Zonguldak Şehir Tanıtımı

Zonguldak Müzesi

Zonguldak Müzesi


Karadeniz Ereğlisi Müzesi (Ereğli)

00036200.jpg
Zonguldak ili Ereğli ilçesi, Orhanlar mahallesi, Yalı Caddesi’nde bulunan XIX. yüzyılın sonlarında Halil Paşa Karamahmutoğlu tarafından eski bir kilise temeli üzerine yaptırılan dört katlı konak 1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından müze olarak ziyarete açılmıştır.

Konak dört katlı olup, karnıyarık (orta sofalı) plan tipine göre yapılmış kâgir bir yapıdır. Cephesi çevredeki Roma dönemi yapılarından toplanan malzemelerle süslenmiştir. Müzenin zemin katında Karadeniz Ereğlisi ve çevresinden toplanan Grek, Roma ve Bizans dönemlerine ait figürlü sütun başlıkları, mezar stelleri, çeşitli takılar ve madeni eserler, cam kaplar, kandiller ile figürinler sergilenmiştir.

Müzenin birinci katında pişmiş toprak amphoralar, Lydia, Grek, Roma, Bizans, Abbasi, Emevi, Sasani, Artuklu, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait sikkelerden oluşan koleksiyonlara yer verilmiştir.

Müzenin ikinci katı yöresel etnografik eserlere ayrılmıştır. Burada yöreye özgü bir dokuma olan “Elpek” kumaşı ve ipliğinden oluşan giysiler bulunmaktadır. Ayrıca bohça, mendil, örtü ve çeşitli düz yaygılar, dokuma aletleri, ateşli ve kesici silahlar, takılar, mühürler, tespihler, saatler, çeşitli mutfak eşyaları, ölçü, tartı ve yazma eserler onları tamamlamaktadır.

Müzenin üçüncü katı Zonguldak yöresi günlük yaşantısına uygun biçimde döşenmiştir. Burada geleneksel Ereğli ev düzenlemesine uygun biçimde oturma odası, misafir odası, yatak odası ve günlük yaşamın geçtiği oda eşyalar mankenler eşliğinde sergilenmiştir.

Müzenin bahçesinde büyük ölçüdeki Grek, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait çeşitli sütun başlıkları, sütunlar, sütun gövdeleri ve kaidelerinin yanı sıra mimari parçalar, lahitler bulunmaktadır. Bunların dışında yörenin ünlü pandomim sanatçısı Krispos’un mezar anıtı da bahçe içerisinde teşhir edilmiştir.


Orhanlar Mahallesi, Yalı Caddesi No:96
Karadeniz Ereğlisi
Tel/Faks: (0372) 312 03 62
 
Zonguldak Anıtları

Zonguldak Anıtları


Uzun Mehmet Anıtı ve Heykeli (Merkez)

00036735.jpg
XIX. yüzyılın ikinci yarısında sanayi devriminin ana maddesini oluşturan taş kömürünün araştırılmasına Sultan II. Mahmut döneminde Anadolu’da başlanmıştır. Bu nedenle de Memalik-i Şahane içerisinde siyah taşın taharrisi isimli bir ferman yayınlanmıştır. Bu arada terhis olan ve memleketlerine giden askerlere de küçük kömür örnekleri verilmiş ve gittikleri yerlerde buna benzer taşların bulunup bulunmadığının araştırılması istenmiştir.

Karadeniz Ereğlisi’nin kestaneci Köyü’nden olan Uzun Mehmet Tershane askerliğinden terhis olmuş ve köyüne gelmiştir. Bir gün buğday öğütmek üzere gittiği Neyren Deresi yamaçlarındaki değirmende su kanallarında askerde iken kendisine verilen taşların benzerlerini görmüştür. Bu taşları alarak ateşe atmış yanıp, yanmadıklarını denemiştir. Yandıklarını görünce de bunlardan bir miktarını yanına alarak İstanbul’a saraya gitmiştir. Getirdiği taşların taş kömürü olduğu anlaşılınca saraydan 5000 kuruşluk ödül ve ölene kadar da kendisine 500 kuruş aylık bağlanmıştır. Memleketine dönüşünden sonra zamanın kaymakamı Müstelzim Hacı İsmail Ağa tarafından kıskançlık sonucu kahvesine zehir katılarak öldürülmüştür.

Doç.Dr.Ahmet Ali Özeken’in “Ereğli Kömür Havzası” isimli eserinde ilk kömürü 1822 yılında Ereğli Kestaneci Köyü’nden gemici Hacı İsmail’in bulduğu ve buna karşılık Sultan II. Mahmut’tan beş kese ihsan aldığı belirtilmiştir. Ayrıca ikinci defa kömürü bulan kişi Ereğli Neyren Köyü’nden deniz erliğinden terhis olan Uzun Mehmet olduğu belirtilmiştir.

Uzun Mehmet’in bu buluşu XIX. yüzyılın ilk yarısında Zonguldak ve yöresinin yazgısını değiştirmiştir. Rastlantı sonucu bulunan ve yapılan araştırmalarda yörede zengin bir kömür madeni olduğu anlaşılmıştır. Bundan sonra Zonguldak’ta kömür çıkarma tesisleri kurulmuştur. Sultan Abdülmecit döneminde Anadolu’daki ilk kömür yatakları tespit edilmiş ve 1855’te ilk defa kömür üretimine başlanmıştır.

00036737.jpg
İngiliz kömür ocaklarının imtiyazına son verildikten sonra 1905’te Ticaret ve Nafia Nezareti’nde ilk genel müdürlük kurulmuş, Çatalağzı, Kilimli, Kozlu ve Zonguldak üretim merkezi haline getirilmiştir. I.Dünya Savaşı sırasında kömür yönetimi bir süre için Almanlara bırakılmış, Harp Kömür Komisyonu kurularak savaş boyunca gemilerin kömür ihtiyacı bu kömür havzalarından sağlanmıştır.

Cumhuriyet döneminde Kömür İşletmeleri Türkiye’nin kömür gereksinimini karşılamak üzere üretimini sürdürmüştür.

Uzun Mehmet’in kömürü bulmasından dolayı Zonguldak il merkezinde 8. Kasım 1932’de adına bir anıt dikilmiş, içerisinde bulunduğu parka ve önünden geçen caddeye Uzun Mehmet ismi verilmiştir. Uzun Mehmet’in bir de heykeli yapılmıştır. Bu heykelde Uzun Mehmet ayakta, bir elinde kömür, diğer elinde de kazma ile tasvir edilmiştir. Bunun yanı sıra Zonguldak’taki iki büyük kömür işletmesine de Uzun Mehmet I ve Uzun Mehmet II isimleri verilmiştir. Bu yüzden de 8 Kasım günü, kömür ile özdeşleştiğinden ötürü Zonguldak’ta her yıl bayram olarak kutlanmaktadır.


Zonguldak Havzası Maden Şehitleri Anıtı (Merkez)

00036739.jpg
Zonguldak il merkezinde Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) ile Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) tarafından, Taş Kömürü Havzasındaki iş yerlerinde kaza sonucu yaşamını yitiren maden işçileri için bir anıt yapılmıştır.

Bu anıt bir park içerisinde olup, Zonguldak ili Çevre Koruma Vakfı’nın desteği ve Zonguldak Belediye Başkanlığı’nın katkısı ile yapılmıştır. Siyah mermerden olan anıt, dikdörtgen kaideli, iki pano halinde olup, üzerinde Zonguldak Havzası Maden Şehitler Anıtı ile ölen maden şehitlerinin isimleri yazılıdır.
 
Zonguldak Kale ve Surları

Zonguldak Kale ve Surları


Ereğli Kalesi (Ereğli)

Zonguldak ili Ereğli ilçesi Kaletepe Mahallesi’nde bulunan tepenin üzerinde deniz seviyesinden 150–160 m. yükseklikte Ereğli Kalesi bulunmaktadır. Bu kale W.Hoebfner tarafından incelenmiş ve bir de planı çıkarılmıştır. Denize dik yamaçlar üzerindeki bu tepede antik çağlarda MÖ. IV. yüzyılda Klearchos tarafından kurulan Herakleia Pontike şehrinin akropolü vardı.

Kale XIII. yüzyılın başlarında Bizans döneminde yapılmıştır. W.Hoepfner’e göre bu kalenin Cenevizliler tarafından yapıldığı ileri sürülmüşse de bu iddia kesinlik kazanamamıştır.

Kale plan olarak düzensiz bir plan göstermekte olup, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. Yapımında tuğla ve harç dolgu ile birlikte gri tüf taşlarına da yer verilmiştir. Bunların arasında açık kırmızı tuğlalar, avlu kapısında da koyu kırmızı renkli tuğlalar kullanılmıştır.

Kale iç avluyu çevreleyen duvarlar ve onu takviye eden kulelerden meydana gelmiştir. Ön avlunun solunda bir kulenin kalıntıları görülmektedir. Sağ tarafta ise yine başka bir kule kalıntısı dikkati çekmektedir. Kalenin dış avlusunda mühimmat depolarına yer verilmiştir. Dış avludan iç avluya kemerli bir kapı ile geçilmektedir. İç avlunun büyük bir bölümünde de su sarnıcı bulunmaktadır. Buradaki sarnıç 8.00x40.00x6.10 m. ölçüsünde bir plan göstermekte olup, köşeleri yuvarlatılmıştır. Sarnıcın derinliği ise 5.00 m. dir.

