Karadeniz Bölgesi Kültürel Gezi Rehberi
karadeniz bölgesinin kültürü karadeniz bölgesinin kültürel özellikleri bölgesi kültürel özellikleri karadenizin
Karadeniz Bölgesinin güzelliğini bilmeyeniniz yoktur meleklerim ama tekrar Karadeniz Bölgesi'nin kültürel zenginliklerine göz atmaya ne dersiniz
Türkiye coğrafyasının kuzeyini nerdeyse tamamen kaplayan Karadeniz Bölgesi, adını komşu olduğu Karadeniz'den alır ve Sakarya ovası'nın doğusundan Gürcistan sınırına kadar uzanan coğrafi bölgedir.
Büyüklük bakımından Türkiye'deki bölgeler arasında 3. sırada yer alır. Türkiye'nin doğu-batı genişliği ve dolayısıyla da yerel saat farkı en fazla olan bölgesidir. Karadeniz Bölgesi kendi içinde, DOĞU,ORTA ve BATI KARADENİZ olmak üzere üc bölgeye ayrılır.
Yalnız çam, Doğu Karadeniz Dağları ( Kaçkarlar ),Mescit dağları, Kop dağı, Giresun dağları, Canik dağları, Küre Dağları, Ilgaz dağları, Köroğlu ve Bolu Dağları bölgenin en belirgin yükseltileridir ve kıyıya paralel olarak uzanırlar... lll. Jeolojik devirde Alp kıvrımları sonucu doğu - batı yönünde oluşan bu dağlar, "Kuzey Anadolu dağları " genel adıyla anılırlar. Kıyı ile iç kesim arasında ulaşım zordur. Dolayısıyla ulaşımda dağlar arasındaki yüksek geçitler kullanılır. Dağlar kıyıya paralel uzandığı için deniz kıyılarında doğal limanlar az, falezler yaygındır, denizin etkisi iç kesimlere kadar sokulamaz. Bölge engebeli olduğu için, tarım alanları parçalı ve dardır. Ovalık alanları azdır
Orman bakımından Türkiye'nin en zengin (%25) ve en fazla yağış alan bölgesidir.Yağışlara bağlı olarak en fazla kimyasal çözülmenin görüldüğü bölgedir. Türkiye'nin en fazla göç veren bölgelerindendir. Türkiye Taşkömürü ve bakır üretiminde birinci sıradadır. Tek doğal limanı Sinop'tur. Ancak ard bölgesi ile ulaşım zorluğu olduğundan gelişmemiştir. Akarsu rejiminin nisbeten düzenli olduğu tek bölgedir. Bölgede Çarşamba ve Bafra delta ovaları vardır.Nem miktarı en fazla olan bölgedir.Bu yüzden yıllık sıcaklık farkı en az olan bölgedir.Yıllık ortalama sıcaklık 14-15 °C'dir. En sıcak ay ortalaması 22-23°C'dir. En soğuk ay ortalaması ise 5-6 °C'dir.Her mevsim yağışlı olan Karadeniz bölgesinde yağışlar en fazla sonbaharda en az ilkbaharda görülür.
Karadeniz Bölgesi'nde büyük bir göl yoktur. Ancak sık sık heyelan görülen bu bölgede bu sebeple oluşmuş heyelan set göllerine rastlanır. Bunların en bilinenleri ise,Tortum,Sera,Abant, Yedigöller ve Uzungöl'dür.. Ayrıca yüksek dağların doruklarına yakın bölgelerde,sayısız coklukta buzul göllerine rastlanır.
Çoruh ve kolları,Yeşilırmak-Gök ırmak, Kızılırmak, Filyos,Yenice çayı ve Sakarya nehri bilinen akarsu kaynaklarıdır.
Kıyı kesiminde her mevsim yağış alan Karadeniz İklimi görülür. İç kesimlerde Karasal İklim hakimdir.
Türkiye'nin en yoğun bitki örtüsüne sahip bir bölgesidir. Bitki örtüsü, kıyı kesiminde ormanlar, dağların hemen arka tarafında ise bozkırlardan olusur. Kıyı kesimindeki nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üzerindedir. Yerleşkeler kıyı kesiminde dağınık, iç kesimlerde ise daha topludur.
