Resimli şiirler arşivi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan HaYaL
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Cevap: Resimli şiirler arşivi




Sen sevgili evet sen

Bir kez olsun dinle beni…
İzin ver bir kez olsun içimden geldiği gibi konuşayım.
İzin ver dökeyim tüm karanlıklarımı sana…
Sonra sen tekrar yollarsın nede olsa onları bana…
Ne olur bir kez sus da konuşayım…
Sus ve dinle..
Dinle ve gör ne dediğimi sana…


Gidiyorum…
Evet bak gidiyorum artık sonsuzluğa…
Sessiz sedasız istifa ediyorum yüreğinden

Ağır ağır atıyorum adımlarımı
son göz yaşlarımı da döküp uzaklaşıyorum senden…
Ben giderken

İçimde bıraktığın öksüz aşk çıkmaya çalışıyor

Tenim yırtılıyor her adımımda…
Bedenim isyan ediyor
kalmak istiyor delice sevdan yüreğimde…
Engel olmaya çalışıyor her bir zerrem ama kalmak çare olmuyor….



Ömrümün tüm vakitlerini harcamak geçiyor içim den …
Kalmak inadına…
Ama yok…
İnan olmuyor…

Cevap verme..
Sus…
Sus ve dinle…




Her kış bastıran öksürük gibisin boğazımda…
Her sabah bir kaşık balla geçirmeye çalıştığım ama başaramadığım…
Kuru bir öksürük gibisin hayatımdan bir türlü çıkaramadığım…
Sebepsiz anlarda çıkıp karşıma uyandıran uykumdan bir öksürük gibisin sevdiğim

Nefes aldırmayan kimi zaman
kimi zaman ağlatan…
Ama hep var olan ve hep kışın karşıma çıkan…

Sen sevgilim…
Sen kış güneşi gibisin canıma…
Tenime asla ısıtmayan…
Sadece kendini gösterip soğuklara esir eden ve hiç yakamayan…
Belki de kendine bile hayrı olmayan…


Bu yüzden gidiyorum sevgili

Ve izin ver giderken konuşayım son bir kez daha…
Son bir kez haykırayım içimdeki öksüz aşkla sana…

Sus ve dinle…

Biliyor musun sevgili

Hiçbir şey almıyorum giderken yanıma…
Tüm anıları bırakıyorum sana

Kaçamak öpüşmelerimizi

Sarılmaları ve elinin sıcaklığını koyuyorum başının ucuna…
Ve tüm sevmeleri bırakıyorum yamacına…
Bir kendimi alıp çıkıyorum yola…
Bir yaralı yanımı kucaklıyorum şefkatle ve sessiz sedasız istifa ediyorum sevdamdan…
İstifa ediyorum yüreğinde olmaktan…

Sen uyurken yatağında
saçlarına kondurduğum son öpücükle veda ediyorum sana…




Sen sevgili evet sen

Bir kez olsun dinle beni…
İzin ver bir kez olsun içimden geldiği gibi konuşayım.
İzin ver dökeyim tüm karanlıklarımı sana…
Sonra sen tekrar yollarsın nede olsa onları bana…
Ne olur bir kez sus da konuşayım…
Sus ve dinle..
Dinle ve gör ne dediğimi sana…

Hoşçakal...

 
Cevap: Resimli şiirler arşivi



Bir sebebi var,
yazı-turalı aşklardan korkmamın..
ne zaman dışarı çıkmayı düşünsem
odanın en karanlık köşesine kaçmamın, bir sebebi var!





Gökyüzünde kül renkli bulutlar yıldızları bıçaklayalı çok oldu
her şafak güneş umutlarını, güne serperken
benim sebepsizce ağlamalarımın bir,
bir sebebi var!




Ah içim acıyor, uykularım kaçıyor
yoksun yine yar sabrım taşıyor....


bir nokta kalmışlığımın, bu efkarımın
uzaklara bakıp oralarda dem tutmalarımın
belli belirsiz bu kalp çırpıntılarımın
güne başlarken bu sebepsiz ağlamalarımın bir,
bir sebebi var..


Yıllardır çektiğim bu hasret niye?
yağmurlu gözlerle baktım maziye...
kader aşkımızı ezip geçsede
fırtınalar nöbetinde yüreğim yine...



