jujunun köşesi burasıda buyrun melekler

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juju
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Niye bilmiyorum sebebini..
Bugünlerde fazla kırılgan oldum..
Söylenen her söz dokunur oldu yüreğime..
Gördüğüm her mutluluk güçsüzleştirir oldu bedenimi..
Korkar oldum birde..
Yeniden başlamaktan korkar oldum..
Yalnızlıktan mıdır nedir..
Çabuk yorulur oldum..
Çare aramıyorum eskisi gibi..
Sen'ler aramıyorum birde belki..

Eskisi gibi değilim artık..
Kendi başıma yaşar oldum*
 
onsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum, ağladım.

Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.

Karanlığı gördüm, korktum.

Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi…

Ağladım.


Yaşamayı öğrendim.

Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; Aradaki bölümün ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.


Zamanı öğ...rendim.

Yarıştım onunla…

Zamanla yarışılamayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim…


İnsanı öğrendim.

Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu…

Sonrada her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.


Sevmeyi öğrendim.

Sonra güvenmeyi…

Sonrada güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.


İnsan tenini öğrendim.

Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu…

Sonrada ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.


Evreni öğrendim.

Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.

Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim.


Ekmeği öğrendim.

Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini…

Sonrada ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.


Okumayı öğrendim.

Kendime yazıyı öğrettim sonra…

Ve bir süre sonra yazı kendimi öğretti bana.


Gitmeyi öğrendim.

Sonra dayanamayıp dönmeyi…

Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi…


Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta…

Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.

Sonrada asil yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım.


Düşünmeyi öğrendim.

Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.

Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim.


Namusun önemini öğrendim evde…

Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu; Gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim.


Gerçeği öğrendim birgün…

Ve gerçeğin acı olduğunu…

Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayatada lezzet kattığını öğrendim.


Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.

Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.

Olur ya…

Kalp durur…

Akıl unutur…

Ben dostlarımı ruhumla severim.

O ne durur, ne de unutur…

Mevlana
 
Aşk Seninle Güzel
Söz verdim
Caymayacağım sevmekten
İstersen vazgeç gözlerini kaçırmaktan
Yorulursun

Akla... kara, geceyle gündüz değil dünya
Aç gözlerini kocaman
Işıklarla renklerle başlar hayat
Türkülerime ses ol
Ne bin yıllık çınarsın
Ne ömrü üç günlük kelebek

Söz verdim
Caymayacağım sevmekten
İstersen vazgeç duymuyorum demekte...n
Kaybolursun

Ben kâf dağı masalları bilirim
Gözleri ışık, dudağı tebessüm kızlar
Rüyalara mutluluk taşırlar
Seninse dilinde mahkûm ağıtları
Ferhat’le Şirin, Leyla’yla Mecnun
Yitik ülkelerin sevda yoksulları

Söz verdim
Caymayacağım sevmekten
İstersen vazgeç geri adımlar atmaktan
Düşersin

Bir düş gibi başlamıştı sevdan
“Aşkım” deyince kuşlar susardı
Tebessüm gülleri büyürdü dudaklarında
Kara gözlerinde mutluluk ışıldardı
Zaman bir yelkovan kuşuydu
Vuslat isteyince terim sen kokardı

Söz verdim
Caymayacağım sevmekten
İstersen vazgeç hüzünle dostluktan
Kahrolursun

Dar vakitlere mutluluk sığarsa
Tedirginliğin ardından ayrılık gelir
Uykusuz bırakır beni sevgi, seni şefkat
Sonra resmin süsler geceyi çağrılarınla
Elim kolum bağlı sancılarım başlar
Deliliğin kâr etmez bilsen hâlimi

Söz verdim
Caymayacağım sevmekten
İstersen vazgeç “sus” demekten
Umutsuzsun

Aklımda yüreğimde sevdalı sana
Ne el ne hüzün korkutur gözümü
Sabrımsa sınandıkça büyür
Bilmelerin kâr etmez yoksan
Hava kadar su kadar lazımsın,
Anamın ak sütü gibi helâlsin bana
 
Aşk
için gelmiştim. Sende de yokmuş!
Anlamak uzun sürdü. Şaşırdık
Biraz.



Önce yere,
Sonra ellerime baktın. Uzun uzun
Sandım ki tutarsın! Umuttu o sessiz avaz.Zorlandık Biraz.


Özgürlük; sadece söylemmiş
dilimizde.
Gerçek olansa; zincirlerimizdeki pas.
Özlemlerden bahsettik. Usulca.Lafladık biraz.


Karalama defterine dönen...; sadece yaşam
Yüreklerimiz ise; çocukluğumuzdaki kadar beyaz.
Kızıllaşırken soluklarımız;Utandık Biraz.


Gitmekle kalmak arası bir düşünce;
Emanet bir peçete gibi göğüs cebinde.
Tıkadı yolları soğuk bir ayaz Üşüdük Biraz .



Önce; kırlangıçlar gitti.
Sonrasında Tilkiler.
Çok Hamdık aslında. Belki de çiğdik
Girmeden aramıza, öksüz bir telaş. Demlendik Biraz.


Aşk için gelmiştim. Sende de
yokmuş! Üzülme.! ! ! !
Ya yıllar önce çalmalıydım kapını. Ya da;
Çoktan gitmiş olmalıydım. Değil mi?
Geciktik Biraz.















ßazén ßir KéLéßéğin Ömrü Kadardır Hayat!


Né Kırmaya GéLir Né Dé KırıLmaya....
 
