Sanatçılar Karışık Biyografi

Ce: Sanatçılar Karışık Biyografi

Demir Demirkan Hayatı Yaşamı Biyografisi
12 Agustos 1972 yılında Adana'da doğdu. Üniversite yıllarından önce Ankara ve İzmir'de, daha sonra ise Bilkent Üniversitesi İngiliz dili ve edebiyatı bölümünde öğrenim gördü. Üniversite yıllarında Pentagram gurubuna gitarcı olarak katıldı. Pentagtam gurubu ile "Trail Blazer" albümünü tamamladıktan sonra Los Angles, CA'ya taşınarak 1992 de Musicians Institute'da eğitime başladı. Paul Hanson, Scott Henderson, Frank Gambale gibi bir çok müzisyenle beraber çalıştı. Mezuniyetinden sonrada Los Angeles'da kalarak pop-jazz, Afro, Latin ve Rock gibi birçok müzik tarzında kayıtlarda bulundu, gitar caldı ve müzik yazdı.

1996'da eve, İstanbul'a döndü. Dönüşünde Pentagram gurubu ile Anatolia albümünün kayıtlarını yaptı, ve Şebnem Ferah'ın "Kadın" albümünün prodüktörlüğünü üstlendi. Aynı yıl Sertab Erener'in "Sertab gibi" albümünün prodüksiyonunu gerçekleştirdi (1997). Prodüktörlük tarafı ağır bastığı için Pentagram gurubundan ayrıldı. 1999 yılında Şebnem Ferah, "Artık Kısa Cümleler Kuruyorum" ve Sertab Erener'in "Sertab" albümünü hazırladı. Ricky Martin ve Sertab Erener'in düet yapığı, prodüktörlüğünü Desmond Child'ın üstlendiği "Private Emotions" adlı şarkının kayıtlarında bulundu, bu versiyon orta dogu ülkelerinde yayınlandı.
1999 yılında Sony müzik Türkiye ile antlaşma imzaladı. İlk solo albümü mayıs 2000 yılında yayımlandı.
İki Tv filminde yardımcı roller aldı. 2000 yılının sonunda Sertab Erener in "Turuncu" albümü için tekrar stüdyoya girdi. 2002 yılının Mart ayında 2. solo albümü "Dünya Benim" i yayımladı.
Demir Demirkan 2002 ekim ayından itibaren Show TV'de yayınlanmaya başlayan 5'i Bir yerde adlı TV Dizisinin başrolünde yeraldı. Jenerik şarkısı ve müziklerini yazan Demirkan, Hayat Sensiz Olmuyor adlı şarkıya da diziden alınan görüntülerinde bulunduğu bir klip de çekti.
2003 yılının Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye'ye birincilik getiren "Everyway That I Can" adlı şarkıyı besteledi ve sözlerini yazdı.
 
Ce: Sanatçılar Karışık Biyografi

Dido Hayatı Yaşamı Biyografisi
Dido Florian Cloud de Bounevialle Armstrong... Dido'nun sahneye çıkarken neden bu kısa ismi seçtiğini şimdi daha iyi anlamış olmalısınız... Genç şarkıcı, ünlü Faithless grubunun simgesi ve başarılı müzik yapımcısı Rollo'nun kardeşi olarak 25 Aralık 1971'de Londra'da dünyaya geldi. İlk enstrümanı ses kayıt cihazı, İlk gittiği konser ise bir Santana ve Pat Metheny performansıydı. 10 yaşında Londra Guildhall Müzik Okulu'na girdi. Kısa sürede kendini gösteren, piyano ve kemandaki yeteneğiyle dinleyenleri kendine hayran bırakan bu küçük kız, yirmili yaşlarında adından iyice söz ettirmeye başlayacak ve alçakgönüllülüğünden hiçbir şey kaybetmeden tüm dünyanın tanıdığı bir yıldız olma başarısını gösterecekti.

Dido, amatör müzisyenlerle çalışmalar yaparken bir yandan da ağabeyinin albüm koleksiyonundan faydalanarak çeşitli müzikal öğeleri analiz etmeye çalışıyordu. Londra tabanlı birkaçgrupta vokallik yaptıktan sonra Rollo'nun projesi olan "Faithless" topluluğuna katıldı. "Reverence" isimli albümleriyle inanılmaz bir başarıya ulaşmalarının ardından Dido katkılı vokalleriyle 1,5 sene boyunca dinleyenlerini büyülemeye devam ettiler. Dido, grubun ikinci albümüne de önemli katkılar sağladı ve kendi şarkılarını yazmaya başlayarak solo kariyeri için de olumlu bir adım atmış oldu. Bu dönemde kaydettiği demolar, Cheeky ve Arista kayıt şirketleri tarafından 1999'da yayınlandı.

