Bilgisayar Terimleri Sözlüğü

Ce: Bilgisayar Terimleri Sözlüğü

L

Label: Etiket. Saklama aygıtları için her bir saklama birimine verilen isimdir.
LAN/Local Area Network:
Yerel ağ. Belli bir alan içinde yer alan bilgisayarların kablolar aracılığı ile birbirlerine bağlanarak bir ağ oluşturmasıdır.
Landspace:
Kelime işlem yazılımlarında belgenin yatay olarak düzenlendiğini gösteren ifadedir.
Language:
Dil. İletişim kurmak için kullanılan sembollerden oluşmuş sisteme denir. Semboller belli kurallara göre bir araya getirilerek sözcük ve cümleleri oluştururlar.
Laptop:
Dizüstü. Küçük ve taşınabilir bilgisayar tiplerine verilen isimdir.
Laser (light amplification by stimulated emission radiation) :
Uyarılmış radyasyon yayımı ile arttırılmış ışık. Veriyi taşımak için, modüle edilmiş darbeler üreten dar bir ışık hüzmesi yaratabilen cihaz.
Laser Printer:
Lazer yazıcı. Yüksek hızda ve kalitede baskı almak için kullanılan yazıcı.
Layout:
Yerleşim. Kelime işlem yazılımlarında metin ve grafiğin yerleştiriliş düzenine verilen isimdir.
LCD/ Liquid Crystal Display:
Sıvı kristal ekran teknolojisine denir. Kullandığımız ekranlara göre ince ve hafiftirler.
Leased line :
Kiralık hat. Telekom taşıyıcı şirket tarafından bir müşteri için ayrılmış özel hat. Anahtarlamalı hat veya dial-up hattın karşıtı olarak kullanılır.
LED/Light Emitting Diode:
İçinden elektrik akımı geçtiğinde yanan küçük elektronik parçadır.
Left Justify:
Sola yanaşık. Kelime işlem yazılımlarında metnin sayfanın sol kenarına dayalı olduğu yanaştırma biçimidir.
Legacy :
Şu anki teknolojiye önceki dillerden, platformlardan ve tekniklerden kalan veri ve uygulamalar. Bazı büyük kurumlarda kritik iş görevlerini yerine getiren eski uygulama ve veritabanları hala kullanılmaktadır.
Legend:
Sunumlarda renk ve desenlerin hangi veri tipini belirttiğini göstermek için kullanılan kısa açıklamalardır.
LQ/Letter Quality:
Yazıcıdan basılan metnin harflerinin daktilo kalitesinde göründüğü baskı özelliğidir.
Library:
Kütüphane. Çalışmaya hazır kod parçalarının içinde bulunduğu dosya yapısıdır.
Light Pen:
Işıklı kalem. Işığa duyarlı bir parça yardımı ile nesnelerin doğrudan bilgisayar ekranından seçilmesine yarayan kalem görünümündeki alettir.
Line Graph:
Çizgi grafik. Veri noktalarını çizgiler ile birleştirerek iniş çıkışları gösteren bir grafik tipidir.
Line Printer:
Satır yazıcı. Bir kerede bir satırı yazabilen, çok hızlı ama düşük kaliteli bir yazıcı tipidir.
Line Spacing:
Satır aralama. Kelime işlem yazılımlarında bir metni oluşturan satırlar arasına boşluk koyma işlemidir.
Link :
1) Internet'te, bir kelime, resim veya bilgiden bir başkasına yapılan bağlantı. 2) İletişimde, alıcı ve verici arasındaki bir devre veya iletim yolu ile bunlara ilişkin ekipmanları içeren kanal.
Linker:
Bağlayıcı. Programı çalışır hale getirmeden önce, tüm kodları bağlayarak programı bütünleyen adım.
Linux :
PC kullanıcılarına ücretsiz veya ucuz bir işletim sistemi sağlamayı hedefleyen Unix benzeri bir işletim sistemi. Çekirdeği, Finlandiya'da Helsinki Üniversitesi'nde Linus Torvalds tarafından geliştirildi.
LISP/List Processing:
Özellikle yapay zeka araştırmalarında kullanılan yüksek seviye programlama dilidir.
List Box:
Liste kutusu. Grafik kullanıcı arayüzüne sahip ortamlarda, bilgi girişine yardımcı olmak için olası değerler içeren ve bir liste ile görüntülenen kutu.
Listing:
Programcıların yazdıkları kodu kağıt üzerinde görmeleri için bastıkları dokümana verilen isimdir.
Load:
Yüklemek. Bir programı saklama aygıtından alıp bilgisayar üzerine kurma işlemidir.
Load balancing :
Yük dengeleme. Bir router'ın, trafiği hedef adrese aynı uzaklıkta olan tüm ağ port'larına dağıtması özelliği. Ağ bant genişliğinin verimli kullanılabilmesı için önemlidir.
Logical channel : Mantıksal kanal. İki veya daha fazla ağ noktası arasında özel olmayan, paket anahtarlamalı veri iletim yolu. Paket anahtarlama, bir fiziksel kanal üzerinde aynı anda pek çok mantıksal kanalın oluşturulmasına izin verir.
Local:
Yerel. Ağ üzerindeki iş istasyonuna ait kaynakları ifade ederken kullanılır.
Local Area Wireless Network:
Kablosuz yerel ağ. Kullanıcılar arasındaki bağlantının kablolar ile değil, radyo dalgalarıyla kurulduğu bağlantı şeklidir.
Local Bus:
Yerel veri yolu. Merkezi işlemciye daha hızlı erişim sağlayan veri yolu tipidir.
Lock:
Kilit. Dosya veya verinin ulaşımını engellemek veya sınırlamak için kullanılan yönteme verilen isimdir.
Logical Drive:
Kullanıcı tarafından bir sürücü gibi göründüğü halde sürücü alanının bir bölümünü ifade eden sürücü yapısıdır.
Logon ve login :
Genel olarak bilgisayar kullanımında, genellikle uzaktaki bir bilgisayardaki işletim sistemine veya uygulamaya erişmek için kullanılan işlem. Unix işletim sisteminde login olarak kullanılır.
Log Out:
Kullanıcı tarafından kullanılan bilgisayar sisteminin kullanımını sona erdirmek için yapılan işleme denir.
Look Up Table:
Biri diğerine çevrilebilen ve karşılıklı değerler içeren tablolardır.
Loop :
Çevrim. 1) Bilgisayar programlamasında, belirli şartlar sağlanana kadar sürekli tekrarlanan komut dizisidir. 2) İletişimde, veri paketlerinin hedefe varamadığı yönlendirme işleminde, belli bir ağ noktası dizisi arasında işlem sürekli tekrarlanır.
Loopback :
Geri çevrim. Telefon sistemlerinde, ağdaki hedefe gönderilen bir test işaretidir, mesaj alındığında işaret göndericiye döner. Çıkabilecek herhangi bir problemin teşhisine yardımcı olur.
Lost Cluster:
Disk üzerinde verilerin saklandığı en küçük birime cluster denir. Bu cluster'lar bilgi içerdiği halde, hiçbir dosya tarafından kullanılıyor görünmüyorsa lost cluster olur.
Lotus 1-2-3:
İlki 1982 yılında çıkartılmış bir hesap tablosu yazılımıdır.
Low Level Format:
Düşük seviye format. Sabitdisklerin kullanıma açılmadan önce sektörlerinin düzenlenmesi için geçirdikleri formatlama tipi.
Low Level Language:
Düşük seviye dil. İçindeki komutlar doğrudan donanım üzerinde yapılan işlemleri ifade eden programlama dilidir.
LPT:
İşletim sistemleri tarafından yazıcıları adlandırmakta kullanılan ifadedir.
LU (logical unit) :
IBM'in SNA'inde (Systems Network Architecture), bir son kullanıcıyı gösterir
 
