Muğla Şehir Tanıtımı

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan PaSikA
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Muğla-Marmaris

Coğrafi konumu

Batıdan Reşadiye Yarımadası ve Kerme Körfezi, kuzeyden Muğla, doğudan Balan Dağı, Karadağ ve Günlük Tepeleri ile, güneyden denizle çevrilmiştir. Körfezin önünde kıyıya ince bir dille bağlı olan Adaköy, onun önünde Bedir Adası, Keçi Adası ve Güvercin Adası bulunur.Kentin en eski kısımı denize doğru uzanmış kalker yapılı bir tepe üzerine kurulmuş olan Kale Mahallesidir. Marmaris daha sonra eteklere doğru ve kıyı boyunda gelişmiştir.Çok nemli bir havaya sahiptir.

Konumu, hem Marmaris'e hemde Marmaris'den diğer merkezlere, tarih ve doğa kokan güzelliklere ulaşılmasını kolaylaştırır. Hava ulaşımının yapıldığı Dalaman Havaalanı sadece bir saat uzaklıktadır.Görmek istediğiniz yerleri katılacağınız turlarla bir gün içinde gezebilir, akşam tekrar Marmaris'te tatilinize devam edebilirsiniz. Rodos ise sadece 45 dakika uzaklıktadır.

Tarihi

Marmaris'in tarihi MÖ 12000'lere kadar gider.2007 yılında Bedir Adasındaki Nimara Mağarasında yapılan kazı çalışmaları sonucu bulunan materyaller bunu teyit etmektedir.{{bkz.:17 Eylül 2007 de Marmaris Müzesindeki basın toplantısı}...Bölgeye KARİA adı Kar'ın ülkesi anlamıda sonradan verilmiştir. Ege ve Akdeniz'in kıyılarının bereketi, bölgeyi devamlı çekici kılmıştır. Şehir Rodos ve Ege adalarına açılan en önemli köprüdür.Böylece Marmaris zaman içinde pek çok medeniyetin hüküm sürdüğü bir yer haline gelmiştir.

Bölgede yapılacak gezilerde Karia, Rodos ve ada uygarlıkları, Mısır, Asur, İon, Pers, Makedon, Suriye, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin izlerini görmek mümkündür.

Pyskos kentin ilk adıdır. Bugün asartepe denilen mevkide kalıntıları görülebilir

Marmaris isminin kökeni

Marmaris ismi ise Heredot'un kaynaklarında Marmarisos, ünlü türk denizci Piri Reis'in Kıtab-ı Bahriye'sinde Mermeris olarak geçer. Bu ismin Bozburun'daki mermer ocaklarından geldiği tahmin edilmektedir.

Pek çok efsaneye beşiklik eden kentin adıyla ilgili bir başka söylence Seyyah Evliya Çelebi'nin ünlü Seyehatnamesi'nde yer alır. 1522'de Rodos seferi sırasında eski kaleyi küçük bulan Kanuni Sultan Süleyman mimarına dönüşte kalenin büyütülmesini emretmiştir. Ancak seferden dönen padişah yapılan kaleyi de küçük bulmuş; mimarına "Ya mimar bu kale azdır" demiş ve etrafındakilere "mimarı as" emrini vermiştir. Bu emir daha sonra kale sakinleri tarafından söylene söylene mimaras'tan Marmaris ismi türemiştir.

Yatçılık

Doğal bir liman olan Marmaris Körfezi 1100 kapasiteli üç marina ve 1200 yat kapasiteli 9 yat çekek yerine sahiptir. Mavi yolculuğun odak noktasında bulunan yörede yat turizmini geliştirmek amacıyla çeşitli festivaller düzenlenmektedir. Uluslararası Yat Festivali ve Uluslararası Marmaris Yat Yarışlarını yörenin belli başlı etkinlikleri arasında sayabiliriz.Marmaris görülmesi gereken ilçelerimiz arasındadır.
 
Muğla-Milas

Milas, Muğla ilinin ilçesi. İlçe merkezi çok köklü bir tarihe sahip bir şehirdir. Düzenli kent merkezi, antik kalıntıları, tarihi değeri bulunan eserleri ve evleri, canlı çarşisı, dünyaca ünlü Milas halıları ile turistik açıdan pek çok ilginç özelliği bulunan, ancak Bodrum'a giden yolcuların bazen kenarından geçerek gözden kaçırdığı bir yerdir. İlçe sınırları içinde 27 farklı antik sit alanı bulunur. Türkiye'nin bu alanda en yüksek sayıya sahip ilçesidir.[kaynak belirtilmeli]


Tarihi

Karya kenti Mylasa’nın adının efsanevi şahsiyetler Sisifos ile Aiolos'un torunu ve Khrysaor'un oğlu Mylasos’tan geldiği düşünülmektedir. Coğrafyacı Strabon, Mylasa'nın iç Karya’nın en önemli üç kentinden biri olduğunu belirtmektedir (diğer ikisi Alabanda ve Stratonikeia). Mylasa'nın M.Ö. 5. yy.da 12 İyonya kenti arasında oluşturulan Panionion birliğine ve Pers İmparatorluğu 'na karşı direnişe katıldığı bilinmektedir. M.Ö. 446’daki Berymdon savaşı ndan sonra Pers hakimiyetinden kurtularak Attika Delos Deniz Birliğine dahil olur. M.Ö. 334’de Büyük İskender kenti diğer Karya kentleri gibi Karya kraliçesi Ada’ya teslim eder.