Genç şarkıcı, akustik pop ile elektronik tabanlı müziği bir araya getirip güçlü sesiyle ustaca şekillendirdiği parçalarını aynı yıl bir albümde topladı. Bu ilk albüm, "No Angel" adını taşıyordu. Arista Kayıt Şirketi etiketiyle 99 yazında piyasaya sürülen ve BMG tarafından çok sayıda ülkeye dağıtımı yapılan çalışma, derin duygularla dolu "Here With Me", dokunaklı melodilere sahip "Thank You" ve ilginç sözleriyle dikkat çeken "Don't Think of Me"nin de içinde bulunduğu birbirinden güzel 12 şarkıyla müzik eleştirmenlerinin beğenisini kazandı. Enstrümental çeşitliliğin üst düzeyde tutulduğu ve birkaç müzik türünün bir arada uyumlu biçimde işlendiği "No Angel"ın yapımcılığını, şarkıcının ağabeyi Rollo, Rick Nowels, Duncan Bridgeman ve Sister Bliss üstlendi.

Albümde yer alan "Here With Me" adlı parça, Amerikan televizyonlarının ünlü dizisi Roswell'de çalınmaya başlarken "Thank You" ise, baş rolünü Gwyneth Paltrow'un oynadığı "Sliding Doors" filminin tema müziği olarak kullanıldı. Şarkıcıya basının gösterdiği ilginin şaşırtıcı derecede artması, Eminem'in "Stan" isimli single çalışması için yorumladığı "Thank You" adlı parçanın çıkışıyla gerçekleşti.

Ülkemizde de büyük ilgi gören ve haftalarca listebaşı olmayı başaranDido, 30 Eylül 2003'te ikinci albümü "Life For Rent"i ("Kiralık Hayat") çıkardı. Albüm; akustik gitarlarda Adam Zimmon, Paul Herman, gitar ve klavyede Rick Knowles, gitarda Rusty Anderson, Dave Randall, piyano, klavye ve programda Sister Bliss, klavye ve perküsyonda Mark Bates, basta Aubrey Nunn, davullarda Andy Treacy, Mako Sakamoto, perküsyonda Carlos Paucar ve geri vokallerde Pauline Taylor'ın katkılarıyla kaydedildi.

Hayranlarının sabırsızlıkla beklediği "Life For Rent", çıkışının ardından birbirine zıt çok sayıda tepkiyle karşılaştı. "No Angel"dakilere oranla daha ağır ve yoğun birer yapıya sahip olan şarkılar, bir kesim tarafından 'sıkıcı ve bunaltıcı' olarak nitelendirilirken hatrı sayılır bir kitlenin de büyük beğenisini kazandı. Sonucu, tüm dünya müzikseverlerinin genel ilgisi ve satış rakamları belirleyecek.

Şarkı listesinin başında bulunan ve albümde video klibi çekilen ilk parça olan "White Flag", Dido'ya 2004 Grammy Ödülleri'nde "En İyi Kadın Pop Vokal Performansı" dalında adaylık kazandırdı.

Yorumların yönü ne olursa olsun Dido; etkileyici sesi, özgün müziği ve olgun kişiliğiyle popüler müziğin önemli kadın şarkıcıları arasındaki yerini aldı. Onun müzik piyasasındaki kalıcılığını gelecekte yapacağı çalışmaların kalitesi belirleyecek.
 
Ce: Sanatçılar Karışık Biyografi

DUMAN Hayatı Yaşamı Biyografisi
Doksanlı yılların başlarında müzik yaşantılarına başlayan grup elemanlarından vokalist Kaan Tangöze ögrenim görmek amacı ile gittiği Seattle'da müzik yaşamına devam etti ve oradayken Türkiye'de çıkarmak istediği albüm için parçalarını hazırladı. Türkiye'de bulunan grubu Mad Madame ile Seattle ve Los Angeles'da yayınlanan toplama albümlerde yer aldı. Türkiye'ye döndüğünde Blue Blues Band ile beraber çalışan Batuhan Mutlugil'i (Gitar) ve Ari Barokas (Bas Gitar) ile beraber çaldıkları Mad Madame grubuna dahil ederek DUMAN isminde şimdiki gruplarını kurdular.

Şu ana kadar dört albüm çıkarmışlardır.Böylece Duman 1999 yılında çıkan "Eski Köprünün Altında" isimli albümleri ile büyük bir dinleyici kitlesine de ulaşmayı başardı. Çoğunlukla davulcu sorunu yaşayan grup birçok isimle beraber çalıştı ama çoğunlukla albüm ve konserlerinde Türkiye'nin en başarılı isimlerinden Alen Konakoğlu (Davul) eşlik etti.

İkinci albümü "Belki Alışman Lazım'dan" sonra konser kayıtlarının toplamı olan üçüncü albüm konser vardır. Uzun bir bekleyişten sonra nihayet dördüncü albüm seni kendime sakldım 2005'in temmuzunda çıktı. Ayrıca 2003 yılında bostancı gösteri merkezinde verdikleri bir konserin kaydı olan bu akşam dvd si mevcuttur.

2004 yılında Türkiye'nin ilk Rock Konser DVD'sini NR1 Music'ten çıkardılar. 2005 yılında ise Seni Kendime Sakladım Alübümü yine NR1 Music'ten Çıkmıştır..."

