Türkçeleştirilmiş Yabancı Şarkı Sözleri!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Misafir
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
M

Misafir

Forum Okuru
Türkçeleştirilmiş Yabancı Şarkı Sözleri!
From The Inside - Linkin Park


I don't know who to trust no surprise
Bilmiyorum kime güveneceğimi şaşırmadan

[Everyone feels so far away from me]
[Herkes benden uzaktaymış gibi geliyor]

Heavy thoughts sift through dust and the lies
Ağır düşünceler, tozu ve yalanları gözden geçiriyor

Trying not to break but I'm so tired of this deceit
Kırılmamaya çalışıyorum ama çok yoruldum bu yalancılıktan

Everytime I try to make myself get back upon my feet
Ne zaman kendimi yeniden ayaklarımın üzerinde durdurmaya çalışsam

All I ever think about is this
Üzerinde tüm düşündüğüm bu

All the tiring time between
Aradaki tüm yorucu zaman

And how trying to put my trust in you just takes so much out of me
Ve güvenimi sana vermeye çalışmanın benden ne çok şey götürdüğünü

I take everything from the inside and throw it all away
İçeriden her şeyi alıyorum ve hepsini fırlatıp atıyorum

'Cause I swear for the last time I won't trust myself with you
Çünkü senin hakkında kendime güvenmeyeceğime son kez yemin ediyorum

Tension is building inside steadily
Gerginlik içimde sürekli kuruluyor

[everyone feels so far away from me]
[Herkes benden uzaktaymış gibi geliyor]

Heavy thoughts forcing their way out of me
Ağır düşünceler yollarını benden uzaklaşmaya zorluyorlar

Trying not to break but I'm so tired of this deceit
Kırılmamaya çalışıyorum ama çok yoruldum bu yalancılıktan

Everytime I try to make myself get back up on my feet
Ne zaman kendimi yeniden ayaklarımın üzerinde durdurmaya çalışsam

All I ever think about is this
Üzerinde tüm düşündüğüm bu

All the tiring time between
Aradaki tüm yorucu zaman

And how trying to put my trust in you just takes so much out of me
Ve güvenimi sana vermeye çalışmanın benden ne çok şey götürdüğünü

I take everything from the inside and throw it all away
İçeriden her şeyi alıyorum ve hepsini fırlatıp atıyorum

'Cause I swear for the last time I won't trust myself with you
Çünkü senin hakkında kendime güvenmeyeceğime son kez yemin ediyorum

I won't waste myself on you
Kendimi seninle harcamayacağım

You
Seninle

You
Seninle

Waste myself on you
Kendimi seninle harcamayacağım

You
Seninle

You
Seninle

I'll take everything from the inside and throw it all away
İçeriden her şeyi alacağım ve hepsini atacağım

'Cause I swear for the last time I won't trust myself with you
Çünkü senin hakkında kendime güvenmeyeceğime son kez yemin ediyorum

I Take everything from the inside and just throw it all away
İçeriden her şeyi alıyorum ve hepsini fırlatıp atıyorum

'Cause I swear for the last time I won't trust myself with you
Çünkü senin hakkında kendime güvenmeyeceğime son kez yemin ediyorum

You
Sen

You
Sen
 
Ce: Türkçeleştirilmiş Yabancı Şarkı Sözleri!

The Down Syndrome - Linkin Park

People turn around, people let you down
insanlar etrafında dolanır, seni hayal kırıklığına uğratır

Anywhere you go, anyone you see
Gittiğin her yer, gördüğün herkes

It's real
Gerçektir

It's up to you to make it happen
Olmasını sağlamak sana bağlı

It's up to you to make it real
Gerçekleştirmek sana bağlı

Nakarat x 2

[ And you know how it feels
Ve nasıl hissettirdiğini bilirsin

To bleed some
Biraz kanamanın

To need some
Biraz ihtiyac duymanın ]

Tell me what you know
Bana ne bildiğini söyle

Tell me how you feel
Bana nasıl hissettiğini söyle

It doesn't matter when you're down
Düştüğünde bir önemi kalmaz.

