Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

*MeleK*

♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı
kastamonu inebolu arası kaç km kastamonu ilçeleri daday arası kac km küre dağlarında aydos da denilen bir kanyon ve çay
CİDE

TARİH VE COĞRAFYA:

Anadolu’nun çoğu yöresinde olduğu gibi Cide’nin tarihi de insanlık tarihi kadar eskidir. Homeros yaklaşık 2800 yıl önce yazdığı İlyada’da Cide’den şöyle söz eder. “Yüksek kültürlü Henetlerin yurdundan geçtik; Kiteros’tan Aycelos’tan”.

Aycelos bugünkü Cide’dir. Kiteros’ta doğal bir liman olan ve günümüzde Gideros adıyla bilinen eski bir yerleşim merkezidir. Cide 1213 yılında Anadolu Selçukluların, 1460 ‘da Fatih Sultan Mehmet ‘in Kastamonu’yu almasıyla da Osmanlı İmparatorluğunun egemenliğine geçmiştir.

Cide, tarih boyunca ipek yolu üzerinde önemli bir liman olma özelliğini sürdürmüş, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de “Karaağaç İskelesi “ adıyla Rus çarlığından getirilen tuzun dağıtım merkezi ve imparatorluğa mal sevk edilen bir liman olarak önem kazanmıştır. Önceleri Kastamonu’ya bağlı bir kadılık iken 1868 yılında ilçe olmuştur.

Bartın -Sinop Karayolu üzerinde yer alan ve 103 km. uzunluğunda bir kıyı şeridi ile Karadeniz’e açılan Cide, Kuzeyde Karadeniz, doğuda Doğanyurt, Güneyde Şenpazar ve Pınarbaşı, Batıda Bartın ilinin Ulus ve Kurucaşile ilçeleri ile çevrilidir.

İlçenin İl’e uzaklığı Şenpazar üzeri 131 km. Doğanyurt -İnebolu üzeri ise 180 km.dir.

İlçemiz genelde dağlık ve engebeli bir coğrafi yapıya sahiptir. İlçenin doğusunda İsfendiyar sıradağları uzanır. Yer yer sarp ve geçit vermeyen tepelere rastlamak mümkündür. Geçit vermeyen nehir ve çay yoktur. İlçe merkezinde rakım sıfır olup ortalama rakım ise 800–900 m arasıdır. İlçenin %70 ‘i ormanlarla kaplıdır. Başlıca ağaç türleri: kayın, köknar, gürgen, meşe, çam ve kestanedir.

İlçedeki başlıca akarsuları: Kapısuyu, Devrekani, Aydos, Güble ve Fakaz çaylarıdır



NÜFUS:

2000 yılı Genel Nüfus sayımına göre ilçe merkezi 5.834 köyler 17.327 olmak üzere ilçe toplam nüfusu 23.161dir. Ekonomik nedenlerden dolayı uzun yıllardan beri ilçe genelinde yaşanan göç sonucu, ilçe nüfusu merkezde ve köylerde sürekli azalmaktadır. Bunu Mernis Projesi nüfus kayıtları çok açık göstermektedir. Mernis Projesine göre Cide nüfusuna kayıtlı insan 102.974 tür. Bu rakamlara göre nüfusun %77 si ilçe dışında yaşamaktadır. 1990–2000 genel nüfus sayımları arasında ilçe nüfusunda yaklaşık %2 oranında bir artış görülmüştür.

Köyler genelde ayrı yerleşim biriminden oluşmaktaysa da, ayrı mahalle olarak adlandırılan bu birimlerde yerleşim toplu ve düzenlidir.



İDARİ DURUM:

1868 yılında ilçe olan Cide’nin 85 köyü ve bu köylere bağlı 204 mahallesi bulunmaktadır. İlçe’ de belediyeye bağlı altı mahalle vardır. İlçeye bağlı belde ve kasaba yoktur. İlçe‘nin toplam yüzölçümü 683 km2 dir.

Merkezi idarenin geleneksel ilçe örgütlenmesi dışında, Adliye, Askerlik Şubesi Başkanlığı, Karayolları 154. Şube Şefliği ve iki adet Banka şubesi bulunmaktadır.



SOSYAL DURUM:

Cide nüfusuna kayıtlı insanların büyük bir bölümü dışarıda, özellikle İstanbul’da yaşamaktadır. Dışarıda yaşayan insanların ilçede yaşayan akrabalarıyla sosyal ve ekonomik yönden çok sıkı ilişkileri mevcuttur. Son yıllarda özellikle dışarıdaki yaşlı nüfusun mevsimlik de olsa ilçemize döndükleri gözlenmektedir. İlçemiz turizm hareketleri nedeni ile sosyal yönden gelişmiş olup, bayramlarda ve yaz aylarında ilçe genelinde büyük bir hareketlilik ve canlılık yaşanmaktadır. Bu dönemlerde ilçe nüfusunda büyük bir artış görülmekte, ilçe merkezinde nüfus 20–30 bini bulmaktadır.

İlçe merkezinde bahçeli tek kat veya iki katlı tarihi ahşap ve taş binalarla; modern villa tipi bahçeli evler ve çok katlı apartmanlar iç içedir.

Kırsal alanda ise geleneksel ahşap köy evlerinin yerini modern villa tipi evler ve çok katlı modern yapılar almaya başlamıştır. Ekseri sahil kesimindeki köyler olmak üzere köylerin çoğu yapılaşma açısından geleneksel Türk köyünün ötesinde küçük bir kasaba görüntüsündedir.

İlçe genelinde konut sıkıntısı olmayıp, gecekondulaşma yoktur.

İlçe ekonomik ve sosyal açıdan İstanbul, Bartın, Zonguldak ve yolun yapılması ile birlikte Kastamonu ile bağlantılıdır.



SAĞLIK:

İlçe merkezinde 50 yataklı Devlet hastanesi mevcut olup, hastane tıbbi cihaz olarak gerekli donanıma sahiptir. Üç ambulansı bulanan hastanede hastalar gerektiğinde Bartın ve Kastamonu’ya nakledilebilmektedir. Diyaliz ünitesi açılmış olup, vatandaşlarımıza hizmet vermektedir.

Merkez ve İlyasbey, Nanepınarı, Yayla, Toygarlı köylerimizde 5 adet Sağlık Ocağı, Akbayır, Kumluca, Çayüstü, Çamdibi, Çilekçe, Akça, Yenice ve Uğurlu köylerinde 8 adet sağlık evi bulunmaktadır. Çataloluk Sağlık Ocağı ve İshakça Sağlık evi inşaatları halen devam etmektedir. Yayla Sağlık Ocağının, gerekli demirbaş ve tıbbi malzeme, büro malzemesi olmaması ve personelinin bulunmaması nedeniyle kapalı bulunmaktadır.

Sağlık ocaklarımızın hiç birisinde yeterli sayıda doktor, hemşire, ebe ve sağlık memuru bulunmamaktadır.



ULAŞIM:

İlçe’de 103 Km. karayolu, 529 Km. köy yolu ağı mevcut olup, karayolunun tamamı asfalttır. Köy yollarının ise, 14 Km’si Beton yol, 68 Km’si Asfalt, 344 Km’si Stabilize kaplama, 100 Km’si Tefsiye yapım, 3 Km’si Mutasavver yoldur.

İSTANBUL-CİDE : Günlük otobüs seferleri

ASLAN : Cide telefon 866 10 80

TEKİNER : Cide telefon 866 10 36

CİDELİLER : Cide telefon 866 32 74

BARTIN-CİDE : Günlük minibüs seferi

CİDE TUR : Cide telefonu 866 12 58

PALA : Cide telefonu 866 12 58

KASTAMONU-CİDE: Minibüs seferleri

DOĞUŞ : Cide telefon 866 10 36

ŞENPAZAR TUR : Cide telefon 866 10 80

ZONGULDAK-CİDE: Günlük otobüs seferi

KESİNTAŞ : Cide telefon 866 12 58

ANKARA-CİDE : Bartın ya da Kastamonu yoluyla



KÜLTÜR VE TURİZM:

Cide İlçesi kilometrelerce uzanan sahili, kıyıya dimdik inen dağların önünde muhteşem güzellikteki koylar ve her yanı yemyeşil ormanlarıyla Rıfat ILGAZ' a ilham kaynağı olmuştur.

RIFAT ILGAZ, 1911 yılında Cide'de doğdu. Şiir yazmaya ortaokul öğrencilik yıllarında başladı. Cide’ yi çok seven Rıfat ILGAZ “Hababam Sınıfı” adlı eserin yazarıdır.

Yerel kıyafetler ulusal ölçekte değerlendirildiğinde özellikle kadın kıyafetlerinde farklılıklar gözlenmektedir. Bu kadın kıyafetinde en belirgin nokta Rıfat ILGAZ’IN şiirlerine ve romanlarına da konu olan Sarı Yazma’dır. Kadınlar başörtüsü olarak kullandıkları sarı renkli bu yazma sembol haline gelmiştir. Fabrikasyon üretimin henüz gelişmediği dönemlerde Sarı Yazma Cide’nin Başköy adlı köyünde yaşayan Mehmet GENÇ tarafından doğal ahşap baskı kalıpları kullanılarak yapılmakta idi. Halen çok az da olsa aynı kişi tarafından üretim yapılmaktadır. Kıyafetin diğer bölümleri ise şöyledir; Uzun bol etekli elbise (göynek), Kırmızı paçalı şalvar (don) ve Belde kuşak şeklindedir.

Cide köylerinde Kahve değirmeni, Karabiber değirmeni, Çeyiz Sandığı, Tahta Kaşık, Sultan Kayığı Maketleri el sanatları dalında sayılabilecek önemli değerlerdir.

Sultan Kayıkları: 30 m. uzunluğunda ve 2,5 m. genişliğinde, tamamen aslına uygundur. En ince ayrıntılar dikkate alınarak ahşaptan yapılmıştır. Kullanılan ahşap ağırlıklı olarak meşe, çam ve kestane olup üzerlerindeki el işçiliği günümüzde sayısı azalmış olan ustalara aittir.

Ceviz Helvası: Yöresel olarak yapılan Ceviz Helvası şu an ilçemizde modern makinelerle üretilip tüketime sunulmaktadır.

Karadeniz’de en fazla sahili olan ilçemizde turizm faaliyetleri desteklenmeli, yöre turistik ilçe statüsüne alınmalı ve de turizm alanı ilan edilerek yöre turizme açılmalıdır. Cide İlçesi Coğrafi konumu itibariyle turizme çok elverişlidir. 11 km. kesintisiz plajı, Gideros, Aydos, Denizkonak, Uğurlu, Çayyaka, Akbayır ve İlyasbey sahillerinde denize girmeye çok elverişlidir.

Tamamı yeşil %70 ‘i Ormanla kaplı olan ilçede tüm bölge piknik için çok uygundur.

Her yıl Temmuz ayında edebiyatımızın büyük ustalarından Şair ve yazar Rıfat ILGAZ anısına düzenlenmekte olan“Rıfat ILGAZ Kültür ve Sanat Festivali “ ilçemizin turizmi ve tanıtımı açısından önemli bir faktör olup, daha fazla sivil toplum örgütü ve kamu kurum ve kuruluşunun katkısıyla, bu festivale katılımın artması sağlanmalıdır.



GEZİP GÖRÜLECEK YERLER:

İlçemiz Turizm açısından hak ettiğini almış değildir. Gerek Ulaşımın gerekse de tanıtımın sorunlarının aşılamamasından gerekli tanıtım yapılamamıştır. Deniz ve dağ turizminin iç içe olduğu bir yerleşim yeridir. Güble ile Akbayır köyleri arasında bulunan Çoban Kalesi Romalılar zamanında yapılmış, Osmanlılar zamanında tamir edilmiştir. Timle Kalesi Bizans dönemine aittir. Gazallı Kalesi Köseli köyünde bir burun üzerine kurulmuş olup, Bizans dönemine aittir. Okçu kalesi, Cide’nin batısında Okçular köyünde bulunmaktadır. Batıdan doğuya doğru uzanan doğal bir kayanın üzerine kurulmuştur. Kalenin tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Gideros Koyu, Ilgarini Mağarası, Valla Kalyonu gibi doğa harikalarına sahip, 11 km. sahil şeridi ve mavi ve yeşillin dost olduğu bu yerleşim yerinin vizyonunda deniz ve dağ turizmi ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır.

● KUMSAL Plaj ● KUYLUCA mağara

● GİDEROS doğal koy ● VALLA KANYONU gezi

● GÖKÇEKALE deniz ● DOĞALAN doğal park

● ILGARİNİ mağara ● ÇAYIR doğal park

● MAĞARALAR GRUBU ● KÖY PAZARLARI kuyu kebabı
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

DOĞANYURT

TARİHİ VE COĞRAFİ YAPISI :

İlçemizin kuruluş tarihi kesin olarak belirli olmamakla beraber M.Ö.4 .yy’da Portuslar tarafından kurulduğu,sanılmaktadır.Pontuslar zamanında GEREAS adı ile anılan Doganyur’un ilk yerleşim alanı; bugün sadece temelleri kalan kaledir. Zamanla yerleşim alanı bugünkü Meset mahallesi ve CUMAYANI semtlerinde oluşmuştur.