Tarz Rock
Grup üyeleri
Vokal / Gitar Kaan Tangöze
Gitar / Geri vokal Batuhan Mutlugil
Bas gitar / Geri vokal Ari Barokas
Davul Alen Konakoğlu
 
Ce: Sanatçılar Karışık Biyografi

Ebru GÜNDEŞ

Ebru Gündeş, 12 Ekim 1974 tarihinde İstanbul´da doğdu.Konfeksiyon işçisi olarak çalıştığı yıllarda sesinin güzelliğini duyan bir tanıdık vasıtasıyla Neşe Demirkat´a götürülür. Amaç, Ebru Gündeş´in Allah vergisi güçlü sesini değerlendirmek ve müzik piyasasına kaliteli ve genç bir ses sunmaktır.Neşe Müzik Yapım, o günlerde henüz kurulmadığı için Neşe Demirkat, bu sesi değerlendirmeleri için Marş Müzik Yapım´ın o zamanki yöneticisi Koral Sarıtaş ve ünlü kemani ve besteci Selçuk Tekay´a yönlendirir onu.Gündeş, bu iki önemli müzik adamından da tam not alarak Marş Müzik Yapım´la anlaşır.
Albüm hazırlıklarına başlamadan önce sahne tecrübesi kazanmak ve şöhret dünyasının büyüleyici dünyasına alışabilmek için bir süre Emel Sayın´a vokalistlik yapar. Güzel sanatçı, çok kısa sürede uyum sağlayarak ilk albümünün hazırlıklarına başlar.

Ve 1993 yılında 'Tanrı Misafiri' adlı ilk albümü müzik dünyasına bomba gibi düşer. Selçuk Tekay´ın prodüktörlüğünü, Özkan Turgay´ın aranjörlüğünü yaptığı albümde Gündeş, ilk albümünde milyonluk satış rakamına ulaşır.
Bu albümle birçok ödüle layık görülen Gündeş, 1994 yılından başlayarak Kral TV Video Müzik Ödülleri´nde 'En İyi Kadın TSM Sanatçısı' ödülünü üç yıl boyunca kimseye kaptırmaz.

Ebru Gündeş, ilk albümün ardından hemen ikinci albümün hazırlıklarına başlar ve ertesi yıl 'Tatlı Bela' yayınlanır. Genç sanatçı, 'Tatlı Bela'da bu sefer ağırlıklı olarak slow ve romantik parçalar seslendirir.

'Ben Daha Büyümedim' adlı üçüncü albümü 1995 yılında çıkar.Albüm, 'Fırtınalar' adlı ilk hitiyle ses getirirken Gündeş, 'Ben Daha Büyümedim' ve 'Çok mu Gördünüz' adlı parçalarla eleştirilere sitem eder.Bu albüm, Ebru Gündeş´in müzik hayatında Serdar Ortaç´la olan birlikteliğin de başlangıcı olur.

'Kurtlar Sofrası' adlı dördüncü albümü 1996 tarihinde çıkar. Bu arada oyunculuk tekliflerini de değerlendiren Ebru Gündeş, albümlerinin ismini taşıyan televizyon dizilerinde başrol alır.

İki yıllık bir aranın ardından 1998 yılında 'Sen Allahın Bir Lütfusun' adlı albümü müzik marketlerdeki yerini alır. Albüm, Selçuk Tekay´ın yanında Kerem Ökten´in yönetmenliği ve aranjörlüğünde gerçekleşir. Oniki şarkının yer aldığı albüm, Ebru Gündeş´in kendi tarzını sağlamlaştırdığı bir çizgidedir.

Ebru Gündeş 2000 yılında hayranlarının karşısına yepyeni bir albümle çıktı. 'Dön Ne Olur' adını taşıyan bu albümünün stüdyodaki tanıtımı sırasında , basın mensupları önünde beyin kanaması geçiren Ebru Gündeş, bir süre hastanede kaldıktan sonra, uzun bir süre de dinlenerek hayranlarından uzak kaldı. Ancak hayranları ona olan sevgilerini albümüne yansıttılar ve Ebru Gündeş´in 'Dön Ne Olur' albümü milyon barajını geçerek büyük bir rekora imza attı. Tarık Ağansoy´un düzenlemelerini yaptığı albümde, genç söz yazarı ve bestecilerin de parçaları bulunuyor. Sezgin Büyük, Altan Çetin, Sinan Özşeker, Ertuğrul Polat, Hakkı Yalçın´ın yanısıra Sezen Aksu´nun unutulmaz 'Hata' parçası da albümde yer alıyor. Sanatçının alışılagelen çizgisini sürdürdüğü albümde bir de sürpriz yaptığı 'Deli Deli' isimli çocuk parçası da yer alıyor.

Uzun bir süre dinlenme döneminin ardından, ilk konserini 11 Mart 2000 gecesi Bostancı Gösteri Merkezi´nde veren Ebru Gündeş, konserin tüm gelirini Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Vakfı Hastanesi Reanimasyon Kliniği´ne bağışladı.
 
