Ce: Hamilelikte Başımıza Gelenler 🙂
Hamilelikte Üçüncü Trimester
Ekli dosyayı görüntüle 65909
7. Ay :
Bebeğin hareketlerinde artış ve güçlenme.
Hareketlerde yavaşlama ve biraz daha çabuk yorulma.
Giderek koyulaşan beyazımsı vajinal akıntı.
Karnın alt bölgesinde ağrılar hissedilir.
Kabızlık ortaya çıkar.
Midede yanma, gaz ve hazımsızlık.
Zaman zaman baş ağrısı, baş dönmesi ya da bayılacak gibi olma.
Diş eti kanamaları görülebilir.
Bacak krampları olabilir.
Burun tıkanıklığı ve hafif kanama.
Ayaklarda, ellerde ve yüzde şişme.
Karın cildinde kaşıntı.
Sakarlık.
Nefes darlığı hissedilebilir.
Karın kısmında hissedilir derecede büyüme.
Sırt ve bel ağrıları artar.
Sürekli dalgınlık hali.
Hamilelikten sıkılma ve bitmesini istemeye başlama.
Bebekle ilgili düşler kurma ve endişe.
8. Ay :
Güçlü ve düzenli bebek hareketleri.
Hareketlerde ağırlaşma ve daha çabuk yorulma olabilir.
Midede yanma, hazımsızlık, gaz ya da geğirme isteği.
Kıvamı gittikçe koyulaşan vajinal akıntı.
Artan kabızlık.
Burunda ve kulaklarda tıkanıklık.
Diş eti kanamaları.
Kasılmalar hissedilebilir.
Göğüslerden sızıntı şeklinde akıntı görülebilir.
Sakarlık.
Ayaklarda, ellerde ve yüzde şişme.
Karın cildinde kaşıntı.
Sırt ve bel ağrılarında artış.
Uyuma güçlüğü.
Rahim akciğerlere doğru büyüdükçe hissedilir nefes darlığı.
Bacaklarda varisler oluşabilir.
Doğumun yaklaşmasıyla duyulan heyecan artar.
Dalgınlık halinde artış gözlemlenir.
Bebekle ilgili duyulan kaygılar ve endişeler.
9. Ay :
Yerin daralması sonucu, bebeğin hareketlerinde azalma.
Daha da koyulaşan vajinal akıntı.
Midede artan yanmalar ve şişkinlikler.
Bebek aşağıya inene kadar soluk alma güçlüğü.
İştahta artış ya da azalma olabilir.
Ayaklarda, ellerde ve yüzde şişme.
Uyku sırasında görülen bacak kramplarında artış gözlenir.
Daha sık idrar yapma.
Kabızlık.
Yorgunluk ve halsizlik süreklilik kazanır.
Baş ağrısı, baş dönmesi ve baygınlık görülür.
Karın ve bel bölgesinde kaşını artar.
Çıkık ve büyük bir karın gözlenir.
Burunda ve kulaklarda tıkanıklık.
Hareketlerde azalma, yavaşlama ve sakarlık.
Sırt ağrısında ve ağırlık hissinde artış.
Göğüslerden sızıntı şeklinde akıntı görülebilir.
Gittikçe artan kasılmalar ve sancılar.
Doğum yaklaştığı için rahatlama.
Sinirlilik ve aşırı duyarlılık.
Sabırsızlık ve heyecan.
Doğumla ve bebekle ilgili kaygı ve korku.
alıntı
İkiz Mi? Eyvah Ne Yapacağı
Aile kurma dediğimizde aklımıza bir çift olma hali gelir ancak genellikle aile hakkında yapılan tanımlamalar karı-koca ve çocuklar ekseninde olur. Çünkü çiftler genellikle evlilik sonrasında çocuk sahibi olmak isteyebilmektedir. Bu istek ise çok büyük bir yüzdelikle gebelik ile sonuçlanmaktadır ve aile artık iki kişi ile sınırlı değildir.
