İzmir-Seferihisar
Koordinatlar:
38°17′N 26°45′E
Seferihisar,
Türkiye Harita
Turkiye'de yeri Bilgiler
Şehir nüfusu 17.526
[1] (
2000)
İlçe nüfusu 34.761
[2] (
2000)
Yüzölçümü 386 km²
Nüfus yoğunluğu 90/km²
Koordinatlar 38°17′N 26°45′E Posta kodu 354 60
Alan kodu 0232
İl plaka kodu 35 Yönetim
İl İzmir Kaymakam Orhan Şefik Güldibi
Belediye başkanı Hamit Nişancı
Yerel yönetim site
Türkiye'nin Sakin Şehir Başkenti
www.seferihisar.bel.tr
İlçe kaymakamlık site
Seferihisar Kaymakamlığı
www.seferihisar.gov.tr
Seferihisar,
İzmir’in güneybatısında ve
Ege Bölgesi’nde yer almaktadır. Seferihisar,
Cumhuriyet öncesinde
1884 yılında ilçe olmuştur. Günümüzde İzmir'in 28 ilçesinden birisidir. İzmir'in metropoliten ilçeleri (Konak, Bornova, Karşıyaka, Çiğli, Buca, Balçova, Gaziemir, Güzelbahçe ve Narlıdere,Seferihisar) dışındaki 19 ilçesi (Menemen, Foça, Aliağa, Dikili, Bergama, Kınık, Kemalpaşa, Bayındır, Ödemiş, Beydağ, Kiraz, Tire, Torbalı, Selçuk, Menderes, Çeşme, Urla, Karaburun) arasında Seferihisar; toplam nüfus itibarıyla 15. sırada, ilçe merkezi nüfusu bakımından 10. sıradadır. İzmir’in 28 ilçesinden biridir.
Seferihisar'ın
Doğanbey-Payamlı ve
Ürkmez olmak üzere 2 beldesi ve 9 köyü bulunmaktadır. İlçenin
Beyler,
Çamtepe,
Gödence,
İhsaniye,
Kavakdere,
Orhanlı,
Turgut ve
Düzce olmak üzere toplam 8 köyü bulunmaktadır. Çamtepe
Güzelbahçe ilçesinden
2001 yılında Seferihisar'a bağlanmıştır. Beyler, Orhanlı, Gödence, Çamtepe ve İhsaniye köyleri orman köyleridir. Kavakdere köyü ise dağınık yerleşme yapısına sahiptir. Orhanlı köyü
1979 tarihinden itibaren yeni yerleşim alanına kurulmuş, eski köyün yerinde bir mahalle kalmıştır.
Evliya Çelebi'nin de dediği gibi zeytin ve üzüm temel geçim kaynakları arasındadır.
İlçede yerel yönetimi temsilen 3 Belediye hizmet vermektedir. Bunlar; Seferihisar ilçe merkezi belediyesi, Ürkmez ve Doğanbey-Payamlı belediyeleridir. Her iki belde
Doğanbey Körfezi boyunca, kıyıya ve karayoluna paralel, ikinci konut ve turistik tesis yapılaşmalarıyla gelişmesini sürdürmektedir.
Seferihisar ilçe merkezi 6 mahalleye sahiptir. Bunlar,
Turabiye,
Cami Kebir,
Hıdırlık,
Tepecik,
Çolak İbrahim Bey,
Sığacık ve
Ulamış mahalleleridir. Ürkmez beldesinde
Mersinalanı ve
Bengiler, Doğanbey-Payamlı beldesinde ise ; Doğanbey, Payamlı ve Cumhuriyet mahalleleri bulunmaktadır. Doğanbey'in en önemli problemi susuzluktur.
Coğrafi Konumu
İl merkezine uzaklığı 45 km’dir. Kuzeyde
Urla ve Güzelbahçe, Doğuda
Menderes ile çevrilidir. İlçenin batısı ve güneyinin Ege Denizi’ne kıyısı olmakla birlikte ilçe merkezi denizden 5 km içeride bulunmaktadır. İlçenin yüzölçümü 386 km²’dir. Seferihisar’ın matematiksel konumu ise 26°45'00" doğu; 27°01'30" doğu boylamları ile 38°17'00" kuzey ve 38°02'00" kuzey enlemleridir.