Ce: Sanatçılar Karışık Biyografi

Ece Erken

11 Mayıs 1978'de Çorlu'da doğdum. Burcum Boğa. Babam subay olduğundan dolayı sürekli gezdik. Ağrı, Ankara, Kıbrıs?ta yaşadım. Şuanda İstanbul?da yaşıyorum. Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi mezunuyum. Boğaziçi Üniversitesi'nde televizyon ile ilgili bir bölümde okumak isterdim. Is hayatıma 12 yaşımda, Kıbrıs?ta Bayrak Radyo Televizyonda başladım. Sonra sırasıyla; Ankara'da Radyo Vizyonda ve Radyo Genç'te çalıştım. Ardından İstanbul?a geldim ve Kral TV'de ise başladım. Kral TV'den sonra ise, Metropol FM, Alem FM, Show Radyo ve son olarak Radyo Viva'da çalıştım. Televizyonculukta ise ilk Star kanalında başladım. Daha sonra, Kanal 6, Number One TV, Genç TV'de çalıştım. 4 yıldır da Show TV'de program yapıyorum. Bu kanaldaki sabah programım 3 yıldan beri devam ediyor.
Ailem ve arkadaşlarım...
Babamla annem ayrıldı, babam başkasıyla evlendi. Bir ağabeyim var. Deniz Harp Okulu mezunu, simdi teğmen. Ağabeyim de evlendiği için, ben annemle yaşıyorum. Ayrı eve çıkmayı çok istiyorum ama annem izin vermiyor. Adnan Polat'ın yaptırdığı Polat Residence'da yeni bir ev aldım, annemle oraya yerleşeceğiz. Oraya geçince evimle daha çok ilgileneceğimi düşünüyorum. Çünkü bana ait bir ev olması çok önemli.

Evde bos zamanım olduğunda kendim için yararlı isler yapmak isterim. Internet ile ilgilenmek de bunlardan biridir. Internet hem beni oyalıyor, hem de bana çok şey öğretiyor. Daha çok alışveriş yapabileceğim sitelere giriyorum. Henüz hiç alışveriş yapmadım, çünkü kredi kartımın numarası başkaları tarafından kullanılabilir diye korkuyorum. Ancak yapmayı da çok istiyorum. Evde olmadığım zamanlarda arkadaşlarımla sinemaya gidiyorum, aksamları yemeğe çıkıyorum. Ev hayatini seviyorum ancak dışarıda olmak daha çok hoşuma gidiyor.

Tatilimi hep Bodrum'da yapıyorum. Yurtdışına gitmeyi çok seviyorum ve istiyorum. En son annem ile Paris'e gittik. İnanılmaz eğlendim, ama orası anne ile değil de mutlaka erkek arkadaş ile gidilmesi gereken bir yer. Çok romantik, herkes el ele, göz göze.

Ben, arkadaşlıkta güvene çok önem veririm. Arkadaşımın, bana ait bir sırrı sonuna kadar taşıyacak birisi olması lazım. Dürüstlüğe çok önem verdiğimden, bana karşı her zaman dürüst olmalı. Çok arkadaşım yoktur. Hatta babam subay olduğu için, çok fazla çocukluk arkadaşım da yoktur. Demet isminde bir arkadaşım var, ve en çok görüştüğüm insan da odur. Onunla 5-6 yıldan beri çok iyi dostuz ve benim her sırrımı bilmesine rağmen bir tek sırrımı bile açıklamamıştır. Benim için bu çok önemli. Yani zor günümde, sevgilimse sevgilimin, arkadaşımsa arkadaşımın yanımda olması gerek. Bu çok önemli, çünkü zaten mutlu günümüzde herkes çevremizde. Sadece 2-3 tane kız arkadaşım var, onlar da bana yetiyorlar. Çünkü çok arkadaş çok can yakar gibi geliyor bana. Sevdiklerim ve Sevmediklerim... Müzik dinlemekten çok hoşlanıyorum. İşimi çok seviyorum, programımı zevk alarak yapıyorum. Yalan, aldatma ve gürültü sevmediğim şeylerdir. Saygı benim için çok önemlidir, bence herkes birbirine karşı saygılı olmalı. Ayrıca araba kullanmayı, eğlence mekanlarına gitmeyi ve dans etmeyi çok severim. Erkek arkadaşımla yemeğe ya da sinemaya gitmek beni mutlu eder. Papermoon'da yemek yemeyi, Bayo Latino'da eğlenmeyi severim. Giyim konusunda ise tercihim genelde spor giyinmektir. Sevdiğim markalar; Donna Caran, Vakkorama, Mango, Homestore gibi gençlerin giyindiği yerlerdir. Yemek yemeyi severim ancak yapmayı sevmem, elimden de gelmez. Bir gün erkek arkadaşıma yemek yapacağıma söz vermiştim. Ancak isteksizliğimi anlayınca, yemeği o yaptı ve bana da öğretti.
Gelecekle ilgili planlarım...
İyi bir evlilik yapmak istiyorum, ancak şimdilik erken diye düşünüyorum. Hayatımda birisi olunca saklamam. Gencim, bekarım, bir sevgilim olması doğal. Evliliğe giden bir ilişkim olsun istiyorum. Çocuk sahibi olmak istiyorum. Is hayatim ile ilgili yeni projelerim var. 3 yıldır bir sabah programı sunuyorum ve artık insanlar beni o programla özdeşleştirdiler. Başka programlar yapmayı düşünüyorum. Mesela yarışma sunmak istiyorum. Prime time'a geçmek ve diğer yeteneklerimi de sergileyebilmek istiyorum. Alışkanlıklarım...
Dişimi mutlaka fırçalıyorum. Yemek yedikten sonra dişlerimi fırçalamazsam bir rahatsızlık hissediyorum. Giyimime de çok özen gösteririm. Gündelik hayatımda değil de bir arkadaşım ile buluşurken, gece çıkarken ya da bir davete giderken giyimime çok dikkat ederim. Çok sik su içerim. Telefonla çok konuşurum, inanılmaz bir telefon saplantım var. Elimde sürekli telefon, ya telefon açarım ya da mesaj yollarım.