Kalenin üst katında iki oda kalıntısı dikkati çekmektedir. Tuğladan yapılan bu odaların üst örtüsü ile duvarların büyük bir bölümü yıkılmıştır. Ancak bunların üzerinin tonozlarla örtülü olduğu günümüze gelebilen izlerinden anlaşılmaktadır. Bu odalara avlu yönündeki bir merdivenle çıkılmaktadır.


Filyos Kalesi (Çaycuma)

00036206.jpg
Zonguldak ili Çaycuma ilçesinde Hisarönü’nde (Filyos) bulunan bu kale Ortaçağ’da yapılmıştır. Kalenin kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır.

Kale moloz taş ve tuğladan yapılmış olup, günümüze oldukça iyi bir durumda gelmiştir. Ortaçağ’da yapılan bu kale çevresinde Roma dönemine tarihlenen mabet, tiyatro ve büyük bir yapıya ait olduğu sanılan üç kemerli bir duvar günümüze gelebilmiştir. Ayrıca yakınındaki Çayır Mağarası’ndan kaleye ve kente su taşıyan su kemerleri kalıntıları da günümüze gelebilmiştir.

Kale ve yanındaki tiyatro 2001 yılından itibaren başlayan çalışmalar sonucunda kısmen restore edilmiş olup, çalışmalar halen sürdürülmektedir.


Beykoz Asarı (Kalesi) (Devrek)

Zonguldak ili Devrek ilçesi Alparslan Köyü’nde, kayaların güney yamacında bulunan bu kalenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Kalıntılarına dayanılarak kalenin XIII. yüzyılda Bizans döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Yapım tarihini belirten bir kitabe de günümüze gelememiştir. Kaleden günümüze yalnızca kuzey yönündeki bir duvar kalıntısı ile iç kısımdaki küçük bir sarnıç gelebilmiştir.


Surlar (Ereğli)

Karadeniz Ereğlisi’nin (Herakleia Pontike) arazi konumuna uygun olarak surlarla çevrilmiştir. Şehrin ilk defa 1550 yıllarında kurulduğu dikkate alınacak olunursa ilk surların da bu dönemde yapıldığı sanılmaktadır. Bu surlar güneybatıya doğru, denize yönelik olarak tepenin dik yamaçlarını çevirmektedir. Buradan da kademeler halinde kıyı şeridine kadar inmekte ve sonra yeniden akropol tepesine yükselmektedir.

Helenistik dönemden kalan sur duvarları oldukça sert gri renkli kireç taşından bloklar halinde yapılmıştır. Büyük olasılıkla da bu teknik MÖ. III. Yüzyıla aittir. Sonraki dönemlerde, bu surların üzerine Roma ve Bizans döneminde surlar yapılmıştır. Helenistik dönem surlarına ait çok az kalıntı günümüze gelebilmiştir. Buna karşılık Roma devrine ait sur kalıntıları daha fazladır. Ne var ki bu surların bütünü yeterince korunamamıştır.

Günümüze gelen Roma suruna ait bir kulenin 10 m. genişliğinde olduğu sanılmaktadır. Bu kulenin 8.00 m.lik bir kısmı günümüze gelebilmiştir.


Gâvur Ambarı (Devrek)

Zonguldak ili Devrek ilçesi Adatepe Köyü’nde bulunan kule kalıntısı halk tarafından Gavur Ambarı olarak isimlendirilmiştir. Bununla ilgili kaynaklarda herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. Kesme taş ve bu kulenin gözetleme amaçlı yapıldığı sanılmaktadır.
 
Zonguldak Mağaraları

Zonguldak Mağaraları


Gökgöl Mağarası (Merkez)

00037585.jpg
Zonguldak il merkezine 3 km. uzaklıkta bulunan Gökgöl Mağarası, Zonguldak Kömür Tesislerinin bulunduğu Asma Ocaklarının 1 km. güneyinde ve Üzülmez Deresi’nin sağında bulunmaktadır.

Mağarada ilk araştırmalar iki İngiliz speologu Chris Bauer ve Harvey Lomas tarafından 1976 yılında yapılmıştır. Bundan sonra Türk-Fransız ortak grubu tarafından 1977 yılında mağara ve içerisindeki çok sayıdaki mağaracıklar ile Gökgöl Mağarası incelenmiştir.

Gökgöl Mağarası jeolojik dönemlerde I.Zaman (Vizen Paleozonik) kalkerler içerisinde oluşmuştur. Mağaranın çok büyük bir ağzı bulunmakta olup, buraya 50 m. yüksekliğinde dik bir patikadan çıkılmaktadır. Mağara içinin toplam uzunluğu 1 km. kadardır. Mağara üç bölümden meydana gelmiştir. Bu bölümler fosil ve aktif kısımlar ile yarı aktif yan kollardır. Girişten sonra geniş bir galeri halindeki mağarada 250 m. uzaklıkta bulunan bir sifondan suya girilip dar bir çatlak içerisinde ilerlenmekte ve bundan sonra da mağara içerisindeki yeraltı deresinin kaynağına gelinmektedir.

Mağara içerisinde 2–5 m. arasında değişen sarkıt ve dikitler bulunmaktadır. Yeraltı deresi bir çöküntü ile son bulduğundan daha ileriye gitmek olanaksızdır. Günümüzde Gökgöl Mağarasının 875 m.lik kısmı turizme açıktır.


Cumayanı Mağarası (Merkez)

00037586.jpg
Zonguldak Cumayanı Mahallesi’nin 1 km. güneydoğusunda bulunan bu mağara ilk kez Chris Baue, Harvey Lomas, Arda Çalı ve Dündan Çetin isimli speologlar tarafından 1976 yılında incelenmiştir. Daha sonra Türk ve Fransız mağaracılar 1977 yılında, İngiltere’nin Nottingham Politeknik Üniversiteleri tarafından 1978 yılında incelenmiştir.

Bu mağara II. Zamanın Kretase kalkerleri içerisinde bulunmuştur. Zonguldak yöresinin olduğu kadar Türkiye’nin de en önemli mağaralarından birisidir. Mağara 10 km. den fazla bir uzunluğa sahiptir. Mağaranın üç ayrı girişi vardır. Bunlardan biri yöredeki pompa istasyonunun arkasındaki girişten başlayarak çöküntü alanına ve travertene kadar 300 m.lik bir giriştir. İkinci giriş, gölün bitiminde olup, burada üçüncü girişle birleşir. Buradan kumlu bir mekâna ulaşılır ve suyun geldiği yönde de büyük bir salon vardır. Bu galeride aynı zamanda büyük taş bloklardan oluşmuş bir de salon bulunmaktadır.

Bu mağara Kızılelma Mevkiinde bulunan bir düden, Ayıcı, Aydın dereleri ve Büyükav Deresi’nin sularını yutmaktadır. Düdenin üzerindeki mağara içerisinden yeraltı deresine de inilmektedir. Yeraltı deresi güney-kuzey yönünde 4 km. uzaklıktaki Cumayanı Mahallesi’ndeki mağaradan yeryüzüne çıkmaktadır.


Kapız Mağarası (Merkez)

Zonguldak Kapız Mahallesi’nde bulunan bu mağaranın içerisinde küçük bir de yeraltı deresi bulunmaktadır. Tren yolunun altından içerisine girilen bu mağarada sarkıt ve dikitler bulunmakla beraber, üzerindeki yerleşim alanlarının kanalizasyonları buraya akmaktadır. Bu yüzden de turizme açılması olanaksızdır.


Çayırköy Mağarası (Çaycuma)

00037587.jpg
Zonguldak ili Çaycuma ilçesi Çayırköyü’nde bulunan bu mağaranın Çaycuma’ya olan uzaklığı 10 km. dir. Çayırköy Mağarasında ilk araştırmayı İsveçli K.Lindberg 1951 yılında yapmıştır. Bundan sonra Barcelona kentinden Türkiye’ye gelen Juan Ullastre başkanlığındaki üç İspanyol speolog 1970’te ikinci araştırmayı yapmıştır. Bu araştırmacıların yaptıkları İspanya’da yayınlandıktan sonra buraya çok sayıda araştırmacı gelmiştir.

Mağara II. Zamanın Üst Kretase kalkerleri içerisinde yer almıştır. Çayırköy’ün 2 km. güneybatısında, Sofular ve Eğridere’nin birleştiği bir çöküntü alanı içerisindedir. Yerin altından 1,5 km. uzunluğundaki su Çayırköy Mağarasını meydana getirmiştir. Mağaranın çıkış ağzına yakın bir yerde de büyük bir kuyu bulunmaktadır.

Mağaranın giriş kotu yaklaşık 200 m. çıkışı da 165 m. dir. Uzunluğu 1,5 km. olam mağaranın içerisi oldukça düzdür. İçerisinde yeraltı deresi olduğundan tam orta kısmında bir de sifon bulunmaktadır.

Mağara girişinden çıkan suyun bir bölümü Roma döneminde yapıldığı sanılan bir kanalla çevredeki değirmene ulaştırılmıştır.


Sofular Mağarası (Merkez)

00037590.jpg
Zonguldak ili, Eski Zonguldak-Çaycuma karayolunun 10.km.sinde, Sofular Vadisi’nin yamaçlarında bulunan bu mağaranın Prehistorik Çağlarda oluşumu tamamlanmıştır. Mağarada ilk araştırmayı Zonguldak Üniversitesi Mağara Araştırma Kulübü 2003 yılında yapmıştır.