Coğrafi Yapısı
Yer Şekilleri
Seferihisar,
Urla Yarımadası'nın alçak depresyonlarından biri üzerinde yer almaktadır. Güzelbahçe'den Seferihisar'a doğru uzanan bu geniş depresyon alanı yer yer akarsularla parçalanmış olduğundan arızalı bir görünüm sunar. Bu alan, daha sonra Ulamış, Düzce ve Turgut köylerinin bulunduğu geniş depresyonla birleşerek güneybatı yönünde düz ve düze yakın eğimlerle
Azmak Ovasına ulaşır, oradan da denizle son bulur.
Seferihisar
morfolojik bakımdan bazı birimlere ayrılabilir. İlk ayırt edilen birim aşınım yüzeyleridir. Akarsu vadileriyle yarılan aşınım yüzeylerinin eteklerindeki yamaçlar ise ayrı bir morfolojik birim oluşturur.
Seferihisar yöresinin yer şekillerinde akarsu aşındırması sonucu meydana gelen biriktirmenin rolü büyüktür. Nitekim
Azmak Dere,
Yassı Çay ve kollarının biriktirme şekillerinden alüvyal ova düzlükleri oluşmuştur. Azmak Dere ve kollarının oluşturduğu taban ovasına Azmak Ovası denilmekte, bir başka ova tabanı ilçe merkezinden başlayıp,
Teos ören yerine kadar devam etmektedir.
Seferihisar'da diğer bir morfolojik birim kıyılardır. Kıyılar, Urla Yarımadası'nın diğer kıyıları gibi girintili çıkıntılıdır. Bu kıyıların girintili çıkıntılı olmasının nedeni ; Dördüncü zaman (Kuaterner) glasyel dönemi sonunda deniz seviyesinin yükselmesi ve bu arada tektonik hareketler sonucu meydana gelen kırılmalara bağlanabilir.
Sığacık ovası ve güneyindeki kıyılar düz ve girintisizdir. Bu alanlar dereler tarafından getirilen alüvyonla dolmuş ve bugünkü şeklini almıştır.
İlçe arazisinde en fazla yükselti 680m ile
Çakmaktepe'dedir.
İklimi
İklim şartlarının belirlenmesinde planeter faktörlerden başka yükselti, rölyef, bakı, kıyı konumu, denizden uzaklık, kıyı akıntıları gibi fiziki coğrafya koşulları da etkili olmaktadır. Seferihisar'da ise morfolojik bakımdan yüksek alanlar az olduğu için rölyefin ve yükseltinin pek etkisi yoktur. Yörenin ikliminde en büyük etki denize aittir. Denize yakınlık ve denizin ılıman etkisiyle sıcaklık kış aylarında pek düşmez.
Seferihisar'da ortalama yıllık sıcaklık, meteoroloji istasyonunun
1929 -
1995 yılları arası kayıtlarına göre ; 16.4 C°, aylık ortalama maksimum sıcaklık Temmuz ayında 35.2 C°, aylık ortalama minimum sıcaklık 4.2 C° dir.
Seferihisar ve çevresinde yüksek yaz sıcaklıkları yaşanırken kışlar ılık geçmektedir. Bu duruma göre Seferihisar'ın Akdeniz termik rejim bölgesi içinde olduğu söylenebilir. Çünkü yılın 4 ayında (Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül) sıcaklıklar 20 C° nin üstündedir.
Seferihisar'da yıllık ortalama rüzgar hızı, yaklaşık olarak 3,5 m/sn civarındadır. Ocak, Şubat, Mart aylarında rüzgar hızında nisbi bir artış gözlenirken Mart ayından Haziran ayına kadar bir azalma daha sonra tekrar yükselme gözlenmekte ise de bunlar önemli bir değer değildir. Diğer yandan kışın ve geçiş mevsimlerinde rüzgarın hızı zaman zaman oldukça artmaktadır.