Tenisi çok seviyorum. Geçen sene her gün ders alıyordum, bu sayede kendimi oldukça geliştirdim. Kayak yapmayı da çok seviyorum. Ayrıca diziden dolayı ata çok biniyordum. Ama at beni kaçırdığından beri binmiyorum. Kendimde gördüğüm artılar eksiler... Artılarım; sempatik oluşum, güler yüzlü oluşum, neşeli oluşum. Ayrıca, fiziksel olarak gözlerimi beğenirim. Eksilerim; çok çabuk sinirleniyor ve üzücü olaylar karşısında kendimi fazla yıpratıyor olmam, en ufak bir şeye kafamı takıyor ve çok sik ağlıyor olmam. Çok sulu gözüm. Özellikle sevgilim varsa, onunla ilgili her şeyi kafama takarım. Merak Ettikleriniz
Benim tarzım olarak tek rakip vardı, o da Şebnem Dönmez. Şebnemle program tarzımız yakındı, ama o da heyecanını kaybetti. Bendeki sıcaklığın kimsede olmadığına inanıyorum. Sabah programı sunucusu olarak rakibim yok.

Herkes kendine göre bir şeyler yapıyor basarili ya da basarisiz. Ben bu camiadan pek fazla kişiyle görüşmüyorum. Bir iki tane arkadaşım var. Onlardan başka herkesle merhabalığım var.

Aranılan bir sunucuyum sadece sabah programında kalmak istemiyorum. Mesela talk Show olabilir. Su anda bir albüm projem var, maksi single. Mustafa Sandal yapacak. Unıversal'la anlaşmam var. Bu talk Show çok farklı, uçuk kaçık birşey olabilir. Kendimi prime- time'de da göstermek istiyorum. Şarkı belli, Mustafa Sandal?ın yazdığı bir şarkı.

Su anda san dersi aşamasındayım. Keork Tavityan'dan, 2 aydır. Ama benim daha çok ders almam lazım. Benim sesim problemli bir ses. Bir nodul vardı, simdi iyi. Tıslama falan kalmadı. Kısılmıyor da artık. Bu hedeflerime ulaşmak istiyorum. Hayatımda önce isim geliyor. Önce isim sonra, hayatim merak ediliyorsa o konuşulsun. Ama özel hayatıma birazcık girilsin.

Bana 16-17 yaşında Kanal 6'dan haber spikerliği teklifi geldi. Çünkü tipim çok müsaitmiş. Ama su dakikadan sonra beni kimsenin habere alacağını sanmıyorum. Belki Reha Abim magazin haberlerine alır, ama onun dışında sanmıyorum. Artık öyle bir imaj oluştu ki Ece Erken sürekli gülen, neşeli, hoplayan, zıplayan, bir kız. Ailenin belki yaramaz, belki zıpır kızı bir anda ciddiyete bürünürse, çok tepki alır diye düşünüyorum.

Ben hırslıyım. " Yapacağım." dediğim iste çok basarili olacağıma inanıyorum. Eğer "Basarili olacağım." dersem olurum. Haber spikerliğinde de basarili olurdum aslında. Ama su an imajıma ters. Ciddiyet bana uzak. Ben de devamlı neşeli, insanlar beni görünce mutlu olsun isteyen bir tipim. Kötü bir haber veremem. Trafik kazasında bilmem kaç kişi öldü diye bir haber okuyamam.

Fulya?da yeni bir ev aldım ama henüz döşemedim. Su an kiralık bir ev de oturuyorum. Benim annemle babam ayrı. Annemle yaşıyorken, babamla çok sık görüşemiyordum. Daha rahat görüşüyoruz simdi. Fulya'daki evim 42 katlı bir binada. Su an borcunu ödüyorum. Hem de dolar üzerinden. Bu zamanda bir düşünün neler çektiğimi. Zaten 12 yaşımdan beri çalışıyorum.

Bir erkek için ne isimi feda ederim, ne isime zarar veririm. İşim benim her şeyim demek. Mesela erkek arkadaşımı halk onaylamıyor mu, hemen ondan ayrılırım. Çünkü benim için is önemli.

8-9 aydır bir ilişkim var. Göz önünde yasamak istemiyoruz. Çok güzel bir şekilde devam ediyor. Ailemin de onayını aldım. Benim için çok önemli, değerli bir insan. O da benim gibi hep isiyle gündeme gelmek istiyor. O yüzden ortalığa çıkma taraftarı değiliz. Her şeyi kendi içimizde yasıyoruz.
 