When you look at me with your eyes
Bana ne zaman gözlerinle baksan

That smile on your face it seems happy
Yüzündeki bu gülüş mutlu görünür.

Are you happy?
Mutlu musun?

Yeah Yeah
Evet,Evet
 
Ce: Türkçeleştirilmiş Yabancı Şarkı Sözleri!

She Shines - Linkin Park

She shines like a flower
In my head
O kafamda bir çiçek gibi parlar

Everybody,
Wants to pick her head
Herkes onu koparmak ister



She said she loved me
And lied to me
O beni sevdiğini söyledi ve bana yalan söyledi

She was by the river
And lied to me
O nehirin yanındaydı ve bana yalan söyledi

She shines like a flower
In my head
O kafamda bir çiçek gibi parlar

Everybody,
Wants her in their bed
Herkes,onu kendi yatağında ister



She said she loved you
And lied to you
O seni sevdiğini söyledi ve sana yalan söyledi

She was by the river
And lied to you
O nehrin yanındaydı ve sana yalan söyledi

So eager
Öyle istekli ki

So eager
Öyle istekli ki

So eager
öyle istekli ki

Nakarat

So eager ...
öyle istekli ki

Nakarat

So eager...
öyle istekli ki
 
Ce: Türkçeleştirilmiş Yabancı Şarkı Sözleri!

Papercut - Linkin Park


Why does it feel like night today?
Neden geceymiş gibi geliyor bugün?

Something in here's not right today
Burada bir şey yolunda değil bugün

Why am I so uptight today?
Neden çok telaşlıyım bugün?

Paranoia's all I got left
Bana tek kalan şey paranoya

I don't know what stressed me first
Beni ilk streslendiren neydi bilmiyorum

Or how the pressure was fed but
Yada baskının nasıl beslendiğini, ama

I know just what it feels like
Sadece ne hissettirdiğini biliyorum

To have a voice in the back of my head
Kafamın akalarında bir sese sahip olmanın

It's like a face that I hold inside
O içimde tuttuğum bir yüz gibi

A face that awakes when I close my eyes
Gözlerimi kapadığımda uyanan bir yüz

A face watches every time I lie
Her uzanışımda izleyen bir yüz

A face that laughs every time I fall
Her düşüşümde gülen bir yüz

(And watches everything)
(Ve her şeyi izleyen)

So I know that when it's time to sink or swim
Bu yüzden biliyorum ki yüzme ya da batma zamanı geldiğinde

That the face inside is hearing me right underneath my skin
Bu içerdeki yüz beni duyuyor tam derimin altından

Nakarat:

[ It's like I'm paranoid lookin' over my back
Sanki arkasına bakıp duran bir paranoyak gibiyim

It's like a whirlwind inside of my head
Bu kafamın içinde bir kasırga gibi

It's like I can't stop what I'm hearing within
İçimdeki sesi duymayı engelleyemiyorum gibi

It's like the face inside is right beneath my skin
İçimdeki yüz tam derimin altında gibi ]

I know I've got a face in me
Biliyorum içimde bir yüz var

Points out all my mistakes to me
Bana bütün hatalarımı belirtiyor

You've got a face on the inside too and
Senin de içinde bir yüz var ve

Your paranoia's probably worse
Senin paranoyaların muhtemelen daha beter

I don't know what set me off first but I know what I can't stand
Beni ilk etkileyeni bilmiyorum ama neye dayanamadığımı biliyorum

Everybody acts like the fact of the matter is
Herkes işin gerçeğindeymiş gibi davranıyor
I can't add up to what you can but
Ne yapabileceğini anlayamıyorum, ama

Everybody has a face that they hold inside
Herkesin içinde tuttuğu bir yüz var

A face that awakes when I close my eyes
Gözlerimi kapadığımda uyanan bir yüz

A face watches every time they lie
Her uzanışlarında izleyen bir yüz

A face that laughs every time they fall
Her düşüşlerinde gülen bir yüz

(And watches everything)
(Ve her şeyi izleyen)

