Canım babam…. Sensiz geçen ilk babalar günüm O kadar buruk ki içim anlatamam Keşke şu anda toprağın altında değil de Yanımda yanı başımda olsaydın Hediyeler alsaydım mezarına çiçek koymak yerine Öpüp koklasaydım seni toprağını koklamak yerine Deli kızın seni çok özledi be babam Çekilmiyor artık hasretin Her defasında dayan diyorum kendime Dayanmak zorundasın Ne kadar dayana bilirimki Bir babanın yokluğuna ne kadar alışılabilirse bende o kadar alıştım işte En çok gelinlikler içinde görmeyi istemiştin beni… Bembeyaz peri kızı gibi gelinliğinle görüyüm ölsemde gam yemem demiştin Neden görmeden gittin babaaaaa Neden görmedin beni gelinlikle Biliyorum bu sözüme çok kızacaksın Ama yinede saklamayacağım Çoğu zaman yanına gelmeyi istiyorum Bende toprak olup gitmeyi istiyorum O zaman belki anlaşılır kıymetim Daha sonrada sevdiklerimi üzmeye hakkım yok diyorum Ne kadar sevenim varki zaten üzülürse Bir aşkım birde birkaç arkadaşım üzülür Gerisinin umrunda bile olmam Sen bu söylediklerimi takma babacım Saçma/lıyorum yine Bazen böyle saçmalıyorum Bazen değil aslında çoğu zaman Ama napayım seni çok özledim Senin yerine bir başkasını koyamıyorum Bir babanın yerini kim tutabilirki? Ben ölünce anlarsında kıymetimi o zaman iş işten geçmiş olur demiştin Şimdi anladım kıymetini Ama iş işten çoktan geçti Sen git/tin Geri gelmeyeceksin üstelik Kırıyolar bu kızını… Çok yoruyor hayat Ama dayanıyorum yinede yokluğuna dayandığım gibi dayanmak zorundayım çünkü Hayatın kanunu derlerya Buda öyle bir şey kimse dört dörtlük yaşamıyor hayatı Kimisinin öyle sorunları var kimisinin de böyle Benden beterlerini görünce şükrediyorum halime Şükretmeyi öğretti bu hayat bana Bir çok şeyi öğrettiği gibi Her şeyi öğretide bir senin yokluğuna dayanabilmeyi öğretemedi Çok özledim babam seni Duyuyor musun sesimi