Hadi rekor kıralım

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan PeLiNiM
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
3749664829_206c7e9f06_o.jpg
 

ÇOCUKLUK LİMANIMA SIĞINAN FOKLAR
Nilgün Ilgaz, Resimleyen: Saadet Ceylan, Çınar Yayınları, 2004, 64 sayfa, 5 milyon lira.

Şirin, İzmirli bir çocuk. Babasının Karadeniz Ereğli'sine atanmasıyla birlikte hayatı birdenbire değişiyor. Onu bu taşınma işiyle ilgili en çok üzen şey ise en yakın arkadaşı Arzu'dan uzaklaşıyor olmak. Arzu sağır, dilsiz bir kız; işaret dilini öğrenen arkadaşı Şirin sayesinde yalnızlık çekmiyor. Ama Şirin'in yokluğu onun da arkadaşsız kalması demek çünkü mahallede başka hiçbir çocuk işaret dilini bilmiyor. Arzu ve Şirin sık sık mektuplaşmaya söz veriyorlar; tatillerde de görüşmeyi planlıyorlar.
Şirin, Ereğli'yi 'küçük ama şirin' buluyor (s. 10). Kısa sürede iki yakın arkadaşı da oluyor. Hülya, Bülent ve kardeşi Belgin ile geçirdiği her yeni günde yeni şeyler öğreniyor. Isırgan otunun insanı neden kaşındırdığından, pavuryaların nasıl avlanacağına kadar bir sürü bilgi. Doğayla daha çok iç içe olan Şirin'in keyfine diyecek yok Ereğli'de. Babasının Bababurnu'ndaki deniz fenerine taşınacaklarını söylemesiyle birlikte biraz daha renkleniyor Şirin'in günleri. Bir kediyi sahipleniyor; bahçede özgürce koşturabiliyor, ağaçlara tırmanıyor ve yolunu kaybetmiş iki fokla tanışıyor. Bir mağarada saklanan bu iki fokla arkadaş olan Şirin ve arkadaşları onları her gün balıkla besliyor.
Her şeyi bilen bir baba
Şirin'in babasının her konuda diyecek bir sözü var; üstelik çocuklarının her dediğini de yapıyor. Bu uysal ve akıllı baba foklarla ilgili şunları anlatıyor; "Çocuklar, bunlar on, on beş dakikada bir hava almak için suyun yüzüne çıkarlar. Balık yerler. Günlük yemek listeleri de 10-15 kg balıktır. Soğuk suda yaşadıkları için derilerinin altında derin bir yağ tabakası vardır. Bu tabaka vücut ısılarının çok çabuk kaybolmasını önler" (s. 33). İnsan, bir babanın her şeyi bilmesine biraz şaşırıyor tabii ve de bu baba figürü kitap boyunca gerçekliğini yitiriyor; oysa şu tatlı baba her şeyi bir ansiklopedi gibi anlatmak yerine çocukları araştırmaya, okumaya yönlendirse çok daha iyi olurdu.
Ayrıca ilk sayfalarda arkadaşı Arzu olmadan yaşayamayacağını dile getiren Şirin, kitap boyunca ondan bir iki kere bahsediyor ve kitabın en sonunda da ondan sadece bir mektup alıyor. Yani bu sağır dilsiz arkadaş Arzu'nun öyküyle bağı hayli zayıf kalıyor. Bunun yanı sıra Nilgün Ilgaz'ın kimi tümcelerinin devrikliği bazı yerlerde tuhaf kaçıyor; Ilgaz bazı yerlerde sanki Türkçe'yi sonradan öğrenmiş bir yabancı gibi yazıyor. "Şilep limandan ayrıldı, içinde eşyalarımızla birlikte" (s. 5), "Hemen Ali'yi bize davet ettim, annem tanısın diye" (s. 50). Bu tip tümceler okumayı biraz zorlaştırıyor. Çınar Yayınları'nın 'internet' sitesinde kitap şu tümceyle tanıtılıyor; "Yazar, artık neredeyse robotlaştırılmaya ve tektipleştirilmeye çalışılan modern insanın duygusal yanının da varlığını vurguluyor." Doğrusu ölen bir kedinin ya da fokların ardından üzülüp ağlamayacak bir çocuk yoktur, değil mi? Kitap; insanın duygusal yanını vurgulamaktan çok, bir grup çocuğun yaz tatili boyuncayaşadıklarını okuyucuyla buluşturuyor desek?
 