So you know that when it's time to sink or swim
Bu yüzden bilirsin ki yüzme ya da batma zamanı geldiğinde

That the face inside is watching you too right inside your skin
Bu içerdeki yüz seni de izliyor tam derinin içinden

Nakarat x2

The face inside is right beneath your skin
Bir yüz içerdedir tam derinin altında

The sun goes down
Güneş batıyor

I feel the light betray me
Işığın bana ihanetini hissediyorum

Nakarat x2

It's like I can't stop what I'm hearing within x2
İçerdeki sesi duymayı engelleyemiyorum gibi

It's like the face inside is right beneath my skin
İçimdeki yüz tam derimin altında gibi
 
Ce: Türkçeleştirilmiş Yabancı Şarkı Sözleri!

7 Days - Craig David


On my way to see my friends who lived a couple blocks away from me (owh)
Birkaç blok ötede oturan arkadaşlarımı görmeye giderken (oh)

As I walked through the subway
Metronun içinden yürürken

It must have been about quarter past three
Saat yaklaşık üç çeyrek olmalıydı

In front of me stood a beautiful honey with a beautiful body
Önümde güzel vücutlu güzel bir fıstık durdu

She asked me for the time
Bana saati sordu

I said it'd cost her her name a six digit number & a date with me tomorrow at nine
Ona, ismine 6-haneli bir sayıya ve benimle yarın dokuzda bir randevuya malolacağını söyledim

Did she decline? No
Ret mi etti? hayır

Didn't she mind? I don't think so
Umursamadı mı? Sanmıyorum

Was it for real? Damn sure
Bu gerçek miydi? Lanet evet

What was the deal? A pretty girl aged 24
Olay neydi? 24 yaşında tatlı bir kız

So was she keen? She couldn't wait
Peki hevesli miydi? Sabırsızlanıyordu

Cinnamon queen? Let me update
Tarçın güzeli? Güncelleyeyim

What did she say? She said she'd love to rendezvous
Ne söyledi? Buluşmanın hoşuna gideceğini söyledi

She asked me what we were gonna do
Bana ne yapacağımızı sordu

Said we'd start with a bottle of moet for two
İki kişi için bir şişe moet le başlayacağız dedim

Nakarat

Monday, took her for a drink on Tuesday
Pazartesi, Salı onu bir şeyler içmeye çıkardım

We were making love by Wednesday
Çarşamba boyunca sevişiyorduk

And on Thursday & Friday & Saturday
Ve Perşembe ve Cuma ve Cumartesi

We chilled on Sunday
Pazar günü durulduk

I met this girl on Monday
Pazartesi bu kızla tanıştım

Took her for a drink on Tuesday
Salı onu bir şeyler içmeye çıkardım

We were making love by Wednesday
Çarşamba boyunca sevişiyorduk

And on Thursday & Friday & Saturday
Ve Perşembe ve Cuma ve Cumartesi

We chilled on Sunday
Pazar günü durulduk

Nine was the time cos I'll be getting mine
Saat dokuzdu çünkü benim olanı alacaktım

And she was looking fine, smooth talker
Ve iyi görünüyordu, akıcı konuşuyordu

She told me she'd love to unfold me all night long
Bana tüm gece beni çözmek istediğini söyledi

Ooh I loved the way she kicked it
Ooh tarzını sevdim

From the front to back she flipped
Önden arkaya döndürdü

(back she flipped it, ooh the way she kicked it)
(arkaya döndürdü, ooh tarzı)

And I oh oh I yeah hope that she'd care
Ve ben oh oh ben evet umarım önemsiyordur

Cos I'm a man who'll always be there
Çünkü ben hep yanında olacak biriyim

Ooh yeah I'm not a man to play around baby
Ooh evet ben öylesine takılacak biri değilim bebek

Ooh yeah cos a one night stand isn't really fair
Ooh evet çünkü tek gecelik bir ilişki gerçekten adil değil

