Cevap: Kuran-ı Kerim Türkçe Meali (Alfabetik sıra ile)
TAHA
Bismillahirrahmanirrahim
1- Tâ, Hâ,
2- Ey Muhammed! Kur'ân'i sana sikintiya düsesin diye indirmedik.
3- Ancak Allah'tan korkan kimse için bir ögüt olarak (indirdik.)
4, Yeri ve yüce gökleri yaratanin katindan yavas yavas bir indirilisle (onu) indirdik.
5- O Rahmân (kudret ve hakimiyyetiyle) Ars'a hakim oldu.
6- Bütün göklerde olanlar, bütün yerdekiler, bu ikisinin arasinda ve topragin altida bulunanlar O'nundur.
7- Sen (Allah'a ettigin dua ve zikirle) sesini yükseltirsen (bilki Allah bundan mustagnîdir.). Çünkü O süphesiz gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
8- Allah O'dur ki, kendisinden baska hiçbir ilâh yoktur. En güzel isimler O'nundur.
9- (Habîbim!) Musa'nin (basindan geçen hayat) hikayesi sana geldi mi?
10- Hani o bir ates görmüstü de, ailesine: "Yerinizde durun, benim gözüme bir ates ilisti, belki size bir kor getiririm, yahut atesin yaninda bir yol gösterici bulurum" demisti.
11- Atese vardigi zaman söyle çagrildi: "Ey Musa!
12- "Ben süphesiz senin Rabbinim. Hemen ayakkabilarini çikar, çünkü sen kutsal bir vadi olan Tuvâ'dasin."
13- "Ben seni seçtim, simdi (sana) vahyolunacak seyleri dinle."
14- Süphesiz ben Allah'im, benden baska hiçbir ilâh yoktur. Onun için bana kulluk et ve beni anmak için namaz kil.
15- Çünkü kiyamet muhakkak gelecektir. Onun vaktini gizli tutuyorum ki, herkes yaptiginin karsiligini görsün.
16- Sakin kiyamete inanmayip, kendi heva ve hevesine uyan kimse seni, ona iman etmekten alikoymasin; sonra helak olursun.
17- Ey Musa! Sag elindeki nedir?
18- Musa dedi: "O benim asâm (degnegim) dir, ona dayanirim, onunla davarlarima yaprak silkerim ve onda baska hacetlerim (faydalanacagim seyler) de var"
19- Allah: "Ey Musa! onu (yere) birak"dedi.
20- Musa da onu birakti, bir de ne görsün! o bir yilan olmus kosuyor.
21- Allah buyurdu ki: "Tut onu, korkma; biz onu yine eski durumuna çevirecegiz"
22- "Bir de diger bir mucize olmak üzere elini koynuna koy ki, kusursuz olarak bembeyaz çiksin."
23- "Bunlari sana en büyük mucizelerimizden (bir kismini) gösterelim diye yaptik."
24- "Firavun'a git, çünkü o hakikaten azdi."
25- Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Benim gögsüme genislik ver,
26- Isimi kolaylastir,
27- Dilimden dügümü çöz
28- Ki, sözümü iyi anlasinlar.
29- Bir de bana ailemden bir vezir ver.
30- Kardesim Harun'u (ver).
31- Onunla arkami kuvvetlendir.
32- (Elçilik) isimde onu bana ortak et.
33- Ki seni çok tesbih edelim.
34- Seni çok analim.
35- Süphe yok ki sen bizi görüp duruyorsun."
36- Allah buyurdu: "Ey Musa! Diledigin (seyler) sana verildi."
37- "And olsun biz, sana diger bir defa daha ihsan etmistik"
38- Hani bir vakit ilham edilmesi gereken (ancak ilham ile bilinebilen) su ilhami annene verdik:
39- "Onu (Musa'yi) tabut içine koy da denize birak. Deniz de onu sahile atsin. Onu hem bana düsman, hem ona düsman olan biri alsin." Bir de benim gözetimim altinda yetistirilmen için, üzerine katimdan bir sevgi birakmistim. (Ey Musa!)
