Bazen aşk gider...
Bazen aşk gider !!!
Ve hayat da gider onun pesinden...
Terk edildiğin yerde öylece kala kalırsın…
Bir sabah uyanırsın ki gözünü açtığın ömür senin ömrün değildir...
Aynada tek parça görünen bedenin, aslında lime limedir...
Nefes diye içine çektiğin ciğerlerinde parçalanmış aşkının cam kırıklarıdır...
Her sabah ölmeyip neden uyandığına lanet edersin...
Bazen aşk gider...
Önünde
küllükte bir ölüm dolusu izmarit öylece bakakalırsın arkasından...
Kulağın hiç çalmayacak olan telefondadır...
Zaman dursun saatler hiç geçmesin istersin...
Tanrım ne olur gerçek olmasın, ne olur güneş dogmadan geri dönsün,
Teninde bir başka tenin kokusunu getirse bile dönsün yeter ki
Hiçbir şey sormam ona, bu geceyi yaşanmamış sayarım,
İçimde durmaksızın çığlık atar dualar...
Ama bazen aşk gider ve o çaresizce ...
Sonra sabah olur, güneş doğar...
Aşkın gelmez bir türlü...
Bir gecede değişir ömrün...
O bir türlü inanmak istemediğin kader seninle alay eder gibidir...
Ömrünü adadığın, yıllarını önüne serdiğin aşkın bir gecede bir başka hayata karışmıştır iste...
İNANAMAZSIN! ...
Bazen aşk gider...
Ve sen yıllardır içinde yaşadığın yürekten valizler dolusu anılarla kendi yalnızlığına taşınırsın...
Elin varmaya varmaya boşaltırsın dolapları...
Çekmeceden çıkan her giysi parçası onunla geçirdiğin anıların tarihiyle ağırlaştıkça ağırlaşır...
Onun yerine koyup büyüttüğün cam önündeki o küçük mor menekşe
yapraklarına kondurduğun veda öpücüğüyle büker boynunu...
Valizlerini kapının önüne yigip yüzün sirilsiklam son bir sigara için yigilirsin koltuga...
Bazen aşk gider...
Günler geçer ardından ve aylar..
Bazen de yıllar...
Bebekler büyür, insanlar yaşlanır, insanlar ölür,
eşyalar eskir, evler yıkılır, kurur ağaçlar...
Sokakların adi değişir...
Acılar belleğin acımasızlığına teslim olur...
Sevilen unutur, seven yanar..
Bazen aşk gider...
Ya da siz gittiğini sanırsınız