Mylasa MÖ 143’te Roma Valisi Maximus Acmilius’un isteği üzerine bir sınıf anlaşmazlığına hakemlik etmiş, sonra da Roma valilerinin başkanlık ettiği bölgesel mahkemelerin merkezi olmuştur. M.Ö. 129’da (MÖ. 133'te Bergama Devleti'nin Roma'ya ilhakından sonra)Roma egemenliğine girmiştir. Bizans İmparatorluğu dönemine gelindiğinde Hristiyan dünyasının bir parçası haline gelmiş Mylasa bir piskoposluk merkezidir. 13. yüzyılda ise Menteşeoğulları Beyliği'nin başkenti olur.

Kent merkezi

Milas şehri hükmettiği geniş ve verimli ova, ve sırtını dayadığı dağlardaki, günümüzde de işletilmeye devam eden, zengin mermer yatakları ile tarih boyunca avantajlı bir konumda olmuş, bulunduğu mevkiden sahil şeridine kolaylıkla erişilebilmesi de ilave bir şansını oluşturmuştur.

Milas kent merkezi içindeki en eski eser Hisarbaşı mahallesinde, Hisarbaşı tepesinin doğusunda bir podyum üzerine inşa edilmiş olan Zeus Karios (Karyalı Zeus) Tapınağıdır. Tapınağın Korent başlıklı tek sütunu hala ayaktadır.

Kentin eski surlarından bugüne ulaşan tek kalıntı ise, yörede Baltalıkapı olarak bilinen kapı kemeridir. Kapı M.Ö. 1. yüzyıla tarihlenmektedir. Kemerinin kilit taşı üzerindeki çift yüzlü balta motifinden dolayı yörede Baltalıkapı olarak anılmaktadır.

Kentteki bir başka antik çağ kalıntısı ise M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiş ve çok iyi korunmuş bir mezar anıtı olan Gümüşkesen Anıtı dır. Dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen Halikarnas Mozolesi'nin daha küçük bir modelidir. Sodra Dağı eteklerinde Gümüşlük mahallesindeki mezar anıtı yüksek bir kaide ve basamaklı bir çatıdan oluşmaktadır.

Milas’ın doğusunda Milas ovasında uzanan iki katlı su kemerleri erken Bizans dönemine aittir. Kemerlerin inşaatında antik dönem mimari parçalar da kullanılmıştır.

Kent merkezindeki Firuz Ağa Camii, Menteşeoğulları Beyliği döneminden kalan en önemli eserdir. Osmanlı dönemine ait yapılar ise şunlardır:

  • Çöllüoğlu Hanı: 1719-1720 yıllarında yapılmıştır. Hisarbaşı mahallesindedir.
  • Milas Ulu Camii: Milas’ın en büyük camisidir. 1378’de yapılmıştır. Hoca Bedrettin mahallesindedir.
  • Belen Camii: Duvar örgüsü tuğla-taş karışımı olup, antik dönem eserlerinden yararlanılmıştır. 14. yüzyıla tarihlenen cami, Hisarbaşı mahallesinde, aynı adı taşıyan tepenin üstündedir.
  • Milas Ağa Camii: Hacı Abdi mahallesindedir.
  • Firuzbey Camii (Kurşunlu Cami): Firuzpaşa mahallesi ndedir.

Milas'ta ayrıca Osmanlı dönemi eseri olan iki köprü bulunmaktadır. Bunlardan biri kent merkezinden geçen Balovca deresi üzerindedir. İzmir yolundaki Sarıçay üzerindeki tarihi köprü ise acilen restorasyona ihtiyaç göstermektedir. Milas'a bağlı Selimiye beldesindeki Osmanlı dönemine ait iki eserden biri olan Abdülfettah Camii ise, hanı ve hamamı ile bir külliye görünümündedir.

Evleri

Milas kent gezisinin olmazsa olmazı 19. yüzyıl ve 20. yüzyılın ilk yıllarında yapılan ve büyük bölümü restore edilerek kullanılmaya devam eden Milas evleridir. İki katlı avlulu evlere giriş avludan yapılır. Evlerin ahşap destekli çıkmaları sokağa taşar. Zemin katlar genellikle depo ve kiler olarak kullanılır. Mutfak,tuvalet,ahır avlunun bir köşesindedir. Avludan üst kata ahşap ya da mermer merdivenle çıkılır. İlçe merkezinde Nedime Beler, Murat Menteşe, Selahattin Oğuz, Servet Akgün evleri olarak tanınan evler ise Cumhuriyet'in ilk döneminde Avrupa’dan gelen Macar ve İtalyan mimarların katkılarıyla yapılmıştır. Bu evler Milas evlerinden farklı olarak dışa açık olarak yapılmıştır. Mutfak ve tuvalet Avrupai tarzda yapı içindedir.

Milas'ta 1950'li yıllara kalan varlığını sürdürmüş bir Yahudi cemaati bulunduğunu da burada belirtmek gerekir. Sonradan İsrail'e göçen bu Milaslılar, anavatanlarına ziyaretlerini bugün de sürdürmektedirler.