Seferihisar'da yıllık ortalama bağıl nem %64 olup, aylara göre değişmektedir. Sonbahar'dan itibaren bağıl nem oranı ilkbahar sonuna kadar yıllık ortalamadan fazla, Mayıs ayından itibaren yıllık ortalamanın altındadır. Minimum nem durumuna bakıldığında; hiçbir ayda atmosfer neminin % 10 un altına düşmediği anlaşılır. Batı sektörlü rüzgarların etkin olduğu, sıcaklığın azaldığı, bulutluluğun arttığı kış aylarında bağıl nem oranı artmakta, kuzey sektörlü rüzgarların görüldüğü ve bulutluluğun azaldığı yaz aylarında ise azalmaktadır. Kısaca söylenebilir ki deniz etkisinde olan yörede bağıl nem değerleri her ay yüksektir.
Seferihisar'da yıllık ortalama yağış miktarı 588.1 mm dir. En yağışlı mevsim kış mevsimi ve ne yağışlı ay Aralık ayıdır (142mm). En az yağış ise yaz aylarında görülür (Temmuz ayında 1 mm). Seferihisar yarı nemli, mezotermal, su noksanı yaz aylarında çok kuvvetli, deniz etkisi alan bir özelliğe sahiptir. Mayıs - Eylül ayları arasında topraktaki su yetersizliği yörede tarım faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir. Kasım ayından Nisan ayına kadar olan dönemde ise buharlaşma az olduğu ve yağış miktarları da yeterli olduğu için toprakta su bulunmaktadır.
Bitki Örtüsü
Seferihisar ekolojik ve fizyonomik bakımından ortak özellikler gösteren bitki topluluklarına sahiptir. Bitki toplulukları iki ana formasyonda görülür. Bunlar;
maki topluluğu ve orman topluluğudur. Maki olarak ayırt edilen ve baskın türlerini,
delice,
menengiç,
zakkum,
katırtırnağı ve yer yer
fundaların oluşturduğu formasyonda maki - garip şeklinde topluluklar da vardır. Ayrıca küçük topluluklar halinde
kızılçam ormanları ile yüksek yapılı, kalın gövdeli, tek ağaç şeklinde meşeler yayılış gösterir. Doğal bitki örtüsü arasında kültür bitkilerinden
zeytin ve
narenciye ağaçları dikkati çeker.
Nüfusu
2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı’na göre toplam nüfusu 34.761’tür. Bu nüfusun 17.526’sı merkezde, 17.235’i belde ve köylerde yaşamaktadır. Seferihisar’da 20 ilköğretim okulu, 4 orta öğretim kurumu bulunmakta; 4245 öğrencinin eğitim gördüğü bu okullarda, 261 öğretmen görev yapmaktadır. İlçede, sağlık hizmetleri , 4 sağlık ocağı, 1 sağlık evi ve 1 devlet hastanesi tarafından verilmektedir.
Ekonomisi
Seferihisar ilçesi genelinde ekonomik faaliyetlerin temelini tarım ve onun içerisinde de zeytincilik oluşturmakta iken, narenciye ve
enginar yetiştiriciliği ile süs bitkileri ağırlıklı seracılık, hayvancılık son yıllarda önemli gelir kaynağı olmaya başlamıştır. Öte yandan balıkçılık devam ederken, turizm; günümüzde ilçe ekonomisine katkı veren en önemli sektörlerdenbiri haline gelmiştir. Nüfusun % 80'i tarımla uğraşmaktadır.
İlçenin sanayi ve ticaret hayatında çeşitli alanlarda faaliyet gösteren işletme, fabrika, atölye ve imalathaneler bulunmaktadır. Bunları saymak gerekirse; İlçe merkezinde tanzim et satış mağazası ve otobüs işletmesi olmak üzere 2 adet belediye iktisadi teşekkülü, 11 adet un fabrikası, 9 adet mandıra, 8 adet zeytinyağı fabrikası, 11 adet yaş meyve-sebze paketleme işletmesi, 2 adet beşer tonluk süt toplama merkezi, 50 adet marangoz imalathanesi, 10 adet soğuk demir atölyesi, 6 adet alüminyum ve 4 adet plastik imalathanesi bulunmaktadır. Narenciye paketleme tesislerinde işlenen ürünler ihraç edilmekte, diğer imalathane ve atölyeler ise ancak ilçe ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
Tarihi
Dünden Bugüne Seferihisar
Seferihisar ilçesi topraklarında en eski yerleşim yeri Teos olup, burasının
M.Ö. 2000 yıllarında
Akalar'dan kaçan
Giritliler tarafından kurulduğu ve
Kayralıların bir kenti olduğu bilinmektedir. Böylece yöreye 4000 yıldan bu yana yerleşildiği söylenebilir.