From the first impression girl hmm you don't seem to be like that
İlk izlenimde bebek sen öyle biri gibi görünmüyorsun

Cos there's no need to chat for there'll be plenty for that
Muhabbete gerek yok çünkü ona bolca vakit olacak

From the subway to my home
Metrodan evime

Endless ringing of my phone
Telefonum durmadan çalıyor

When you feeling all alone
Yapayalnız hissettiğinde

All you gotta do is just call me call me
Tek yapman gereken, ara beni, ara beni

Nakarat

(Break it down, uh break it down)
(Parçala, ah parçala)

Since I met this special lady ooh yeah
Bu özel bayanla tanıştığımdan beri

I can't get her of my mind
Onu aklımdan çıkartamıyorum

She's one of a kind
O türünün tek örneği

And I ain't about to deny it
Ve bunu inkar etmeyeceğim

It's a special kind thing with you-oh.......
Bu seninle olan özel türden bir şey-oh......
 
Ce: Türkçeleştirilmiş Yabancı Şarkı Sözleri!

P.I.M.P. - 50 Cent

I don't know what you heard about me
Hakkımda ne duydun bilmiyorum

But a bitch can't get a dollar out of me
Ama bir kaltak benden bir dolar bile alamaz

No Cadillac, no perms, you can't see
Cadillac yok, perma yok, göremezsin

That I'm a motherfucking P-I-M-P
Çünkü ben lanet olası bir P-E-Z-O yum ][Tekrar]

Now shorty, she in the club, she dancing for dollars
Şimdi hatun, klüpte dolarlar için dans ediyor

She got a thing for that Gucci, that Fendi, that Prada
Gucci'ye , Fendi'ye , Prada'ya takıntısı var

That BCBG, Burberry, Dolce and Gabbana
BCBG, Burberry, Dolce and Gabbana'ya

She feed them foolish fantasies, they pay her cause they wanna
Onlara aptalca fantezilerini yediriyor, onlar para veriyor çünkü vermek istiyorlar

I spit a little G man, and my game got her
Biraz G söylüyorum dostum, ve oyunum onu sardı

A hour later, have that ass up in the Ramada
Bir saat sonra, o k.ç Ramada'daydı

Them trick niggas in her ear saying they think about her
O zenci müşteriler, onun kulağına onu düşündüklerini söylüyor

I got the bitch by the bar trying to get a drink up out her
Kaltak barın başında içki ısmarlamamı bekliyor

She like my style, she like my smile, she like the way I talk
Stilimi seviyor, gülümsememi seviyor, konuşma tarzımı seviyor

She from the country, think she like me cause I'm from New York
O şehirli, sanırım beni New York'lu olduğum için seviyor

I ain't that nigga trying to holla cause I want some head
Ben oral 🙂🙂🙂🙂 istediğim için takılmaya çalışan zenci değilim

I'm that nigga trying to holla cause I want some bread
Ben para istediğim için takılmaya çalışan zenciyim

I could care less how she perform when she in the bed
Yataktaki performansını daha az umursayabilirim

Bitch hit that track, catch a date, and come and pay the kid
Kaltak sokağa çık, birini bul, ve gelip çocuğa ödeme yap

Look baby this is simple, you can't see
Bak bebek bu basit, anlayamıyorsun

You fucking with me, you fucking with a P-I-M-P
Benimle s.k.şi.sen bir P-E-Z-O'yla s.kiş.r.in

Nakarat

I'm bout my money you see, girl you can holla at me
Beni param ilgilendirir kızım bana takılabilirsin

If you fucking with me, I'm a P-I-M-P
Eğer benimle s.k.ş.rsen, ben bir P-E-Z-O'yum

Not what you see on TV, no Cadillac
TV de gördüğün gibi değil, Cadillac yok

No greasy head full of hair, bitch I'm a P-I-M-P
Saçla dolu yağlı bir kafam yok, kaltak ben bir P-E-Z-O'yum

Come get money with me, if you curious to see
Gel benimle para kazan, eğer görmeye meraklıysan