1846 yılında HOŞALAY adı ile Bucak kurarak Kastamonu’ya bağlanmıştır. Aynı yıl denizden gelebilecek korsanlara karşı karakol oluşturulmuştur. 1990 yılında bucuk teşkilatlarının kaldırılmasıyla bir süre köy statüsüne dönmüştür.

9 mayıs 1990 tarihinde çıkarılan yasa ile ilçe olmuş,1. Eylül 1990 tarihinde ilçe olarak faaliyete geçmiştir. İlçe Batı Karadeniz Bölgesinde sahil kesiminde kurulmuş olup arazı dağlık ve engebelidir

Ormanlık ve dağlık bir bölge olması sebebiyle bir çok derelerin oluştunrduğu,Meset çayı İlçe Merkezinden geçerek Karadenizle birleşmektedir. İlçe merkezinde rakım 5 metredir. Sıcaklık kışın -5 santigırat derece yazın ise 30 santigirat derecedir.



NÜFUS DURUMU:

İlçemize bağlı 25 köy 45 mahalle bulunmaktadır.2000 Yılı nüfus sayımına göre ilçenin toplam nüfusu 9.668’dır. İlçe merkezinde 1470 köylerde 8.198 kişi yaşamaktadır. 1990 sayımına göre İlçe nüfusu 11.327 kişidir. Bu sonuca göre 10 yılda nüfus % 16 azalmaya uğramıştır.

İlçenin yüz ölçümü 211 kilometrekare olup, kilometrekare başına düşen kişi sayısı 46’dır. Arazi yetersizliği,işsizlik köylerde yaşam koşullarının zorlugu gibi Sosyal ve ekonomik nedenlerden dolayı bazı illere yoğun şekilde göç olmaktadır. Yaz aylarında ise nüfus çoğalmaktadır.



SOSYAL DURUMU:

İlçemizin Orman Yönünden zengin olması sebebiyle ve o dönemlerdeki imkanlar çerçevesinde evlerin büyük çoğunluğu ahşaptan yapılmıştır. Ancak son yıllarda ormanların azalması gittikçe daha az zati ihtiyaç verilmesi sebebiyle,beton ve ahşap-tuğla evler yapılmaktadır. İlçe teşkilatının kurulmasından İlçe merkezinde evlere olan talep artmıştır. Sosyal yaşantı açısından örf ve adetlere bağlılık devam etmektedir.



SAĞLIK:

Sağlık Hizmetleri yönünden İlçe merkezinde 1 Merkez Sağlık Ocağı bulunmakta olup, Sağlık Ocağında 4 Doktor, 2 Hemşire, 4 Ebe, 1 Laborant,1 Sağlık memuru ,1 Şoför, 1 Hizmetli görev yapmaktadır. Sağlık Ocağında 2 Ambulans bulunmaktadır. Sağlık Ocağına ait 4 Lojman bulunmakta, fakat lojmanlar oturulamaz durumda olduğu için boş bulunmaktadır. Ayrıca İlçemize bağlı Akçabel köyünde Sağlık Ocağı, Kayran köyünde sağlık evi, Başköy köyünde sağlık evi, Düzağaç köyünde sağlık evi, Gözalan köyü sağlık evi bulunmakta olup,

Sağlık personeli bulunmadığından faal değildir.



ULAŞTIRMA:

İlçemizin Kastamonu Merkezine 125 Km.lik Cide ilçesine 65 Km’lik asfalt karayolu bağlantısı bulunmaktadır. Yol olmayan köyümüz yoktur. Köy yollarımız Stabilizedir. Fakat kış aylarında bazı köylerimize ulaşım çok güçlükle yapılmaktadır. Telefonsuz köyümüz bulunmamaktadır. Ancak yeterli değildir. TRT ye bağlı radyolar İlçemizden rahatlıkla dinlenmektedir. Televizyon olarak TRT1,TRT2 TRT3 kanalları ile 3 adet özel televizyon kanalı seyredilmektedir.



KÜLTÜR VE TURİZM:

ilçe merkezinde 1 Lise 1 İlköğretim okulu 1 yatılı bölge okulu Bulunmaktadır. Akçabel köyünde 8 Sınıflı İlköğretim okulu, Köylerimizde birleştirilmiş, 34 adet İlköğretim Okulu bulunmaktadır. İlçemiz Yatalı Bölge Okulu (YBO) 350 öğrenci barınmaktadır.İlçemizde Okur-Yazarlık oranı % 98 dir.

İlçe Merkezindeki Balıkçı Barınağı içinde deniz kenarındaki Meset kalesinin ve izleri görülebilmektedir.Kale aynı zamanda antik döneminde ibadet yeri vaziyfesinide görmüştür. Kayran, İlyasbey yerleşim yerleri eski iskan yerleri olup, kalıntılardan fazla bir şey kalmamıştır. İlçemizin sahilde yer alması Turizm için tabii güzellikler ile doludur Her ne kadar Turizme hizmet verecek tesis bulunmamakta ise de İlçemizdeki mevcut lokantalar yemek ihtiyaçlarını kapasitededir.



TARİHİ VE TURİSTİK YERLER

İlçe merkezindeki Balıkçı Barınağı içinde deniz kenarındaki Meset kalesinin kalıntıları ve izleri görülebilmektedir. Kale aynı zamanda antik döneminde ibadet yeri vazifesini de görmüştür.

İlçemize bağlı köylerde eski yerleşim birimlerinden olup, kalıntılarından fazla bir şey kalmamıştır.

İlçemiz sahilde yer alması nedeni ile Turizm için tabii güzellikler ile doludur. Yeşille mavinin iç içe yaşandığı, orman ile denizin yan yana birleştiği eşsiz doğa manzarası bulunmaktadır. Yeterince konaklama tesisi ihtiyacı giderildiğinde turizme açılmaması için sebep bulunmamaktadır. Doğal güzelliklerin bozulmadan tabii halde kaldığı ender yerlerden bulunmaktadır. Hafta sonları için ailelerin rahatlıkla gelip piknik yapabilecekleri çay bahçeleri ve mesire alanları bulunmasına rağmen Kastamonu ve çevre ilçelerde çok fazla bilinmemektedir. Doğanyurt’un yeterince tanıtılamaması nedeni ile diğer sahil ilçelerimizle aynı özellikleri taşımasına rağmen çok fazla bilinmemektedir.

İlçemizin yeterince tanındıktan sonra Kastamonu’nun hatta Karadeniz bölgesinin en önemli turistik bölgelerinden biri olacağı ve turizmde hak ettiği yeri alacağı inancındayız. Tüm halkımızı Doğanyurt’un bu güzelliklerini görmeye davet ediyoruz.
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

İNEBOLU

TARİHİ VE COĞRAFYASI:



İnebolu’nun ilk kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber Milletler tarafından bir kıyı kolonisi olarak eski adıyla Poyraaltı, şimdiki adıyla Boyranaltı Mahallesinde ilk defa kurulduğu kale kalıntılarından anlaşılmaktadır.

İnebolu’nun ilk adı İONOPOLİS’tir. Bu isimden de anlaşılabileceği gibi İON şehirlerinden birisidir. “İONOPOLİS” daha sonra “İNEPOLİS” adını almıştır. İnebolu adını Selçuklular zamanında almıştır.

Bazı bilgilere göre M.Ö.1200 yıllarında Gasgaslar tarafından kurulmuştur. 1834’te Küre’ye bağlı bir Nahiye iken 1867 veya 1873’ten sonra İlçe olmuştur.

Kurtuluş Savaşı sırasında silah, cephane ve mühimmat Anadolu’ya İnebolu üzerinden ulaştırılmıştır. İnebolu cepheye uzanan en yakın liman şehriydi. 09.Haziran.1921’de Yunan savaş gemileri Panter ve Kılkış İnebolu’ya gelmiş, silah ve cephanelerin teslimini istemiş, verilmeyince de İnebolu bombalanmış fakat karşılaştıkları imanlı, azimli savunma ve mücadele karşısında karaya çıkamadan geri dönmüşlerdir. İstiklal savaşı kapısı, zafer yolu İnebolu; bombardıman sonrasında durmadı. Gemiler dolusu cephaneler geldi; kayıklarla boşaltıldı, kutsal emanetler elden ele gıcırdayan kağnılarla; İnebolu, Küre, Seydiler, Kastamonu yolu ile Ankara’ya Mustafa Kemal’in ordusuna yetiştirildi.

Mustafa Kemal cephede, “Gözüm Sakarya’da, Dumlupınar’da, Kulağım İnebolu’da” diyerek İnebolu’ya önem vermiş ve İnebolu’nun bu destansı mücadelesi 11 Şubat 1924 tarihinde TBMM. nin çıkarttığı 66 Numaralı Kanunla “Beyaz Şeritli” istiklal madalyası ile ödüllendirilmiştir.

Atatürk 23 Ağustos 1925’te Kastamonu’ya, buradan da İnebolu’ya gelerek 27 Ağustos 1925 Perşembe günü İnebolu Türk Ocağında Tarihi Şapka Nutkunu söylemiştir.

İnebolu Karadeniz Bölgesinin Batı Karadeniz bölümünün hemen kıyı gerisinden yükselen kıyıya paralel olarak uzanan İsfendiyar genç kıvrım dağlarının kuzey eteklerinde 409 Km2 lik yüz ölçümüne sahip büyük bir bölümü orman (kestane, çam, meşe) fundalık, çalılık, kayalık, meskûn saha şeklindedir.

İklim olarak ise; Karadeniz iklimi hakimdir.







NÜFUSU:

3 Kasım 2000 tarihinde yapılan Genel Nüfus Sayımına göre Merkez nüfusu 9.486dir. Köylerin Nüfusu ise 17.362dir. Toplam nüfusu ise 26.848dir. İnebolu’dan devamlı bir şekilde dışarıya göç olduğundan nüfus artışı azdır. Nüfus kayıtlarına göre İlçenin toplam nüfusu 90.000’dir



İDARİ DURUMU :

Merkez İlçede 1 Belediye,10 Mahalle Muhtarlığı ve 81 Köy Muhtarlığına bağlı 165 yerleşim birimi bulunmaktadır.



SOSYAL DURUMU:

İlçemizin şeref ve kahramanlık günü olan 09 Haziran her yıl büyük bir coşkuyla kutlanmakta, ayrıca Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önce İstiklal Madalyası ve Beratı ile taltif ettiği, kayıkla kağnının mucizeler yarattığı beldemiz İnebolu’ya bir gün için gelip 3 gün onurlandırdığı ŞAPKA VE KIYAFET DEVRİMİ’nin ilk Nutkunu söylediği “BU SERPUŞUN İSMİNE ŞAPKA DENİR” dediği 25–28 Ağustos tarihleri arasında her yıl törenler yapılmaktadır.

Yurdumuzun her sahil bölgesinde olduğu gibi 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı olarak kutlanmaktadır. Ayrıca ilçede çeşitli el sanatları sergileri açılmakta, spor turnuvaları, tiyatro vb. etkinlikler gerçekleşmektedir.

İlçemizde spor faaliyetlerinin yapılması için çim saha, halı saha ve spor salonu bulunmaktadır.



İnebolu Tarihi Evleri



SAĞLIK:

İlçe merkezinde 100 yatak kapasiteli bir Devlet Hastanesi, 1 Sağlık Ocağı, 1 Verem Savaş Dispanseri ve 1 adet Sağlık Meslek Lisesi mevcuttur. Ayrıca Gemiciler, Özlüce ve Uluyol Köylerinde Sağlık Ocağı olup, bu ocaklara bağlı 3 adet de Sağlık Evi vardır. İlçe Merkezinde 7 adet Eczane bulunmaktadır.



ULAŞIM:

İlçenin ulaşımı Karayolu ile yapılmaktadır. İlçenin Kastamonu, Ankara, İstanbul ile komşu ilçeleri arasında her gün muntazam şekilde otobüs ve minibüs seferleri 4 firma tarafından gerçekleştirilmektedir.

İlçede limandan sadece yük nakliyatı yapılmaktadır. İlçemiz Köylerinin 25 inde asfalt yol mevcut olup, diğer Köylerde ise stabilize yolu bulunmaktadır.



KÜLTÜR ve TURİZM:

Kastamonu’nun ilk İlçe gazetesi “Güzel İnebolu” 12 EYLÜL 1925 tarihinde İnebolu’da çıkarılmış yayın hayatını 1931 yılına kadar sürdürmüştür.1951 yılından itibaren de İnebolu, Hakikat, Halkın Sesi Gazeteleri çıkarılmış, 9 MART 1967 yılından 1980 yılına kadar İnebolu Gazetesi olarak çıkarılan gazete 1980 yılında el değiştirerek “Yeni İnebolu Gazetesi” ismiyle yayınını sürdürmektedir.