Mağara 1,5 km. uzunluğunda olup, oldukça dik bir kuyunun sol yanından içerisine inilmektedir. Mağara içerisinde sarkıt ve dikitler bulunmaktadır. Salon şeklinde büyük bir mekânın çevresinde küçük odacıklar bulunmaktadır. Bu salon 70.00x40.00–50.00 m. ölçüsünde olup, tavan yüksekliği 5.00–7.00 m. arasında değişmektedir. Doğal oluşumların son derece güzel bir görünüm veren mağara içerisinde küçük göller bulunmaktadır.




Erçek Mağarası (Merkez)


00037595.jpg
Zonguldak-Ankara karayolu üzerinde Erçek Mahallesi’nde bulunan bu mağara Zonguldak il merkezine 5 km. uzaklıktadır. Günümüzde bu mağaranın tam bir araştırması yapılamamıştır. Mağaraya ormanlık bir alandan oldukça dar bir suyolundan 30 dakikalık bir yürüyüş ile ulaşılmaktadır. Mağara Zonguldak Üniversitesi Mağara Araştırma Kulübü tarafından bulunmuştur.

Mağaranın yalnızca 1 km. lik kısmına girilebilmektedir. Ancak mağaranın çok daha uzun olduğu ve iki ayrı katmandan oluştuğu anlaşılmıştır. Mağaranın içerisine az meyilli bir kuyudan inilmekte ve kuyu sonunda da galeri ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan sağdaki kola su gelmekte, soldaki kolda da suyun gittiği ana galeridir. Dar bir delikten içerisine girilen mağarada 30 metrede bir sifon bulunmaktadır. Yaklaşık 4-5 m. uzunluğundaki sifon daraldıktan sonra geniş bir salona açılmaktadır. Bundan sonra devam eden mağaranın içerisi travertenlerle kaplıdır.


Ilıksu Mağarası (Merkez)

00037594.jpg
Zonguldak-Ereğli karayolu üzerinde, deniz kenarında bulunan bu mağaranın içerisinde yer altı nehri bulunmaktadır. Uzunluğu 800 m. olan mağara ağzından içeriye girildiğinde travertenlerle karşılaşılmaktadır. Travertenlerin altında sifon bulunmaktadır.

Mağara içerisinde bulunan sudan sonra büyük bir mekâna ulaşılmaktadır. Mağara içerisinde çok sayıda guana bulunmaktadır. Mağara yakınında Ilıksu Kaplıcası vardır. Ilıksu Kaplıcasının su debisi 10 lt/sn, sıcaklığı ise 27 derecedir.

Kaplıcanın suyunun içme olarak kullanıldığında, mide, bağırsak ve karaciğer safra yolları üzerinde, banyo kürlerinde ise, içerdiği radyoaktif elemanlar sayesinde ağrılı hastalıklarda olumlu etkisi görülmektedir.

Ilıksu Kaplıcası, İl Özel İdaresi tarafından yatırım programına alınmış olup, şu anda kaplıca üzerinde ya da çevresinde herhangi bir tesis bulunmamaktadır.


İnağzı Mağarası (Merkez)

00037591.jpg
Zonguldak il merkezinde, İnağzı Mahallesi’nde bulunan bu mağara Zonguldak’a girşteki demiryolu tünelinin sol yanında bulunmaktadır.

Mağara oluşumunu Prehistorik Çağlarda tamamlamıştır. Mağara yaklaşık 600 m. uzunluğundadır. Ancak daha da uzun olduğu sanılmaktadır. Mağara 60–70 m. den sonra dar ve alçak geçitlerle devam etmektedir. İçerisindeki sifon 1 m. yüksekliğindedir. Ayrıca mağara içerisinde küçük akarsular bulunmaktadır.








Kızılelma Mağarası (Merkez)


00037592.jpg
Zonguldak il merkezi Gelik Mahallesi, Ayıcı Mevkiinde bulunan mağaranın uzunluğu 6,5 km. yi bulmaktadır. Mağara ağzındaki bir düdenden çevrenin sularını çekmekte ve yer altı suyu olarak içeride devam etmektedir.

Mağara içerisinde galeriler ve yan kollar bulunmaktadır. Ayrıca mağara içerisinde sarkıt ve dikitler bulunmaktadır.










Cehennemağzı Mağaraları (Ereğli)


00037593.jpg
Zonguldak ili Ereğli ilçesi İnönü Mahallesi’nde bulunan bu mağaralar Antik Çağlardan itibaren yerleşime sahne olmuş, ayrıca ibadet yeri olarak da kullanılmıştır. Mağara içerisinde yapılan arkeolojik araştırmalarda sütunlar, sütun başlıkları, lahitler, kandil yuvaları, taban mozaikleri bulunmuştur. Bu kalıntılar mağaraların Erken Hıristiyanlık döneminde gizli ibadet yapılan bir yer olduğunu göstermiştir.

Mağaralar Volkano-Klastik kayaçlar içerisinde gelişmiştir. Mağaraların ikisinin içerisinde göl bulunmaktadır.
 
Zonguldak Doğal Güzellikleri

Zonguldak Doğal Güzellikleri


Zonguldak Batı Karadeniz Bölgesi’nde dağlık bir alanda yer almaktadır. İl topraklarının %49,2’si dağlarla, %35,5’i platolarla, %15,3’ü ovalarla kaplıdır. Deniz kıyısından iç kesimlere doğru yükseltiler git gide artmaktadır. Bu dağlar üç sıra halinde Karadeniz’e yönelik olup, en yüksek tepeler ilin güney kesiminde yer almaktadır. Platolar ise bu dağların eteklerinde yer almıştır. İl içerisinde büyük bir ova bulunmamaktadır. Ancak akarsuların taşıdığı alüvyonlarla kaplı küçük düzlükler halinde ovalar bulunmaktadır.

Dağlar

00037520.jpg
İl topraklarının büyük bir bölümünü kaplayan dağlar üç sıra halindedir. Bunlardan birinci dağ sırası denize dik olup, yükseklikleri 1000 m.ye yakındır. Bu dağlar vadilerle sık sık kesilen, birbirlerinden ayrı görünümdedirler. Bu dağların en önemlileri batıdan doğuya doğru uzanan Ereğli’nin doğusundaki Küpdağı ile il merkezinin doğusundaki Gölge Dağı ve Güllü Dağı’dır.

İlin batısındaki ikinci dağ sırası Akçakoca Dağları ile başlar ve Bartın’ın güneyindeki Mahmut Dağı ile Kumar Dağı’na kadar uzanır. Bu dağ sırasının il toprakları içerisindeki en yüksek tepesi Göktepe’dir. İkinci dağ sırası batı kesiminde 1000 m. iken Ulus’a doğru 1379 m. ye kadar yükselir.

Üçüncü dağ sırası bir bakıma Bolu Dağları’nın uzantısı olup, yüksek tepeler halindedir. Bunlar Kızıltaş Tepesi (1486 m.), Bacaklı Yayla Tepesi (1637 m.)’dir.

Zonguldak ilinin %35’ini kaplayan plato ve yaylalar dağların eteklerinde ve aralarında yer almıştır. Filyos Çayı’nın açtığı Filyos Çayı Vadisi alüvyonlu bir yapıya sahip olup, tabanı kil ve kum tabakaları ile kaplanmıştır. Alaplı Irmağı’nın oluşturduğu Alaplı Vadisi ile Gülünçırmak Vadisi ve Üzülmez Deresi Vadisi de yörenin başlıca vadileridir.


Akarsuları

Zonguldak ili sürekli yağış aldığından akarsu yönünden oldukça zengindir. Bu akarsuların başında Filyos Çayı, Gülüç Irmak, Alaplı Irmağı ve Üzülmez Deresi gelmektedir.


Devrek Çayı

00037521.jpg
Zonguldak ili Devrek ilçesinin önemli bir akarsuyu olan Devrek Çayı Bolu’nun Abant Dağları’ndan doğup büyük su adını alır. Yeniçağ’dan ve Dirgine yakınlarından katılan iki önemli koldan sonra Devrek Çayı adını alır. Çomaklar Deresi ve birkaç ufak dere de bu çaya katıldıktan sonra Gökçebey İlçesi yakınlarında Karabük’ten gelen Soğanlı Çayının devamı olan Yenice Çayı ile birleşerek Filyos Çayı’nı meydana getirip, Filyos Bucağı’nda Karadeniz’e dökülür.









Filyos Çayı (Yenice Irmak)

Bolu ilinin Aladağ’ından doğan Filyos Çayı önce Gerede Suyu olarak isimlendirilir, güneybatı yönünde akarak Bolu ve Çankırı’yı suladıktan sonra Zonguldak il topraklarına girer. Kuzeybatı yönünde akarken küçük derecikleri de sularına katar. Devrek Çayı ile birleşir ve kuzeydoğuya doğru akar. Çaycuma’dan geçerek geniş bir düzlük oluşturduktan sonra Karadeniz’e dökülür. Filyos Çayı’nın uzunluğu 228 km. dir.


Gülüç Irmağı

Zonguldak’ın en küçük akarsularından olan Gülüç Irmak küçük dereciklerin birleşmesinden meydana gelmiştir. Ereğli ilçe merkezinin güneyinden Karadeniz’e dökülen bu akarsu üzerinde Ereğli Demir Çelik Fabrikasının su gereksinimini karşılayan küçük bir de baraj kurulmuştur.


Alaplı Irmağı

00037518.jpg
Ereğli’nin Ormanlı Bucağı’nın güneyindeki Atyaylası Tepesi’nden kaynaklanan bu akarsu geniş bir vadide akar, sık sık yatak değiştirdikten sonra Alaplı’dan Karadeniz’e dökülür. Bu akarsuyun suyu oldukça düzensiz bir akışa sahiptir. İlkbaharda suyu bollaşmasına rağmen yaz aylarında çoğu yerde suyu kurur.