Son yıllarda grafiği hızla yükselen "Doğa Turizm" alanında Türkiye'nin göz bebeği olma yolunda artan bir öneme sahiptir. Bozulmamış doğal alanların çokluğu ve yöresel özelliklerini günümüze kadar taşımayı başarmış yaylacılık kültürü, bölgeye olan ilginin artmasına neden olmaktadır.
IRMAK BOYLARINDA BİR ŞEHİR...AMASYA
Orta Karadeniz'de, Yeşilırmak vadisinde, Harşena Dağı eteklerine kurulan Amasya, 7 bin yıllık bir tarihi gecmişin izlerini taşır.Tarihi boyunca krallıklara başkentlik yapmış, bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş, şehzadelerin eğitim gördüğü bir belde olmuştur AMASYA…
Kurtuluş savaşının başlangıç temelleri de Amasya'da atılmıştır. Amasya, tarihi ve kültürel zenginlikleri yanı sıra, özellikle Yeşilırmak kıyısına yapılmış Yalıboyu evleri ile dikkat çekmektedir.
Dünyanın en güzel Misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, tarih ve doğanın birlikte bulunduğu ilginç bir antik kent görmek istiyorsanız sıcakkanlı ve misafirperver insanıyla Amasya sizi bekliyor.
İlk yerleşimin MÖ. 5500 yıllarına kadar uzandığı belirlenen Amasya; Antik Çağdan günümüze kadar geçen zaman içerisinde Hitit, Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. 1.386 yılında Osmanlı topraklarına katılan Amasya, Osmanlı padişah ve şehzadelerinin gösterdikleri özel ilgi nedenleriyle "şehzadeler şehri" olarak da ün yapmıştır.
Amasya, Kurtuluş Savaşı sırasında da ön plana çıkmıştır. 19 Mayıs 1919'da Samsun'da başlayan Milli Mücadelenin ilk adımı, 12 Haziran 1919'da Mustafa Kemal'in Amasya'ya gelmesiyle devam etmiştir. Kurtuluş Mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum ve Sivas Kongrelerinin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 1919'da yayınlanan Amasya Tamimi ile "Milletin İstiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağı" Amasya'da ilan edilmiştir.
Amasya, doğuda Tokat, güneyde Yozgat, batıda Çorum, kuzeyde Samsun İlleri ile çevrilidir. Yeşilırmağın Orta Karadeniz Dağları (Canik) arasında oluşturduğu vadi üzerinde kurulmuştur.Akdağ, Tavşan Dağı, İnegöl Dağı, Kocacık Tepesi, Kırklar Dağı, Ferhat Dağı önemli dağlarıdır. Sulama amaçlı gölet ve barajlar ile sulanan verimli ovalara sahiptir.
Borabay Gölü en önemli gölüdür. Yeşilırmak ve göletlerde yayın, sazan, turna, levrek, pullu gibi balık türleri bulunmaktadır.İlde Karadeniz iklimi - kara iklimi arasında bir geçiş iklimi hüküm sürer. Yazları kara iklimi kadar kurak, Karadeniz iklimi kadar yağışlı değildir. Kışları ise Karadeniz iklimi kadar ılıman, kara iklimi kadar sert değildir.
Amasya’da gezilecek yerlerin başında gelen,Yalı boyu evleri dizisindeki en güzel konak olan Hazeranlar Konağı Osmanlı döneminin en zarif sivil mimari örneklerinden birisidir. Konak Defterdar Hasan Talat Efendi tarafından kız kardeşi Hazeran Hanım adına 1872 yılında yaptırılmıştır. Hatuniye Cami avlusu ile bağlantılıdır. Çift kanatlı selamlık kapısından alçak tavanlı bir mekana girilir. Dört köşede birer oda ve odaların arasında orta sofanın uzantıları eyvanlar yer alır. Batı eyvanlarını giriş kata bağlayan sade korkuluklu ahşap merdivenler işgal eder. Katlarda oturma ve yatak odaları, avlu, kahve odası, ocaklı oda, ebeveyn ve selamlık odaları ile hela sofa etrafında yer almaktadır.
