12 ŞEHİT, Hakkari - Dağlıca

[Bilge Gökçen]

Ce: 12 ŞEHİT, Hakkari - Dağlıca

Anne de evde şafak sayıyordu

Terhisine 25 gün kala şehit olan Asteğmen Bozkuş'un annesi, oğlunun askerlik süresini, tuttuğu şafak çizelgesinde her güne çentik atarak izliyor ve dönüşünü heyecanla bekliyordu

Hakkâri'de şehit düşen Piyade Asteğmen Mehmet Bozkuş'un babası İsmail Bozkuş, oğlunun vatanı için son kurşunu bitene kadar savaştığını belirterek, o beylik tabancasının kendisine verilmesini istedi. Anne Cennet Bozkuş da askerin "Şafak takvimi" dediği oğlunun kaç günü kaldığını hesapladığı kâğıdı gösterirken, "Geleceği günü hasretle bekliyordum. Cenazesi geldi. Vatan sağ olsun" diyerek gözyaşı döktü.

Şehit Bozkuş'un baba evi, başsağlığına gelen Uşaklıların akınına uğradı. Hemşerilerine oğlunun şehit olduğunu anlatırken gözyaşlarına boğulan baba Bozkuş, şunları söyledi: "Oğlumun beylik tabancasını bana versinler. O silahtaki son kurşunu atana kadar savaşan oğluma ait tabancayı gururla saklamak istiyorum" diye konuştu. Anne Bozkuş da duygularını söyle dile getirdi: "Askerliğinin bitmesine 25 gün kalmıştı. Her gün için, şafak defterine bir çizik atıyordum. Eşyalarına her gün sarılıp kokusunu içime çekiyordum. Ama oğlumun cenazesi geldi."

Çocuklarının isminin yaşatılmasını da isteyen Bozkuş çifti, yetkililerin uygun görmesi halinde Uşak'ta inşaatı başlayan ve 45 gün sona bitirilmesi planlanan Dörtyol Köprülü Kavşağı'na "Şehit Asteğmen Mehmet Bozkuş Kavşağı" adının verilmesini istedi.
Şehit olan oğlunun kendilerine teslim edilen eşyalarıyla birlikte gelen Türk bayrağına sarılan baba Bozkuş, oğlunun son fotoğraflarını görmek istediğini de belirterek, "Oğlumun bir fotoğraf makinesi vardı. Bize ulaşmadı. Makineyi değil; içindeki fotoğrafları bana gönderirlerse çok sevinirim" dedi.


Adları okullarda yaşayacak

Bu arada Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Dağlıca'da şehit düşen 12 askerin isimlerinin okullara verilmesi yönünde bir karar aldıklarını açıkladı.

Er Kıymaz: Asteğmenim kollarımda şehit düştü

PKK'nın hain saldırısıyla şehit düşen Uşaklı Piyade Asteğmen Mehmet Bozkuş'un, saldırıdan yaralı olarak kurtulan Uşaklı er Yaşar Kıymaz'ın kollarında can verdiği ortaya çıktı. Oğullarının yaralandığı haberini alan Kıymaz ailesi, jandarmanın yardımıyla, oğullarıyla internet üzerinden görüntülü görüşme fırsatı buldu. Kıymaz'ın, "Asteğmenim kollarımda can verdi. Bir hafta önce, bana şehit olacağını söylemişti" dediği öğrenildi.

DHA

 

[Bilge Gökçen]

Ce: 12 ŞEHİT, Hakkari - Dağlıca

Şehit erin kuzeni kalp krizinden öldü

DHA


Hakkâri'nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesinde PKK'lı teröristlerin saldırısında şehit düşen 12 askerden biri olan Gaziantepli er Mehmet Cücük önceki gün gözyaşlarıyla toprağa verilirken, kuzeni 27 yaşındaki Elif Yiğit, üzüntüye bağlı kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Şehidin ailesi ikinci acıyla bir kez daha yıkıldı. Şehit Cücük'ün cenazesi Ulu Cami'deki törenin ardından, merkeze bağlı Göksuncuk köyünde toprağa verildi. Amcasının oğlunun cenazesinde evine gelen taziyeleri kabul eden evli ve 2 çocuk annesi Elif Yiğit, dün sabaha karşı fenalaştı. Kalp krizi geçirdiği belirlenen Yiğit, hastaneye kaldırılırken yolda öldü.