Yakın çevresi

  • Beçin Kalesi: Menteşeoğulları Beyliği'nin idari başkentidir. Milas'a 5 km. uzaklıktadır.Milas ovasına hakim bir plato üzerindeki Mutluca Beçin Köyü’ndeki Beçin kalesi Bizans yapısıdır.Kale Menteşe oğulları döneminde onarım görmüştür. Milas’ı merkez yapan Menteşe oğulları Beyliği,hükümet merkezini savunması kolay olduğu için Beçin’e taşımıştır. Kaledeki asıl yerleşim 200 metre yukarıdaki iç kale bölümündedir.Bu bölümde bir Bizans şapeli, Menteşe oğulları döneminden Kara paşa medresesi,türbe, Ahmet Gazi Medresesi, Orhan Bey Camii, hamam, Bey hamamı, Kızılhan, Yelli Camii ve medresesi günümüze ulaşan yapılar arasındadır.
  • Çomakdağ köyü Tarihi evleri ve başta halıcılık olmak üzere geleneksel sanatları bütün canlılığıyla yaşatan bir köydür. Milas'a kısa bir mesafededir.Çomakdağ köyü Beşparmak dağlarına sırtını dayamışdır. Çomakdağ evleri, dünle bugünü ustaca kaynaştıran mimari üslup taşımaktadır. Taştan yapılmış evlerde bacalar estetik görünüşüyle ilgi çeker. Baca tepelerinde yer alan yarım ay ya da kartal başı şeklindeki figürlere rastlanır. Antik yapılardaki akroterlerden esinlenmiş bacalara başka yerde rastlamak mümkün değil. Kendi içine kapalı köy,gelenekleriyle yaşamaktadır. Düğünler 4 gün sürer. Dibekte buğday dövülür, ovalarda atış yapılır, en iyi atışı yapana oğlak hediye edilir, kadınlar kendi aralarında eğlenir, gelin alma ve duvak günü yapılır.
  • Labranda Milas’ın kuzeyindeki Koca yayla’da (14 km.) bulunan Labranda Türkiye’nin en iyi korunmuş antik kentlerinden biridir. Çam ve çınar ağaçları arasında,hemen her zaman tatlı bir esintiyle serinleyen havada çok güzel bir antik kenttir. Labranda antik çağda 8 metre genişliğindeki bir kutsal yolla Mylasa’ya bağlıydı. Yolun izlerini bugün de görmek mümkün. MÖ. 5. yy.da kentte bir kutsal olduğu biliniyor. Güney ve güneydoğu’da bulunan iki giriş kapısı ayaktadır. Zeus Tapınağı, stoa, tapınağın güneyindeki büyük teras duvarı, kült yemeklerinin yendiği andron, saray olduğu sanılan büyük yapılar, teras evleri kalıntıları görülmektedir. Kazılarda ortaya çıkarılan Andron pencereli bir yapıdır ve Helen döneminde pencere kullanıldığı kanıtlanmaktadır. Kentte Roma Çağı kalıntıları da görülmektedir. Kutsal alanın 200 metre batısında arkası istinat duvarıyla sağlamlaştırılmış stadyum vardır. Kutsal alanda her yıl yapılan ve 5 gün süren şölenler sırasında stadyumun yarışlara sahne olduğu sanılıyor. Yarışların başlama ve bitiş taşları bugün de yerli yerinde. Labranda’ya çıkarken Kargıcak Köyü’ndeki kır lokantasında karnınızı doyurabilirsiniz. Saçta yapılan oğlak kavurması ile mis kokulu domatesle hazırlanan menemeni tavsiye ederiz.

* Bafa Gölü Söke ovası 2000 yıl kadar önce denizdi, burada büyük bir körfez vardı. Büyük Menderes ırmağının getirdiği alüvyonlar körfezi doldurdu ve ova haline getirdi. Bugünkü Bafa Gölü denizden bir parça olarak arada kaldı. Gölün üzerinde iki ada bulunuyor. İkiz adalardan biri aslında tam ada değil, bir kumulla karaya bağlı. Bafa Gölü’nde kefal,levrek,yılan balığı tutuluyor. Eskiden çok sazan tutulurmuş, fakat gölün suyu tuzlandığı için artık sazan kalmamış. Gölde gezmek isterseniz dolmuş usulü motorlara binebilirsiniz. Adalar, Heraklia antik kenti geziliyor. Göldeki adalarda manastırlar,kiliseler kurulmuş. Bunlardan “Yediler Manastırı” en eskisi. Gölün çevresi zeytinliklerle çevrili. Kıyıdaki lokantalarda da bütün yemekler zeytinyağı ile yapılıyor.

Diğer turistik yerler

Milas’ın kuzeyindeki Kocayayla ’da (14 km.) bulunan ve Türkiye’nin en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olan Labranda, Milas’a doğru gelinirken Bafa Gölü geçildikten sonra sola sapılarak varılan Euromos antik kenti, Güllük Körfezi kuzeyindeki Kıyıkışlacık köyü ile iç içe bulunan İasos antik kenti Milas sınırları içindeki diğer tarihi mekanlardır. Ayrıca Bodrum yolundan sapılarak varılarak Tuzla Kuş Cenneti ve Boğaziçi Köyü (eski adıyla Bargylia) ve nihayet, Ege Denizi 'nin bir körfezi iken Büyük Menderes Nehri 'nin getirdiği alüvyon larla ova tarafından kapatılarak göl haline gelmiş Bafa Gölü ve kıyısındaki Kapıkırı köyündeki Heraklia antik kenti, Bodrum yolu üzerindeki Gökçeler Köyü ve Uyku Vadisi ve mağarası, Gökova Körfezi Ören beldesi ve buradaki Keramos harabeleri, Ören'in ötesindeki Çökertme zeybeği ne adını vermiş enfes manzaralı Çökertme, Milas ilçesi içindeki ve ayrı maddelere konu olacak diğer turistik yerlerdir.Stratonikeia Muğla Bodrum Eskihisar köyü yolu üzerinden Bizans dönemine ait kalınıtlar ve yaşam anlatılmaktadır. Ayrıca her yaz kazı çalışmaları hassasiyetle sürdürülmektedir. Bulunan birçok eser Mugla Arkeoloji Müzesine gönderilmiştir
 