Ah içim acıyor, uykularım kaçıyor
yoksun yine yar sabrım taşıyor....


Artık martılarım siyah uçmuyorsa,
denizlerim daha bir tuzlu...
her dalgada başka kıyılara vuruyorsam
gemilerim dibe yol alıyorsa
bir sebebi var...





Kutu gibi üstüme kapanıyorsam,
karanlıklar artık aydınlığımsa
yazı-turalı aşklardan korkuyorsam
bir sebebi var...



Geceye uzandıgımda,
her bir hücreme ateşten kurşunlar yağıyorsa
bu kötümser eylül yağmurlarında...
ne zaman dışarı çıkmayı düşünsem
odanın en karanlık köşesine sığınasım geliyorsa
bir sebebi var..


 
Cevap: Resimli şiirler arşivi

Sana üşüdüğümü söylüyorum. Çocukmuşum da sanki çamura çıplak ayaklarımla

basmışım soğuk bir kış gününde. Annem mi geliyor sen mi geliyorsun koşarak
biraz da kızgın? Annem mi sen mi?
Üşümüşüm diyorum... Ben üşümem
biliyorsun. Oysa üşümüşüm. Buz tutmuş ellerim. Bak parmaklarımın ucuna.
Saçaklardan sarkan ve dikkat edilmesi gereken buz sarkıtları gibiler.
Üşümüşüm diyorum.
Isıtacak mısın?



Sana estiğimi söylüyorum. Ucuz bir şarabın berbat tadı ile yaptığı iş
arasındaki uçuruma düşüyorum eserken. Beni basınç farkları getiriyor sana.

Eserken belki eski diye belki de es es es ki ki ki diye bağıran kekeme bir
rüzgar oluyorum. Tadını değiştiriyorum dokunduğum yaprağın
sürtündüğüm

toprağın
arasından geçtiğim saçların. Dağlar üzerinden gelen kaynağı

belirsiz bir esintiyim.
Eseyim mi?



Sana geldiğimi söylüyorum. Ayaklarımı nerde bıraktım bilmiyorum. Bir telefon numarası gibi ezberliyorum kilometreleri. Aramızda üç tane iki... İki yüz
yirmi iki. Ayaklarımı düşürdüğüm yerde her zaman senin kokun.

Telefon direkleri eşlik ediyor bana
bulutlar benimle geliyor
çizgi halinde bir

toprak benimle geliyor
sincapların endişesi benimle... Çok konuşan bir

yolcunun sustuğu yerin yanındayım. Yalnız sana geldiğimi söylüyorum.
Geleyim mi?




Sana sustuğumu söylüyorum. Susmak derinlere inmek değil midir? İçerden konuşmak? Ancak içerden yanıtı olmak? Susmak dibe sarkıtılmış bir ağ değil
midir? Ateşi saran oksijen?

Sana sustuğumu söylüyorum... Dut yemekle süt
dökmek arasında bir yerde olduğumu... Kedi ya da bülbülden birini yeğlemek
değil midir susmak? Yalnızlığında kendini avlamak değil midir dudaklarını
kapamak?
Kapayım mı dudaklarımı?



Sana gördüğümü söylüyorum. Olanlarla olabilecekler arasında

görülebileceklerle görülenler arasında düğüm atıyorum. Gördüklerim

parantezler içinde geziniyor. Görmediklerimi ise sen evlatlık alıyorsun
belki isteyerek belki istemeyerek.
Ellerini gördüğümü söylüyorum. Uyanmışlar
beden eğitimi yapıyorlar bedenimde. Gözlerin bir şiirin ilk karalaması gibi
açılmıyor mu? Seni gördüğümü söylüyorum. Ama gözüm kapalı göreceğim. Kapat
gözlerimi...
Göreyim mi?



Sana sevdiğimi söylemiyorum. “Bana sevdiğini söyleme
beni sev” diyor şair.
Aşk bana inan(a)mıyor... Ben aşkı yalnız tanımlıyorum.

“Üşüdüysen es

Geldiysen sus
Gördüysen sev” diyor rüyama nerden girdiği belli olmayan ak

sakallı bir ihtiyar.
Derin anlamlar arıyorum söylediklerinde sevgiye dair.
Belki de üşüyorum
belki esiyorum
belki geliyorum
belki susuyorum ve belki

görüyorum seveyim mi seni der gibi.
Seveyim mi seni?