40- Hani kiz kardesin (Firavun'un sarayina) giderek: "Ona bakacak birini size buluvereyim mi? diyordu. Böylece seni tekrar annene verdik ki, gözü aydin olsun da kederlenmesin. Hem sen, bir adam öldürdün de seni gamdan kurtardik. Seni çesitli musibetlerle imtihan ettik. Bu sebeple yillarca Medyen halki içinde kaldin. Sonra ey Musa! Belli bir çaga (peygamberlik görevini yüklenecek bir yasa) geldin.
41- Ben, seni kendime (peygamber) seçtim.
42- Sen kardesinle birlikte mucizelerimle git. Ikiniz de beni anmakta gevseklik etmeyin.
43- Firavun'a gidin, çünkü o gerçekten azdi.
44- Varin da ona yumusak söz söyleyin; olur ki, ögüt dinler, yahut korkar.
45- (Musa ile Harun) "Rabbimiz! Onun bize kötülük yapmasindan veya azginligini artirmasindan korkariz" dediler.
46- Allah buyurdu ki: "Korkmayin, zira ben sizinle beraberim, isitir ve görürüm."
47- Hemen gidin de Firavun'a deyin ki: "Biz Rabbinin (sana gönderilen) elçileriyiz. Artik Israilogullari'ni bizimle gönder, onlara azab etme; biz sana Rabbinden bir mucize ile geldik. Selam dogru yolda gidenleredir."
48- "Bize kesin olarak vahyolundu ki, azab süphesiz (gerçegi) inkâr edip ona sirt çevirenleredir."
49- Firavun: "Ey Musa! Sizin Rabbiniz kimdir?" dedi.
50- Musa: "Bizim Rabbimiz her seye seklini veren, sonra da yolunu gösterendir." dedi.
51- Firavun : "Öyleyse geçmis asirlar (daki insanlar)in durumu nedir?" dedi.
52- Musa dedi ki: "Onlarin bilgisi Rabbimin katinda bir kitapta (yazili)dir. Rabbim yanlis yapmaz ve unutmaz."
53- "Yeryüzünü sizin için bir dösek yapan, oradan sizin için yollar açan ve gökten bir su indiren O'dur." Iste biz o su ile türlü türlü bitkilerden çiftler çikardik.
54- Hem siz yiyin, hem de hayvanlarinizi otlatin. Akil sahibleri için bunda nice ibretler vardir!
55- Sizi yerden (topraktan) yarattik, yine (ölümünüzden sonra) ona döndürecegiz. Hem de ondan sizi bir kere daha çikaracagiz.
56- And olsun ki, biz, Firavun'a mucizelerimizin hepsini gösterdik. Böyle iken o yine onlari yalan sayip kabulden çekindi.
57- (Firavun Musa'ya söyle) dedi: "Ey Musa! Sen sihrinle bizi yerimizden çikarmak için mi geldin bize?"
58- "O halde biz de senin sihrin gibi bir sihirle sana gelecegiz (karsina çikacagiz); simdi bizimle senin aranda bir vakit ve bir bulusma yeri tayin et ki; ne senin, ne bizim caymayacagimiz uygun bir yer olsun."
59- Musa: "Sizinle bulusma zamani, süs (bayrami) günü ve insanlarin toplanacagi kusluk vaktidir." dedi.
60- Bunun üzerine Firavun döndü gitti ve bütün hile vasitalarini topladiktan sonra geldi.
61- Musa onlara dedi ki: "Yaziklar olsun size! Allah'a yalan uydur
mayin. Sonra bir azab ile kökünüzü keser. Gerçekten (Allah'a) iftira eden hüsrana ugramistir."
62- Sihirbazlar aralarinda islerini tartistilar ve konusmalarini gizli tuttular
63- (Sihirbazlar daha sonra Musa ve Harun'u göstererek söyle) dediler: "Bu ikisi muhakkak sihirbazdir; büyüleriyle sizi yurdunuzdan çikarmak ve de örnek dininizi yok etmek istiyorlar."