How it feels to be with a P-I-M-P
Bir P-E-Z-O'yla olmanın nasıl olduğunu

Roll in the Benz with me, you could watch TV
Benz'e bin benimle, TV izleyebilirsin

From the backseat of my V, I'm a P-I-M-P
Hummer'ımın arka koltuğundan, ben bir P-E-Z-O'yum

Girl we could pop some champagne and we could have a ball
Bebek, bir şampanya patlatabiliriz ve balo yapabiliriz

We could toast to the good life, girl we could have it all
İyi bir yaşama kadeh kaldırabiliriz, bebek her şeyimiz olabilir

We could really splurge girl, and tear up the mall
Parayı gerçekten saçabiliriz bebek, ve alışveriş merkezini dağıtırız

If ever you needed someone, I'm the one you should call
Eğer birine ihtiyacın olursa, çağırman gereken kişi benim

I'll be there to pick you up, if ever you should fall
Seni almak için orada olacağım, eğer düşersen

If you got problems, I can solve'em, they big or they small
Eğer sorunların varsa, ben çözebilirim, küçük büyük farketmez

That other nigga you be with ain't bout shit
Beraber olduğun diğer zenci bir b.k değil

I'm your friend, your father, and confidant, BITCH
Ben senin dostunum, babanım, sırdaşınım, kaltak

Nakarat

I told you fools before, I stay with the tools
Siz aptallara daha önce de söyledim, oyuncaklarım var

I keep a Benz, some rims, and some jewels
Bir Benz'im var, birkaç cantım ve biraz mücevherim

I holla at a hoe til I got a bitch confused
Bir o....uya takılırım, bir kaltağın aklını karıştırana kadar

She got on Payless, me I got on gator shoes
O Payless giydi, ben gıcır ayakkabılar

I'm shopping for chinchillas, in the summer they cheaper
Chinchilla kürkü satın alıyorum, yazın daha ucuzlar

Man this hoe you can have her, when I'm done I ain't gon keep her
Dostum bu o....uya sahip olabilirsin, işim bittiğinde onu saklamayacağım

Man, bitches come and go, every nigga pimpin know
Dostum, o....ular gelir ve gider, tüm zenciler p......klik yapıyor şimdi

You saying it's secret, but you ain't gotta keep it on the low
Bunun bir sır olduğunu söylüyorsun, ama bunu gizli tutamayacaksın

Bitch choose with me, I'll have you stripping in the street
Kaltak seç benimle, seni sokakta soyunduracağım

Put my other hoes down, you get your ass beat
Diğer o....ularımı hor gör, k.çını dövdür

Now Nik my bottom bitch, she always come up with my bread
Şimdi Nik benim son o....um, o sürekli benim paramı buluyor

The last nigga she was with put stitches in her head
En son birlikte olduğu zenci onun kafasına dikiş attı

Get your hoe out of pocket, I'll put a charge on a bitch
O....unu cebinden çıkar, birine fiyat biçeceğim

Cause I need 4 TVs and AMGs for the six
Çünkü 4 TV ye ve Mercedes Benz 6 için AMG ye ihtiyacım var

Hoe make a pimp rich, I ain't paying bitch
O....u, bir pe.....gi zengit et, para vermiyorum kaltak

Catch a date, suck a dick, shiiit, TRICK
Birini bul, bir s.k y.la, laneet, müşteri



Yeah, in Hollywoood they say there's no b'ness like show b'ness
Evet, Hollywood'da derler ki şov dünyası gibi bir dünya yoktur

In the hood they say, there's no b'ness like hoe b'ness ya know
Getto'da derler ki o....u dünyası gibi bir dünya yoktur bilirsin

They say I talk a lil fast, but if you listen a lil faster
Birazcık hızlı konuştuğumu söylüyorlar, ama birazcık hızlı dinlersen

I ain't got to slow down for you to catch up, BITCH
Beni yakalaman için yavaşlamak zorunda kalmayacağım, kaltak
 
Ce: Türkçeleştirilmiş Yabancı Şarkı Sözleri!

