Gazeteciler Biyografi

Ce: Gazeteciler Biyografi

Bedii Faik



--------------------------------------------------------------------------------
Bedii Faik Akın 1921'de Bandırma'da doğdu. Lise öğrenimini İstanbul Kabataş Lisesi'nde tamamladı. Tıp fakültesine girdi, tam doktor olacakken vazgeçip tütün ticaretine yöneldi ve yine tam başaracakken vazgeçip yazı hayatına atıldı. Orada kaldı. Hem de aşkla, zevkle, hırsla kaldı. Çeşitli gazetelerde uzun yıllar yazar olarak, daha sonra da Falih Rıfkı Atay'la birlikte çıkardığı Dünya gazetesinin sahibi olarak çalıştı.

ESERLERİ

Efendime Söyleyeim, Yalancı, Hitler Anlatıyor, Rusya'dan, Bir Grip Ada, Sam Amca'nın Evinde, Pablo'nun Gülüşü, O Biçim, İhtilalciler Arasında Bir Gazeteci, Akıl Cumhuriyeti İsrail belli başlı eserleridir.
...
Matbuat Basın derkeen... Medya
1. Cilt
Bedii Faik Akın
Doğan Kitapçılık / Anı Dizisi İstanbul 2001

Matbuat Basın derkeen Medya, Bedii Faik'in yalnız yazı hayatını anlattığı bir anı dizisidir ve Türk gazeteciliğinin altmış yıllık geçmişinin, bugüne, medyaya kadar gelip çakılan kaderinin çok renkli bir tablosu gibidir!..

Bu kitapta ayrıca, yüzyılın pek çok kalem şöhretinin yazıyla çizilmiş portrelerini de bulacak ve hemen hepsinin önünde bir ibret duygusuyla da sarsılacaksınız, demek fazla abartılı olmaz sanıyoruz. Doğan Kitapçılık, Matbuat Basın derkeen Medya'yı Türk okurlarına sunarken zevkli bir görev başardığının inancı içindedir.
(Arka Kapak)

Dev bir pergelin saplanan ayağını Nuruosmaniye kavşağının tam orta yerine batırınız ve sonra öbür ayağı, çok değil, 250-300 metre kadar açıp çevirmeye başlayınız. Çıkacak daireye 1940'ların bütün Babiali'sini sığdırabilirsiniz! Cumhuriyet'iyle, Vatan'ıyla, Tasvir'iyle. Son Posta'sıyla, Vakit'iyle, Son Telgraf'ıyla, Yeni Sabah'ıyla, Hürriyet'iyle hatta tüm kitabeveleriyle hemen hepsini hepsini...

Bir şey daha söyleyeyim, o Babiali'yi bütün kadrosu, tesisi ve varlıklarıyla, bugünkü büyük yapılı iki gazetenin, ister sırçalı, ister sırçasız olsun dev betonuna da sığdırabilirsiniz!

Dikkatinizi çekeceğim, "iki büyük gazete" demedim, "büyük yapılı iki gazete" dedim. Evet, eski Babıali'nin topu, şu yeninin ikisine sığardı ama ancak "madde" olarak. "Mana" olarak ise, hangisinin hangisine sığmaz olduğunu ve manada büyüklüğün ne tarafa düştüğünü işte birlikte göreceğiz!
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Behzat Bilgin ( 1898)- (1973)



--------------------------------------------------------------------------------
1898 Selanik doğdu. Bir süre İzmir Atatürk Lisesi'nde Fransızca öğretmenliği yaptı. Yeni Asır gazetesinin başyazarıydı.DP lideri Celal Bayar'ın isteğiyle DP listesine girdi. Bayar, Bilgin Ailesini tanıyor, Selanik'ten bu yana çalışmalarını izliyordu. Şevket Bilgin'e mektup yazarak, "Yeni Asır"dan bir aday istedi. Şevket Bilgin, Yeni Asır'ın başında kalacağından Behzat Bilgin uygun görüldü.

