Bugün belki de son adet kanamanızı görmeye başladınız. Eğer planlarınız gerçek olur da hamile kalırsanız uzunca bir süre adet kanamanız olmayacak. Çoğu insan için şaşırtıcı olmakla birlikte hamileliğin başlangıcı olarak, hamile kalınan ilişkinin olduğu gün değil, bundan yaklaşık 14 gün öncesi yani son adet kanamasının ilk günü kabul edilir. Bu durumda kanamanızın başladığı bugün istatistiksel anlamda hamileliğiniz başlamıştır. Ay hesabı yapmak karışıklığa neden olabileceğinden siz de hamileliğinizi takip ederken hafta olarak ifade etmeyi öğrenmelisiniz.
28 günde bir adet gören kadın için yumurtlama zamanı kanamanın başlangıcından itibaren 14. gün civarındadır. Bu günler zararlı alışkanlıklardan vazgeçmek için en uygun dönemdir. Örneğin sigara içmeye son verilmeli, alkol ve ilaç alımı kısıtlanmalıdır. Uygun ve sağlıklı beslenme alışkanlığı elde edilmeye çalışılmalıdır.
Bu alışkanlıklar rahat bir hamilelik süreci için de önemlidir. Bol miktarda taze meyve ve sebze tüketmek, yapay maddeler içeren besinlerden uzak durmak ve olabildiğince fazla su içmek faydalıdır. Daha önceden baslanmadıysa bu zaman içinde folik asit alımına başlanabilir. Folik asit sayesinde nöral tüp defekterinin yaklaşık yüzde 50'lik bir kısmı önlenebilir. Eğer mümkünse egzersiz yapmak yine oldukça yarar sağlar.
Bu hamilelik öncesi dönemde pozitif düşünmek ve mümkün olduğunca dinlenerek stresden uzak durmak dünyaya getirmeye çalıştığınız bebeğiniz için oldukça iyi bir başlangıç olacaktır.
2. Hafta
Hormonlar iş başında
Anne adayının yumurtalıklarında yumurta hücresi gelişimi devam eder. Bu esnada endometrium adı verilen rahim zarı da kalınlaşmaya başlamıştır. Bu kalınlaşmanın amacı, döllenme meydana geldikten sonra oluşacak embriyonun rahim içinde rahatlıkla tutunmasını sağlamaktır.
Yeni gelişecek olan canlının ihtiyaçlarını karşılamak üzere vücudun bu kısmında kanlanma artar. Bu haftanın sonunda gelişen yumurta çatlayarak yumurtalıktan atılır. Yani yumurtlama meydana gelir. Bir adet döneminde kadında sadece 1 yumurta üretilir ve çatlar. Çift yumurta ikizlerinde ve üçüzlerinde farklı olarak tek bir yumurta değil birden fazla yumurta atılır. Bu yumurtaların hepsi döllenirse cogul gebelik olur.
3. Hafta
Hayatın başladığı andasınız
Yumurtalıklardan atılan yumurta hücresiyle erkekten gelen sperm fallop tüplerinde karşılaşır. Pek cok sperm, yumurta etrafında kümelenmesine rağmen bunlardan sadece 1 tanesi yumurtanın zarını geçerek içine girer ve kendi genetik materyali ile yumurtanın genetik materyali birleşir. Bu döllenmedir. Döllenmeyle birlikte adına yasam denilen mucize baslar.
Fertilizasyon yani döllenme, tek bir spermin yumurta hücresinin içine girmesiyle baslar ve zigot adı verilen oluşumun ortaya çıkması ile sonlanır. Fertilizasyon süreci yaklaşık 24 saat kadardır. Bir sperm yaklaşık 48 saat canlı kalabilir. İlişki esnasında vajina içine yaklaşık 300 milyon sperm bırakılır. Spermlerin sadece yüzde l'i yani 3 milyon kadarı rahim içine girebilir.
Rahim içine giren spermler kadının üreme organları içinde ilerleyerek tüplere kadar ulaşırlar. 10 saat süren bu seyahat sonunda yumurta hücresine kadar gelen spermleri başka bir görev bekler. Yumurta hücresinin kabuğunu kırarak içine girmek.
Yumurta hücresi zona pellucida adı verilen bir zar ile çevrilirdir. Spermlerden sadece bir tanesi bu zarı delerek yumurtanın içine girebilir. Penetrasyon adı verilen bu işlem 20 dakika kadar sürer ve bir sperm penetre olduktan sonra zona pellucida tamamen kapanarak başka bir spermin girişine izin vermez, Sperm ve yumurta hücrelerinin çekirdeklerinin birleşmesiyle zigot ortaya çıkar ve döllenme sona erer.