Üzülmez Deresi


Zonguldak’ın küçük akarsularından olan bu dere güney-kuzey yönünden akarak il merkezinden geçer ve Karadeniz’e dökülür.


Mesire Yerleri

Yedigöller (Devrek)

00037516.jpg
Zonguldak ili Devrek ilçesinde Ulusal Park olarak ayrılan Yedigöller Bölgesi 1965 yılında Milli Park olarak ayrılmıştır. Buradaki yedi küçük göl, heyelan sonucu yedigöller havzasında kayan kütlelerin vadi önlerini kapaması sonucunda oluşmuş göllerdir. Bu göller Seringöl, Büyükgöl, Deringöl, Kurugöl, Nazlıgöl, İncegöl, ve Sazlıgöl’dür.

Göllerin çevresi ormanlarla kaplıdır. Bu ormanlarda sarıçam, karaçam ve göknar, kayın, meşe, gürgen, kızılağaç, ıhlamur ağaçları bulunmaktadır. Bu ormanlarda çeşitli av hayvanları yaşamakta olup, aynı zamanda da avlanma alanıdır. Bunun yanı sıra göllerde de çeşitli türde balıklar yaşamaktadır.





Bostandüzü Mesire Yeri (Devrek)

00037517.jpg
Zonguldak ili Devrek ilçe merkezine 8 km. uzaklıktaki Bostandüzü ilin önemli bir mesire yeridir.

Burası 2003 yılında Milli Parklardan Devrek Kaymakamlığına devredilmiş ve bu alanda yeni yapılan düzenlemelerle dinlenme ve piknik alanı haline getirilmiştir. Burada yapılan suni gölde de alabalık yetiştirilmektedir.


Zonguldak’ta Harmankaya, Kozlu Beldesinde Değirmenağzı ve Karadeniz Ereğli' sinde Güneşli Kayalıdere Şelaleleri olup, bu şelalelerin çevresi trekking, piknik ve mesire yeri olarak kullanılmaktadır.





Kumsallar



00037519.jpg
İlin sahip olduğu yaklaşık 80 km.lik kıyı şeridi boyunca çok sayıda doğal plaj ve kumsal bulunmaktadır. Bu kumsalların başında Sazköy, Filyos, Türkali, Göbü, Hisararkası, Uzunkum, Kapuz, Karakum, Değirmenağzı, Ilıksu, Kireçlik, Armutçuk, Kdz.Ereğli, Mevreke, Alaplı ve Kocaman mevkilerindeki kumsallar gelmektedir.

Bu kumsallarda çeşitli turistik tesisler bulunmaktadır.









Kaplıcalar

Ilıksu Kaplıcası (Merkez)

Zonguldak ili Karadeniz Ereğli karayolu üzerinde, Kozlu beldesine bağlı Aşağıçayır Köyü’nde bulunan Ilıksu Kaplıcasının su debisi 10 lt/sn, sıcaklığı ise 27 derecedir.

Kaplıcanın suyunun içme olarak kullanıldığında, mide, bağırsak ve karaciğer safra yolları üzerinde, banyo kürlerinde ise, içerdiği radyoaktif elemanlar sayesinde ağrılı hastalıklarda olumlu etkisi görülmektedir.

Ilıksu Kaplıcası, İl Özel İdaresi tarafından yatırım programına alınmış olup, şu anda kaplıca üzerinde ya da çevresinde herhangi bir tesis bulunmamaktadır.
 
Zonguldak Devrek Bastonu

Zonguldak Devrek Bastonu


00037990.jpg
Zonguldak’ın ilçesi Devrek ormanlarla kaplı geniş bir alana yayılmıştır. XIX. yüzyılın başlarından itibaren günümüze kadar ilçede orman ürünlerinin işlenmesine öncelik tanınmıştır. Ağaca yönelik atölyelerde baston yapımı yaygınlaşmış ve haklı olarak da geniş bir ün yapmıştır.

Devrek’te baston yapımının başlangıcının ilginç bir öyküsü vardır. Buna göre; Devrekli Merdi ailesinden Marangoz Ali Ziya Efendi I.Dünya Savaşı’nda İngilizlere esir düşmüştür. Bu olay Ali Ziya Efendi kadar Devrek’in geleceği açısından da önemli bir dönüm noktası olmuştur. Ali Ziya Efendi İngiliz subaylarının ellerinde sürekli tuttukları bastonun bir kudret sembolü olduğunu fark etmiş, savaş bitiminde memleketinde İngilizlerin birbirinden güzel zarif bastonlarını anlatmaya başlamıştır. Böylece baston bir anda Devreklilerin gözünde ihtiyarların dayanağı olmaktan çıkmıştır.

Devrek’te baston yapımı ilkel bir yün ve pamuk eğirme aleti olan çıkrıkla başlamıştır. Manda boynuzundan yapılan iki tarafı siyah, ortası beyaz çubuk şeklinde kemik ağızlıklar ile kızılcık ağacı özünden üç parçalı eklemelerle yapılan gümüş veya altın bilezikli ağızlıklardan baston yapımına geçilmiştir. Ayrıca Kastamonu Salnamesi’nde (h.1320 – 1892) Devrek’te ceviz ağacından sandık, masa, konsol, sigara ağızlığı ve bastonların yapıldığı belirtilmiştir.

00037992.jpg
Devrek’te baston yapımı gerçek değerini bulmuş, Devrekli ustaların yaptığı bastonlar Anadolu kültürünün estetik ve zarafetini de işçiliklerine katmış ve böylece Devrek bastonlarının ünü Türkiye sınırlarını aşmıştır. Devrek’te baston yapımı büyük önem kazanmış, babadan oğla, ustadan çırağa bu sanat dalı geçmiş ve baston yapımı gözde bir meslek durumuna gelmiştir. Günümüzde Devrek’te yapım geleneği sürmekte ve birbirinden güzel örnekler ortaya konmaktadır.

Devrek bastonlarının yapımı bilgi ve becerinin yanı sıra büyük sabır istemektedir. Öncelikle esnek bir ağaç olan kızılcık ağacı kesilir, Aralık ve Şubat aylarında suyu çekilen kızılcığın dalları ayıklanır ve elde edilen parçalar bir yıl bekletilir. Ekmek fırınlarında eğrilikleri düzeltilen dallar tornadan geçirilir ve bastona verilecek şekil belirlenir. Ardından testere ile üzerinde yivler açılır, eğe yardımı ile sistire, zımpara işlemleri yapılarak desen ve figürler ortaya çıkarılır.

Devrek bastonlarında birbirine dolanmış yılan motiflerinin de sık sık uygulandığı görülmektedir. Bir yandan boyama işlemi yapılırken öte yandan da kusurlu yerler dolgu verniği ile düzeltilir. Bu arada boya verniği yüzeylerde hiçbir şekilde uygulanmaz. Bu işlemler yapıldıktan sonra sıra bastonun sapına gelir. Çoğunlukla ceviz ağacından yapılmış saplarda sedef, gümüş bağa, dağ keçisi ayağı, kemik ve değerli taşlar kullanılır. Ördek bacağı, yılan başı, atmaca, karaca ve at başının saplarda yer verildiği gibi içerisinden şiş çıkan, silah olan, kargıya dönüşen, kurşun atan bastonlarla da karşılaşılmaktadır. Ancak, kamalı bastonlar günümüzde yasak olduğundan yapılmamaktadır. Kemal Özmen isimli bir kişi Ahlat bastonu denilen bir bastonun sap kısmında tabanca bile saklandığını belirtmiştir.

Devrekli ustaların el emeği ile oluşturduğu bastonlar onların göz nurunu, zevkini simgelediği kadar sanat ile zanaatı bir arada gözler önüne sermiştir.

00037994.jpg
Zonguldak’ta 1933 yılında Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti’nin düzenlediği “Tasarruf ve Yerli Malı Haftası” kapsamındaki sergide Devrek bastonları ilk kez sergilenmiş ve ödüllendirilmiştir. Bunun ardından 1936 İzmir Enternasyonal Fuarı’nda da Devrek bastonları ödül kazanmıştır.

Devrek Belediyesi 7 Temmuz 1984’te Devrek Baston Festivalini düzenlemiş ve bu festival her yıl düzenlenmeye başlamıştır.

Kaliteli bir el işçiliği olan Devrek bastonunun yapılışında Aziz Salman, Andon Usta, Hakkı, Çelik, Ahmet, Hasan ve Abdullah gibi eski ustaların büyük payı olmuştur. Bunların dışında Münteka Çelebi, Mürvet Okur, Tansel Işık, Cemal Salman, Raşit Korum, Murat Ayvacı, Bülent Korum, Raşit Devrek, İsmet Durbak, Hikmet İncirli, Günsel İncirli, Özcan Erdoğdu, Tuncer Biçmen ve Ali Akarsu gibi ustalar da bu konuda büyük ün yapmışlardır.
 
