Aile hukuku hakkındaki soru & cevaplar

[FONT=&amp]“14 yaşındaki kızım benim yanımda kalmak istemekle birlikte boşanma davasında velayeti annesine verildi. Bu nasıl bir adalettir.”[/FONT]

[FONT=&amp]---------------------------------------------------------------------------------------------------[/FONT]
[FONT=&amp]
Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3. maddesinde çocuğun usule ilişkin hakları şu şekilde düzenlenmiştir; [/FONT]

[FONT=&amp]“Yeterli idrake sahip olduğu iç hukuk tarafından kabul edilen bir çocuğa, bir adli merci önündeki, kendisini ilgilendiren davalarda, yararlanmayı bizzat da talep edebileceği aşağıda sayılan haklar verilir:

a- İlgili tüm bilgileri almak;

b- Kendisine danışılmak ve kendi görüşünü ifade etmek;

c- Görüşlerinin uygulanmasının olası sonuçlarından ve her tür kararın olası sonuçlarından bilgilendirilmek."


Anılan sözleşmenin 6. maddesi; "Bir çocuğu ilgilendiren davalarda adli merci, bir karar almadan önce:

a- Çocuğun yüksek çıkarına uygun karar almak için yeterli bilgiye sahip olup olmadığını kontrol etmeli ve gerektiğinde özellikle velayet sorumluluğunu elinde bulunduranlardan ek bilgi sağlamalıdır.

b- Çocuğun iç hukuk tarafından yeterli idrak gücüne sahip olduğunun kabul edildiği durumlarda,

- Çocuğun bütün gerekli bilgiyi edindiğinden emin olmalıdır.

- Çocuğun yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde, gerekirse kendine veya diğer şahıs ve kurumlar vasıtasıyla, çocuk için elverişli durumlarda ve onun kavrayışına uygun bir tarzda çocuğa danışmalıdır.

- Çocuğun görüşünü ifade etmesine müsaade etmelidir.

c- Çocuğun ifade ettiği görüşe gereken önemi vermelidir.”[/FONT][FONT=&amp] şeklindedir.

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 12. maddesinde ise;

“1. Taraf Devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar.

2. Bu amaçla, çocuğu etkileyen herhangi bir adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci yada uygun bir makam yoluyla dinlenilmesi fırsatı, ulusal yasanın usule ilişkin kurallarına uygun olarak çocuğa, özellikle sağlanacaktır.”

şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

Kızınız yaş itibariyle yeterli idrake sahip olup kendisini ilgilendiren velayet konusunda ona danışılmak, kendi görüşünü ifade etme hakkının verilmesi, görüşlerinin uygulanması ve her tür kararın olası sonuçlarından bilgilendirmesi gerekir. Mahkemece kızınızın görüşü alınarak Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5 ve 6. maddesi uyarınca uzman bilirkişiden de görüş alınarak birlikte değerlendirme yapılıp sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekir.[/FONT]

[FONT=&amp]“Slm, ben eşimden 2010 yılında boşandım. Kızımın velayeti annesinde mahkemenin belirlediği tarihlerde kızımı görmem yada görmemem zorunlukları nedir? Ben istemesemde o belirlenen tarihlerde görmek zorundamıyım? Bana yaptırımı varmıdır?”[/FONT]

[FONT=&amp]---------------------------------------------------------------------------------------------------
[/FONT]
[FONT=&amp]Mahkemenin belirlediği tarihlerde kızınızı görmek veya görmemek size kalmış bir husustur. Ek bilgi olarak, bilgilendirme amaçlı, olayı tersinden düşünürsek; anne size çocuğu göstermiyorsa velayeti içerir mahkeme ilamını icraya konu edebilirsiniz.[/FONT]

[FONT=&amp]Çocukla şahsi münasebetlerin düzenlenmesine dair ilam hükmünün yerine getirilmesi talebi üzerine icra memuru, küçüğün ilam hükümleri dairesinde lehine hüküm verilen tarafla şahsi münasebette bulunmasına mani olunmamasını; aksi halde ilam hükmünün zorla yerine getirileceğini borçluya yazılı şekilde bir icra emri ile tebliğ eder. Bu emirde ilam hükmüne aykırı hareketin İcra İflas Kanunu 34. maddedeki cezayı müstelzim olduğu da yazılır. Velayet hakkını elinde bulunduran bu emri tutmazsa ilam hükmü zorla yerine getirilir. Velayet hakkını elinde bulunduran, velayet hakkını elinde bulundurmayanın şikâyeti üzerine ayrıca 341 inci maddeye göre cezalandırılır.[/FONT]