Galatasaray taraftarını yakan hata!
detailmenutop.jpg
05 Aralık 2009 10:40

Galatasaray'ın yeni mabedi Aslantepe'nin üzerindeki kara bulutlar bir türlü dağılmıyor. Son teknolojiyle inşa edilmesi planlanan 52 bin kişilik yeni stadın çağın gerekliliklerine uymadığı raporlarla ortaya koyuldu.

EURO 2016'ya aday olan Türkiye Futbol Federasyonu bazı maçları oynatmayı düşündüğü TT Arena'yı bir Alman firmasına denetletti. Stadın UEFA kriterlerine uymadığı şöyle rapor edildi: "52 bin koltuğun 10 bininde sahanın bir bölümü görülmüyor, koltuk araları çok dar." Mimar Mete Arat, rapora öfkelendi

Galatasaray'ın yeni mabedi Aslantepe'nin üzerindeki kara bulutlar bir türlü dağılmıyor. Son teknolojiyle inşa edilmesi planlanan 52 bin kişilik stadın çağın gerekliliklerine uymadığı ortaya çıktı.
Ali Sami Yen Stadı'nın çilesini çeken taraftarlarını memnun edebilmek için yeni evinin son derece konforlu bir biçimde yapılmasını isteyen Galatasaray Kulübü'nün bu düşüncesine rağmen koltuk düzenlemesinin "safları sıklaştıralım" mantığıyla yapıldığı anlaşıldı. Bu gerçek EURO 2016 için yapılan denetimler sayesinde ortaya çıktı.
10 BİN FİRE VERİLMİŞ
EURO 2016'ya talip olan Türkiye Futbol Federasyonu, TT Arena'yı bir Alman firmasına denetletti. Alman Arenacom firmasının hazırladığı raporda, stadın 2016 için çıtayı bir hayli yükselten UEFA'nın yeni kriterlerine hiç uygun olmadığı rapor edildi. Gerekçede TT Arena'nın UEFA'nm yeni uygulamaya başladığı 'seyirci konforu' kriterlerine uymadığı, çünkü stattaki 10 bine yakın koltuğun, sahanın bir bölümünü göremediği belirtildi.
UEFA'nın bilet alan her izleyicinin sahayı aynı kalitede görmesini istediğini belirten Alman denetçiler, sorunun koltuk aralarında gerekli mesafelerin bırakılmamasm-dan kaynaklandığını vurguladı.
Bu şartlarda 10 bin koltuk için bilet satılamayacağı uyarısı yapılması üzerine harekete geçen Federasyon'un girişimleriyle Seyrantepe'nin koltuk planlamasında revizyona gidiliyor. UEFA'yla sürdürülen görüşmelerde yapılması gerekenlerin tam olarak öğrenildiğini belirten Federasyon yetkilileri, kapasitede bir miktar azaltmaya gidilmesi halinde stadın 2016 kriterlerini tutturacağını
ifade etti. UEFA'nın seyirci sayısının 50 binin altına düşmesini istemediği, ama bu iki bin kişilik firenin gerekli çalışmalar için yeterli olabileceği belirtiliyor.
MİMAR KIZGIN
TT Arena'nın mimarı Mete Arat ise eleştirileri göğüsledi ve denetim raporuna karşı çıktı. UEFA kriterlerinin yeni değiştiğini söyleyen Arat, dünyanın en önemli futbol arenalarmdaki standartları dikkate aldıklarının altını çizdi ve ekledi: "TT Arena'da 52 bin seyirci, stadın neresinde oturursa otursun sahanın tamamını görebilir."

Bülent Günal / Habertürk
 
ohhhh taze tazeeee

Galatasaray taraftarını yakan hata! 05 Aralık 2009 10:40

Galatasaray'ın yeni mabedi Aslantepe'nin üzerindeki kara bulutlar bir türlü dağılmıyor. Son teknolojiyle inşa edilmesi planlanan 52 bin kişilik yeni stadın çağın gerekliliklerine uymadığı raporlarla ortaya koyuldu.