Ce: Bilgisayar Terimleri Sözlüğü

M

Mac adress : Bir ağa bağlı her bir port veya cihaza verilen adres. Ağdaki diğer cihazlar, yönlendirme tablolarını ve veri yapılarını yenilemek için bu adresleri kullanırlar.
Machine Dependent:
Makine bağımlı. Bir yazılımın sadece belli özelliklere sahip bilgisayar modeli üzerinde çalışabileceğini gösteren terimdir.
Machine Independent:
Makineden bağımsız. Üzerindeki bilgisayarlara bağımlı olmayan çok farklı bilgisayar modellerinde çalışan yazılımlar için kullanılan terim.
Machine Language:
Makine dili. Bilgisayardan ne istediğimizi belirtmek için kullanılan dil.
Macintosh:
Apple firması tarafından geliştirilmiş bir tür bilgisayardır, aynı zamanda MAC olarak da adlandırılır. Bu bilgisayarlar çok yaygın olarak kullanılan PC türü cihazlarla uyumlu değildirler ve kendilerine has yazılımları vardır.
Macro:
Makro. Bir yazılımı kullanırken çok sık tekrar edilen işleri kolayca halledebilmek için kullanılan yüksek seviye bir programlama aracıdır.
Mail Box:
Posta kutusu. E-posta yazılımlarında her kullanıcıya gelen mesajların içinde tutulduğu yapıdır.
Mail Merge:
Adres-Mektup birleştirme. Bir çok kelime işlem yazılımı tarafından bir seferde birden fazla alıcıya gönderilecek tipte mektupları düzenlemek için kullanılan sisteme verilen isimdir.
Mailing list :
Postalama listesi. Belirli bir konuda periyodik e-posta dağıtımı yapılan insanların oluşturduğu liste.
Mainframe :
Ana bilgisayar. IBM gibi şirketler tarafından üretilen büyük ölçekli bilgisayarlar için kullanılır.
Main Memory:
Ana bellek. Bilgisayarın çalışması sırasında işleyeceği tüm verilerin toplandığı bellek alanı. (RAM)
Map:
Bir programın çalışmaya hazır halinin yapısını içeren dosyadır.
Margin:
Kenar boşluğu. Bir sayfanın herhangi bir kenarı ile metin arasında yer alan boşluğa verilen isimdir.
Mass Storage:
Depolama. Büyük miktarda verinin kalıcı olarak depolanmasına olanak sağlayan araçlar için kullanılır.
Maximize:
Büyütmek. Grafik arayüzüne sahip ortamlarda bir pencereyi ekranı kaplayacak şekilde görüntülemek için kullanılan komuttur.
Maximum rate :
En yüksek hız. Sanal bir devreden geçmesine izin verilen maksimum veri hızı.
MB (megabyte) :
Bilgisayar belleği veya depolama alanı için kullanılan bir ölçü. 1. 048. 576 byte'ı gösterir.
Mbps (megabits per second) :
Veri iletiminde bant genişliği ölçüsü.
MCA/Micro Channel Architecture:
IBMPS/2 bilgisayarlar ile piyasaya sunulan yeni bir veri yolu mimarisi.
Mean time between failure (MTBF) :
Arıza arası çalışma süresi. Bir donanımın ne kadar güvenilir olduğunu gösteren bir ölçü. Bu ölçü pek çok donanım için bin hatta onbin saatler mertebesindedir. Örneğin bir sabit disk için bu ölçü 300 bin saat olabilir.
Media :
Ortam. İletişim işaretlerinin üzerinden geçtiği çeşitli fiziksel ortamlar. Genel olarak ağ ortamı çift bükümlü, koaksiyel ve fiber optik kablolar ile atmosferden oluşur.
Media rate :
Ortam hızı. Belirli bir ortam tipi için maksimum trafik hızı.
Megabit : Veri iletişiminde 1 milyon bit'dir.
Megahertz (MHz) : Bilgisayar işlemcilerinin saat hızı ölçüsü olarak kullanılır.
Memory:
Bellek. Veri saklama alanlarına verilen isimdir.
Memory Reident:
Sürekli bellekte duran anlamına gelen terimdir.
Menu:
Bir komut ya da seçenek listesi. Bir yazılımı oluştururken verilecek komutların çeşitli guruplar halinde bir araya getirilmesi ile oluşan yardımcı araçlardır.
Merge:
Birleştirmek, kaynaştırmak. Aynı yapıya sahip iki dosyayı tek bir dosya haline getirmek.
Message :
Mesaj. 1) e-posta kullanımında, postanın bir parçasıdır. 2) Genel olarak bilgisayar kullanımında, bilgisayarın bir işlem, hata veya herhangi gelişen bir şartın durumunu kullanıcıya veya sistem operatörüne bildirmek için gönderdiği bilgi. 3) Bazı iletişim yöntemlerinde bir programdan veya kullanıcıdan diğerine iletilen bilgi veya veri birimidir. 4) Nesne yönelimli programlamada, bir nesnenin bir başkasından bir işlem talep etme yolu.
Message queueing : Mesaj kuyruklama. Programlamada, işlemlerin veriyi bir arayüz kullanarak sistemin yönettiği mesaj kuyruğuna alması yöntemi.
Message switching : Mesaj anahtarlama. Mesajların ağ üzerindeki bir noktadan diğerine aktarılmasında kullanılan anahtarlama tekniği. Mesaj, iletim yolu hazır olana kadar her bir noktada bekletilir.
Metropolitan Area Network (MAN) :
Yerel alan ağından daha geniş bir bölgedeki bilgisayar kaynakları ile kullanıcıları birbirine bağlayan ağ. Geniş alan ağından (WAN) daha dar bir bölgeyi kapsar.
Microcode :
Mikro kod. Makine komutları ve bir bilgisayarın temel işlemleri arasındaki iletim katmanı. ROM'da saklanır.
Microprocessor : Bir bilgisayarın ana işlemcisi.
Microsegmentation :
Bir ağın daha küçük parçalara bölünmesi. Genellikle ağ cihazlarının toplam bant genişliğini artırmak için kullanılır.
Microwave :
1-30 GHz arasındaki elektromanyetik dalgalar. Büyük bant genişliğine sahip işaretlerin kablosuz iletiminde kullanılırlar.
Middleware : İki ayrı program arasında aracılık eden herhangi bir program için kullanılır. Genel olarak, belirli bir veritabanına erişmek üzere yazılmış uygulamaların başka veritabanlarına erişmesini sağlamak için kullanılırlar.
MIDI (Musical Instrument Digital Interface) : Kişisel bilgisayar ses kartları tarafından desteklenen sayısal bir sentezleyici ile müzikleri kaydetmek ve yeniden çalmak için tasarlanmış protokol.
MiniComputer:
Mini bilgisayar. Büyüklük ve kapasite açısından ana bilgisayarlarla iş istasyonları arasında yer alan bilgisayar tipi.
Minimize:
Grafik kullanıcı yüzüne sahip ortamlarda bir pencereyi simge durumuna indirme işlemidir.
MIPS (millions of instructions per second) :
Bir işlemcinin bir saniyede işlediği komut sayısı.
Mirror site :
Ayna (kopya) site. Bir Web sitesinin veya bir sunucudaki dosyaların, ağ trafiğini azaltmak için başka bir ağ sunucusuna kopyalanması.
MIS (management information systems) : Bir kurumda iş operasyonları hakkında bilgi sağlayan bilgisayar sistemi.
Mode:
Durum. Bir program ya da bir aracın içinde bulunduğu duruma denir.
Modem (modulator-demodulator) :
Bir bilgisayardan başka bir bilgisayar veya sayısal cihaza gidecek olan sayısal işaretleri telefon kablosundan gidecek şekilde analog işaret haline getiren, gelen analog işaretleri de sayısal işarete çeviren cihaz.
Modula-2:
Pascal programlama dilini yazan Niklaus Wirth tarafından, bu dilde bulunmayan bazı özellikleri de içerecek şekilde yaratılan programlama dili.
Modulation :
Modülasyon. Bir elektronik veya optik işaret taşıyıcıya bilginin eklenmesi. Modülasyon, doğru akıma (açma kapama şeklinde), alternatif akıma ve optik işaretlere uygulanabilir.
Module:
Program parçasına verilen isimdir, modül.
Monitor:
Ekran. Bilgisayarlar ile kullanıcılar arasındaki görsel bağlantıyı sağlayan birimdir.
Monochrome:
Tek renk. Bir zemin ya da yüzey rengi kullanılarak oluşturulan görüntü ya da baskılar için kullanılır.
Monospacing:
Her karakterin aynı genişliğe sahip olduğu fontlar için kullanılan terimdir.
Morphing:
Bir animasyon yöntemi. Bir şeklin yavaşça başka bir şekle dönüştürülmesi işlemidir.
Motherboard:
Anakart. Bilgisayardaki temel devre ve bileşenleri üzerinde bulunduran kart.
Motion Jpeg:
Bir dijital görüntü saklama ve sıkıştırma standardı.
Mause:
Fare. İmlecin ekran üzerindeki hareketlerini kontrol eden araç.
MP3 (MPEG-1 Audio Layer-3) :
Orijinal ses kalitesini koruyarak, bir ses dizisini küçük bir dosyaya sıkıştırmak için geliştirilen standart bir teknoloji ve format.
MPEG (Moving Picture Experts Group) : ISO'nin (International Organization of Standardization) himayesinde çalışan MPEG, sayısal video ve sayısal ses sıkıştırma standartlarını geliştiriyor. MPEG standartlarının her biri farklı amaçlar için geliştiriliyor.
Multiaccess network :
Çok erişimli ağ. Birden fazla cihazın aynı anda bağlanarak iletişim kurmasına izin veren ağ.
Multicast :
Bir gönderici ile ağ üzerinde birden fazla alıcı arasında kurulan iletişim.
Multicast adress : Bir çok ağ cihazını gösteren tek adres.
Multilayer switch : Çok katmanlı anahtar. MAC adreslerine ve ağ adreslerine dayanan paketleri filtreden geçiren ve ileten anahtar.
Multimedia : Metin, ses ve video'nun birleşimi için kullanılır.
Multimode fiber :
Çok modlu fiber. Farklı frekanslardaki ışığı yayabilen optik fiber.
Multimedia Kit:
Çoklu ortam paketi. Bir PC'nin çoklu ortam uygulamalarını çalıştırabilmek için sahip olması gereken donanım ve yazılım ürünlerini içeren paket.
Multimedia Pc:
Çoklu ortam uygulamalarını çalıştırabilen PC'ler için kullanılan terim.
Multiplexing :
Çoklama. Birden fazla işaretin veya bilgi dizisinin aynı anda tek bir ortamdan iletilmesinin sağlanması. Analog işaretler genellikle FDM (frequency-division multiplexing) ile çoklanırken, sayısal işaretler TDM (time-division multiplexing) ile çoklanırlar.
Multiprocessing :
Bir programın işlemlerinin birden fazla işlemci tarafından koordine edilmesi.
Multitasking :
Çok görevlilik. Bilgisayar programcılığında bir görev, işletim sistemi tarafından kontrol edilen programlamanın temel birimidir. Bugünün işletim sistemlerinin çoğu birden fazla görevin aynı anda yapılmasına izin verir.
Multithreading : Thread, birden fazla kullanıcıyı aynı anda idare edebilen bir programın tek bir kullanımına ilişkin bilginin tutulduğu yerdir. Program açısından ise, bir kullanıcıya hizmet vermek için gereken bilgidir. Bugünün işletim sistemleri her bir kullanıcı için yer ayırıp multithreading'e izin veriyorlar.
Multi-User:
Çok kullanıcılı. Birden fazla kullanıcının aynı anda kullanabildiği sistemleri belirtmek için kullanılır.
Multivendor network :
Çok üreticili ağ. Birden fazla üreticinin ekipmanından oluşturulan ağ. Bu tip ağlarda tek üreticili ağlardan daha çok uyumluluk problemi yaşanır.
Mux : Çoklayıcı (multiplexing) cihazı. Tek bir hat üzerinden birden fazla işaretin iletilmesini sağlar.
 
Ce: Bilgisayar Terimleri Sözlüğü

N

Name: İsim. Bir dosyayı, nesneyi, değişkeni ya da herhangi bir bütünü belirten bir dizi karakterdir.
Name server :
İsim sunucusu. Ağ adreslerine ağ isimleri atayan, ağa bağlı sunucu.
Nanosecond:
Nanosaniye. Saniyenin milyarda biri gibi ölçülecek küçük hızları belirtmekte kullanılan birime verilen isimdir.
Native:
Kendine özgü anlamı da kullanılır. Yazılımların kendine özgü dosyaları saklama biçminede denilir.
Natural Language:
İnsanlar arasında konuşulan dillere denir.
Navigation:
Bilgisayar içinde veya network üzerinde bir verinin yolunu bulması anlamına gelir.
Near Letter Quality:
Nokta vuruşlu yazıcıların yazdırabilme özelliğine verilen isimdir. Yazıcının yazdığı karakterler daktilo yazısına benzer.
NetBIOS (Network Basic Input/Output System) :
Farklı bilgisayarlardaki uygulamaların bir yerel alan ağı ile iletişim kurabilmelerini sağlayan program.
NetWare :
Novell tarafından geliştirilmiş, yaygın olarak kullanılan dağıtık ağ işletim sistemi.
Network : Ağ. Bilgi teknolojisinde, iletişim yolları ile birbirine bağlanmış bir dizi noktadan oluşur. Ağlar, diğer ağlarla iletişim kurabildikleri gibi alt ağları da içerirler. Ağı oluşturan noktalar, bilgisayarlar, yazıcılar, router'lar, anahtarlar ve diğer cihazlardan oluşur.
Network address : Ağ adresi. Fiziksel bir ağ cihazından çok sanal bir cihazı gösteren ağ katmanı adresi. Protokol adresi de denir.
Network administrator : Ağ yöneticisi. Bir ağın çalışmasından, bakımından ve yönetiminden sorumlu kişi.
Network analyzer : Ağ analizörü. Çeşitli ağ arızalarının saptanıp giderilmesinde kullanılan yazılım veya donanım cihazı.
Network computer : Ağ bilgisayarı. Oracle ve Sun şirketlerinin ortaya attığı, ağlarda kullanılabilecek ucuz kişisel bilgisayar kavramı. Temel parçaları içerir, CD sürücüsü, disket sürücüsü ve genişleme yuvaları yoktur, merkezi olarak yönetilip bakımı yapılabilir. Intel'in dışındaki işlemcilerle de gerçekleştirilebilir, Windows'un dışında Java temelli bir işletim sistemi ile de çalışabilir. Bazen ince istemci (thin client) da denir.
Network File System (NFS) :
Ağ dosya sistemi. Bir kullanıcının uzaktaki bir bilgisayarda, kendi bilgisayarındaymışcasına dosyaları kullanması, kaydetmesi ve yenilemesini sağalayan bir istemci/sunucu (client/server) programıdır. Kullanıcının bilgisayarının bir NFS istemcisi, diğer taraftaki bilgisayarında bir NFS sunucusu olması gerekir. Sun Microsystems tarafından geliştirilen NFS, bir dosya sunucu standardı olarak tasarlandı.
Network Interface Card (NIC) : Ağ arabirim kartı. Ağa bağlanması için bilgisayara takılan bir kart.
Network layer : Ağ katmanı. OSI referans modelinin 3. katmanı. Bu katman, iki uç sistem arasında bağlantı ve yol seçimini sağlar.
Network management : Ağ yönetimi. Bir ağın, bakımı, yönetimi, arızalarının tespiti ve giderilmesi için yardımcı olan sistem veya işlemler.
Network Management System (NMS) :
Ağ yönetim sistemi. Ağın en azından bir bölümünün yönetiminden sorunludur.
Network number : Ağ sayısı. Bilgisayarın ait olduğu ağı tanımlayan IP adresinin bir parçası.
Network Operating System (NOS) :
Ağ işletim sistemi. Ağa bağlı iş istasyonlarını, PC'leri ve diğer cihazları desteklemek üzere tasarlanmış işletim sistemi. Bir ağ işletim sistemi, yazıcı paylaşımını, ortak dosya sisteminin ve veritabanının paylaşımını, uygulama paylaşımını, bir ağ isim dizinini yönetme özelliğini ve güvenliğini sağlar.
Network operator :
Ağ operatörü. Bir ağı sürekli olarak gözleyip kontrol eden kişi.
Neural network :
Sinirsel ağ. Bilgi teknolojisinde, insan beyni gibi çalışan programlar ve veri yapıları sistemidir. Çok sayıda işlemcinin birbirine paralel çalışmasını gerektirir. Bunların herbirinin bir bilgi alanı vardır ve yerel bellekteki verilere erişirler.
Newsgroup : Haber grubu. Bir haber grubu, merkezi bir Internet sitesine yazılan ve haber tartışma gruplarının oluşturduğu dünya çapında bir ağ olan Usenet üzerinden dağıtılan belirli konular üzerinde tartışır.
NIC/Network Interface Card:
Ağ arabirim kartı. Bilgisayarları ağa bağlamak için kullanılan kartlardan birine verilen isimdir.
Nicad Battery Pack:
Nickel Cadmium pil. Taşınabilir bilgisayarlar üzerinde kullanılan yeniden doldurulabilir pillerdir.
NLQ/Near Letter Quality:
Nokta vuruşlu yazıcıların yazdırabilme özelliğine verilen isimdir. Yazıcının yazdığı karakterler daktilo yazısına benzer.
Node :
Ağdaki bir bağlantı noktasıdır. Veri iletiminin yeniden dağıtıldığı bir nokta veya son nokta olabilir.
Noise :
Gürültü. İşaretin ve verinin kalitesini düşüren, istenmeyen elektriksel veya elektromanyetik enerji. Sayısal veya analog sistemlerde oluşur, her tip dosya ve iletişimi etkiler.
Non-Impact Printer:
Vuruşsuz yazıcı. Nokta vuruşlu yazıcılar dışın kalan yazıcıların girdiği sınıftır. Örnek; Mürekkep püskürtmeli yazıcı, Lazer yazıcı.
Non-Volatile Memory:
Uçmayan bellek türü. Elektrik kesildiğinde üzerindeki bilgilerin silinmediği bellek türüne verilen isimdir.
Nos:
Network Operating System
Notebook Computer:
Hafif ve taşınabilir bilgisayar cinslerine verilen isimdir. Genellikle seyahat eden ve sürekli şirket dışında çalışan kullanıcılar için tasarlanır.
Not Operator:
Değil operatorü. Operatöre gelen ifadelerden en az biri doğru ise doğru, Diğer durumlarda yanlış olarak değer alır.
NTSC/National Television Standards Comittee:
Amerika birleşik devletlerinde televizyon standartlarını belirleyen bir kuruluş.
Null Character:
Boş karakter. Hiçbir değeri olmayan karaktere verilen isimdir.
Null Modem Cable:
İki bilgisayarı seri portlarından birbirlerine bağlamak için kullanılan kablo türüdür.
Numeric Keypad:
Sayısal tuş takımı. Klavye üzerindeki sayıların ve dört işlem karakterlerinin bulunduğu tuş gurubudur.
Numlock:
Klavye üzerindeki iki durumlu bir tuşa verilen isimdir. Tuş aktif olduğunda klavye üzerindeki sayıların ve dört işlem karakterlerinin bulunduğu tuş gurubu da aktif olur.
 