 
Cevap: Resimli şiirler arşivi





Belki”ler.. Umutsuz bekleyişler…
Kimin canını yaktım
kimin ah’ını aldım bu denli?
Neden bu kadar acı çekiyorum her defasında?
İçimden ne ırmaklar geçiyor ama susuyorum..
Susuyorum ve bekliyorum.

Bir banka oturmuş
yalnızlığımla sessizce dertleşiyorum.
İçimden geçen herşeyi yalnızca ona anlatabiliyorum.
Tüm sırlarımı ona döküyor

üç-beş damla gözyaşını avuçlarına koyup oradan uzaklaşıyorum.
Beni takip ettiğini bilsem de ondan uzaklaşmaya çalışıyorum.
Bir gün umutlu olabilmeyi bekliyorum.
Gülümsemeyi
o gün gülümsemesem bile gülümsetecek bir melek bekliyorum..
Bekliyorum ve susuyorum.

[FONT=Times New Roman, Times, serif]

Beni bulmasını umutsuzca bekliyorum.
Bazen göz yaşlarım isyan ediyor
terk ediyorlar gözlerimi.
Ama aldırmıyorum.
Yine de bekliyorum.
Gelmeyeceğini bile bile yapıyorum bunu.
Belkilerimden sıyrılmaya çalışıyorum.
Her sıyrılmaya çalıştığımda
uçurumdan düşüp
[/FONT]

tekrar tırmanıyorum sarp kayaları.

Parçalanan ellerime
kalbime bakmıyorum.
Düşünmüyorum hiçbir yaramı.
Hissetmemeye çalışıyorum acılarımı; kanayan derin yaralarımı.
Hem hızla kan kaybediyorum
hem de susuyor ve bekliyorum…
Bir gün karşılık bulmayı bekliyorum.
Saygıma
sevgime
hislerime
kendime yaptığım iyiliklere bile…


Hayatımı adamayı
Ve istediğim o kişinin hayatının bana adanmasını bekliyorum.
Çok uzun olsa da bu bekleyiş

hatta gerçekleşmeyeceğini biliyor olsam da çaresiz bekliyorum.
Taklit ediyorum
diğer bekleyip kavuşamadan toprağın olanları..
Sonum onlara benzemesin istiyorum.


Ama el mahkum
yıkılsam da doğrulup bekliyorum.
Defalarca sarsılıyorum
yalpalıyorum.
Rüyalarımın gerçekle olan mesafesini düşünüyorum.
Ama bu mesafe ürkütüyor.
Vazgeçiyorum..


Artık fazla bir şey değil; sadece “yıkılmamayı” diliyorum.
Artık doğrulurken yorulduğumu ve yıprandığımı hissediyorum.
Belki de yıkıldıktan sonra yanlış doğruluyorum.
Yanlış yöne doğru açıyorum gözlerimi.
Ama nafile
kalbime söz geçiremiyorum.
Artık akan yaşların hesabını bile tutmuyorum…


Yalnızca koca bir bekleyiş benimkisi.
Sadece bir “bekleyiş” ten ibaret olduğunu bilsem de bekliyorum…
Bazen “boşver” diyorum.
Savuruyorum tüm dertleri.
Ama geri gelip buluyor beni yine bumerang misali.
Olmuyor
boşveremiyorum..


Umutsuzluğu yeryüzünden silmek istiyorum.
Ben üzülmeyeyim
kimse üzülmesin
ulaşılmazlara ulaşılsın istiyorum.
Uzattığında elimi bir sevinç yakalamak istiyorum.
Aklım ve yüreğim aynı kararda buluşsunlar istiyorum.
Aklımdaki soru işaretlerinden gemiler yapmak
Ve en derin okyanuslara salıp benden uzaklaştıklarını görmek istiyorum.
Hiçbiri özlemeyeceğim
biliyorum…
Kalbime söz geçirmeyi diliyorum..


