M
Misafir
Forum Okuru
Cevap: Kadın Haberleri 2007
Siirt'te solak olan 17 yaşındaki Dilber Özer'in sağ şakağından vurularak ölmesinin ardından ortaya çıkan cinayet şüphesi, gözleri bölgedeki intihar süsü verilen cinayetlere çevirdi. Batman, Siirt, Van, Diyarbakır, Hakkari ve Şırnak'daki intiharlar BM tarafından yakın takibe alındı. Van'da 2 yıl önce Kadın İntiharları İzleme Birimi kuran Van Kadın Derneği Başkanı Zozan Özgökçe'nin hazırladığı çarpıcı rapor, BM Kadına Yönelik Şiddet Raportörü Prof. Dr. Yakın Ertürk aracılığıyla Birleşmiş Milletler'e sunuldu.Rapora göre, yalnızca 2006 yılında 10-35 yaş gurubu kadınlarda 22 intihar, 46 teşebbüs ve 9 zehirlenme olayı görüldü. İntiharlar ise genellikle, yakarak, asarak, silahla, bileklerini keserek, çamaşır suyu-farezehiri içerek gerçekleşmiş.
Başkan Özgökçe, intihar veya cinayetler hem erkeğin hem de kadının ailesince, koyun, tarla ya da bir miktar para karşılığı, "kan parası" adı altında kapatıldığına dikkat çekerken, kan parasının miktarının da ailenin zenginliğine göre değiştiğini kaydetti.
Raporda kadınların intihara nasıl zorlandıkları da şöyle özetleniyor:
"Toplumdan evden tecrit ediliyorlar. Bir odaya ahıra veya tandır evine kilitlenerek, kişiye intihar ortamı hazırlanıyor. Evde ve yakın çevrede aşağılanıyorlar. Sürekli olarak, 'Namusumuzu sen kirlettin, intihar ette elimizi kana bulama, bir de senin yüzünden hapis mi yatalım, gururlu ol da öldür kendini' deniliyor. İntihar eden kadınlar övülüyor. Ölümden başka çaresi olmadığı anlatılıyor."
'YENİ TCK/DAN SONRA İNTİHAR ARTTI'
Raporda, "İntihar vakalarının sebepleri zorla ve erken evliliktir" denilerek, kuma, kan parası yerine kadın verme, berdel uygulamalarının sürdüğü belirtildi. Evliliklerin yüzde 55.6'sı akraba evliliği ve kadınlar geleneksel yapı nedeniyle istediğiyle evlenme, boşanma, çalışma gibi haklarını kullanamıyorlar. Çocuk sahibi olamama, erkek çocuk doğuraramama da intiharları tetikleyen bir unsur olarak raporda yer aldı. Kadınların aşiret dışından biriyle evlenmeleri, evlendikleri zaman ise boşanmalarının yasak olduğu vurgulandı.
Yeni TCK'da töre cinayetlerine müebbet hapis cezası verilmesiyle birlikte kadın intiharlarında artış beklediklerini söylediklerini anlatan Van Kadın Derneği Başkanı Zozan Özgökçe, kırsalda görülen intihar vakları-nın genellikle Adli Tıp'a intikal ettirilmedi-ğine dikket çekerek şunları söyledi:
"Her intihar olayının veya her kadın ölümünün ardında bir cinayet şüphesi aramalıdır. Kadın çok normal görünse de arka planda intihara zorlanmış olabilir. Kesinlikle intihar olarak konulan teşhis bile cinayet olabilir. Kadının ailesiyle mutlaka görüşülmelidir. Savcılarımızdan hassasiyet bekliyoruz. Kadının anne-babası kan parası almış ise üstü kapatılarak, kimse konuşmuyor. Kadının ailesine erkek tarafı bir miktar para yada mal veriyor. Böylece olay adli mercilere yansımıyor, yansıtılmıyor. Karşılığında koyun mu, arazi mi para mı verildi? Bu ailenin mal varlığına göre değişiyor. Bu bedeli kimse bilmiyor."
'İHLAL ÇOK, BAŞVURU YOK'
Siirt İnsan Hakları İl Kurulu üyesi Baro Temsilcisi Av. Rıdvan Özer ise hiç kadın başvurusu olmadığının altını çizerek, hukuk kurallarından çok bölgede din kurallar, ör-adet ve geleneklerin hüküm sürdüğünü söyledi. Özer, bölgede kadın hakkı ihlalinin insan hakkı ihlali olduğuna dair bilinç olmadığını belirterek, "Afişler bastırdık. Toplantılar düzenledik. Başvurunun olmaması hak ihlallerinin daha fazla olduğunu gösterir. Çünkü insanların hak arama hürriyeti yok. Onları bilinçlendirmemek de bir insan hakları ihlalidir. Siirt'de intiharlarla ilgili bir araştırma yok" dedi.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E SUNULAN RAPORDAN:
BM'ye sunulan Van'daki 2006 yılı intihar olayları ve ölüm şekilleri özetle şöyle;
» 10-35 yaş grubu 22 intihar, 46 teşebbüs, 9 zehirlenme olmak üzere toplam 77 olay. Yaşı bilinmeyen 5 vaka. 35-45 yaş arası 2 ve 45-70 yaş 3. kişi. Ölüm şekilleri; ilaç içerek 48, asarak 14, yakarak 1, bileklerini keserek 2, tabancayla 6, binadan atlayarak 1, elektirik 1, şofben 2, bıçakla 1, fare zehiri 1 kişi.