 

[Bilge Gökçen]

Ce: 12 ŞEHİT, Hakkari - Dağlıca

Hakkari Dağlıca'daki Şehitlerimizin Son Görüntüleri

 

[Bilge Gökçen]

Ce: 12 ŞEHİT, Hakkari - Dağlıca

Bakan Atalay: Askerler kurtarılmadı

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, terör örgütünün kaçırdığı askerlerin serbest bırakıldığı yönündeki iddiaları yalanladı. Atalay, "Biz de isteriz ama maalesef böyle bir şey yok" dedi.
İçişleri Bakanı Atalay, Ankara’da düzenlenen, yerel yönetimlerle ilgili konferansa katıldı. Salona girişinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Atalay’a 8 askerin serbest bırakıldığı yönündeki iddialar soruldu. İddiayı kesin dille yalanlayan Atalay, "Biz de isteriz ama maalesef böyle bir şey yok, o yönde gelişme yok" dedi. Atalay, herhangi bir pazarlık olup olmadığıyla ilgili soruyu da "pazarlık söz konusu değil" diye yanıtladı. Hakkari’de 12 askerin şehit olduğu çatışmanın ardından terör örgütünce kaçırıldıkları anlaşılan 8 askerin serbest bırakıldığı yönündeki iddialar dün bazı internet sitelerinde yayınlanmıştı. Ankara’da, dün akşam bu iddiaların doğruluğu araştırılmış ancak somut bilgi edinilememişti.

(ANKA)

 

[Bilge Gökçen]

Ce: 12 ŞEHİT, Hakkari - Dağlıca

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, bakanlığının bütçesinin görüşmeleri sırasında CHP ve MHP'liler ısrarla kendisine terör örgütünün kaçırdığı 8 askerin ne zaman bırakılacağını sordu. Komisyonda bu soruyu yanıtsız bırakan Gönül, görüşme sonrasında milletvekilleriyle yediği yemekte, "Galiba bir iki gün içinde bırakılacaklar" açıklamasını yaptı.

MSB ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın 2008 yılı bütçeleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.
CHP ve MHP milletvekilleri, PKK terörü ile mücadele, kaçırılan 8 askerin durumu ve Kuzey Irak'taki son durum, sınır ötesi operasyon gibi konulara değinmediği için Gönül'ü eleştirdi. Görüşme sonrasında komisyon üyelerine, TBMM üyeler lokantasında yemek veren Gönül, "Toplantıda söylemek doğru olmazdı. Ama galiba askerlerimiz bir iki gün içinde bırakılacaklar" açıklamasını yaptı.

DTP’Lİ 3 MİLLETVEKİLİ KAYBOLAN ASKERLER İÇİN KUZEY IRAK’A GİTTİ
DTP’li 3 milletvekili son günlerde bırakılacaklarına ilişkin çeşitli spekülasyonlar yapılan kaybolan askerler için kuzey Irak’a geçti.
DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, Siirt Milletvekili Osman Özçelik, Van Milletvekili Fatma Kurtulan Kuzey Irak’a geçti. Milletvekilleri Irak’a giriş yaptıkları sırada açıklama yapmaktan kaçındılar. Milletvekilleri sadece günün ilerleyen saatlerinde kayıp askerlerle ilgili gelişmeler olabileceğini bildirmekle yetindiler.

Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca’da hain pusuda 12 askerin şehit edilmesinin ardından 8 asker ile irtibat kurulamamıştı. PKK’lı teröristlerin kaçırdığı askerlerin sağlık durumlarının iyi olduğu belirlenmişti. Kuzey Irak’ta inşaat işleri de yapan gazete sahibi işadamı İlnur Çevik’in askerlerin "iki üç gün içinde serbest bırakılacağı" iddiasının ardından PKK’ya yakın sitelerde de benzer bilgiler duyurulmuştu.
Bu gelişmeler sürerken bugün 3 DTP’li milletvekilinin kuzey Irak’a geçerek kaybolan askerlerle ilgili gelişmeler olacağına yönelik ifadeleri 8 askerin bugün ilerleyen saatlerde Türkiye’ye gelecekleri beklentilerine yolaçtı.