Genel Olarak Zonguldak

Zonguldak

280px-Zonguldak_Turkey_Provinces_locator.jpg


Türkiye haritasında Zonguldak'ın yeri. Yeri




İl sınırları Kordinatı 41°27′25″N, 31°47′6″E İdari Yapı: İl Bağlı:
Özellikleri Alanı Toplam 8.629 km² Vali: Yavuz ERKMEN İlçeleri Zonguldak, Alaplı, Çaycuma, Devrek, Ereğli, GökçebeyRakımı 25 m Nüfus (2007 (TÜİK)) 615.890 Web sitesi: T.C. Zonguldak Valiliği Alan kodu: 0372 Posta kodu: 67XXX Plaka kodu: 67


Genel

Karadeniz Bölgesi'nin bir ilidir. Karadeniz'e batı ve kuzeyden kıyısı vardır. Karadeniz kıyılarından başlayan il toprakları, kuzeyden Karadeniz, kuzeydoğudan Bartın, doğudan Karabük, güneyden Bolu, batıda Düzce illeriyle çevrilidir. Zonguldak adı frengi+farisi+türki kelimelerden oluşur.bataklık ma`nasına geldiği galattır.kelimenin açılımı:zone+gül/gul+dağ/tag. Zonguldak'la özdeşenler:karaelmas/taşkömürü,kömürü bulan Uzun Mehmet(Karadeniz Ereğlisi Çiğdemli Köyü'ndendir.lakabı endamından gelir.Ailesi/torunları/soyu dahi ortalama 1.80-1.90 mt boyundadır.) 20.30 08/03/2008 devrekli

Coğrafi Durumu

Zonguldak ili çok engebeli bir arazi yapısına sahip olup; il alanının % 56’sı dağlarla, % 31’i platolarla ve % 13’ü ovalarla kaplıdır.
Akarsu vadileriyle yer yer derin bir biçimde parçalanmış olan il toprakları orta yükseklikteki dağlık alanlardan oluşur.
Bol yağışlı bir iklime sahip olan Zonguldak, yer üstü su kaynakları bakımından oldukça zengindir. İlde Filyos Çayı dışında büyük akarsu olmamakla birlikte, çok sayıda akarsu vardır. Bu akarsular, il alanının sık bir vadi ağıyla parçalamıştır.

Sanayi

Bölgedeki önemli sanayi tesislerinin başında Türkiye Taşkömürü Kurumu yer almaktadır. İşletmecilik Başlangıcı (1843 - 1848) tarihlerine dayanmaktadır.
1830 - 1848 tarihleri arasındaki arama ve işletmecilik faaliyetleri hakkında çok ayrıntılı bilgi olmamakla birlikte; 1843 tarihli resmi belgelerde, Ereğli ve Amasra’da üretilen “vapur kömürünün” İstanbul’da pazarlamasından ve gerekli düzenlemelerin yapılmasından sonra devlet hazinesine sağlayacağı katkıdan söz edilmektedir. 1848’ de yapılan inceleme ve düzenlemelerle, Ereğli Amasra arasında “taşkömürü bulunan yerler” saptanarak “havza sınırları” ilk kez tanımlanmıştır.
Bölgedeki taşkömürünü işleten kurumlar:

  • Hazine- İ Hassa (Evkaf Nezareti) Yönetimi (1848 - 1854)
  • İngiliz (Galatalı Sarraflar) Kömür Kumpanyası İşletmeciliği (1849 - 1854)
  • Kırım Savaşı (Geçici İngiliz) Yönetimi (1854 - 1856)
  • Hazine- İ Hassa (Evkaf Nezareti) Yönetimi (1856 - 1861) Emanet İdare İşletmeciliği (1856 - 1859)
  • Zafiropulos İşletmeciliği (1859- 1860)
  • İngiliz Kömür Kumpanyası İşletmeciliği (1860- 1861)
  • Hazine-İ Hassa (Evkaf Nezareti) Yönetimi ( 1861 – 1865)
  • Bahriye Nezareti Yönetimi (1865 – 1908)
  • Tersane İdaresi İşletmeciliği (1865 – 1882)
  • Yerli- Yabancı Sermaye Şirketleri İşletmeciliği (1882 - 1940)
  • Nafia Nezareti Yönetimi (1908- 1909)µ
  • Orman ve Maadin Ticaret ve Ziraat Nezareti Yönetimi (1909- 1920)
  • Dünya Ve Ulusal Kurtuluş Savaşı Dönemi (1914- 1922)
  • İktisat Vekaleti Yönetimi (1920-1940)
  • İş Bankası İşletmeciliği (1926-1940)
  • Etibank ve EKİ işletmeciliği (1937-1940)
  • Etibank Ve EKİ Yönetimi (1940-1957)
  • TKİ Yönetimi (1957-1984)
  • TTK Yönetimi (1984-)
ve Bölgede taşkömürünün yanı sıra ağır sanayi için önemli hammaddelerden biri olan demir çelik sanayi de gelişmiş tesislere sahiptir. 15 Mayıs 1965te üretime başlayan Erdemir, bugün ulaştığı 3 milyon 500 bin ton/yıl düzeyinde ham çelik üretim kapasitesi ile halen Türkiye'nin en büyük demir çelik kuruluşu ve tek entegre yassı çelik üreticisidir. Uluslararası kalite standartlarında levha, sıcak ve soğuk haddelenmiş sac ile kalay, kromçinko kaplamalı sac üretmektedir. Kdz.Ereğli'de yaklaşık 4 km'lik bir alan üzerine kurulu Erdemir tesislerinde,kok-sinter-yüksek fırın-BOF-sürekli döküm-sıcak haddeleme-sürekli soğuk haddeleme ve kaplama teknolojisi ile üretim yapılmaktadır.
Bölgenin diğer başlıca sanayi alanları tarım ve hayvancılık, enerji, taş ve toprağa dayalı ürünler olarak sıralanabilir.

Eğitim

İl genelinde 10 anaokulu, 324 ilköğretim okulu, 59 genel - mesleki lise olmak üzere toplam 389 okulda eğitim ve öğretim yapılmaktadır.
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi; Tıp Fakültesi, Devrek Fen Edebiyat Fakültesi, Karabük Teknik Eğitim Fakültesi, Bartın Orman Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Çaycuma İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ereğli Eğitim Fakültesi ve Fethi Toker Güzel Sanatlar Tasarım Fakültesi olmak üzere 8 fakülte, 3 enstitü, 2 yüksekokul, 8 meslek yüksekokuldan oluşmaktadır.
Üniversite bünyesinde 32 profesör, 32 doçent, 259 yardımcı doçent, 106 öğretim görevlisi, 43 okutman, 256 araştırma görevlisi, 8 uzman olmak üzere toplam 736 akademik personel görev yapmaktadır.
 
Cevap: Zonguldak İlinin İlçeleri

Zonguldak Merkez


Zonguldak Bağlı olduğu il: Zonguldak Yüzölçümü: km2 Nüfus: 615.599 Nüfus yoğunluğu: kişi/km2 Enlem:
Boylam:
Rakım: m İlçe Kaymakamı
Belediye Başkanı Secaattin Gonca
Zonguldak, Zonguldak ilinin merkezi olan şehirdir. Karadeniz kıyısında bulunan şehir, özellikle limanıyla Türkiye'nin Karadeniz ülkeleriyle arasındaki deniz ticaretinde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca Türkiye'nin en zengin taşkömürü madenlerini barındırır.

Tarihçe

Yörenin ilk sakinleri Frig boylarından oluşan Bithin, Mariandyn ve Migdon adlı göç topluluklarıdır. M.Ö. VI. yüzyılda Batı Anadolu’da başlayan kolonizasyon sürecinde yörede de ticari iskeleler kurulmuştur. M.Ö.334’e kadar Perslerin egemenliğinde kalan bölge, bu tarihten sonra Makedonyalıların eline geçmiş; ancak yöre halkının ayaklanması sonucu kısa bir süre boyunca bağımsız yönetilmiştir.
Zonguldak ve çevresi M.Ö. 27’de Roma İmparatorluğu'na bağlanmış, daha sonra da Doğu Roma toprağı olmuştur.


Yöreye Anadolu Selçuklu ordusu 1084 yılında gelmiş ve yöreyi fethetmiş. Daha sonra ise yöreyi Cenevizliler ele geçirmiştir, beylikler döneminde ise Candaroğulları bölgede hakimiyet kurmuştur. 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Amasra’yı almasıyla birlikte Zonguldak ve çevresi tamamen Osmanlıların eline geçmiştir.
II. Mahmut döneminde, 1829 yılında bölgede ilk kömür bulunmuştur.1848'de ise ilk kömür oacakları açılmıştır.Bu ocakları Belçikalı ve Fransız şirketler işletmiştir.
Zonguldak limanı Birinci Dünya Savaşı'nda Sarıkamış'a gidecek malzemelere ev sahipliği yapmış, Kurtuluş Savaşı'nda ise SSCB ile ilişkilerde önemli bir rol oynamıştır.
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1919 yılında Fransız şirketlerinin haklarını korumak bahanesiyle Fransız askerleri önce Zonguldak’ı, ardından da Kdz.Ereğli’yi işgal etmiştir; ancak, Zonguldak ve çevresindeki Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine bağlı güçlerin karşı koymasıyla tehlikeye düşmüşler, 21 Haziran 1920'de de bölgeyi terketmişlerdir.

Sanayi

Bölgedeki önemli sanayii tesislerinin başında Türkiye Taşkömürü Kurumu yer almaktadır. İşletmecilik Başlangıcı (1843 - 1848) tarihlerine dayanmaktadır.
1830 - 1848 tarihleri arasındaki arama ve işletmecilik faaliyetleri hakkında çok ayrıntılı bilgi olmamakla birlikte; 1843 tarihli resmi belgelerde, Ereğli ve Amasra’da üretilen “vapur kömürünün” İstanbul’ da pazarlamasından ve gerekli düzenlemelerin yapılmasından sonra devlet hazinesine sağlayacağı katkıdan söz edilmektedir. 1848’ de yapılan inceleme ve düzenlemelerle, Ereğli Amasra arasında “taşkömürü bulunan yerler” saptanarak “havza sınırları” ilk kez tanımlanmıştır. Günümüzde İlk Alışveriş Merkezi projesi yatırımını Demir Madencilik yapmaktadır. Dedeman Otelcilik Alışveriş Merkezi içinde yapacağı yatırımla bölgenin ilk önemli otel yatırımını yapacaktır. Zonguldak Alışveriş Merkezi projesinin Danışmanlığını Target Store Ekibi ve Başkanı Sn. Semih ÜNAL yapacaktır.