64- "Onun için bütün tuzaklarinizi bir araya getirin, sonra hep bir sira halinde gelin. Bugün üstün gelen muhakkak zafer kazanmistir."
65- Sihirbazlar: "Ey Musa! Ya sen at, yahud ilk atan biz olalim" dediler.
66- Musa dedi ki: "Hayir, siz atin." Bir de ne görsün! Onlarin ipleri ve degnekleri, yaptiklari sihirden ötürü kendisine sanki yürüyorlarmis gibi geldi.
67- Bu yüzden Musa içinde bir korku hissetti.
68- Biz dedik ki: "Korkma, çünkü sen muhakkak üstünsün (galib geleceksin) "
69- "Sag elindekini ativer, o, onlarin yaptiklarini yutar. Çünkü onlarin yaptiklari ancak bir büyücü tuzagidir. Büyücü ise, her nerede olursa olsun basariya ulasamaz."
70- Sonunda bütün sihirbazlar secdeye kapandilar, "Musa ile Harun'un Rabbine iman ettik" dediler.
71- Firavun: "Ben size izin vermeden mi ona iman ettiniz? O, muhakkak size sihir ögreten büyügünüzdür. And olsun ki, ellerinizi ve ayaklarinizi çaprazlama kesecegim ve muhakkak sizi hurma dallarina asacagim. Böylece hangimizin azabinin daha siddetli ve devamli oldugunu bileceksiniz" dedi.
72- (Iman eden sihirbazlar söyle) dediler: "Bize gelen bu açik mucizeler ve bizi yaratana karsi, asla seni tercih edemeyiz. Ne hüküm vereceksen ver. Sen, ancak bu dünya hayatina hükmedebilirsin."
73- "Dogrusu biz hem günahlarimiza, hem bizi zorladigin sihre karsi, bizi bagislasin diye, Rabbimize iman ettik. Allah (sevabça senden) daha hayirli ve (azab verme bakimindan da) daha devamlidir."
74- Her kim Rabbine suçlu olarak varirsa, süphesiz ki ona cehennem vardir. Orada ne ölür, ne de dirilir.
75- Kim de ona bir mümin olarak salih ameller islemis oldugu halde varirsa, iste onlara en yüksek dereceler vardir.
76- Adn cennetleri vardir ki, altlarindan irmaklar akar, onlar, orada ebedî olarak kalacaklardir. Ve iste bu, (küfür ve isyandan) arinanlarin mükafatidir.
Meâl-i Serifi
77- Gerçekten Musa'ya söyle vahyettik: "Kullarimla geceleyin yürü (Misir'dan çik) de (asâni vurarak) onlara denizde kuru bir yol aç; (artik firavun tarafindan) yetisilmekten korkmazsin ve (bogulmaktan) endise de etmezsin."
78- Firavun ordulariyla hemen onlari takip etti, denizden kendilerini sariveren (korkunç bogulma) sariverdi
79- Böylece Firavun kavmini yanlis yola sürükledi ve dogru yola götürmedi.
80- Ey Israilogullari! Sizleri düsmaninizdan kurtardik ve Tûr daginin sag yaninda size söz verdik, üzerinize de kudret helvasi ve bildircin indirdik.
81- Size verdigimiz riziklarin en temizlerinden yiyin ve bunda taskinlik etmeyin, sonra üzerinize gazabim iner. Kimin üzerine de gazabim inerse, muhakkak o mahvolur.
82- Bununla beraber, süphe yok ki ben, tevbe eden, iman edip salih amel isleyen, sonra da hak yolda sebat gösteren kimse için çok bagislayiciyim.
83- "Ey Musa! Seni kavminden (ayirip) daha çabuk (gelmeye) sevkeden nedir?" (dedik.)