Amasya Kalesi, Kral Kaya Mezarları, Aynalı Mağara (Kaya Mezarı), Ferhat Su Kanalı, Bimarhane (Darüşşifa), Sultan II. Bayezid Külliyesi, Haliliye Medresesi, Kapı Ağa Medresesi, Gök Medrese Cami, Burmalı Minare Cami, Sultan II. Bayezıt Külliyesi ve daha onlarca cami han ve hamamlar gezilip görülebilecek başlıca tarihi eserler arasında yer alır. Terziköy Kaplıcası, Yedi Kuğular Kuş Cenneti, Borabay Gölü, Baraklı Şelalesi görülmesi gereken doğal alanlardır.
Ne Yenir ? Amasya tarihi, köklü bir kültür düzeyi yanında ekolojik yapısı itibariyle zengin bir bitki örtüsüne, dolayısıyla da zengin mutfak kültürüne sahiptir. Yöreye özgün yemekler arasında, çatal çorba, cırıkda-cızlak (akıtma), helle çorbası, ekmekaşı (papara), kesme ibik çorbası, toyga çorbası, cilbir, bakla dolması, hengel (kıymasız mantı), pancar (pastırmalı), kabak kabuklu pilav, sirkeli ciğer, yuka tatlısı (yufka patlıcanlı pilav tatlısı), gömlek kadayıfı, halbur tatlısı, zerdali gallesi, vişneli ekmek (Amasya çöreği), sini su böreği (Amasya usulü) ve Yakasal böreği sayılabilir.
Yapmadan Ayrılma : Amasya Müzesinin Mumyalar bölümünü ve Hitit Tanrı Heykelini (Teşup) görmeden, Yeşilırmak Yalıboyu'nda Amasya Evlerini gezmeden,Kral Kaya Mezarlarını ziyaret etmeden,II. Bayezid Külliyesi, Bimarhaneyi gezmeden,Borabay gölünü görmeden,Amasya Misket elması yemeden...Dönmeyin
Karadeniz Bölgesinin güzelliğini bilmeyeniniz yoktur meleklerim ama tekrar Karadeniz Bölgesi'nin kültürel zenginliklerine göz atmaya ne dersiniz
Türkiye coğrafyasının kuzeyini nerdeyse tamamen kaplayan Karadeniz Bölgesi, adını komşu olduğu Karadeniz'den alır ve Sakarya ovası'nın doğusundan Gürcistan sınırına kadar uzanan coğrafi bölgedir.
Büyüklük bakımından Türkiye'deki bölgeler arasında 3. sırada yer alır. Türkiye'nin doğu-batı genişliği ve dolayısıyla da yerel saat farkı en fazla olan bölgesidir. Karadeniz Bölgesi kendi içinde, DOĞU,ORTA ve BATI KARADENİZ olmak üzere üc bölgeye ayrılır.
Yalnız çam, Doğu Karadeniz Dağları ( Kaçkarlar ),Mescit dağları, Kop dağı, Giresun dağları, Canik dağları, Küre Dağları, Ilgaz dağları, Köroğlu ve Bolu Dağları bölgenin en belirgin yükseltileridir ve kıyıya paralel olarak uzanırlar... lll. Jeolojik devirde Alp kıvrımları sonucu doğu - batı yönünde oluşan bu dağlar, "Kuzey Anadolu dağları " genel adıyla anılırlar. Kıyı ile iç kesim arasında ulaşım zordur. Dolayısıyla ulaşımda dağlar arasındaki yüksek geçitler kullanılır. Dağlar kıyıya paralel uzandığı için deniz kıyılarında doğal limanlar az, falezler yaygındır, denizin etkisi iç kesimlere kadar sokulamaz. Bölge engebeli olduğu için, tarım alanları parçalı ve dardır. Ovalık alanları azdır
Orman bakımından Türkiye'nin en zengin (%25) ve en fazla yağış alan bölgesidir.Yağışlara bağlı olarak en fazla kimyasal çözülmenin görüldüğü bölgedir. Türkiye'nin en fazla göç veren bölgelerindendir. Türkiye Taşkömürü ve bakır üretiminde birinci sıradadır. Tek doğal limanı Sinop'tur. Ancak ard bölgesi ile ulaşım zorluğu olduğundan gelişmemiştir. Akarsu rejiminin nisbeten düzenli olduğu tek bölgedir. Bölgede Çarşamba ve Bafra delta ovaları vardır.Nem miktarı en fazla olan bölgedir.Bu yüzden yıllık sıcaklık farkı en az olan bölgedir.Yıllık ortalama sıcaklık 14-15 °C'dir. En sıcak ay ortalaması 22-23°C'dir. En soğuk ay ortalaması ise 5-6 °C'dir.Her mevsim yağışlı olan Karadeniz bölgesinde yağışlar en fazla sonbaharda en az ilkbaharda görülür.