EURO 2016'ya aday olan Türkiye Futbol Federasyonu bazı maçları oynatmayı düşündüğü TT Arena'yı bir Alman firmasına denetletti. Stadın UEFA kriterlerine uymadığı şöyle rapor edildi: "52 bin koltuğun 10 bininde sahanın bir bölümü görülmüyor, koltuk araları çok dar." Mimar Mete Arat, rapora öfkelendi
Galatasaray'ın yeni mabedi Aslantepe'nin üzerindeki kara bulutlar bir türlü dağılmıyor. Son teknolojiyle inşa edilmesi planlanan 52 bin kişilik stadın çağın gerekliliklerine uymadığı ortaya çıktı.
Ali Sami Yen Stadı'nın çilesini çeken taraftarlarını memnun edebilmek için yeni evinin son derece konforlu bir biçimde yapılmasını isteyen Galatasaray Kulübü'nün bu düşüncesine rağmen koltuk düzenlemesinin "safları sıklaştıralım" mantığıyla yapıldığı anlaşıldı. Bu gerçek EURO 2016 için yapılan denetimler sayesinde ortaya çıktı.
10 BİN FİRE VERİLMİŞ
EURO 2016'ya talip olan Türkiye Futbol Federasyonu, TT Arena'yı bir Alman firmasına denetletti. Alman Arenacom firmasının hazırladığı raporda, stadın 2016 için çıtayı bir hayli yükselten UEFA'nın yeni kriterlerine hiç uygun olmadığı rapor edildi. Gerekçede TT Arena'nın UEFA'nm yeni uygulamaya başladığı 'seyirci konforu' kriterlerine uymadığı, çünkü stattaki 10 bine yakın koltuğun, sahanın bir bölümünü göremediği belirtildi.
UEFA'nın bilet alan her izleyicinin sahayı aynı kalitede görmesini istediğini belirten Alman denetçiler, sorunun koltuk aralarında gerekli mesafelerin bırakılmamasm-dan kaynaklandığını vurguladı.
Bu şartlarda 10 bin koltuk için bilet satılamayacağı uyarısı yapılması üzerine harekete geçen Federasyon'un girişimleriyle Seyrantepe'nin koltuk planlamasında revizyona gidiliyor. UEFA'yla sürdürülen görüşmelerde yapılması gerekenlerin tam olarak öğrenildiğini belirten Federasyon yetkilileri, kapasitede bir miktar azaltmaya gidilmesi halinde stadın 2016 kriterlerini tutturacağını
ifade etti. UEFA'nın seyirci sayısının 50 binin altına düşmesini istemediği, ama bu iki bin kişilik firenin gerekli çalışmalar için yeterli olabileceği belirtiliyor.
MİMAR KIZGIN
TT Arena'nın mimarı Mete Arat ise eleştirileri göğüsledi ve denetim raporuna karşı çıktı. UEFA kriterlerinin yeni değiştiğini söyleyen Arat, dünyanın en önemli futbol arenalarmdaki standartları dikkate aldıklarının altını çizdi ve ekledi: "TT Arena'da 52 bin seyirci, stadın neresinde oturursa otursun sahanın tamamını görebilir."

Bülent Günal / Habertürk
 
Piyangoyu bulan eşini boşuyor!
Çantalar dolusu parayla tanışan birçok talihli, sadece o parayı değil, ailelerini, huzurlannı, sağlıklannı kaybetti.Milli Piyango talihlisi bir çok kişi bir anda gelen paranın rüzgarına kapılıp kendilerini kaybettiler.


Çantalar dolusu parayla tanışan birçok talihli, sadece o parayı değil, ailelerini, huzurlannı, sağlıklannı kaybetti.

2003'te 2 trilyon lira kazanan Yeşim Akyol, kısa süre sonra eşini boşadı. Talihlilerin acı öyküleri bununla da bitmiyor. Bir barakada soğuktan donarak can veren Mehmet Sanoğlu'nun öyküsü gibi.

Piyango talihlilerinin aklına nedense ilk olarak boşanmak geliyor. Bu kural kadınlarda da değişmiyor. 2003'te aldığı çeyrek bilete 2 trilyon lira ikramiye çıkan bankacı Yeşim Akyol'un 8 yıllık mutlu evliliği de büyük ikramiyeden sonra sona erdi.