Teos
Teos, Anadolu ve adaları üzerindeki 12
İon kentinin en önemlilerinden biridir. İlk yerleşme M.Ö. 11. yüzyılda
Minyaslılar tarafından kurulmuştur.
Kral Kodrus'un iki oğlu tarafından yönetilen İyonyalılar, daha sonra bölgeye yerleşmiş ve kısa zamanda güçlenerek deniz aşırı koloniler elde etmişlerdir. M.Ö. 7. yy'da
Milet'li Thales'in 12 İyon kentinin Teos'ta ortak bir meclis kurmasını önermesi, Teos'un o çağlardaki kuvvetli durumunu simgeler. M.Ö. 6. yy'da
Pers istilasının başlamasıyla Teos'da diğer İyon kentleri gibi düşmüş, bunun üzerine Teoslular, gemilerle adalara geçerek kurdukları kolonilere yerleşmişlerdir.
M.Ö 494'de
Lade Savaşı'nda koloniler yeniden zafer elde ettikleri için, Teos kısa zamanda toparlamış, gidenler geri dönmüş ve deniz aşırı ticaret sayesinde Teos tekrar zengin bir kent haline gelmiştir.
M.Ö 304'de bütün İyon kentlerini etkileyen depremden sonra
Antiganus,
Lebedos'un bütün nüfusunu toplayıp Teos'a götürmeyi teklif etmiştir. Bu konuyla ilgili planlar Seferihisar'da bulunan uzun bir kitabede mevcuttur. Ancak Antiganus planlarını gerçekleştiremeden Teos,
M.Ö 302'de
Büyük İskender'in generali
Lysimachus tarafından ele geçirilmiş, Lysimachus yeniden inşa ettirdiği
Efes'de yerli nüfus olmadığı için Teos'daki ve Lebedos'daki nüfusun bir kısmını buraya naklettirmiştir.
M.Ö 190 yılında
Romalılar ile Teos'un yöneticisi
Antiochus III'ün arasında kıyılarda egemenlik çekişmesi vardı. Antiochus III'ün askerleri için ayırdığı büyük gıda stokları Romalıların dikkatini çekmiş ve Teoslulara bu stokları vermelerini, aksi taktirde düşman muamelesi göreceklerini bildirmişlerdir. Teoslular bu teklifi kabul etmişler, ancak Doğanbey adası arkasındaki koyda Roma donanmasına tuzak hazırlamışlardır. Romalıların yükleme işini kentin güneyinden başka bir koyda yapmaları üzerine planları bozulmuş, durumu öğrenen Romalılar Teos donanmasına saldırarak yenmiş ve onları barış antlaşması yapmaya zorlamışlardır. Bu olay Teos'un tarihteki son belgesidir. Roma idaresi altındaki Teos, tarihteki olayların akışı içinde silinip kaybolmuştur.
Teos'un kuzey ve güneyinde iki limanı ve her iki limandan ortalama 1.5 km uzaklıkta ortadaki bir tepe üzerinde akropolü vardır.En eski surlar bu tepe üzerindedir. Kent, akropol ile güney liman arasında gelişmiştir.
M.Ö 3.yüzyıla ait sur duvarları düz hatlar ve dik kırıklıklarla devam eder. Güneyde limana ait bazı kalıntılar vardır. Aynı şekilde kuzeyde Sığacık kale surları altından denize girmiş bazı liman kalıntıları mevcuttur. Surların hemen yanında inşa edilen tapınak, Teos'un büyük tanrısı
Dionysos için yapılmıştır. Tapınak, batı kesiminde duvar içindedir. Mimarı
M.Ö 2. yüzyılda yaşamış
Priene'li
Hermogenes'tir.