84- Musa: "Onlar benim izimdeler (arkamdan beni takip edip geliyorlar). Ben sana acele ettim (geldim) ki, hosnud olasin" dedi.
85- Allah: "Dogrusu biz senden sonra kavmini imtihan ettik. Sâmirî onlari saptirdi" dedi.
86- Hemen Musa öfkeli ve üzgün olarak kavmine döndü (onlara söyle)
dedi: "Ey kavmim! Rabbiniz size güzel bir vaad ile söz vermedi mi? Size bu süre mi çok uzun geldi, yoksa Rabbinizden size bir gazab inmesini arzu ettiniz de mi, bana olan vaadinizden caydiniz?"
87- Onlar dediler ki: "Biz sana verdigimiz sözden, kendiligimizden caymadik. Fakat biz o (Kibtî) kavminin süs esyasindan bir takim agirliklar yüklenmistik. Onlari (atese) attik. Sâmirî de (kendi mücevheratini) böylece atmisti."
88- Nihayet Sâmirî onlara bögüren bir buzagi heykeli ortaya çikardi. Bunun üzerine Sâmirî ve adamlari: "Iste sizin de, Musa'nin da ilâhi budur, ama o unuttu" dediler.
89- Onlar görmüyorlar miydi ki, o buzagi, kendilerine hiçbir sözle karsilik veremiyor; onlara ne bir zarar, ne de bir yarar vermeye sahip bulunamiyordu.
90- And olsun ki Harun daha önce onlara: "Ey kavmim! Siz bununla (buzagi ile) imtihana çekildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahmân'dir. Gelin bana uyun ve emrime itaat edin" demisti.
91- Onlar (cevap olarak söyle) demislerdi: "Musa bize dönüp gelinceye kadar, biz ona tapmaya elbette devam edecegiz."
92- (Musa gelince kardesine söyle) dedi: "Ey Harun! bunlarin sapikliga düstügünü gördügün vakit, seni engelleyen ne oldu?"
93- "(Neden) benim yolumu takip etmedin, benim emrime karsi mi geldin?"
94- Harun: "Ey anamin oglu! Sakalimi ve basimi (saçimi) tutma. Ben senin 'Israilogullari arasinda ayrilik çikardin, sözüme bakmadin' diyeceginden korktum." dedi.
95- (Hz. Musa bu defa Sâmirî'ye dönerek) "Ey Sâmirî! Senin bu yaptigin nedir?" dedi.
96- Sâmirî: "Onlarin görmedikleri bir sey gördüm: (Sana gelen) ilâhî elçinin (Cebrail'in) izinden bir avuç (toprak) aldim ve onu (erimis mücevheratin içine) attim. Bunu, bana böylece nefsim hos gösterdi" dedi.
97- (Musa ona söyle) dedi: "Haydi çekil git. Artik senin için hayat boyunca, 'benimle temas yok' diye söylemen var (bir vahsi gibi yapayalniz yasamaga mahkum olacaksin). Hem senin için asla kaçamayacagin bir ceza daha vardir. Bir de ibadet edip durdugun ilâhina bak; elbette biz onu yakacagiz, sonra da kül edip muhakkak onu denize savuracagiz."
98- Sizin ilâhiniz, ancak kendisinden baska hiçbir ilâh bulunmayan Allah'dir. Onun ilmi her seyi kusatmistir.
99- (Ey Muhammed!) Sana geçmisin haberlerinden bir kismini böylece anlatiyoruz. Süphe yok ki, sana katimizdan bir zikir (düsünüp kendisinden ibret alinacak bir kitab) verdik.
100- Kim ondan yüz çevirirse, süphesiz o, kiyamet günü bir günah yüklenecektir.
101- Devamli o azabin altinda kalacaklar. Kiyamet günü onlar için, bu ne fena bir yüktür!
102- Sûr'a üfürülecegi gün ki biz suçlulari o gün, (gözleri korkudan) gögermis olarak mahserde toplayacagiz.
103- "Siz dünyada sadece on(gün) kaldiniz" diye kendi aralarinda gizli gizli konusurlar.