Sk8er Boi - Avril Lavigne


He was a boy
O genç bir oğlandı

She was a girl
O genç bir kızdı

Can i make it any more obvious
Bundan daha açık anlatabilir miyim?

He was a punk
O bir punktı

She did ballet
Kızsa bale yapmıştı

What more can I say
Daha ne söyleyebilirim ki

He wanted her
O, kızı istiyordu

She'd never tell secretly she wanted him as well
Kız da aslında onu gizlice istediğini kimseye sölemeyecekti

But all of her friends
Ama kızın bütün arkadaşları

Stuck up their nose
Burun kıvırdılar

They had a problem with his baggy clothes
Onlar çocuğun bol kıyafetlerine takmıştı

He was a skater boy
O patenli bir çocuktu

She said see you later boy
Kız,sonra görüşürüz dedi

He wasn't good enough for her
Çünkü çocuk kendisi için yeterince iyi değildi

he had a pretty face
Onun(oğlanın) tatlı bir yüzü vardı

But her head was up in space
Ama kızın aklı bir karış havadaydı

She needed to come back down to earth
Yeniden ayaklarını yere basması gerekiyordu

5 years from now
Bugünden 5 yıl sonra

She sits at home
Kız evde oturur

Feeding the baby she's all alone
Evde yalnız başına bebeğine yemek yedirerek

She turns on tv
Tv'yi açar

Guess who she sees
ve tahmin edin kimi görür?

Skater boy rockin up MTV
Patenci çocuk MTV'de rock yapıyor

She calls up her friends
Hemen arkadaşlarını arar

They already know
Onlar çoktan biliyordur

And they've all got
Tickets to see his show
Ve onun şovu için biletleri hepsi almıştır

She tags along
Onların ardından kız da gider

Stands in the crowd
Kalabalıkta ayakta durur

Looks up at the man that she turned down
Reddettiği adama bakar

He was a skater boy
O patenci bir çocuktu

She said see you later boy
Seninle sonra görüşelim demişti

He wasn't good enough for her
Çünkü onun için yeterince iyi değildi

Now he's a super star
O şimdi bir süper star

Slamming on his guitar
Gitarını çalıyor

Does your pretty face see what he's worth?
Senin şirin yüzün onun ne kadar değerli olduğunu görüyor mu?

Sorry girl but you missed out
Üzgünüm kızım ama kaçırdın fırsatı

Well tough luck that boy's mine now
İyi şansım var ki çocuk benim artık

We are more than just good friends
Biz iki iyi arkadaştan daha da öteyiz

This is how the story ends
Bu hikaye böyle biter

Too bad that you couldn't see,
See the man that boy could be
O çocuğun nasıl bir adam olabileceğini görememen çok kötü

There is more that meets the eye
Gözle görünmeyecek şeyler vardır

I see the soul that is inside
Onun içindeki ruhu gördüm

He's just a boy
O genç bir erkek

And Im just a girl
Ve ben genç bir kızım

Can I make it any more obvious
Bundan daha açık ne diyebilirim?

We are in love
Birbirimize aşığız

Haven't you heard
How we rock eachothers world
Birbirimizn dünyasını nasıl sallamadığımızı duymadın mı?


I'm with the skater boy
Patenci çocukla birlikteyim

I said see you later boy
Seninle sonra görüşürüz çocuk dedim

I'll be back stage after the show
Şovdan sonra sahne arkasında olacağım

I'll be at the studio
Singing the song we wrote
About a girl you used to know
Ve onun eskiden tanıdğı bir kızla ilgili yazdığı şarkıyı söylerken yanında stüdyoda olacağım
 
Ce: Türkçeleştirilmiş Yabancı Şarkı Sözleri!

Frozen - Madonna


You only see what your eyes want to see
Sadece gözlerinin görmek istediğini görüyorsun

How can life be what you want it to be
Hayat nasıl olmasını istediğin gibi olabilir?