[FONT=&amp]İİK. 341. maddeye göre çocuk teslimi hakkındaki ilâmın veya ara kararının gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirilmesini engelleyen kişinin, lehine hüküm verilmiş kimsenin şikâyeti üzerine, altı aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra ilâmın veya ara kararının gereği yerine getirilirse, kişi tahliye edilir.[/FONT]

[FONT=&amp]Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilâmın icrası, icra müdürü ile birlikte Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından görevlendirilen sosyal çalışmacı, pedagog, psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi bir uzmanın, bunların bulunmadığı yerlerde bir eğitimcinin hazır bulunması suretiyle yerine getirilir. Kısacası velayet kendisinde olmayan eş icra marifetiyle de çocuğunu görebilir.[/FONT]

[FONT=&amp]“Size sorum su olacak ben 17.06.2010 da bosanma davası actım kendi anne Ve kardesim yuva yıkılmasın diye şahitlik yapmışlar karsı tarafa ve dava red edildi daha sonra tekrar dava actım gene dinlemediler şahitlik yaptılar oda 3 ay önce gene red edildi. Simdi tekrar dava açıp uğraşmak istemiyorum bu 3 yıllık süreden yararlanmak istiyorum yalnız benim sûrem ilk davanın reddinden sonra mı başladı yoksa ikinci davanın reddinden sonra mı şimdiden tsk ederim”[/FONT]

[FONT=&amp]---------------------------------------------------------------------------------------------------
[/FONT]
[FONT=&amp]17.06.2010 tarihli boşanma davanızın kesinleştiği tarihten sonra bir araya gelmiş; ortak hayatı sürdürmüş iseniz bu davanın kesinleşme tarihi dikkate alınmayacaktır. 2. davanızda da durum aynı şekildedir.
[/FONT]
[FONT=&amp] Başka bir anlatımla, fiili ayrılık nedenine dayalı açacağınız davada fiili ayrılığın başlangıcını teşkil edecek tarih reddedilen boşanma davanızın kesinleşme tarihi olup; kesinleşme tarihinden itibaren 3 yıllık süre içerisinde ortak hayat yeniden kurulamamış olmalıdır (TMK Madde 166/4 “Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir”)[/FONT]

"2010 ocak ayında şiddetli geçimsizlikten dava açtım. Hakim aile danışmanına Gönderdi sonuçlanmasını beklerken 9 mahkeme boyunca gelen hakim dışında başka bi hakim gelerek kanaat getiremediğini söyleyerek red etti. 13 nisan 1012 de yargıtaya gitti ne zaman döner en erken en geç tahmini sureyi ve Yargıtay aynı kararı verme oranı %kaçtır biran önce kurtulmak istiyorum. Şimdiden teşekkür ederim"

[FONT=&amp]---------------------------------------------------------------------------------------------------[/FONT]

[FONT=&amp]Dosyanız tahmini olarak 1, 1buçuk sene sonra Yargıtay’dan döner. “Yargıtay aynı kararı verme oranı %kaçtır” şeklindeki sorunuzu yüzde olarak cevaplamak hatalıdır. Kaldı ki; hukuki konularda yüzde vermek de yanıltıcı olup; başlı başına yanlıştır. Ayrıca dosya içeriğini bilmeden olasılık verilemez.


[/FONT] [FONT=&amp]
[/FONT]

"sayin avukat bey. ben 5 yil evli kaldiktan sora esimle22.09.2011 anlasmali bosanma davasi actik ve hakim bosanmamiza karra verdi.esim yurt disinda oldugu icin tebligat gönderildi ama adresinden bulunamadigina dail tl konsoloslugu aile mahkemesine geri gönderdi.sonra tekrar teblikat gönderildi esim bunu 23.04.2012 imzalayip konsolosluk yolu ile yetkili aile mahkememize gönderdi. ama bu gün ögreniyorum ki hakim davanin yeninenmesini istemis bunun sebebi neden ve tekrar silbastanmi yananacak bu sürec nütfen beni bilgilendiririmisiniz tsk."

[FONT=&amp]
[/FONT][FONT=&amp]---------------------------------------------------[/FONT]

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.

Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekir. Kocanız davada dinlenmeden, sadece tebligat yapılarak anlaşmalı boşanma kararı verilmiş. Davalı asil dinlenilmeksizin sadece sizin beyanlarınız ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.

