*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Cevap: Tarla Bitkileri Nelerdir?
AYÇİÇEĞİ
ÖNEMİ
Ayçiçeği ülkemizde önemli bir yağ bitkisi olup yağ tüketimimizde 1. sırayı almaktadır. Ülkemizdeki yağ bitkisi üretimi tüketimi karşılamadığı için bu açık ithalat ile kapatılmaktadır. Bu sebeple Tarım Bakanlığı tarafından Ayçiçeği, prim ödenen bitkiler arasına alınarak Ayçiçeği üreticisine kilogram başına destekleme primi ödenmektedir.
Türkiye’ deki ayçiçeği ekiliş alanlarının %73’ ü Trakya-Marmara, %13’ ü İç Anadolu, %19’ u Karadeniz, %3’ ü Ege ve %1’i Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindedir. İlimizin de içinde bulunduğu içanadolu bölgesi ayçiçeği tarımının yapılabilmesi açısından önemli avantajlara sahiptir.Bu sebeple rahatlıkla tarımı yapılabilir.
İklim ve Toprak isteği:
Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma kapasitesi iyi topraklarda yüksek verim potansiyeline sahiptir. Ayçiçeği, asitliği (pH) 6.0 ile 7.2 arasında olan topraklarda en iyi yetişir.
Ayçiçeği yüksek ve düşük sıcaklıklara gelişme dönemine bağlı olarak oldukça toleranslıdır. Tohumlarının en iyi çimlenebilmesi için 8-10 derecelik toprak sıcaklığı gerekir. Ayçiçeği bitkisi fideleri rozet devresinde -4 derece sıcaklığa dayanabilir. Ayçiçeği için en iyi yetişme sıcaklıkları 21 ile 24 derece arasıdır.Ayçiçeği bitkisi kazık kök yapısına sahip olduğu için diğer tarla ürünlerine göre kurağa oldukça toleranslıdır. Yetişme sürecinde yağışların sağlayacağı veya sulama ile toprağa verilecek 450 mm dolayında su en iyi verimi alabilmek için yeterlidir. Sulanmadan tarımını ekonomik olarak yapılabilmesi için yıllık yağışın 500-600 mm civarında olması gerekir.
Ekimi ;
Ekim zamanı toprak ısısı ile yakından ilgilidir. Çimlenmenin iyi olabilmesi için toprak ısısı en az 8-10 derece olmalıdır. Bundan daha yüksek sıcaklıkta tohumların çimlenme ve çıkışı daha hızlı olur. Ayçiçeği ekimi, kuru şartlarda yapılacak bir üretimde iklime bağlı olarak olabildiğince erken yapılmalıdır. Erken ekimler, ayçiçeğinin Kış ve İlkbahar yağışlarından daha iyi yararlanmasını sağlar. İlimizde en uygun ekim zamanı15 Nisan-15 Mayıs tarihleri arasıdır.
Ekim Pnömatik (havalı) mibzerle 70 cm sıra arası 25 cm sıra üzeri mesafe ile toprakta tav seviyesinde 5-6 cm derine yapılmalıdır. Tohum iriliğine göre değişmekle beraber dekara 400-500 gram tohum gerekir.
Gübreleme:
Gübre isteği bakımından kanaatkar bir bitki olan ayçiçeği saf madde olarak dekara 10 kg Azot,8 kg Fosfor ve 12 kg Potasyum tüketir. Ayçiçeği diğer kültür bitkilerinden daha fazla olarak topraktan potasyum kaldırır ve bu elementi saplarında depo eder. Ayçiçeği sapları bu sebeple hasattan sonra parçalanarak toprağa karıştırılmalıdır. Topraklar tahlil ettirilmeli ve tahlil sonuçlarına göre azotlu gübrenin yarısı ve diğer gübreler ekimle beraber verilmelidir.
Yabancı ot mücadelesi ve Çapalama:
Yabancı ot mücadelesi kimyasal yolla ve çapalama şeklinde yürütülmelidir. Ekimden önce dekara 200 ml Triflularin etkili maddeli ilaçlar tarlaya pülverize edilmeli ve kültivatör - tırmık ile 10-12 cm derinlikte karıştırılmalıdır. Eğer daha derine karıştırılır ise ilacı etkisi azalacak ve istenen sonuç alınamayacaktır. Eğer çıkış sonrası yabancı ot ilaçlaması yapılacak ise yabancı otlar 2-4 yapraklı dönemde iken yapılmalıdır. Ayçiçeği bitkileri 25-30 cm olduğunda kaz ayağı gibi ara çapa makinaları ile işlenmesi, hem yabancı ot mücadelesi yapılması açısından hem de toprakta bulunan kapilerite denilen buharlaşma borucuklarının kırılması açısından çok önemlidir.
Eğer iş gücü uygun ise makinalı ara çapasından sonra sıra üzerinde kalan otların el çapası ile temizlenmesi gerekmektedir. Azotlu gübrelemenin 2. kısmı bitkiler 50 cm boya geldiğinde 2. çapada boğaz doldurma ile birlikte verilmelidir.