İnebolu masmavi denize sırtını dayamış, yeşilin her tonuna hakim muhteşem doğa görünümü ile şanlı tarihi ile görünmeye değer; lezzetli mahalli yemekleriyle, balı, kestanesi, fındığı, böğürtleni ve çeşitli deniz ürünleriyle, ucuz Otel-Motel-Pansiyon ve eğlence tesisleriyle hayranlık uyandırmaktadır.

İnebolu “Güneşin Denizden doğup, yine Denize battığı” tek İlçedir. Yaz aylarında Güneş’in Denizden doğuşuna tanık olacak, Karadeniz’in masmavi sularında serinleyecek, güzel bir günün ardından Güneşin Denize batışını ve bu sırada oluşan “Yakamoz”ları seyredebilecek; akşam sahil boyunca müzikli çay bahçelerinde eğlenecek, aile ve çocuk parklarında gezinti yapılabilecek şirin bir İlçedir.

400 yatak kapasiteli Yakamoz Tatil Köyü olarak İlçede İl Özel İdare Müdürlüğüne ait Motel ve Restaurant, Belediye’ye ait Bungolow tipi evler, yüzme havuzu, uygulama otelli Turizm Otelcilik ve Meslek Lisesi ve Öğretmenevi de yazın turistik fonksiyon göstermektedir.

Cide ve Abana yolları güzergâhındaki birçok koydan plaj olarak yararlanılmakta ayrıca Özlüce ve Gemiciler Köyü Sahilleri çadır ve karavan turizmi için çok elverişlidir.



GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER:

İlçede arkeolojik olarak Boyranaltı Mahallesinde harabe halinde kale kalıntıları, Geriş Tepesindeki düzlüklerde hangi tarihlerde yapıldığı bilinmeyen büyük bir Manastır, çevresinde birçok misafirhane ve dükkân kalıntıları, İnebolu Sağlık ve Eğitim Vakfına ait Nezihe Battal Kültür Evi, diğer aşı boyalı 2 veya 3 katlı tarihi evler gezilip görülmeye değer yerlerdir.
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

BOZKURT

TARİH VE COĞRAFYA

Belgelere dayanan bilgilere göre Kastamonu’ya Kütahya ve Denizli ile birlikte Malazgirt Savaşı’ndan sonra çeşitli Türk boyları iskân edilmiştir. Kastamonu’ya akın akın gelen boylar, en elverişli ve kestirme vadiler yoluyla Karadeniz’e kadar inmişlerdir. Kastamonu’yu sahile bağlayan en kestirme yol; daha sonraki yıllarda uzunca yıllar ticaret ve kervan yolu olarak kullanılan, Devrekani-Şenlikpazarı – Şeyhoğlu-Bayramgazi üzerinden Karadeniz’e uzanmaktadır. Bölgeye ilk yerleşenler, bu vadi boyunca sahile doğru ilerlerken uygun buldukları yerlere yerleşerek köyler kurmuşlardır.

1924 yılında ilk belediye teşkilatı kurulmuştur. İlk belediye başkanı İkinci Abdülhamit Han’ın hocalarından Veliyuddin Efendi’nin oğlu Hoca Mustafa GÖKSEL’dir.

1953 yılı sonlarında ise ilçe merkezi Abana’dan alınarak Pazaryeri’ne nakledilmiştir. Pazaryeri’ni ilçe yapan yasada, ilçenin adının Bozkurt olması kararlaştırılmıştır.07.07.1967 tarihinde bucak haline getirilen ilçemiz, 25.12.1968 yılında 32 köyü ile Bozkurt, 12 köyü ile de Abana ilçeleri kurularak yöresel çekişmelere son verilmesi amaçlanmış ve büyük ölçüde de başarılı olunmuştur.

İlçemiz Kastamonu ilinin kuzeyinde ve Karadeniz kıyısında yer alır. İlçe merkezi denizden 2 km içeride Ezine Çayı vadisinde kurulmuştur. Kuzeyde Karadeniz ve Abana, güneyde Küre ve Devrekani, doğuda Çatalzeytin, batıda ise İnebolu ilçeleri ile çevrili olup, yüzölçümü 296 km2’dir.rakım 30 metredir. Ezine ve İlişi çayları ilçenin önemli akarsularıdır. Ezine çayı’nın uzunluğu 60 km, İlişi Çayının uzunluğu ise yaklaşık 40 km dir.

Başlıca dağları Yaralıgöz dağı (2018 metre), Göynük dağı (1770 metre) dir. İlçenin bilinen başlıca tepeleri ise Belen, Hene, Yılmaz, Karabalçık ve Irmalıdır. Tepelerin yüksekliği 1300 metreye kadar çıkmaktadır.



NÜFUS DURUMU:

1997 yılı sayımına göre köyleri ile birlikte ilçenin toplam nüfusu 8743dür. Bu nüfusun 4270 ‘ i ilçe merkezinde, 4473’ü ise köylerde yaşamaktadır. Nüfusu 500 ‘ün üzerinde bulunan 1 köyümüz vardır. Bu köy Yakaören’dir. İlçede Türkçeden başka dil kullanılmamakta, gayri müslim bulunmamaktadır. 2000 yılında yapılan, resmi olmayan sonuçlara göre merkez nüfusu 5.451,köy nüfusu 4.708 toplam nüfus 10.159’dir.



İDARİ DURUM:

İlçeye bağlı 5 mahalle 32 köy vardır. Köylerin genel olarak yerleşim yeri dağınık olup,155’e yakın yerleşim yeri vardır. Merkezin tüm köylerle telefon ve yol bağlantısı olup, elektriksiz köy yoktur. Bütün köylerimizde içme suyu mevcuttur.



SOSYAL DURUM:

İlçe merkezi düzenli bir imara sahip, altyapı hizmetleri büyük ölçüde tamamlanmış, futbol, voleybol, halı sahaları ile çocuk oyun sahaları, aile çay bahçeleri, parkları, yüzme havuzu ve mesire yerleri mevcuttur. Sahilde yaz aylarında Yakaören ve Beldeğirmen köyleri şirin, sakin bir dinlenme yeridir. Bu köylerimizde yazın; aile çay bahçeleri ve otelleri ile tatile gelenlere hizmet verilir. Yakaören köyümüzde yaz ve kış aylarında balık bulunur.

İlçede Ramazan ve Kurban bayramlarının üçüncü günleri; mazisi 90–95 yıla kadar uzanan altı –yedibin kişilik kontenjana sahip geleneksel etli pilav ikram edilen şölenler yapılır. Bu şölenlere yöre halkı ile tüm misafirler ve davet edilenler katılırlar.

İlçede tiyatro ve sinema gibi eğlence yerleri yoktur. Eğlenceler yaz aylarında aile çay bahçelerinde yapılmaktadır. İlçemizde 1997/Temmuz ayında hizmete açılan ve misafirlerin ağırlanması için Belediyece yaptırılan 65 yatak kapasiteli dinlenme yeri (kamp), ilçedeki önemli eksikliği gidermiş, özellikle yaz aylarında çeşitli spor kulüpleri (profesyonel takımlar), ilçemizi seçmekte ve bu da dinlenip kamp yapmaktadırlar.

Doğal güzelliklere sahip olan ilçemizde, yılın belirli günlerinde (yazın) yayla şenlikleri için her yaş grubundan halkımız bu etkinliklere katılırlar(Göynük dağı veya Ulu yayla da yapılan şenliklere).Bu şenliklerin organizasyonu Belediye tarafından yerine getirilir.

Serbest müteşebbis tarafından kurulan trikotaj konfeksiyon fabrikası hizmete açılmış, takriben 30 kişi İstihdam edilmektedir. Kızılcaelma köyünde Oscar Su Fabrikası 1997 yılında faaliyete geçmiş, ancak 1998 yılında fiilen faaliyetini durdurmuştur. İlçemizde Merkez Mahallesinde KONSA Ticaret Sanayi ve Limitet Şirketi olarak bay bayan çocuk iç giyim üzerine 19.11.2001 tarihinde kurulan ve toplam 300 civarında kişi istihdam edilen işyeri 2003 yılında yeni binasına geçmiş ve üretimini burada yapmaktadır.



SAĞLIK:

İlçe merkezinde 1 hastane,1 sağlık ocağı, köylerde 2 sağlık ocağı (Keşlik ve Çiçekyayla Köylerinde), diğer köylerde 6 sağlık evi bulunmaktadır. Sağlık kurumlarımızda 1 Uzman, 6 pratisyen ve 1 diş hekimi ile birlikte toplam 64 personel görev yapmaktadır.

Bozkurt Devlet Hastanesi 25 yatak kapasiteli olan yılda 40 bin kişiye sağlık hizmeti vermekte, yatak işgal oranı yüzde elli civarındadır.



ULAŞTIRMA:

İlçede ulaşım karayolu ile yapılmakta, Kastamonu ya olan uzaklığı 98 km dir. Bozkurt- Kastamonu karayolu 1993 yılında asfaltlanmıştır. İlçenin İstanbul’a olan uzaklığı 588 km, Ankara ya olan uzaklığı ise 311 km’dir.

İlçenin tüm köyleri ile karayolu ulaşımı mevcuttur. Radyo ve televizyon yayınları rahat izlenebilmektedir.



KÜLTÜR VE TURİZM:

32 köy ve 5 mahalleden oluşan ilçemizde, 1 adet çok programlı lise, 9 adet ilköğretim okulu,3 adet ana sınıfı (2 si merkezde ) bulunmakta eğitim ve öğretim bu okullarımızda yapılmaktadır. İlköğretim okullarında toplam 806 öğrenci, bunun 726 sı merkezde, toplam 67 öğretmen eğitim ve öğretim vermektedir. Çok programlı lisede 137 öğrenci ve 20 öğretmen bulunmaktadır. Bu yıl İlçe genelinde toplam 943 öğrenci öğrenim görmüştür. İlçede bir adet Halk Kütüphanesi mevcuttur.

Turizm İlçe ekonomisi için önemli bir gelir kaynağı değildir. Büyük şehirlere ve turizm merkezlerine uzak oluşu, ulaşım güçlükleri gibi nedenlerle bu konudaki potansiyel değerlendirilememektedir. İlçede gerek doğa turizmi, gerekse deniz turizmi için gerekli potansiyel mevcuttur. Yayla ve piknik alanlarının sayısı bir hayli fazladır. İlçede Yakaören (İlişi) köyümüz deniz turizmi açısından oldukça önemlidir. Beldeğirmen köyümüz de deniz turizmi için öneme sahiptir. Her iki köyümüzde de konaklama tesisleri mevcuttur.

İlçe merkezinde 2 adet çim futbol sahası ile bir adet kapalı spor salonu mevcut olup, kamp yapmaya çeşitli spor kulüpleri gelip ilçede kalmaktadır.



GEZİP GÖRÜLECEK YERLER:

Ceneviz Kalesi: İlçeye bağlı Yakaören Köyü sahil yolu üzerinde cenevizliler tarafından yapılan, denizden geçen gemileri gözetleme amacıyla kullanıldığı sanılan küçük ve tek burçlu bir kaledir. Kale harabe halindedir.

Fatih Çınarı: İlçeye bağlı Beldeğirmen Köyünde sahil kenarında bulunan Çınar ağacı, 500 yaşından fazladır. Fatih Çınarı adı verilerek Anıtlar yüksek kuruluna tescil ettirilmiş ve koruma altına alınmıştır. Çınar ağacının yakın yerinde dinlenme yerleri park ve konaklama yerleri lokanta ve kahvehane mevcuttur.

İlişi Plajı: İlçeye bağlı Yakaören Köyünde bulunan plaj, İlçenin turizm açısından önemli yerlerindendir. Plajda soyunma ve duş kabinleri mevcuttur
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

ABANA





TARİHİ VE COĞRAFYA

Abana’nın tarihçesi M.Ö. 20.yüzyıl öncesine değin uzanmaktadır. Tarihteki en eski adı Abonou Teikhes; Abonou Hisarı, Aben Hisarı anlamına gelmektedir. Sözcüğün (na) ile bitişinden yola çıkılarak, Abana adının M.Ö. 2000 yılının en yaygın dili olan Anadolu Luwi dilinden geldiği sanılmaktadır.

“Paflagonya “ tarihinde, Kastamonu”nun en eski yerleşim yeri olarak, İlçenin doğusundaki Hacı veli Köyü olduğu belirtilmektedir. İlçede sırası ile Danişmentliler, Selçuklular ve Candaroğulları hâkimiyet kurmuşlardır. Osmanlı İmparatorluğu devrinde Yıldırım Bayazıd’a konaklık etmiş, bölgenin bir parçası olmuştur. Danişment devrini yaşamış, Selçuklu Valilerinin idaresine sahne olmuş, Candarlı Sacettin Paşa tarafından istila edilmiş, Yıldırım Beyazıd ‘e konaklık etmiş bir bölgenin parçası olan Hacı veli diye anılan 2 Km doğusundaki yerleşim yerinin zamanla boşalması sonucu meydana gelmiştir. Eski bir yerleşim yeri olan Abana 1871 yılında nahiye olmuştur. Daha sonra 1945 yılında ilçe yapılmıştır. Sekiz yıl sonra, 21 Aralık 1953’te, Abana kaza merkezi 6203 Sayılı kanunla Bozkurt’a nakledilmiştir. Daha sonra 1955 yılında belediye teşkilatı kaldırılmıştır.