[FONT=&amp]Büyük bir ihtimalle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre kanun yararına bozma isteği olmuştur ve hükmün sonucuna etkili olmamak üzere karar bozulmuştur diye düşünüyorum.[/FONT]

Ben 13 yıllık evli bir bayanım,12 yıl boyunca eşimin manevi sorumsuzlukları nedeniyle çok tartışmalarımız oldu,bi çoğu dayakla sonuçlandı ve defalarca babamın evine gidip geldim,bizim buralarda boşanmak çokda kolay birşey değil,son bir yıldırda ailesinden kaynaklanan sebeblerle tartışmalarımız oluyor,yani biraz eviyle ilgilenmeye başladı bu defada ailesi çıktı.Dün yine bi tartismamız dayakla sonuçlandı,ilk kez polise başvurdum,evden bir ay uzaklaştırma verdiler,bi kadın olarak yeni bir düzen kurmam çok zor,babamın evine gitmek istemiyorum,iki çocugum var ev onun üzerine ama 2007 yılında alındı.maddi hiçbir sıkıntısı yok,geliri güzel 4 tane arabası var ihtiyacım olacağını bildiği halde arabalarıda götürdü,bütün bunları göz önüne alarak yasal haklarım hakkında bilgi verirseniz çok mutlu olacağım.şu aşamada barışma söz konusu olmadıgı halde boşanma davası açmayı düşünmüyorum,tedbir nafakası hakkında da bilgi verirmisiniz,ortalama ne kadar alabilirim.ev hanımıyım pazartesi dava açmayı düşünüyorum,cok düşük olacaksa uğraşmak istemiyorum,100-200 anca olur diyorlar,bu benim eski düzenime göre yaşayabileceğim bi miktar değil,bu psikolojiyle birde maddi sıkıntı çekmek istemiyorum.cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.

[FONT=&amp][/FONT]"Merhaba ben 24 Temmuz 2010 tarihin de evlendim ve bir yaşında bir kız çocugum var. eşim ile şiddetli geçimsizliğim var. Dayak ve aldatmaları oluyordu fakat yakın zaman da evli ve üç çocuk sahibi amcamın kızı ile birlikte olduğunu öğrendim. facebookta kayıtlı mesajlarıda mevcut. boşanmak istiyorum ve çocugumu almak istiyorum,üniversite mezunuyum,bir diş hastahanesinde çalışıyorum,eşim 3 aydır işsiz,çocugumu alma ihtimalim nedir? Beni bilgilendirirseniz çok sevinirim en kısa zaman da cevabınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim.."

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------[FONT=&amp]
[/FONT]
[FONT=&amp]“Dayak vealdatmaları oluyordu” demişsiniz. Bu dayak/lar ile ilgili karakola başvurdunuzmu? Hastanede tedavi gördünüz mü? Ne zaman oldu? Rapor var mı? Bu durumla ilgili olarak 6284sayılı yasa ile ş[/FONT][FONT=&amp]iddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:
[/FONT]
[FONT=&amp]a) Şiddet mağdurunayönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içerensöz ve davranışlarda bulunmaması.[/FONT][FONT=&amp]
b) Müşterek konuttanveya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunankişiye tahsis edilmesi.
[/FONT][FONT=&amp]c) Korunan kişilere, bukişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.[/FONT][FONT=&amp]
ç) Çocuklarla ilgilidaha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçieşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
[/FONT][FONT=&amp]d) Gerekli görülmesihâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarınave kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarınayaklaşmaması. [/FONT][FONT=&amp]
e) Korunan kişinin şahsieşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi. [/FONT][FONT=&amp]
f) Korunan kişiyiiletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
[/FONT][FONT=&amp]g) Bulundurulması veyataşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi. [/FONT][FONT=&amp]
ğ) Silah taşımasızorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetindebulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
[/FONT][FONT=&amp]h) Korunan kişilerinbulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması yada bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulunduklarıyerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil,muayene ve tedavisinin sağlanması.[/FONT][FONT=&amp]
ı) Bir sağlık kuruluşunamuayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması. [/FONT][FONT=&amp]Ayrıca çocuğa ve sizenafaka da bağlanabilir.
[/FONT]
[FONT=&amp] Aldatma,facebook boşanma davasında kullanılabilecek olgulardır. Bunların yanında 1 yaşında bir kızınızın olduğundan söz etmektesiniz. Halk arasındaki, kızçocuğunun anneye erkek çocuğunun babaya veya zengin olanın çocuğun velayetinialması gibi hususlar yanlış bilgidir. Kızınızın yaşı itibariyle annenin/sizinbakım ve şefkatinize muhtaç olduğundan büyük bir ihtimalle size verilecektir.[/FONT][FONT=&amp]Ayrıca boşanma davası açabileceğiniz gibi, sadece ayrılık veya sadece nafaka davası da açabilirsiniz. Boşanma davasında nafaka,velayet, maddi ve manevi tazminat gibi talepleriniz olacaktır. [/FONT][FONT=&amp]Anlattıklarınız kısa ve genel olduğundan yazdıklarım da bu şekilde kısa ve genel olmuştur. Soru sormaktan çekinmeyiniz.
[/FONT]