Muğla-Ortaca

ORTACA

Büyük bir turizm potansiyeline sahip olan Ortaca kıyı şeridindeki Dalyan Caunos ve Sarıgerme-Pisilik antik kenti Karya Medeniyetlerince M.Ö. 3000-2000 yılları arasında kurulmuştur. Tarih içinde Karyalılar, Frigyalılar, Persler, Romalılar ve Bizanslıların egemenliği altına girmiştir.

Yöre, 1291 yılında Menteşe Beyliği’ne, 1424 yılında Osmanlı yönetimine bağlanmıştır. Ortaca’nın yerleşime açılması ise 1939 yılına rastlar. Daha önceleri göçerlerin konakladığı sanılmaktadır. İlk adı Terzi Aliler olan yerleşim yeri 1943 yılında bucak merkezi olmuştur. Fethiye-Muğla Karayolu’nun ortasında bulunmasından dolayı “Ortaca” adı verilmiştir. 1959 yılında ilk Belediye örgütü kurulmuş, uzun yıllar Köyceğiz ilçesine bağlı kalmış, 1987 yılında da 3392 Sayılı Kanun’la İlçe statüsünü kazanmıştır.

Ortaca ilçesi, Ege ve Akdeniz Bölgelerinin birleştiği yerde, Muğla-Fethiye Karayolu üzerinde, düz bir alanda kurulmuş, 27.010 hektar yüzölçümüne sahip olup, doğusu Dalaman Çayı, batısı Dalyan Kanalı, kuzeyi Köyceğiz ilçesi ve güneyi Akdeniz ile çevrilidir. İlçe, il merkezine 81 km., Dalaman Havaalanı’na 12 km. mesafededir. İlçe ve köyleri tamamen düzlük bir alanda kurulmuş, sadece Gökbel Köyü alçak bir dağ yapısı üzerinde yer almıştır.

En önemli akarsuyu ilçenin doğu sınırlarını teşkil eden Dalaman Çayı’dır. Burdur ili Yeşilgöl Dağları’ndan çıkan Dalaman Çayı 229 km. uzunluğundadır. Geçtiği yörelere hayat veren bu çay, genişliği 2,5 metreye kadar inen derin ve dar vadiler içinden geçerek Akdeniz’in mavilikleri ile kucaklaşır.

İlçe orman bakımından Türkiye ortalamasına göre çok şanslı bir konumdadır. İlçenin genel sahası 27.010 hektar olup, bu alanın 14.217 hektarlık kısmı ormanlarla kaplıdır. Bunun 7.857 hektarlık kısmı verimsiz orman konumundadır. Yörede hakim bitki örtüsü, orman ve Akdeniz makisidir. Ormanların hakim ağacı kızılçamdır. Kızılçamın yanında sandal, akmeşe, ladin, geven, pinar, defne, hayıt, ılgın, zeytin, sığla, funda, pırnal meşesi, meyan kökü ve çayır otları görülen bitki topluluklarıdır.

İlçe merkezinin nüfusu, 2000 yılı Genel Nüfus Sayımı’na göre 16.923 kişidir. İlçeye bağlı köylerin nüfusu 18.747, toplam nüfus 35.670’dir. Son yıllarda ilçeye hızlı bir nüfus akını vardır. Nüfus artışının nedenleri arasında iklimin ılıman olması, turizm potansiyelinin yüksek oluşu, tarım işçiliğinin yıl boyu devam etmesi, Dalaman Havaalanı’nın yakınlığı, sanayinin gelişimi sayılabilir.

İlçenin 1 beldesi (Dalyan) ve 15 köyü bulunmaktadır.

Tarım, küçük sanayi ve turizm potansiyeli ile birlikte Ortaca bölgenin ekonomik merkezi durumundadır. İlçede tarımsal amaçlı 7 kooperatif vardır. Ayrıca bir taşıyıcılar kooperatifi ile çeşitli minibüs ve taksi kooperatifleri mevcuttur. Ortaca Ata Sanayi Sitesi, 400 adet işyeri ile yöredeki en büyük sanayi sitelerinden bir tanesidir.

İlçenin %98’i okur-yazar’dır. İlçe ve köylerinde okul ve okuma-yazma oranları daima Türkiye ortalamasının üstünde seyretmiştir. İlçenin önemli bir tarım merkezi olması, turizm potansiyeli, iş imkanlarının fazla olması nedeniyle hızlı bir ekonomik gelişme içerisinde olması, beraberinde eğitim ve öğretim alanında başarıyı getirmiştir.

İlçede 1994 yılında öğretime başlayan, Muğla Üniversitesi’ne bağlı Ortaca Meslek Yüksekokulu mevcut olup, Turizm (Normal ve İkinci Öğretim), Seracılık ve Süs bitkileri, Su Ürünleri, Bahçe Ziraat Programı, Peyzaj olmak üzere beş bölümü vardır. Bu okullarda toplam 539 öğrenci eğitim görmekte olup, 22 öğretim görevlisi ve 18 idari personel çalışmaktadır. 400 öğrenci kapasiteli Yurtkur’a bağlı öğrenci yurdu, 2001 yılından itibaren hizmet vermektedir.