Zona pellucida nın içindeki tek hücreli zigot döllenmeden 1.5-3 gün sonra bölünmeye baslar. Bu ilk bölünmeye klivaj adı verilir. Ortaya çıkan hücrelerse blastomerdir. Klivajı takiben hızlı bir bölünme süreci baslar. Yaklaşık her 20 saatte bir hücre sayısı ikiye katlanır ve her bölünmeyle birlikte zona pellucida içinde bulunan blastomerlerin çapı küçülür. Hücre sayısı 16'ya ulaştığında artık zigot morula adını alır.
Tüm bu olaylar gerçekleşirken zigot, tüp içinde rahim boşluğuna doğru olan seyahatini devam ettirir. 4. güne gelindiğinde mo-rula uterus içine ulaşmıştır. Bu aşamada hücre bölünmesi hızla devam eder ve morulanın merkezinde bir boşluk oluşmaya baslar. Bu aşamadaki oluşuma blastokist adı verilir. Zona pellucida boyutları sabit olmakla birlikte içindeki hücreler düzlesir ve yoğunlaşır. Blastokist aşamasında artık hücre farklılaşması da baslar.
Hücrelerin bir kısmı embriyoyu oluşturacak olan emberyobalastlar iken kalan hücreler plasentayı yapmak üzere trofoblast olarak farklılasır. Döllenmeden 5-6 gün sonra implantasyon yani rahim içine yerleşme baslar. Blastokist zona pellucida'yı yırtarak çıkar. Buna Hatchingadı verilir. Bu esnada trafoblastlar bir enzim salgılayarak rahim içindeki hücre yapısını değiştirir ve blastokist için bir implantasyon alanı sağlar.
Aynı anda trofoblastlardan hCG hormonu da salgılanmaya baslar. Bu hormon hamilelik testlerinin pozitif olmasını sağlayan hormondur. Implantasyonu takiben endometriumun (rahim ic zarı) o bölümünde kanlanma artar ve hamileliğin devamı için gerekli olan kan dolaşımı baslar. Döllenme anında bebeğin cinsiyeti bellidir.
Eğer dölleyen sperm X kromozomu taşıyor ise bebek kız, Y kromozomu taşıyor ise erkek olacaktır. Dolayısıyla bebeğin cinsiyetini belirleyen erkek, yani babasıdır. Kadının bebek cinsiyetinde en ufak bir rolü yoktur. Bu devrede cinsiyeti saptamak ancak genetik inceleme ile mümkündür.
Bu aşamada belli olan sadece cinsiyet değildir. 38 hafta sonra dünyaya merhaba diyecek olan bireyin göz renginden kan grubuna kadar bütün genetik yapısı bellidir ve değiştirilemez. Bu aşamada anne adayında herhangi bir fiziksel ya da ruhsal değişiklik yoktur. Yalnız implantasyon esnasında hafif bir lekelenme seklinde kanama olabilir.
4. Hafta
"Anne olacağım!"
Evet. Bu haftanın sonunda tüm dünyaya anne olacağınızı ilan edebilirsiniz. Normalde adet görmeniz gerekirken adetiniz gecikti. Zaman zaman bu tür gecikmeler olabileceğini biliyorsunuz ama yine de heyecanlısınız. O halde neden daha fazla merakta kalacaksınız. Hemen eczaneden bir hamilelik testi alıp evde yapın.
Sonuç negatif çıkarsa hemen ümitsizliğe kapılmayın çünkü zaman zaman hamilelik testleri yanlış sonuç verebilir. Bu durumda yapılması gereken en akıllıca is hemen doktorunuzdan randevu almaktır. Henüz bir doktorunuz yoksa hemen arkadaşlarınıza sormaya başlayın.
Günümüzde bilinçli bir kadının düzenli görüştüğü ve aklına takılanları sorabildiği bir jinekologunun olmaması cok yazık. Doktorunuz sizi muayene edecektir. Bu dönemde yapılan ultrasonografide hamilelik kesesini görmek genelde mümkün değildir.
Ancak kanda yapılan hamilelik testi yüzde 100e yakın doğrulukla hamileliğin olup olmadığını tespit edebilir. Eğer hamilelik varsa, doktorunuz size önerilerde bulunur. Hamilelik yoksa ya da adet görürseniz fazla üzülmeyin. İlk denemede hamile kalma oranının sadece yüzde 25 olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Denemeye devam edin. Hamile bir kadında bazı fizyolojik ve ruhsal değişiklikler olur. Bu aşamadaki belirtiler adet öncesi belirtilerle hemen hemen aynıdır. Halsizlik, yorgunluk ve göğüslerde hassasiyet gibi. Bütün bu değişikliklere kendinizi hazırlayın.