gibi dolaşmasını...
Söylemiştim değil mi?
İpsiz bir uçurtmayım ben...Ve kuyruksuz...
Saçlarının çizgilerinde süzülen...
Rüzgarım sensin.
Susma ve sakın gözlerini kapatmadüşerim.
Yüreğinde yer var mı?
Şiir duygulardan, düşüncelerden, düşlerden, özlemlerden vb. süzülmüş yaşantı birikimleri olarak, ozanların, sözcüklerin sözlük anlamlarına kimi zaman değişik anlamlar da yükleyerek, dil içinde özel bir dil yaratarak oluşturdukları, imgelerden, simgelerden, s öz sanatlarından, ritimden, uyumdan vb. yararlanarak ortaya koydukları, okurda estetik duygular uyandıran yazın ürünü.
Sevgili takipçilerimiz ,
Hayatınızın anlamına , aşkınıza duygu yüklü aşk şiirleri armağan etmek isteseniz aşağıdaki linki ziyaret etmenizi öneriyoruz.