Mecidiyeköy'deki GlMA'da alışverişin ardından aldığı promosyon biletiyle 2003'e en şanslı giren 4 talihliden biri de Yeşim Akyol'du. Akyol, 19 ay sonra Bakırköy Adliyesi'nde açtığı boşanma davasında, "Kocam alkol ve saldırganlığı ile çekilmez oldu. Kendisine büro kurup, otomobil aldım, ama o namusuma dil uzattı,
çocuğun kendisinden olmadığım söyledi" diyerek eşini suçladı.

Kavga büyüyünce Güray Akyol, paraya tedbir koydurdu. Eşine karşı dava ile cevap veren Akyol, eşinin kendisine sormadan ailesine 350 bin TL'lik yardım ettiğini, bu nedenle aralarında sorun çıktığını anlattı. Ayrıca eşinin sürekli evi terk ederek, kendisini rencide ettiğini öne sürdü. Bakırköy Aile Mahkemesi, 2.5 yıl süren davada, her iki tarafın da kusurlu olduğuna karar vererek çifti boşadı. Olan, minik oğullarına oldu. Bu arada Güray Akyol, "Eşim para çıkınca beni boşadı" yorumunu yaptı.

Bileti kaybedince kalp krizi geçirdi

20O4'te Tokat'ın Turhal İlçesi'nde yaşayan Halil Ateş ve oğlu Volkan Ateş'in sakin yaşamlan da, Milli Piyango'nun 10 trilyonluk ödülünün isabet etmesiyle bir anda değişti. Volkan'ın çeyrek bileti, aile için 2.5 trilyonluk bir servet anlamına geliyordu. Turhal bu haberle ayağa kalkmıştı ki, Volkan Ateş'in bileti kaybettiği haberi bütün ilçeye yayıldı. Bileti kaybeden Volkan, olayın şokuyla kalp krizi geçirdi. Biletin çalınmış olabileceği düşüncesiyle savcılığa yaptığı başvurudan da sonuç alamayan Ateş, uzun süre kabuğuna çekildi. Turhallılar uzun süre Volkan Ateş'e inanmadı.

Barakadaki acı son

Mehmet Sarıoğlu'nun hayatı ibretlik cinsten... Denizli'nin Tırkaz köyünde çiftçilik yapan Sarıoğlu, 30 yıl önce Milli Piyangodan büyük ikramiyeyi kazandı. İkramiyenin ardından İstanbul'a taşınan Sarıoğlu, 10 yılda tüm parasını bitirip köyüne döndü ve yaptırdığı barakada yaşamaya başladı. Barakası bir süre sonra yangında kül olunca köylüler toplanarak kendisine bir baraka yaptı. 81 yaşındaki Sarıoğlu, yaklaşık 2 yıl önce barakasında donmuş halde bulundu.

13 şanslı 2010'a zengin girebilir
Bu yılbaşı, ikramiyelerin tam, yarım ya da çeyrek bilete çıkmasına bağlı olarak yeni yıla en az 3, en fazla da 13 kişinin milyoner olarak girebileceği belirtiliyor. Yılbaşı çekilişi için tam biletler 30 TL, yarım biletler 15 TL, çeyrek biletler ise 7.5 TL'den satışa sunuldu. 2007 ve 2008 yılbaşı özel çekilişlerinde büyük ikramiyeyi 25 milyon lira olarak belirleyen Milli Piyango İdaresi, bu yılbaşında büyük ödülü 30 milyon TL olarak belirledi, ikinci büyük ikramiye ise, 5 milyon TL. Talih kuşunun bu yılbaşında, 5'er adet 1 'er milyon TL dağıtacağı da açıklandı
20 yılda 73 milyoner
Milli Piyango İdaresi'nden alınan bilgiye göre, 1988 ila 2008 yılları arasında yapılan yılbaşı özel çekilişlerinde tam 73 kişi büyük ikramiye kazandı. Bu ikramiyelerden 25'i İstanbul'a, 11'i ise Ankara'ya çıktı. Sıralamayı 4'er ikramiye ile izmir, Adana ve Mersin izledi.
Sahte bilet nasıl anlaşılır?
Bu yılki yılbaşı biletlerinin filigranlı özel kâğıtlara basıldığını belirten yetkililer, biletin ışığa tutulduğu takdirde içinde Milli Piyango ambleminin görülmesi gerektiğini vurguluyor. Biletin sol üst köşesinde MP amblemi, sağ alt köşesinde ise talih kuşu yer alıyor.

HT Yazı Dizisi

Müslim Sarıyar-Özlem Yılmaz
 
Geri
Üst