Hadi rekor kıralım

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan PeLiNiM
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Kadın kahvaltı sofrasında gazete okuyan kocasına bakıp söylenmiş; - Keşke bir gazete olsaymışım. Böyl...ece bütün gün sıkı sıkı tuttuğun ve ilgilendiğin tek şey ben olurdum. Adam kafasını bile kaldırmadan cevap vermiş; - Evet keşke sen bir gazete olsaydın; böylece yarın senin yerine yeni bir tane alabilirdim...
 
durun bende bir mani yazayım

sepet sepet yumurta
sakın beni unutma
unutursan küserim
mesajlarımı keserim
 
Son düzenleme:
“Birisi canımızı yaktığında kuma yazmalıyız ki bağışlama rüzgarı silebilsin ama biri bizim için iyi bir şey yaparsa taşa kazımalıyız ki hiçbir rüzgar silemesin.”•
 
Büyük bir ormanın çok yakınında, bir oduncu ailesi yaşıyormuş..
:d014::Laie_15::grouphug:
Oduncunun iki çocuğu varmış. Oğlunun adı Hanzel, kızın Gratel'miş.
:dancing:
Bu iki kardeşe üvey anneleri çok kötü davranıyormuş
:sinir:
Bazen bir köşede sessizce ağlarlarmış.
:uhu::grev:
Oduncu çok fakirmiş. Bir kuru ekmeği bile zor bulurmuş." Ne yapacağız? Nasıl geçineceğiz?" diye düşünürmüş sık sık...
:küstüm:
- Yavrularımızı nasıl besleyeceğiz? Demiş karısına.
:argue:
Karısı cevap vermiş:

- Onları sabah erken ormana götürüp bırakırız. Onlardan kurtulmuş oluruz, demiş...

:gossip:
Adam:

- Hayır bunu yapamam. Yabani hayvanlar onları parçalar, diye karşı çıkmış.

:abo::stop:
Kadın kocasına:

- Budala ! Bunu yapmazsak hepimiz açlıktan öleceğiz, diye çıkışmış.

:mad2:
Çocuklar üvey annelerinin babalarına söylediği sözleri duymuşlar.
:gossip:
Herkes yatınca Hanzel yavaşça dışarı çıkıp, ceplerine parlak çakıl taşları doldurmuş. Sonra eve dönmüş
. ohyandan
Sabah ortalık ağarırken kadın gelip, çocukları uyandırmış: Kalkın bakalım miskinler, ormandan odun getireceksiniz, demiş.

:sinir: :d014:
Çocuklar babalarıyla yola çıkmışlar. Bir süre gittikten sonra Henzel en arkaya geçmiş. Cebindeki çakıl taşlarını birer birer yola bırakmaya başlamış.

:gezme:
Ormana girdikleri zaman babaları:
- Hadi bakalım çocuklar siz şurada oturun. Ben ormandan biraz odun keseceğim. İşim bitince döner sizi alırım, demiş.

:boink::123:
Hanzel ve Gratel oturup babalarının dönüşünü beklemeye başlamışlar. Beklerken uykuları gelmiş ve derin bir uykuya dalmışlar.
:e015:

Uyandıkları zaman ortalığın kapkaranlık olduğunu görmüşler. Gratel ağlamaya başlamış.

- Şimdi ne yapacağız? Ormandan nasıl çıkacağız? diyormuş.

- Ay doğuncaya kadar bekle... Sonra yolumuzu kolayca buluruz, demiş Hanzel.

:dilektut: :grev: :hmm:
gökyüzünde yükselince Hanzel, Gratel 'in elinden tutmuş. Çakıl taşlarını izlemeye başlamış. Ay ışığında çakıl taşları pırıl pırıl parlıyormuş. Bütün gece yürüdükten sonra sabah evlerine varmışlar. Kapıyı çalmışlar.
:date::hasta:
Üvey anneleri çocukları karşısında görünce çok şaşırmış. Babaları ise çok sevinmiş. Çünkü onları bıraktığına öyle üzülüyormuş ki...