Ce: Bilgisayar Terimleri Sözlüğü

O

Object: Nesne. Tek başına seçilebilen ya da üzerinde işlem yapılabilen elemana verilen ad.
Object code :
Nesne kodu. Kaynak kod ve nesne kodu, bir programın bilgisayarda çalıştırılmaya hazır olması için derlenmesinden önceki ve sonraki durumlarıdır. Kaynak kod, bir metin editöründe yazılmış program komutlarını içerir. Bu metin dosyası derlenerek nesne dosyası haline dönüşür. Nesne kodu, insanların anlayamayacakları ancak bilgisayarın anlayabileceği biçimdeki komut dizilerini içerir.
Object Oriented:
Nesne yönelimli. Nesneler üzerinde işlem yapmamıza imkan sağlayan yazılımların ortak ismidir.
Object Oriented Graphics:
Nesne yönelimli grafik. Grafik nesnelerin matematik formülleri ile ifade edilmesi işlemidir.
Object Oriented Programming (OOP) :
Nesne yönelimli programlama. Bilgisayar programlamasında yeni bir anlayış. Daha önce programlara, veriler üzerinde çalışan prosedürler olarak bakılıyordu. OOP bu görüşü, programın önce veriyi düşünerek başlaması gerektiği şeklinde değiştirdi. Sonunda ana amaç, prosedürün kendisi değil sonuç idi. Veri modelleme kavramını ve tekniklerini kullanan programcılar, veri nesnelerini ve birbirleri ile ilişkilerini belirleyebiliyorlar. Bir veri nesnesinin, mümkün veri değişkenler ve yöntemleri ile genelleştirilmesi, bir veri nesneleri sınıfını oluşturur. Bir sınıfın gerçek örneği, bir nesnedir.
OCR (Optical Character Recognition) :
Optik karakter tanıma. Basılı veya yazılı metinlerin bilgisayar tarafından tanınması. Metnin taranmasını, taranan görünütünün analizini ve karakter görüntülerinin, çoğunlukla veri işlemede kullanılan ASCII gibi karakter kodlarına dönüştürülmesini kapsar.
Octal:
Sekizli sayı sistemi. 0'dan 8'e kadar olan sayıların kullanıldığı sayı sistemine denir.
ODBC (Open Database Connectivity) :
Bir veritabanına erişmek için, açık uygulama programlama arayüzü (API). ODBC komutlarını kullanarak, pek çok farklı veritabanındaki dosyalara erişebilirsiniz.
Odd Parity:
Tek eşlik. Her bir byte veri içinde, tek sayıda 1 değeri olması gerektiğini ifade eden eşlik kontrolü modu.
OEM (Original Equipment Manufacturer) :
Orijinal ekipman üreticisi. Bir ürünü oluşturan parçaları başka şirketlerden alarak oluşturduğu ürünü kendi markası altında satan şirket.
Office Automation:
Ofis otomasyonu. Kelime işlem, haberleşme, iş akışı düzenlenmesi, belge takibi gibi günlük ofis işlemlerinin bilgisayar sistemleri yardımı ile yapılmasına denir.
Off-Line:
Kapalı olma durumu. Bir Network üzerinde o sırada açık olmayan bir makineye verilen isimdir.
Offset:
Masaüstü yayıncılıkta kağıdın kenarı boyunca bırakılan boşluğa denir.
OLE (Object Linking and Embedding) :
Birleşik doküman teknolojisi için Microsoft'un framework'ü. Birleşik bir doküman, her tür sanal nesneyle bilgi nesnelerini içeren bir masaüstüne benzer. Bunların arasında metin, takvim, animasyon, ses, video ve üç boyut gibi nesneler vardır. Her bir masaüstü nesnesi de bağımsız bir programdır. OLE, birleşik dokümanı oluşturmak ve göstermek için gerekli API'lardan oluşur.
Ole Db :
Farklı veri kaynaklarına erişmek için, Microsoft'un stratejik alt seviye uygulama program arayüzü (API). OLE DB, veriyi okumak ve yazmak için bir yöntemler setidir.
OLTP (Online transaction processing) :
Veri girişi veya bankacılık ve havayolları gibi sektörlerde işlem (transaction) yapmak için kullanılan uygulamaları yöneten bir program türü.
On-Board:
Kart üzerinde. Devre kartlarının üzerine başka bir işi yapması için eklenmiş elemanlar için kullanılır.
On-Line:
Bağlı ve çalışır durumda. Çalışmaya hazır olan birimler için kullanılır. Açık.
On-Line Help:
Bir yazılımla çalışırken aynı ortamda yardım alabilme özelliğine verilen isimdir.
On-Line Service:
Kullanıcıların iletişim hatları üzerinden geniş çaplı bilgiye ulaştıkları sistemlere denir.
Open:
Açmak. Bir kaynağı kullanıma sunma işlemidir.
Open Architecture:
Açık Mimari. Bir ürünün özelliklerinin isteyen herkese açık olması.
Open circuit :
Açık devre. İletim yolunda, ağ iletişimini engelleyen açık yol.
OpenGL (Open Graphics Library) :
Açık grafik kütüphanesi. Bilgisayar endüstrisinin, iki ve üç boyutlu görüntüleri belirlemek için kullandığı uygulama program arabirimi (API).
Operand:
İşlenen. Üzerinde işlem yapılan ifade ya da nesne.
Operating System:
İşletim sistemi. Bilgisayarların çalışabilmesi ve bizim isteklerimize cevap verebilmeleri için gereken temel yazılımlardır.
Operator:
Bilgisayarı kullanan kişilere verilen isimdir.
Optical disk:
Optik disk. Disk üzerindeki yazma ve okuma işlemlerini lazer ışınları ile yapan disk çeşidi.
Optical fiber :
Cam, plastik veya fiber bir kablo üzerinde ışık darbeleri ile bilgi iletiminin yapıldığı ortam ve teknoloji.
Optical Scanner:
Optik tarayıcı. Kağıda basılı yazı ve resimleri okuyup bilgisayarın anlayacağı biçime çeviren aygıt.
Optimize:
Programcılıkta bir programın en iyi hali ile çalışması için yapılan ayarlardır.
Option:
Seçenek. Bir komutun yanında kullanılan ve o komutun belli bir kullanımına yönelik ek ifade.
Option Key:
Macintosh bilgisayarlarda başka tuşlar ile kullanılan bir tuş. Tuşlara farklı fonksiyon kazandırır.
OS (Operating System) :
İşletim sistemi. Bilgisayarın açılması ile bilgisayar belleğine yüklenen ve bilgisayardaki tüm programları yöneten program. Diğer programlara uygulama adı verilir.
OSI (Open Systems Interconnection) :
Bir iletişim ağındaki herhangi iki nokta arasında mesajların nasıl iletileceğini belirleyen standart veya referans model.
Outline Font:
Dış çizgi font. Her karakterin dış çizgilerinin matematiksel formüller ile tanımlandığı font tipidir.
Output: Çıktı. Bilgisayar tarafından üretilen herhangi bir şey.
Output Device:
Çıktı aracı. Bilgisayarın bilgi sunma kapasitesine sahip.
Outsourcing :
Dış kaynak kullanımı. Bir şirketin, bir başka şirkete onun yerinde servis verme düzeni. Bazı durumlarda tüm bilgi sisteminin yönetimi başka şirketlere devredilir.
Overclocking :
Bilgisayarın işlemcisinin, üreticinin belirlediği hızdan daha yüksek bir hızda çalıştırılması.
 