Karadeniz Bölgesi'nde büyük bir göl yoktur. Ancak sık sık heyelan görülen bu bölgede bu sebeple oluşmuş heyelan set göllerine rastlanır. Bunların en bilinenleri ise,Tortum,Sera,Abant, Yedigöller ve Uzungöl'dür.. Ayrıca yüksek dağların doruklarına yakın bölgelerde,sayısız coklukta buzul göllerine rastlanır.
Çoruh ve kolları,Yeşilırmak-Gök ırmak, Kızılırmak, Filyos,Yenice çayı ve Sakarya nehri bilinen akarsu kaynaklarıdır.
Kıyı kesiminde her mevsim yağış alan Karadeniz İklimi görülür. İç kesimlerde Karasal İklim hakimdir.
Türkiye'nin en yoğun bitki örtüsüne sahip bir bölgesidir. Bitki örtüsü, kıyı kesiminde ormanlar, dağların hemen arka tarafında ise bozkırlardan olusur. Kıyı kesimindeki nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üzerindedir. Yerleşkeler kıyı kesiminde dağınık, iç kesimlerde ise daha topludur.
Son yıllarda grafiği hızla yükselen "Doğa Turizm" alanında Türkiye'nin göz bebeği olma yolunda artan bir öneme sahiptir. Bozulmamış doğal alanların çokluğu ve yöresel özelliklerini günümüze kadar taşımayı başarmış yaylacılık kültürü, bölgeye olan ilginin artmasına neden olmaktadır.
IRMAK BOYLARINDA BİR ŞEHİR...AMASYA
Orta Karadeniz'de, Yeşilırmak vadisinde, Harşena Dağı eteklerine kurulan Amasya, 7 bin yıllık bir tarihi gecmişin izlerini taşır.Tarihi boyunca krallıklara başkentlik yapmış, bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş, şehzadelerin eğitim gördüğü bir belde olmuştur AMASYA…
Kurtuluş savaşının başlangıç temelleri de Amasya'da atılmıştır. Amasya, tarihi ve kültürel zenginlikleri yanı sıra, özellikle Yeşilırmak kıyısına yapılmış Yalıboyu evleri ile dikkat çekmektedir.
Dünyanın en güzel Misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, tarih ve doğanın birlikte bulunduğu ilginç bir antik kent görmek istiyorsanız sıcakkanlı ve misafirperver insanıyla Amasya sizi bekliyor.
İlk yerleşimin MÖ. 5500 yıllarına kadar uzandığı belirlenen Amasya; Antik Çağdan günümüze kadar geçen zaman içerisinde Hitit, Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. 1.386 yılında Osmanlı topraklarına katılan Amasya, Osmanlı padişah ve şehzadelerinin gösterdikleri özel ilgi nedenleriyle "şehzadeler şehri" olarak da ün yapmıştır.
Amasya, Kurtuluş Savaşı sırasında da ön plana çıkmıştır. 19 Mayıs 1919'da Samsun'da başlayan Milli Mücadelenin ilk adımı, 12 Haziran 1919'da Mustafa Kemal'in Amasya'ya gelmesiyle devam etmiştir. Kurtuluş Mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum ve Sivas Kongrelerinin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 1919'da yayınlanan Amasya Tamimi ile "Milletin İstiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağı" Amasya'da ilan edilmiştir.