Kayıtsız Üye' Alıntı:

Ben 13 yıllık evli bir bayanım,12 yıl boyunca eşimin manevi sorumsuzlukları nedeniyle çok tartışmalarımız oldu,bi çoğu dayakla sonuçlandı ve defalarca babamın evine gidip geldim,bizim buralarda boşanmak çokda kolay birşey değil,son bir yıldırda ailesinden kaynaklanan sebeblerle tartışmalarımız oluyor,yani biraz eviyle ilgilenmeye başladı bu defada ailesi çıktı.Dün yine bi tartismamız dayakla sonuçlandı,ilk kez polise başvurdum,evden bir ay uzaklaştırma verdiler,bi kadın olarak yeni bir düzen kurmam çok zor,babamın evine gitmek istemiyorum,iki çocugum var ev onun üzerine ama 2007 yılında alındı.maddi hiçbir sıkıntısı yok,geliri güzel 4 tane arabası var ihtiyacım olacağını bildiği halde arabalarıda götürdü,bütün bunları göz önüne alarak yasal haklarım hakkında bilgi verirseniz çok mutlu olacağım.şu aşamada barışma söz konusu olmadıgı halde boşanma davası açmayı düşünmüyorum,tedbir nafakası hakkında da bilgi verirmisiniz,ortalama ne kadar alabilirim.ev hanımıyım pazartesi dava açmayı düşünüyorum,cok düşük olacaksa uğraşmak istemiyorum,100-200 anca olur diyorlar,bu benim eski düzenime göre yaşayabileceğim bi miktar değil,bu psikolojiyle birde maddi sıkıntı çekmek istemiyorum.cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.

Genişletmek için tıkla ...

“Dün yine bi tartismamız dayakla sonuçlandı, ilk kez polise başvurdum, evden bir ay uzaklaştırma verdiler”

Şiddet uygulayan eşinize verilen 1 ay uzaklaştırma 6284 sayılı yasa ile verilen bir tedbirdir. Bu tedbir yanında hâkim aşağıdaki tedbirleri de verebilir;

a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
b) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.
c) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.
e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.
ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.
ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.

Ayrıca şiddet uygulayan kocanız, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise şiddet mağduru olan sizin yaşam düzeyinizi göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.


“bi kadın olarak yeni bir düzen kurmam çok zor,babamın evine gitmek istemiyorum,”

Şiddet mağduru olmanız sebebiyle 3 ay (ekstra bir 3 ay daha uzatılabiliyor) yeni bir düzen kurana kadar kadın sığınma evinde kalabilirsiniz.


“ev onun üzerine ama 2007 yılında alındı.maddi hiçbir sıkıntısı yok,geliri güzel 4 tane arabası var ihtiyacım olacağını bildiği halde arabalarıda götürdü,”

Eğer başka bir mal rejimini seçmemişseniz; evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. M. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabisiniz. Başka bir anlatımla boşanma halinde 2002 öncesi alınmış mallarda katkınızı ispatlamanız durumunda belli oranlarda katkınızı talep etmeniz mümkün. 2002 yılından sonra alınan mallarda ise bu malların ½’si sizin ½’si ise diğer eşin (Bu mallar kimin üzerine kayıtlı olursa olsun). Satış bu yarı bedelin kaybına neden değildir. Boşanma davası sürecinde de devirler olursa mahkemeden tapunun iptali ve önceki malik adına tesciline karar verilmesini isteyebilirsiniz.