Anayasa Mahkemesinin 27.06.1967 tarihinde bu kanunun tümünü iptal etmesi ile 1968 yılında Abana tekrar ilçe olmuştur. İlçenin Karadeniz’e olan toplam sahil şeridi 11 Km olup, olup, yüzölçümü 33 Km2'dir. İlçenin en yüksek yeri 300 mt. Rakımlıdır İlçemizin 33 Km2 lik yüzölçümünün büyük bir ölümü, orman(kestane, çam, meşe)fundalık, çalılık, kayalık meskûn saha şeklindedir. Batısında Ezine ve İlişi, doğusunda Hacıveli ve Kuğu çayları dik yamaçları ve kanyonları geçerek Abana çevresinde denizle buluşurlar.

İlçenin doğusu Çatalzeytin ilçesi, Güney ve batısında Bozkurt İlçesi ile sınır komşudur. Kuzeyi ise Karadeniz ile çevrilidir.



NÜFUS DURUMU:

2004 yılı sonu itibariyle istatistiksel nüfus toplamı,13.112 olup, bunlardan 5.040 adedi şehir,8.072 köy nüfusudur. Şehir nüfusunun 2.568’i kadın, 2.472 ‘si erkek, köy nüfusunun 4.106’i kadın,3.962’si erkektir. Buna göre İlçemizde kadın nüfus oranı % 50,9,erkek nüfus oranı % 49,1’dir.



İDARİ DURUM:

İlçemizin,1 belediyesi, 5 mahalle ve 10 köyü vardır. Köylerimizin, İlçe merkezine uzaklığı 5–14 Km arasında değişmektedir. Köylerimiz, coğrafi bakımdan meyilli ve engebeli bir arazi üzerine kurulmuş olup, 5–6 hanenin oluşturduğu, birkaç mahalleden meydana gelen dağınık bir köy yapısını arz eder. Bu dağınıklık ise kamu hizmetlerinin ulaştırılması açısından güç olmaktadır.

İlçemizde, Askerlik Şubesi Başkanlığı ve Tarım Kredi Kooperatifi yoktur. Diğer Kurum ve kuruluşlar mevcut olup, sadece Ziraat Bankası Şubesi bulunmaktadır. İlçe Emniyet Amirliği 01.05.2000 tarihinde kurulmuş olup, 2002 yılı şubat ayında kendi binasında hizmet vermeye başlamıştır. Kaymakamlığımız bünyesinde, Yazı İşleri Müdürü, V.H.K. İşletmeni, Şoför, hizmetli, S.Y.D.Vakfı muhasibi olmak üzere birer kişi görev yapmaktadır. Kaymakamlık bünyesinde Dernekler Bürosu, İnsan Hakları Kurulu, Bilgi Edinme Birimi, Tüketici Hakem Heyeti iş ve işlemleri de yürütülmektedir. Tüm birimlere ADLS Internet bağlantısı 2004 yılı içinde yapılmıştır.



SOSYAL DURUM:

İlçemizde gelir kaynaklarının sınırlı olması, sanayi ve diğer istihdam yaratıcı yatırımların bulunmayışı nedeniyle, genç nüfus başta olmak üzere, halkın büyük çoğunluğu İstanbul gibi büyük şehirlere göç etmiştir. İlçede yaşayan halkın büyük bir kesimi çalışan memur, işçi ve emeklidir. Tarım ve hayvancılık gelişmemiştir. Balıkçılıkla geçinen az miktarda aile mevcuttur. Aile ihtiyaçlarına yönelik sebze ve meyve üretimi ve sınırlı sayıda seracılık yapılmaktadır. İlçemizdeki Motorsan Elektrik Motor Fabrikasında çalışan 204 işçinin bir bölümü ilçe halkındandır. Bayramlarda, özellikle yaz aylarında olmak üzere Temmuz ve Ağustos aylarında nüfus en az 5–6 kat artmaktadır.

İlçe Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfınca; Sosyal Riski Azaltma Projeleri kapsamında çeşitli projeler hazırlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Bunlardan en önemlisi, Bağlık mahallesinde bulunan KARABALÇIK MAĞARASI’nın tanıtımı ve turizme kazandırılması ile ilgili olan çalışmadır. Bu proje ile geçici olarak 10 kişi istihdam edilecek ve tanınmayan mağara Bölge turizmine bir ivme kazandıracaktır.

İlçemiz Karadeniz sahilindeki 11 Km.lik kıyı sahilinin 7 Km si tabi kumsal olup, denize girme açısından elverişlidir. İlçede Turizm’e büyük önem verilmektedir. Temmuz ayı sonunda düzenlenmekte olan Deniz şenlikleri halkı İlçemize toplamaktadır. Yazlık pek çok pansiyon mevcuttur. İlçemizde yazlık olarak faaliyet gösteren müzikli çay bahçesi ve cafe açılmaktadır. Çeşitli meslek gruplarında, Esnaf Sanatkârlar Odasına kayıtlı 213 üye mevcudu bulup,167 üye faaldir. Şoförler odasına kayıtlı 199 üyenin 132 si faal üyedir.

İlçemizde spor faaliyetleri için Futbol sahası için çim ve halı saha, tenis sahası, basketbol ve voleybol sahası mevcuttur.



SAĞLIK

İlçemizde bulunan Devlet Hastanesi 50 yatak (fiili 25)kapasiteli olup, Toplam 31 personel mevcudu bulunmaktadır. Hizmet binası kaloriferlidir.

Abana Devlet Hastanesinde,100-MA'lık 1 röntgen cihazı, EKG cihazı, Ultrasyon Cihazı ve Laboratuar cihazları, diş ünitesi mevcuttur. 2004 yılı içinde 71 kw.jenaratör alınmıştır.Kan sayım cihazı ameliyathane mevcut olup, cerrah bulunmamaktadır.

Yıllık poliklinik sayısı; 18.969 kişi, Yıllık hastanede yatan hasta sayısı;238,çekilen röntgen ve grafikler;2100, kan ve idrar tahlil sayısı 4304 adettir. Çekilen E.K.G. sayısı; 871 ‘dür. 2 adat faal ambulans bulunmaktadır. l tanesi arızalı bir tanesi faaldir.1 adet kartal marka taksi hizmet otosu ise Sağlık Ocağı işlerinde de kullanılmaktadır.

İlçemiz Sağlık Ocağı Tabipliğinde;1 doktor,1 Ebe, 1 hemşire, 1 Çevre Sağlık teknisyeni, 1 Hizmetli görev yapmaktadır. 4 lojmanından 3 ‘nde personel oturmaktadır. Resmi oto Devlet Hastanesi hizmetlerinde de kullanılmaktadır. Hizmet Binası kaloriferlidir.

Sağlık ocağı Tabipliğinde, 2004 yılı içindeki Poliklinik sayısı;1865, Sevk; 286,defin ruhsatı; 2, Adli rapor sayısı; 0, Klasik otopsi sayısı; 0, Şüpheli ısırık sayısı; 13, Aşılanan kişi sayısı:13, 15-49 yaş kadın sayısı;511 dır. Bebek sayısı. 43,Çocuk sayısı 149 Gebe sayısı;6 Kızamık: 32, Tetanoz 1;29, Tetanoz 2; 29, tetanoz 3 6 olup, diğer aşılarda 303 kişi aşılanmıştır. Klor ölçümü;198, Esnaf denetimleri belirli aralıklarla yapılmaktadır. Esnafların yılda 2 defa portör muayeneleri ve akciğer grafisi muayeneleri yaptırılmaktadır. Göynükler Köyü, Elmaçukuru Köyü, Denizbükü Köylerinde Sağlık evi bulunmakta olup, personeli yoktur.



ULAŞTIRMA

İlçemizin İle uzaklığı 100 km.dir. Ulaşım Abana-Bozkurt-Devrekani, Kastamonu Devlet karayolundan yapılmaktadır. Coğrafi yapı nedeniyle yollar inişli ve yokuşlu olmakla birlikte büyük bölümü sert virajlardan ibarettir. Yaralıgöz mevkisinin yüksek rakımı sebebiyle kışın kar ve buzlanma meydana gelmektedir. İlçemizden her gün, günün belirli saatlerinde İl ve komşu İlçelere karşılıklı minibüs seferleri sayesinde ulaşım sağlanmaktadır. Ayrıca İstanbul’a her gün sefer yapmakta olan üç otobüs firması mevcuttur. Bunun yanında Ankara’ya, ulaşım İl’den yapılmaktadır. Deniz yolu ile ulaşım imkânları gelişmemiştir. Köylerimizden bir kaçı Abana-Çatalzeytin karayolu üzerinde bulunduğundan, ulaşımda büyük kolaylık sağlamaktadır. Grup yolumuz olan, Hacıveli-Akçam-Arpalıkbaşı ve Denizbükü-Altıkulaç-Yemeni-Akçam(Ziraatler) yolları 2001 yılı içinde K.H.G.Birliğince asfalt yapılarak bitirilmiştir.

PTT Merkez Müdürlüğü binası 1988 yılında hizmete açılmıştır. Köylerimizin telefon ihtiyacı karşılanmıştır. Otomatik görüşme yapılmaktadır. Ayrıca televizyon kanallarının çoğu seyredilmektedir. Çanak anten yaygınlaşmıştır. İlçemiz Konakören Mahallesi tepesinde Telsim-Turkcell-Aycell olmak üzere 3 adet yansıtıcı ile Televizyon yansıtıcısı bulunmaktadır.



KÜLTÜR VE TURİZM

İlçenin Karadeniz’e olan toplam sahil şeridi 11 Km olup, olup, yüzölçümü 33 Km2 dir. İlçenin en yüksek yeri 300 mt. Rakımlıdır. Yüzölçümünün büyük bir ölümü, orman(kestane, çam, meşe)fundalık, çalılık, kayalık meskûn saha şeklindedir. Batısında Ezine ve İlişi, doğusunda Hacıveli ve Kuğu çayları dik yamaçları ve kanyonları geçerek Abana çevresinde denizle buluşurlar. Piknik ve geziler için ideal yerlerdir. Harmasun Mahallesinde yaşlı çınarlar görülmeye değerdir. İlçenin güneyindeki Iğrava ve yukarısındaki Karabalçık mağarası, doğusunda bir zamanlar korsanlara barınaklık yapan Hacıveli koy’u ve Siyelik Kayaları ender doğa güzelliklerindendir.

İlçede Turizm’e büyük önem verilmektedir. Temmuz ayı sonunda düzenlenmekte olan,3 gün süren Deniz şenlikleri çerçevesinde düzenlenen halk konserleri sayesinde çevre il ve ilçelerden halkı İlçemize toplamaktadır. Yazlık pek çok pansiyon mevcuttur. İlçemizde yazlık olarak faaliyet gösteren müzikli çay bahçesi ve cafe açılmaktadır. Konaklama tesisi olara Tatil köyü, Günbatımı, Kuzey yıldızı tatil bungalov tipi tatil evleri, Belediyenin işletmeciliğini yaptığı motel ile Saraçoğlu Motel bulunmaktadır. Hacıveli Konağı yemek ve dinlenme yeri ve manzarası açısından ender yerlerdendir.



GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER

Hacıveli ve Kuğu çayları dik yamaçları ve kanyonları Piknik ve geziler için ideal yerlerdir. Harmasun da bulunan tarihi çınar altı, Şehir içinden Hastaneye dik olarak çıkan yürüyüş yolu, Hacıveli Konağı dinlenme yeri ve manzarası açısından ender yerlerdendir.
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

ŞENPAZAR





Ormanın, suyun ve bulutların dağları bir kuşak gibi sardığı , arıların her derde deva balı topladığı, kestanenin, çamın, ardıçın, meşenin, gürgenin, köknarın, kısacası doğanın ürettiği birçok bitkinin koyun koyuna kardeşçe yaşadığı, işte Şenpazar'ımız.



TARİHİ : Şenpazar’ın yerleşim yeri olarak ne zamandan beri kullanıldığına dair kesin bir bilgi olmamakla birlikte, halk arasında söylenegelen değişik rivayetler bulunmaktadır. İşte bu rivayetlerin bir kısmından ve çevrede bulunan kerpiç yapı ve mezarlık kalıntılarından hareketle Şenpazar’ın Bizans dönemine uzandığı fikri ağır basmaktadır. Buradan yola çıkarak tarihi süreç içerisinde Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar tarafından yurt edinilen Şenpazar ile ilgili önemli bir tarihi kalıntı ele geçirilememiştir. Fakat değişmeyen ve halk arasında şüphe edilmeyen bir şey var ki o da ilk yerleşim alanının bu gün ilçeye bağlı olan “Kuztekke” olarak bilinen mahallenin olduğu yer olmasıdır.