Behzat Bilgin, dokuz, on ve onbirinci dönem İzmir Milletvekili seçildi.Bazı kanunların çıkmasında, kendisine Bayar ve Menderes tarafından özel görevler verilmişti. Behzat Bilgin, 1973 yılında vefat etti.
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Can Ataklı ( 1956)



--------------------------------------------------------------------------------
1956 yılında Diyarbakır’da doğdu.İTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nda eğitim gördü.Gazeteciliğe 1976 yılında Vatan gazetesinde başladı.24 Saat gazetesinde devam etti.Günaydın ve Tan gazetelerinde yazı iylerini idare etti.Sabah gazetesinin İstanbul dönemi kuruluş kadrosunda yer aldı.Aynı gazetede uzun süre köşe yazarlığı yaptı.Gazete yönetimi tarafından işine son verildi.Almanca biliyor.

ESERLERİ
Amiral Battı Sabah Grubunun Öyküsü Can Ataklı’nın Tanıklığıyla
Serkan Seymen
Metis Y. İstanbul 2001

Amiral Battı, 80'li yıllarda kendisini Türkiye medyasının "amiral gemisi" ilan eden Sabah gazetesi ile onun bağlı bulunduğu grubun geçirdiği dönüşümleri ele alıyor.

Kitabın ana eksenini, en başından itibaren Sabah'ı Sabah yapan çekirdek ekip içinde yer alan, ancak son dönemde Dinç Bilgin-Zafer Mutlu ikilisi tarafından işten atılan Can Ataklı'nın tanıklığı oluşturuyor. Ataklı, Serkan Seymen'in yaptığı röportajda kimi zaman burukluğunu dile getiriyor, kimi zaman öfkesini boşaltıyor; ama en önemlisi medya-siyaset-sermaye ilişkileri konusunda çok önemli ifşaatta bulunuyor. 1992'de Cilalı İmaj devri adlı kitabında Sabah'ın temsilciliğine soyunduğu "yükselen değerleri" ilk kez kavramsallaştırmış olan Can Kozanoğlu ise, on yıl sonra aynı değerlerin neden ve nasıl yere çakıldığını anlatıyor. Kitabın sonsözünü kaleme alan gazeteci Kemal Can da, amiral gemisinin batmasından çıkartılabilecek dersleri tartışıyor. Kitapta 93 trilyonluk bir meblağın hortumlandığı Etibank soruşturmasına dayanak teşkil eden Bankalar Yeminli Murakıpları raporunun "Sonuç ve Özet" bölümleri ile Can Ataklı'nın 1995'te Doğan grubuna karşı Sabah grubunu cansiperane savunan yazılarından seçmeler de ek olarak yer alıyor.

HAKKINDA YAZILANLAR

Balkaner'in 10 bin doları nereye gitti?
Sabah 17 Mayıs 2001

Saygı Öztürk: Ali Balkaner'den 10 bin dolar alan gazetecinin ismi Can Ataklı. Can Ataklı: Evet bu parayı aldım ama o zamanki bir hayır işinde kullandım

Yurtbank'ın eski sahibi Ali Balkaner'den para aldığı iddiasıyla medya gündeminde uzun süre tartışılan ilk gazetecinin ismi ortaya çıktı: Can Ataklı... Star Gazetesi yazarı Saygı Öztürk dün "Yurtbank dosyasında ismi bulunan gazeteciler" başlıklı köşesinde, ilk defa isim vererek yazar Can Ataklı'nın şu anda tutuklu bulunan Yurtbank'ın eski sahibi Ali Balkaner'den 10 bin dolar para aldığını yazdı. İddialar üzerine Can Ataklı'nın kendisini aradığını da yazan Saygı Öztürk, yazısında Ataklı'nın şu görüşlerine de yer verdi: "Yurtbank'ın eski sahibi Ali Balkaner'i tanıyorum.

Evine, bürosuna gider, davetlerine eşimle birlikte katılırdım. Eşini de tanıyorum. Tanıdığım insanı zor durumda olduğu dönemde de tanıdığımı söyler, bunu kimseden saklamam. Ancak Ali Balkaner'den para aldığımı hatırlamıyorum. Adımın böyle bir olaya karışması inanılır gibi değil. Adım bilgisayar disketine niçin yazılmış onu da hiç bilemiyorum. Adımın karşısında 10 bin dolar yazılmasının ne anlama geldiğini de bilmiyorum..."