Hamilelik süreci başladığı andan ve hatta planlı bir hamilelik ise daha önceden çocuk ile bağ kurulmaya başlanır. Zamanla cinsiyet ve ikiz/çoğul gebelik mi olduğu konuları netleşmeye başlar. İşte bu noktada ikiz veya çoğul gebelik haberi alındığında kimi aileler bunu sevinçle karşılarken kimi aileler bunu çocukların bakımı ekseninde anksiyete ile karşılayabilmektedir. Bu yazıda da amacımız ikiz veya çoğul gebelikler neticesinde dünyaya adımlarını atan minik ve bakıma muhtaç bebeklerin sağlıklı birer birey olma yolunda destekleyen siz ebeveynlere yardımcı olabilmektir.
İkiz çocuklarda tek çocuklar da olduğu gibi bağ anne karnındayken başlar. Hamilelik sürecinde anne karnındayken bile her ikisi ile ayrı ayrı ilgilenebilmek, onlarla ayrı ayrı anne karnında sohbet edebilmek önemlidir. Çünkü her ne kadar onlar tek veya çift yumurta ikizleri olsa bile iki ayrı insan yavrusudur. Bu aşamada baba desteği her zaman olduğu gibi ikiz bebeklerde de çok önemli bir konumdadır. Çünkü annenin karnında bir değil artık iki yavru vardır ve bu açıdan bir baba olarak anneye destek olmak, bakım verme anlamında en az anne kadar sorumluluk alabilmek anne-bebek ruh sağlığı açısından büyük önem taşır.
İkizler denildiğinde akıllara bir çift ve bir de tek yumurta ikizleri gelir. Çift yumurta ikizleri için genellikle “birbirine benzer olmayan ikizler” denilir. Tek yumurta ikizleri ise bu anlamda çift yumurta ikizlerinin tersi bir benzerlik gösterir. Doğum sonrası itibari ile artık dünyaya adımlarını atan bu iki yavru genellikle çevrelerinde ayrı ayrı isimler yerine “ikizler” diye de anılmaya başlanır. Bu anlamda her ikisine birbirinden ayrı isim koymak ve onlara kendi isimleri ile hitap etmek gerekir. Sonuçta onlar aynı ailede iki ayrı kişi ve kişiliktirler. Bu nedenle ikizler benzer beden ve beyne sahip olsalar dahi onlar için farklı kişilik yönlerine katkı sağlayacak bir gelişim çizgisi oluşturulmalıdır. Her birinin farklı zihinsel gelişimi, duygusal yönleri, iç dünyası ve yetenekleri olabileceği unutulmamalıdır. Bu süreçte her ikisini ilgi ve yeteneklerine uygun olarak geliştirmek ve onları birbirine bağlı ama bağımlı olmayan bireyler olarak yetiştirebilmek gerekir.
Genel olarak tüm ikiz çocuklarında aynı kıyafet giydirilme, aynı sınıfa verilme, aynı oyuncaklar, aynı hediyeler alma davranışları görülür. Artık bu yaygın kanı görülen davranışlardan çıkmamız gerekmektedir. Sonuçta aynı kıyafet giydirme ilk başlarda çocuklarda gözümüze tatlı, sempatik gelse de onların farklı ilgileri ve zevkleri olabileceğini unutuyoruz, bu da büyümeye başladıklarından itibaren bu durum birtakım sorunları beraberinde getirebilir. Bu nedenle ikizlerin farklı giydirilmesi, eğer uygun ortam varsa ayrı odalar verilmesi, okul çağı döneminde farklı sınıflara yerleştirilmesi ve zevklerine göre ayrı hediye alınması önemlidir. Tüm bunların onların kişilik ve özgüven gelişimi açısından önemli olduğunu unutmamak gerekir
Sonuç itibari ile onların iki ayrı kişi oldukları düşünülerek hareket edilmelidir. Onların her birine ayrı ayrı zaman ayırmak, ilgiyi her ikisi için de gösterebilmek, her ikisiyle ayrı ayrı konuşmak, sohbet etmek onların hem dil gelişimi hem de diğer faktörler açısından gelişimine destek sağlayacaktır. Tüm bunlar uygun bir şekilde yapıldığı taktirde, aile içinde rekabet ve kıskançlık kendini dayanışma ve işbirliğine bırakacaktır.