İlçe nüfusu hızla artış gösterdiğinden, okullarda öğrenci sayısı çok fazladır. Merkezde 7, köylerde 13 olmak üzere 20 İlköğretim kurumu mevcuttur. Ortaca ilçe merkezinde 1 lise, 1 Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi, Dalyan Kasabası’nda Dalyan Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi olmak üzere tekli öğretim yapan 3 adet ortaöğretim kurumu bulunmaktadır. Ayrıca Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, vatandaşların mevcut bilgilerini çağın değişen bilgileri ile yenilemelerini amaç edinerek çeşitli sosyal-kültürel ve meslek edinme kursları açmaktadır. İlçede 309 öğretmen hizmet vermektedir. İlköğretim düzeyinde 4.750 öğrenci, lise düzeyinde 1.230 öğrenci olmak üzere toplam 5.980 öğrenci öğrenim görmektedir.

İlçede bir mahalli gazete, bir özel radyo ve 3 adet matbaa bulunmaktadır.

İlçede spora ilgi çok büyüktür. İlçe gençliği başta futbol olmak üzere basketbol, voleybol, atletizm ve masa tenisinde gösterdiği başarılarla kitle sporunun en güzel örneklerini vermeye devam etmektedir. 1957 yılında kurulan Ortaca Spor Kulübü halen faaliyetini Ortaca Belediye Spor olarak sürdürmektedir. Ayrıca Dalyan beldesinde Dalyan Belediye Spor Kulübü bulunmaktadır.

İlçe merkezinde Cuma günü, Dalyan beldesinde ise Cumartesi günü pazar kurulmaktadır. Ortaca Belediyesi tarafından “Ortaca Festivali” ve Dalyan Belediyesi tarafından “Caretta-Caretta Festivali” düzenlenmektedir.

İlçede sağlık hizmetleri, Devlet Hastanesi ve 3 Sağlık Ocağı vasıtasıyla verilmektedir. Sağlık Ocaklarına bağlı 10 Merkez Sağlık Evi, 9 Köy Sağlık Evi bulunmaktadır. Devlet Hastanesi, toplam 139 personel ve 50 yatak kapasitesi ile hizmet vermektedir.

İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde 70 personel görev yapmaktadır.

Ortaca Belediyesi’nde 54 memur, 22 kadrolu, 82 geçici işçi çalışmakta olup 2003 yılı bütçesi 4.475.000.000.000 TL’dır.

1999 yılı sonlarına doğru Özel Çevre Koruma Kurumunca ihalesi yapılan ve Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı ile Alman KfW firmasınca ortaklaşa yapılacak olan belde altyapı çalışmaları 1999 yılında başlamış olup, kanalizasyon çalışmaları tamamlanarak, 2002 yılı sonunda faaliyete geçirilmiş bulunmaktadır.

Hükümet Konağı inşaatı devam etmektedir.
 
Muğla-Ula

ULA

Ula şehrinin ne zaman kurulduğuna dair kesin bilgi olmamakla beraber, M.Ö. 6. yüzyılda kurulduğu tahmin edilmektedir. Ula’nın yer aldığı bölge, Fethiye ve Kınık dışında antik çağlarda Karya adıyla bilinmektedir. Atina’daki kazılarda çıkarılan kitabelerde M.Ö. 1440 tarihinde İyonlularla anlaşma yapan Karyalılara ait şehirler arasında “Ola” adı geçmektedir. Evliya Çelebi ise eserinde, Menteşe Beylerinden Ulama Bey tarafından fethedildiği için Ola adının “Ula” olarak değiştirildiğini kaydetmektedir. XVII. yüzyılda Ula’nın dört bir yanının bağlık bahçelik olduğu, yetiştirilen üzümlerin Mısır’a gönderildiği Evliya Çelebi tarafından kaydedilmiştir. Ula 1954 yılında ilçe olmuştur.

Ula ilçesi İl merkezine en yakın ilçe olup 14 km. mesafededir. İlçenin dört tarafı da dağlarla çevrilidir. Ula kuzeyinden ve batısından Muğla, doğudan Köyceğiz, güneyden Marmaris ilçesi ile komşudur. Yüzölçümü 407 km2 ve denizden yüksekliği 605 metredir. Arazi engebeli olup % 65’i ormanlarla kaplıdır. İlçede Akdeniz İklimi etkilidir. Yazlar kurak ve sıcak, kışlar ılık ve yağışlıdır. İlçede her türlü tarım ürünleri yetişir. Tütün, zeytin, üzüm yaygın ürünlerdir.

İlçe merkezinin nüfusu 5.257, köylerinin nüfusu 16.687 olmak üzere toplam nüfus 21.944’tür. İlçede merkez ile birlikte 3 belediye ve 24 köy bulunmaktadır.

İlçenin genel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Ekilen tarla arazisi 3.783 hektar olup hububat, tütün, susam v.b. ekilmektedir. İlçede büyük baş hayvanlar, kümes hayvanları ve arıcılık da önemli gelir kaynaklarıdır. İlçede armut, elma, kiraz gibi meyve ve bahçe sebzeleri de yetiştirilir. İlçede yaklaşık 70.000 adet arı kovanında 1.589 ton bal üretimi gerçekleştirilmiştir.