ÖNCE KABUL ETMEDİ
Öztürk yazısında ayrıca, İstanbul 5. No'lu DGM'de bulunan Ali Balkaner'in muhasebecisi Mustafa Nihat Yurdakök ile ele geçirilen ve Balkaner'in hesaplarının tutulduğu bilgisayar disketlerinden oluşan dosyada Can Ataklı'nın isminin karşısında 04.05/10.000 dolar yazdığını ve buna göre Ataklı'nın Balkaner'den bu parayı aldığını ifade etti.
Öztürk'ün bu yazısı üzerine Can Ataklı da "http://www.imedya.com" isimli haber sitesinde dün sabah "Can Ataklı cevap veriyor" başlıklı bir cevap yazısıyla hakkındaki iddiaları reddetti. Ataklı yazısında, "Balkaner'den hiç bir şekilde para almadığını ve böyle bir şeyin mümkün olamayacağını, yolsuzlukların sürmesini isteyenlerin oyunuyla karşı karşıya kaldığını" vurguladı. Ataklı, "Bu konuda kendimi savunacak halim yok. Ben, 26 yıl önce hangi ahlaki değerleri savunuyorsam şimdi de öyleyim" dedi.

SONRA HATIRLADI
Ancak sabahki bu yazıdan üç saat sonra Can Ataklı yine aynı haber portalına "10 değil 100 bin dolar aldım" başlıklı bir yazı daha yazdı. Ataklı, öğle saatlerinde yayınlanan ikinci yazısında, Balkaner'den para aldığını kabul etti. Yazısında Balkaner'den aldığı parayı önce hatırlamadığını söyleyen Ataklı, düşününce olayı çözdüğünü belirtti. Ataklı, "1997'de yakın dostlarının çocuğu olan lösemi hastası Küçük M.'nin tedavi masraflarının karşılanması için bir kampanya başlattığını ve o kampanya çerçevesinde bir çok iş adamından para toplandığını" yazdı. Kampanyaya 10 bin dolar veren Balkaner'in de katıldığını ve bu parayı hiç görmediğini belirten Ataklı, "Böyle bir itham altında kalmak ve şimdi böylesine bir savunmaya girmek beni çok yaralıyor" diyerek savunma yaptı.

Ataklı, yazısını "Bugüne kadar bana inanan dürüst, doğru ve samimi bulan herkesi hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim" diyerek bitirdi.
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Can Kozanoğlu ( 1963)



--------------------------------------------------------------------------------
1963 yılında Adana’da doğdu.Anafartalar İlkokulu, Alman Lisesi, Nilüfer Hatun İlkokulu, Robert kolej, İ.Ü. SBF ve B.Ü.Sosoyoloji Bölümü’nde okudu.Değişik dergilerde çalıştı

ESERLERİ

Türkiye’de Futbol /Bu Maçı Alıcaz
Can Kozanoğlu
Kıyı Y. İstanbul 1990

İkinci Baskı İletişim Y. İstanbul 1996

Transfer hikayelerinden sürgünle sonuçlanan mağlubiyetlere, çocukluk umutlarından emeklilik yıllarına, futbolcu kimdir, hoca kimdir? Bir insan niçin hakem olur? Sonra tribünler, taraftar kimliği, alaturka hooliganlar Talat Paşa'dan bugüne devlet-kulüp ilişkileri, iktidar-fotbol ilişkileri asker -sivil futbol darbeleri, militarist futboldan polis devleti futboluna geçiş ve tabii ki anlı şanlı tezahüret tarihimiz. Sahaya ilk kez 1990'da çıkan "Bu Maçı Alıcaz"ın notlandırılmış yeni baskısı.


Pop Çağı Ateşi
Can Kozanoğlu
İletişim Y. İstanbul 1995

Ateşi hangi anlamıyla alırsanız alın, pop çağının ateşi altınydayız. Her şey pop artık müzik, şiddet, sevgi, islam, millliyetçilik, Linç hukukundan reality şovlara, Tarkan'dan Çiller'e kara kafa diye dışlananlardan site hayatına, Halk Ekmek büfelerinin önündeki kuyruklardan döviz büfesi kuyruklarına, ülkücü hareketin yükselişinden kimlik aç gözlülülğüne, pop çağı hayatı üzerine bir araştırma . Niçin Ayy inanmıyoruz ki?

İnternet Dolunay Cemaat
Can Kozanoğlu
İletişim Y İstanbul 1997

Modernizmin uzantısında hem toplumsallaşan hem kitleselleşen new-age yeni çağ kültürü usulca büyüyen hızla güçlenen Fethullah Gülen cemaati.. İnsanlığın önünde büyük bir fırsat ve ihmale gelmez bir tehlike halinde duran internet internet, Dolunay, Cemaat bu üç simgesel olgu üzerinden bir dünya parçası olarak Türkiyenin bugününe ve geleceğine bakmaya çalışıyor, kritik bir çağ dönümünün ipuçlarını gündelik söylemler içinden çıkarmaya çalışıyor.

