Yalova Şehir Tanıtımı

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
Yalova Şehir Tanıtımı
yalova şehri yalovanın tanıtımı yalova tanıtımı tanıtım yalovada yetişen tarım ürünleri
Yalova Genel Bilgi


0516.jpg


Marmara Bölgesi’nin güneydoğu kesiminde yer alan Yalova, kuzeyinde ve batısında Marmara Denizi, doğusunda Kocaeli, güneyinde Bursa’nın Orhangazi ve Gemlik ilçeleri ile çevrilidir. Yalova Armutlu Yarımadası’nın Marmara Denizi’ne doğru çıkıntı yapan batı ucundaki Bozburun’dan doğudaki Karamürsel yakınlarına kadar uzanır. Yalova’nın topraklarını Samanlı Dağı engebelendirir. Armutlu’nun doğusundaki Daz Dağı da ilin en yüksek noktasıdır (921 m.). Bu engebeli alanların dışında kalan yerler, kıyı şeridindeki küçük ovalar halindedir. Bu topraklar akarsu vadileri ile parçalanmıştır.

Tarıma açık olan il topraklarındaki, akarsu boylarında uzanan irili ufaklı ovalar, Çınarcık, Gökçedere, Kirazlı, Kılıçköy ve Taşköprü ile deniz arasındaki alanda yer almaktadır.

Hersek Burnu ve Bozburun ilin başlıca çıkıntılarıdır. Kuzey Anadolu Fay hattının bir kolu Yalova’nın kuzey kıyılarını izleyerek Marmara Denizi’ne ulaşır. 17 Ağustos 1999’da bu fayın bir bölümünün kırılması sonucunda Kocaeli depremi meydana gelmiş ve Yalova’da da büyük can kaybına ve tahribata yol açmıştır.

İl topraklarından kaynaklanan sular Marmara Denizi’ne dökülür. Bunlar; Kocadere, Karpuz (Teşvikiye) Deresi, Lale dere, Sarısu Deresi, Safran Deresi ve Sellimandıra (Samanlı) dereleridir. Çınarcık’daki Kocadere Köyü yakınlarındaki Delmece yaylasında bulunan Dipsizgöl ilin tek gölüdür. İlin su gereksinimini Sellimandıra Deresi üzerindeki Gökçe Baraj Gölü sağlamaktadır. Bu barajın suları aynı zamanda tankerlerle taşınarak İstanbul’un su ihtiyacını karşılamaktadır.

0517.jpg


Deniz seviyesinden 2 m. yükseklikteki Yalova’nın yüzölçümü 839 km2.dir. 2000 Yılı Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre toplam nüfusu 170.259’dur.

İlin bitki örtüsünü makiler ve ormanlar oluşturmaktadır. Samanlı dağlarının kuzey ve güneyinde vadi içlerinde bulunan makiler, bu kütlenin etekleri boyunca kesintili şeritler ve parçalar halinde bulunurlar. Yalova’nın güneyindeki dik yamaçlar orman örtüsü ile kaplıdır. Ormanlık alanlarda kayın, meşe, gürgen, kızılcık, kestane ve ıhlamur ağaçları bulunmaktadır.

Yalova’nın iklimi makro - klima tipi olarak, Akdeniz ve Karedeniz iklimleri arasında bir geçiş özelliği taşımaktadır. İlde yazlar sıcak ve kurak kışlar ılık ve bol yağışlıdır.

İlin ekonomisi tarım, turizm ve sanayie dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünlerin başında; buğday, yulaf, arpa, zeytin, elma, şeftali, kiraz, erik ve sebze gelmektedir. Sebzelerden özellikle domates, salatalık, marul yetiştirilir. İlde son yıllarda seracılık gelişmiştir.Yalova ve çevresi tarım ürünleri yönünden İstanbul’a yöneliktir. Hayvancılık ve balıkçılık da yapılmaktadır. İlde sanayi tesisleri olarak, kimya ve kağıt sanayii dallarında büyük faaliyet gösteren fabrikalar ve küçük ölçekli imalat atölyeleri vardır.Gıda sanayii, içki sanayii, tekstil ve giyim sanayii, kağıt ve kağıt ürünleri sanayii, kimya ve plastik sanayii, metal eşya donanım ve makine sanayii, kereste ve kereste ürünleri sanayi bulunmaktadır.