Amasya, doğuda Tokat, güneyde Yozgat, batıda Çorum, kuzeyde Samsun İlleri ile çevrilidir. Yeşilırmağın Orta Karadeniz Dağları (Canik) arasında oluşturduğu vadi üzerinde kurulmuştur.Akdağ, Tavşan Dağı, İnegöl Dağı, Kocacık Tepesi, Kırklar Dağı, Ferhat Dağı önemli dağlarıdır. Sulama amaçlı gölet ve barajlar ile sulanan verimli ovalara sahiptir.
Borabay Gölü en önemli gölüdür. Yeşilırmak ve göletlerde yayın, sazan, turna, levrek, pullu gibi balık türleri bulunmaktadır.İlde Karadeniz iklimi - kara iklimi arasında bir geçiş iklimi hüküm sürer. Yazları kara iklimi kadar kurak, Karadeniz iklimi kadar yağışlı değildir. Kışları ise Karadeniz iklimi kadar ılıman, kara iklimi kadar sert değildir.
Amasya’da gezilecek yerlerin başında gelen,Yalı boyu evleri dizisindeki en güzel konak olan Hazeranlar Konağı Osmanlı döneminin en zarif sivil mimari örneklerinden birisidir. Konak Defterdar Hasan Talat Efendi tarafından kız kardeşi Hazeran Hanım adına 1872 yılında yaptırılmıştır. Hatuniye Cami avlusu ile bağlantılıdır. Çift kanatlı selamlık kapısından alçak tavanlı bir mekana girilir. Dört köşede birer oda ve odaların arasında orta sofanın uzantıları eyvanlar yer alır. Batı eyvanlarını giriş kata bağlayan sade korkuluklu ahşap merdivenler işgal eder. Katlarda oturma ve yatak odaları, avlu, kahve odası, ocaklı oda, ebeveyn ve selamlık odaları ile hela sofa etrafında yer almaktadır.
Amasya Kalesi, Kral Kaya Mezarları, Aynalı Mağara (Kaya Mezarı), Ferhat Su Kanalı, Bimarhane (Darüşşifa), Sultan II. Bayezid Külliyesi, Haliliye Medresesi, Kapı Ağa Medresesi, Gök Medrese Cami, Burmalı Minare Cami, Sultan II. Bayezıt Külliyesi ve daha onlarca cami han ve hamamlar gezilip görülebilecek başlıca tarihi eserler arasında yer alır. Terziköy Kaplıcası, Yedi Kuğular Kuş Cenneti, Borabay Gölü, Baraklı Şelalesi görülmesi gereken doğal alanlardır.
Ne Yenir ? Amasya tarihi, köklü bir kültür düzeyi yanında ekolojik yapısı itibariyle zengin bir bitki örtüsüne, dolayısıyla da zengin mutfak kültürüne sahiptir. Yöreye özgün yemekler arasında, çatal çorba, cırıkda-cızlak (akıtma), helle çorbası, ekmekaşı (papara), kesme ibik çorbası, toyga çorbası, cilbir, bakla dolması, hengel (kıymasız mantı), pancar (pastırmalı), kabak kabuklu pilav, sirkeli ciğer, yuka tatlısı (yufka patlıcanlı pilav tatlısı), gömlek kadayıfı, halbur tatlısı, zerdali gallesi, vişneli ekmek (Amasya çöreği), sini su böreği (Amasya usulü) ve Yakasal böreği sayılabilir.
Yapmadan Ayrılma : Amasya Müzesinin Mumyalar bölümünü ve Hitit Tanrı Heykelini (Teşup) görmeden, Yeşilırmak Yalıboyu'nda Amasya Evlerini gezmeden,Kral Kaya Mezarlarını ziyaret etmeden,II. Bayezid Külliyesi, Bimarhaneyi gezmeden,Borabay gölünü görmeden,Amasya Misket elması yemeden...Dönmeyin