Cilalı İmaj Devri
1980’lerden 90’lara Türkiye ve starları
Can Kozanoğlu
İletişim Y. İstanbul 2000

Yeni düzen, imajlar yarattı, İmajlar, yeni düzeni parlattı, Bir tek şey değişmedi: Hala birileri hayatı bizin adımıza seslendiriyor. İstikball, Future 2001 İnsansız Bankacılık, Özal'ın en sevdiği reklamlardan biri olmalı. Bi ingilizce bi bilgisayar, biraz korku, biraz hayal. Devlet şirketleşti, finans kesimi güçlendi, medya her şeye kadir ve belki de Mesut Yılmaz diye bir politikacı yol aslında. Arabesk çeşitlendi, ibrahim Tatlıses her yola geliyor. İyi de, komedyenler niçin hep Kürt taklidi yapıyor? Gecekondu mahalleleri kuşak kuşak. Özgün müzik, islamcılar da devrimciler de çalsa aynı müzik. Kentlerde yoksullar var, Ahmet Kaya mucit değil kaşif. Popüler sinema hasta, yerine Sezen Aksu bakıyor. Eller ya ama biz yay değil, Avrupa'ya Mustafa Denizli Kapıkule'nin ötesinden bildiriyor.


Yeni Şehir Notları
Can Kozanoğlu
İletişim Y.
İstanbul 2001
Şehrin, şehirdeki yeni hayatın karıştırdığı bir kitap işte: Renk, ses, seks, cinayet... Bambaşka bir cinayet ve intihar potansiyeli, belki. "Canısı'yla tuğla kırmızısına dönen son briketler ve ince neon kırmızısı, parliament mavisi. Amerikan ambiyansı... Yeni orta sınıf: Gerilen ama kopmayan çağ lastiği. Otopark zaferleri, otopark hezimetleri ve alışveriş merkezleri...
Edebiyat fantastikle çıkıyor, "küçük adam" mizaha sığındı; stand-up'ın tam zamanı, "iyi mahalle" dizilerinin de, "kirli dünya" dizilerinin de, vasatı tatmin eden starların da...
Polis toplumunun resmi kahramanları, özel güvenlikçiler, korumalar, duvar gibi "bodyguard", koç gibi faşizan neo-karizma...

Yüzler, ifadeler, ifadenin sıfırlandığı an, merkez sağ erkek dudağı, gecikmiş şaşkınlık, sahte deli terörü, iç ses okuyabilmenin gerilimi... Aşk trendi, anti-mesaj trendi, "alışkanlığa dönüşmüştü" trendi, paranoya trendi... Gerçek oyuncu, geçici ölememe oyunu, Şeyh ile Mürid oyunu ve şööyle bir zafer yumruğu...
(Arka Kapak)
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Celal Hafifbilek



--------------------------------------------------------------------------------
Celal Hafifbilek ana tarafından beş göbek Ankara'lı. İlk, orta ve yüksek öğrenimini bu kentte yaptı. Liseden sonra gazetecilikle tiyatroculuğu birlikte götürdü.Akşam gazetelerine takma adlarla 'tefrika' romanlar yazdı. İlk romanı Sessizler Sokağı epeyce ses getirdi. Sonra edebiyatı bırakıp ekonomi dünyasına girdi. Dergi çıkardı, ekonomi kitapları yazdı.Yurt dışına gitti, Fransa'da 68 günlerini yaşadı. Rannes'de doktora çalışması yaptı. Zürih ve Viyana'da çeşitli kol işçiliklerinde çalıştı. Türkiye'ye dönünce tekrar gazetecilik yaptı. Antalya Sanatçılar Derneği başkanlığı yapan yazar Dünya Kitap gazetesinde değiniler yazıyor.

ESERLERİ

Ankara 1920
Celal Hafifbilek, Telos Yayıcılık, roman, 429 sayfa.