Bölgedeki taşkömürünü işleten kurumlar:

  • Hazine- İ Hassa (Evkaf Nezareti) Yönetimi (1848 - 1854)
  • İngiliz (Galatalı Sarraflar) Kömür Kumpanyası İşletmeciliği (1849 - 1854)
  • Kırım Savaşı (Geçici İngiliz) Yönetimi (1854 - 1856)
  • Hazine- İ Hassa (Evkaf Nezareti) Yönetimi (1856 - 1861) Emanet İdare İşletmeciliği (1856 - 1859)
  • Zafiropulos İşletmeciliği (1859- 1860)
  • İngiliz Kömür Kumpanyası İşletmeciliği (1860- 1861)
  • Hazine-İ Hassa (Evkaf Nezareti) Yönetimi (1861 – 1865)
  • Bahriye Nezareti Yönetimi (1865 – 1908)
  • Tersane İdaresi İşletmeciliği (1865 – 1882)
  • Yerli- Yabancı Sermaye Şirketleri İşletmeciliği (1882 - 1940)
  • Nafia Nezareti Yönetimi (1908- 1909)
  • Orman ve Maadin Ticaret ve Ziraat Nezareti Yönetimi (1909- 1920)
  • Dünya Ve Ulusal Kurtuluş Savaşı Dönemi (1914- 1922)
  • İktisat Vekaleti Yönetimi (1920-1940)
  • İş Bankası İşletmeciliği (1926- 1940)
  • Etibank ve EKİ işletmeciliği (1937-1940)
  • Etibank Ve EKİ Yönetimi (1940- 1957)
  • TKİ Yönetimi (1957- 1984)
  • TTK Yönetimi (1984-)
Bölgenin diğer başlıca sanayi alanları tarım ve hayvancılık, enerji, taş ve toprağa dayalı ürünler olarak sıralanabilir.

Belediyeler


  • Beycuma
  • Çatalağzı
  • Çaydeğirmeni
  • Elvanpazarcık
  • Devrek
  • Gelik
  • Karaman
  • Kilimli
  • Kozlu
  • Muslu
  • Sivriler
  • Zonguldak
  • Bakacakkadı
  • Çaycuma
  • Gökçebey
  • Alaplı
  • Ereğli
  • Gülüç
  • Perşembe
  • Filyos

Zonguldak merkez belde ve köyleri

İl: Zonguldak • İlçe Merkezi: Zonguldak
Beldeler:
Köyler:
Akşeyh • Alancık • Aşağıçayır • Ayvatlar • Balçıklı • Bozca • Çağlı • Çırgan • Çukurören • Dağköy • Dereköy • Ebegümeci • Eceler • Enseköy • Esenköy • Futa • Göbü • Hacıali • Himmetoğlu • Kabalaklı • Kaleoğlu • Karadere • Karapınar • Kardeşler • Kargalar • Keller • Kızılcakese • Korucak • Kozluköy • Köroğlu • Köserecik • Kumtarla • Kurtköy • Olukyanı • Osmanlı • Sakaköy • Sapca • Saraycık • Sarımsak • Seyfetler • Sofular • Şirinköy • Tasmacı • Taşçılar • Türkali • Uzungüney • Üçköy • Yahma













Alaplı, Zonguldak


Türkiye'de yeri Bilgiler Yüzölçümü 350 km2 km² Rakım 00 metre Koordinatlar
Posta kodu 67850 Alan kodu 0372 İl plaka kodu 67
Zonguldak – Düzce karayolunun Kdz. Ereğli – Akçakoca arasında yer alan ve Kdz. Ereğli ilçesine bağlı bir bucak iken 04.07.1987 tarih ve 3392 sayılı yasa ile ilçe statüsüne kavuşan 14.09.1988 tarihinde de fiilen kurulan Alaplı’nın merkez ve Gümeli olmak üzere 2 belediyesi, bu belediyelere bağlı 4 ‘er olmak üzere 8 mahallesi, 49 köyü ve bu köylerin 70 bağlısı bulunmaktadır. İlçenin tek ulaşımı olan 10 no.lu devlet karayolu Düzce-Akçakoca-Alaplı- Kdz.Ereğli ve Zonguldak ilini birbirine bağlamaktadır. Alaplı' nın ismi:-Alaplı adı tarih içinde değişik şekillerde geçmektedir. Gerek ve Latin kaynaklarindaki adı Keles ve Cales olarak verilmiştir. Ne anlama geldiğinin araştirilmasi gerekmektedir. Alaplı kelime yapısı bakımından ilk etapta acaip ve manasız gelebilir. Ama bölgenin tarihi biraz incelendiğinde Alaplı isminin, Osmanlı Padişahı Orhan Bey'in komutanlarından Ali Alp den geldiği üzerinde eğilimler çoğalır. Alaplı'ya yakın olan Akçakoca, Karamürsel, Konuralp bölgelerinin ismlerinin de Orhan Beyin komutanlarından olan kişilerin isimlerinden geldiği bilinmektedir. Bu komutanlar Osman Beyin oğlu Orhan Bey'in emriyle Sakarya, Düzce, Akçakoca ve Alaplı bölgelerini Osmanlı beyliğine katmışlardır. Bu nedenle Alaplı isminin Ali Alp dan gelme ihtimali oldukça yüksektir. 18487 nüfuslu Alaplı İlçesi Zonguldak ilinin batı istikametindeki son ilçe olup, doğusunda Kdz.Ereğli ilçesi, güneyinde Düzce ili Yığılca ilçesi, batısında Düzce ili Akçakoca ilçesiyle, kuzeyinde Karadeniz ile sınırlı olup, Zonguldak-İstanbul karayolu üzerinde bulunmaktadır. 2000 yılında yapılan nüfus sayımı sonuçlarına göre İlçe merkezinde 18.487, toplam nüfus 44.578’dir.İlçenin geçim kaynakları ; orman ürünleri, fındık ziraatı, sanayi kesiminde çalışan işçiler ve küçük çaplı ticari kaynaklardır. İlçede Zonguldak Karaelmas Üniversitesine bağlı Alaplı Meslek Yüksekokulu bulunmaktadır .İlçenin Devlet Karayolundan başka ulaşım imkanı yoktur. Ereğli İlçesi Gülüç Beldesinden itibaren başlayan karayolu güzergahı önce Alaplı, oradan da Akçakoca sınırına kadar deniz kenarından seyreder. Bir tarafında, denize dik inen yamaçların ve sık aralıktaki derin vadilerin yeşili, diğer tarafında gözün alabildiğine bir ufka yayılı, elini uzatsan tutulacak yakınlıktaki irili , ufaklı koylarına doluşan masmavi deniziyle; eşsiz güzellikleri kucaklayarak devam eder. Alaplı, deniz ve yayla turizmi açısından son derece elverişlidir. EĞİTİM Zonguldak ilinde okuma yazma oranı en yüksek ilçe %94 ile Alaplı'dır.İlçemiz Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı 1 meslek yüksek okulu,5 lise ve dengi okul,11 ilköğretim okulu,15 birleştirilmiş sınıflı ilköğretim okulu,1 özel ilköğretim okulu,mesleki eğitim merkezi,halk eğitim merkezi,1 özel dershane,1 motorlu taşıt sürücü kursu,2 kamu 4 özel olmak üzere 6 örenci yurdu ve 1 özel bilgisayar kursu bulunmaktadır