İlk olarak Şehribani, daha sonra ise halk arasında Şarabani ve Şarbana biçiminde söylenen ilçe adı 1968 yılında Şenpazar olarak resmileşmiştir. 1954 yılında nahiye olmuş, 1974 yılında Belediye teşkilatı kurulmuş olup, 1987 yılının Mayıs ayında ise ilçe olmasına karar verilmiştir.

Kastamonu il merkezine 97 km mesafede olan ilçemiz Karadeniz’e 38 km mesafede olup deniz seviyesinden yüksekliği 335 metredir. Yeryüzü şekilleri genellikle engebeli bir arazi yapısına sahip olup yemyeşil ormanlarla kaplıdır. İlçemiz ormanlarında çok zengin ağaç türleri mevcuttur. Ormanlarımızda yaban hayatın en güzel örnekleri yaşam sürmektedir.İlçemizde tipik Karadeniz iklimi hakim olmaktadır. İlkbahar ve sonbaharda bol yağmurlar yağdığından buna bağlı olarak tabiat yeşillere bezenmektedir.

İlçe merkezinden geçen Şenpazar Çayı bu ormanlara düşen yağışın bir kısmını Karadeniz’e taşımakta, ancak zaman zaman ilçe merkezini tehdit edebilmektedir. Bu akarsu üzerinde bulunan ve ilk kez 1997 senesinin Mayıs ayında ATLAS ekibince geçilebilen Şehriban Kanyonu hala daha gizemini korumakta, dik yamaçlarının bazı yerlerde birbirine bir metre kadar yaklaştığı söylenmektedir.

İlçemize bağlı 23 köy muhtarlığı ve 7 mahalle muhtarlığı vardır. İlçemizde iş sahaları ve sanayi kuruluşları olmadığından, arazi de tarım için işlemesi zor bir yapıya sahip olduğundan ilçemizden sürekli dışarıya göç olmaktadır. Halen ilçemizde çoğunlukla yaşlı nüfus bulunmakta, emekliler gelip yerleşmektedir. 2000 Nüfus sayımına göre ilçe merkezinin nüfusu 2.682, köylerin nüfusu 3.812 , toplam 6.494 olarak tespit edilmiştir. Halbuki Şenpazar nüfusuna kayıtlı 25.500 civarında kişi bulunmaktadır. Görüldüğü gibi 20000 civarında dışarı nüfusumuz bulunmaktadır.

Kanyonu geçmeyi deneyen Atlas ekibi zorlu bir çalışmadan sonra bu kanyonu ilk geçenler ünvanını almıştır. Bir daha da deneyen olmamıştır.Şenpazar çayının içinde bulunan ve Dağlı ile Dereköy Köyü sınırlarından başlayıp Cide Kumköy sınırlarına ulaşan Şehriban kanyonu geçilmezliğini koruyor. İlçemizin her yeri doğal bir park görünümündedir. Zaten bir kısım ormanlarımız Küre Dağları Milli Parkı sınırları içinde kalmaktadır.

İlçemizin içme suyunun da temin edildiği ve Gürleyik Çayının kaynağını oluşturan Değirmenbaşı Suyu ilçeden 6 km uzakta doğal kaynaktır. Suyun kaynağı ve çevresi doğal yapısıyla görülmeye değer yerlerdir.

Bir diğer doğal su kaynağı olan Fabrika Deresi Suyu ise yine ilçemizin doğal kaynaklarından biridir. Bu su üzerinde Alabalık Tesisleri kurulu olup bu tesislerden ilçemiz faydalandığı gibi asıl pazarlama İstanbul’a yapılmaktadır.

Kış mevsiminde ilçe sakinleri hayvanlarıyla meşgul olmakta, bazı köylerimizde ise boş zamanlarını yerel el sanatı olan kaşık yapımı ve sepet örmeyle geçirirler.

Dağlı Kuylucu adıyla anılan çok geniş bir çukur alan Dağcılık ve Mağara turizmi için görülmeye ve gizemini çözmeye değer yerlerdir.

400 metre derinliğinde , normal olarak inilmesi mümkün olmayan duvarları kaya ve taş aralarında ağaçların bulunduğu Kuylucu’nun dibinden su kaynağı bulunduğu ve buradan çıkan suyun yine aynı çukurun dibinden yerin altına doğru süzüldüğü söylenmektedir.

İlçemizin ormanlarında buna benzer doğal mağaralar mevcut olup daha incelenmediğinden kayıtlarda gözükmemektedir. Baragöz Yaylası ilçenin 5 km doğusunda ilçeyi kuş bakışı gören Hasantepesi üzerinde doğal mesire yeridir. Kızılcasu, Atalanı, Isırganlı, Karacakaya ormanları içerisinde değişik türde ağaç ve yabani hayvanların bulunduğu tabii park olarak gezilip görülmeye değer yerlerdir.
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

PINARBAŞI



TARİH

Pınarbaşı Azdavay’a bağlı bir köy durumunda iken, 04.07.1987 tarih ve 19507 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 3392 Sayılı Kanunla İlçe haline gelmiş olup, 26.08.1988 tarihinde faaliyete geçmiştir.

Pınarbaşı ve çevresinde sırayla Gasgaslar, Kimmerler, Lidyalılar, İranlılar, Helenler, Pontuslar, Romalılar, Bizanslılar ve Çobarlar hakim olmuş, 1460 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğuna katılmıştır.

Değişik yazılı kaynaklardın alınan bilgilere ve rivayetlere göre şimdiki adı Çamkışla, önceki adı Erkemle olan köy Roma ve Bizanslılar döneminde kalabalık bir yerleşim yeri olduğu aynı zamanda Çalkaya Köyününde Roma ve Bizanslılar döneminde önemli yerleşim merkezi olduğu belirtilmektedir.

Tarihi kalıntılar bakımında zengin sayılan Pınarbaşı ilçesinde Sümenler Köyü sınırlarında bulunan Ilgarini Mağarası, yine aynı köyün Kayadibi mahallesinde Hacet Kayası, Çalkaya köyünün batısında bulunan Kurtgirmez tepesinde büyük bir mağara, aynı köyün güneyinde Kedikayası, Ilıca köyünde Bizanslılardan kalma hamam, Çamkışla köyü Benle mahallesindeki Kızkayası bunlara örnektir.



COĞRAFYA

Pınarbaşı'nın Doğusunda Azdavay ilçesi, Batısında Bartın-Ulus ilçesi, kuzeyinde Cide, Kuzeydoğusunda Şenpazar, Güneyinde Daday ve Eflani ilçeleri ile çevrilidir. Pınarbaşı; zümrüt yeşili ormanları, eşi bulunmaz kanyonları ve mağaraları, ahşap evleri, şirin köyleri ve geleneksel yaşam tarzı ile Anadolu’nun Kuzeyinde Küre Dağlarının güney kesiminde yer alır. (33° 07’E, 41˚36’N) Yüzölçümü 571 km2, rakımı 650mdir.İlçe dağlık engebeli bir araziye sahiptir. Dağlar arasında kalan vadiler küçük plato düzlükleri ile Zarıçayı’nın vadi tabanı ekonomik faaliyet ve yerleşim alanıdır.Başlıca dağları; Kurtgirmez Dağı 1338m., Büyük Dağı 1151m., Gavurharman Dağı 1136m. Yüksekliğe sahiptir. Önemli akarsuyu Zarıçayıdır. Çavuş köyü hudutları içinden doğan bu çay güneyden kuzeye akarak Ilıca köyünde Devrekani Çayı ile birleşir. İklim Karadeniz iklimi ile kara iklimi arasında geçiş iklimidir. Kışlar uzun ve soğuk geçer yazlar kısa ve sıcaktır. İlçe orman bakımından oldukça zengin olup, yörenin %63’ü ormanla kaplıdır. Yükseklerde iğne yapraklı ağaçlar yaygın olup, alçak kesimlerde çayır ve makiye benzer bitki örtüsü hakimdir.





NÜFUS:

22 Ekim 2000 yılında yapılan Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre ilçe merkezi nüfusu 2.270 kişi, köylerin nüfusu 3.708 kişi olup, toplam nüfus 5.978’dir. Nüfus varlığının gelişememesinin nedeni dışarıya göçtür. Ekonomik zorluklar halkı özellikle İstanbul ve diğer büyük şehirlere itmiştir. Köy nüfusunun %85’i 50 yaş ve üzerindeki insanlardan oluşmakta-dır. Öğrenim çağı dışına çıkan gençler askerlik öncesinde İstanbul’a göçmekte, askerlik dönüşünde de İstanbul’a yerleşmektedir.



İDARİ DURUM

İlçede 1 Belediye, 3 Mahalle, 30 köy ve 179 yerleşim yeri mevcuttur. Köylerimiz dağınık olup, her köyde en az 4 veya 5 yerleşim yeri vardır.



SOSYAL DURUM

İlçemizde her yıl Temmuz ayının son haftası Suğla Yayla Şenliği ve Doğa turları düzenlenmektedir. İlçemizde Pınarbaşı Spor Kulübümüz mevcut olup, 2. amatör kümede oynamaktadır. Kaymakamlığımız Hizmet Birliği tarafından yaptırılan Futbol sahamız ve Hali Sahamız mevcuttur.



SAĞLIK HİZMETLERİ

İlçe merkezi ve Demirtaş köyünde birer Sağlık ocağı, Kapancı ve Savaş köyünde ise Sağlık evi mevcuttur. İlçemizdeki bu sağlık birimlerinde Merkez Sağlık Ocağımızda 2 doktor, 2 Sağlık memuru, 1 çevre sağlık teknisyeni, 1 şoför ve 2 hizmetli görev yapmaktadır. Merkez Sağlık Ocağında 2 ambulans bulunmaktadır. Sözleşmeli 2 Hemşire, 1 kadrolu 2 sözleşmeli ebe, Ayrıca Kapancı Köyü Sağlık Evinde 1 ebe bulunmaktadır. İlçeye 25 yataklı Sağlık Merkezi binasının %80’lik kısmı tamamlanmış olup, hizmete açılması gerekmektedir.



ULAŞTIRMA

Yurt içinde Ankara, İstanbul gibi büyük merkezlerden Pınarbaşı’na gelmek için iki yol izleyebilirsiniz. 1- Kastamonu üzerinden (Kastamonu-Azdavay-Pınarbaşı): 98km 1,5 saat 2- Karabük Safranbolu üzerinden (Safranbolu-Eflani-Pınarbaşı) 63km, 1 saat İstanbul’da İlçemize çalışan 2 otobüs firması mevcuttur. Yine Kastamonu Pınarbaşı ve Karabük Safranbolu-Pınarbaşı arası günlük minibüsler çalışmaktadır.



GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER

VALLA KANYONU

Pınarbaşı İlçesi Muratbaşı Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Kanyonun ilçeye uzaklığı 26’km’dir. Muratbaşı Valla Mahallesine kadar stabilize yoldur. Kanyona kadar olan 1.5Km’lik kısmı ise orman içi patika yoldur.

Pınarbaşı ilçesine bağlı Muratbaşı köyündeki Valla Kanyonu Devrekani Çayı ile Kanlıçay’ın birleştiği bölgeden başlamakta olup, Cide ilçesi istikametinde 12 km uzunluğunda yan duvar kayaların yüksekliği yer yer 800-1300 metreye ulaşan ve girişi son derece zor olan ve Muratbaşı Köyü Valla Mahallesinin altından orman içi 1.5km’lik yolculuktan sonra bu iki çayın birleştiği yerden seyredilebilmektedir. Bu kanyonda sarp kayalıklar ve bu kayalıklarda kartal, akbaba, atmaca, doğan ve diğer tüm yabani av hayvanlarını bünyesinde barındırmaktadır.

Valla Kanyonu 1994 yılında İstanbul Teknik Üniversitesinden gelen 4 öğrencinin burada kaybolup, 14 gün sonra Cide ilçesinden çıkmaları ve burasını Vahşi Cennet olarak tanımlamaları ile basında yer alıp, doğa severlerin ziyaret yeri haline gelmiştir. Kanyonun techizatsız geçilmesi mümkün değildir.



ILGARİNİ MAĞARASI

İlçe merkezine uzaklığı 36 km olup, Sümenler Köyü Kazla mahallesi Top Meydana mevkiine kadar vasıta ile ulaşmak mümkündür. Sorkun Yaylasından itibaren dik ve kayalık orman içi patika yoldan yaya olarak 2 saat yürüyerek mağaraya ulaşmak mümkündür.