You're frozen
Donuksun

When your heart's not open
Kalbin açık olmadığı zaman

You're so consumed with how much you get
Ne kadar aldığını düşünüp kendini tüketiyorsun

You waste your time with hate and regret
Nefret ve pişmanlıkla vaktini boşa harcıyorsun

You're broken
Donuksun

When your heart's not open
Kalbin açık olmadığı zaman

Nakarat :

[ Mmmmmm, if I could melt your heart
Mmmmmm, keşke kalbini eritebilseydim

Mmmmmm, we'd never be apart
Mmmmmm, asla ayrılmazdık

Mmmmmm, give yourself to me
Mmmmmm, kendini bana bırak

Mmmmmm, you hold the key
Mmmmmm, anahtarı sen tut ]

Now there's no point in placing the blame
Şimdi suçlu aramanın anlamı yok

And you should know I suffer the same
Ve bilmelisin ki aynı acıyı çekiyorum

If I lose you
Eğer seni kaybedersem

My heart will be broken
Kalbim kırılmış olacak

Love is a bird, she needs to fly
Aşk bir kuştur, uçması gerek

Let all the hurt inside of you die
Bırak içindeki tüm acı ölsün

You're frozen
Donuksun

When your heart's not open
Kalbin açık olmadığı zaman

Nakarat

tekrar

Nakarat

If I could melt your heart
Keşke kalbini eritebilseydim
 
Ce: Türkçeleştirilmiş Yabancı Şarkı Sözleri!

Papa Don't Preach - Madonna

Papa I know you're going to be upset
Baba biliyorum, sen üzüleceksin

'Cause I was always your little girl
Çünkü daima senin küçük kızındım

But you should know by now
Fakat şimdi biliyorsun

I'm not a baby
Ben bebek değilim

You always taught me right from wrong
Yanlışı ve doğruyu her zaman sen bana öğrettin

I need your help, daddy please be strong
Yardımına ihtiyacım var, baba lütfen güçlü ol

I may be young at heart
Kalbim genç olabilir

But I know what I'm saying
Ama ben ne söylediğimi biliyorum


The one you warned me all about
Beni hakkında uyardığın kişi

The one you said I could do without
Onsuz olabileceğimi söylediğin kişi

We're in an awful mess, and I don't mean maybe – please
Berbat bir karmaşa içindeyiz, ve belki demek istemiyorum - lütfen

Papa don't preach, I'm in trouble deep
Baba vaaz verme, derin sıkıntıdayım

Papa don't preach, I've been losing sleep
Baba vaaz verme, uykularım kaçıyor

But I made up my mind, I'm keeping my baby, oh
Ama kararımı verdim, bebeğimi aldırmayacağım, oh…

I'm gonna keep my baby, mmm...
Bebeğimi aldırmayacağım, mmm

He says that he's going to marry me
O bana evleneceğimizi söylüyor

We can raise a little family
Biz küçük bir aile olabiliriz

Maybe we'll be all right
Belki işler yolunda gider

It's a sacrifice
Bu bir fedekarlıktır

But my friends keep telling me to give it up
Ama arkadaşlarım bana vazgeçmemi söylüyorlar

Saying I'm too young, I ought to live it up
Çok genç olduğumu, hayatı yaşamamı söylüyorlar

What I need right now is some good advice, please
Şimdi iyi bir nasihate ihtiyacım var, lütfen

Papa don't preach, I'm in trouble deep
Baba vaaz verme, derin sıkıntıdayım

Papa don't preach, I've been losing sleep
Baba vaaz verme, uykularım kaçıyor

But I made up my mind, I'm keeping my baby, oh
Ama kararımı verdim, bebeğimi aldırmayacağım, oh…

I'm gonna keep my baby, mmm...
Bebeğimi aldırmayacağım, mmm

Daddy, daddy if you could only see
Babacığım, babacığım keşke görebilseydin

Just how good he's been treating me
Onun bana ne kadar iyi davrandığını

You'd give us your blessing right now
O zaman bize onayını verirdin

'Cause we are in love, we are in love, so please
Çünkü biz aşığız, aşığız, bu yüzden lütfen