Ce: Bilgisayar Terimleri Sözlüğü

P

Packet : Paket. Internet veya herhangi bir paket anahtarlamalı ağ üzerinde, bir kaynak ve bir hedef arasında gidip gelen veri birimi. Bir veri dosyası ağ üzerinde kolay gönderilebilecek boyutta parçalara bölünür. Bu paketlerden her biri ayrı ayrı numaralanırlar ve her biri hedef Internet adresini içerir. Hepsi ağ üzerinde farklı yollardan gider, hedefe vardıklarında tekrar birleştirilip ana veri dosyası oluşturulur.
Packet switching :
Paket anahtarlama. Paket diye adlandırılan küçük veri paketlerinin, her bir pakette hedef adresin bulunmasına dayanan ağ yapısı üzerinden yönlendirildiği bir ağ tipi.
Pad Character: Doldurma karakteri. Boşlukların doldurulmasında kullanılan karakter.
Padding:
Boşlukları doldurmak.
Page:
Metin sayfaları.
Pager :
Kısa mesajları alan ve genellikle sürekli yer değiştiren, hemen telefonla cevap vermesi gerekmeyen kişiler tarafından kullanılan çağrı cihazı.
Page Break:
Sayfa sonu.
PDL/Page Description Language:
Sayfa tanımlama dili. Sayfaların yerleşimini ve içeriğini tanımlamakta kullanılan dil.
Page Down :
Basıldığında imleci bir sonraki ekran sayfasına götüren klavye tuşudur.
Page Printer:
Sayfa yazıcı. Bir seferde tüm sayfayı yazabilen yazıcı tipidir.
Page Up :
Basıldığında imleci bir önceki ekran sayfasına götüren klavye tuşudur.
Pagination:
Sayfalara bölme. Bir belgeyi sayfalara ayırarak düzenleme işlemi.
Palette:
Grafik programlarında bir dizi renk içeren boyama aracıdır.
Paperless Office:
Kağıtsız ofis. Bilgi ve belgelerin elektronik ortamda saklandığı ve elektronik olarak taşındığı varsayılan ideal ofis.
Parallel:
Paralel. Aynı anda oluşan anlamında kullanılır.
Parallel Interface:
Paralel arayüz. Aynı anda birden fazla bit aktarabilme özelliğine sahip arayüz.
Parallel Port:
Bazı donanımların bilgisayara bağlanabilmesi için kullandıkları paralel arabirim.
Parallel processing :
Paralel işlem. Bir bilgisayar programının daha kısa bir sürede çalıştırabilmek için, program komutlarının birden fazla işlemci arasında bölüştürülmesi işlemi.
Parameter:
Argüman. Bir komuta ya da işleve eklenen değere denir.
Parity :
Eşitlik. Verinin, bir diskte bir yerden başka bir yere taşınması veya bilgisayarlar arasında iletilmesi sırasında kayba uğrayıp uğramadığını kontrol etme tekniği.
Parity Checking:
Mesajların doğru iletilip iletilmediğini denetleyen yöntem.
Park:
Sabit diskimizin kafası çalışmadığı zamanlarda kendisini korumak için güvenli bir yerde hareketsiz halde durması işlemi.
Partititon :
Bölümleme. Kişisel bilgisayarlarda sabit diski mantıksal bölümlere ayırma işlemi. Böylece aynı sabit diske farklı işletim sistemleri yükleyebilir veya dosya yönetimi, çoklu kullanım veya diğer amaçlarla kullanılmak üzere birden fazla disk yaratmış olursunuz.
Pascal:
Bir programlama dili.
Password :
Şifre. Bir bilgisayar sistemine erişmeye çalışan kişinin gerçekten o kişi olup olmadığını belirlemeye yarayan ve bir dizi karakterden oluşan şifre.
Paste:
Yapıştır. Daha önceden kopyala görevi yapılmış nesnenin kopyalama işlemini tamamlamak için yapılan işlemdir.
Path :
Yol. 1) Bilgisayar işletim sistemlerinde, bir dosyaya erişmek için dosya sistemi tarafından çizilmiş olan yoldur. Her işletim sisteminin kendine özel bir yol formatı vardır. 2) Ağ üzerindeki iki nokta arasında yönlendirme yapılan yol.
Pathname:
Bir dosyayı nitelemek için kullanılan semboller dizisidir.
Payload :
Yük. Bir hücrenin, çatının veya paketin, üst katman bilgisini içeren kısmı.
PBX (Private Branch Exchange) :
Abone sistemine dayanan sayısal veya analog telefon santralı, özel veya herkese açık telefon ağlarını birbirine bağlamak için kullanılır.
PCI (Peripheral Component Interconnect) : Bilgisayarın işlemcisi ile, genişleme yuvalarına takılmış olan kartlar arasındaki bir bağlantı sistemi.
PCL/Printer Control Language: Yazıcı kontrol dili. Hewlett Packard tarafından üretilen ve pek çok yazıcıda kullanılan kontrol diline verilen isim.
PCMCIA/Personal Computer Memory Card International Association:
Uluslararası kişisel bilgisayar bellek kartı kurumu.
Pcx:
PC Paintbrush programı tarafından kullanılan grafik dosya formatı.
Peak rate :
En yüksek hız. Sanal bir devrede gerçekleşen, kbps cinsinden maksimum hız.
Peer To Peer Architecture:
Bire bir bağlantı. Her bilgisayarın aynı zamanda server olarak da kullanılabildiği ağ ortamına verilen isimdir.
Peer-to-peer computing :
Bir uygulamanın hem istemci hem de sunucu kısmını çalıştıran ağ cihazlarının oluşturduğu yapı. Aynı zamanda, farklı iki ağ cihazında, aynı OSI referans modeli katmanı arasındaki iletişimi tanımlar.
Performance management :
Performans yönetimi. OSI ağlarının yönetimi için ISO tarafından belirlenmiş olan beş ağ yönetim kategorisinden biri. Performans yönetimi altsistemleri, ağ hızı ve hata oranını içeren ağ performansının analizini ve kontrolünü yapar.
Peripheral Device :
Çevre birimi. Bilgisayarın ana parçalarından olmayan, ancak bilgisayara takılarak kullanılan cihazlar. Bunlardan bazıları bilgisayarın içine takılır: Sabit disk, CD-ROM sürücü ve ağ adaptörü gibi. Bazıları ise bilgisayara dışardan bağlanırlar: Yazıcı ve tarayıcı gibi.
Personel Computer:
Kişisel bilgisayar. Bir kişi tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış bilgisayar türü.
Petabyte :
Bellek veya depolama cihazları için kullanılan ölçü birimi. Terabyte'ın bin katı.
Physical layer :
Fiziksel katman. OSI referans modelinin birinci katmanı. Uç sistemler arasında fiziksel bağlantının kurulması için, elektriksel, mekanik ve fonksiyonel özellikleri belirler.
Photocd:
Kodak firması tarafından geliştirilen bir dijital fotoğraf saklama yöntemi.
Pie Chart:
Değerlerin bir pastanın dilimleri şeklinde gösterildiği sunum şekline verilen isim.
Pin:
Konektörler üzerindeki ince çıkıntı.
Pipeline :
İşlemcinin bir komutu uygulamak için attığı aritmetik adımlar. Pipeline kullanılmadan, işlemci önce bellekteki komutu alır, onu uygular ve bellekte ondan sonra gelen komuta geçer. Pipeline ile, işlemci aritmetik işlemleri yaparken bir sonraki komut alınır ve işlemciye yakın bir tampon bellekte tutulur. Böylece belirli bir sürede işlenen komut sayısı artar.
Piracy :
Korsan. Bir yazılımı illegal bir şekilde kopyalayan, dağıtan veya kullanan.
Pixel :
Piksel. Bir bilgisayar ekranında veya görüntüsünde programlanabilen temel renk birimi. Fiziksel değil mantıksal bir birimdir. Bir piksel'in boyutu, ekranın ayarladığınız çözünürlüğüne bağlıdır.
Pkzip:
Bir dosya sıkıştırma yazılımıdır.
Platform:
Bir sistemin donanım ve yazılım altyapısının oluşturulduğu ortam.
Plother:
Çizici. Grafik özellikleri gelişmiş bir yazıcı türü.
Plug-and-play (PnP) :
Tak çalıştır. Bilgisayara bir cihaz taktığınızda, bilgisayarın o cihazı otomatik olarak tanımasını sağlayan standart.
Plug-in :
Kolaylıkla kurulabilen ve Web browser'ın bir parçası olarak kullanılan uygulamalar.
Pointer:
Fare imleci. Grafik arayüzüne sahip sistemlerde, farenin hareketine bağlı olarak yeri değişen imleç.
Pointing Device:
İşaretleyici. İmlecin hareketini ve ekrandaki yerini kontrol etmek için kullanılan araç.
Policy :
Politika. Politika temelli ağ, ağ kaynaklarının istemciler arasında nasıl dağıtılacağını belirleyen bir yapıdır. İstemciler; tek başına kullanıcılar, bölümler, bilgisayarlar veya uygulamalar olabilir. Kaynaklar, günün içinde bulunulan zamanına göre, istemciye tanınan önceliğe göre, kaynakların durumuna ve diğer faktörlere göre dağıtılabilir.
Policy routing :
Yönlendirme politikası. Paketlerin, kullanıcılara göre belirlenmiş politikalara dayanan özel arayüzlere yönlendirmek için düzenlenen yönlendirme tablosu.
Polling:
Bir araçtan sürekli veri silme işlemi.
Pop :
1) Point of Presence. Internet'e erişim noktasının bulunduğu yer. POP, tek bir Internet adresi gerektirir. 2) Post Office Protocol. İstemci e-posta uygulamalarının, bir posta sunucudan postayı almak için kullandıkları protokol.
Pop Up Window:
Bir işlev tuşuna basıldığında birden ortaya çıkan pencere.
Port :
Bağlantı noktası. 1) Diğer cihazlara fiziksel bağlantı yapmak için kullanılan arabirim. 2) Programlamada, mantıksal bağlantı noktasıdır. 3) Programlamada, bir uygulamanın bir işletim sistemi üzerinde çalışmak üzere o platforma taşınması. 4) IP terminolojide, alt katmandan bilgiyi alan üst katmanın yaptığı iş.
Port numbers : Bağlantı noktası sayıları. Internet veya diğer ağ mesajlarının, bir sunucuya vardıklarında yönlendirilmeleri için uygulanan özel bir işlem şekli.
Portal : Liman. Kullanıcıların Internet'e erişmek için kullandıkları ana siteyi belirten terim.
Portable:
Taşınabilir. aşınabilir bilgisayarlara verilen isim.
Portrait:
Dikey yönlendirme. Belgenin dikey olarak düzenlendiğini gösteren ifade.
Postscript:
Adobe firması tarafından geliştirilen bir sayfa tanımlama dilidir.
Powerpc:
IBM, Apple ve Motorola tarafından geliştirilen RISC tabanlı bilgisayar mimarisidir.
Power Supply:
Güç kaynağı.
PPM/Pages Per Minute:
Yazıcıların hızını ölçmekte kullanılan birim.
PPP (point-to-point protokol) :
Seri bir arabirim kullanan iki bilgisayar arasındaki iletişim protokolu. Örneğin kişisel bir bilgisayarın bir telefon hattı ile sunucuya bağlanması sırasında kullanılır.
Precision:
Kayan noktalı sayılarda noktadan sonra yer alan rakam sayısını belirtmek için kullanılır.
Presentation layer :
Sunu katmanı. OSI referans modelinin 6. katmanı. Bu katman, başka bir sistemin uygulama katmanı tarafından okunabilen, bir sistemin uygulama katmanı tarafından gönderilen bilgiyi sağlar.
Presentation Graphics:
Sunum grafiği. Verilerin görsel olarak sunumunu sağlayan yazılım çeşidi.
Presentation software :
Sunu yazılımı. Bir hikayeyi anlatmak için kullanılan resim ve kelime dizilerini oluşturan veya seyircilere karşı yapılan sunu ve konuşmalara yardımcı olan uygulama programı.
Preview:
Ön izleme. Belgenin kağıt üzerine basıldığında nasıl görüneceğini önceden görmek için kullanılır.
PRI (Primary Rate Interface) :
ISDN'de iki seviyeli servis vardır: Ev ve küçük kurumlarda kullanılan BRI (Basic Rate Interface) ve büyük kurumlar tarafından kullanılan PRI. Her ikisi de çeşitli B kanalına, bir adet de D kanalına sahiptir. B kanalları, veriyi, sesi ve diğer servisleri taşırken, D kanalı, kontrol ve işaret bilgisini taşır.
Printed Circuit Board:
Basılı devre kartı. Üzerinde elektronik elemanların bulunduğu tabakaya verilen isim.
Printer:
Yazıcı. Bilgisayar üzerinden metin ve resimleri kağıda basmak için kullanılan araç.
Printout:
Çıktı. Kağıt üzerine basılmış verileri ifade etmek için kullanılır.
Print Screen:
Klavye üzerinden bu tuşa basıldığında ekran görüntüsünün resmini hafızaya alır. Bir grafik yazılımı açıp yapıştır yaptığınızda, ekran görüntüsünün resmini elde etmiş olursunuz.
Print server :
Yazıcı sunucusu. Diğer ağ cihazlarından gelen baskı taleplerini, yöneten ve uygulayan ağa bağlı bilgisayar sistemi.
Procudere:
Bir programın belli bir işi yapan bölümüne verilen isim.
Program:
Belli bir işi yapmak için hazırlanmış komutlar topluluğuna verilen isim.
Programmer:
Programlama dillerini kullanarak program yazan kişiye denir.
PROM/Programmable Read Only Memory:
Programlanabilir salt okunur bellek. Sadece bir kere, üzerine program yazılan belleklerdir.
Prompt:
Bilgisayarın giriş yapılmasını beklediğini gösteren sembol.
Property:
Bir nesnenin özelliklerine verilen isim.
Protocol :
Protokol. Bir ağ üzerindeki cihazların aralarında nasıl iletişim kuracağını belirleyen kurallar dizisi.
Protocol converter : Protokol dönüştürücü. Bir cihazın veri iletişim kodunu diğer cihazınkine dönüştürerek, farklı veri formatlarına sahip cihazların iletişimini sağlar.
Protocol stack :
Protokol yığını. OSI referans modelinin yedi katmanının bazılarında veya hepsinde iletişimi sağlayan ve bir arada çalışan iletişim protokollarına ilişkin set.
Protocol translator : Protokol çevirici. Bir protokolu diğerine çeviren ağ cihazı veya yazılım.
Proxy server :
Proxy sunucu. Internet kullanan bir kurumda, iş istasyonu kullanıcıları ile Internet arasında aracılık yapan sunucu. Böylece güvenlik sağlanır ve yönetim kontrolü elde tutulur.
PSTN (Public Switched Telephone Network) :
Dünyadaki çeşitli telefon ağlarını ve servislerini gösterir.
PULL DOWN MENU:
Açılan Menü. Bir menü çubuğundaki seçeneklerin altında beliren ek seçenekleri içeren menü.
Public domain software :
Herkesin kullanımına açık yazılım. Yazarı herkesin kullanmasını istediğinden, telif hakkı sorunu olmayan program.
Purge:
Eski ve kullanılmayan verilerin düzenli bir biçimde silinmesi işlemi.
Push : İtme. İstemci tarafından değil, bilgiyi sağlayan sunucu tarafından Web üzerinden bilgi gönderimi.
QoS (Quality of Service) :
Servis Kalitesi. İletişim kalitesi ve servisin sürekliliğini göstermek amacıyla, iletişim sistemi için kullanılan performans ölçüsü.
Quadbit :
Bazı iletişim işaretlerinde kullanılan, dört bit kombinasyonunun mümkün olan 16'sından biri. Bir işaret, her seferinde bir bit gönderilecek şekilde değil de, quadbit birimleri şeklinde kodlanmış olabilir.
Queue : Kuyruk. 1) Genel olarak, işlenmeyi bekleyen elemanların sıralı listesi. 2) Ağda yönlendirme işleminde, bir router arabirimi üzerinden yönlendirilmeyi bekleyen paket yığını.
 