DTP'li Özçelik: Birkaç günde sonuç alacağımızı umuyorum

Felat BOZARSLAN/ ERBİL, (DHA)


HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi yakınlarında askeri birliğe saldırarak 12'sini şehit eden 16'sını da yaralayan PKK'lı teröristlerin elinde tutulan 8 asker için Kuzey Irak'a giden DTP milletvekillerinden Osman Özçelik, birkaç günde sonuç almayı umduklarını söyledi.
Şırnak'ın Silopi İlçesi'ndeki Habur Sınır Kapısı'ndan geçen DTP Milletvekilleri Osman Özçelik, Fatma Kurtalan ile Aysel Tuğluk, Zaho ve Dohuk'taki temaslarından sonra bu akşam saatlerinde Erbil'e geldi. Erbil'de bulunan Sheraton Oteli'ne gelen milletvekilleri askerlerin serbest bırakılmasına katkıda bulunmak amacıyla bazı temaslarda bulunacaklarını anlattı. Milletvekilleri temaslarıyla ilgili açıklamada bulunmadı. DTP'li Özçelik, “Yeni geldik, bir gelişme yok. Birkaç gün içinde sonuç almaya çalışacağız. Aileler hasretle çocuklarını bekliyorlar. Bize telefonla, faksla istekde bulunuyorlar. Biz elimizden ne gelirse o çabayı sarfetmek üzere insani amaçla buradayız. Umuyoruz sonuç alırız ve askerlerimiz ailelerine kavuşurlar. Temaslarda bulanacağız, katkısı olan herkesten katkı isteyeceğiz'' dedi.

İYİ HABERLER ALACAKSINIZ
İstanbul’da düzenlenen Genişletilmiş Irak’a Komşu Ülkeler Dışişleri Bakanları Toplantısı sırasında AA ve TRT’nin sorularını yanıtlayan Debbağ, Maliki’nin, toplantı sırasında ikili görüşmede bulunduğu Başbakan Erdoğan’a, PKK konusunda bugünden itibaren hayata geçirilmek üzere yeni öneriler sunduğunu söyledi.Debbağ, kayıp Türk askerleriyle ilgili bir soruya, "İyi haberler alacaksınız" yanıtını verdi.

TERÖR ÖRGÜTÜ'NDEN DE BENZER AÇIKLAMA
Hakkâri'nin Dağlıca bölgesinde 21 Ekim'de meydana gelen çatışmada 12 askerin şehit olması ile sonuçlanan PKK saldırısında kaçırılan sekiz askerin serbest bırakılacağı iddia edildi. PKK'ya yakınlığı ile bilinen ajansın haberinde, adı verilmeyen devletlerin ve uluslararası kuruluşların girişimleri üzerine bu kararın alındığı belirtildi.
PKK'nın kaçırdığı askerlerin isimleri ve memleketleri şöyle: Piyade Er Ramazan Yüce (Mardin), Er İrfan Beyaz (Gaziantep), Çavuş Mehmet Şenkul (Niğde), Er Nihat Başova (Konya/Cihanbeyli), Er İlhami Demir (Ağrı/Patnos), Er Fatih Atakul (Denizli), Uzman Çavuş Halis Tan (Adana), Er Özhan Şabanoğlu (Hatay). (Radikal)
Irak hükümet sözcüsü: 'Kayıp askerlerle ilgili iyi haberler alacaksınız' Irak hükümet sözcüsü Ali Debbağ, Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde terör örgütü PKK ile mücadelede yeni öneriler sunduğunu bildirdi.