Ce: Sanatçılar Karışık Biyografi

Edip AKBAYRAM Hayatı Yaşamı Biyografisi
29 Aralık 1950'de Gaziantep'te doğdu. 1968 yılında istanbul'a gelip profesyonel müzik çalışmalarına başlayan sanatçı, 1972 yılında çıkardığı, ilk bestesi olan "kükredi Çimenler" adlı 45'liğiyle "Altın Mikrofon ödülü"nü kazandı. "Aldırma gönül" ve "Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz" adlı parçalarıyla satış rekorları kıran ve altın plak kazanan sanatçının çeşitli kuruluşlar tarafından veilen 250 kadar ödülü mevcut...

1979 yılında Ayten Akbayram ile evlenen sanatçının bu evliliğinden Ozan ve türkü adlarında bir oğlu, bir kızı var... 30 yıllık sanat yaşamının 28. albümünü Prestij Müzik'ten, 1998'in Mart ayı başında çıkaran sanatçı, yılların birikimini yansıtan bu çalışmasında, geçmişte hit olmuş parçalarını topladı. "Dün ve Bugün" adlı albümünde yer alan parçaya klip çeken Akbayram'ın hedefi, müzikteki yozlaşmaya karşı verdiği mücadeleyi sonuna kadar sürdürmek...
 
Ce: Sanatçılar Karışık Biyografi

EMINEM Hayatı Yaşamı Biyografisi
Gerçek adı Marshall Mathers olan Eminem, 17 Ekim 1972’de ABD’nin Kansas City eyaletinde dünyaya geldi. Fakir bir çocukluk geçiren Eminem, 12 yaşındayken annesi ile Detroit'in doğusuna taşındı. İki-üç ayda bir okul değiştirmek zorunda kalması ona arkadaş edinmek, beladan uzak durmak ve mezun olmak konularında büyük zorluklar çıkarıyordu. Tüm bunlara karşılık, rap Eminem'in tesellisi oldu. Daha sonrasında okulu bırakmasına ve bir çok asgari ücretli full-time işte çalışmasına rağmen, müzikal anlayışı hiç değişmedi.


14 yaşında sahneye çıkmaya başladı ve Motor City ikilisi Soul Intent'in bir üyesi olarak ün saldı. İlk solo albümünü 1996'da bağımsız plak şirketi Infinite'den çıkardı. Eminem ilk albümü hakkında "Infinite benim için rap stilimin nasıl olacağını, kendimi nasıl sunacağımı belirlememe yarayan bir albümdü" şeklinde konuşuyor. Infinite'e gelen tepkilerden büyük bir hayal kırıklığına uğrayan Eminem, daha sonra “Slim Shady EP” adını alacak albüm üzerinde çalışmaya başladı. Yerel müzik endüstrisindeki kişilikler ve hayatın içindeki sahtekarlıklar hakkında bir çok yıkıcı söz ürettikten sonra hip-hop'un zor beğenen alemine girmesini sağlayacak müziğe ulaştı.


O günler için Eminem "Kaybedecek hiç bir şeyim yoktu; fakat bir şeyler kazanabilirdim," şeklinde konuşuyor. "Kendim için bir albüm yaparsam ve benim hoşuma giderse başarırdım. Eğer yapamazsam, prodüktörler yapmaya çalıştığımız tüm rap olayından vazgeçeceklerdi. Ben de duymak istediğim bir şeyler yaptım. The Slim Shady EP'de benim hakkında kötü konuşan herkese cevap verdim."


Artık albümleri hip hop dünyasında bomba etkisi yaratmıştı. Eminem'in sadece kendine özgü rap stil değil, derisinin rengi de ilgi çekmişti; artık o rap müziğin 'yeni beyaz' umuduydu. 1997'de Los Angeles'te düzenlenen Rap Olimpiyatları'nda ikinci sırayı aldı. Bir efsaneye göre, Dr. Dre Eminem'in demo kasetini, Interscope plak şirketin sahibi Jimmy Iovine'in garajında yerde bulmuş ve dinledikten sonra çok etkilenmiş. Ancak Dre; Eminem 1997'de Los Angeles'ta düzenlenen Rap Olimpiyatları'nda ikinci olana dek onunla anlaşma yapmadı.


Slim Shady albümü 1999'da "My name Is" parçasının yarattığı büyük gürültü eşliğinde piyasaya çıktı. Albüm bir yıl içinde üç kez platin plak kazandı. Eminem bu albümüyle bir yandan büyük bir başarı elde ederken, bir yandan da çok sert eleştirilere maruz kaldı. Şarkı sözlerindeki ve konserlerindeki küstah tavrı, başta ailesi olmak üzere birçok kişiyi rahatsız etti. 2000’in yazında çıkan "The Marshall Mathers LP", Eminem'in hem ününü, hem aldığı tepkileri perçinledi. Özellikle eşcinsellerin büyük öfkesini çeken bu albüm, iki haftada iki milyon satarak tarihin en hızlı satan rap albümü unvanını kazandı.


Eminem, 2002 yılının Haziran ayında dördüncü albümü “Eminem Show”u piyasaya sürdü. 1999'da en iyi solo rap dalında ve en iyi rap albümü dalında iki Grammy ödülü kazandı. 2001’de buna üç Grammy daha ekledi. Eminem, BBC'ye verdiği demeçte, "son yıllarda çok tükendiğini, artık daha sakin işler yapma zamanının geldiğini" belirtti. Ünlü şarkıcı, "Hep ön planda olmak istemiyorum. Yapımcı olarak isim yapmak ve arkama yaslanmak istiyorum" diye konuştu.