Ce: Bilgisayar Terimleri Sözlüğü

R

Ragged: Metin isleme yazılımlarında kenara yanaştırılmış anlamında kullanılır.
RAM (random-access memory) :
Rastgele erişimli bellek. İşlemci tarafından okunup yazılabilen, üzerinde bilgilerin geçici olarak tutulduğu bellek.
RAD(Rapid application development) :
Hızlı uygulama geliştirme. Daha hızlı ve daha kaliteli uygulama geliştirilmesini sağlayan ürünleri anlatan kavram.
Ram Disk:
Disk gibi kullanılmak için ayarlanmış ram tipine verilen isimdir.
Random Access:
Rasgele erişim. Verilere doğrudan erişimi sağlayan yöntemdir.
Range:
Kelime işlem uygulamalarında tablo üzerindeki bir yada daha fazla komşu hücre topluluğudur.
Raster :
Bir ekranın, görüntüyü oluşturma özelliğine sahip olan bölgesi.
Raster graphics :
Belirli bir alanda oluşturulmuş sayısal görüntü. Raster, ekranın görüntü alanının x ve y koordinatlarının oluşturduğu ızgara tipi yapıdır. Bir raster görüntü dosyası, tek renkli veya renkli noktaları göstermek için bu koordinatları kullanır.
Raster image processor (RIP) : Vektör ifadeleri şeklinde tanımlanmış görüntüyü oluşturan donanım veya donanım/yazılım kombinasyonu. Örneğin lazer yazıcılar, vektör formunda gelen görüntüyü basılı hale getirmek için RIP'leri kullanırlar.
RDBMS (Relational DataBase Management System) : İlişkisel Veritabanı Yönetim Sistemi. İlişkisel bir veritabanının oluşturulmasına, güncellenmesine ve yönetilmesine izin veren bir program. RDBMS, kullanıcının girdiği veya bir uygulamadan gelen SQL (Structured Query Language) komutlarını alır, veritabanını oluşturur, günceller veya ona erişim sağlar.
Read:
Okuma. Disk üzerindeki verileri islemek için yapılan işlemdir.
Readme File:
Beni oku dosyası. Yazılımlar hakkında bilgi edinmek için üretici firma tarafından hazırlanmış dosya.
Read Only:
Salt okunur. Sadece görüntülenebilen üzerinde değişiklik yapılamayan anlamına gelir.
Read Write:
Okunur yazılır. Hem görüntülenebilen hem de üzerinde değişiklik yapılabilen anlamına gelir.
Real time :
Gerçek zaman. Kullanıcının yeterince hızlı bulduğu bilgisayarın cevap verme seviyesi. Gerçek zamanda çalışan işlemler ve bilgisayarlar için kullanılır. Gerçek zaman, makineye bağımlı bir zamanı değil insan için geçerli olan zamanı gösterir.
Real-time clock (RTC) :
Gerçek zamanlı saat. Bilgisayarın anakartındaki bir mikroyonganın parçası olarak kullanılan, pille beslenen saat. Bu işlemciyi, mikroişlemci ve diğer işlemcilerden ayırd etmek için CMOS da denir. Bu yonga üzerindeki küçük bir bellek, sistemle ilgili bazı değerleri saklar.
Real time operating system (RTOS) :
Gerçek zamanlı işletim sistemi. Belirli bir zaman sınırı içinde belirli özellikleri garanti eden işletim sistemi.
Reboot:
Yeniden yüklemek. Bilgisayarı kapatıp açma işlemine verilen isimdir.
Recalculate:
Yeniden hesaplama. Kelime işlem uygulamalarında tablolar üzerindeki formül değiştirildiğinde yeni durumu göstermek için hesaplamaları yeniden yapar.
Record :
Kayıt. Veri işlemede, bir program tarafından işlenmek üzere bir araya getirilmiş veri parçaları topluluğu. Bir dosyada bir çok kayıt yer alır.
Recover:
Geri almak, kurtarmak. Silenen bir dosyanın tekrar kullanılabilir hale getirilmesi işlemidir.
Redundancy :
Yedek. Bir ağda, cihazların veya servislerin çift olma durumu. Bunlardan biri devre dışı kaldığında yedeği aynı işi yapmaya devam eder.
Redundant system : Yedekli sistem. İki sabit disk, iki işlemci veya iki güç kaynağı gibi önemli sistemlerin çoğundan iki veya daha fazlasını içeren, bilgisayar, router, anahtar veya diğer sistemler.
Refresh:
Bir aygıtı yenileme işlemidir. Bu işlem yazılım ile yapılır.
Register:
Merkezi işlem biriminin üzerindeki veri depolama alanı.
Relational database :
İlişkisel veritabanı. Veritabanı tablolarının yeniden düzenlenmesini gerektirmeksizin, erişilebilen ve çeşitli şekillerde kullanılabilen verilerin oluşturduğu, belirli bir şekilde tanımlanmış tablo dizisi olarak düzenlenen veri topluluğu. İlişkisel veritabanı, önceden belirlenmiş kategorilere uyan verilerden oluşturulur.
Relational Operator:
Karsılaştırma operatörü. İki değer arasında karsılaştırma yapan operatör tipidir.
Reliable :
Güvenilir. Bir bağlantıdan sürekli alınması beklenen hız. Bu hız yüksekse hattın güvenilir olduğundan bahsedilebilir. Bir yönlendirme ölçüsü olarak kullanılır.
Remote:
Uzak. Ağ ortamında bulunmayan kaynak veya bilgisayarlar için kullanılır.
Remote access server :
Uzaktan erişim sunucusu. Uzaktan erişim, uzak bir noktadan bir bilgisayara veya bir ağa erişimdir. Büyük kurumlarda, şubelerde çalışan veya seyyar çalışan insanların merkezdeki ağa bağlanma ihtiyaçları olur. Ev kullanıcıları da Internet'e, uzaktan erişim yoluyla bağlanırlar. Uzaktan erişim sunucusu da, kurumun ağına uzaktan erişmek isteyenleri yöneten bir yazılım ve bunu çalıştıran bilgisayardır.
Remote bridge : Uzak köprüsü. WAN linkleri yoluyla farklı yerlerdeki ağ bölümlerini fiziksel olarak birbirine bağlayan köprü.
Remote Control:
Uzaktan kontrol. Dışarıdan bir yazılım yardımı ile bilgisayarı yönetme işlemidir.
Rename:
Yeni isim verme işlemi.
Repeater :
Tekrarlayıcı. TRafiği bir ağ bölümünden diğerine rastgele ileten ağ cihazı.
Repaginate:
Kelime işlem yazılımlarında sayfaya ekleme çıkarma yapıldıkça sayfaları otomatik olarak ayarlar.
Replace:
Bir nesnenin yerine yeni bir nesne koyma işlemidir.
Replication :
Kopyalama. Bir şeyin kopyasını çıkarma işlemi. Internet'te, tümüyle kopyalanarak ayna site denen başka bir siteye yerleştirilmiş Web sitesi. Lotus Notes gibi groupware ürünleri kullanılarak kopyalama, bir sunucudan diğerine periyodik olarak yapılır.
Report:
Verilerin belli bir biçme göre düzenlenmiş haline denir.
Reserved Word:
Programlama dillerinde özel bir anlamı olan sözcük.
Reset Button:
Bilgisayar kilitlendiğinde yeniden başlatmak için kullanılan düğme.
Resolution :
Çözünürlük. Bir monitörün içerdiği piksel sayısı. Bir görüntünün keskinliği, ekranın çözünürlüğüne bağlıdır.
Resource:
Kaynak. kullanılabilir veriler için kullanılır.
Response time :
Cevap süresi. Bir bilgisayarda bir sorgunun veya talebin bitmesi ile cevabın alınmaya başladığı an arasında geçen süre.
Restore:
Yedeklenen dosyaları yeniden bilgisayara yükleme işlemidir.
Return on investment (ROI) :
Yatırımın geri dönüşü. Bir yatırımda kullanılan paranın, kar veya maliyet tasarrufu şeklinde dönüşü.
RF (Radio frequency) :
Telsiz frekansı. Telsiz iletişimine uygun frekansları gösterir. Kablolu TV ve yayın ağları RF teknolojisini kullanırlar.
RMON (Remote monitoring) :
Uzaktan izleme. Bir ağ yöneticisinin, bir grup dağıtık LAN'ı birbirine ve merkeze bağlayan T-1/E-1 ve T-2/E-2 bağlantılarını izlemesini, analiz etmesini ve arızalarını tespit edip gidermesini sağlayan standart bilgileri verir.
Ring :
Halka. Mantıksal devre topolojisinde iki veya daha fazla istasyonun birbirine bağlanması. Bilgi aktif istasyonlar arasında gider gelir.
Ring group :
Halka grubu. Tek köprülü bir Token Ring ağının parçası olan bir veya daha fazla router üzerindeki Token Ring arabirimleri topluluğu.
Ring topology : Halka topolojisi. Tek bir kapalı çevrim oluşturmak için, tek yönlü iletim bağlantıları tarafından birbirine bağlanmış bir dizi tekrarlayıcıyı içeren ağ topolojisi.
RISC (reduced instruction set computer) : Daha az sayıda bilgisayar komut tipini işlemek üzere tasarlanmış işlemci. Yüksek hızlarda çalışırlar.
Robotics:
Robot ve robot teknolojileri üzerinde çalışan bilgisayar bilimleri ve mühendislik alanı.
ROM (read only memory) :
Sadece okunabilen bellek. Geçici olmayan bellek. İşlemci tarafından okunabilir, ancak üzerine yazılamaz.
Root directory : Temel dizin. Hiyerarşik veya ağaç yapısında düzenlenmiş bir bilgisayar dosya sisteminde, bütün diğer dizinleri içeren ana dizin.
Route : Yol. Ağ üzerinde yol.
Route map :
Yol haritası. Yönlendirme alanları arasında yeniden dağıtılan yolları kontrol etme yöntemi.
Router :
Birden fazla ağı birbirine bağlayan cihaz; ağlar arasında paketleri akıllı bir şekilde yönlendirir.
Routing : Hedef bilgisayara doğru bir yol bulma işlemi.
Routing domain : Yönlendirme alanı. Uç sistemler ve ara sistemler grubu, aynı yönetim kuralları altında çalışır.
Routing metric : Yönlendirme ölçüsü. Bir yolun diğerinden daha iyi olduğunu belirleyen yönlendirme algoritması tarafından kullanılan yöntem.
Routing protocol : Yönlendirme protokolu. Belirli bir yönlendirme algoritmasının kurulumu ile yönlendirmeyi tamamlayan protokol.
Routing table : Yönlendirme tablosu. Belirli ağ hedeflerine giden yolların bulunduğu, router veya başka ağ cihazlarında saklanan tablo.
ROUTINE:
Rutin. Bir programın belli bir isi üstlenen bölümün denir.
RS 232C
: Seri aygıtları bilgisayara bağlamak için kullanılan bir arayüz standardıdır.
RTF/Rich Text Format:
Microsoft firması tarafından geliştirilen bir belge biçimlendirme standardıdır.
Ruler:
Cetvel. Kelime işlem yazılımlarında Ekranda düşey yada yatay olarak yer alan ölçek alınacak çizgiye verilen isimdir.
Run:
Çalıştırmak. Bir programı çalıştırmak için kullanılır.
Runtime Error:
Bir programın çalışması sırasında ortaya çıkan hata.
 
