M
Misafir
Forum Okuru
Bitlis Şehir Tanıtımları
bitlis şehri bitlisli ünlüler bitlisten görüntüler bitlisin özellikleri bitlisin yeni görünümü
BİTLİS'İN TARİHİ
Geçmişi M.Ö. 2000'li yıllara dayanan bir yerleşim merkezi olan Bitlis il sınırları içinde Urartu, Pers, Mekadonya Krallığı, roma ve Bizans dönemlerine ait izlere rastlanmaktadır.
Halife Hz. Ömer zamanında (641) İslamiyetle tanışan Bitlis, Emeviler, Abbasiler ve Mervanilerin yönetiminde kalmıştır. Selçuklu ve Eyyubi Türkleri ile birlikte bölgeye gelen Müslüman Türklerden önce bölge, Türk iskanını Anadolu'da İslamiyetle tanışan Proto-Türklerle birlikte, Sultan Alparslan'dan beş buçuk asır önce görmüştür.
Bitlis, Müslüman Türklerin Anadolu'ya giriş tarihi olan 1071'den itibaren çeşitli Türk devlet ve beyliklerinin idarisinde (Safavi, Selçuklu, Eyyubi, Ak Koyunlu, Kara Koyunlu Devletleri, Ahlatşahlar, Çandaroğulları, Şerefhanbey) Osmanlı İmparatorluğu'nun bölgeye hakim oluşuna kadar gelmiştir.
1537 tarihli bir icmal defterinde Bitlis, çevresindeki Tatvan, Ahlat, Muş, Bulanık ve Hınıs nahiyeleri kendisine bağlı olan bir Osmanlı ili olarak gösterilmektedir.
Daha sonra Muş sancağına bağlı bir kaza olarak 19. yüzyılın ortalarına kadar gelen Bitlis 1879'da Siirt, Muş, Genç, Bitlis Merkez sancaklarının bağlı olduğu 4 sancak, 19 kaza, 8 nahiye ve 2088 köyden oluşan vilayet merkezi olmuştur. Bitlis merkez sancağının sınırları bugünkü Bitlis ilinin sınırlarına denk düşmektedir.
Bitlis 17, 18 ve 19. yüzyıllarda bölgenin kültür ve sanat merkezi olmuştur. Dönemin medrese, cami, külliye, han, hamam gibi yapıları bugün ilin geçmişteki o parlak döneminin delili olarak ayakta durmaktadır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde monografisini çizdiği dört ilden biri Bitlis'tir. Seyahatnamenin Türkçeye çevrilen 6. cildinin 200 sayfayı aşkın bölümü Bitlis v eçevresini anlatmaktadır.
3 Mart 1916 tarihinde Ruslarca işgal edilen Bitlis, Gazi Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki 16. Kolordu ve Çanakkale cephesinden gelen 2. Ordu birlikleri ile milis güçlerinin mücadelesi sonucu 8 Ağustos 1816'da düşman işgalinden kurtarılmıştır.
Birinci Dünya Savaşı başlarken nüfusu 60.000'e yaklaşan Bitlis, Rus işgali sırasında büyük bir yıkım ve göç yaşamış, özellikle Ermeni çetelerinin katliamı sonucu il merkezinin nüfusu birkaç yüz kişiye kadar inmiştir.
BİTLİS'İN TARİHİ
Geçmişi M.Ö. 2000'li yıllara dayanan bir yerleşim merkezi olan Bitlis il sınırları içinde Urartu, Pers, Mekadonya Krallığı, roma ve Bizans dönemlerine ait izlere rastlanmaktadır.
Halife Hz. Ömer zamanında (641) İslamiyetle tanışan Bitlis, Emeviler, Abbasiler ve Mervanilerin yönetiminde kalmıştır. Selçuklu ve Eyyubi Türkleri ile birlikte bölgeye gelen Müslüman Türklerden önce bölge, Türk iskanını Anadolu'da İslamiyetle tanışan Proto-Türklerle birlikte, Sultan Alparslan'dan beş buçuk asır önce görmüştür.
Bitlis, Müslüman Türklerin Anadolu'ya giriş tarihi olan 1071'den itibaren çeşitli Türk devlet ve beyliklerinin idarisinde (Safavi, Selçuklu, Eyyubi, Ak Koyunlu, Kara Koyunlu Devletleri, Ahlatşahlar, Çandaroğulları, Şerefhanbey) Osmanlı İmparatorluğu'nun bölgeye hakim oluşuna kadar gelmiştir.
1537 tarihli bir icmal defterinde Bitlis, çevresindeki Tatvan, Ahlat, Muş, Bulanık ve Hınıs nahiyeleri kendisine bağlı olan bir Osmanlı ili olarak gösterilmektedir.
Daha sonra Muş sancağına bağlı bir kaza olarak 19. yüzyılın ortalarına kadar gelen Bitlis 1879'da Siirt, Muş, Genç, Bitlis Merkez sancaklarının bağlı olduğu 4 sancak, 19 kaza, 8 nahiye ve 2088 köyden oluşan vilayet merkezi olmuştur. Bitlis merkez sancağının sınırları bugünkü Bitlis ilinin sınırlarına denk düşmektedir.
Bitlis 17, 18 ve 19. yüzyıllarda bölgenin kültür ve sanat merkezi olmuştur. Dönemin medrese, cami, külliye, han, hamam gibi yapıları bugün ilin geçmişteki o parlak döneminin delili olarak ayakta durmaktadır. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde monografisini çizdiği dört ilden biri Bitlis'tir. Seyahatnamenin Türkçeye çevrilen 6. cildinin 200 sayfayı aşkın bölümü Bitlis v eçevresini anlatmaktadır.
3 Mart 1916 tarihinde Ruslarca işgal edilen Bitlis, Gazi Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki 16. Kolordu ve Çanakkale cephesinden gelen 2. Ordu birlikleri ile milis güçlerinin mücadelesi sonucu 8 Ağustos 1816'da düşman işgalinden kurtarılmıştır.
Birinci Dünya Savaşı başlarken nüfusu 60.000'e yaklaşan Bitlis, Rus işgali sırasında büyük bir yıkım ve göç yaşamış, özellikle Ermeni çetelerinin katliamı sonucu il merkezinin nüfusu birkaç yüz kişiye kadar inmiştir.