Milliyet

 

[Bilge Gökçen]

Ce: 12 ŞEHİT, Hakkari - Dağlıca

Kaçırılan Türk askerler bugün serbest bırakıldı

Irak Bölgesel Hükümeti, terör örgütünün kaçırdığı Türk askerlerinin bugün serbest bırakıldığını açıkladı.
21 Ekim'de Hakkari Dağlıca'da gerçekleştirilen terör saldırısının ardından kaçırılan 8 Türk askeri bugün Türkiye'ye dönüyor.
Serbest bırakılan askerlerin güvenli bir yerde ve sağlıklarının iyi durumda olduğu bildirildi.
Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimden bir yetkili, haber alınamayan 8 Türk askerinin güvenli bir yere teslim edildiğini ve askerlerin bugün öğleden sonra Türkiye'ye döneceğini söyledi.
Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, bu gelişmelerden ABD’nin Ankara Büyükelçiliği ile bazı hükümet yetkililerinin haberi olduğunu ileri sürdü.

-'ASKERLER, BARZANİ VE TALABANİ’NİN GİRİŞİMLERİYLE BIRAKILDI'

Kürt Bölgesi Divan Başkanı Fuad Hüseyin, PKK tarafından rehil alınan sekiz Türk askerinin Yönetim Başkanı Mesut Barzani ve Irak Devet Başkanı Celal Talabani’nin "şahsi ve insani" girişimleriyle serbest bırakıldığını" bildirdi.
Fuad Hüseyin, sekiz askerin serbest bırakılmasının ardından yaptığı açıklamada "Başkan Mesut Barzani, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ve Başbakan Neçirvan Barzani’nin şahsi ve insani girişimleriyle PKK tarafından alıkonulan 8 Türk askerinin serbest bırakıldığını" söyledi.
KDP’nin yakınlığı ile bilinen Peyamner Haber Ajansına göre, askerlerin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.
İki hafta önce Hakkari’nin Dağlıca bölgesinde 12 askerin şehit olmasına neden olan PKK saldırısı sırasında 8 Türk askeri rehin alınmıştı.(ANKA)
Serbest bırakılan askerlerin isimleri:
Piyade er Ramazan Yüce -Mardin, Er İrfan Beyaz-Antep, Çavuş Mehmet Şenkul-Niğde, Er Nihat Başova-Konya/Cihanbeyli, Er İlhami Demir, Ağrı/Patnos, Er Fatih Atakul-Denizli, Uzman Çavuş Halis Tan-Adana.

Milliyet

 

[Bilge Gökçen]

Ce: 12 ŞEHİT, Hakkari - Dağlıca

Genelkurmay Başkanlığı Kuzey Irak'ta DTP'li vekillere teslim edilen 8 askerle ilgili bir açıklama yaptı:

"22 Ekim 2007 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı tarafından, Hakkari / Dağlıca'da PKK terör örgütü mensupları ile meydana gelen çatışmada 8 TSK personeli ile irtibatın kesildiği bildirilmiştir.
Anılan 8 personel 04 Kasım 2007 tarihi itibarıyla TSK bünyesine katılmış bulunmaktadır"



ASKERLERİMİZ GELDİ!!!!

 

[Bilge Gökçen]

Ce: 12 ŞEHİT, Hakkari - Dağlıca

Org. Başbuğ'dan Arınç'a yanıt: Tabur görevini yaptı


Bülent Arınç'ın Dağlıca baskınıyla ilgili olarak TSK'ya getirdiği eleştirilere yanıt veren Org. Başbuğ, Dağlıca Taburu'nun görevini yaptığını vurguladı. Org. Başbuğ, sınır ötesi konusunda baskı yapılmamasını istedi

Barkın Şık - Ankara

Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ, eski TBMM Başkanı, AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç'ın, Dağlıca baskınıyla ilgili TSK'ya getirdiği eleştirilere yanıt verdi. Başbuğ, Dağlıca Taburu'nun görevini yaptığını vurgularken, sınır ötesi operasyon konusunda karar alıcılar üzerinde baskı kurulmamasını istedi. Başbuğ, KKTC'nin kuruluş yıldönümü resepsiyonunda, Dağlıca olayıyla ilgili bilgi kuruluğu yaşandığını belirterek şunları söyledi:

100'DEN FAZLA TERÖRİST:

Bizim saptamalarımıza göre saldırıda bulunan terörist sayısı 100'den fazla. Saldırı tek nokta üzerinde oldu diye yorumlar yapıldı. Halbuki saldırı 3 ayrı noktada aynı anda cereyan etti. Bölgede takviyeler geç oldu gibi yorumlar yapıldı. Değerli arkadaşlar, tabur kendi kendine yeten bir birliktir, o taburu ayrıca takviye etmeye gerek yoktur. Örneğin takviye ile ilgili olarak, bir köprünün patlatılması olayı hatırlayacaksınız. Sanki takviyelere bir neden olarak görüldü. O köprünün tahrip edilme saati 13.00 neredeyse çatışmaların bittiği saat. Yani o köprü Dağlıca ile Yeşiltaş arasında bir köprü bunun takviye ile bir ilgisi yok. Şimdi o köprü niye patlatıldı. Şu an ben bile o konuda zorlanıyorum. Diğer bir olay teknolojik olanaklar. İşte teknolojik olanaklar var mıydı? Bizim o bütün bölgedeki teknolojik olanaklar açısından ciddi sorunumuz yoktur. Kaynak sorunu da yok. Teknolojik olanaklar var, evet teknolojik olanaklar herşeyi çözer. Bu yanlış bir düşünce. Teknolojik olanaklar arazi yapısından etkileniyor, hava şartlarından etkileniyor. Ayrıca 2003'ten beri Irak hava sahasının kontrolünün ABD'de olduğunu da ayrıca bir yere not edin.

3 AYRI İSTİKAMETTEN:

İstihbarat konusuna değinildi. İstihbarat yok şöyle böyle. Bunların hiçbiri doğru değil, elbette istihbaratımız var. Ancak hiçbir yerde bütün sorulara anında doğru cevap verecek istihbarat mevcut olması imkân dahilinde bir şey değil. İlk bilgilerden sonra şu gerçeği de gördük. Dağlıca'ya gelen teröristlerin hepsi Kuzey Irak'tan gelmemiş. Dağlıca olayında gelen teröristler 3 ayrı istikametten bu eylemi yapmıştır. Hemen hemen saldıran teröristler sayısı da aynı. Neredeyse saatler süren, gün boyunca devam eden saldırılar sonucunda taburda bir zayiat yok. Teröristlere ağır bir zayiat verdiğimiz de gerçek.

AĞIR ZAYİAT VERDİK:

İlerideki iki noktaya bakıyoruz. Bu noktaların birisinde bir yaralımız var ve teröristlere ağır zayiat verdiğimiz gerçek. Diğer nokta üçüncü nokta, orada biliyorsunuz şiddetli çatışmalar var, 12 şehidimiz var, 16 yaralımız var. Ama o bölgede geriye kalan benim kahraman Mehmetçiklerim saatlerce mücadele ediyor. Biz o tepedeki personelin görevini yerine getirmedik dersek o şehitlere haksızlık yapmış oluruz. Ayrıca o şehitlerden sonra canı pahasına mücadele eden erler var, onlara da haksızlık yapmış oluruz. Sonuç olarak diyoruz ki, Dağlıca taburu kendisine verilen görevi yerine getirmiştir, bunda en ufak bir şüphemiz yok. Bakın TSK ne yaptığını bilen bir kurumdur. Ne zaman ne yapması gerektiğini bilen bir kurumdur. Elbette Dağlıca olayı incelenmeye devam edecek, elbette sonuçlar çıkarılacak. Ancak bu sonuçları da biz kimse ile paylaşmak zorunda değiliz. Ben onun için diyorum ki, biraz herkes kendi işine baksa daha iyi olacak. Tezkerenin kabulünün ardından operasyon uygulama noktasında.