:zonked: :26:
Aradan az bir zaman geçmiş. Ülkede kıtlık baş göstermiş. Üvey anneleri babalarını etkilemeye çalışıyor, ona:

- Evde yiyecek bir şey kalmadı. Hepimiz açlıktan öleceğiz. Bu çocuklar başımızdan bir an önce gitmeli. Onları bu sefer ormanın daha kuytu yerlerine götür. O zaman yolu bulamazlar. Başka çaremiz kalmadı, diyormuş.
:argue:
Bu sözler adamın içini sızlatmış. Fakat kadın dediğinden bir türlü vazgeçmiyormuş. Kadın sürekli bağırıyor, çocukların bir an önce ormana götürülmesini istiyormuş
:sinirli:
Adam:
- Çocuklarımı tekrar ormanda bırakmaya içim nasıl dayanır? diyormuş.
:uhu:
Ama kadın isteğini kabul ettirinceye kadar ona rahat vermemiş
kaşınma
Uyumadıkları için bu konuşmaları çocuklar da dinlemişler. Üvey anne ile, babaları uykuya dalınca Hanzel yine yataktan kalkmış. Daha önce yaptığı gibi dışarı çıkıp çakıl taşı toplamak istiyormuş. Sessizce kapıya yaklaşmış. Ama bu kez kapı kilitliymiş. Üvey annesi kapıyı kilitlemiş. Zavallı Hanzel üzgün bir şekilde yatağına geri dönmüş.
:küstüm:

Sabahleyin üvey anneleri erkenden gelmiş. Çocuklara biraz ekmek vermiş. :sinir: :d014: :yemek::d015:

Ormanın içlerine doğru ilerlemişler. Hanzel yol boyunca ekmek parçalarını ufalamış.Sonunda ormanın en tenha yerine gelmişler. Babaları büyük bir ateş yakmış.

- Burada beni bekleyin. Ben odun keseceğim. Akşam üzeri gelir, sizi alırım! deyip, gitmiş.
:gezme: :boink::123:
Öğle vakti Gratel kendi ekmeğini ortadan bölmüş, kardeşiyle paylaşmış. Sonra iki kardeş uykuya dalmışlar...
:hungry::simit: :sobe: :e015:
Akşam olmuş ama zavallıların babası gelmemiş. Gratel ağlamaya başlamış.
:grev:
Hanzel kardeşini avutmaya çalışmış: - Ay doğunca yola serptiğim ekmek kırıntılarını bulur, kolayca evimize döneriz, demiş. Ay gökyüzünde yükselince, ekmek kırıntılarını aramaya başlamışlar. Kırıntıları ormanda ki kuşlar yediği için bulamamışlar.
:kiamam:

Hanzel, Gratel 'e:
- Korkma yolumuzu bulacağız; demiş ama yolu bir türlü bulamamışlar. Bütün gece yollarını bulabilmek için dolaşmışlar. Ertesi gün yine akşama kadar yollarını aramışlar.
:küstüm::küstüm:
ama ormandan bir türlü dışarı çıkamamışlar. Çok yorulmuşlar, karınları da acıkmış. Evlerinden ayrılalı üç gün olmuş. Gittikçe ormanın daha içlerine, kuytu yerlerine varıyorlarmış. Bir öğle vakti önlerinde çok güzel bir kuş uçmaya başlamış. Çocuklar da kuşun peşinden gitmişler. Sonunda kuş, küçük bir eve varmış ve damına konmuş. Çocuklar eve yaklaşınca evin pasta ve çöreklerden yapıldığını görmüşler. Evin çatısı bisküviden, pencereleri ise şekerdenmiş. Çocuklar buna çok sevinmişler. Hanzel hemen uzanıp çatıdan bir parça koparmış. Öyle açmış ki hemen kocaman parçayı bitirmiş. Gratel ise pencereye yaklaşmış. Şekerden pencereyi kırmaya başlamış. Kopardıkları parçalarla karınlarını doyurmaya başlamışlar. Hanzel çatıdan bir parça daha koparmış. Gratel ise pencereye tekrar yaklaşarak, bir parça daha alıp ağzına atmış. Böyle güzel güzel karınlarını doyururken birden evin kapısı açılmış.
=dewamı yarınaaaaaa==
 
Son düzenleme:
Geri
Üst