İlçede Merkez, Gökova ve Karabörtlen’de Tarım Kredi Kooperatifleri, Akçapınar ve Akyaka’da Su Ürünleri Kooperatifleri ve diğer köylerde 15 Kalkınma Kooperatifi mevcuttur. Ayrıca 2 adet zeytinyağı fabrikası, 3 adet süt mandırası, 2 adet un değirmeni, 13 adet fırın, 2 mermer fabrikası, teneke ambalaj fabrikası ve soğuk hava deposu gibi tesisler faaliyetini sürdürmektedir.

İlçenin Akyaka Beldesi sahilde bulunduğundan, yaz kış yerli ve yabancı turistlerin uğradığı turistik bir yerdir. Yaz aylarında nüfusu iki katına kadar çıkar. Yat ve motorlarla, yaz aylarında turlar düzenlenmektedir. Çadır kurulmaya müsait piknik yerleri mevcuttur.

Ula’dan Gökova’ya Sakar Mevkii’nden inerken, ovanın ve denizin görünüşü muhteşemdir. “Azmak”ın denize süzülüşü görülmeye değerdir. SİT alanında korunmakta olan Azmak, çeşitli balıklar, küçük canlılar, kaplumbağalar, yabani kuşlar ve ördekleri barındırmaktadır. Azmak kıyısındaki balık lokantalarında her zaman taze günlük balık ve çeşitli deniz ürünleri bulunmaktadır.

Kumu dünyaca ünlü Sedir Adası ilçe sınırları içinde olup antik tiyatro kalıntıları, tarihi ve doğal güzelliği ile görülmeye değerdir. Koruma altına alınmış olan özel kumuyla kaplı koyu, yaz aylarında dolup taşmaktadır. Adadaki kumun yıllar önce Kleopatra tarafından Mısır’dan getirildiği rivayet olunmaktadır.

İlçede okuma yazma oranı oldukça yüksektir. (%98) 1994 yılında, Muğla Üniversitesi’ne bağlı Ali KOÇMAN Meslek Yüksek Okulu açılmış olup Arıcılık, Mantarcılık, İklimlendirme, Bilgisayarlı Muhasebe, Elektrik ve Vergi Uygulamaları alanlarında öğretim yapılmaktadır. 487 öğrencisi olan okulun açılmasıyla ilçede hareketlilik gözlenmektedir. Ayrıca 2 Lise, 13 İlköğretim Okulu’nda toplam 2.388 öğrenci öğrenime devam etmektedir.

Sağlık hizmetleri ilçe genelindeki 6 Sağlık Ocağı ve Sağlık Evi tarafından yürütülmektedir. İlçede 9 adet eczane mevcuttur.

İlçede mevcut Emniyet Amirliği 30 personeli ile, İlçe Jandarma Komutanlığı ise 36 personeli ile güvenlik hizmetlerini sağlamaktadır.

Ula Belediyesi’nde 10 memur, 5’i daimi olmak üzere 27 işçi görev yapmaktadır. 2003 yılı bütçesi 1.553.000.000.000 TL’dir.
 
Muğla-Yatağan

YATAĞAN

Ege bölgesinin güneyinde, Menteşe yöresinde yer alan ilçenin tarihi, Suriye hükümdarlarından Seleukos’un M.Ö. IV. yüzyılda bu yöreye gelerek hakimiyet kurması ile başlamıştır. Yöre, M.Ö.III. yüzyılda Romalıların, Roma İmparatorluğu’nun parçalanmasından sonra da XI. yüzyıla kadar Bizans’ın hakimiyeti altında kalmış, 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra yönetim, Türk beyliklerinden Menteşeoğulları’nın eline geçmiş ve I.Beyazıt döneminde Osmanlı İmparatorluğu’na bağlanmıştır.

1402 yılında yapılan Ankara Savaşı sonrasında, Timurlenk’in saldırıları üzerine Ankara’yı terk ederek güneybatıya göç eden ahilerden, Ahi Ebubekir ve Ahi Sinan’ın Menteşe’ye geldikleri ve bugünkü verimli topraklara sahip Yatağan Ovası’nın ilk sakinleri oldukları bilinmektedir. I. Dünya Savaşı’ndan sonra yöre İtalyan işgaline uğramıştır. Muğla iline bağlı, etrafı dağlarla çevrili verimli bir ovaya sahip olan Ahiköy, eteğinde kurulduğu Yatağan Dağı’nın ismini alarak, 1944 yılında ilçe merkezi olmuştur.

İlçenin yüzölçümü 1772 km2 ve denizden yüksekliği 365 m.dir. Aydın, Muğla ve Milas’a giden karayolları kavşağında olup, Muğla’ya 28 km., komşu il Aydın’a 79 km. uzaklıktadır.

2000 yılı Genel Nüfus Sayımı’na göre ilçenin toplam nüfusu 46.252, ilçe merkezinin nüfusu ise 16.007’dir. İlçede Merkez belediyesi de dahil toplam 6 belediye, 39 köy bulunmaktadır. Yerleşim birimlerinin sayısının fazlalığı, büyük ölçüde ilçenin ormanlık ve engebeli oluşuna bağlı olmakla birlikte kırsal kesimdeki halkın, tarım yaptığı arazisinde yerleşme arzusundan da kaynaklanmaktadır.