Papa don't preach, I'm in trouble deep
Baba vaaz verme, derin sıkıntıdayım

Papa don't preach, I've been losing sleep
Baba vaaz verme, uykularım kaçıyor

But I made up my mind, I'm keeping my baby, oh
Ama kararımı verdim, bebeğimi aldırmayacağım, oh…

I'm gonna keep my baby, mmm...
Bebeğimi aldırmayacağım, mmm

Papa don't preach, I'm in trouble deep
Baba vaaz verme, derin sıkıntıdayım

Papa don't preach, I've been losing sleep
Baba vaaz verme, uykularım kaçıyor

Papa don't preach, I'm in trouble deep
Baba vaaz verme, derin sıkıntıdayım

Papa don't preach, I've been losing sleep
Baba vaaz verme, uykularım kaçıyor

I'm gonna keep my baby, oh
bebeğimi aldırmayacağım

Papa don't preach,
Baba vaaz verme

stop loving me daddy
beni sevmeyi bırak baba

I know, I'm keeping my baby
Biliyorum, bebeğimi aldırmayacağım
 
Ce: Türkçeleştirilmiş Yabancı Şarkı Sözleri!

You Sang To Me - Marc Anthony


I just wanted you to comfort me
Sadece kendimi rahatlatmak istedim

When I called you late last night
Seni dün gece geç saatte aradığımda

You see I was falling into love
Gördüğün gibi, aşık oluyordum

Yes I was crashing into love
Evet aşka çarpıyordum

Of all the words you said to me
Bana söylediğim tüm sözlerden

About "Life," "The Truth," and "Being Free"
"Hayat" "Gerçekler" ve "Özgür Olmak" hakkındaki

Yeah you sang to me
Evet bana şarkı söyledin

Oh how you sang to me
Oh bana nasıl şarkı söyledin

Girl I live for how you make me feel
Bebek beni nasıl hissettirdiğin için yaşıyorum

So I question all this being real
Bu yüzden tüm bu gerçekliği sorguluyorum

Cause I'm not afraid to love
Çünkü sevmekten korkmuyorum

For the first time I'm not afraid to love
İlk defa sevmekten korkmuyorum

This day seems made for you and me
Bu gün sen ve ben için yaratılmış gibi görünüyor

And you show me what life needs to be
Ve bana hayatın ne olması gerektiğini gösteriyorsun

Yeah you sang to me
Evet bana şarkı söyledin

Oh you sang to me
Oh bana şarkı söyledin

Nakarat A:

[ All the while you were in front of me
Tüm bu zaman boyunca karşımdaydın

I never realized
Asla farketmedim

I just can't believe I didn't see it in your eyes
Bunu gözlerinde göremediğime inanamıyorum

I didn't see it
Bunu görmedim

I can't believe it
İnanamıyorum

Oh but I feel it
Oh ama bunu hissediyorum

When you sing to me
Bana şarkı söylediğinde

How I long to hear you sing
Şarkı söyleyişini duymayı ne çok istiyorum

Beneath the clear blue skies
Berrak ve mavi gökyüzünün altında

And I promise you
Ve sana söz veriyorum

This time I'll see it in your eyes
Bu kez gözlerinde onu göreceğim

I didn't see it
Bunu görmedim

I can't believe it
İnanamıyorum

Oh but I feel it
Oh ama bunu hissediyorum

When you sing to me
Bana şarkı söylediğinde ]

Just to think of you live inside of me
Sadece içimde yaşadığını düşünmek için

I had no idea how this could be
Bunu nasıl olabileceği hakkında hiç fikrim yoktu

Now I'm crazy for your love
Şimdi aşkın için deliriyorum

Can't believe i'm crazy for your love
Aşkın için delirdiğime inanamıyorum

The words you said just sang to me
Söylediğin sözler bana şarkı söyledi

And you showed me where I wanna be
Ve bana nerede olmak istediğimi gösterdin

You sang to me
Bana şarkı söyledin

Oh you sang to me
Oh bana şarkı söyledin
 
Geri
Üst