Celal hafifbilek, geriye dönüşler yaparak Mustafa Kemal Paşa'nın Ankara'ya geldiği 27 Aralık 1919 ile Dünya Güzeli Sabire Büyükana'nın öteki dünyaya göçtüğü 27 aralık 1920 arasını bu kentin içinden anlatıyor. Ama "bildiğimiz gibi" değil, bir başka türlü anlatıyor. Ankara 1920'nin yazarı Ankaralılara "Kentinizi seviniz, koruyunuz!" diyerek romanı Ankaralılara armağan ediyor.

Sevgim Beni Arıyor
Celal Hafifbilek, Telos Yayıcılık, roman, 124 sayfa.
'Sevgim Beni Anlıyor' sevgiyi, sevmeyi-sevilmeyi bilenleri ve öğrenemeyenleri anlatıyor. 'Sevgim Beni Anlıyor' da sevgi insanını, ülkemizde alışkın olmadığımız bir tarzda görüyoruz. Çok sevdiği köpeğinin avcılar tarafından öldürülmesi üzerine büyük bir kedere ve hüzne boğulan Hafifbilek, bu hislerini ölümsüzleştirmek adına yazmaya başlıyor. Sonuçta da bir köpeğin ağzından yazılmış bir roman ortaya çıkıyor. 'Sevgim Beni Anlıyor', Celal Hafifbilek'in duru, yalın bir Türkçeyle kaleme aldığı, dokunaklı bir roman.

HAKKINDA YAZILANLAR

Bakanlıktan Cumhuriyet ödülleri
Hürriyet 23 Kasım 1998
Kültür Bakanlığı'nın Cumhuriyetin 75. yıldönümü nedeniyle düzenlediği yarışmada dereceye giren eserler belli oldu. Ödül dağılımı şöyle: Roman: Büyük ödül Ankara 1920 ile Celal Hafifbilek, başarı ödülleri Gölgeden Akan Işık ile İbrahim Dizman, Emanet Çeyiz ile Kemal Yalçın.
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Cemal A. Kalyoncu ( 1972)



--------------------------------------------------------------------------------
1972 Rize Çayeli doğumlu olan Kalyoncu, ilk, orta ve lise tahsilini burada tamamladı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde okurken 3. sınıfta gazeteciliğe başladı. 1994'te fakülteden mezun oldu.
Aynı yıl, kuruluşunda bulunduğu Aksiyon dergisinde ekonomi editörü oldu. 1998'de askerlik dönüşü aynı dergide Türkiye'nin tanınmış kişi ve aileleri üzerine biyografiler yazmaya başladı. Bu çalışmaları ile Türkiye Yazarlar Birliği'nin 1999 yılı Basın-Röpörtaj ödülüne layık görüldü. Halen Aksiyon'daki yazılarına devam ediyor.
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Cevat Fehmi Başkut ( 1905)- (15.03.1971)



--------------------------------------------------------------------------------
1905'te Edirne'de doğdu. 15 Mart 1971'de İstanbul'da yaşamını yitirdi. Oyun yazarı ve gazeteci. Eyüp Rüşdiyesi ve İstanbul Sultanisi'nde (İstanbul Erkek Lisesi) öğrenim gördü. Kurtuluş Savaşı yıllarını Ankara'da geçirdi. TBMM Basımevi'nde düzeltmenlik yaptı. Meclis'te zabıt katibi olarak çalıştı. 1928-1963 arasında Vakit, Son Saat, Son Posta, Cumhuriyet gazetelerinde muhabirlik, yazarlık, yazıişleri müdürlüğü yaptı. İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı görevinde bulundu.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. "Geceleri Bizi Kimler Bekliyor" adlı bir röportaj kitabı ve birkaç roman denemesi var.

İlk oyunu "Büyük Şehir" 1942-1943 sezonunda İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sahnelendi ve büyük ilgi gördü. Bu ilgi üzerine çalışmalarını tiyatroda yoğunlaştırdı. Hemen her yıl yeni oyunlar yazdı. Türkiye'de Cumhuriyetten sonra ortaya çıkan değişimleri mizah unsurlarını kullanarak anlattığı oyunları yaygın bir ün kazandırdı. Biçim denemelerine de giriştiği oyunlarında bütün toplum katlarından ve her çevreden insanı tiplemeye çalıştı.

Dış ülkelerde oyunu sahnelenen ilk Türk yazarı unvanını aldı.

