Antalya’da gece tükenirken,
Sarar evreni, toprağın ve denizin kokusu...
Sabahın perdesi , maviliklere açılır ,
Ortalığı martıların çığlıkları kaplar
Sular griden maviye bulanır...
Antalya , alaşağı edilmiş bir geceden çıkar,
Dudaklarında acı bir gülümsemeyle.
Güneyde sabah rüzgârları umuttur.
Önce dipten vuran bir dalga,
Sonra bir sessizlik ve bir ışık,
Bir anıdır şimdi dalgın uyuyan şehir.
Yeni umutlara, yeni sevgilere gebedir.
Akdeniz, yeni bir günün doğuşunu resimler.
Deniz, hafif hışırtılı, sahille kucaklaşır.
Günün ilk ışıkları Torosları ışıtır,
Kızlar sivrisi sonra Tunç dağı,
Tepeleri hafif bulutlu , yukardan bakarlar,
O an ulaşılmazın resmidirler.
Derken balıkçıların dönüşü,
Limanda balık pazarı,
Uzaktan süzülen bir yelkenli,
Uzun seferine hazırlanan bir gemi,
Ve evler arasında gölgelenen sokaklar,
Gözleri mahmur işe koyulan insanlar,
Yoğunlaşan sesler, atışmalar, kavgalar,
Arabalar, makinalar, otobüsler , kamyonlar,
Bir koşuşturmadır sarar her yanı.
Sabah yerini güne bırakır,
Sessizlikse yaşam kavgasına.
Denize kıyısı olan kara şehri,
Antalya’da sabah kısadır.
Akın Önen