Cevap: Sıla basında çıkan haberleri
Sıla dizisiyle gündeme gelen berdeli, olayın gerçek kahramanları anlatıyor. Ağalarından izin aldıktan sonra sorularımızı yanıtlayan berdelle evlenmiş çiftler, bu değiş-tokuş usulünden hoşnut olmasalar da töreye karşı boyunlarının eğik olduğunu dile getiriyor. Kimi berdel sonucu gerçek aşkı bulduğunu söylüyor, kimi de "Dört gönül bir olmaz," diyor.
'Altı kuşaktır Berdel ile evleniyoruz'
Güneydoğu'daki Mendan aşiretinin berdelle evlenmiş çiftleriyle, ağalarından izin alarak konuşabildik. İçlerinde birbirine âşık olanlar vardı, hatta "Aşk bir hastalıktır, biz de bu hastalığa tutulduk," diyecek kadar cesurdular. Kimisi sırtında bebeğiyle kendini asan berdel gelini Şahe Fidan'ın adını ise hiç duymamıştı ama hepsi Sıladizisini biliyordu.
İki köyün sınırı. Tam ortası. Ne bir tarafa yakın, ne öbür tarafa. Aynı anda iki köyden tozu toprağı kaldırarak geliyor gelin konvoyu. Lastikler döndükçe toz bulutları içlerine doluyor. Başkasının yerine aldıkları kararın ağırlığı çökmemiş yine de içlerine. Çok hafifler. Sadece toz bulutu rahatsızlık veriyor biraz. Hepsi bu. Tam ortada, sınırda birden duruyor arabalar. İki tazecik gelin, süslenmiş, boyanmış, kat kat giydirilmiş, indiriliyorlar arabalardan. Bir küçük kızı veriyorlar karşıdaki adama, o da yanındakini veriyor öbür tarafa. Böylece bitiyor tören. Hepsi bu işte. Bu kadar basit, iki yaşamın değiş tokuş edilmesi. Evden bir kız çıkıyor, aynı kızın yerine bir başkası konuluyor. Berdel yapılıyor kızlar, değiş tokuş ediliyor. Ya başlık parası olmadığı için, içlerinden biri başlık parası niyetine veriliyor ya da iki aile arasındaki kan davasını bitirmek için. Bir bedel olarak... 1000 YTL'lerin karşılığı...
KONUŞMAYA KORKUYORLAR
Yakın zamanda tamamlanan bir araştırma, sadece Diyarbakır'da kızların yüzde 16'sının berdelle evlendiğini söylüyor. Geçtiğimiz hafta ise adı Şahe Fidan olan bir berdel gelini, henüz 21 yaşındayken, hem de sırtında bebeğiyle, başını bağladığı örtüyle kendini evinde asıyor. Diyarbakır'ın köylerini geziyoruz sıra sıra. Berdelle evlenen kızlar bulur muyuz diye... Bulmak mı? Herkes berdelle evlenmiş neredeyse. Sormak bile tuhaf. Ama kimse yanaşmıyor konuşup medyaya çıkmaya! Köyden köye geziyoruz. Bu kızları dinleyebilmenin tek çaresi var: Ağalarından izin almak. Ağalardan izin çıkıyor. Kocalarını da alıp başlıyoruz konuşmaya... Gerisi onların ağzından... Ali Temel (55)- Zeynep Temel (52) ve Raif Çabuk (58) -Nesiban Çabuk (56) anlattı.
'BERDEL KALKSIN'
- Mendan aşiretinde kaç kuşaktır berdel evliliği var?
- Ali Temel: Aşiretimizde altı-yedi kuşaktır berdel evliliği yapılır. Biz de berdelle evlendik. Büyüklerimiz öyle istedi.
- Bundan sonra da devam edecek mi?
- A.T: Vallahi niyetimiz vardır. Alışkanlık gibi bir şey olmuştur. Dört kişiyi birden evlendiriyoruz biz. İyi değil mi?
- Sayı değil, mutlu olup olmadığınız önemli bence. Siz öyle düşünmüyor musunuz?