ESERLERİ

OYUN:
Büyük Şehir (1942)
Küçük Şehir (1946)
Koca Bebek (1947)
Paydos (1948)
Sana Rey Veriyorum (1951)
Kadıköy İskelesi'nde (1953)
Harput'ta Bir Amerikalı (1955)
Hacıyatmaz (1960)
Göç (1962)
Buzlar Çözülmeden (1964)
Emekli (1967)

ÖDÜLLERİ:

1948 İnönü Tiyatro Armağanı Küçük Şehir oyunuyla.
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Cevdet Yücel Söztutan ( 1953)



--------------------------------------------------------------------------------
Asıl adı Yücel Söztutan. Mahlas olarak “Cevdet” ismini kullanıyor. 1953 yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesinin Sırataşlar köyünde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde tamamladıktan sonra Erzurum Ticaret Lisesi orta kısmından 1969 yılında mezun oldu. 1972 yılında Gümüşhane Erkek Öğretmen Okulu’nu bitirdi.

7 yıl çeşitli yerlerde ilkokul öğretmenliği yaptıktan sonra girdiği Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı (Türkoloji) Bölümü’nden 1984 yılında mezun oldu. Aynı yıl 13 yıllık öğretmenlik mesleğinden ayrılarak Türkiye Gazetesi’nin Erzurum Bölge Haber Müdürü olarak göreve başladı. Daha sonra bu gazetenin Erzurum Baskı Tesisleri hizmete
açılınca Matbaa ve Yazı İşleri Müdürü oldu.1994 yılından beri de İstanbul’da İhlas Magazin Grubu bünyesinde göreve devam ediyor.

Türkiye Gazetesi’nde eğitim ve edebiyat üzerine bazı makaleleri; Mina, Kültür Dünyası, Milli Fikir ve yine Türkiye Gazetesi’nde çeşitli şiirleri yayınlandı. Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti tarafından röportaj dalında 1989 Gazetecilik Başarı Ödülü ile sayfa düzeni dalında 1990 Süleyman Necati Gazetecilik Başarı Ödülü aldı. Edebiyat tarihimizden derlediği nüktelerden oluşan Bir Deste Nükte adlı eseri Babıali Kültür Yayıncılığı tarafından basılarak piyasaya sunuldu.

ESERLERİ

Bir Deste Nükte
Cevdet Söztutan
Babıali Kültür Y.

Herhalde yaşadığımız günlerin içinde zekâmızı ışıldatacak, yüreğimizi ısıtacak en güzel şey 'Bir Deste Nükte'dir. Fıkrayla nükteyi karıştırırız genelde, oysa fıkradan çok farklıdır o: Dilin inceliklerini ve o dilin kültürünü iyi bilmek gerekir nülte yapabilmek için. Bazen taarruz, bazen müdafaa içindir; kimi zaman öfkeyi, kimi zaman iltifatı taşır kanatlarında. Bu zengin geleneğe ulaşabilmeniz için işte size 'Bir Deste Nükte'.
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Cihangir Muhammed



--------------------------------------------------------------------------------
Cihangir Muhammed
Özbekistan'ın Semerkant vilayetinde doğmuş, tahsilini Taşkent Devlet Üniversitesi . Basın Yayın Fakültesinde tamamlamış, 1990 yılına kadar çeşitli gazetelerde ve Özbekistan televizyonunda çeşitli görevlerde bulunmuş bir yazardır. 1990 yılında yapılan seçimlerde Semerkant 293 numaralı seçim bölgesinden bağımsız milletvekili seçilerek Özbekistan Millet Meclisine girmiştir.

1991 yılında Özbekistan Devlet Başkanının müşavirliğini de yapmış, 1991 yılı Aralık ayında üstlendiği Özbekistan Radyo-Televizyon Üst Kurulunda Televizyon Başkanlığı görevini, 16 Ocak 1992'de Taşkent Üniversitesi öğrencilerinin tertiplediği toplantının Hükümet güçlerince kanlı bir şekilde dağıtılmasını, bu olaylarda yüzlerce öğrencinin ölmesi ve yaralanmasını protesto ederek görevinden istifa etmiştir.

Aynı yıl, Türk dünyasının kültürünü ve tarihini araştırmak gayesiyle Özbekistan'da kurulmuş olan Turan Vakfının başkanlığına seçilmiştir. Vakıfta görev yaptığı dönemde, Türk dünyasının bütün lehçelerini kapsayan ve kırk ciltten oluşacak bir büyük sözlük hazırlanmasına başlanmıştır.

