jujunun köşesi burasıda buyrun melekler

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juju
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Sevmek dedim.
Yoluna ölmek dedi.
Yol dedim.
Alıp başını gitmek dedi.



Gitmek dedim.
Bir Ahh çekip dostlardan ayrılmak dedi.
Dost dedim.
Durdu bana baktı, dost diye mırıldandı.
Yüreğime nasıl koysam bilemediğim dedi.



Yürek dedim.
Dünyaları içine sığdıramadığım dedi.
Dünya dedim.
Hayatın bir yüzü dedi.



Yüz dedim.
Ardında ne gizli bilemediğim dedi.
Giz dedim.
Hep çözmeye çalıştığım dedi.
Çalışmak dedim.
Bitmeyecek öykü dedi.
Öykü dedim.
Binlercesini içimde gizliyorum dedi.
Gizlemek dedim.
İşte, her şeyin bitimi dedi.




Sevda dedim.
Ellerimde bir çiçekle
Peşinden koştuğum
dedi.
Koşmak dedim.
Hayat, bir maraton dedi.
Hayat dedim.
Öyle kısa ki! dedi.
Niçin kısa? diye sordum.
Yaşanacak çok şey var, zaman yok dedi.



Yaşanması gereken ne var? diye sordum.
Aşk dedi.
Kaç kere? diye sordum.
Bin kere dedi, milyon kere Aşk.
Neden bir kere değil? diye sordum.
Bütün aşkların toplamı, en yüce ve tek aşk dedi.
Önce ona varsan olmaz mı? diye sordum.
Keşke olsa dedi, ama önce yoğrulmak gerek.
Acı çekmek mi? diye sordum.
Evet, aşk acısında yok olmak dedi.
Yok olunca! dedim.
İşte gerçek aşkta o zaman yaşamaya başlarsın dedi.



Gerçek aşk! dedim.
Büyük o! dedi.
Durdum. Durdum. Ve sustum!
Neden sustun? diye sordu.
Yüreğim titredi sanki dedim.
Neden? diye sordu.
Bilmiyorum dedim. Büyük O!"
Evet dedi. Büyük O!
Nerede? diye sordum.
Her yerde dedi.
Nasıl? diye sordum.
Yüreğini aç dedi.



Yüreğimi açmak! dedim.
Bir tebessümle bak her şeye dedi.
Tebessüm dedim.
Her kapının anahtarı dedi.
Kapı dedim.
Girmeden bilemezsin dedi.
Ya korku! dedim.
Bilinmeyenden korkar insan dedi.

Ben kimim? diye sordum.
Sevgiyle beslenensin dedi.
Durdum. Durdum. Yine sustum.
Kimsin? diye sordum.
SEN'im dedi.


 



Hayat ;

aLdın yine benden en değerLimi

omzuna yasLanmak istediğim erkeği acımasızca kopardın benden .

Şimdi ;

Neye inanayım ?

Neye güveneyim ?

Neye yasLanayım ?

SöyLe ....



Kendi içimde boğuLuyorum , kimseLerin haberi oLmadan !

kızıyorum kendime ;

haLa ona sevdiğim diyebiLdiğim için ...

içimde kirLetemediğim için en büyük Zaafımı ... !



Oysa ,

O ,,, çekip gitti ... !

Bir kısa mesajmıydı yaşadıkLarımızın bedeLi ?

Bu kadar ucuz muyduk =Biz= ?

hoşçakaL biLe demeye cesaretin yok muyDu ?

Sustum ... !

YapıLabiLecek tek şeyDi ... !



Şimdi , ben ;

seni bu kaDar severken nasıL mutLu oLacağım bir başkasıyLa ?

nasıL başaracağım aLışmaya başka birine ?

nasıL sabredeceğim sensizLiğe ?



aDını biLe duyduğumda içimi titreten aDam !

en büyük Zaafımsın benim !

SeviyoRum seni !!!
 
SESSİZ GEMİ

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Yazar : YAHYA KEMAL BEYATLI
 
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Sevgiyi öldüremem...
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]

[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Hiç sevmedim vedalaşmaları...
Çok okudum da veda şiirleri,
[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]çok yazdım da yüreğimdeki ayrılışları,[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]çok seyretmişliğim vardır da ,[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]bir sevgiyi yüreğinden koparıp gönderenleri,[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]yine de sevmem,dayanamam ayrılış sahnelerine hiç...
Bir tek kaybedişim oldu hayatta,
[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]bir yıkılışım oldu sadece...
Bir zalim rutubet kokulu sonbahar günü,
[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]bir Eylül sabahı söktüler sevgimi kalbimden,[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]kaldırıp tuzlu sularına bıraktılar Karadeniz'in...
Onda da bir vedam olmadı zaten...
[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]Gözyaşlarımı dökemedim ulu orta,[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]çiğneyip erkeklik gururumu,[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]delicesine ağlayamadım...
Usulca fısıldadı kulağıma martılar,
[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]rüzgar okşadı saçlarımı,[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]sevdiğin gitti dedi...
Dönmeyecek...
Bu kadar işte...
Sevmem vedalaşmaları,
[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]kaybetmeleri seyretmem...
Ne oynayanı,
[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]ne seyredeni olamam bu temsilin...
Bir yalnız şiirlerde katlanabilirim ayrılıklara,
[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]bir şarkılarda dinlediğim olur mahzunca...
Sevmem ayrılıkları,
[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]ölümünü sevmem sevgilerin...
Ne namazını kılarım,
[/FONT]
[FONT=Georgia, Arial, Helvetica, sans-serif]ne taşırım omuzumda naaşını...
Sevgiyi öldüremem..
[/FONT]
[/FONT]
[/FONT]
 