0518.jpg


Yaz aylarında nüfusu daha da artan Yalova’nın sayfiyeleri ile Armutlu ve Termal’deki kaplıcaları turizm açısından önem taşımakta olup, ekonomisini canlandırmaktadır. Atatürk’ün Yalova Kaplıcalarında kalması, ilin kaplıca turizmi açısından gelişmesine neden olmuştur. Armutlu, Çınarcık ve Esenköy sayfiye merkezleridir.

Yalova’nın tarihi MÖ.VIII.yüzyıla kadar inmektedir. MÖ.VIII.-VII.yüzyıllarda Yunanistan’dan gelen Koloni kavimleri Yalova’nın bugünkü bulunduğu yerde Pythia isimli bir yerleşim yeri kurmuşlardır. Dr.Nezih Fıratlı ve Rüstem Duyuran’ın Baltacı Çiftliği ile Göztepe’nin doğu eteklerinde yaptıkları kazılarda MÖ.3000 yıllarına ait buluntular ele geçmiştir. Buna dayanılarak yörenin Tunç Çağı’ndan sonra yerleşime açık olduğu anlaşılmaktadır. Antik Çağlarda buradan Pythiai Thermai olarak söz edilmiştir. MÖ.III.yüzyılda yöre Bithynia Krallığı’na bağlanmıştır. MÖ.1200 yıllarında Frigler Anadolu’ya bu bölgeden geçmiş ve bir süre de burada hüküm sürmüşlerdir. MÖ.700’de Kimmerlerin akınları ile zayıflayan Friglerin yerini yörede Bithynialılar almıştır. Bundan sonra MÖ.74’te Romalılar buraya hakim olmuş, ardından Bizans’ın Optimaton Themasının sınırları içerisinde kalmıştır. Dr.Nezih Fıratlı ve Rüstem Duyuran’ın yörede yaptıkları kazılarda, MS.IV. ve V.yüzyıllara ait Bizans Nekropolü ortaya çıkarılmıştır. Bunun yanı sıra Atatürk’ün isteği doğrultusunda Prof.Dr.Arif Müfit Mansel’in 1932 yılında Termal’de yapmış olduğu kazıda II.Iustinianus zamanından kalma bir Bizans yapısı da gün ışığına çıkmıştır. Bizans döneminde Yalova Kaplıcalarının önemi artmış burada çeşitli yapılanmaya gidilmiştir.

Yalova’da bir saray yapılmış, kilise ve hastane binası onarılmıştır. İmparatoriçe Theodora’nın 525 yılında 4000 kişilik maiyeti ile birlikte buradaki kaplıcalara gittiği ve konakladığı Bizans kaynaklarından öğrenilmektedir. Iustinianus zamanından sonra Bursa kaplıcaları daha ön plana çıkmış ve Yalova kaplıcası önemini yitirmiştir.

0519.jpg


Antik kaynaklara göre Yalova il sınırları içerisinde Drepane Drepane, Drepanon ve Drepanum diye adlandırılan bir köy bulunmakta idi. Bu köyde din uğruna ölen Lukianus isimli bir aziz gömülü idi. Aynı zamanda da I.Constantinius’un annesi Helena’nın bu köyde doğduğu söylenmektedir. Bu yüzden de bu yerleşime Helenapolis ismi verilmiştir. Bu köyün bulunduğu yer tartışmalı olup, J.V.Hammer ve C.Texier Helenapolis’in bugünkü Yalova’nın olduğu yerde olduğunu iddia etmişlerdir. Ancak yörede yapılan yeni yapılanma sırasında ve temel kazılarında eski yerleşimle ilgili kalıntılara rastlanmamıştır. Bazı iddialara göre de bu yerleşim Hersek Köyü’nün bulunduğu yerdedir.

Haçlı seferleri sırasında Yalova ve çevresi büyük zarar görmüştür. Bunun ardından İznik Niceia Devleti buraya egemen olmuştur. Haçlı seferlerinden sonra 1261’de Bizanslılar yeniden yöreyi ele geçirmişlerdir.