Zonguldak – Düzce karayolunun Kdz. Ereğli – Akçakoca arasında yer alan ve Kdz. Ereğli ilçesine bağlı bir bucak iken 04.07.1987 tarih ve 3392 sayılı yasa ile ilçe statüsüne kavuşan 14.09.1988 tarihinde de fiilen kurulan Alaplı’nın merkez ve Gümeli olmak üzere 2 belediyesi, bu belediyelere bağlı 4 ‘er olmak üzere 8 mahallesi, 49 köyü ve bu köylerin 70 bağlısı bulunmaktadır. İlçenin tek ulaşımı olan 10 no.lu devlet karayolu Düzce-Akçakoca-Alaplı- Kdz.Ereğli ve Zonguldak ilini birbirine bağlamaktadır. Alaplı' nın ismi:-Alaplı adı tarih içinde değişik şekillerde geçmektedir. Gerek ve Latin kaynaklarindaki adı Keles ve Cales olarak verilmiştir. Ne anlama geldiğinin araştirilmasi gerekmektedir. Alaplı kelime yapısı bakımından ilk etapta acaip ve manasız gelebilir. Ama bölgenin tarihi biraz incelendiğinde Alaplı isminin, Osmanlı Padişahı Orhan Bey'in komutanlarından Ali Alp den geldiği üzerinde eğilimler çoğalır. Alaplı'ya yakın olan Akçakoca, Karamürsel, Konuralp bölgelerinin ismlerinin de Orhan Beyin komutanlarından olan kişilerin isimlerinden geldiği bilinmektedir. Bu komutanlar Osman Beyin oğlu Orhan Bey'in emriyle Sakarya, Düzce, Akçakoca ve Alaplı bölgelerini Osmanlı beyliğine katmışlardır. Bu nedenle Alaplı isminin Ali Alp dan gelme ihtimali oldukça yüksektir. 18487 nüfuslu Alaplı İlçesi Zonguldak ilinin batı istikametindeki son ilçe olup, doğusunda Kdz.Ereğli ilçesi, güneyinde Düzce ili Yığılca ilçesi, batısında Düzce ili Akçakoca ilçesiyle, kuzeyinde Karadeniz ile sınırlı olup, Zonguldak-İstanbul karayolu üzerinde bulunmaktadır. 2000 yılında yapılan nüfus sayımı sonuçlarına göre İlçe merkezinde 18.487, toplam nüfus 44.578’dir.İlçenin geçim kaynakları ; orman ürünleri, fındık ziraatı, sanayi kesiminde çalışan işçiler ve küçük çaplı ticari kaynaklardır. İlçede Zonguldak Karaelmas Üniversitesine bağlı Alaplı Meslek Yüksekokulu bulunmaktadır .İlçenin Devlet Karayolundan başka ulaşım imkanı yoktur. Ereğli İlçesi Gülüç Beldesinden itibaren başlayan karayolu güzergahı önce Alaplı, oradan da Akçakoca sınırına kadar deniz kenarından seyreder. Bir tarafında, denize dik inen yamaçların ve sık aralıktaki derin vadilerin yeşili, diğer tarafında gözün alabildiğine bir ufka yayılı, elini uzatsan tutulacak yakınlıktaki irili , ufaklı koylarına doluşan masmavi deniziyle; eşsiz güzellikleri kucaklayarak devam eder. Alaplı, deniz ve yayla turizmi açısından son derece elverişlidir. EĞİTİM Zonguldak ilinde okuma yazma oranı en yüksek ilçe %94 ile Alaplı'dır.İlçemiz Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı 1 meslek yüksek okulu,5 lise ve dengi okul,11 ilköğretim okulu,15 birleştirilmiş sınıflı ilköğretim okulu,1 özel ilköğretim okulu,mesleki eğitim merkezi,halk eğitim merkezi,1 özel dershane,1 motorlu taşıt sürücü kursu,2 kamu 4 özel olmak üzere 6 örenci yurdu ve 1 özel bilgisayar kursu bulunmaktadır








Çaycuma, Zonguldak

Çaycuma, Zonguldak Bağlı olduğu il: Zonguldak Yüzölçümü: 490 km2 Nüfus: 115.320 Nüfus yoğunluğu: kişi/km2 Enlem:
Boylam:
Rakım: m İlçe Kaymakamı
Belediye Başkanı Mithat Gülşen Çaycuma, Zonguldak ilinin bir ilçesidir.
500px-Caycuma_1.JPG

(Ertan Akyüz tarafından 2005 yılında çekildi)
Bölgedeki önemli sanayii tesisleri 1970'te kurulan, özelleştirme kapsamında OYAK'a satılarak "OYKA Kağıt Fabrikası" adını alan Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları Anonim Şirketi (SEKA) Fabrikası ve Perşembe beldesi ile arasında kalan Organize Sanayi Bölgesidir. Filyos beldesinde de Sümerbank Filyos Ateş Tuğlası Fabrikası bulunmaktadır.
500px-Caycuma_2.JPG

(Ertan Akyüz tarafından 2005 yılında çekildi)
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nin Meslek Yüksekokulu'nu barındırır.

Tarihi

19. yüzyılda Kastamonu Vilayeti Çarşamba (Devrek) kazasına, 1873’te Bartın’a, 1902’de Çarşamba Nahiyesi olarak Zonguldak’a bağlandığı salnamelerden ve yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır. Osmanlı döneminde önemli bir yerleşim yeri olmayan Çaycuma, Cumhuriyet döneminde de bu durumunu sürdürmüştür. Çay Cami ismi ile tanınan bu yerleşim Devrek’e bağlı bir bucak merkezi iken 1944 yılında ismi Çaycuma olarak değiştirilerek ilçe konumuna getirilmiştir.

Coğrafyası

Coğrafi koordinatları : 41 derece 18 dakika ve 41 derece 36 dakika kuzey enleminde, 32 derece 12 dakika doğu boylamındadır. Zonguldak il merkezinin doğusunda kalmaktadır. Kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Bartın, güneyinde Devrek yer alır. Yüzoölçümü 490 km'2 dir. Çaycuma Filyos çayı ve bu çayın oluşturduğu vadi üzerine kuruludur. Dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. En büyük yükseltisi; Balat Dağıdır.

Ekonomi

İlçede temel ekonomik etkinlik tarımdır. Genelde tarım alanlarının sınırlı olduğu Zonguldak ilinde, Filyos Çayı boyundaki verimli ovalar bitkisel üretim bakımından önem taşır. Bu kesimde mısır, sebze ve meyve üretilir. Hayvancılık, özellikle manda yetiştiriciliği de ilçede yapılan tarımsal etkinliklerdendir. Karadeniz kıyısındaki Hisarönü'nde balıkçılık gelişmiştir. Avlanan balıklar büyük ölçüde İstanbul'a gönderilir
İlçe merkezi Çaycuma kenti Karadeniz kıyısından 25 km kadar içeride, Çaycuma Düzü'nün batı kenarında yer alır. Kent, çevresindeki yoğun kırsal nüfusa hizmet veren bir pazar niteliğindedir. En önemli sanayi kuruluşu 1970'de açılan ve Türkiye'nin üçüncü büyük kağıt fabrikası olan SEKA Çaycuma Kağıt Fabrikası'dır. Fabrikanın üretimi Bartın Limanı'ndan yollanır. Kentte ayrıca yağ imalathaneleri ile un, bisküvi, şekerleme gibi gıda maddeleri üreten imalathaneler, kereste, bıçkı, hızar atölyeleri ve maden işçileri için özel ayakkabılar üreten küçük işyerleri vardır.
500px-Caycuma_3.JPG

(Ertan Akyüz tarafından 2005 yılında çekildi)


300px-Caycuma_5.JPG

Atatürk Heykeli Kavşak/ Ertan Akyüz


|
300px-Caycuma_7.JPG

Seka Caddesi / Ertan Akyüz


200px-Caycuma_6.JPG

İstasyon Yokuşu / Ertan Akyüz








Çaycuma belde ve köyleri
İl: Zonguldak ● İlçe Merkezi: Çaycuma
Beldeler: Filyos | Karapınar | Nebioğlu | Perşembe | Saltukova
Köyler:
| | Adaköy | Ahatlı | Akçahatipler | Akpınar | Akyamaç | Aliköy | Aşağıihsaniye | Aşağısarmaşık | Ayvazköy | Basat | Başaran | Burunkaya | Coburlar | Çamlık | Çayır | Çayköy | Çomranlı | Çorak | Çömlekçi | Dağüstü | Derecikören | Dereköseler | Dereli | Dursunlar | Emirşah | Erenköy | Esenlik | Esentepe | Esenyurt | Geriş | Gökçehatipler | Gökçeler | Gökçetabaklar | Güdüllü | Güzeloğlu | Güzelyaka | Güzelyurt | Hacıibadi | Hacılar | Hacıosmanlar | Helvacılar | İhsanoğlu | Kadıoğlu | Kahvecioğlu | Kalafatlı | Kalaycıoğlu | Karaahmetler | Karakoç | Karamusa | Kayabaşı | Kayıkçılar | Kerimler | Kışla | Kızılbel | Koramanlar | Madenler | Muharremşah | Muhsinler | Musausta | Ramazanoğlu | Sandallar | Sarmaşık | Sazköy | Sipahiler | Şenköy | Şeyhler | ŞeyhoğluTemenler | Torlaklar | Uluköy | Veliköy | Yakademirciler | Yazıbaşı | Yazıköy | YeniköyYeşilköy | Yeşilyayla | Yeşilyurt | Yolgeçen | Yukarıdere | Yukarıgöynük | Yukarıihsaniye | Yukarıtaşçılı|












Devrek, Zonguldak

Devrek, Zonguldak ilinin bir ilçesidir.


Genel

Zonguldak'ın el yapımı bastonu ve simiti ünlü ilçesidir. Filyos çayıyla birleşen Devrek Çayı şehrin içinden geçmektedir.

Sanayi

Bölgenin başlıca sanayi alanları tarım ve hayvancılık, enerji, taş ve toprağa dayalı ürünler olarak sıralanabilir.





Gökçebey, Zonguldak

Bilgiler Alan : 220 km² Nüfus : 26.245(2007) Nüfus Yoğunluğu :
Rakım :
Saat Dilimi : UTC+2 Web Sitesi : [1] Yönetim Ülke : Türkiye
20px-Flag_of_Turkey.svg.png
İl : Zonguldak İlçe : Gökçebey Bölge : Karadeniz Bölgesi Belediye Başkanı : M.Zeki Kılınçarslan Gökçebey: Zonguldak ilinin bir ilçesidir.