TAHA
Bismillahirrahmanirrahim
1- Tâ, Hâ,
2- Ey Muhammed! Kur'ân'i sana sikintiya düsesin diye indirmedik.
3- Ancak Allah'tan korkan kimse için bir ögüt olarak (indirdik.)
4, Yeri ve yüce gökleri yaratanin katindan yavas yavas bir indirilisle (onu) indirdik.
5- O Rahmân (kudret ve hakimiyyetiyle) Ars'a hakim oldu.
6- Bütün göklerde olanlar, bütün yerdekiler, bu ikisinin arasinda ve topragin altida bulunanlar O'nundur.
7- Sen (Allah'a ettigin dua ve zikirle) sesini yükseltirsen (bilki Allah bundan mustagnîdir.). Çünkü O süphesiz gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
8- Allah O'dur ki, kendisinden baska hiçbir ilâh yoktur. En güzel isimler O'nundur.
9- (Habîbim!) Musa'nin (basindan geçen hayat) hikayesi sana geldi mi?
10- Hani o bir ates görmüstü de, ailesine: "Yerinizde durun, benim gözüme bir ates ilisti, belki size bir kor getiririm, yahut atesin yaninda bir yol gösterici bulurum" demisti.
11- Atese vardigi zaman söyle çagrildi: "Ey Musa!
12- "Ben süphesiz senin Rabbinim. Hemen ayakkabilarini çikar, çünkü sen kutsal bir vadi olan Tuvâ'dasin."
13- "Ben seni seçtim, simdi (sana) vahyolunacak seyleri dinle."
14- Süphesiz ben Allah'im, benden baska hiçbir ilâh yoktur. Onun için bana kulluk et ve beni anmak için namaz kil.
15- Çünkü kiyamet muhakkak gelecektir. Onun vaktini gizli tutuyorum ki, herkes yaptiginin karsiligini görsün.
16- Sakin kiyamete inanmayip, kendi heva ve hevesine uyan kimse seni, ona iman etmekten alikoymasin; sonra helak olursun.
17- Ey Musa! Sag elindeki nedir?
18- Musa dedi: "O benim asâm (degnegim) dir, ona dayanirim, onunla davarlarima yaprak silkerim ve onda baska hacetlerim (faydalanacagim seyler) de var"
19- Allah: "Ey Musa! onu (yere) birak"dedi.
20- Musa da onu birakti, bir de ne görsün! o bir yilan olmus kosuyor.
21- Allah buyurdu ki: "Tut onu, korkma; biz onu yine eski durumuna çevirecegiz"
22- "Bir de diger bir mucize olmak üzere elini koynuna koy ki, kusursuz olarak bembeyaz çiksin."
23- "Bunlari sana en büyük mucizelerimizden (bir kismini) gösterelim diye yaptik."
24- "Firavun'a git, çünkü o hakikaten azdi."
25- Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Benim gögsüme genislik ver,
26- Isimi kolaylastir,
27- Dilimden dügümü çöz
28- Ki, sözümü iyi anlasinlar.
29- Bir de bana ailemden bir vezir ver.
30- Kardesim Harun'u (ver).
31- Onunla arkami kuvvetlendir.
32- (Elçilik) isimde onu bana ortak et.
33- Ki seni çok tesbih edelim.
34- Seni çok analim.
35- Süphe yok ki sen bizi görüp duruyorsun."
36- Allah buyurdu: "Ey Musa! Diledigin (seyler) sana verildi."
37- "And olsun biz, sana diger bir defa daha ihsan etmistik"
38- Hani bir vakit ilham edilmesi gereken (ancak ilham ile bilinebilen) su ilhami annene verdik:
39- "Onu (Musa'yi) tabut içine koy da denize birak. Deniz de onu sahile atsin. Onu hem bana düsman, hem ona düsman olan biri alsin." Bir de benim gözetimim altinda yetistirilmen için, üzerine katimdan bir sevgi birakmistim. (Ey Musa!)