İlçe ekonomisi genellikle tarım, sanayi ve ormancılığa dayanır. İlçe yüzölçümünün 119.600 hektarı kültür arazisidir. İlçede mevcut 42 bin arı kovanında 1.258 ton bal üretimi gerçekleştirilmiştir.

1977 yılında Termik Santrali inşaatının başlamasıyla, ilçede sanayi ve ticaret gelişmeye başlamıştır. 965 işçi ve 89 memur ve idari personelin çalıştığı TEAŞ ile 1.260 işçi, 181 memur ve idari personelin çalıştığı GELİ Bölge Müdürlüğü ilçenin en büyük sanayi kuruluşlarıdır.

Mermer rezervinin oldukça geniş bir sahayı kaplaması nedeniyle mermercilik sektörü son yıllarda ilçede bir hayli mesafe kat etmiştir. İlçe hudutları içerisinde 19 adet mermer ocağı, 4 adet mermer atölyesi bulunmaktadır. Yatağan ve yöresinde bulunan mermer ocaklarından çıkarılan mermer blokları işlenerek, yurt içinde ve yurt dışında pazarlanmakta, ülke ekonomisine katkı sağlanmaktadır.

Bunun yanı sıra ilçede yem, zeytinyağı ve süt fabrikaları ile tavuk çiftlikleri bulunmaktadır.

İlçede 34 ilköğretim okulu mevcut olup, bu okullarda toplam 8.061 öğrenci öğrenim görmektedir. İlçede genel lise, Endüstri Meslek Lisesi, Kız Meslek Lisesi ve Anadolu Lisesi olmak üzere 4 adet lise bulunmaktadır. Bu okullarda toplam 1.650 öğrenci, 97 öğretmenle eğitim ve öğretime devam edilmektedir. Ayrıca Sağlık Meslek Lisesi’nde 28 öğretmen bulunmakta olup, 66 öğrenci eğitim öğretim görmektedir. 1 adet özel dershane, 2 adet özel sürücü kursu, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı bünyesinde l adet erkek öğrenci yurdu mevcut olup, yurt 65 kişi kapasitelidir.

İlçede 2 adet matbaa bulunmakta olup Yatağan adı ile haftalık bir gazete çıkarılmaktadır.

Yatağan Emniyet Müdürlüğü teşkilatı 1969 yılında Emniyet Amirliği olarak kurulmuş, 1989 tarihinden itibaren de Emniyet Müdürlüğü olarak hizmet vermeye başlamıştır. Emniyet Müdürlüğünde toplam 58 personel çalışmaktadır. İlçe Jandarma Komutanlığı 1944 yılında kurulmuştur. Komutanlığa bağlı olarak 4 adet Karakol Komutanlığı vardır. İlçe Jandarma Komutanlığında toplam 118 personel görev yapmaktadır.

Yatağan Belediyesi 1944 yılında kurulmuştur. 44 memur, 36 daimi işçi ve 37 geçici işçi olmak üzere toplam 126 personelle hizmet vermektedir. 2003 yılı bütçesi 4.652.384.000.000.-TL.’dır.

Yatağan Anadolu Lisesi bina inşaatı, ilçe kanalizasyon şebekesi ve Organize Sanayi Bölgesi ilçedeki önemli yatırımlardır.
 