Sulama:
Ayçiçeği ekim döneminde toprakta yeterince rutubet yok ise bir çıkış sulaması yapılabilir. Bunun yanında bitkinin erken gelişme dönemlerinde eğer tarla toprağındaki faydalı su azaldığı diğer bir deyişle bitkilerin kuraklığı duymaya başlayıp solgunluk belirtileri göstermeye başladıkları dönemlerde yaklaşık 15-20 gün aralarla 3-4 sulama yapılabilir. Dikkat edilecek sulama zamanları olarak ilk tabla oluşumu, çiçeklenme başlangıcı ve danelerde süt olumu başlangıcı zamanını sayabiliriz.
Hasat ve Depolama:
Ayçiçeği hasadı biçerdöver ile yapılır. Ayçiçeği, havaların sıcak veya yağışlı gitmesine ve çeşidin erkencilik durumuna bağlı olarak çiçeklenmeden 45 ile 60 gün sonra hasat olumuna gelir. Ayçiçeği hasat olumuna geldiğinde bitkilerin sap, yaprak ve tablaları tamamen kuruyup kahverengine dönüşür. Hasat öncesi ayçiçeği tablalarındaki danelerinin rutubeti % 9.5’i geçmemelidir. Rutubet yüksek olduğunda hasat edilen ürünün kurutulması gerekir. Ayrıca hasadın fazla geciktirilmesi kuş zararını ve tane dökülmesini artırarak kayıplara neden olabilir. Emniyetli bir depolama için ayçiçeği danelerinin rutubeti % 9.5’i geçmemelidir.
Hastalık ve zararlıları:
Ülkemizde Ayçiçeği mildiyösü, Solgunluk, Ayçiçeği Pası, Ayçiçeği yaprak lekeleri gibi hastalıkları bilinse de ilimizde bu hastalıklar henüz ciddi boyutta gözükmemiştir.
Kuş zararı : Ayçiçeği bitkisi kuşlar tarafından çok sevilen bir bitki olup bazı tarlalarda kuş zararı %80’lere ulaşabilmektedir.Kuş zararına karşı tablalarını yere çeviren çeşitleri tercih etmek gerekmektedir.Bununla beraber bir bölgede ayçiçeği tarımı yapılacak ise toplu ekilişlerin tarla başına düşecek kuş zararını dağıtabilmek için tercih edilmesi gerekmektedir.Tek başına ayçiçeği tarımı yapılmamalıdır.Kuş zararına karşı tavsiye edilen kimyasal mücadele metodu yoktur.
AYÇİÇEĞİ
ÖNEMİ
Ayçiçeği ülkemizde önemli bir yağ bitkisi olup yağ tüketimimizde 1. sırayı almaktadır. Ülkemizdeki yağ bitkisi üretimi tüketimi karşılamadığı için bu açık ithalat ile kapatılmaktadır. Bu sebeple Tarım Bakanlığı tarafından Ayçiçeği, prim ödenen bitkiler arasına alınarak Ayçiçeği üreticisine kilogram başına destekleme primi ödenmektedir.
Türkiye’ deki ayçiçeği ekiliş alanlarının %73’ ü Trakya-Marmara, %13’ ü İç Anadolu, %19’ u Karadeniz, %3’ ü Ege ve %1’i Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindedir. İlimizin de içinde bulunduğu içanadolu bölgesi ayçiçeği tarımının yapılabilmesi açısından önemli avantajlara sahiptir.Bu sebeple rahatlıkla tarımı yapılabilir.
İklim ve Toprak isteği:
Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma kapasitesi iyi topraklarda yüksek verim potansiyeline sahiptir. Ayçiçeği, asitliği (pH) 6.0 ile 7.2 arasında olan topraklarda en iyi yetişir.
Ayçiçeği yüksek ve düşük sıcaklıklara gelişme dönemine bağlı olarak oldukça toleranslıdır. Tohumlarının en iyi çimlenebilmesi için 8-10 derecelik toprak sıcaklığı gerekir. Ayçiçeği bitkisi fideleri rozet devresinde -4 derece sıcaklığa dayanabilir. Ayçiçeği için en iyi yetişme sıcaklıkları 21 ile 24 derece arasıdır.Ayçiçeği bitkisi kazık kök yapısına sahip olduğu için diğer tarla ürünlerine göre kurağa oldukça toleranslıdır. Yetişme sürecinde yağışların sağlayacağı veya sulama ile toprağa verilecek 450 mm dolayında su en iyi verimi alabilmek için yeterlidir. Sulanmadan tarımını ekonomik olarak yapılabilmesi için yıllık yağışın 500-600 mm civarında olması gerekir.
Ekimi ;
Ekim zamanı toprak ısısı ile yakından ilgilidir. Çimlenmenin iyi olabilmesi için toprak ısısı en az 8-10 derece olmalıdır. Bundan daha yüksek sıcaklıkta tohumların çimlenme ve çıkışı daha hızlı olur. Ayçiçeği ekimi, kuru şartlarda yapılacak bir üretimde iklime bağlı olarak olabildiğince erken yapılmalıdır. Erken ekimler, ayçiçeğinin Kış ve İlkbahar yağışlarından daha iyi yararlanmasını sağlar. İlimizde en uygun ekim zamanı15 Nisan-15 Mayıs tarihleri arasıdır.