1924 yılında yapılan kazılardan sonra Mabedin mermerleri hemen yakında kurulan bir mermer atölyesinde işlenip satıldığından günümüze çok az kalıntı kalmıştır.
Dionysos şenliklerinin düzenlendiği bu kentte en önemli yapı olan tiyatro, kentin güneyindedir.
Helenistik yapıdaki tiyatroda oturma yerleri (Auditorium) bugüne ulaşmamıştır. Tiyatronun olduğu yerden çevreyi seyretmek çok uygundur. Tiyatro manzarası
Myonnessus'u içermektedir.
Odeion 1964 yılında bulunmuştur. Tiyatroya benzeyen bu yapıda 11 oturma sırası görülmektedir. İki kişi onuruna Roma döneminde dikilen heykellerin yazılı altlıkları burada bulunmuştur. Odeion o dönemde genellikle müzik dinlenilen, üstü kapalı bir mekandır. Kent merkezinin kuzey doğusundaki büyük yıkıntı alan ise
Gymnasion'dur. Burada bulunan yazıtlardan anlaşıldığına göre kız ve erkek öğrencilerin devam ettiği bu okulda üç öğretmen vardır. Tapınağın güneyinde günümüzde hala ayakta kalmış olan su deposu vardır. Yaklaşık 45 m boyundaki bu yapı yamaca inşa edilmiştir. Depoya su güney batıdaki
Çeşmebaşı kaynağından künklerle getirilmiş, buradan planlı bir sistemle tüm kent ve limana dağıtılmıştır.
Teos'daki binalar sert kireç taşından yapılmıştır. Bu taşlar Seferihisar'dan 1.5 km kadar uzaklıkta bugünkü adı
Taşdibi olan bir tepeden çıkarılmıştır.
Karagöl denilen yerde günümüzde bile pek çok inşaat artığının bulunması taşların çıkarıldıktan sonra işlenerek inşaat yerine götürüldüğünü göstermektedir.
Myonnesos
Doğanbey körfezinden 1 km kadar kuzeyde Myonnesos'un olduğu yer, günümüzde
Çıffıtkale veya
Sıçanadası olarak bilinmektedir. Myonnesos, tarihte ancak birkaç kere ortaya çıkmıştır.
M.Ö 190 yılında Antiocus III, kıyıları korumaya çalışırken Teos'a yönelmiş olan Roma Donanması karşısında birçok gemi görür. Önce kralın donanması zannedilse de daha sonra korsan gemileri olduğu anlaşılır. Korsanlar Roma donanmasından kaçarak Myonnesos'a sığınmayı başarırlar. Tarihte geniş bir tabandan piramit gibi yükselen ve karadan çok dar bir patikayla ulaşılan sarp bir kaya olarak anlatılan Myonnesos için aynı zamanda deniz kıyısındaki kayaların deniz tarafından oyulmasıyla sivri çıkıntılara sahip olduğundan bahsedilir. Adanın bu özelliğinden dolayı Roma donanması, üzerlerine atılabileceğini düşünerek geri dönerler.
Miletli Hecataeus M.Ö. 500'de Myonnesos'tan bir kent olarak bahseder. Buna karşılık
Efesli Artemidorus burayı sadece bir yer olarak tanımlar. Tarihçi
Pliny ise buranın eskiden bir kasaba iken kendi devrinde sönmüş olduğunu anlatır. Bir zamanlar Dionysos sanatçılarının barındığı yer olarak da adı geçen adanın ana kara ile bağlantısı güneyde 25-30 cm su altında kalmış olan antik yol ile sağlanmaktadır.
Düz alanlardan yoksun kayalık adada görülen Myonnesos'a ait tek yapı kalıntısı 2, 5-3 m yüksekliğinde ve 5-6 m uzunluğunda olan antik duvardır. Çok büyük boyutlu taşlarla inşa edilen bu duvar M.Ö. 500'lü yıllara tarihlenir. Üst kısımlarda mevcut kalıntılar ise
16. yy.'a aittir.
