İşte böyle sevdim onu ben .Burası benim köşem

Dilime dolanmış adınla başlıyorum sonu gelmez satırların en başına
"
Sana dair harflerim kalemimden akan mürekkebe bulaştı yine …

Silinmez bir daha ak sayfanın silüetinden…
Yazdığım her bir satır keşkelerin dudağıma hapsolduğu buruk bir tebessüm suratıma çarpıyor senden yansıyanlarla
Acıtıyor canımı sızısı yakıyor genzimi ağlamaklı oluyor gözlerim yaşlar inat ediyor yanaklarımdan süzelmek için…

İlk defa pişmanlık duyuyorum oysaki…
Ve ilk defa kelimelerimin peşinden kalemimi isteyerek koşturuyorum


-"Belki bir anda bir virgülde veya ucu açık kalmış cümlemin sonundaki üç noktada seni yakalar umuduyla
"

İkimiz için yazılmış senaryoda iki acemi aşığın üstlendiği rolün altında ezildik
Yanlış zamanlarda yanlış yerlerde repliklerimiz ezberimizi bozdu

Rolümüzü yanlış oynadık

Perde acımasızca kapandı yüzümüze bir daha açılmamak üzere

Üzerimize yıkılan dekorun altında kaldık…

Harab oldu duygular ezildi umutlar kırıldı can

Ve can kırıkları batmaya başladı en can alıcı yerlere…

Kanıyor…
Kanatıyor…
Kan ağlıyor


"Bir zamanlar canımın attığı "sen" canımı yakıyor artık
"


Ya yakmalı senin için biriktirdiğim tüm harflerimi

Ya da yazmalı

Kalemimle beraber bitene kadar "seni"…
 



...BEN ONU SEVİYORUM...








Şimdi yanında olup;
İnmek vardı gözlerinden yüreğine.
Akmak vardı ılık ılık damarlarında.
Çırpınmak vardı kalbinde delicesine...






Kalem olmak vardı sonra ellerinde
Mürekkep olmak vardı,
Beyaz kağıtlara ben diye yazdığın...
Bir damla göz yaşı olmak
Damlamak vardı mektuplara...





Her nefes alışında,
Derinden bir 'ahh' olmak vardı.
Hiç hesapsızca dudaklarında...







Ter olmak vardı şakaklarında.
Nefes olmak vardı her sigaranda.
İçki olmak vardı içtiğin yudum yudum.
Yumruk olmak vardı masaya vurduğun...







Asi olmak vardı zamana,
Yırtarak geceyi.
Sana koşmak vardı.
Basmak bağrıma.
Başını koymak omzuma.
Seni sevmek vardı şimdi,
Sevilmek deli dolu çılgınca...





Sen olmak vardı.
Senin olmak vardı.
Sende kalmak vardı.
Yeniden bir bütün olmak vardı.
Hiç ayrılmamışcasına...



Şimdi var gücümle bağırmak vardı imkansızlıklara.
Ayrılığı kelepçe gibi kalbimize vuranlara.



Ben ONU SEVİYORUM...
Ben ONU İSTİYORUM...
Ben SENİ SEVİYORUM...
Ben SENSİZ ÖLÜYORUM...
Kahretsin...
SUSUYORUM! ! !



SEVDAM SENİ ÇOK SEVİYORUM...