Çevirdiği "8 Mil" filminde kendi hayatını oynamasına ve filmin başarılı olmasına rağmen, oyunculuktan zevk almadığını söyleyen Eminem, başkasının koyduğu kurallara uymak zorunda kaldığını söyledi ve film setini hapishaneye benzetti. Ünlü rapçi,“8 Mile” filmi için yapılan 'Lose Yourself' şarkısıyla, 2003 yılında gerçekleştirilen 75. Akademi Ödüllerinde 'En İyi Şarkı' Oscarının sahibi oldu.


Eminem, kızı Hailie Jade Scott için de istediği tek şeyin, ileride normal ve düzenli hayat sürmesi olduğunu ifade etti.
 
Ce: Sanatçılar Karışık Biyografi

Enrique Iglesias Hayatı Yaşamı Biyografisi
3 yıllık sürede çıkardığı iki albüm 'Enrique Iglesias' ve 'Vivir' on milyondan fazla kişiye ulaştı. Grammy'nin 'En İyi Latin Pop Sanatçısı' seçilerek büyük bir başarıya imza attı. Kısa sürede inanılmaz başarılar kazandı, milyonların sevgilisi oldu.

Enrique Iglesias, 8 Mayıs 1975'de İspanya'nın Madrid şehrinde dünyaya geldi. 16 yaşına geldiğinde müzik ile ilgili çalışmaları sonucunda kendi albümünü çıkarmaya karar verdi. Ancak 16 yaşındaki bir genç için bu hiç de kolay değildi. Ailesinden bile sakladığı bu planını 4 sene sonra uygulayabildi ve 20 yaşında kendi adını taşıyan 'Enrique Iglesias' adlı ilk albümünü sundu. Genç yaşına rağmen çok başarılı oldu ve müzik dünyasına muhteşem bir giriş yaptı. Çok kısa bir sürede bir milyonu aşan satışlarla albüm, çıkışından 3 hafta sonra Iglesias'a bir de Altın Plak ödülü getirdi. Bu albüm 6 milyona yakın satarak muhteşem bir rekoru beraberinde getirdi.

1997 Ocak'ında çıkardığı 'Vivir' albümü de dünya çapında 5 milyondan fazla sattı. Amerika'da 2 Platin Plak ve RIAA (Recording Industry Association of America - Amerika Kayıt Endüstrisi Derneği) tarafından sertifika ile ödüllendirildi. Parçalarından dokuzu ünlü radyo istasyonları tarafından listebaşı olarak gösterilirken Enrique Iglesias hayal bile edemediği başarıları kazanmış oldu.

Single (tek parçalık albüm) çalışmaları ile Amerika ve 18 Avrupa ülkesinde yayınlanan Billboard Magazine dergisinin listesinde zirvede yer aldı.

Bestelerini İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca yaparak önce kendini bu ülkelerde kanıtladı. Ardından çok kısa bir sürede ünü tüm dünyaya yayıldı. İlk İngilizce albümünü 2000 yılında çıkarmayı umut ediyor.

1997'de ilk dünya turnesine çıktı. 13 ülkede 78 konser içeren turne tam 720.000 kişiye ulaştı. 50.000'den fazla kapasiteli stadyumları tıkabasa dolduran seyirciler muhteşem sahne gösterileri eşliğinde müzik ziyafetini coşkuyla izlediler. Enrique Iglesias, turnenin Avrupa ayağında müzik eleştirmenlerinin övgü dolu sözleriyle adından söz ettirdi ve en çok albümü satılan Latin uyruklu sanatçı ünvanının yanında bir de sahne performansı en iyi olan sanatçı ünvanını aldı.

Enrique Iglesias, toplam ödüllerine bakıldığında gerçekten inanılmaz başarılar kazanan önemli bir sanatçı. Ödülleri, 116 Platin Plak ve 227 altın plak ile muhteşem bir sayıya ulaştı. Bu ödüllerin yanında çok önemli ve büyük uluslararası başarılar da yer alıyor. '1996 Grammy En İyi Latin Uyruklu Şarkıcı', '1997 Billboard Dergisi Yılın Albümü', WMA'nın 'En çok albümü satılan Latin sanatçı', 7 'Premio Lo Nuestro' ödülü, 2 'ACE Yılın Sanatçısı' ödülü ve 2 'ASCAP En İyi Sanatçı ödülü' bunlardan yalnızca bazıları. Toplam 26 uluslararası ödül ile Enrique Iglesias,sadece latin ülkelerinde değil tüm dünyada olay yarattı.

Iglesias, Amerika ve Avrupa'daki muhteşem başarıların ardından Asya'da da büyük başarılar kazandı. Tayvan, Tayland, Singapur gibi ülkelerde çeşitli müzik ödülleri kazanırken tam 250 derginin kapağında yer aldı, 190 televizyon programının ilk konusu oldu.