Mağaranın tabii kemerli bir girişi vardır. İçeri girildiğinde iki kola ayrıldığı görülür. Girişte Bizans dönemine ait olduğu sanılan bir köy yıkıntısı mevcuttur. Sağdaki düz yoldan gidildiğinde Su sarnıcı bulunmaktadır. Bu sarnıç zaman içinde tahribata uğramıştır. Bu bölümde odalar ve sarkıtlar bulunduğundan Avizeli salon denilmektedir. Mağarasın sola ayrılan diğer yolundan gidildiğinde ağızdan itibaren –250m derinliğe kadar inilmekte ve M.Ö.2000 yılına ait insan yaşantısı izlerine rastlanılmaktadır.Bu değerleri ile dünyanın 4. mağarası olduğu bilinmektedir. Yolun başlangıcından aşağıya inildiğinde küçük bir düzlüğe ulaşılmaktadır. Buraya kadar inerken 40 kadar dönüşlü taştan örülmüş ve viraj şeklinde yoldan inilmektedir. Bu düzlükte kilise kalıntısı ve mezarlar vardır. Bu kısımda 7 adet mezar mevcuttur. Mezarlar zaman içinde gerek araştırmacılar gerekse başka amaçlarda tahrip edilmiştir. Kafa, kol ve bacak kemiklerine rastlanılmaktadır. Buradan sonrada yola devam edebilmek için teknik malzeme gerekmektedir. Böylece ulaşılabilen yere kadar mağaranın uzunluğu 858 m’dir.

ILICA ŞELALESİ

Pınarbaşı Ilıca Köyü sınarları içersinde bulunup, 12 km uzaklıktadır. Ilıca Köyünden itibaren patika yoldan yaya yırım saat sürmektedir. Su yaklaşık 10 metre yüksekten dökülmekte ve bu suyun döküldüğü yerde doğal olarak bir havuz oluşmuştur. Bu şelalenin en önemli özelliği de oluşan bu havuzun etrafının çok sayıda ağaç ve bitki örtüsü ile çevrili olmasıdır. Yine Şelalenin üst kısmından gidildiğinde yıllardır akan su ile kayaların aşınması sonucu kayalarda oluşan çukurluklar ve oymalara ayrı güzellik katmaktadır.

Yine aynı köy içerisinde Bizanslılardan kalma bir hamam mevcuttur. Hamam yontma taştan yapılmış kubbe şeklinde 2 metre genişliğinde 3.5metre uzunluğunda 1.80 metre yüksekliğinde'dir. Hamamın yaz ve kış su ısısı 23 C’dir. Yine hamamın yan duvarlarında insanların yıkanmaları için sabunluklar ve oymalar mevcuttur.

HORMA KANYONU(Anbar Gölü)

Zarı çayı üzerinde olup, suyun taştaki kireçleri aşındırması ile oluşan derin kazanlar şeklinde çukurlar mevcuttur. Eski dönemlerde yaşayan insanların kayaları oyarak su kanalı açıp, bu kanaldan un su ile çalışan un değirmenine su akıtmaları yine ayrı bir dikkat çekmektedir.

PAŞA KONAĞI

Adeta terkedilmişliğin kaderine dayanamayan tarihi Paşa Konağı; Kastamonu Valiliği, Pınarbaşı Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği ile Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı tarafından restore edilen Paşa Konağı Turizm açısından büyük önem arz eden Ilgarini Mağarası, Valla Kanyonu, Ilıca Şelalesi’nin bulunduğu bu alanların 7 Temmuz 2000 tarihinde Milli Park ilan edilmesiyle birlikte Söz konusu konak Eko-turizm merkezi olarak restore edilmek üzere bu proje başlatılmış olup, 30 kişiye hizmet verecek kapasitedir.





BUZLUK MAĞARASI VE YÖRESEL TARİHİ ANBAR

İlçemiz Karafasıl köyü sınırları içerisinde bulunan ve yaya olarak yarım saatlik bir süre ile ulaşılabilen buzluk mağarası da dikit ve sarkıtları ile günü birlik gezilip görmeye değer yerlerimizdendir. Yine Örnek teşkil etmesi ve mağaraya gelenlerin ziyaret edebileceği ve barınabileceği ahşap yöresel ambarda turizm açısından ve yine Sonbaharda karşı dağlarda güz güllerini, doğanın tüm renk tonlarını bu ambardan seyretmeniz mümkün.



ALABALIK TESİSİ VE TAHTA KÖPRÜ

Yerel imkanlarla yapılan 3 havuzlu nostaljik yapıya sahip alabalık tesisi ve tahta köprüde tarihi Paşa Konağı ile bir bütün olarak faaliyet vermek üzere yapılmış olup, kendi kaynağından çıkan tarihi Zarı Pınarı ayağında gezilip görmeye değer yerlerdendir.
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

AZDAVAY

TARİH VE COĞRAFYA

Azdavay İlçesi 12.02.1945 tarih ve 4869 sayılı Kanun ile ilçe statüsü kazanmış, 1 Nisan 1946 tarihinden itibaren bu fonksiyonunu yürütmeye başlamıştır. Bu tarihten önce Daday İlçesine bağlı bir bucak iken, mesafe uzaklığı ve ekonomik bağlılığın az oluşu nedeni ile ilçe olmuştur.

İlçe tarihi hakkında yapılan arkeolojik kazılara göre; değişik zaman dilimlerinde Paflagonyalılar, Etiler, Lidyalılar, Helenler, Romalılar ve Bizanslar’ın istilasına uğramıştır. Candaroğulları zamanında Kastamonu Sancağına bağlı 36 kadılık’tan biri olarak idare edilmiş, 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Kastamonu’yu Osmanlı topraklarına katması ile Azdavay da Osmanlı ülkesine dahil edilmiştir.

Azdavay Osmanlılar zamanında Daday’a bağlı kadılık olarak görülmektedir. Daday 1868 yılında Kastamonu’ya bağlı ilçe haline geldiğinde Azdavay Daday İlçesine bağlı bir nahiye haline gelmiştir.

Azdavay İlçesi Batı Karadeniz Bölgesi’nde Kastamonu İlinin Kuzey Batısında 840 Km2’lik bir yüzölçüme sahip engebeli ve ormanlık bir arazi ile kaplıdır. İlçe merkezinin rakımı 830 metre olup iklimi serttir. Kış ayları uzun sürer ve kar yağışı yoğundur. Kış mevsimi boyunca özellikle geceleri ısının –20’lere kadar düştüğü gözlemlenmektedir. İlkbahar ve sonbahar ayları serin ve yağışlı olup yaz mevsiminde ısı ortalama olarak 25 derece civarındadır.

İlçemiz Kuzeyde Doğanyurt, Kuzey Batıda Şenpazar, Batıda Pınarbaşı, Güneyde Daday, Doğuda Ağlı ve Kuzeydoğuda Küre ilçeleri ile komşudur. İlçenin belli başlı akarsuyu Devrekani Çayı’dır. Bu akarsu ilçenin doğusundan batısına doğru akar, Hacet Kayası’ndan kuzeye kıvrılarak Cide ilçesi sınırlarına girer ve Karadeniz’e dökülür. Kocaçay ve Valay Çayı da ilçenin diğer önemli akarsularıdır.



NÜFUS

1868 yılında Daday Kastamonu’ya bağlı bir ilçe durumuna getirildiğinde 20 evde 233 kişinin yaşadığı Azdavay’ında Daday’a bağlı bir bucak olduğunu görüyoruz. Aynı yönetim Cumhuriyetin kuruluşundan sonrada yürütülmüştür. 4869 sayılı yasa ile 01.14.1946 tarihinde ilçe olmuştur. Daha sonra Pınarbaşı’nın ve Ağlı’nın ilçe olmasından dolayı bazı köylerde meydana gelen idari bağlılık değişikliği ile bağlı köy sayısı 49’a düştüğünden nüfus sayısı azalmıştır. 2000 Genel Nüfus Sayımına göre İlçe Merkezinin 3.502 köyde ise 5.517 kişi olarak toplam 9.019 nüfusu bulunmaktadır. Hızlı bir göçün olduğu ilçemizde nüfusun daha da azalacağı görülmektedir.

İlçemiz nüfus kayıtlarında;

Kadın : 19.644 Erkek : 19.374 Toplam : 39.018 kişi mevcuttur.



İDARİ DURUM

Kastamonu İli’ne bağlı olan İlçemiz 49 köy ve 4 mahalle olmak üzere toplam 53 idari birimden oluşmaktadır. Merkez dışında kasaba belediyesi bulunmamaktadır. İlçe merkezinde 4 mahalle muhtarlığı, köylerde 49 köy muhtarlığı olmak üzere toplam 53 muhtarlık mevcuttur. Köylerimize bağlı 310 adet yerleşim birimi (mahalle) bulunmaktadır. İlçede genel idari teşkilatın yanında Orman İşletme Müdürlüğü, PTT Müdürlüğü, TEDAŞ, T.C. Ziraat Bankası Şubesi ve şantiye/bakımevi niteliğinde Köy Hizmetleri ve Karayolları teşkilatları bulunmaktadır.

Karadeniz bölgesinin karakteristik özelliğini gösteren ilçemiz dağınık yerleşim birimlerinden meydana gelmiştir. Köylerin küçük mahalleler şeklinde çok dağınık bir yapısının olması, idari zorluklara neden olmaktadır.

İlçe merkezinin İl merkezine uzaklığı 76 km.dir. Devlet-Vatandaş ilişkileri olumlu olup, Devlete karşı saygı, Kanun ve nizamlara itaat anlayışı genel olarak yerleşmiştir.
SOSYAL DURUM

Azdavay İlçe merkezi dışında konutların genel özelliği iki katlı ve ahşap yapım olmalarıdır. Bu yapılar eski özgün görünümlerini devam ettirmektedir. 1965’li yıllarda başlayan betonarme bina yapımı son yıllarda hız kazanmıştır. Ahşap yapıların temelleri taş duvar, dolguları ise tuğla ve keresteden oluşur. Köylerdeki evlerin alt kısımları genellikle ahır olarak kullanılır. Çatı örtüsü malzemesi olarak kiremit ve sac kullanılmaktadır. İlçe merkezinde konut ihtiyacını karşılamak için önceki yıllarda kooperatif yoluyla konut yapılmıştır. Bunun haricinde halk kendi imkânlarına dayanarak konut inşa etmektedir. Konut kiraları 50–200 milyon TL civarındadır.

İlçe merkezinde sanayi tesislerinin olmaması bu hareketliliği kısıtlamaktadır. Halkın büyük kentlere göçen yakınları fazla olduğundan konuşma dili ve davranışları düzenlidir. Bunun yanında özellikle halk dili Kastamonu yöresinin genel özelliklerini taşır. Köylerde göçebe yaşantısı görülmez.

İlçede geniş çapta işçi çalıştıran sanayi kuruluşu yoktur. Emek arzının büyük çoğunluğu başka illere yönelmiştir. Köylerde tarım, hayvancılık ve orman işleriyle uğraşılır. Özellikle köylerde kadınlar geleneksel giysilerini giymeye devam etmektedir. Bu giysiler renkli bir özellik taşırlar ve bunu Çarşamba günleri kurulan ilçe merkezindeki pazarda görmek mümkündür. Özgün nitelik taşıyan bu giysiler Kastamonu halk oyunları için ideal giysi olarak kabul edilmiştir.



SAĞLIK

İlçe Merkezinde daha önce Sağlık Merkezi iken Devlet Hastanesi’ne dönüştürülmüş 25 yataklı Devlet Hastanesi ile Merkez Sağlık Ocağı, Sıra Köyümüzde Sağlık Ocağı ve Derelitekke, Sada, Samancı, Kırmacı, Kolca Köylerindeki Sağlık Evleri ile sağlık hizmeti görülmektedir. Karşıyaka Mahallesi Takazlar mevkiine yapılmakta olan 50 yataklı Devlet Hastanesinin inşaatı aktarılan ödenekler ölçüsünde tamamlanmaya çalışılmaktadır.

İlçede aşılama ve halkın sağlık bakımından bilgilendirilmesi önemli ölçüde başarıya ulaşmıştır. Doğumda bebek ölüm oranı % 0’ dır. Genel olarak yaşlılığa bağlı hastalıklar ve tipik olarak guatr hastalığı görülmektedir. İlçe halkı sağlık hizmetlerinden sosyal güvence ve Yeşil Kart uygulaması kapsamında faydalanmaktadır.



ULAŞTIRMA

İlçe Kastamonu’ya Daday üzerinden 74 km uzaklıktadır. Bu yolun Daday-Azdavay arası bozuktur. Genellikle ulaşımın sağlandığı Azdavay-Ağlı-Seydiler-Kastamonu yolu asfalt olup, 76 km’dir. Azdavay-İstanbul arasında sürekli bir ulaşım olmaktadır. Pınarbaşı-Eflani-Karabük hattı üzerinden sağlanan bu ulaşım yolu da asfalttır. Azdavay-Pınarbaşı arası asfalt olup 22 km dir. İlçe ile Şenpazar arası da asfalttır. İlçemizle Cide arasındaki yol ise artık çok az kullanılmaktadır. Köyler ise ilçeye stablize ( kumlu ) ve toprak yollarla bağlıdır. Yağışlı havalarda ulaşım zorlaşmakta, kışın ise yollar ulaşıma kapanmakta, köylüler köylerde her yönden mahsur kalmaktadır.