Muğlanın Camileri

1 Akkaya Köyü Camii Metin TEZCAN
2 Avcılar Köyü Camii Murat YAŞAR
3 Bozyer Köyü Camii .....................
4 Çakmak Köyü Camii Şevket KAYA
5 Çamoluk Köyü Camii Mustafa APAYDIN
6 Çaybükü Köyü Camii Emrah KILIÇ
7 Çaybükü Köyü Esenlik Mah. Camii Şevket YILDIRIM
8 Dokuzçam Köyü Camii ..................
9 Dokuzçam Köyü Çavdar Mah. Camii Mehmet ÜSTÜN
10 Esençay Köyü Camii Davut ORHAN
11 Esençay Köyü Gedik Mah. Camii Mustan MUSLU
12 Fadıl Köyü Camii Ali YILMAZ
13 Gazeller Köyü Camii Özcan KAYA
14 Göktepe Köyü Belen Camii Ömer İLMAN
15 Göktepe Köyü Orta Camii Ali KURT
16 Gülağzı Köyü Camii Turhan YETER
17 Günlüce Köyü Camii İsmail ÇELİK
18 İkizce Köyü Camii Cihan ÇETİN
19 Kafaca Beldesi Merkez Camii İlyas KAVAL
20 Kafaca Beldesi Yayla Camii Ali YARAŞ
21 Kozağaç Köyü Camii Kazım YILMAZ
22 Kötekli Mah. Camii Ramazan CAŞKIR
23 Kötekli Mah. Hacıaraplar Camii Metin POLAT
24 Kuzluk Köyü Camii Adem GÖKMEN
25 Merkez 41 Evler Camii Yadigar CEYLAN
26 Merkez Akçaova Köyü Camii Süleyman SÜLÜK
27 Merkez Akyol Camii İbrahim ERBAŞ
28 Merkez Bayır Beldesi Camii İshak METİN
29 Merkez Bayır Beldesi Kadaradağ Camii Muttalip ADIGÜZEL
30 Merkez Düğerek Mah. 2. Camii Mustafa HOŞER
31 Merkez Düğerek Mah. Ahisinan Camii Mevlüt ÖN
32 Merkez Düğerek Mah. Hacı Alaaddin Camii Garip Hasan İLHAN
33 Merkez İmam-Hatip Lisesi Uygulama Camii Süreyya KARASAKAL
34 Merkez Karabağlar Hacı Ahmet Camii Selahi GÖKSEL
35 Merkez Kavaklı Camii Mustafa İLKAN
36 Merkez Keyfoturağı Camii Aydın YAYLA
37 Merkez Konakaltı Camii Mehmet Ali GÖNEN
38 Merkez Kurbanzade Camii Sami HAYIT
39 Merkez Kurşunlu Camii Memduh YAZAN
40 Merkez Orhaniye Camii Niyazi ZEYBEK
41 Merkez Ortaköy Camii Yusuf CEZAĞ
42 Merkez Pazar Camii Mustafa Ali ÇETİNKAYA
43 Merkez Saburhane Camii Mehmet TEKAL
44 Merkez Sanayi Camii Harun MUSLU
45 Merkez Sekibaşı Camii Necmi KÜÇÜK
46 Merkez Şahidi Camii Durmuş YAŞAR
47 Merkez Şeyh Camii Selim YILDIZ
48 Merkez Şeyh Muslihittin Camii Sait DEMİREL
49 Merkez Terminal Şemsiana Camii Osman İMECE
50 Merkez Ulu Camii Mehmet ÖZCAN
51 Muratlar Köyü Camii Beytullah ESKİ
52 Muratlar Köyü Kaşgıldak Mah. Camii Osman VARUL
53 Muratlar Köyü Sudöşeği Mah. Camii Muhammet EREN
54 Özlüce Köyü Camii Kadir CEYLAN
55 Paşapınarı Köyü Camii Halil KARACA
56 Salihpaşalar Köyü Camii Mustafa AKSOY
57 Sungur Köyü Camii Süleyman ESKİ
58 Şenyayla Köyü Camii Hüseyin ÇÖP
59 Taşlı Köyü Camii İsmail PINARCI
60 Yaraş Köyü Camii Alaaddin ARSLAN
61 Yaraş Köyü Çubukkürü Mah. Camii Yüksel KARA
62 Yaraş Köyü Soda Mah. Camii Salih DEMİRTAŞ
63 Yemişendere Köyü Camii İsmail UYSAL
64 Yeniköy Camii Aydın YALÇIN
65 Yerkesik Beldesi Algı Köyü Camii Salih OKUR
66 Yerkesik Beldesi Aliler Camii Hasan SEVİNÇ
67 Yerkesik Beldesi Bağyaka Köyü Camii İbrahim GÖKÇE
68 Yerkesik Beldesi Balık Camii Baki ÖZSU
69 Yerkesik Beldesi Kabasakal Camii Salih BAYDUR
70 Yerkesik Beldesi Menteşe Mah. Camii Mehmet DEVECİ
71 Yerkesik Beldesi Musalla Camii


72 Yörükoğlu Köyü Deveahırı Mah. Camii
 
Ünlü Muğla'lılar

  • Halikarnaslı tarihçi Herodot;
  • Turgut Reis (Türk denizcisi);
  • İstanbullu bir Rum ailenin çocuğu olup, Muğla'da doğan uluslararası silah taciri Basil Zaharoff;
  • Baba Eftim Erenerol ile Türk Ortodoks kurultayını toplayarak Kurtuluş Savaşı'na destek kararı çıkartan Bodrumlu Pulluoğlu İstimat Zihni Özdamar;
  • Jön Türklerin ilerigelenlerinden ve sonradan Atatürk'e destek olmuş Bodrum Yahudi cemaatinden Avram Galanti;
  • Atatürk'ün İçişleri Bakanı İstanköylü Şükrü Kaya;
  • Kurtuluş Savaşı'nda 11. Tümen komutanı General Mustafa Muğlalı;
  • Cumhuriyet gazetesinin kurucusu ve Atatürk'ün çalışma arkadaşı Fethiyeli Yunus Nadi Abalıoğlu ve oğlu Nadir Nadi Abalıoğlu;
  • Doğu Karadeniz'de çay tarımını başlatan Muğlalı Kuloğulları ailesinden ziraat mühendisi Zihni Derin;
  • Başbakan Tansu Çiller'in babası, 1950'li yıllar İstanbul vali ve belediye reisi muavini Milaslı Necati Çiller;
  • Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın öğrencisi Şadan Gökovalı;
  • Ünlü Akyaka Çakırhan evlerinin mimarı, Ağa Han ödülü sahibi Nail Çakırhan;
  • Dünyanın en büyük amatör yıldız gözlemcileri kuruluşu AAVSO'ya 30 yıl başkanlık yapan gökbilimci Bodrumlu Janet Akyüz Mattei;
  • Türk Halk Müziği sanatçısı Ege bülbülü Muğlalı Memiş (Memiş Güniç);
Muğla'nın, isimleri yöre ile özdeşleşmiş, fahri hemşehrileri:
  • Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı;
  • Yatağan'ın Turgut beldesinde bir konak yaptırarak 2 yıl sürekli, 17 yıl aralıklarla burada kalan büyük Türk ressamı Osman Hamdi Bey;
  • Bodrum Paşası Zeki Müren.
  • Can Yücel: Mezarı son yıllarını geçirdiği Datça'da bulunmaktadır. Hayranları mezarını sık sık ziyaret ederek şarap şişesi bırakmaktadır.
  • 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren: Emeklilik günlerini Marmaris Armutalan'da resim yaparak sürdürmektedir.
 
Geri
Üst