TSK'YI YIPRATMA ÇABASI:

(Dağlıca tabur komutanı ile bir üsteğmenin tutuklandığı yönünde Star gazetesinde çıkan haber konusunda) TSK'yı yıpratma çabası. Bu yalan haber, yalan yalan. Siz yalan habere dayalı olarak nasıl manşet yaparsınız? Bu iki subay şu anda sizi temin ederim ki, görevlerinin başındalar. Personellerimi korumak benim görevim, sorumluluğum, vazifem. İkincisi, beklentim var. Bu olay manşet yapılmış. Peki, ben bu yöneticilere soruyorum: Bu yalan habere dayalı olarak bu manşeti yapmanızın amacı nedir? Bu, oradaki iki subayın yalan habere dayalı olarak insan haklarını çiğnemeye nereden hak buluyorsunuz? Türk kamuoyu bunun cevabını bekliyor. Basın konseyini ve siyasi partileri göreve çağırıyorum.

 

[Bilge Gökçen]

Ce: 12 ŞEHİT, Hakkari - Dağlıca

Dağlıca'da şifreler çözülüyor, korucular PKK komutanıyla bağlantılı çıktı

Hakkâri Çukurca'da gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderilen 6 korucunun ilginç bağlantıları ortaya çıktı. Koruculardan bazılarının, PKK'nın sözde Behdinan saha komutanı Ramazan Aybi ile temasının bulunduğu tespit edildi.
Milliyet'in aldığı bilgiye göre, Hakkâri Dağlıca'daki PKK saldırısının ardından Hakkâri İl Jandarma Komutanlığı'nın Çukurca'da yaptığı operasyonda gözaltına aldığı 6 korucuyla ilgili yeni bilgiler günışığına çıktı.

Haklarında başlatılan adli soruşturma kapsamında delillendirme çalışmaları yapılan zanlıların, gerek telefonla gerekse yüzyüze, doğrudan veya dolaylı olarak Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren PKK'lılarla bağlantılarının olduğu tespit edildi. Korucuların bazılarının, PKK'nın Kuzey Irak'taki silahlı militanlarından sorumlu komutanı Kani kod adlı Ramazan Aybi ile bağlantısı olduğu belirlendi.

Zanlıların, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgedeki faaliyetleri ve askeri hareketlilik konusunda doğrudan ve dolaylı olarak bilgi verdikleri saptandı.

Zanlılar hakkındaki iddialardan bazıları

Burhan Ediş: Çukurca'nın güneyi ile Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren Kendal ve Şiyar kod adlı PKK'lılar ve beraberindeki örgüt üyeleriyle bağlantısı var. Zaho ve Ore köyünden katır ile kaçak eşya ve malzeme getiriyor. Soğukpınar köyü sınır hattında bulunan bölgede ve Ore köyünün Türkiye sınırına giren patikadaki ağaçlar arasına gizlenen PKK'lılara vergi adı altında para verildiğini biliyor.

PKK'da faaliyet gösteren Rubar kod adlı Esvet Budakbeyoğlu ile yeğeni Azad kod adlı Muhammet Sıddık Budakbeyoğlu'nu tanıyor. PKK'lılarla yaptığı telefon görüşmelerinde bölgedeki askeri operasyonların durumu ve hareketliliği ile lojistik amaçlı konuların konuşulduğu tespit edildi. Kuzey Irak'ta yaşayan ve 3 yıldır tanıdığı Hakim adlı insan kaçakçısının da PKK'lılarla bağlantısı bulunuyor.

Cemal Demir: PKK'yla herhangi bir ilişkisinin olmadığını söylemesine karşın, örgütle irtibatı tespit edildi. Kuzey Irak'ın Kanimasi bölgesinde çobanlık yapan Süleyman isimli kişiyi tanıdığını söylerken, söz konusu kişinin PKK işbirlikçisi olduğu saptandı. Bölgedeki askeri hareketlilik hakkında bilgi sahibi olan Demir'in, Çukurca bağlantılı olarak faaliyet gösteren Aybi'ye bilgi verdiği belirlendi.

Enver Demir: Çukurca'da geçici köy korucusu olan yakını Behçet Demir'in Zeki kod adlı PKK'lıyla irtibatı bulunuyor. Bölgedeki askeri hareketlilik konusunda örgüt mensuplarına bilgi veriyor.