40- Hani kiz kardesin (Firavun'un sarayina) giderek: "Ona bakacak birini size buluvereyim mi? diyordu. Böylece seni tekrar annene verdik ki, gözü aydin olsun da kederlenmesin. Hem sen, bir adam öldürdün de seni gamdan kurtardik. Seni çesitli musibetlerle imtihan ettik. Bu sebeple yillarca Medyen halki içinde kaldin. Sonra ey Musa! Belli bir çaga (peygamberlik görevini yüklenecek bir yasa) geldin.
41- Ben, seni kendime (peygamber) seçtim.
42- Sen kardesinle birlikte mucizelerimle git. Ikiniz de beni anmakta gevseklik etmeyin.
43- Firavun'a gidin, çünkü o gerçekten azdi.
44- Varin da ona yumusak söz söyleyin; olur ki, ögüt dinler, yahut korkar.
45- (Musa ile Harun) "Rabbimiz! Onun bize kötülük yapmasindan veya azginligini artirmasindan korkariz" dediler.
46- Allah buyurdu ki: "Korkmayin, zira ben sizinle beraberim, isitir ve görürüm."
47- Hemen gidin de Firavun'a deyin ki: "Biz Rabbinin (sana gönderilen) elçileriyiz. Artik Israilogullari'ni bizimle gönder, onlara azab etme; biz sana Rabbinden bir mucize ile geldik. Selam dogru yolda gidenleredir."
48- "Bize kesin olarak vahyolundu ki, azab süphesiz (gerçegi) inkâr edip ona sirt çevirenleredir."
49- Firavun: "Ey Musa! Sizin Rabbiniz kimdir?" dedi.
50- Musa: "Bizim Rabbimiz her seye seklini veren, sonra da yolunu gösterendir." dedi.
51- Firavun : "Öyleyse geçmis asirlar (daki insanlar)in durumu nedir?" dedi.
52- Musa dedi ki: "Onlarin bilgisi Rabbimin katinda bir kitapta (yazili)dir. Rabbim yanlis yapmaz ve unutmaz."
53- "Yeryüzünü sizin için bir dösek yapan, oradan sizin için yollar açan ve gökten bir su indiren O'dur." Iste biz o su ile türlü türlü bitkilerden çiftler çikardik.
54- Hem siz yiyin, hem de hayvanlarinizi otlatin. Akil sahibleri için bunda nice ibretler vardir!
55- Sizi yerden (topraktan) yarattik, yine (ölümünüzden sonra) ona döndürecegiz. Hem de ondan sizi bir kere daha çikaracagiz.
56- And olsun ki, biz, Firavun'a mucizelerimizin hepsini gösterdik. Böyle iken o yine onlari yalan sayip kabulden çekindi.
57- (Firavun Musa'ya söyle) dedi: "Ey Musa! Sen sihrinle bizi yerimizden çikarmak için mi geldin bize?"
58- "O halde biz de senin sihrin gibi bir sihirle sana gelecegiz (karsina çikacagiz); simdi bizimle senin aranda bir vakit ve bir bulusma yeri tayin et ki; ne senin, ne bizim caymayacagimiz uygun bir yer olsun."
59- Musa: "Sizinle bulusma zamani, süs (bayrami) günü ve insanlarin toplanacagi kusluk vaktidir." dedi.
60- Bunun üzerine Firavun döndü gitti ve bütün hile vasitalarini topladiktan sonra geldi.
61- Musa onlara dedi ki: "Yaziklar olsun size! Allah'a yalan uydur
mayin. Sonra bir azab ile kökünüzü keser. Gerçekten (Allah'a) iftira eden hüsrana ugramistir."
62- Sihirbazlar aralarinda islerini tartistilar ve konusmalarini gizli tuttular
63- (Sihirbazlar daha sonra Musa ve Harun'u göstererek söyle) dediler: "Bu ikisi muhakkak sihirbazdir; büyüleriyle sizi yurdunuzdan çikarmak ve de örnek dininizi yok etmek istiyorlar."