XIV.yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti’nin Bizanslılarla giriştiği mücadeleler sonucunda Gazi Abdurrahman tarafından yöre Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı dönemi Yalova’sı hakkında Evliya Çelebi Seyehatnamesi’nde; “Bursa sancağına bağlı 700 haneli kasaba idi. Osman Gazi’nin emri ile bu toprakları fetheden Kara Yalovaçoğlundan ismi gelmiştir” diye söz etmektedir. Bununla beraber devlet salnamelerinde Yalova’nın 1867’de Hüdavendigar vilayetinin Bursa sancağına, 1899’da Karamürsel kazasının nahiyesi olarak müstakil İzmit sancağına bağlı olduğu yazılıdır. Yalova 1901’de kaza yapılmıştır.

0520.jpg


XIX.yüzyılın sonlarında Osmanlı-Rus savaşları nedeniyle Kafkas’ları terk eden göçmenlerin bir bölümü buraya yerleştirilmiştir. Mondros Mütarekesi’nden sonra 1920’de Yunanlılar yöreyi işgal etmişlerdir. Yerel milis güçlerinin direnişi sonucunda Yalova ve çevresi 19 temmuz 1921’de işgalden kurtarılmıştır. Bu arada Yalova ve köyleri büyük zarar görmüştür.

Osmanlı döneminde Yalova kaplıcaları bakımsız ve harap bir durumda idi. İlk defa Sultan Abdülmecit döneminde (1839-1861) kaplıcalar onarılmış, Abdülmecit’in annesi Bezmialem Valide Sultan burada tedavi görmüştür. Bu yüzden de Valide Sultan’ın banyo yaptığı kaplıcaya Valide Hamamı ismi verilmiştir. Sultan II.Abdülhamit döneminde (1876-1909) kaplıcalar yeniden onarılmıştır. Bu dönemde kaplıcaların çevresinde otel ve gazinolar yapılmıştır.

Cumhuriyetin ilanından sonra 1926’da nahiye haline getirilen Yalova, Kocaeli vilayetinin Karamürsel kazasına bağlanmıştır. 1929’da çıkarılan bir başka kararnameye göre de İstanbul vilayetinin kazası konumuna getirilmiştir. Atatürk Yalova yöresini gezmiş ve burasının ilçe yapılarak İstanbul’a bağlanmasını, haftada dört gün yapılan vapur seferlerinin her gün yapılmasını sağlamıştır. Bundan sonra Yalova kaplıcaları onarılmış, yolları yapılmıştır. Ayrıca Baltacı ve Millet Çiftliklerinin arazilerinin bir bölümü göçmenlere ve köylülere dağıtılmıştır. Buradaki bataklıklar kurutulmuş, Atatürk için kaplıcalarda Baltacı ve Millet Çiftliğinde birer köşk yaptırılmıştır.

0521.jpg


1995’te çıkarılan bir yasa ile Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinin batı kesimindeki Altınova, Bursa’nın gemlik ilçesindeki Armutlu, Yalova’nın ilçe olduğu zaman oraya bağlı olan Çınarcık, Çiftlikköy ve Termal ilçe konumuna getirilmiştir. Bu yasaya göre; Yalova il konumuna getirilmiş ve yeni ilçeler de buraya bağlanmıştır.

Yalova’da tarihi eser olarak; Çiftlikköy’de Karakilise (MS.VI.yüzyıl), Altınova’da Kale Kalıntısı ve Köprü, Altınova hersek Köyü’nde Hersekzade Ahmet Paşa Camisi (1865) ve Çeşmesi Yalova Kaplıcaları bulunmaktadır. Ayrıca Hasanbaba Korusu, Paşaköy ve Üvezpınar Köyü’nde Sudüşen Şelalesi ve çevresi ilin mesire ve piknik alanlarıdır.

Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraflar, Yalova | YALOVAMIZ.COM adresinden alınmıştır.
 
Cevap: Yalova Şehir Tanıtımı

paylaşımın için teşekkürler emeğine sağlık canım
 
Cevap: Yalova Şehir Tanıtımı

bende bi yalovalı olarak sana teşekkür etmeliyim diye düşündüm :date:
 
Thank's YOU Dicem . Bide su site tasarımlarını calmayın ya herkez aynı tasarımı kullanıyor.
 
Geri
Üst