İnsanlara kendimi zorla sevdiremeyecegimi ögrendim. Yapabileceğin tek şey
sevilebilecek biri olmak.
Gerisi onlara kalmis...
Insanlari ne kadar düsünürsen düsün,
Onlarin seni o kadar düsünmediklerini ögrendim.... Devamını Gör
Güven elde edebilmek için yillarin gerektigini,
Ama yok etmek için saniyelerin bile yettigini ögrendim.

Önemli olanin hayatindaki esya...larin degil,
Hayattaki kisilerin oldugunu ögrendim.
Insanin ancak 15 dakika çekici olabildigini,
Ondan sonra alisildigini ögrendim.
Kendimi karsilastirmak için baskalarinin en iyi yaptiklarini degil, Kendi
en iyi yaptiklarimi kistas almam gerektigini ögrendim.
Insanlar için olaylarin degil, onlarin daha önemli olduklarini ögrendim.

Her ne kadar ince kesersen kes,
Kestiginin her zaman iki yüzü olacagini ögrendim.
Sevdigin kisilere sevgi dolu sözler söylemen gerektigini,
Belki bunun onu son defa görüsün olabilecegini ögrendim.
Her ne kadar onu çok düsünsen de,
Yine de gidebilecegini ögrendim
Kahramanlarin, yapilmasi gerekenleri ne pahasina olursa olsun,
Yapanlar oldugunu ögrendim.

Insanlarin seni hep hesapsiz sevdigini, Ama bunu nasil göstereceklerini
bilemediklerini ögrendim.
Sinirlendigimde gerçekten buna degse bile asla acimasiz olmamam
gerektigini ögrendim.
Gerçek dostlugun ve gerçek askin aramizda uzak mesafeler olsa bile
büyüdügünü ögrendim.
Birisinin seni istedigin gibi sevmemesi,
Onun seni tüm benligiyle sevmedigi anlamina gelmedigini ögrendim.
Bir arkadasin ne kadar iyi olursa olsun seni üzecegini
Ve senin yine de onu affetmen gerektigini ögrendim.

Bazen baskalari tarafindan affedilmenin yetmedigini ögrendim.
Kendini de affetmeyi ögrenmelisin.
Kalbin ne kadar kirilmis olursa olsun,
Dünyanin senin acilarindan dolayi durmayacagini ögrendim.
Geçmisimiz ve durumumuzun oldugumuz kisiligi etkiledigini,
Ama olmamiz gerekene karsi sorumlu oldugumuzu ögrendim.

Iki kisinin tartismasinin, birbirlerini sevmedikleri anlamina gelmedigini
ögrendim.
Ve tartismadiklari zaman da sevdikleri anlamina gelmedigini.
Bazen kisiligini eylemlerinin önüne koyman gerektigini ögrendim.
Iki kisinin tamamen ayni olan bir seye baktiklarinda bile
Farkli seyler görebildiklerini ögrendim
Hayatlarinda her zaman dürüst bir sekilde daha ileriye gitmek isteyen
kisilerin,
Sonuçlari önemsemediklerini ögrendim.
Seni dogru dürüst tanimayan kisilerin,
Hayatini birkaç saat içinde degistirebileceklerini ögrendim.

Verebilecegin bir sey kalmadiginda bile bir arkadasin agladiginda, Ona
yardim edebilecek gücü bulabilecegini ögrendim.
Yazmanin, konusmak kadar duygusal gayret gerektirdigini ögrendim.
En fazla önemsedigim kisilerin, benden hep uzaklastirildiklarini ögrendim.
Insanlari üzmeden ve duyarli olarak kendi fikirlerini söylemenin
Çok zor oldugunu ögrendim.

Sevmeyi,
Ve sevilmeyi ögrendim...
Ögrendim...
 
Hey! dedi gel buraya,
Yüzüme bak, çevirme yüzünü
Yıllardır başka dünyalarda kovaladın hüznünü;

Hiç bana dokunmadın
Haydi dokun, soğuğum değil mi?
Şimdi beni al ve güneşe götür
Sen ısınırken, ben ılırım belki
Ben her zaman gözlerine baktım
Gözlerinin ta içine..
Yüzüme ne zaman dönsen beni sana bakar buldun
Sen gülünce ...güldüm ben, ağlayınca ağladım
Elini uzatınca senden fazla uzandım

Beni silmen nafile, sabunlama boşuna.
Bulanık olan sensin..
Haydi yüzleş benimle, diğer yönelişlerin kaçış..
Senin ki yaşamak değil, toprağı göğe saçış

Güzelsin deyince sevinirdin..
Yaşlandın deyince niye kızıyorsun
Titreyen ben değilim ve ıslanan
Sen de biliyorsun

Al bir taş ama iyi kır, dağılsın zerrelerim
Yok sadece çatlatırsan
Senden pek çok gösteririm


Kırdım aynayı o an
Ben binlere bölündüm
Ama nefsim bütündü
Bilirim asıl marifet ,gerçeğe tahammüldü
 
Herşey çığlıklara Uzanmışken,Ben sende sessizliğe Uzanayım...
Öylece Kalayım Sende..
Nefes sesimizden başka Ses Duyulmasın Kulaklarımıza...
Sus...Sende Konuşma..
Gözlerin Derinlerimde Susmuyor Zaten...
Gecenin Ayazına Meydan Okuyan Ellerin Sıcacık...
Isıtıyor Her bir Köşemi....Doymanın Mümkün Olmadığı ânlar Olsun Yaşadıkları...mız...
Ve..Sadece Sen Ve Ben Duyulalım Odanın İçinde...
Başka Kimsenin Gölgesi Dolaşmasın...
Sadece Seni Yaşayabilmek..
Sende Kaybolmak..
SEN Olmak İstiyorum...
Seni Çok Seviyorum!