Myonnesos'da
Selçuklu ve
Osmanlı dönemlerine ait izlere de rastlamak mümkündür. Selçuklular döneminde
İpsilihisar olarak anılan ada, tarihte
Cüneyt Bey Olayı olarak bahsedilen olaylar dizisine kadar
Aydınoğulları'nın son beyi olan
Cüneyt Bey'in kalesi olmuştur. Ada bu yenilgiden sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır. Tepenin hemen üstünde yer alan sıvaları korunmuş olan üç sarnıç ile bazı yapı kalıntıları Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine aittir.
Sığacık
Bugün Seferihisar'ın bir mahallesi durumunda olan Sığacık, ilçe merkezinin 5 km batısında,
16. yüzyılda inşa edilmiş bir kalenin surları içinden çevreye doğru yayılan bir yapı kazanmıştır. Bu yerleşme eski Teos'un kuzey limanını oluşturan koydadır.
Sığacık kalesi ve sur duvarları
1521 -
1522 yıllarında
Kanuni Sultan Süleyman'ın emri üzerine
Rodos Seferi'ne hazırlık olması amacıyla donanma komutanı
Parlak Mustafa Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. O dönemde meskun bir yer olan
Sığla-Sığala'ya (Sığacık) bir dış kale bir de koğuş tabir edilen askerlerin günlük hayatını ve eğitimini geçirdiği iç kaleden oluşan bir kale yapılmıştır. İç kalenin denize bakan kısmında iki burç ve iki kapı bulunmaktadır. Dış kale ise
Kuşadası,
Ayasuluk ve Seferihisar adlı üç kapıya sahiptir. Aslında İki katlı olan kalenin kalan tek katının surlarına iki kulenin gizli merdivenlerinden tırmanılır.
Sığacık kalesi bir yerleşme yerini savunmaktan çok bir deniz üssü olarak hizmet vermiş, daha sonraları gümrük kontrol merkezi olarak kullanılmıştır. Kalenin surları ve iki kulesinden başka içinde
Süleyman Han Cami, hamam ve mescit vardır. Surların yapımında Teos antik kentinin taşlarından yararlanılmış olup, duvarlarda Teos'tan gelme kitabelere rastlamak mümkündür. Kale içinde evler bitişik düzende olup, bazıları tek bazıları da iki katlıdır. Evlerin çoğu kerpiçtendir ve büyük bölümünde iç avlu bulunmaktadır. İki katlı evlere
cumbalar ve tahta panjurlar eklenmiş, içerdeki merdivenler ve kapılar ahşaptan yapılmıştır.
SIĞACIK İZMİR’İN ARKA BAHÇESİ Pırıl pırıl kumları, sörf için uygun berrak denizi, Akkum plajları, Dionysos Tapınağı ve her mevsim Ege'nin en güzel deniz ürünlerini sunan restoranlarıyla ünlü balıkçı kasabası Sığacık, İzmir'in arka bahçesi gibi. İzmir’liler kasabanın tarihi limanındaki mütevazı lokantalarda yenilen balıkların lezzetini iyi bilir. Seferihisar ilcesine beş kilometre mesafedeki Sığacık, Ege'nin tarihi ve doğal dokusunun en iyi korunduğu yörelerinden biri. İonya döneminde doğa bilginleri ve şairlerin önemli merkezi, bugün daha çok günübirlik ziyaretçilerin ve yatçıların gözdesi. Kısıtlı imkanlara rağmen berrak suları, sakinliği ve tarihi dekoruyla yatçıların uğramadan geçmediği bir yer bu liman. Yat limanı şimdilik teknelere sadece elektrik ve su hizmeti verebiliyor. Çünkü inşasına başlanan modern yat limanı Sığacık Koyu doğal SÎT alanı olduğu için yaklaşık iki yıl önce durdurulmuştu. Ancak bu sorun geçtiğimiz aylarda çözüldü ve duba sistemli bir rıhtım yapılması koşuluyla çalışmalara yeniden başlandı. Antik dönemde Dionysos için yapılan en büyük tapınağın, Athena Kutsal Alanı ve harabelerin bulunduğu Teos antik kentine kasaba merkezinden bir kilometrelik yürüyüşle ulaşılıyor. Teos 12 ton kentinden biri. Hıristiyanlığı ilk kabul eden şehirlerden biri olarak İzmir'e bağlıyken burada beş aziz birden oturmuş ve Teos'u etkin bir din merkezi halinde getirmişler.