Dur dediğimde dursun
bitirsin bu yaşamı istiyorum.
Yalnızlığımı hüznümle boğup yok etmek

Sonra da hüznümü ortadan kaldırmak istiyorum.
Gözümü açtığımda her şey bambaşka olsun

dertlerimi yazdığım duvar beyaza boyanmış olsun istiyorum.
Çok şey mi istiyorum?
Aslında evet.. imkansızı diliyorum…


[FONT=Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
 
Cevap: Resimli şiirler arşivi

Dur dediğini hatırlıyorum ben giderken..
Sesim kısıktı cevap veremedim..





..
Çığlıklarım içime gömüldü

Yokluğun derindi ulaşamadım..
Sana yakın olduğum kadar uzaktım..
Ruhumun uçurtması takıldı dilime
Söylenmesi gerekenleri söyleyemedim..
Gözlerimi kaçırdım gözlerinden ; gözlerin takılı kaldı göğüs ****sime ve deldi geçti beni..
Çırpınışlarım karaya vuran bir balık gibiydi..
Yinede sustum..
Gelirim diyemedim
Senden bir şehir yarattım, içinde ağlayan çocuklar..
Ben sesinde kendimi bıraktım,
Tüm anlamlar da çoğalttım seni..
Ben seni bir çocuğun acılarını içine çekip gözlerinden bıraktığı gözyaşları gibi sevdim..
Sana aşığım dediğinde, cevabım bir öpücük oldu..
Şimdi ben dur demişken sana..
Cevabın bir öpücük mü olur dersin?
Demiştim ya sevgili





Beynimde intihar çiçekleri açmış,
Her gözyaşımda biraz daha büyüyor çığlıklarım,

Sonunu getiremediğim hikayelerim var benim,
1 2 3 tıp!
Daha kaç hakkım kaldıki yaşamaya?
 
Cevap: Resimli şiirler arşivi



Gece çoktan bitti, bak.
bak ben de televizyonu kapattım artık odamda,
yalnızlığın beni kapattığı.
ve son filmde çok ağladım, neden bilmem
.
düşler bitti.
sirk kapandı.
gün ağardı.
ve ben.....
sıyırmamışken üstümden geçmiş günün kılığını hala,
sen.....
hangi yataklara uzanabildin???


gece çoktan bitti, bak.
bak ben yine fark ettim yeniden unuttuğum her şeyi.
ve anladım.....
kendi yalanlarımda kaybolurken
esasında senin gerçekliğini yitirdiğimi,
aslında olmadığım beni ne kadar iyi bildiğimi.
önce sevildiğim yalanını söyledim herkese,
hepsinin bildiği, ya da hiçbirinin bilmediği.
ya da bilmesi bile gerekmediği.....
sonra bir kostüm geçirdim üzerime
ve buldum kendime ucuza satılan ikinci el bir sürü maske.
olduğum,
olmadığım,
olamadığım,
olmam gereken,
olmak istediğim ve istemediğim,
o l m a m ı i s t e d i ğ i n,




ve şimdi.....
bir hayal kırıklığım var artık,
telli duvaklı,
içimde,

ve avuç dolusu kırık kalp parçası cebimde.
ağlamaya dolmuşken gözlerim geceye saklı

kayıplarımın hüznüyle,
arıyorum çaresizliğimin çaldıklarını
gerilmiş bir gitarın tellerinde.

ya sen.....



hangi gün yine geceye dönmemişken
ve hangi dün elbet bugüne,
nasıl bu denli çirkinleştirdikçe güzelleşip
bu kadar azalttıkça çoğalabildin?
ve artık.....
sözün de özü yokken,
ben.....
hangi cüretle
tanımadık ellerin yaptığı rüyalara
senin ellerin diye
kendi ellerimle uzanabildim?




gece çoktan bitti, bak.
bak, ben de kapatıyorum artık.
her akşam kusarak başlayıp
her sabah ağlayarak uyandığım
tiksindirici yaşanmamışlığımı yazıyorum kendi tarihime.
kopyalar çekiyorum
çoktan kapattığın defterlerimden,
alışkanlık dahilinde.
gece çoktan bitti, bak.....



ve ben.....
aslında fark ettim şimdi.
ben hiç kimseyim.
ben herhangi bir kimseyim.
ben
senin için
herhangi bir kimsenin her an olabileceği bir hiç kimseyim....