- A.T: Dört kişi evlenince mutlu olunmuyor değil. Ama bazıları kıza iyi bakmıyor. Kız geri dönüyor. O zaman öbürkü de dönmek zorunda kalıyor. Rahatsızlık oluyor. Bizim memlekette öyle dönmek kolay değildir. Döndüğü zaman düşmanlık olur. Aslında berdel kalksın, daha iyi olur. Biz kalksın taraftarıyız. Berdel bir taraftan iyi bir şey, bir taraftan kötü bir şey.
- Nesini beğenmiyorsunuz?
- A.T: Biri anlaşamazsa, öbürünün de huzurunu bozar. O zaman olmuyor. Dört kişinin kaderi birbirine bağlıdır. Onlar kavga ederse, bizim de huzurumuzu bozar. Dört kişinin de hep iyi geçinmesi lazım.
'BEN KARIMI BOŞAMAM'
- İyi tarafı nedir peki?
- A.T: Kendi hanımına, çocuğuna iyi bakar çünkü bacısı da öbürünün yanındadır. Bir de kadın hakları da var tabii. Kadın hakkı bizim başımızın tacıdır. Mecbur bakacağız. Şimdi ben karıma iyi bakarım, o da benim kardeşime iyi bakar. Bir tanesi boşandığı zaman öbürü de kasten onu boşatıyor. Bu kötü tarafıdır. Biz bu töreye karşıyız. Töre diyor ki, 'Sen benim bacımı boşatmışsan ben de boşatacağım.' Belki o kocasını seviyor. Onun günahı nedir? Ben inan ki boşamam Zeynep'i.
- Raif Çabuk: Ben de boşamayacağım.
- A.T: Biz başlığa da karşıyız. Zaten bütün bu berdel başlıktan çıkmıştır. Başlık kalksa, berdel de biter. Gençlerimiz, büyüklerimizin müsaadesiyle parasız evlensinler. Benim yedi tane çocuğum var. Parasız evlenseler daha iyidir.
- R. Ç: Benim sekiz tane. Berdelle evlenenler de var aralarında.
- Hanımlar ne düşünüyor?
- Zeynep Temel: Berdel önce iyiydi, şimdi iyi değildir. Önceleri anlaşıyorduk. Şimdi millet birbirinin huzurunu bozuyor. Senin durumun iyidir, benimki iyi olmasa diyor ki "Benim berdelim tarlada çalışmıyor, sen beni çalıştırıyorsun." Kavga çıkıyor.
- Nesiban Çabuk: Berdelde şartların eşit olması lazım. Biz onun için karşıyız. Birine fistan alıyorsun, öbürü "Berdelime alındı, sen bana almadın," diyor, huzur kaçıyor.
- A.T: Milletin gittikçe gözü açılıyor. Önce bu adet daha güzeldi. Ama şimdi kimse kabul etmiyor. Mesala benim hanımın altını var ama kız kardeşimin yoktur. İcabında kocaya fırça atıyor. Herkes bilsin, şu an Mendan aşireti olarak ve ben Hacı Ali Temel olarak bunu söylüyorum: Başlık parası ve berdel kalksın.
İKİ KÖYDE İKİ DÜĞÜN
- Kan davaları da berdelle çözülüyor mu?
- A.T: Bir oğlan kızı sevdi. Kaçırsa aşiret birbirine giriyor. Parası yoktur. Berdel yapıyor. Sevmeyen kızı zorla veriyorlar. İyi bir şey değildir yani. Kadın haklarına aykırıdır.
- Berdelle evlendirilip intihar eden kızlar oluyor...
- A.T: Onları bazen duyarız. İstemiyoruz böyle şeyler. Kan davası için berdel olmasın. Bizim memlekette bu var ama bu kızın suçu değil. Büyüklerin suçudur.
- Nasıl evlendiniz siz?
- A.T: Raif, kız kardeşim Nesiban'ı sevmiştir. Zaten teyze çocuklarıydık. Teyzem dedi "Sen de benim kızı sevdiysen, onu da sana vereyim." Hee dedim ben. Berdel yaptık.
- R.Ç: Önce biz evlenmek istedik. Onlar da evlendi.
- A.T: Aynı anda iki düğün oluyor. Biri bizim köyde, biri onların köyde. Kutlamalar iki gün sürüyor. İkinci günün öğleninde, genelde pazar günüdür bu, sınırda buluşuyor taraflar. Gelinler değiş tokuş ediliyor.
ELİF KORAP