Siirt'te solak olan 17 yaşındaki Dilber Özer'in sağ şakağından vurularak ölmesinin ardından ortaya çıkan cinayet şüphesi, gözleri bölgedeki intihar süsü verilen cinayetlere çevirdi. Batman, Siirt, Van, Diyarbakır, Hakkari ve Şırnak'daki intiharlar BM tarafından yakın takibe alındı. Van'da 2 yıl önce Kadın İntiharları İzleme Birimi kuran Van Kadın Derneği Başkanı Zozan Özgökçe'nin hazırladığı çarpıcı rapor, BM Kadına Yönelik Şiddet Raportörü Prof. Dr. Yakın Ertürk aracılığıyla Birleşmiş Milletler'e sunuldu.Rapora göre, yalnızca 2006 yılında 10-35 yaş gurubu kadınlarda 22 intihar, 46 teşebbüs ve 9 zehirlenme olayı görüldü. İntiharlar ise genellikle, yakarak, asarak, silahla, bileklerini keserek, çamaşır suyu-farezehiri içerek gerçekleşmiş.
Başkan Özgökçe, intihar veya cinayetler hem erkeğin hem de kadının ailesince, koyun, tarla ya da bir miktar para karşılığı, "kan parası" adı altında kapatıldığına dikkat çekerken, kan parasının miktarının da ailenin zenginliğine göre değiştiğini kaydetti.
Raporda kadınların intihara nasıl zorlandıkları da şöyle özetleniyor:
"Toplumdan evden tecrit ediliyorlar. Bir odaya ahıra veya tandır evine kilitlenerek, kişiye intihar ortamı hazırlanıyor. Evde ve yakın çevrede aşağılanıyorlar. Sürekli olarak, 'Namusumuzu sen kirlettin, intihar ette elimizi kana bulama, bir de senin yüzünden hapis mi yatalım, gururlu ol da öldür kendini' deniliyor. İntihar eden kadınlar övülüyor. Ölümden başka çaresi olmadığı anlatılıyor."
'YENİ TCK/DAN SONRA İNTİHAR ARTTI'
Raporda, "İntihar vakalarının sebepleri zorla ve erken evliliktir" denilerek, kuma, kan parası yerine kadın verme, berdel uygulamalarının sürdüğü belirtildi. Evliliklerin yüzde 55.6'sı akraba evliliği ve kadınlar geleneksel yapı nedeniyle istediğiyle evlenme, boşanma, çalışma gibi haklarını kullanamıyorlar. Çocuk sahibi olamama, erkek çocuk doğuraramama da intiharları tetikleyen bir unsur olarak raporda yer aldı. Kadınların aşiret dışından biriyle evlenmeleri, evlendikleri zaman ise boşanmalarının yasak olduğu vurgulandı.
Yeni TCK'da töre cinayetlerine müebbet hapis cezası verilmesiyle birlikte kadın intiharlarında artış beklediklerini söylediklerini anlatan Van Kadın Derneği Başkanı Zozan Özgökçe, kırsalda görülen intihar vakları-nın genellikle Adli Tıp'a intikal ettirilmedi-ğine dikket çekerek şunları söyledi:
"Her intihar olayının veya her kadın ölümünün ardında bir cinayet şüphesi aramalıdır. Kadın çok normal görünse de arka planda intihara zorlanmış olabilir. Kesinlikle intihar olarak konulan teşhis bile cinayet olabilir. Kadının ailesiyle mutlaka görüşülmelidir. Savcılarımızdan hassasiyet bekliyoruz. Kadının anne-babası kan parası almış ise üstü kapatılarak, kimse konuşmuyor. Kadının ailesine erkek tarafı bir miktar para yada mal veriyor. Böylece olay adli mercilere yansımıyor, yansıtılmıyor. Karşılığında koyun mu, arazi mi para mı verildi? Bu ailenin mal varlığına göre değişiyor. Bu bedeli kimse bilmiyor."
'İHLAL ÇOK, BAŞVURU YOK'
Siirt İnsan Hakları İl Kurulu üyesi Baro Temsilcisi Av. Rıdvan Özer ise hiç kadın başvurusu olmadığının altını çizerek, hukuk kurallarından çok bölgede din kurallar, ör-adet ve geleneklerin hüküm sürdüğünü söyledi. Özer, bölgede kadın hakkı ihlalinin insan hakkı ihlali olduğuna dair bilinç olmadığını belirterek, "Afişler bastırdık. Toplantılar düzenledik. Başvurunun olmaması hak ihlallerinin daha fazla olduğunu gösterir. Çünkü insanların hak arama hürriyeti yok. Onları bilinçlendirmemek de bir insan hakları ihlalidir. Siirt'de intiharlarla ilgili bir araştırma yok" dedi.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E SUNULAN RAPORDAN:
BM'ye sunulan Van'daki 2006 yılı intihar olayları ve ölüm şekilleri özetle şöyle;
» 10-35 yaş grubu 22 intihar, 46 teşebbüs, 9 zehirlenme olmak üzere toplam 77 olay. Yaşı bilinmeyen 5 vaka. 35-45 yaş arası 2 ve 45-70 yaş 3. kişi. Ölüm şekilleri; ilaç içerek 48, asarak 14, yakarak 1, bileklerini keserek 2, tabancayla 6, binadan atlayarak 1, elektirik 1, şofben 2, bıçakla 1, fare zehiri 1 kişi.