Ce: Bilgisayar Terimleri Sözlüğü

S

Safety: Güvenlik. Bir şeyin koruma güvencesi vermesi. Bel bağlanabilir olması.
Safety factor:
Güvenlik katsayısı. Bir öğenin doğru çalışmasını sağlamak üzere tasarımda öngörülen güvenlik payı.
Sample:
Numune, örnek. Bir evrenin belirli bir özelliğini incelemek için o evreden seçilen birimler topluluğu. Örnekleme yöntemiyle yürütülecek herhangi bir çözümleme çalışmasında kullanılmak üzere seçilen örnek öğeler kümesi.
SAN (Storage Area Network) :
Depolama alanı ağı. Büyük ağ kullanıcılarına hizmet vermek üzere veri sunucuları ile birlikte farklı tipte veri depolama cihazini birbirine bağlayan, özel amaçlı, yüksek hızlı bir ağ.
Sanitizing:
Bir manyetik ortama yazılmış her türlü bilginin tümüyle silinmesi için gereken işlemler.
Satellite communication :
Uydu iletişimi. Dünya üzerindeki çeşitli istasyonlar arasında veri iletişimi sağlamak için dünya yörüngesindeki uyduların kullanılması.
Satellite access protocol: Uydu erişim protokolü. Dağıtılmış VSAT terminallerinin paylaşılan uydu kanalına erişmelerini düzenleyen kurallar.
Satellite bandwidth:
Uydu bant genişliği. Uydu kanallarının frekans bant genişliği.
Satellite-cellular telephone:
Uydulu telsiz telefon. Uydu üzerinden hücresel telefon. Hem uydu sistemine göre hem de karadaki hücresel sisteme göre işleyebilen iki kipli telefon.
Save to:
Saklamak, belleğe atmak. Yazı işlemede bir metin parçasını dosyada saklama işlemi. Verileri ana bellekten ikincil belleğe kopyalama.
Scalability :
Ölçeklenebilirlik. Bir uygulama veya ürünün, değişik boyutlardaki kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayabilmesi.
Scan:
Taramak, gözden geçirmek. Parça parça gözden geçirmek. Bilgisayar ekranında yazılmış metni gözden geçirmek.
Scanner :
Tarayıcı. Basılı dokümanlardaki resimleri, bilgisayarda işleyebilmek ve ekranda gösterebilmek amacıyla tarayan cihaz.
Scannability:
Kolay okunurluk. Bir göz atmayla amaç ve içeriğinin kolayca algılanabilir olması.
Scheduled maintenance :
Programlı bakım. Belirli bir zaman programına göre yürütülen koruyucu bakım.
Screen:
Ekran. İmgelerin yansıtıldığı yüzey.
Screen saver:
Ekran koruyucu. Belirli bir süre kullanılmadığında ekranı karartan ya da seyrek hareketli görüntülerle kaplayan program.
Script :
Bilgisayar programcılığında, bilgisayar işlemcisi tarafından değil başka bir program tarafından kullanılan bir dizi komut veya program.
Scripted message:
Hazır mesaj. Belirli bir durumda bir insanı bilgilendirmek amacıyla önceden tasarlanıp hazırlanmış mesaj.
Scroll bar:
Kaydırma çubuğu. Bir parametrenin değerini kaydırma çubuğunun yatay ya da dikey oynatılması ile değiştirmeye yarayan grafik arayüz öğesi.
Scrolling menu: Akıtmalı menü. Bir fare ya da tuşla açılan, ancak açıldığında tümü ekranda gösterilmeyip akıtma ile devamı görülebilen menü.
Scrolling mouse:
Ruletli fare. Tıklama tuşlarından başka ekranda akıtma eylemini gerçekleştiren bir tekerciği olan fare.
SCSI (Small Computer System Interface) :
Küçük Bilgisayar Sistem Arabirimi. Bilgisayarın çevre birimleri ile iletişimini sağlayan ANSI standardında elektronik arabirim.
Sealable equipment:
Sızdırmaz donanım. Kutu ya da muhafazası içine kapatılarak ya da kilitlenerek korunan donanım.
Seamless network:
Saydam ağ. Tele iletişim ağı içinde bir noktadan diğerine sorunsuzca iletişim kurulmasına engel olabilecek veriler üzerinde herhangi bir değişikliğin yer almadığı ağ.
Search directory:
Arama dizini. Gönderme yapılan sitelerin kategorilere ayrıldığı, bağlantılı metin bağları ile ulaşılan ve bu sitelerin envanterinin tutulduğu örün sitesi.
Search engine :
Arama motoru. Internet'te istenen bilgileri aramak için kullanılan arama motorunun üç bölümü vardır. Örümcek denen bölümü, aramak için girdiği web sitesinin diğer sayfalarını da bulmak ve okumak için linkleri kullanır. Bir başkası, okunabilen sayfalardan oluşturulan büyük bir indeks yaratır. Üçüncüsü ise, sizin talep ettiğiniz bilgiyi alır, indeksle karşılaştırır ve bulduğu sonuçları size sunar.
Secondery bus: İkincil veriyolu. Bilgisayar donanımında, birincil veriyolu arızalandığında kartlar arasında veri iletişimini sağlayan veriyolu.
Secret key:
Gizli anahtar, kişisel anahtar. Bilgisayar güvenliğinde sadece kişinin bildiği ve başkalarının eline geçtiğinde güvenlik tehdidinin oluşacağı anahtar.
Secure http:
Güvenli http. Bilgisayar ağları üzerinde, özellikle kredi kartı ile ödemelerde kullanılan güvenli http protokolü.
Secure voice equipment:
Şifreli ses donatımı. Güvenli ses donatımı.
Security classification:
güvenlik sınıflaması. Bir bilgi öğesine gereksindiği korumaya göre verilen güvenlik oranı.
Security counter - measures:
Güvenlik önlemi. Bir bilgisayar sisteminde bilgi güvenliğini tehdit eden tehlikelere karşı savunma önlemleri.
Security management :
Güvenlik yönetimi. OSI ağlarının yönetimi için ISO tarafından belirlenmiş olan beş ağ yönetim kategorisinden biri. Güvenlik yönetimi alt sistemi, ağ kaynaklarına erişimi kontrol eder.
Seed router :
Çekirdek yönlendirici. Ağ numarası veya kablo dizisi, port'unda tanımlanmış olan, AppleTalk ağı üzerindeki bir router.
Segment : Bölüm. 1) Köprüler, router'lar veya anahtarlarla sınırlanmış olan ağın bir bölümü. 2) Bir veri yolu topolojisi kullanılan LAN'da, tekrarlayıcılarla diğer bölümlere sık sık bağlanan sürekli bir elektronik devre. 3) TCP spesifikasyonunda, tek bir iletim katman birimini tanımlamak için kullanılır.
Selection:
bir öğeler topluluğunda belirli ölçüleri sağlayan nesneleri tanılama. Bir veritabanında belirli ilişkileri sağlayan grupları bulma.
Selector switch:
Seçici anahtar. Birçok kontrol devresinden birini seçmekte kullanılan ve elle işletilen çok konumlu anahtar.
Self-extracting file :
Kendini açabilen dosya. Dışardan sağlanan bir programa gereksinmeden sıkıştırılmış halinden kendi kendine açabilen dosya.
Serial port:
Seri kapı. Dış modem ya da fare aygıtı örneklerinde olduğu gibi seri kipte çalışan aygıtları bağlamak için kullanılan ve bitlerin her saat darbesiyle teker teker iletildiği kapı.
Serial transmission :
Seri iletim. Veri karakter bit'lerinin tek bir kanal üzerinden sırayla iletildiği veri iletim yöntemi.
Server :
Sunucu. 1) Aynı veya farklı bilgisayarlarda bulunan uygulamalara servis sunan bir bilgisayar programı. 2) Sunucu programının çalıştığı bilgisayar. 3) İ stemci/sunucu yapıda, istemci PC'lere dosya erişimi, baskı kuyruğu veya uzaktan uygulama çalıştırma gibi servisler sunan bir ağ noktası.
Server application:
Sunucu uygulaması. Dinamik bir link ile istemci uygulamasındaki bir hedef belgeye bağlanacak veriler ya da hedef belgedeki bir nesneye gömülecek nesne içeren belge yaratan uygulama.
Session :
Oturum. İki veya daha fazla ağ noktası arasındaki iletişim işlemleri.
Session layer : Oturum katmanı. OSI referans modelinin 5. katmanı. Uygulamalar arasında oturumu başlatır, yönetir ve bitirir. Sunu katmanındaki cihazlar arasında da veri değişimini yönetir.
Set-top box :
TV cihazının Internet'te kullanılması ve sayısal TV yayınlarını alabilmesini sağlayan cihaz.
Shared access:
Paylaşımlı erişim. Verilere aynı anda birden fazla kullanıcının erişebilmesi.
Shareware :
Kullanıcının ihtiyaçlarını tanıması ve daha sonra ödeme yapması amacıyla ücretsiz dağıtılan program.
Shell: Bir bilgisayarın işletim sistemi ile kullanıcı arasında yer alan ve klavye, dokunmalı ekran ya da işaretçiyle yapılan kullanıcı girişlerini yorumlayıp işletim sistemine ileten arayüz.
Signaling :
İşaretleşme. İletişim amacıyla fiziksel bir ortamdan bir iletişim işareti gönderme işlemi.
Signaling packet :
İşaretleşme paketi. Başka bir cihazla iletişim kurmak isteyen ATM ağına bağlı bir cihazın gönderdiği paket.
Simplex : Alıcı ve verici istasyon arasında, sadece tek yönlü iletişim yapabilme özelliği.
Single mode fiber : Tek modlu fiber. Işığın sadece tek bir açıdan girmesine izin veren dar çekirdekli fiber optik kablolama. Çok modlu fiberden daha yüksek bant genişliğine sahiptir, fakat lazer gibi dar bir spektruma sahip ışık kaynağı gerektirir.
Smart card : Üzerinde gömülü olarak veri yüklü bir mikroyonga bulunan, kredi kartı boyutlarında plastik kart. Periyodik olarak doldurulabilen kart, telefon görüşmelerinde, para ödemelerinde ve benzeri uygulamalarda kullanılıyor.
SMTP (Simple Mail TRansfer Protocol) : Elektronik posta servisi sunan Internet protokolu.
SNA (Systems Network Architecture) :
IBM tarafından 1970'lerde geliştirilen, büyük, karmaşık ve zengin özellikleri bulunan bir ağ mimarisi.
SNMP (Simple Network Management Protocol) : Özellikle TCP/IP ağlarında kullanılan ağ yönetim protokolu. Ağ cihazlarının izlenmesi ve kontrolünü, konfigürasyonların, istatistik işlemlerinin, performansın ve güvenliğin yönetimini sağlar.
Socket : Yuva. 1) Bir ağ cihazında, uç nokta ile iletişim için çalıştırılan yazılım yapısı. 2) AppleTalk ağına bağlı bir ağ noktasındaki adreslenebilen varlık.
Socket 7 : Intel Pentium işlemcinin ana karta takılma biçimini tanımlar.
SOHO (Small Office Home Office) : Küçük ofis/ev ofisi. Bilgi teknolojisinde, küçük işyerlerini ve ev ofislerini tanımlayan terim.
Source code : Kaynak kod. Kaynak kodu ve nesne kodu, bir program kodunun derlenmeden önceki ve sonraki durumunu gösterir. Kaynak kod, bir programcının bir editor programı kullanarak yazdığı program komutlarını içerir. Bu kod derlenerek nesne kodu haline getirilir.
Spam : Internet üzerindeki istenmeyen e-postalar.
Span : İki sayısal nokta arasında tamamen duplex sayısal iletişim hattı.
Speech recognition : Ses tanıma. Bir makine veya yazılımın ses komutlarını anlama özelliği.
Spelling Checker:
Yazım denetleyicisi. Bilgisayardaki metinlerin yazım denetimini, bir yazım sözlüğü aracılığı ile gerçekleştirilen program.
SQL (Structured Query Language) :
Bir veritabanından bilgi almak ve güncellemek için kullanılan standart bir programlama dili.
SSL (Secure Sockets Layer) :
Ağ üzerindeki mesaj iletişiminin güvenliğinin yönetimi için Netscape tarafından oluşturulmuş bir program katmanı.
Stack :
Yığın. 1) TCP/IP, sıkça bir "yığın" olarak gösterilir. Veri değiş tokuşunda hem istemci hem de sunucu tarafında bütün veri geçişlerinin yapıldığı katmanlar (TCP, IP ve diğerleri). 2) Programcılıkta, yönetilmesi gereken ihtiyaçların saklandığı veri alanı veya tampon bellektir.
Stackable hub :
İstiflenebilir hub. Genişleyebilen bir yığın şeklinde üst üste dizilebilmek ve birbirine bağlanabilmek için tasarlanmış hub'lar.
Starter diskette:
Başlatma disketi.
Star topology :
Yıldız topolojisi. Ağ üzerindeki bir uç noktanın, noktadan noktaya bağlantılarla anahtarlandığı ortak bir merkeze bağlanması şeklindeki ağ yapısı.
Static IP Number:
Statik IP adresi. bir servis sağlayıcı tarafından özellikle sunuculara ve veritabanlarına verilen değişmez IP adresi.
Statistical multiplexing :
İstatistik çoklama. Bir çok mantıksal kanaldan gelen bilginin tek bir fiziksel kanal üzerinden iletilmesini sağlayan teknik. Bant genişliği sadece aktif kanallara ayrılır.
Status code:
Bilgisayarda bir işlemin, örneğin taşıma, eşlik denetim hatası, elde, vb gibi sonucunu belirten kod.
Store and forward packet switching :
Saklayan ve ileten paket anahtarlama. Frame'lerin özel port'lara gönderilmeden önce işlendiği paket anahtarlama tekniği.
Storage structrure: Bellek yapısı. Verilerin bellekteki, ilişkilerini koruyacak şekilde tasarlanmış saklatım yapısı.
Streaming data:
Duraksız veriler. Çoklu ortam içerikli ve sunucudan istemci terminaline sürekli iletim halinde gönderilip okutulabilen veri.
Streaming media :
Internet üzerinden videonun sıkıştırılarak gönderilmesini ve ulaştığı noktada kullanıcılar tarafından seyredilmesini sağlayan ortam.
Streaming media player: Akıtmalı çoklu ortam okuyucusu. Bir çoklu ortam sunucusundan gelen verileri açıp gerçek zamanda okuyabilen dolayısıyla ekrana görüntü, hoparlöre ses olarak gönderebilen, istemcinin terminaliyle bütünleşik yazılım.
Subchannel :
Alt kanal. Ayrı iletişim kanalları yaratmak için frekanslara göre ayrılmış alt bölümler.
Subinterface : Alt arabirim. Tek bir fiziksel arabirimdeki pek çok sanal arabirimden biri.
Subnet adress : Alt ağ adresi. Alt ağ maskesi tarafından alt ağ olarak tanımlanan, IP adresi bölümü.
Subnet mask : Alt ağ maskesi. Alt ağ adresi için kullanılan IP adresinin bit'lerini göstermek için IP'de kullanılan 32-bit adres maskesi.
Subnetwork :
Alt ağ. 1) IP ağlarında, belirli bir alt ağ adresini paylaşan ağ. 2) OSI ağlarında, tek bir yönetim alanının kontrolu altında olan ve tek bir ağ erişim protokolunu kullanan, uç ve ara sistemler topluluğu.
Subscriber groupe: Abone grubu. Aynı tür hizmeti kullanan abonelerin grubu.
Supervisor:
Bir işlemin, programın vb. yürütümünü izleyen program.
Surf :
Sörf. Internet'te belirli bir plana bağlı olmadan serbest bir biçimde gezinmek.
Surround sound:
Dörtlü stereo, çok hoparlörlü ses.
Swap image:
Bukelamun imge. Bir örün sayfasındaki imgenin, farenin üzerinden geçirilmesi sonucu şeklini ya da rengini değiştirmesi.
Switch :
Anahtar. Her frame'in hedef adresine dayanarak frame'leri filtreleyen ve ileten ağ cihazı. Anahtar, OSI modelinin veri bağlantı katmanı olarak çalışır.
Switched LAN : Anahtarlı yerel ağ. LAN anahtarları ile oluşturulmuş yerel ağ.
Synchronous transmission :
Senkron iletişim. Çok dakik bir şekilde iletilen sayısal işaretleri belirtir.
System clock:
Sistem saati. Mikroişlemcilerde gerek dışarısı ile veri alış verişini gerekse de içindeki veri alışını işlemeye ürettiği darberlerle eşzamanla bilgi sağlayan elektronik devre.
System configuration:
sistem düzenleşimi. Genellikle bir bilgisayar sistemini oluşturan birimleri, alt sistemleri de göstererek belirleyen herhangi bir çizim ya da liste.
System disk:
Sistem diski. Bilgisayarın çalışmaya başlaması için işletim sisteminin sadece gerekli kısımlarını barındıran disk.
System maintance:
Sistem bakımı. Bir bilgisayar sisteminde, sistemin değişen koşullara ya da isterlere uyarlanması, hataların düzeltimi, başarımın iyileştirilmesi gibi işler.
System resource:
sistem özkaynakları. Bilgisayar sistemi tarafından kontrol edilen programlar, aygıtlar ve işlere ayrılan bellek alanları.
 