64- "Onun için bütün tuzaklarinizi bir araya getirin, sonra hep bir sira halinde gelin. Bugün üstün gelen muhakkak zafer kazanmistir."
65- Sihirbazlar: "Ey Musa! Ya sen at, yahud ilk atan biz olalim" dediler.
66- Musa dedi ki: "Hayir, siz atin." Bir de ne görsün! Onlarin ipleri ve degnekleri, yaptiklari sihirden ötürü kendisine sanki yürüyorlarmis gibi geldi.
67- Bu yüzden Musa içinde bir korku hissetti.
68- Biz dedik ki: "Korkma, çünkü sen muhakkak üstünsün (galib geleceksin) "
69- "Sag elindekini ativer, o, onlarin yaptiklarini yutar. Çünkü onlarin yaptiklari ancak bir büyücü tuzagidir. Büyücü ise, her nerede olursa olsun basariya ulasamaz."
70- Sonunda bütün sihirbazlar secdeye kapandilar, "Musa ile Harun'un Rabbine iman ettik" dediler.
71- Firavun: "Ben size izin vermeden mi ona iman ettiniz? O, muhakkak size sihir ögreten büyügünüzdür. And olsun ki, ellerinizi ve ayaklarinizi çaprazlama kesecegim ve muhakkak sizi hurma dallarina asacagim. Böylece hangimizin azabinin daha siddetli ve devamli oldugunu bileceksiniz" dedi.
72- (Iman eden sihirbazlar söyle) dediler: "Bize gelen bu açik mucizeler ve bizi yaratana karsi, asla seni tercih edemeyiz. Ne hüküm vereceksen ver. Sen, ancak bu dünya hayatina hükmedebilirsin."
73- "Dogrusu biz hem günahlarimiza, hem bizi zorladigin sihre karsi, bizi bagislasin diye, Rabbimize iman ettik. Allah (sevabça senden) daha hayirli ve (azab verme bakimindan da) daha devamlidir."
74- Her kim Rabbine suçlu olarak varirsa, süphesiz ki ona cehennem vardir. Orada ne ölür, ne de dirilir.
75- Kim de ona bir mümin olarak salih ameller islemis oldugu halde varirsa, iste onlara en yüksek dereceler vardir.
76- Adn cennetleri vardir ki, altlarindan irmaklar akar, onlar, orada ebedî olarak kalacaklardir. Ve iste bu, (küfür ve isyandan) arinanlarin mükafatidir.
Meâl-i Serifi
77- Gerçekten Musa'ya söyle vahyettik: "Kullarimla geceleyin yürü (Misir'dan çik) de (asâni vurarak) onlara denizde kuru bir yol aç; (artik firavun tarafindan) yetisilmekten korkmazsin ve (bogulmaktan) endise de etmezsin."
78- Firavun ordulariyla hemen onlari takip etti, denizden kendilerini sariveren (korkunç bogulma) sariverdi
79- Böylece Firavun kavmini yanlis yola sürükledi ve dogru yola götürmedi.
80- Ey Israilogullari! Sizleri düsmaninizdan kurtardik ve Tûr daginin sag yaninda size söz verdik, üzerinize de kudret helvasi ve bildircin indirdik.
81- Size verdigimiz riziklarin en temizlerinden yiyin ve bunda taskinlik etmeyin, sonra üzerinize gazabim iner. Kimin üzerine de gazabim inerse, muhakkak o mahvolur.
82- Bununla beraber, süphe yok ki ben, tevbe eden, iman edip salih amel isleyen, sonra da hak yolda sebat gösteren kimse için çok bagislayiciyim.
83- "Ey Musa! Seni kavminden (ayirip) daha çabuk (gelmeye) sevkeden nedir?" (dedik.)
84- Musa: "Onlar benim izimdeler (arkamdan beni takip edip geliyorlar). Ben sana acele ettim (geldim) ki, hosnud olasin" dedi.