İlçenin toplam nüfusu 25.588 olup bunun 7.939'u Polis sorumluluk bölgesinde bulunmaktadır.
1845 yılına kadar, Tefen adıyla Bolu Sancağına bağlı 4 divandan (nahiye) oluşan bir kaza olan Gökçebey, bu kimliğini Cumhuriyetin kuruluşuna kadar korumuştur. Cumhuriyet döneminde nahiye yapılan Tefen'e, 1963 yılında Gökçebey adı verilmiş ve 1972 yılında beldede Belediye Teşkilatı kurulmuştur. Devrek ilçesine bağlı Gökçebey beldesi 3644 sayılı kanunla 1990 yılında ilçe statüsüne getirilmiştir. İlçe Batı Karadeniz Bölgesinin iç kesiminde 65° - 79° güney- kuzey enlemi, 26° - 42° batı -doğu boylamı arasında olup; doğusunda Bartın ili ve Karabük�ün İlinin Yenice ilçesi, batısında Zonguldak Merkez İlçe ve Çaycuma ilçesi, güneyinde Devrek ve Yenice ilçeleri, kuzeyinde Çaycuma ilçeleri bulunmaktadır. Ankara -Zonguldak kara ve demir yolları üzerinde bulunan Gökçebey ilçesine, Saltukova Havaalanı 27 kilometre uzaklıktadır.
Yüzölçümü 15.153 ha. olan ilçenin % 60'ı ormanlarla kaplıdır. Denizden yüksekliği 51 metre olan Gökçebey ilçesi, yüksekliği 906 - 1179 metre arasında değişen sekiz tepeyle çevrilidir. Filyos Irmağı Karabük İlinden gelen Soğanlı Çayı ile birleşerek ilçenin kenarından geçer ve Filyos beldesinden Karadenize dökülür. Karadeniz ikliminin egemen olan ilçede yazları ve kışları ılık geçer. Kabalaklı, Pamukdüzü, Kertili (Çamlık) mesire yerleri, Karanlık Dere, Kurtdamı ve Sarıgöl Ormanları av turizmine son derece elverişli yerlerdir.
İlçe 1972 Yılında Belde, 1990 Yılında Devrek'ten Ayrılarak Bir İlçe Olmuştur. *ZONGULDAK (Zonguldak ile ilgili fotoğraf, haber, bilgi ve ilanları bulabileceğiniz - Zonguldak Şehir Rehberi)



Gökçebey belde ve köyleri
İl: Zonguldak | İlçe Merkezi: Gökçebey
Beldeler: Bakacakkadı | Hacımusa
Köyler:
Aktarla | Aliusta | Aydınlar | Bakiler | Bodaç | Çukur | Dağdemirciler | Duhancılar | Gaziler | Karapınar | Muharremler | Namazgah | Örmeci | Pazarlıoğlu | Saraçlar | Uzunahmetl Vesyioğlu









Karadeniz Ereğli, Zonguldak

Türkiye’ nin en yüksek gelir seviyesine sahip Kdz. Ereğli, Zonguldak il sınırları içinde bulunmaktadır. Türkiye’nin kuzeyinde, Batı Karadeniz Bölgesi’nde, 41° 17' kuzey enlemi ve 31° 24' doğu boylamı arasında yer almaktadır. Yüzölçümü 782 km²'dir. Ereğli'ye bağlı 6 belde ( Gülüç, Armutçuk, Gökçeler, Güneşli, Ormanlı ve Öğberler ) ve 97 köy vardır. Şehir merkezine bağlı mahalle sayısı 17'dir. Okuma-yazma oranın %99 olduğu ilçede kentleşme oranı %60'dır.
Yüzölçümünün %56’sını ormanlar oluşturur. İlçede 15 ağır sanayi kuruluşu, 81 orta ölçekli işletme faaliyet gösterir. Şehirde Ticaret Odasına kayıtlı 45 anonim, 235 limited şirket, 104 kooperatif ve Ticaret Odasına kayıtlı 1.726 kuruluş bulunmaktadır. Şehirde 6 modern hastane, 200 aşkın doktor vardır. Karadeniz Ereğli Müzesi’nde 3.000’i aşkın arkeolojik eser sergilenmektedir.
Karadeniz Ereğli, sınırları boyunca 80 kilometrelik kıyı şeridine sahiptir. Yükleme ve boşaltma olanağı olan Türkiyenin en büyük limanları ve balıkçı barınakları ile uluslararası nitelikte tersaneleri bulunmaktadır. Karadeniz Ereğli’ye bağlı Armutçuk (2003'de beldenin adı Kandilli olarak değiştirildi) Beldesi’nde, TTK’ya bağlı Armutçuk Müessesesi bünyesinde Taşkömürü ocakları, Karadeniz Ereğli kent merkezinde Ereğli Demir Çelik Fabrikaları (Erdemir) bulunmaktadır. Sadece Ereğli Demir ve Çelik fabrikalarında Erdemir ise 10.000'e yakın işçi çalışmaktadır. 2006 yılında açılan yeni tersaneler bölgesi 7000 kişi ; 2007 yılında faaliyete geçicek Organize Sanayi Bölgesi de 5000 kişi istihdam edilecektir.
Karadeniz Ereğli’nin kıyıları boyunca, birçok doğal plajın yanı sıra; Karadeniz Ereğli Belediyesi, Erdemir Fabrikaları ve Karadeniz Bölge Komutanlığı’na ait kamp ve plaj tesisleri bulunmaktadır.
Kent merkezinin nüfusu 84.600 olmasına rağmen; sosyal alanlar, çevre düzenlemeleri ve ticari hareketliliğinden dolayı Zonguldak ve çevresinin çekim merkezi konumundadır. Bu nedenle gündüz saatlerinde Karadeniz Ereğli'nin nüfuzu 200.000'i aşarken, araç sayısı da 60.000'i geçer. İlçeler bazında alırsak, Türkiye'de ilçe bazında kişi başına en fazla otomobil Karadeniz Ereğli'de düşmektedir (AB ortalamasına en yakın yer)
Karadeniz Ereğli’de, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilköğretim ve liseler ile özel okullarda 40 bin öğrenci öğrenim görmektedir. Ayrıca Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’ne bağlı Karadeniz Ereğli Eğitim Fakültesi’nde 3.000’e yakın üniversite öğrencisi eğitim görmektedir. Karadeniz Ereğli’de her yıl haziran ayının 3. haftasında uluslar arası Osmanlı Çileği Kültür ve Sanat Festivali, temmuz ayının ilk haftası Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali (Avrupa'nın en büyük festivali) ve aralık ayının 2. haftasında Uluslararası Hamsi Festivali (Guinness rekorlu) düzenlenmektedir.
Karadeniz Ereğli denince çilek, taş kömürü ve Erdemir gelir akıllara. Osmanlı çileği diye tabir edilen küçük, pembemsi rengi ve kendine has aromasıyla ünlü olan bu çileğin reçeli çok meşhurdur.
Zonguldak'tan bağımsız gibi görünen, gelişmiş bir yerdir. Karadeniz'in incisi olarak da anılır. Öyle ki 2006 yılında Zonguldakta toplanan vergilerin %80'i Ereğli'den toplanmıştır.
Nüfusu, 1960'da sadece 8.000 iken,1970'de 30.000'e ulaşmış,1980'de 60.000'i aşmıştır.Günümüzde 100.000'e yakın yerleşik nüfusuyla Türkiye'nin en büyük ilçelerindendir.

Spor [değiştir]

Sporda başarılı illerimizden birisidir.Şehrin başlıca spor kuruluşları;

-Erdemirspor: 2002-2003 Türkiye Erkekler Voleybol Ligi Şampiyonu 2003-2004 Türkiye Erkekler Basketbol Ligi 9.
Unutulmaz Oyuncular:
Mark Dickel(2003-2004 TBL Asist Lideri)
Pervis Pasco(2003-2004 TBL Ribaund 4. Blok 3.)
Antwan Scott(2006-2007 Bahçeşehir maçındaki son saniye üçlüğü)
-Zonguldakspor
Şehrin futbol takımı Zonguldakspor; Şuan TFF 3. Ligde mücadele etmektedir.
Spor Salonları:
-Erdemir Spor Salonu

Karadeniz Ereğli belde ve köyleri
İl: Zonguldak | İlçe Merkezi: Karadeniz Ereğli
Beldeler: Gökçeler | Gülüç | Güneşli | Kandilli | Ormanlı | Öğberler
Köyler:
| Abdi | Akkaya | Akköy | Alacabük | Alaplısofular | Artıklar | Aşağıhocalar | Aşağıkayalıdere | Aydın | Aydınlar | Ballıca | Başören | Başörendoğancılar | Bayat | Belen | Bölücek | Cemaller | Çamlıbel | Çayırlı | Çevlik | Çiğdemli | Çömlekçi | Dağlar | Dağlıca | Danişmentli | Davutlar | Dedeler | Deliler | Düzpelit | Elmacı | Emirali | Ereğlisofular | Esenköy | Esenler | Fındıklı | Gebe | Göktepe | Güllük | Güzelyurt | Halaşlı | Hamzafakılı | Hacısulu | Hasankahyalar | Hasbeyler | Işıklı | İmranlar | İskenderli | Karakavuz | Kaymaklar | Keşkek | Ketenciler | Kıvıcak | Kızılca | KızılcapınarKocaali | Korubaşı | Kurtlar | Külah | Ormanlı | Ortacı | Ortaköy | Osmanlar | Ova | Ömerli | Ören | Pembeciler | Ramazanlı | Rüşanlar | Sakalla | Saltuklu | SarıkayaSerintepe | Süleymanbeyler | Soğanlıyürük | Sücüllü | Sütlüce | Şamlar | Tepeören | Terzi | Topallı | Topçalı | Toyfanlı | Uludağ | Üçköy | Üveyikli | Vakıf | Velidağ | Yanlızçam | Yaraşlıyürük | Yazıcılar | Yazıören | Yenidoğancılar | Yeşilköy | Yukarıhocalar | Yunuslu | Zindancılar |



 
Geri
Üst