Ce: Bilgisayar Terimleri Sözlüğü

T

T1 : Servis sağlayıcıları Internet'e bağlamakta kullanılan T1 hattının hızı 1. 544 Mbps'dır.
T3 : Internet servis sağlayıcılar tarafından kullanılan T3 hattının hızı 44. 736 Mbps'dır.
Tab:
Sekme. Yazılan sayfa üzerinde yazıcının ya da sayfanın konumunu ekran ise imlecin konumunu önceden saptanmış belirli bir yere atlatmak.
Table:
Çizelge, tablo. Kullanıma elverişli biçimde sıralanan sayısal bilgiler dizgesi.
Tablet:
Düz bir yüzey üzerinde bir kalemin konumunu koordinat verilerine dönüştüren bilgisayar giriş birimi.
Tag:
Bir veri kümesi hakkında kimlik ve diğer bilgileri taşıyan karakter kümesi.
Tag switching :
Etiket anahtarlama. Ağ katmanı (3. katman) yönlendirmesi ile veri link katmanı anahtarlamasını entegre eden, ağ çekirdeğinde ölçeklenebilir ve yüksek hızlı anahtarlama sağlayan, yüksek performanslı paket iletme teknolojisi.
Tape:
Manyetik bant. Manyetik özellikli ve kayıt amacıyla kullanılan bant. Örneğin manyetik bant sürücüsü, manyetik bant etiketleri.
Target:
Hedef. Bilgisayarda verilerin yazıldığı bellek aygıtına ilişkin. Bir komutun gönderilmiş olduğu program ya da sistem. Gönderilen bilginin amaçlandığı alıcı.
Task:
Görev. Çoklu programlamalı ya da çoklu-işlemcili bir ortamda bilgisayar tarafından bir iş öğesi olarak ele alınan bir ya da daha çok komut dizesi. Yönetim tarafından muhasebesi yapılabilen en küçük iş parçası.
Task bar:
Görev çubuğu. Windows işletim sisteminde sıkça kullanılan değişik yazılımların başlatma simgelerini içeren dikdörtgen alan.
TCP (TRansmission Control Protocol) :
Internet üzerinde bilgisayarlar arasında mesaj birimleri biçiminde veri göndermek için, Internet Protokolu (IP) ile birlikte kullanılan bir protokol.
TCP/IP (TRansmission Control Protocol/Internet Protocol) : Internet'in temel iletişim dili veya protokolu. Intranet ve extranet gibi özel ağlarda da iletişim protokolu olarak kullanılır.
TDM (time-division multiplexing) :
Tek bir iletişim hattı veya kanalı üzerinde iletişim için düzenlenen çeşitli işaretlerin düzeni. Her bir işaret, süresi çok kısa olan çeşitli bölümlere ayrılır.
Telecommunication :
İletişim. Telefon ağları üzerinden yapılan iletişim (genellikle bilgisayarları da kapsar).
Telephony :
Telefona bağlı cihazlar kullanan farklı taraflar arasında ses, faks veya diğer bilgilerin elektronik iletişimle birleştirildiği teknoloji.
Telephone network: Telefon ağı. Birincil olarak telefon hizmeti vermek üzere kurulmuş teleiletişim ağı.
Telnet :
İzin verdikleri ölçüde başkalarının bilgisayarına erişme yolu. Uzaktaki bilgisayarlara erişmek için, bir komut ve onun altındaki TCP/IP protokolu.
Temperature sensor:
Sıcaklık algılayıcısı. Sıcaklığa tepki veren ve elektriksel bir çıktı ya da mekanik bir eylemle sonuçlanan algılayıcı.
Template:
Şablon. Ortak özellikleri olan nesneleri yaratmakta ya da bulmakta kullanılan model.
Temporary data:
Geçici veriler. Sadece ilgili sürecin yaşamı boyunca tutulan veriler.
Terabit:
Veri hızı ölçü birimi, Onlu gösterimde 10'nun 12. kuvveti. 1 trilyon bit.
Terabyte :
Bilgisayarın depolama alanı ölçü birimi, 2'nin 40. kuvveti, bin adet milyar byte.
Terminal : 1) Veri iletişiminde, iletilen bir işareti bir uçta (alıcı veya verici) sona erdiren cihaz. 2) Telefonda, bilgisayar ve modem arasında DTE-to DCE (Data Communications Equipment) iletişimdeki bilgisayar ucunu tanımlayan DTE (Data Terminal Equipment) terimi. 3) Bilgisayarda, bir ana bilgisayarın veya başka bir bilgisayarın aklını kullanan, üzerinde hiç yazılım olmayan veya küçük bir yazılım bulunan, çoğunlukla bir klavye ve monitörden oluşan cihaz, aptal terminal de denir. 4) Bazen, bir ağa bağlanan herhangi bir kişisel bilgisayar ve iş istasyonu içinde kullanılır.
Terminal adapter (TA) :
Terminal kartı. Bir bilgisayar ve ISDN hattı arasındaki donanım arabirimi.
Terminal emulation : Bir kişisel bilgisayarın, özel bağlantı arabirimleri ile bir ana bilgisayara veya başka bir bilgisayara bağlanmak için aptal terminal gibi davranabilme özelliği.
Terminal server : Terminal sunucusu. Terminalleri ortak bir bağlantı noktasından yerel veya geniş alan ağlarına bağlayan sunucu.
Text:
Metin, yazı. İki boyutlu ve kolayca anlaşılmak amacıyla düzenlenmiş (örneğin kağıda basılı ya da ekranda görünür biçimde) bilgi. Bu bilgi simgeler, tümceler, resimler, çizenekler, çizelgeler şeklinde olabilir.
Texture:
Doku. İmge işlemede bir bölgedeki piksellerin gri tonlamalarının uzamsal düzenleşimi.
Thin client :
İnce istemci. NetPC veya Network Computer (NC) için kullanılan terim. Bu cihazlar merkezi olarak yönetilmek üzere temel konfigürasyonu oluşturacak parçalarla tasarlanmışlardır, CD sürücü, disket sürücüsü ve genişleme yuvaları bulunmaz.
Thread:
İzlek. Bir elektronik forumda tartışmanın çizgisi. Bir bilgi işleme sürecinde gerçekleştirilebilecek en küçük işlem birimi. Bir süreçte tek bir kontrol akışı.
Threat:
Tehdit. Bilgisayar güvenliğinde bilgi sistemini örseleyebilecek, bilgileri açığa çıkarabilecek, hizmet vermeyi engelleyebilecek, herhangi bir durum.
Threshold:
Eşik. Üstünde olunduğunda bir şeyin doğru ya da çalışır duruma geçtiği, altında olunduğunda da tersinin geçerli olduğu değer, düzey ya da nokta. Bir fizyolojik ya da psikolojik etkinin kendini göstermeye başladığı durum.
Throughput :
1) Bilgisayarın belli bir sürede yaptığı iş. 2) Veri iletişiminde, bir yerden başka bir yere belli bir sürede taşınan veri miktarı.
Thumbnail :
Grafik tasarımcılar ve fotoğrafçılar tarafından büyük bir resmin küçültülmüş haline denir.
Tick mark:
İşaret çentikleri. Bir grafiğin eksenleri üzerinde değerleri, kategorileri vb. göstermek üzere kullanılan kısa dik çizgiler.
TIFF (Tag Image File Format) :
TIFF. Bazı kişisel bilgisayarlarda kullanılan ve taranmış imgeleri saklamak ya da alıp vermek için yararlanılan grafik dosya formatı.
Time alignment:
Zamanlama ayarı. İki sürecin görece zaman referanslarının uyumlu kılınması.
Timeout :
Başka bir ağ cihazından belirli bir sürede cevap bekleyen ağ cihazının bu cevabı alamaması durumunda oluşan olay. Sonunda ya bilgi yeniden gönderilmeye çalışılır, ya da iki cihaz arasındaki bağlantı koparılır.
Timer:
Zamanlayıcı. Zamanı ölçmek üzere içeriği dönemli olarak değiştirilen yazmaç.
Token ring :
IBM tarafından geliştirilmiş ve desteklenen jeton (token) geçişli yerel ağ. Token Ring, bir halka topolojisi üzerinde 4 veya 16 Mbps'de çalışır.
Toner:
Toner, toz mürekkep. Lazer yazıcılarda ya da fotokopi makinelerinde kullanılan toz halindeki mürekkep.
Tool:
Araç. Bir uygulama programını geleneksel programlama dillerini kullanmak gerekmeden geliştirmelisine elveren yazılım.
Toolbox:
Araç kutusu. Bilgisayarda kullanıcının fare tıklaması ile harekete geçirebileceği fonksiyonları bir arada gösteren kutu ya da palet.
Topology :
Topoloji. Bir kurumsal ağda, ağ noktalarının ve ortamın fiziksel olarak düzenlenmiş hali.
TRackball :
İz topu. Pek çok taşınabilir bilgisayarda kullanılan bilgisayar imleci kontrol cihazıdır. Aslında mouse'un ters dönmüş halidir.
TRafic management : TRafik yönetimi. Çakışmayı engelleme, ağ trafiğini şekillendirip yönlendirme teknikleri.
TRafic policing :
TRafiği yönlendirme. Belirli bir bağlantıdan geçen trafiği ölçüp, onu o bağlantı için uygun bir konuma çekme işlemi.
TRafic shaping :
TRafil şekillendirmek. Bir ağı tıkayacak olan ani dalgalanmaları sınırlandırmak için kuyrukları kullanmak.
TRansaction :
İşlem. Bir dizi bilgi alışverişi.
TRansducer : Enerjiyi bir biçimden diğerine çeviren elektronik cihaz. En iyi örnekleri mikrofonlarda, hoparlörlerde ve antenlerde görülür.
TRansfer rate :
Tarnsfer hızı. Belirli bir sürede bir yerden başka bir yere iletilen sayısal veri miktarı.
TRansport layer :
Taşıma katmanı. OSI referans modelinin 4. katmanı. Bu katman iki nokta arasında güvenli bir iletişim ihtiyacını karşılar.
Transmission:
İletim. İletilerin bir noktadan bir ya da birkaç noktaya taşınması eylemi.
Transparent:
Saydam. Kullanıcı tarafından yürütümü, çalışması, gerçekleştirimi algılanmayan alet, işlem, program. Veri iletiminde kontrol karakterleri içermeyen veriler. Işığı olduğu gibi geçiren, varlığı gözle ayırt edilmesi zor olan madde.
TRee topology :
Ağaç topolojisi. Veri yolu topolojisine benzer bir topoloji. Yalnız ağaç topolojisi birden fazla ağ noktasını taşıyan dalları içerir.
Trial:
Deneme. Bir olayı oluşturmak üzere olasılıksal bir tasarımla yapılan deney.
True color:
Gerçek renk. Bilgisayar ekranlarındaki yeşil, kırmızı ve mavi renklerin sekizer bitle, toplam 24 bitle gösterildiğinden elde edilen renkler.
TRunk :
Telefon sistemlerinde, iki santral anahtarlama sistemi arasında birçok veri ve ses kanalı taşıyan bir hat.
Tuner:
Radyo alıcısı. Audio yükselticisini içermeyen radyo ya da bir alıcı kanal ayar mekanizması.
Tuning:
Ayarlama. Bir aygıtın bir ya da daha çok sayıda parametresini ayarlayarak çınlama frekanslarından birini uyumlama. En iyi başarımı elde edebilmek için bir sistem ya da devrenin frekansa göre uyumlanması.
Tunneling :
Özel güvenli bir ağın parçası olarak Internet'i kullanmak. "Tünel", belirli bir şirketin mesaj ve dosyalarının Internet üzerinde taşındığı belirli bir yoldur.
Tutorial:
Eğitim kursu. Eğitim amaçlı sunulan bilgi. Bir yazılımı kavramak için verilen eğitim bilgileri.
Twisted pair :
Bükümlü çift. Evde veya işyerinde bilgisayarları telefon hattına bağladığımız sıradan bakır kablo. Kabloların birbirini manyetik olarak etkileyerek yarattıkları hat gürültüsünü azaltmak için, bir kılıf içine birbirine sarılarak yerleştirilirler.
Type:
Tip. Örneğin tip öznitelikleri, tip bildirimi.
 