İdris Seven: Aybi ile yoğun teması bulunuyor. Bölgedeki askeri hareketlilik konusunda detaylı bilgiler veriyor. 6 Haziran'da yaptığı bir telefon görüşmesinde, PKK'lının bölgede helikopterlerin niçin uçtuğu ve askeri hareketlilik hakkındaki sorusuna, helikopterlerin denetlemeye gelen komutanları getirdiğini söylediği, bölgede herhangi bir hareketli durumun olmadığını anlattığı tespit edildi. Irak yerel güçleri arasında sorumlu olarak görev yapan Selahattin Bekolki adlı kişiyle de bağlantısı bulunuyor. Bekolki ile bağlantılı olarak Aybi'ye askeri hareketlilikler konusunda bilgiler aktarıyor.

Tayyip Ecer: Sık sık Kuzey Irak'taki Ore köyüne gidip geldiği tespit edildi. Ecer, köyde akrabalarının bulunduğu gerekçesiyle köye gittiğini iddia ederken, güvenlik birimleri, Ecer'in PKK'lılarla bağlantısı bulunduğunu ve silahlı örgüt militanlarının Türkiye'ye geçişlerinde yardımcı olduğunu saptadı. Kuzey Irak'ta PKK'nın silahlı adam yetiştirdiğini biliyor. Ore köyüne geliş ve gidişleri sırasında gördüğü PKK'lılarla teması bulunuyor

Milliyet

 

[Bilge Gökçen]

Ce: 12 ŞEHİT, Hakkari - Dağlıca

Dağlıca'daki tabuk komutanı o geceyi anlattı:


HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi Dağlıca bölgesinde çıkan çatışma sırasında PKK'lı teröristler tarafından kaçırılan 8 askerle ilgili yaklaşık bin sayfalık dava dosyası hazırlandı. Dosyada Tabur Komutanı Yarbay Dirik, hazırladığı ifadesinde baskın gecesi ve sonrası yaşananları anlattı. Yarbay Dirik, kaçırılan 8 asker arasında yer alan ve halen tutuklu olan Piyade Er Ramazan Yüce'nin vatanına ve birliğine ihanet ettiğini, teröristlerle birlikte yaptığı 'teslim ol' çağrısına 2 personelin riayet ettiği ve ardından da diğer personelinde bu çağrıya uyduğunu belirtti.

Dağlıca baskını ile ilgili yaklaşık bin sayfalık dava dosyası hazırlandı. Dosyada Yarbay Dirik hazırladığı kanaat raporlarında Er Yüce hakkında, "Piyade Er Ramazan Yüce, olaydaki en belirgin şüphelilerden birisidir. Olay anındaki davranış ve hareketleri incelendiğinde bu işi kasıtlı olarak yaptığı, hiçbir baskı altında kalmadan kendi rızası ile silahını da yanına alarak teröristlere teslim olmuştur. Bununla da yetinmeyip kendi arkadaşlarına 'teslim olun' çağrısı yaptığı anlaşılmıştır. Yüce'nin bu teslim olun çağrısı birliğin moralini bozmuştur. Olayı kasıtlı yapmasının diğer bir kanıtı ise, olay öncesinde arkadaşları ile yaptığı konuşmalardır. Kendisinin, 'PKK bizden daha iyi', 'benim yerim burası değil dağlardır', 'ben onları çok seviyorum yönündeki sözleridir.

Aynı şekilde olaydan bir gün önce terhis olan 4 askerin tabur merkezine indikleri esnada arkalarından 'inşallah gidemezsiniz, havaya uçarsınız' demiş" ifadeleri yeraldı.Yarbay Dirik, raporunda Piyade Uzman Çavuş Halis Çağan için de "Bazı personelin teröristlerin teslim ol çağrılarına uymasının ardından, mevzi değiştirme veya geri çekilme şansı bulmasına rağmen örgüt mensuplarına karşılık vermeyi bırakmış ve onlarla birlikte gitmiştir" dedi. Dirik, kaçırılan askerlerden Fatih Atakul için, "bulunduğu mevzide ve çevresindeki tüm askerlerin şehit olması nedeniyle yalnız kalmış olması ve sessiz, sakin saf bir yapıda olması Ramazan Yüce tarafından kıymetlendirilmektedir" derken, Fuat Başoda içinde, örgüt mensuplarının teslim ol çağrısına karşılık vermeden uymuş ve gönüllü olarak gittiğini ifade etti.