85- Allah: "Dogrusu biz senden sonra kavmini imtihan ettik. Sâmirî onlari saptirdi" dedi.
86- Hemen Musa öfkeli ve üzgün olarak kavmine döndü (onlara söyle)
dedi: "Ey kavmim! Rabbiniz size güzel bir vaad ile söz vermedi mi? Size bu süre mi çok uzun geldi, yoksa Rabbinizden size bir gazab inmesini arzu ettiniz de mi, bana olan vaadinizden caydiniz?"
87- Onlar dediler ki: "Biz sana verdigimiz sözden, kendiligimizden caymadik. Fakat biz o (Kibtî) kavminin süs esyasindan bir takim agirliklar yüklenmistik. Onlari (atese) attik. Sâmirî de (kendi mücevheratini) böylece atmisti."
88- Nihayet Sâmirî onlara bögüren bir buzagi heykeli ortaya çikardi. Bunun üzerine Sâmirî ve adamlari: "Iste sizin de, Musa'nin da ilâhi budur, ama o unuttu" dediler.
89- Onlar görmüyorlar miydi ki, o buzagi, kendilerine hiçbir sözle karsilik veremiyor; onlara ne bir zarar, ne de bir yarar vermeye sahip bulunamiyordu.
90- And olsun ki Harun daha önce onlara: "Ey kavmim! Siz bununla (buzagi ile) imtihana çekildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahmân'dir. Gelin bana uyun ve emrime itaat edin" demisti.
91- Onlar (cevap olarak söyle) demislerdi: "Musa bize dönüp gelinceye kadar, biz ona tapmaya elbette devam edecegiz."
92- (Musa gelince kardesine söyle) dedi: "Ey Harun! bunlarin sapikliga düstügünü gördügün vakit, seni engelleyen ne oldu?"
93- "(Neden) benim yolumu takip etmedin, benim emrime karsi mi geldin?"
94- Harun: "Ey anamin oglu! Sakalimi ve basimi (saçimi) tutma. Ben senin 'Israilogullari arasinda ayrilik çikardin, sözüme bakmadin' diyeceginden korktum." dedi.
95- (Hz. Musa bu defa Sâmirî'ye dönerek) "Ey Sâmirî! Senin bu yaptigin nedir?" dedi.
96- Sâmirî: "Onlarin görmedikleri bir sey gördüm: (Sana gelen) ilâhî elçinin (Cebrail'in) izinden bir avuç (toprak) aldim ve onu (erimis mücevheratin içine) attim. Bunu, bana böylece nefsim hos gösterdi" dedi.
97- (Musa ona söyle) dedi: "Haydi çekil git. Artik senin için hayat boyunca, 'benimle temas yok' diye söylemen var (bir vahsi gibi yapayalniz yasamaga mahkum olacaksin). Hem senin için asla kaçamayacagin bir ceza daha vardir. Bir de ibadet edip durdugun ilâhina bak; elbette biz onu yakacagiz, sonra da kül edip muhakkak onu denize savuracagiz."
98- Sizin ilâhiniz, ancak kendisinden baska hiçbir ilâh bulunmayan Allah'dir. Onun ilmi her seyi kusatmistir.
99- (Ey Muhammed!) Sana geçmisin haberlerinden bir kismini böylece anlatiyoruz. Süphe yok ki, sana katimizdan bir zikir (düsünüp kendisinden ibret alinacak bir kitab) verdik.
100- Kim ondan yüz çevirirse, süphesiz o, kiyamet günü bir günah yüklenecektir.
101- Devamli o azabin altinda kalacaklar. Kiyamet günü onlar için, bu ne fena bir yüktür!
102- Sûr'a üfürülecegi gün ki biz suçlulari o gün, (gözleri korkudan) gögermis olarak mahserde toplayacagiz.
103- "Siz dünyada sadece on(gün) kaldiniz" diye kendi aralarinda gizli gizli konusurlar.