Enrique Iglesias, sanatı ve parçalarına olan hayranlığın yanısıra aldığı muhteşem ödüllerle ve kazandığı başarılarla da unutulmayacak bir sanatçı olacağını kanıtladı.
 
Ce: Sanatçılar Karışık Biyografi

Fatih KISAPARMAK

1961 yılında Elazığ`da doğdu. Eğitimci bir ailenin tek çocuğudur. Annesi, emekli ilkokul öğretmeni yıldız Hanım; babası ise, birçok bilimsel esere imzasını atmış bir araştırmacı yazar ve Milli Eğitim Bakanlığı üst düzey yönetiminde önemli görevlerde bulunmuş bir bürokrattır.
Fatih kısaparmak, "Bay Kilim" ve "türkü Baba" olarak da tanındı. türk Halk Müziği'nde, "türkü formunda beste" yaparak, geleneksel Anadolu müzik kültürünün, çağdaş bir ambalajla genç kuşaklara aktarılmasını sağlamaya çalıştı.

Ankara Deneme Lisesi`ni bitirdikten sonra, bir süre iktisat ve Hukuk fakültelerinde öğrenim gördü. Ankara Devlet Konservatuvarı ile Ankara Radyosu`nda müzik; Devlet Güzel Sanatlar Galerisi`nde de resim çalışmaları yaptı.
Gazete muhabirliğinin yanı sıra çeşitli edebiyat, sanat ve folklor dergilerinde şiirleri ve arastırmaları yayımlandı. Basılı ilk kitabı ise, 1982`de yayımlanan "Dil Folkloru Açısından Harput Ağzı"dır.

Fatih kısaparmak , "Kilim-Nazlı Bebe", "Yarına Kaç Var - Bekle küçüğüm", "Cemre Düşünce", "Güneşi Biz Yandırdık", "Portakal Çiçeğim", "Hoşçakal", "Mozaik" ve "Dicle`nin Oğlu" adlarını taşıyan albumleriyle birçok ödül aldı. 1991 yılında, haber spikeri ve televizyon program yapımcısı şebnem kısaparmak'la evlendi. Çiftin, Ozan adında bir çocukları oldu.
 
Ce: Sanatçılar Karışık Biyografi

Ferhat Tunç

14 Mart 1964 Yılında Tunceli'de doğdu. Çocukluğunu babasının Almanya'da oluşundan dolayı Annesi ve 4 kardeşi ile birlikte Tunceli'nin küçük bir mahallesinde geçirdi. Çocukluğu büyüklerinden öğrendiği, ağıtlar ve türküler söyleyerek geçti. İlkokul yıllarında başlayan müzik serüveni günümüze kadar sürüp geldi.

1979 yılında lise öğrenimini tamamlamadan Almanya'da yaşayan ailesinin yanına gitti. Almanya'da geçirdiği beş yıllık süre içerisinde müzik birikimini daha da arttırdı. Mainz Üniversitesi'ne bağlı bir müzik okulunda kısa bir süre müzik öğrenimi gördü. Başta Almanya olmak üzere Avrupa'nın bütün ülkelerinde Amerikalı sanatçı arkadaşı Darnell Sumers ile birlikte konserler verdi. Bu ikilinin çalışmaları sonucunda 1984 Yılında Ferhat Tunç Avrupa'da ilk albümü olan "Bu Sevda Var iken"I çıkarttı.

1985 yılında Türkiye'ye dönen sanatçı aynı yıl "Vurgunum Hasretine" albümünü yayımladı. Daha sonra 1987'de "Ay Işığı Yana Yana", 1988'de "Yaşamak Direnmektir" ve "İstanbul Konserleri-1", 1989'da "Vuruldu", 1990'da "Gül Vatan", "1991'de "Ateş Gibi", 1992'de "İstanbul Konserleri-2", 1993'de "Firari Sevdam", 1994'de "Özlemim Dağ Rüzgarı", 1995'de "Kanı Susturun" ve 1997'de "Kayıp" albümü olmak üzere tam 13 albüme imza attı.

"Kavgamın Çiçeği" Ferhat Tunç'un Prestij Müzik etiketiyle çıkan son albümü…

Albüm piyasaya çıkmadan önce ulusal ve yerel TV kanallarında gösterime giren albüm içinde söz ve müziği Yusuf Hayaoğlu'na ait olan "Sen Ağlama Yar" adlı klip ile büyük beğeni kazanan sanatçı şarkılarında verdiği mesajla her kesimden insana hitap etmek amacında..Albümün müzik direktörü Osman İşmen. Arı Stüdyoları'nda hazırlanan albümde yer alan şarkılar, Yusuf Hayaoğlu, Ferhat Tunç, Ahmat Can Akyol, Mehmet Çetin, Hüseyin Akdemir'e ait…

Ferhat Tunç'un "Sen Ağlama Yar" klibine Prestij Müzik sanatçılarından Suavi; ünlü söz yazarı ve Mahsun Kırmızıgül'ün dizilerinden tanıdığımız sanatçının da yakın arkadaşı Tahir Paker ve 1998 Miss Turkey'de ilk onda dereceye giren.CHP genel sekreteri Sinan Yerlikaya'nın kızı Sidal Yerlikaya olmak üzere 3 kişi eşlik etti
 
Geri
Üst