kaynak:
İkiz Mi? Eyvah Ne Yapacağımhamilelikte göğüs ağrısı hamilelikte geğirme göğüs büyümesi sinirlilik
Hamilelikte İlk Trimester
Ekli dosyayı görüntüle 65907
Hamilelik dönemi boyunca kadınlar bazı değişiklikler yaşar. Bu değişiklikler hem fiziksel hem de duygusal olarak yaşanır. Bir çok kadın bu değişimi yaşamaktan korksa da, annelik duygusu bütün bunların üstesinden gelir. Ayrıca, her anne adayı hamilelik süresince aynı problemleri yaşamaz. Kimi hamilelikler çok rahat geçerken kimileri bir kaç problemi bir arada yaşayabilir.
Hamilelik dönemi üç trimesterden oluşmaktadır. İlk trimester; hamileliğin 1, 2 ve 3. aylarını kapsamaktadır. Bu aylarda gözlenen fiziksel değişiklikler ve yaşanılan hisler ilk aylar olması nedeniyle diğer aylardan farklıdır.
1. Ay :
Adet kanaması kesilir.
Yorgunluk gözlenir.
Sık sık idrar yapma isteği doğar.
Uykusuzluk ortaya çıkabilir.
Kusma ile birlikte bulantı başlayabilir.
Sadece mide bulantıları olabilir.
Yiyeceklere karşı aşırı istek ya da isteksizlik.
Tükürük salgılamada artış.
Gögüslerde şişlik ve duyarlılık.
Meme ucundaki areolada (koyu renkli alan) koyulaşma ve ter bezlerinin belirginleşmesi.
Göğüsteki damarların görünür hale gelebilir.
Korku ve kaygılar yaşanabilir. Duygularda yaşanan hızlı değişiklikler olabilir.
2. Ay :
Yorgunluk artar.
Sık idrar yapma isteği.
Uykusuzluk devam edebilir.
Kabızlık ortaya çıkabilir.
Kusma ya da sadece bulantı olabilir.
Hafif başağrıları.
Tükürük salgılamada artış.
Yemeklerden tiksinme ya da aşırı yeme isteği.
Elbiselerin bel ve göğüs hizalarında daralma.
Baş dönmesi görülebilir.
Göğüslerde sızlama ve dolgunluk hissi.
Midede yanma ve sindirim güçlüğü.
Meme ucundaki areolada (koyu renkli alan) artan koyulaşma.
Göğüsteki damarların görünür hale gelir.
Kuruntu, korku ve neşe gibi duygusal değişim.
Sinirlilik ve ağlama isteği.
3. Ay :
Yorgunluk.
Uykusuzluk devam edebilir.
Daha sık idrar yapma isteği.
Kabızlık görülebilir.
Midede yanma ve sindirim güçlüğü.
Gaz ve şişkinlik.
Kusma ya da sadece bulantı.
Yemeklerden iğrenme ya da aşerme.
Ara sıra olan baş ağrıları olabilir.
Karın bölgesinde büyüme.
Göğüslerde dolgunluk ve ağırlık.
Meme ucundaki areolada (koyu renkli alan) artan koyulaşma.
Karın bölgesinde damarlar görünür hale gelebilir.
İştahta artış.
Baş dönmeleri ve fenalaşma hissi olabilir.
Bel ve göğüs bölgesinde büyüme.
Huzursuzluk hissi yaşanabilir.
Gerginlik ve duygusal değişimler.
Alınganlık ve ağlama hissi.
Korku ve kaygılar olabilir.
Aile kurma dediğimizde aklımıza bir çift olma hali gelir ancak genellikle aile hakkında yapılan tanımlamalar karı-koca ve çocuklar ekseninde olur. Çünkü çiftler genellikle evlilik sonrasında çocuk sahibi olmak isteyebilmektedir. Bu istek ise çok büyük bir yüzdelikle gebelik ile sonuçlanmaktadır ve aile artık iki kişi ile sınırlı değildir.