İlçeden her gün Kastamonu’ya Azdavay Ulaş tarafından minibüslerle seferler yapılmaktadır. İlçeden köylere ulaşım köy minibüsleri ve köyde bulunan diğer araçlarla sağlanmaktadır. Çarşamba günü ilçede Pazar kurulması nedeniyle köylerle ulaşım o gün için daha kolaydır. Ayrıca, belediyeye ait servis aracı ile yakın mesafelere yolcu taşımacılığı yapılmaktadır.



KÜLTÜR VE TURİZM

Yöremizde erkek giyiminde yöreye özgünlük yoktur. Kadın giyiminde ise yöresel özgünlük vardır. Kızların ve kadınların giydikleri takke farklı şekilde süslenir. Takke boncuklu imik bağı ile çeneye tutturulmuştur. Beyaz renkte boncuk oyalı tülbent başa sarılır. Delme adı verilen işlemeli kısa yelek giyilir. Bele yörede dokunan kuşak sarılır. Öne de yine yörede dokunan önlük takılır. Etekleri fırfırlı, önü değişik süslerle süslenmiş elbise giyilir.

Yörede ekmek olarak sac üzerinde günlük olarak serme adı verilen ekmek çeşidi yapılır. Sac üzerinde yapılan ekmeğin tek tek olarak pişirilenine bişi denilir. Bişi olarak yapılan ekmekten börek çeşitleri yapılmaktadır. Aynı ekmekten deli oğlan sarığı denilen baklava çeşidi yapılır. Bu ekmekten yapılan ıslama denilen yemek çeşidinde yufkaların arasına tavuk eti, mantar, ceviz içi de katılır. Özellikle mısır unundan su ile pişirilerek hazırlanan hamurdan kaşıkla yuvarlak şekiller verilerek yapılan üzerine ayran, pekmez veya bal şurubu dökülerek hazırlanan Malak diğer adıyla köle hamuru da yöreye özgü yemek çeşididir. Ormandan toplanan kabalak otu, kabak çiçeği ve pırasan sarılarak yapılan dolmalarda yöreye özgüdür. Kır bitkileri olan kızılcık, kızamık ve kuşburnundan çeşitli marmelât ve ekşi yapılmaktadır. Kuşburnu yoğurdu vitamin açısından çok zengindir. Yine ormanlardan toplanan ıspıt otundan yapılan yumurtalı kavurma çok lezzetlidir.

· Türkiye’nin cennet köşelerinden biri olan Azdavay, büyük şehirlerin gürültüsünden kaçmak isteyenlerin sığınabilecekleri bir huzur bölgesi, oksijen deposu yemyeşil ormanlarıyla bir tabiat harikası olup, her gelen yabancının dikkatini çekmektedir. Konaklama tesisi olarak, belediyeye ait 12 oda, 24 yataklı tesis Temmuz 2005 ayı itibariyle hizmete açılmıştır. İlçe dağ, yayla, mağara ve kış turizmi açısından çok uygundur.



GEZİLİP GÖRÜLEBİLECEK YERLER

Azdavay denilince ilk akla gelen mekanlardan birisi “AŞIKLAR KÖPRÜSÜ” dür. İstanbul’da bulunan boğaz köprülerinin küçük bir minyatürü şeklinde Devrekani çayı üzerine, Merkez Mahallesinden Karşıyaka Mahallesine geçiş için inşa edilen bu köprü, şehre gelenler için ilgi odağı haline gelmiştir.

Çatak Kanyonu; Bir doğa harikası olan Azdavay “Çatak Kanyonu”, ilçe merkezine 6 km. uzaklıkta olup, yer yüksekliği yaklaşık 1000 m, geçilebilir uzunluğu 7 km.dir.

Medil Mağarası; Azdavay İlçe merkezine 8 km olup, 7 km.si araçla, 1 kmsi orman içi patika yoldan yaya yürüyüşü ile ulaşılmaktadır. Pamukkale’nin gün görmemiş yüzü olarak adlandırabileceğimiz Medil mağarası, M.Ö. dönemlerde bir sığınak veya ibadethane olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir.

Mesire yerleri olarak, Akcasu (Vali Tevfik SIRRIGÜR Çeşmesi), Suğla Yaylası, Mercimeklik Kayası, Kız Kayası, Tabaklı Kayası vb. doğal güzelliği ve turizm açısından doğa harikasıdır.





GELENEK ve GÖREN EKLERİMİZ

Azdavay’da yaşanan göç ve son yüzyılın getirdiği teknolojik ve kültürel gelişmelerin sonucu olarak gelenek ve göreneklerimizden bazıları unutulmuştur. Günümüzde yapılanlar şunlardır.:

—Köylerimizde Hıdrellez günü tarlada öküz koşulmaz.

—Tarlada tırmık çekme, harmanda buğday kalburlama, bahçede çapa yapma, ekmek pişirme, inek sağma, tarlada tezek kırma, buğday yıkama, çamaşır yıkama, çocuğa bakma işleri kadın işleri sayılır. Bu işleri yapan erkeklerle alay edilir.

—Dinsel bayramlarda namazdan sonra halkın uzun kuyruklar oluşturup birbirleriyle bayramlaşması güzel geleneğimizdir.

—Nişan töreninde şerbet sunulur.

—Köy düğünleri üç gündür. Birinci gün kız tarafı erkekleri damat tarafına konuk olur. Kuzular kesilir, içkiler içilir. Bu törene sandak düğünü denilir. İkinci gün erkek tarafı kız tarafına giderler. Bu günde yemekler yenilir. Eğlence yapılır. Akşamüzeri gelin alınarak erkek evine gelinir. Buna hak düğünü denir. İkinci gün kız tarafının kadınları damat evine giderler. Burada da verilir, eğlenceler yapılır. Bu törene semet ya da duvak denilir. Düğünden üç gün sonra gelin ile damat kız evini ziyaret ederek büyüklerin elini öperler, bu ziyarete de üç günlük adı verilir.



HALK OYUNLARI

Düğünlerde Kastamonu yöresi oyunları oynanmakla birlikte, kız gelin çıkarma sırasında oynanan Azdavay Çiftetellisi erkeklerin oynadığı, düğünün üçüncü günü kadınların oynadığı Semet Karşılanması oyunları yöreye özgüdür.
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

AĞLI



TARİHİ VE COGRAFİ YAPISI

İlçenin Tarihi:

Elimizde kesin deliller olmamakla beraber, Ağlının tarihi İlk Çağın derinliklerine kadar inmektedir. Bu devirlere ait buluntular çeşitli uygarlıkların bu topraklar üzerinde gelip geçtiğini göstermektedir. Özellikle M.Ö. 1100- 700 yılları arasında Kastamonu ve çevresinde Paflagonyalıların Egemenlik kurdukları bilinmektedir. Paflagonyalılar Firiklerin bir kolu olup, bu bölgeye kendi adlarını vermişlerdir. İlçe halkının anlattığı efsaneye göre Ağlı ismi ilçenin doğusunda bulunan uğurlu tepede Türkler, kalede Bizanslılar yaşıyormuş, heri ikisi arasında 3 km mesafe vardır. Türkler içme suyu ihtiyacını ilçe merkezinden akan bir sudan karşılıyorlarmış. Bizanslılar Türkleri yenmek için İçme sularını zehirlemeye karar vermişler. Bizanslıların içinde bulunan genç bir kız Türk subayına aşık olduğundan Bizanslıların suya zehir kattıklarını haber vermiş. Bunun üzerine Türkler topluca su içmeye gitmişler ve orada ölü taklidi yaparak Bizanslıların onları görebileceği şekilde yere yatmışlar, Türklerin öldüğünü zanneden Bizanslılar ganimet için Türk kasabasına savunmasız bir şekilde gelirler. Mesafe yakınlaştığında yerde yatan Türkler ayağa kalkarak hücuma geçerler ve Bizanslıları bugünkü Azdavay’a kadar kovalarlar. Bizanslıların Türkler için azdı- vay diye bağrışmalarından Azdavay ismi, suyun zehirlenmesinden dolayı Ağu- Ağulu =Ağlı ismi kaldığı söylenmektedir.

Kastamonu tarihi, Ağlı ve çevresinde Bizanslılar, Danişmentler, Çobanlar ve Candaroğulları gibi kavimlerin hüküm sürdüğünü göstermektedir. Ağlı uzun süre Bizans egemenliği altında kalmıştır. O devirden bu güne kadar gelen önemli eser Ağlı Kalesidir. Bölge 1106 yılında Danişmendlerin eline geçmiştir. 1292 Yılına kadar süren bu durum İsmail Beyin Fatih'e direnmeyip, kardeşkanı dökülmesini önlemek amacıyla egemenlik haklarından vazgeçmesi üzerine değişmiş, Kastamonu ve çevresi de Osmanlı İmparatorluğu'na katılmıştır. Ağlı kuruluşundan bu güne kadar büyük bir gelişme göstermemiştir. İlk defa Kale yakınlarında eski pazar denilen yerde kurulmuştur. Şimdiki yeri olan İlçe merkezine 1905 yılında yerleştirilmiştir. 1918 Yılında da belediye teşkilatı kurulmuştur.

09 MAYIS 1990 kabul edilen ve 20 MAYIS 1990 tarihinde yürürlüğe giren, 3644 Sayılı Kanun gereğince ilçe olmuştur. 29 TEMMUZ 1991 tarihinde İlçenin İlk kaymakamının göreve başlaması ile fiilen faaliyete geçmiştir.



Coğrafi Yapısı

Ağlı Türkiye'nin batı Karadeniz Bölgesi'nde Kastamonu ili sınırları içindedir. Karayolu ile Başkent Ankara'ya uzaklığı 300 Km, İl merkezine uzaklığı 50 km dir.

Ağlı İlçesi ormanlık bölgededir. Dağlar arasında bulunan dar bir vadide kurulmuştur. Etrafı yüksek tepelerle çevrilidir. İlçe genelinde engebeli bir arazi yapısı mevcuttur. Deniz seviyesinden yüksekliği 1100 m.dir. Ağlı; Azdavay, Pınarbaşı, Şenpazar ve Cide ilçeleri yol güzergâhı üzerindedir.

İlçenin doğusunda Seydiler, batısında Azdavay, kuzeyinde Küre ve güneyinde Daday ilçeleri bulunmaktadır.

İlçenin önemli tepeleri şunlardır; Uğralı Tepe, Gök Tepe Hıdırlık ve Alınca Tepeleridir. Çevrenin en yüksek tepesi olan Gök Tepe 1250 M. yüksekliğindedir. Diğer bir tepe Ağlı Kalesi'nin üzerinde bulunduğu tepedir.

Ağlıda belli başlı ova yoktur. Su kaynakları bol değildir. Akarsuları yok denecek kadar azdır. Kar ve yağmur sularının akması ile yaşayan küçük derecikler bulunur. Bu derecikler düzensiz olduğundan yararlanma imkânı yoktur. Sulama döneminde bu derelerden akan sular zaten kesilmektedir.

Ağlı ve çevresinde bir yılda üç mevsim yaşanır. Genelde kış mevsimi kasım ayında başlar, nisan ayı sonuna kadar devam eder. Kar erken yağar, geç kalkar. Yörede ilkbahar mevsimi hiç yaşanmaz. Yazlar ılık, yağmurlu; kışlar sert ve kar yağışlıdır. Çevrenin ormanlık ve dağlık oluşu soğukları önler kış aylarında ısı -15 dereceden aşağı düşmez, yaz aylarında +25 dereceden yukarı çıkmaz.

Doğal bitki örtüsünü daha ziyade ormanlar oluşturmaktadır. Ormanlarda çam, köknar, meşe, kavak ve söğüt gibi ağaçlar vardır. Dağların ve ormanların etekleri fundalıklarla kaplıdır. Tahıllardan buğday, arpa ve nadiren de fiğ ekilir. Meyvecilik gelişmemiştir.



NÜFUS DURUMU:

İlçenin genel olarak nüfusu hızla azalmaktadır. Bunun sebebi büyük şehirlere olan göç olup, Kastamonu ili genelinde en fazla göç veren ikinci ilçe durumundadır. Şöyle- ki, 1990–2000 yılları arasında Ağlının nüfusu köylerde % 49,39 oranında azalmıştır. İlçe Merkezinde ise % 15.56 artış olmuştur. İlçe geneli % 6,28 oranında azalmıştır. İlçeden çoğunlukla İstanbul'a göç olmaktadır. 1997 –2000 yılları arasındaki nüfus hararetlerini incelediğimizde köy nüfusu %18 oranında azalırken şehir merkezinin %14 oranında arttığı ilçe genelinde ise %3 oranında nüfus artışı olduğu görülmüştür.

Yaklaşık olarak nüfusun % 35'ı köylerde, % 65'ı ise İlçe merkezinde yaşamaktadır. Ancak, İlçe Belediyesine bağlı olan 9 adet mahalle ilçe merkezine 2 ile 12 Km. mesafede bulunmaktadır. Merkez Mahalle hariç diğer dokuz mahalle fiilen köy özelliğindedir.

