Ka kız isimleri
en çok tutulan kiz isimleri
Kadam: dost
Kader: alınyazısı, yazgı
talih
değişmez bir karar ile iyilik yada kötülük hazırladığına inanılan olağan üstü güç
Kadın: yetişmiş dişi insan
Kadriye: değerle ilgili
itibar, onur
Kadife: parlak yumuşak kumaş
Kadime: eski
Kadire: güç, kuvvet sahibi
Kafiye: şiirde, mısra sonunda yer alan kelimelerin ses benzerliği, ses uyuşması, uyak
eski nesrimizde zaman zaman yer alan ses benzerliği ve uygunluğuna dayanan sanat, seci
Kamaran: kızıl deniz' de yemen kıyılan yakınında bir ada
Kamarbend: aya yakalanmış, tutulmuş
Kambin: mutlu, bahtiyar
Kame: istek, arzu
Kamelya: pembe, kırmızı, beyaz çiçekler açan bir süs bitkisi
yabangülü
Kamer: ay
mecazi parlak ve güzel anlamında
sadık hizmetli
ay ışığı
Kamertab: dünyamıza ışık veren ay
Kamuran: istediğine ulaşmış, mutlu
Kamile: tam, eksiksiz
kemale ermiş
bilgin, bilgili
olgun
eksiksiz, kusursuz, olgun
Kamiye: arzu, istek
Kanısıcak: çabuk dost olan
Kanlıcım: kan sıcaklığı
Kaniye: elindekiyle yetinen
kanaat eden, yeter, bulup fazlasını istemeyen
inanmış, kanmış
Karaca: rengi karaya yakın, esmer
avrupa ve asya'nın ılıman bölgelerinde yaşayan kısa ve çatallı boynuzlu bir memeli hayvan
Karacık: bir çeşit kuş
Karadut: bileşik isim
Karakız: esmer tenli kız
Karanfil: kokulu bir çiçek
Karasungur: özel isim
Karavaş: cariye, hizmetçi
Karayağdı: özel isim
Karçiçeği: süsengillerden, beyaz pembe çiçekler açan soğanlı bitki
Kardan: kar gibi beyaz
Kardelen: çiğdem
kar kalkmadan çiçek açan süs bitkisi
nergisgillerden, baharda çok erken çiçek açan bir bitki
Karınca: bilinen çalışkan hayvan
Karındaş: kardeş
Karmen: parlak kırmızı
Karye: köy, küçük kasaba
Karin: yakın
nail olan
hısım, komşu
mabeynci
Kasırga: şiddetli fırtına
Kasibe: kesbeden, kazanan, kazanç sahibi
Katmer: kadın katip, kadın sekreter
Katre: damla, damlayan şey
Katibe: kadın katip, kadın sekreter
Katife: kadife
bir nevi çiçek
Kaygas: mucize
Kaymak: sütün yüzeyindeki koyu yağlı tabaka
bir şeyin en iyi ve seçkin bölümü
Kaime: duran, ayakta duran
bir şeyi yapan, icra eden
Allah' ın emrini ifa eden
Türklerde kağıt para manasına gelmektedir
Kainat: varedilen şeylerin hepsi, yaratılanlar
Kayra: yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik
tanrıdan geldiğine inanılan, iyilik, ihsan
Kaytus: bir yıldız kümesi
Kaşife: keşfeden, bulup çıkaran
Kadam: dost
Kader: alınyazısı, yazgı
talih
değişmez bir karar ile iyilik yada kötülük hazırladığına inanılan olağan üstü güç
Kadın: yetişmiş dişi insan
Kadriye: değerle ilgili
itibar, onur
Kadife: parlak yumuşak kumaş
Kadime: eski
Kadire: güç, kuvvet sahibi
Kafiye: şiirde, mısra sonunda yer alan kelimelerin ses benzerliği, ses uyuşması, uyak
eski nesrimizde zaman zaman yer alan ses benzerliği ve uygunluğuna dayanan sanat, seci
Kamaran: kızıl deniz' de yemen kıyılan yakınında bir ada
Kamarbend: aya yakalanmış, tutulmuş
Kambin: mutlu, bahtiyar
Kame: istek, arzu
Kamelya: pembe, kırmızı, beyaz çiçekler açan bir süs bitkisi
yabangülü
Kamer: ay
mecazi parlak ve güzel anlamında
sadık hizmetli
ay ışığı
Kamertab: dünyamıza ışık veren ay
Kamuran: istediğine ulaşmış, mutlu
Kamile: tam, eksiksiz
kemale ermiş
bilgin, bilgili
olgun
eksiksiz, kusursuz, olgun
Kamiye: arzu, istek
Kanısıcak: çabuk dost olan
Kanlıcım: kan sıcaklığı
Kaniye: elindekiyle yetinen
kanaat eden, yeter, bulup fazlasını istemeyen
inanmış, kanmış
Karaca: rengi karaya yakın, esmer
avrupa ve asya'nın ılıman bölgelerinde yaşayan kısa ve çatallı boynuzlu bir memeli hayvan
Karacık: bir çeşit kuş
Karadut: bileşik isim
Karakız: esmer tenli kız
Karanfil: kokulu bir çiçek
Karasungur: özel isim
Karavaş: cariye, hizmetçi
Karayağdı: özel isim
Karçiçeği: süsengillerden, beyaz pembe çiçekler açan soğanlı bitki
Kardan: kar gibi beyaz
Kardelen: çiğdem
kar kalkmadan çiçek açan süs bitkisi
nergisgillerden, baharda çok erken çiçek açan bir bitki
Karınca: bilinen çalışkan hayvan
Karındaş: kardeş
Karmen: parlak kırmızı
Karye: köy, küçük kasaba
Karin: yakın
nail olan
hısım, komşu
mabeynci
Kasırga: şiddetli fırtına
Kasibe: kesbeden, kazanan, kazanç sahibi
Katmer: kadın katip, kadın sekreter
Katre: damla, damlayan şey
Katibe: kadın katip, kadın sekreter
Katife: kadife
bir nevi çiçek
Kaygas: mucize
Kaymak: sütün yüzeyindeki koyu yağlı tabaka
bir şeyin en iyi ve seçkin bölümü
Kaime: duran, ayakta duran
bir şeyi yapan, icra eden
Allah' ın emrini ifa eden
Türklerde kağıt para manasına gelmektedir
Kainat: varedilen şeylerin hepsi, yaratılanlar
Kayra: yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik
tanrıdan geldiğine inanılan, iyilik, ihsan
Kaytus: bir yıldız kümesi
Kaşife: keşfeden, bulup çıkaran