Ekim Pnömatik (havalı) mibzerle 70 cm sıra arası 25 cm sıra üzeri mesafe ile toprakta tav seviyesinde 5-6 cm derine yapılmalıdır. Tohum iriliğine göre değişmekle beraber dekara 400-500 gram tohum gerekir.
Gübreleme:
Gübre isteği bakımından kanaatkar bir bitki olan ayçiçeği saf madde olarak dekara 10 kg Azot,8 kg Fosfor ve 12 kg Potasyum tüketir. Ayçiçeği diğer kültür bitkilerinden daha fazla olarak topraktan potasyum kaldırır ve bu elementi saplarında depo eder. Ayçiçeği sapları bu sebeple hasattan sonra parçalanarak toprağa karıştırılmalıdır. Topraklar tahlil ettirilmeli ve tahlil sonuçlarına göre azotlu gübrenin yarısı ve diğer gübreler ekimle beraber verilmelidir.
Yabancı ot mücadelesi ve Çapalama:
Yabancı ot mücadelesi kimyasal yolla ve çapalama şeklinde yürütülmelidir. Ekimden önce dekara 200 ml Triflularin etkili maddeli ilaçlar tarlaya pülverize edilmeli ve kültivatör - tırmık ile 10-12 cm derinlikte karıştırılmalıdır. Eğer daha derine karıştırılır ise ilacı etkisi azalacak ve istenen sonuç alınamayacaktır. Eğer çıkış sonrası yabancı ot ilaçlaması yapılacak ise yabancı otlar 2-4 yapraklı dönemde iken yapılmalıdır. Ayçiçeği bitkileri 25-30 cm olduğunda kaz ayağı gibi ara çapa makinaları ile işlenmesi, hem yabancı ot mücadelesi yapılması açısından hem de toprakta bulunan kapilerite denilen buharlaşma borucuklarının kırılması açısından çok önemlidir.
Eğer iş gücü uygun ise makinalı ara çapasından sonra sıra üzerinde kalan otların el çapası ile temizlenmesi gerekmektedir. Azotlu gübrelemenin 2. kısmı bitkiler 50 cm boya geldiğinde 2. çapada boğaz doldurma ile birlikte verilmelidir.
Sulama:
Ayçiçeği ekim döneminde toprakta yeterince rutubet yok ise bir çıkış sulaması yapılabilir. Bunun yanında bitkinin erken gelişme dönemlerinde eğer tarla toprağındaki faydalı su azaldığı diğer bir deyişle bitkilerin kuraklığı duymaya başlayıp solgunluk belirtileri göstermeye başladıkları dönemlerde yaklaşık 15-20 gün aralarla 3-4 sulama yapılabilir. Dikkat edilecek sulama zamanları olarak ilk tabla oluşumu, çiçeklenme başlangıcı ve danelerde süt olumu başlangıcı zamanını sayabiliriz.
Hasat ve Depolama:
Ayçiçeği hasadı biçerdöver ile yapılır. Ayçiçeği, havaların sıcak veya yağışlı gitmesine ve çeşidin erkencilik durumuna bağlı olarak çiçeklenmeden 45 ile 60 gün sonra hasat olumuna gelir. Ayçiçeği hasat olumuna geldiğinde bitkilerin sap, yaprak ve tablaları tamamen kuruyup kahverengine dönüşür. Hasat öncesi ayçiçeği tablalarındaki danelerinin rutubeti % 9.5’i geçmemelidir. Rutubet yüksek olduğunda hasat edilen ürünün kurutulması gerekir. Ayrıca hasadın fazla geciktirilmesi kuş zararını ve tane dökülmesini artırarak kayıplara neden olabilir. Emniyetli bir depolama için ayçiçeği danelerinin rutubeti % 9.5’i geçmemelidir.
Hastalık ve zararlıları:
Ülkemizde Ayçiçeği mildiyösü, Solgunluk, Ayçiçeği Pası, Ayçiçeği yaprak lekeleri gibi hastalıkları bilinse de ilimizde bu hastalıklar henüz ciddi boyutta gözükmemiştir.
Kuş zararı : Ayçiçeği bitkisi kuşlar tarafından çok sevilen bir bitki olup bazı tarlalarda kuş zararı %80’lere ulaşabilmektedir.Kuş zararına karşı tablalarını yere çeviren çeşitleri tercih etmek gerekmektedir.Bununla beraber bir bölgede ayçiçeği tarımı yapılacak ise toplu ekilişlerin tarla başına düşecek kuş zararını dağıtabilmek için tercih edilmesi gerekmektedir.Tek başına ayçiçeği tarımı yapılmamalıdır.Kuş zararına karşı tavsiye edilen kimyasal mücadele metodu yoktur.