Ce: Bilgisayar Terimleri Sözlüğü

U-V

UART (Universal Asynchronous Receiver/TRansmitter) : Bir bilgisayar arabirimini kontrol etmek için seri cihazlara takılan programlanabilir yonga.
UHF band:
3 Ghz arasındaki frekansları içeren radyo bandı.
Ultrasound:
Hızı, ses hızından yüksek olan.
Unavailable:
Kullanılmayan, yararlanılmayan.
Under construction:
Kurulmakta olan site, yapım aşamasında. Internet ortamında bir örün sitesinin henüz kurulmakta olduğunu belirten deyim.
Underline:
Altını çizmek.
Undo:
Geri almak, iptal etmek.
Unformatted:
Formatlanmamış. Bilgi işlemde giriş ya da çıkış işlemlerinden önce hiç bir düzenlemenin yapılmaması.
Unicast :
Ağdaki tek bir hedefe gönderilen mesaj.
Unicast address : Tek bir ağ cihazını gösteren adres.
Unicode:
Dünyanın bütün dillerini kapsayan, karakter başına 16 bit kullanan, dolayısıyla 65. 000 karakteri gösterebilen karakter kodlama sistemi.
Uniform:
Düzgün, bir biçimli.
Union:
Ortaklık. C Programlama dilinde birden fazla tip sahibi olup herhangi bir anda ancak bir tipte olabilen değişken. Veritabanında yapılan aramada iki arama anahtarının birlikteliği.
Unit:
Birim, aygıt. Bir işi yapacak olan alet, aygıt, sistem.
Universal:
Evrensel, genelgeçer.
Unix :
Interaktif zaman paylaşımlı bir sistem olarak 1969'da Bell laboratuvarlarında geliştirilmiş bir işletim sistemi.
Unpack:
Açmak. Bilgi işlemde verileri yoğunlaştırılmış biçimden özgün biçimlerine getirmek.
Unsigned:
İşaretsiz.
Unzip:
Zip sıkıştırmasını açmak.
Update:
Güncelleme. Bir bilgi işlem sisteminde yeni bilgiler eklemek, eski bilgileri tazelemek gibi etkinlikler; örneğin dosya güncelleme.
Upgrade:
Niteliğini iyileştirmek, sınıf atlatmak. Bilgisayar yazılım ya da donanımını daha iyisi ve yenisiyle değiştirmek.
Uplink :
Uydu iletişiminde downlink, uydudan yer istasyonuna veya alıcıya yapılan bağlantıdır. Uplink ise yer istasyonundan uyduya yapılan bağlantıdır.
Upload:
Yukarı yönde yükleme. Herhangi bir bilgi depolama yerinden, çoğunlukla kişisel bilgisayardan, genellikle daha üstün bir bilgisayar belleğine veri gönderme.
Uploading :
Bir sistemden diğerine, büyük bir sisteme yapılan dosya transferi.
UPS (uninterruptible power supply) :
Kesintisiz Güç Kaynağı - KGK. Elektrik enerjisi kesildiğinde sisteminizin en azından kısa bir süre de olsa çalışmasını sağlayan cihaz. Ayrıca sisteminizi güç dalgalanmalarına karşı da korur.
URL (Universal Resource Locator) :
Internet üzerinden ulaşılabilecek bir dosyanın adresi. Bu adres bir Web sayfasını, bir görüntü dosyasını, CGI uygulaması veya Java applet'i gibi bir programı ve HTTP tarafından desteklenen herhangi bir dosyayı gösterebilir.
Usability:
Kullanılabilirlik. Bilgi işlemde kullanımı kolay ve anlaşılır olan yazılım veya donanım.
User:
Kullanıcı. Bir sistemin hizmetlerine gereksinen herhangi biri. Örneğin kullanıcı erişimi, kullanıcı kodu, kullanıcı arayüzü , kullanıcı etiketi, kullanıcı terminali.
Userid:
Kullanıcı adı. Bir bilgisayar sisteminde bir kullanıcıyı tanıtan özel karakter dizgisi.
Utility :
Yardımcı yazılım. Bilgisayarda, işletim sisteminin sağladıklarına ek özellikler getiren küçük program.
UTP (unshielded twisted-pair) :
En çok kullanılan bakır telefon kablosu.
V. 24 :
DTE ve DCE arasındaki fiziksel bir katman arabirimi için ITU-T standardı.
V. 32 : 4. 8 veya 9. 6 Kbps hızlarda çift yönlü veri iletişimini sağlamak için ITU-T standardı seri hat protokolu.
V. 32bis : V. 32'yi 14. 4 Kbps hızına genişleten ITU-T standardı.
V. 34 : Seri bir hat protokolunu belirleyen ITU-T standardı. V. 34, 28. 8 Kbps hızını ve gelişmiş veri sıkıştırma tekniğini de içererek V. 32 standardını genişletiyor.
V. 35 : Bir ağ erişim cihazı ile bir paket ağı arasındaki iletişim için kullanılan senkron, fiziksel katman protokolunu tanımlayan ITU-T standardı. V. 35 daha çok Avrupa ve ABD'de kullanılır, 48 Kbps hız sağlar.
V. 42 : V. 32 ve V. 32bis ile aynı iletişim hızı ve aynı standartları kullanır. Fakat daha iyi bir hata düzeltmeye sahiptir, o nedenle daha güvenli bir standarttır.
Validation:
Sağlama, geçerlilik sınaması. Bir ölçme aracı ya da ölçümün konusuna uygunluğunu ve her türlü dizgeli, dizgesiz yanılgıdan arınmışlığını gösterme.
Value:
Değer. Bir simgeye karşılık gelen nicelik ya da tutar. Bir simgeye, parametreye, değişkene atanan değer.
VAR (value added reseller) :
Değer Katan Satıcı. Bilgisayar sektöründe, var olan bir ürünü alıp, ona özel bir uygulama gibi değerler katarak, farklı bir paket olarak satan kurum.
Variable:
Değişken. Değeri değişebilen ve çoğunlukla ölçülebilen bir nicelik ya da özellik. Programlama dillerinde herhangi bir anda tek bir tane olmak üzere farklı değerler alabilen dil nesnesi.
Vector:
Vektör, yöney. Sıralı sayı kümesi ile tanımlanan nicelik. Bilgisayar grafiğinde yönlü doğru çizgi.
Verification:
Doğrulama. Bir sistem ya da bileşenin geliştirilme sürecinde belirli bir evresinin istenen koşulları sağlayıp sağlamadığının saptanması.
Version:
Sürüm. Bir belge ya da yazılım programının başlangıçtaki dağıtımı ya da aradaki düzeltmeleri de içeren ara dağıtımı.
Vibration:
Titreşim. Esnek bir maddenin ya da dalgalanan bir ortamın denge durumundan ayrılıp bırakılmasıyla başlayan yinelemeli devinim.
Video card:
Grafik kartı, video kartı. Bilgisayarın ürettiği grafik ve verileri saklayan ve ekrana sürekli tazeleyerek getiren ekleme kart.
Video compressor:
Video sıkıştırıcısı. Video işaretlerini sayısal olarak sıkıştırarak iletim bant genişliği ve bellek hacmini azaltan aygıt ya da yöntem.
Video conferencing:
Videokonferans. İki ya da daha çok nokta arasında iki yönlü konuşma ve görüntünün aktarımı ile oluşturulan iletişim oturumu.
Video streaming:
Duraksız video aktarımı. Internet üzerindeki video dosyaların gerçek zamanda okunması.
View:
Bakış. Veri yönetiminde ilgili alanların, sınıfların, ilişkilerin, özelliklerin, kısımların vb. Belirli bir amaca yönelik olarak derlenmesi.
Viewpoint:
Bakış açısı.
Virtual circuit :
Sanal devre. İki ağ cihazı arasında güvenli bir iletişim oluşturmak için kurulan mantıksal devre. Sanal devreler, Frame Relay ve X. 25'de kullanılırlar. ATM'de sanal devreye sanal kanal denir.
Virtual:
Sanal. Görünürde gerçek gibi olup, aslında başka araçlarla hayata geçirilen.
Virtual Private Network (VPN) :
Sanal özel ağ. Herkese açık olan iletişim altyapısını kullanan özel bir veri ağıdır. Tünel protokolu ve çeşitli güvenlik prosedürleri ile izinsiz girişlere karşı korunur.
Virus:
Virüs. Bir bilgisayarda sistem öz kaynaklarını boğacak şekilde belleği bozan program.
Visibility:
Görünürlük. Bilgisayar grafiğinde bir öğrenin ekranda görünüp görünmeyeceğini belirleyen özellik.
Visual:
Görsel.
VLAN (Virtual LAN) :
Sanal yerel ağ. Birçok farklı ağ bölümüne dağılmış olan, ancak aynı kabloya bağlıymışlar gibi birbiri ile iletişim kurmaları sağlanan, bir veya birkaç yerel ağ üzerindeki cihazlar grubu.
Voice:
Ses
Voice over IP (VoIP) :
IP üzerinde ses. IP (Internet Protocol) protokolunu kullanarak ses bilgisinin yayılmasını yönetme özellikleri.
Volume:
Gürlük, kazanç. Ses genliğinin düzeyi. Bir nesnenin uzayda tuttuğu üç boyutlu yer.
VRML (Virtual Reality Modeling Language) :
Sanal gerçeklik modelleme dili. Üç boyutlu görüntü dizilerini tanımlayan ve kullanıcılarının onlarla etkileşim içinde olmasını sağlayan bir dil.
 
Ce: Bilgisayar Terimleri Sözlüğü

WXYZ

Wait condition: Bekleme durumu. Bir bilgisayarın hiç bir iş yapmadığı, iki işlem arasında beklemede olduğu durum.
WAN (Wide Area Network):
Geniş alan ağı. Bir bölge ülke ya da yerküreyi kaplayabilen boyutta, bilgisayarları, uçbirimleri, ve yerel alan ağlarını bağlantılayan veri iletişim ağı.
WAP (Wireless Application Protocol):
Telsiz erişim protokolü. Cep telefonu abonelerinin sınırlı bir kanaldan Internet'e erişimlerini sağlayan protokol.
Warping:
Bir nesnenin, bir yüzeyin şeklinin kalıcı biçimde bozulması.
Wave:
Dalga. Zaman, uzam ya da her ikisinin birden işlevi olan bir görüngü.
Web browser:
Internet üzerinde bilgi kaynaklarını aramaya elveren ve bağlantılı metin ve ortamların olanaklarını kullanan istemci yazılımı.
Webmaster:
Site şefi. Bir örün sitesinin bakımı ve sunucunun iyi işlemesi, yeni örün belgelerinin hazırlanması gibi yükümlülükleri olan uzman.
White paper :
Beyaz sayfa. Bir kurumun durumunu, felsefesini, ürünlerinde kullandığı teknolojileri açıklayan makale türü yazılar.
Wildcard character :
Bir veya birkaç karakterin yerine kullanılan özel bir karakter. Bu tür bir karakter olarak daha çok (*) işareti kullanılmaktadır.
Window: Pencere. Bilgisayar ekranında komutların yazıldığı ya da bilgilerin gösterildiği alan.
WinSock (Windows Socket Interface) :
Pek çok uygulamanın Internet bağlantısını kullanmasına ve paylaşmasına izin veren bir yazılım arayüzü.
Wire speed :
Kablo hızı. Bir iletişim teknolojisinin fiziksel bir kabloda sağladığı veri transfer hızı.
Wireless :
Kablosuz. Bir işareti kablo yerine atmosfer ortamını kullanarak taşıyan elektromanyetik dalgalarla yapılan iletişim.
Wiring:
Kablo bağlantıları. Elektriksel bağlantıları sağlamak üzere kablo gibi iletkenlerin düzenleşimi, örneğin kablo bağlantı çizeneği, kablo bağlantı aygıtı, kablo bağlantı programı.
Wiring closet :
Kablolama odası. Bir veri veya ses ağının kablolaması için kullanılan özel tasarımlı oda.
Wizard:
Sihirbaz, yardımcı program. peş peşe gelen diyalog kutuları sayesinde kullanıcıya zor bir görevin yerine getirilmesinde yardımcı olan ve bir yazılımla tümleşik sunulan yardımcı yazılım.
Word:
Sözcük. Bir bütün olarak değerlendirilen bit dizisi.
Workflow :
İş akışı. Bir iş prosesinin her bir adımındaki görevler, prosedürel adımlar, gerekli bilgi giriş çıkışı ve araçlardan oluşur. Bir iş prosesinin analizinde ve yönetilmesindeki iş akış yaklaşımı, dokümanlara, veriye ve veritabanına odaklanan nesne yönelimli bir yaklaşımla birleştirilir. Genel olarak iş akışı yönetimi, dokümanlardan çok proseslere odaklanır.
Workgroup :
Çalışma grubu. Birbirleri ile veri alışverişi ve iletişim için tasarlanmış olan yerel bir ağdaki iş istasyonları ve sunucular topluluğu.
Workgroup switching :
Çalışma grubu anahtarlaması. Ethernet ve CDDI veya FDDI arasında yüksek hızlı çevirici köprüleme ile Ethernet ağları arasında yüksek hızlı (100 Mbps) şeffaf köprüleme sağlayan anahtarlama yöntemi.
Workshop:
Çalıştay. Belirli bir uzmanlık alanında, bir sorunu irdelemek üzer toplanmış kişilerin etkinliği.
Workspace:
Çalışma alanı. Robotbilimde bir robotun iki ana hareket ekseni boyunca erişebileceği noktaların belirlediği uzay.
Workstation :
İş istasyonu. 1) Kişisel bilgisayardan daha hızlı ve daha kapasiteli olan ve tek kullanım hedeflenerek tasarlanmış olan bilgisayar. 2) Bazen ana bilgisayara bağlı bilgisayarlar için de kullanılır.
Worm:
Kurt, Solucan. Başlatıldıktan sonra sürekli kendini kopyalayarak bellek yiyen saldırı programı.
Wrap-around:
Sarma. Bilgisayar grafiğinde ekranın bir ucundan çıkan bir nesnenin ekranın diğer ucundan girmesi.
Write-protect:
Yazmaya karşı koruma. Bir veri saklama ortamında kaza eseri verilerin kaybına yol açacak şekilde yazılmasını önleyici düzen.
WWW(World Wide Web) :
Bir browser gibi istemci uygulamaları kullanılarak bağlanılan ve çeşitli servisler sunan, Internet sunucularının oluşturduğu büyük ağ.
WYSIWYG (what you see is what you get) :
Ne görürsen onu alırsın. Yazılım geliştiricinin bir arabirim veya doküman oluştururken sonucunu bire bir görmesini sağlayan editor programı.
XML (Extensible Markup Language) :
Internet üzerinde bilgiyi paylaşabilmek için ortak bir bilgi formatı yaratma yolu. HTML diline benzer.
x-intercept:
X ekseni kesmesi.
x-rays:
radyoloji görüntüsü. Röntgen imgesi.
x-Windows:
X-penceresi. Birçok Unix sistemi tarafından kullanılan grafik nitelikli kullanıcı arayüzü.
y-intercept:
Y ekseni kesmesi.
Yaw angle:
Rotadan sapma açısı.
Zero-address instruction:
Adressiz komut.
Zero-synchronization:
Sıfır ayarı.
Zig-zag scanning:
Zikzak tarama.
/ :
Taksim işareti. web adreslerinde kullanılır.
@ :
e-mail adreslerinde kullanıcı ismini kullanıcının Internet adresinden ayırmak için kullanılır. Örneğin: mehmet@hotmail. com
\ :
Ters taksim işareti. Çoğunlukla DOS ve Windows dizinlerinde kullanılır.
~ :
Web adreslerinde kullanılır. Bir alt dizini gösterir.
100BaseFX :
Fiber kablo kullanılan 100 Mbps'lik Fast Ethernet spesifikasyonu. 400 metreyi geçmeyen bağlantılar için kullanılır.
100BaseT :
UTP kablo kullanan 100 Mbps'lik Fast Ethernet spesifikasyonu. 100BaseT bağlantısı, ağ üzerinde trafik yokken darbeler gönderir.
100BaseTX :
UTP veya STP kablo kullanılan 100 Mbps'lik Fast Ethernet spesifikasyonu. İlk kablo çifti veriyi almak için, ikincisi iletmek için kullanılır. 100BaseTX 100 metreyi geçen bağlantılarda kullanılmaz.
3-D (Üç Boyutlu) :
Bilgisayarlarda derinliği algılamayı sağlayan görüntü biçimini tanımlar.
kocbey
 
Geri
Üst