Vakfın bu faaliyetlerinden rahatsız olan Özbekistan hükümeti Turan Vakfını hiçbir yargı kararı olmaksızın kapatmış ve tüm mal varlığına el koymuştur. 4 Ocak 1993'de muhalefet partisinin yayın organı olan ERK Gazetesi'nde baş yazar olarak çalışmaya başlayan Cihangir Muhammed, Erk Partisi'nin yöneticileri yer almaktadır.
 
Ce: Gazeteciler Biyografi

Coşkun Aral ( 01.05.1956)



--------------------------------------------------------------------------------
1 Mayıs 1956’da Siirt’te doğdu. Basın fotoğrafçılığı mesleğine 1974 yılında Günaydın ve Gün gazetelerinde başladı. 1976 yılında Ekonomi ve Politika gazetesinde devam etti.

1977 yılı kanlı 1 Mayıs olaylarında çektiği fotoğraflarla ilk kez Sipa Press ajansı vasıtası ile adını dünya basınında duyurdu. Bu olaya ilişkin fotoğraflarıyla Time, Newsweek dergilerinde yer aldı. Bunu izleyen yıllarda Sipa Ajansının Türkiye muhabirliğini üstlendi. Bu arada Türk basınında da Türk Haberler Ajansı, Milliyet, Hürriyet gazeteleri ile freelance çalıştı.

1980 yılında ilk defa Sipa ajansı adına Türkiye dışında görev aldı. Polonya’da ünlü Gdansk Grevi, İran, Irak olaylarına ilişkin çalışmalarıyla uluslararası platformda adını duyurmaya başladı. 1980, 12 Eylül darbesini daha önce yaptığı arşiv çalışmalarıyla ünlü Newsweek, L’Express dergilerinin kapaklarında ve yüzlerce uluslararası dergi sayfalarında yansıttı.

14 Ekim 1980 günü kaçırılan bir uçakta dünyada ilk kez hava korsanlarıyla bir röportaj gerçekleştirerek Türk ve dünya basınında adından söz ettirdi. Aynı olayla Türkiye ve dünyanın çeşitli ülkelerinde ödüller aldı. 1980 yılından itibaren sürekli olarak Lübnan, İran, Irak, Afganistan, Kuzey İrlanda, Çad ve Uzakdoğu’da meydana gelen savaşları görüntüledi. Time, Newsweek, Paris-Match, Stern, Epoca gibi dergiler adına savaş fotoğrafçısı olarak mesleğine devam ediyor.

1986 yılında fotoğrafa ilaveten Türkiye’de 32. Gün adına başlattığı savaş TV muhabirliğini asıl mesleği ile birlikte şu anda Haberci adlı televizyon haber belgeseli yapımcılığını da sürdürüyor. 1983/85 yılları arasında çektiği savaş fotoğrafları Paris’te FNAC’da sergilendi. Aynı yıllarda NewYork’ta Time Life Galerisi‘nde savaş fotoğrafları sergilendi. 1988 yılında Ara Güler ile birlikte Danimarka ve Finlandiya’da bir sergi açtı. 1993 yılında Almanya’nın Düsseldorf kentinde yabancılar kültür merkezinde “Savaş ve İnsan” konulu bir sergi hazırladı.

1983 yılında aralarında National Geographic’in ünlü fotoğrafçısı Reza ve Yan Morvan ‘nın da bulunduğu dört savaş fotoğrafçısı ile birlikte hazırladığı “Galile’de Barış“ adlı savaş fotoğraf albümü Edition de Minuit tarafından yayınlandı. Lübnan savaşını konu alan bu kitap, daha sonra Almanya ve Cezayir’de basıldı. Yine New York’ta Pantheon yayınevi tarafından son dönemin en iyi 31 savaş fotoğrafçısını içeren War Torn kitabında yer aldı. 1988 yılında Türkiye: Bin millik Büyük Serüven adlı macera fotoğraf albümü yayınlandı. 1995 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde Fielding Wordwide Yayınevi tarafından biri ‘Savaş Tehlikeli Işık’, diğeri ‘Dünyanın En Tehlikeli Yerleri’ adlı iki kitabı yayınlandı.
Şu anda da yapım ve yönetimini üstlendiği Haberci programının Türkiye’nin yanısıra uluslararası TV kanallarında da yayınlanmaktadır.