Maalesef bir "oyun" değil bu. Bu talihsiz olay ve daha nice talihsizlikler başıma geldi. Banka kredisiyle aldığımız evin taksitlerini ödeyemedik,banka el koydu,sattı ve ben yine de 100 bin TL borçluyum,kredi kartlarımdan dolayı haciz üstüne haciz... bireysel borçların hacizleri... İntihar etmeyi düşündüm defalarca, gözyaşlarımla kalakaldım, kıyamadım yavruma. 12 yıldır deli gibi sevdiğim adam yıllarca beni oyaladı,çocuklarım biraz daha büyüsün,maddi durumumuzu bir yoluna koyalım diyerek ve hala boşanamadığından evlenemedik, kadın çocuğumdan haberdar olduktan sonra da işi inada bindirdi. Gebeliğim, lohusalığım hep gözyaşı ve üzüntü içinde geçti. Öyle ki, sütüm bile ilk ay kesildi. Maddi sıkıntı yakamı hiç bırakmadı. Yurt dışında bebeğim dünyaya geldi, babasının soyadını aldı ama Türk vatandaşlığı yok; yani 3 ayda bir ülkeden çıkış giriş yapmak zorunda. Kadın çocuğumu öldürmek için kapıma dayandı, yalnızım, 3 saatte bir mama yiyen çocuğuma bakıp uykusuz gecelere değil, yarınını düşünerek Onun üzülme ihtimalini düşünerek gelecekten kaygılanıyorum. Ailemi arayamıyorum, çok üzgünüm, çok mutsuzum. Doktora eğitimim yarım kaldı, 7/24 ayaktayım, dört duvar arasındayım ve babasına çok kızgınım. Keşke hiç hayatıma girmeseydi... Birkaç ay içinde evlenemezsek yurt dışına yerleşip bir daha dönmeyeceğim. Sonuç; aşk her şeye kadir değildir. Yüzüm değil, kaderim güzel olsaydı keşke... Anne olmak dünyanın en ağır sorumluluğu imiş. Hayatım roman...