Susuyorum!
Sana susuyorum...
Biraz da susmayı deniyorum...
Nereye kadar?
Bu oyunu burda bitiren ben oluyorum...Başlatan sen olana kadar...Ama sen geldiğinde bu oyunun çoktan,çoktan,çoktan bittiğini anlamış olacaksın...Sen yine her zaman ki gibi geç kalacaksın benim hayallerimi süslemeye!!!
Düşlerimde ağlayan cocuga üzülmek için senelerin geçmesini bekleyeceğim ben...Sen de anlayacaksın eninde sonunda...Ama unutma geç kalacaksın!
Susuyorum!
Bir ölü gibi,bir dilsiz gibi,bir taş gibi,bir kaya gibi,bir su gibi,bir dağ gibi susuyorum...
Ve bir çöl gibi!
SANA
Susuyorum!
Acıyorum!
Hem kendime,hem yıllarıma,hem yaşlarıma,hem yaşadıklarıma,hem yaşayamadıklarıma,hem hatalarıma,hem sana acıyorum!
Ve ben artık kanıyorum!
Sana,söylenenlere,yaşananlara,konuşanlara,konuşulanlara,yalanlara,oyunlara kanıyorum!
Şimdi ben de oynuyorum!
Sahte gülüşlere,sahte mutluluklara,sahte insanlara,insancıklara,sahte bakışlara,bende oynuyorum!
Nasıl oynanır bilmiyorum ama her oynayan kazanıyorsa bende denemeye,ellerim kollarım bağlı mecbur kalıyorum...
Şimdi ben ölüyorum!
Biraz sana,biraz bana,biraz da bu aşka ölüyorum...
Dedim ya ben susuyorum!