Hamilelik süreci başladığı andan ve hatta planlı bir hamilelik ise daha önceden çocuk ile bağ kurulmaya başlanır. Zamanla cinsiyet ve ikiz/çoğul gebelik mi olduğu konuları netleşmeye başlar. İşte bu noktada ikiz veya çoğul gebelik haberi alındığında kimi aileler bunu sevinçle karşılarken kimi aileler bunu çocukların bakımı ekseninde anksiyete ile karşılayabilmektedir. Bu yazıda da amacımız ikiz veya çoğul gebelikler neticesinde dünyaya adımlarını atan minik ve bakıma muhtaç bebeklerin sağlıklı birer birey olma yolunda destekleyen siz ebeveynlere yardımcı olabilmektir.
İkiz çocuklarda tek çocuklar da olduğu gibi bağ anne karnındayken başlar. Hamilelik sürecinde anne karnındayken bile her ikisi ile ayrı ayrı ilgilenebilmek, onlarla ayrı ayrı anne karnında sohbet edebilmek önemlidir. Çünkü her ne kadar onlar tek veya çift yumurta ikizleri olsa bile iki ayrı insan yavrusudur. Bu aşamada baba desteği her zaman olduğu gibi ikiz bebeklerde de çok önemli bir konumdadır. Çünkü annenin karnında bir değil artık iki yavru vardır ve bu açıdan bir baba olarak anneye destek olmak, bakım verme anlamında en az anne kadar sorumluluk alabilmek anne-bebek ruh sağlığı açısından büyük önem taşır.
İkizler denildiğinde akıllara bir çift ve bir de tek yumurta ikizleri gelir. Çift yumurta ikizleri için genellikle “birbirine benzer olmayan ikizler” denilir. Tek yumurta ikizleri ise bu anlamda çift yumurta ikizlerinin tersi bir benzerlik gösterir. Doğum sonrası itibari ile artık dünyaya adımlarını atan bu iki yavru genellikle çevrelerinde ayrı ayrı isimler yerine “ikizler” diye de anılmaya başlanır. Bu anlamda her ikisine birbirinden ayrı isim koymak ve onlara kendi isimleri ile hitap etmek gerekir. Sonuçta onlar aynı ailede iki ayrı kişi ve kişiliktirler. Bu nedenle ikizler benzer beden ve beyne sahip olsalar dahi onlar için farklı kişilik yönlerine katkı sağlayacak bir gelişim çizgisi oluşturulmalıdır. Her birinin farklı zihinsel gelişimi, duygusal yönleri, iç dünyası ve yetenekleri olabileceği unutulmamalıdır. Bu süreçte her ikisini ilgi ve yeteneklerine uygun olarak geliştirmek ve onları birbirine bağlı ama bağımlı olmayan bireyler olarak yetiştirebilmek gerekir.
Genel olarak tüm ikiz çocuklarında aynı kıyafet giydirilme, aynı sınıfa verilme, aynı oyuncaklar, aynı hediyeler alma davranışları görülür. Artık bu yaygın kanı görülen davranışlardan çıkmamız gerekmektedir. Sonuçta aynı kıyafet giydirme ilk başlarda çocuklarda gözümüze tatlı, sempatik gelse de onların farklı ilgileri ve zevkleri olabileceğini unutuyoruz, bu da büyümeye başladıklarından itibaren bu durum birtakım sorunları beraberinde getirebilir. Bu nedenle ikizlerin farklı giydirilmesi, eğer uygun ortam varsa ayrı odalar verilmesi, okul çağı döneminde farklı sınıflara yerleştirilmesi ve zevklerine göre ayrı hediye alınması önemlidir. Tüm bunların onların kişilik ve özgüven gelişimi açısından önemli olduğunu unutmamak gerekir
Sonuç itibari ile onların iki ayrı kişi oldukları düşünülerek hareket edilmelidir. Onların her birine ayrı ayrı zaman ayırmak, ilgiyi her ikisi için de gösterebilmek, her ikisiyle ayrı ayrı konuşmak, sohbet etmek onların hem dil gelişimi hem de diğer faktörler açısından gelişimine destek sağlayacaktır. Tüm bunlar uygun bir şekilde yapıldığı taktirde, aile içinde rekabet ve kıskançlık kendini dayanışma ve işbirliğine bırakacaktır.