İlçenin merkez ve köylerinde yaşayan nüfus toplam 106 yerleşim birimine dağılmıştır. Bu durum, İlçenin ne kadar dağınık bir yerleşim yapısına sahip olduğunu göstermektedir.

Ekim 2000 yılında yapılan Nüfus sayımı verilerine göre, Ağlının toplam nüfusu 4.193’dır. İlçe merkezinin nüfusu 3.074, köylerin nüfusu ise toplam 1.119'dır.



İDARİ DURUM:

Ağlı İlçesi merkez Belediyeye bağlı 10 mahalle ve l3 köyden oluşmaktadır. Bu Mahalle ve köylerimizde genelde birden çok yerleşim birimine sahiptir. Genel olarak mahalle yerleşim birimleri birkaç haneden oluşmaktadır. Köylerimizin dağınık ve engebeli alana yerleşmiş olması nüfus yoğunluğunun olmaması medeni hizmetlerin vatandaşlarımıza sunumunu engellemektedir. Ağlı İlçesi, engebeli ve ormanlık coğrafi bir yapıya sahip olmasının sonucu olarak, Karadeniz Bölgesi'ne hakim, dağınık yerleşim dokusunun en tipik örneklerinden birini oluşturmaktadır. Gerçekten de yerleşim yerleri ortalama olarak 8–9 haneden müteşekkil olup, köy ve mahallelere bağlı toplam 106 yerleşim birimi mevcuttur. Bu durum yol, su vs. altyapı hizmetlerinin halka ulaştırılmasında zorluklar doğurmaktadır



SOSYAL DURUMU

Gerek Ağlı, gerekse köylerinin coğrafi yapı itibariyle çok engebeli bir arazide bulunması nedeniyle, şehircilik anlayışının gerektirdiği yapılaşma oluşmamıştır.

Bu nedenle, modern yapılar yok denecek kadar azdır. Planlı yapılaşmaya sahip olunamamıştır. Ağlının İlçe oluşundan sonra inşaat sektöründe bir hareketlenme gözlenmekte ise de bunun yeterli olduğu söylenemez. Köylerindeki konutların büyük çoğunluğu ahşap, eski tip konutlardır. Bunların önemli bir bölümü sağlık koşulları bakımından elverişli değildir. Fakat son zamanlarda sağlığa uygun betonarme binalar yapılmaktadır. Ağlı İlçesi ve köylerinde sosyal hayatın önemli bir özelliği olduğu söylenemez. Erkekler ailede egemen durumdadır. Kırsal kesimde kadınlar da çalışmaktadırlar. Kadınların da ekonomik olarak tarım ve orman işlerinde sosyal hayatta yer aldıkları görülmektedir. Bazı yerleşim yerlerindeki erkeklerin büyük şehirlere mevsimlik olarak çalışmaya gittiklerinde tüm işlerin yine kadınlar tarafından görüldüğü izlenmektedir. İlçede, üretime dönük iş alanlarının son derece kısıtlı olması dolayısıyla halkın hemen tümünün geçim kaynağı hayvancılık, tarım ve orman işleridir. İlçenin köy yollarının yetersizliği, kış mevsiminin uzun süreli, sert ve yağışlı olması nedeniyle ulaşım güçlükle sağlanmaktadır. Yerleşim yerlerinin dağınık ve orman içinde bulunması sosyal gelişmeyi önlemektedir. İlçemiz sosyal acıdan, dışarıdan göç almaması nedeniyle kapalı toplum özelliği göstermektedir. Vatandaşlarımız gelenek ve göreneklerine bağlıdır.



ULAŞTIRMA DURUMU:

İlçenin komşu ilçelerle olan ulaşımı karayolları yol ağı içinde yer alan asfalt yollarla sağlanmaktadır. Karayolu dışında deniz, hava ve demiryolu ulaşımı bulunmamaktadır. İlçemizin İl Merkeziyle ulaşımında her hangi bir sıkıntı yoktur. İl Merkezinden İlçemize yolcu taşımacılığı Azdavay İlçesine ait Ulaş firması tarafından, ayrıca Ağlı Birlik ve İlçemizden geçen şen pazar, Cide, Pınarbaşı ilçelerine ait yolcu minibüslerince sağlanmaktadır. Dolayısıyla mutat araç bulmakta sıkıntı yoktur. Köy Yollarımız genel olarak stabilizedir. Ve köylerimize Salı günleri hariç mutat vasıta yoktur. Vatandaşlarımız özel araçlarıyla İlçe Merkezine gelmektedir. İlçe Merkezinde Posta Merkezi Müdürlüğü vardır. İlçeye her gün posta gelmektedir. İlçemiz posta merkezinde APS hizmetleri de verilmektedir. 2004 yılı içerisinde Posta Merkezimiz otomasyona geçmesiyle Cep telefonları faturaları ve Kredi kartları tahsilâtına başlanılmıştır. İlçemizde yayın yapan radyo ve Televizyon bulunmamaktadır. TRT’nin bütün radyoları ile Kastamonu da yayın yapan CSRT FM radyosu yayınları ilçemizden dinlenebilmektedir. Televizyon olarak TRT 1, TRT 2, TRT 3 ve TRT 4 kanalları normal antenle izlenebilmekte diğer ulusal Televizyon kanalları ise uydu anteniyle izlenebilmektedir. Cep telefonlarından Telsim ve Turkcell hatları görüşme yapabilmektedir.



KÜLTÜR VE TURİZM:

Ağlı İlçesi folklor bakımından Kastamonu'nun etkisi altındadır. Yerel özellik taşıyan halk oyunları yoktur. İlçemiz Kültürü de Kastamonu Kültürünün etkisindedir. İlçe dışından göç almadığı için insanlar birbirlerinin yekinen tanırlar. Geleneklerine ve göreneklerine bağlıdır. İlçemizde Ağustos ayının sonu ya da Eylül ayının ilk haftasında uzun yıllardır Ağlı Panayırı düzenlenmektedir. Yine Temmuz ayının ikinci haftasında Ağlı Kale Şenlikleri düzenlenmektedir. İlçemizde okuma yazma oranı %95’dir. Okuma bilmeyenler de genelde 65 yaş üzerindeki vatandaşlarımızdır. İlçemiz yemek Kültürü olarak Kastamonu Mutfağının etkisi altında kalmasına rağmen Ağlı” ya özgü Düğün Böreği bulunmaktadır. İlçemizde bu güne kadar turizm gelişmemiştir. Genellikle yaz aylarında İstanbul’da yaşayan Ağlı’lı Vatandaşlarımızın İlçelerine gelmeleriyle bir hareketlilik yaşanmaktadır. Ağlı Panayırı ve Ağlı Kale Şenlikleri de kısmen İlçemize İlçe dışından vatandaşlarımızın gelmesini sağlamaktadır.



GEZİP GÖRÜLECEK YERLERİ:

İlçemizin en başta gezilip görülecek yeri tarihi Ağlı Kalesidir. Ağlı Kalesi İlçenin Batısında bulunan tabi bir dağ üzerine kurulmuştur. Kalenin etrafı yer yer bıçakla kesilmiş gibi kaya sıralarıyla çevrilmiş ve etekleri ormanlarla örtülmüştür. Üzerine kuzeyinde kepez denilen tabii bir kaya ile aralarındaki boyun noktasından çıkılmaktadır. Zaten zayıf tarafı da burası olduğu için suni duvarlar bu kısma yapılmıştır. Moloz taşından harçla yapılan duvarların kalınlıkları bir metre bu günkü yükseklikleri de üç metredir. Kalenin tepesinde büyük bir düzlük vardır İlçeye bakan kısmında mağaralar vardır. Güneyinde kaleden 10 metre aşağıda bir tabii mağara daha vardır. Bunun içinde dolambaçlı yollar ve mezar odaları bulunmaktadır. Batı yüzünde bir mağara daha vardır bu mağaranın ortasından yan yana iki tane su mahzeni bulunmaktadır. Kalenin üzerindeki düzlükte üç tane su sarnıcı bulunmakta bunlardan iki tanesi halen ayakta durmakta bir tanesi ise yıkılmış durumdadır. Bunun dışında İlçemizin ormanları tamamen yayla durumundadır. Yaz Döneminde yayla Turizmi olarak kış döneminde ise kış ve av turizmi olarak değerlendirilebilir. Gölcüğez çayı kenarında bulunan geçen deresi görülmeye değer. İlçemiz dışında özellikle yaz aylarında insanlar sıcaktan bunalırken terlemeden piknik tadı çıkarılabilecek birçok alan bulunmaktadır.
 
Cevap: Kastamonu İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımı

KÜRE


TARİHİ VE COĞRAFYASI :

Küre'nin tarihi ilk çağın derinliklerine kadar uzanmaktadır. çeşitlli devirlere ait buluntular Küre'de Gotlar, Etiler, Dorlar, Paflagonyalılar Kimmerler, Lidyalılar, İranlılar, Kapadokyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Danişmendliler, Çobanlılar, Pervaneliler, Candaroğulları gibi çeşitli kavimlerin İlçemizde medeniyet kurduklarını göstermektedir.

Küre en canlı ve mamur devrini tarihte l300 ile 1500 yılları arasında yaşamıştır. Bu devirlerde ilçedeki bakır madeninin faal bir şekilde işletildiği, bu arada ilçeye kültür yönünden birçok eser yaptırıldığı bu gün o devirlere ait gerek ayakta kalabilen gerekse yıkıntıları bulunan tarihi eserlerden anlaşılmaktadır. Bunların başında camiler, Medreseler ve Hamamlar gelmektedir.

Küre Kastamonu sınırları içerisinde İç Anadolu‘yu Karadeniz kıyı şeridine bağlayan yol güzergâhında, 41 derece 42 dakika kuzey enlem 33 derece 42 dakika doğu boylam daireleri arasındadır. İlçe mülki arazisi dağlık ve sarp bir yapıya sahiptir. İlçe merkezi Kastamonu‘ya 63 km, İnebolu’ya 30 km, Ankara’ya 300 km, İstanbul'a 465 km karayolu ile bağlıdır. Deniz seviyesinden 960 metre yüksekliktedir.



NÜFUSU:

3 Kasım 2000 tarihinde yapılan Genel Nüfus Sayımına göre Merkez nüfusu 3.880dir. Köylerin Nüfusu ise 6.343dür. Toplam nüfusu ise 10.223dür. Küre’den devamlı bir şekilde dışarıya göç olduğundan nüfus artışı azdır. Nüfus kayıtlarına göre İlçenin toplam nüfusu 66.610’dur



İDARİ DURUMU:

Merkez İlçede 1 Belediye,4 Mahalle Muhtarlığı ve 34 Köy Muhtarlığına bağlı 114 yerleşim birimi bulunmaktadır.



SOSYAL DURUMU:

İlçemizin insanı genelde ücretlidir az sayıda esnaf bulunmaktadır Aile yapısı genelde çekirdek aile yapısı özelliklerini taşır. Tüm siyasi partilerin ilçe teşkilatı bulunmaktadır. İki tarım kredi kooperatifi, şoförler derneği ve esnaf odası bulunmaktadır.



SAĞLIK:

İlçe merkezinde 15 yatak kapasiteli 1 Sağlık Ocağı, bulunmaktadır.Ayrıca Çaybükü Köyünde Sağlık Ocağı olup, bu ocağa bağlı 1 adet de Sağlık Evi vardır. İlçe Merkezinde 2 adet Eczane bulunmaktadır.



ULAŞIM:

İlçenin ulaşımı Karayolu ile yapılmaktadır. İlçenin Kastamonu, Ankara, İstanbul ile komşu ilçeleri arasında her gün muntazam şekilde otobüs ve minibüs seferleri 4 firma tarafından gerçekleştirilmektedir.

İlçemiz Köylerinin yedisinde asfalt yol mevcut olup, diğer Köylerde ise stabilize yolu bulunmaktadır.



KÜLTÜR ve TURİZM:

Küre yeşilin içinde yeşilin her tonuna hakim muhteşem doğa görünümü ile şanlı tarihi ile görünmeye değer; lezzetli mahalli yemekleriyle, balı, kestanesi, böğürtleni ve Ersizlerdere mevkiinde Emin’nin yeri isimli mesire yerinde İlçemize ait çeşitli yöresel yemekler bulunmaktadır.

Ayrıca İlçemizde kış aylarında Belören Köyünde yöresel Kızak Yarışları düzenlenmektedir.

GEZİLİP GÖRÜLECEK YERLER:

İlçede arkeolojik olarak Atatürk Caddesi üzerinde harabe halinde Hamam kalıntıları, Karadonu köyü Geriş mahallesinde hangi tarihlerde yapıldığı bilinmeyen Doğanlar Kalesi kalıntıları, Bagi Baba Türbesi, Akşemsettin Camii, gezilip görülmeye değer yerlerdir.
 
Geri
Üst