Belki”ler.. Umutsuz bekleyişler…
Kimin canını yaktım, kimin ah’ını aldım bu denli?
Neden bu kadar acı çekiyorum her defasında?
İçimden ne ırmaklar geçiyor ama susuyorum..


Susuyorum ve bekliyorum.


Bir banka oturmuş, yalnızlığımla sessizce dertleşiyorum.
İçimden geçen herşeyi yalnızca ona anlatabiliyorum.


Tüm sırlarımı ona döküyor,
üç-beş damla gözyaşını avuçlarına koyup oradan uzaklaşıyorum.
Beni takip ettiğini bilsem de ondan uzaklaşmaya çalışıyorum.

Bir gün umutlu olabilmeyi bekliyorum.

Gülümsemeyi, o gün gülümsemesem bile gülümsetecek bir melek bekliyorum..

Bekliyorum ve susuyorum.

Beni bulmasını umutsuzca bekliyorum.
Bazen göz yaşlarım isyan ediyor, terk ediyorlar gözlerimi.
Ama aldırmıyorum.
Yine de bekliyorum.
Gelmeyeceğini bile bile yapıyorum bunu.


Belkilerimden sıyrılmaya çalışıyorum.
Her sıyrılmaya çalıştığımda, uçurumdan düşüp tekrar tırmanıyorum sarp kayaları.
Parçalanan ellerime, kalbime bakmıyorum.
Düşünmüyorum hiçbir yaramı.
Hissetmemeye çalışıyorum acılarımı; kanayan derin yaralarımı.
Hem hızla kan kaybediyorum, hem de susuyor ve bekliyorum…


Bir gün karşılık bulmayı bekliyorum.

Saygıma, sevgime, hislerime, kendime yaptığım iyiliklere bile…
Hayatımı adamayı
Ve istediğim o kişinin hayatının bana adanmasını bekliyorum.
Çok uzun olsa da bu bekleyiş,
hatta gerçekleşmeyeceğini biliyor olsam da çaresiz bekliyorum.


Taklit ediyorum, diğer bekleyip kavuşamadan toprağın olanları..
Sonum onlara benzemesin istiyorum.
Ama el mahkum, yıkılsam da doğrulup bekliyorum.
Defalarca sarsılıyorum, yalpalıyorum.
Rüyalarımın gerçekle olan mesafesini düşünüyorum.
Ama bu mesafe ürkütüyor.

Vazgeçiyorum..

Artık fazla bir şey değil; sadece “yıkılmamayı” diliyorum.
Artık doğrulurken yorulduğumu ve yıprandığımı hissediyorum.
Belki de yıkıldıktan sonra yanlış doğruluyorum.
Yanlış yöne doğru açıyorum gözlerimi.
Ama nafile, kalbime söz geçiremiyorum.
Artık akan yaşların hesabını bile tutmuyorum…


Yalnızca koca bir bekleyiş benimkisi.
Sadece bir “bekleyiş” ten ibaret olduğunu bilsem de bekliyorum…
Bazen “boşver” diyorum.
Savuruyorum tüm dertleri.
Ama geri gelip buluyor beni yine bumerang misali.
Olmuyor, boş veremiyorum..
Umutsuzluğu yeryüzünden silmek istiyorum.
Ben üzülmeyeyim, kimse üzülmesin, ulaşılmazlara ulaşılsın istiyorum.


Uzattığında elimi bir sevinç yakalamak istiyorum.
Aklım ve yüreğim aynı kararda buluşsunlar istiyorum.
Aklımdaki soru işaretlerinden gemiler yapmak
Ve en derin okyanuslara salıp benden uzaklaştıklarını görmek istiyorum.


Hiçbiri özlemeyeceğim, biliyorum…
Kalbime söz geçirmeyi diliyorum..
Dur dediğimde dursun, bitirsin bu yaşamı istiyorum.


Yalnızlığımı hüznümle boğup yok etmek,
Sonra da hüznümü ortadan kaldırmak istiyorum.


Gözümü açtığımda her şey bambaşka olsun,
dertlerimi yazdığım duvar beyaza boyanmış olsun istiyorum.

Çok şey mi istiyorum?

Aslında evet.. İmkânsızı diliyorum…