Unutuk herşeyi...
Asmaların altına yapılmış salıncaktan,
Körkaranlık bahçemde geceleri yıldızları seyretmeyi unuttuk
Asmalarımı kimler kesti.
Tozu özenle alınmış radyomdan,büyümüş gibi arkası yarın dinlemeyi
Unuttuk herşeyi...
Elma ağacına gücüm yetmez,erik ağacına çıkardım
Tüm dalları sarmış yapışkan böcekleri;hiçe sayar korkmazdım
Bilmezdim korkutan keneleri,doğadan korkulmaz ki
Erik ağacım benimdi;
söyleyin bana kim kesti...?
Ön bahçem vardı, arka bahçem
Çiçek tohumları bulamaz;mercimek nohut ekerdim
Herkese inatla çıkar;pişmeden yerdim onları ben ekerdim.
Arka bahçede komşunun horozu
Öter uzun uzun,seherin erken saati gün mis kokar
İNSANLAR YAŞAM KOKAR...
Bahçedeki çeşmede yıka elini,yüzünü
Şöyle bir hortum tut,ağaçları sula yerdeki çiçekleri.
Suyun içine karışmış bir uğur böceği
Bir karınca,kelebek nerden çıktı bu örümcek?
Çöp uzatırdım hepsine
Kiminin bacakları karışmış,kanadı yapışmış
Hadi koş içeri.
Ne bulursam getirirdim kurlamak için
Ama içlerinden bir tanesi geri dönmezdi
Saatlerce beklerdim başında;ne olur ölme böyle olsun istemedim ki...
Odunluk derdik adına,açılırdı kapısı arka bahçeye
Bahçede komşunun horozu;bırakmazdı gülleri zambakları koklamaya
Salata için maydanoz toplamaya.
Kovalardı yakalayana kadar; tutulmamak için nefes nefes
Koşardım ordan oraya.
Sıra bana geldi bay horoz
Çıkardım kapı önüne,bir iki adım giderdim,hani zevkle korkutacaktı ya beni
Tam hedefe derken,yüzüne kapatırdım kapıyı
Kusura bakma bay horoz canını yakmadım
Ama sen yakalasaydın;beni gagalayacaktın
Bu da benden sana ders çocukça
Masal olacaktı nasılsa...
Seher vaktinin zevki geldi
Güller toplardık reçel yapmak için
Ateşler yakılırdı güz başı;erişteler ,kadayıflar için.
Kışlıklar hazırlanır,ateşle oynanır
Birde açlığımız gitsin diye gözlemeler yapılır
Bilemedim ki şimdi parayla satılır...
Şimdi hangi çocuk seyreder elektrikler kesilince
Kendi gölgesiyle oyunu.
Bahçede kedi ile farenin kavgasını
Şaka diyeceksiniz ama onu da gördüm.
Bahçedeki tavşan yavrularına kimse inanmadı diye
Alice olup tavşanın duvardaki yuvasına girdim
Göstermek için tam tuttum miniği,baba ısırdı elimi
Çıkamadı başım yuvadan
Bende mi Alice gibi büyüten kekten yemiştim.
Oh sonunda dışardayım,hem özgür hem doğrumu gösterdim...
Parkta oynamak için açılış saatini beklerken
Bahçıvan amcanın tekerlemesini söylerdim
Kapı açılır açılmaz salıncağa önce ben binerdim
Uçarcasına sallanırdım.
Kim dokunduracak ağaca ağaca ayağını
Hadi yarışa ,kim kazanırsa
O döner salıncağa.
Topla mahalledeki bütün erkekleri, Haydi futbola!
Takıma almak için onlar yarışa ,ben havalara girerdim.
Annemin örgü ipinden oturur file örerdim
Dar sokak arasına gerer kuralını bilmeden voleybol oynardım
Uzun iki tahtadan raket,lastikten bir top
Tenis malzemeleri yapardım.
Ramazan geceleri saklambaç oynar, kışsa eğer kartopu kardan adam.
Yokuştan kızakla kayarken şişen alnıma kızmasın diye babam
Şapka takardım soba yanarken.
Başım üşüyor derdim korkumdan..
Komşuda seyrettim ilk televizyonu
Buz pateni,kayak, Arı Maya..
Yunus Emre’ye takıldı aklım bugünkü gibi.
İlahi aşkı öğrendim; Mevlana’yı Tebrizi’yi..
Aşık olumayı büyümeyi öğrenmeden tacizi öğrendim,saklanmayı kendimi korumayı.
Benden koparılanları unutmadığım gibi bunları da unutmadım
Çiçekleri koparmadım yürekleride
Kuşları, böcekleri, kedileride üzmedim kendim gibi
İnsanlığımı unutmadım unutulan insanlıklar gibi...
Asmaları , erik ağaçlarını
Reçellik güllerimi kimler kesti?
Beni kovalayan Bay Horoz’un bahçesini kim doldurdu betonla?
Kim kapattı yıldızların önünü?
Bayramlarda öpülen elleri kim yasakladı?
Çocukların yüreğine kim döktü çamurdan yapılmış adetleri?
Bir yudum kahvenin kırk yıl hatırı var derken ;
kim kırdı fincanları, kahveleri kim yaktı?
Bizden kimler neden,neler çaldı?
Bİz insanoğlu dünyayıda kirlettik ,
bizide bizler yaktık!!