2 gece taciz ateşi

Dağlıca Taburu'na yapılan saldırı sonrası 8 askerin PKK terör örgütü tarafından kaçırılmasından sonra İdari Tahkik Heyeti'ne ifade veren Tabur Komutanı Kurmay Albay Onur Dirik, baskın gecesini ve sonrası yaşananları anlattı. Dirik, İfadesinde, 20 Ekim günü saat 23.55'te termal kamera ile bölgede 5-6 kişilik terörist grubun görüntülendiğini, bunun üzerine kırmızı alarm verdiğini belirterek, "Tespit edilen bu terörist unsurları ateş altına aldırdım. Bu tepelerdeki unsurlarımızın ateş istekleri havan ve topçu ateşleri ile karşılanmaya başlandı. Bu aşamada bir saldırıya uğramakla birlikte ilk ateşi bizim açmamız nedeniyle baskının önlendiği ve terör örgütü üyeleri sızma yerlerini alamadan saldırının başlatıldığını değerlendiriyorum. Ayrıca o gün bölge genelinde oluşan yoğun sis saldırı hazırlıklarının örtülmesine katkı sağladığını düşünüyorum" dedi.

Dirik, ifadesinin devamında "Sızma girişimleri bertaraf edilmiştir. Keri Tepe'deki sızma ise her türlü çabalara rağmen engellenemeyerek kayıplar verilmiştir. Keri Tepe'deki personelin büyük çoğunluğu bölgesini terk etmeyerek göğüs göğse muhabere ettiği, tepenin tamamen teröristler tarafından kontrol altına alınması üzerine sağ kalan personelin büyük çoğunluğu gizlenerek 'teslim ol' çağrılarına uymadığı bir kısmı ise örgüt üyelerine teslim olmuştur" diye konuştu.

Farklı telsiz kodları tespit edildi

Olaydan 3-4 gün önce 9-10 katırın hudut hattını geçen görüntülerin tespit edildiği ve alınan görüntülerle birlikte bölgeye topçu atışının yapıldığını belirten Dirik ,Yine olay öncesinde telsiz dinlemelerinde çok sayıda yeni telsiz kodunun kullanıldığı ve yeni grupların bölgeye girmeye çalıştığı tespit edildiğini aktardı. Dirik "Bunu bir eylem veya toplantı hazırlığına ilişkin emareler olarak tespit ettik. 10 ayrı hedef bölgesine 10 havan ve 2 obüs ile olay gecesi 237 havan, 168 obüs ikinci gece süresince toplam 375 havan ve 246 obüsün atımı yapıldı"dedi.

OLAY NASIL OLMUŞTU?

Yüksekova İlçesi'ndeki Dağlıca Taburu'na 21 Ekim 2007'de PKK'lı teröristlerin saldırısı sonucu çıkan çatışmalarda 12 asker şehit olurken, 13 asker yaralanmış, 8 asker de teröristlerce kaçırılmıştı. PKK'lı teröristlerin kaçırdığı askerler 4 Kasım 2007'de de Kuzey Irak'ta serbest bırakılmıştı. Diyarbakır'dan sonra Van'a getirilen askerler 10 Kasım'da ise mahkemeye çıkarıldı. Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na çıkarılan 8 asker, "Suçun vasıf ve mahiyeti askeri disiplini aşırı derecede sarsmış olması, Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar suçunun işlendiğini gösteren kuvvetli delilerin bulunması ve izinsiz olarak başka ülkenin topraklarına geçmek" gerekçeleriyle tutuklanmışdı.

Van Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan askerler "1-Suç ve suçluyu alenen övme, 2-Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar 3- Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçuna yardım etmek,4- yurt dışına firar, 5-Zincirleme olarak basın ve yayın yoluyla bölücü terör örgütünün propagandasını yapmak, 6-Basın ve yayın yoluyla halkı askerlik hizmetinden soğutacak beyanlarda, telkinlerde bulunmak, propaganda yapmak" suçlarından yargılanacak.

Gülay ÖZEK / VAN,(DHA)