Ayrıca müşterek konuta tapu müdürlüğüne giderek aile konutu şerhini işletmeniz halinde o konut sizin izniniz olmadan satılamayacaktır (ilgili yazımı https://www.meleklermekani.com/kadin-ve-hukuk/216052-aile-konutu-serhi.html linkinde bulabilirsiniz)

“tedbir nafakası hakkında da bilgi verirmisiniz, ortalama ne kadar alabilirim”

Bu konuda https://www.meleklermekani.com/kadi...bir-nafakasi-ve-bosanma-ayrilik-davalari.html linkindeki yazımı okuyabilirsiniz.

Ne kadar nafaka alacağınız hususu mahkemeye sunacağınız çeşitli belgeler, ekonomik durum araştırması vs. sonucunda hakimce belirlenir.

Avukat bey, boşanma davamız bitti. Boşanmaya karar verildi. Ayrıca nafaka ve manevi tazminata da hükmedildi. Ben temyiz etmedim. Karşı taraf temyiz etti. Ancak sadece nafaka, tazminat yönünden temyiz ettiler. Bende kararı boşanma yönünden kesinleştirdim. Daha sonra manevi tazminatımı icraya koydum. Fakat bu sefer de karşı taraf koyduğum icrayı , kararı temyiz ettiklerini ve kesinleşmediğini belirterek icra mahkemesine şikayet etti. Böyle bir şey var mı? Şimdiden teşekkürler.
[FONT=&amp]---------------------------------------------------------------------------------------------------[/FONT]

Aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar kesinleşmeden icra edilemez. Kural olarak boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminat, boşanma kararının eklentisi olması sebebiyle boşanma ilamı kesinleşmeden icraya verilemez. Ancak boşanma yönünden kesinleşen karardaki maddi ve manevi tazminat alacakları için kesinleşme koşulu aranmaksızın icra takibi yapılabilir. Anlatımınız göre, boşanma hükmünün kesinleştiği, ancak boşanmaya bağlı olarak hükmedilen alacakların kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda maddi ve manevi tazminata ilişkin alacaklar için kesinleşmeden icra takibi yapılabilir. İcra mahkemersince şikayetinin reddi gerekir.

"15 yaşındayım. babam beni yalan söylediğim için sürekli ama sürekli dövüyor. tokatla felan dövse dert değil, kemer ve yumrukla vurdu bu defa. kemerle vurduğu yerlerde izi kaldı, çeneme yumruk attığında ise çenemin ağrısından şikayetçiyim. nolur yardım edin çaresizim ne anneden yana ne de akraba...."

Sayın kayıtsız üye,

Uğradığınız şiddet ev içi şiddettir. Ev içi şiddet ise; şiddet mağduru ve şiddet uygulayanla aynı haneyi paylaşmasa da aile veya hanede ya da aile mensubu sayılan diğer kişiler arasında meydana gelen her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddeti kapsamaktadır. Bu konuda derhal en yakın polis merkezine veya Cumhuriyet Savcılığına şikâyette bulunabilirsiniz. Şikayetinizde olayları çok ayrıntılı bir şekilde anlatınız. Daha sonra uğradığınız fiziksel şiddet ile ilgili olarak adli tıp’tan rapor aldırılacaktır. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun da sizi korumaktadır.

Bu Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, ÇOCUKLARIN, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlerdir.

Şiddet uygulayan hakkında Hâkim tarafından birtakım önleyici tedbir kararları derhal alınır. Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:
a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.
b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.
c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.
ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması.
e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.
f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.
g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.
ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.
h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması.
ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.
(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.
(3) 6284 sayılı Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.
(4) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

Ayrıca T.C.K madde 232. maddesi“aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamelede bulunan kimse, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası … verilir” hükmünü içermektedir.

Avukatlık ücretini ve yargılama giderlerini karşılama olanağınız bulunmuyorsa; hak arama özgürlüklerinizin önündeki engelleri aşmak ve hak arama özgürlüğünüzün kullanımında eşitliği sağlamak üzere kurulmuş olan ve her baro merkezinde bulunan adli yardım bürolarına başvurarak avukatlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz. Sizin için atanacak avukatla ilgili olarak adli yardımdan yararlandığınız için herhangi bir ücret ödemeyeceksiniz. Avukatınız da adli müzaharet talepli olarak davanızı açacaktır. Adli müzaharet talebinizin kabulü durumunda yargılama giderlerinden de muaf olursunuz.

Ayrıca şiddet mağduru olduğunuzdan Ankara Barosu’nca hayata geçirilen Gelincik Projesi kapsamında şimdilik sadece Ankara için 444 43 06 nolu telefondan her türlü hukuki yardımı alabilirsiniz.