Yüz felci nedenleri ve tedavisi

Uzman SühaN

Administrator
Yüz felci nedenleri ve tedavisi
Dudak, yanak, kaş ve göz çevresinde gerçekleştirdiğimiz hareketleri yüz siniri sayesinde sağlarız. Beyinden hareket etmemizi sağlayacak sinyalleri alan yüz siniri, yüz kaslarına göndererek hangi hareketleri gerçekleştirmemizi istiyorsak onu yapmamızı sağlar. Eğer beyin içerisinden geçen veya yüz sinirlerini etkileyecek bazı durumlar bu iletişime izin vermezse ortaya yüz felci durumu çıkar ve yüz hareketleri belirli bir oranda veya tamamen yapamayız. Tıp literatüründe yüz felci, fasial paralizi olarak geçmektedir.

Yüz kaslarının görevini gerçekleştirememesinden dolayı yüzün belirli bir bölümünde kayma hissiyle beraber konuşma esnasında zorluk, göz kırpamama, bir şeyler yiyip içerken zorlanma yüz felcinin temel belirtileridir. Bununla birlikte deformasyon meydana gelen bölümde göz kuruluğuyla ortaya çıkabilecek gözde kızarıklık ve göz kapağı düşüklüğü gibi belirtiler görülebilir. Yüz sinirinin belirli bir bölümü tat alma bölgesinden geçtiği için yüz felci olan kişilerde dönemsel olarak nahoş bir tat hissetmesi de sık karşılaşılan bir durumdur.










Yüz felci, vücudun başka bir bölgesinde herhangi bir uyuşmaya, ağrıya, güçsüzlüğe veya felce neden olmaz. Böyle bir durum ile karşılaşıldığı taktirde altında yatabilecek başka bir hastalık olabileceği düşünülmeli ve ona göre doktor kontrolünden geçilmelidir. Bulaşıcı olmayan bu hastalığa yakalanmış olan kişiler günlük yaşamlarına herhangi bir sıkıntı olmadan devam edebilirler.

NEDENLERİ NELERDİR?Yüz Felci Nedenleri

Yüzün çok fazla soğuk ve rüzgara maruz kalması,
Yüz sinirinin iç kulak çevresindeki bir bölümünde iltihap ve ödem oluşmasıyla gelişir
Sıcak yaz günlerinde açılan klima
Seyahat ederken açılan cam da cereyan yapacağı için yüz felcine neden olur.

YÜZ FELCİ NASIL OLUR?

Yüz felci çok hızlı gelişebilen bir hastalıktır. Hastaların büyük bir bölümü, sabah kalktıklarında aynaya bakınca yüzlerinde anormal bir durumun olduğunu görürler ve inme geçirdiklerini sanırlar veya gün içerisinde gözlerde kurulukla birlikte yanma, dudak çevresinde karıncalanma ya da suyu ağız içerisinde rahat tutama gibi durumlarla karşılaşabilir. Genellikle hastalığın kesin teşhisi için bir hafta – on gün gibi bir sürenin geçmesi ve bu süre boyunca genel tablonun çok dikkatli bir şekilde takip edilmesi gerekir. Çoğunlukla kulak arkasında veya boyun bölgesinde ortaya çıkan ağrı, kişiye erken uyarıcı bir durum oluştursa da çok fazla dikkate alınmadığından dolayı erken teşhisi mümkün değildir.


Yüz felcinin dünya genelinde görülme sıklığı istatistiklere baktığımızda yaklaşık binde iki oranındadır. Erkeklerde veya kadınlarda ortaya çıkma bakımından herhangi bir baskın durum yoktur, her iki cinsiyet içinde eşit oranda görülür.


YÜZ FELCİNİN TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?


Yüz felci, çoğunlukla herhangi bir ilaç veya cerrahi tedaviye gereksinim duyulmadan kendiliğinden düzelen bir durumdur. Felcin daha hızlı bir şekilde geçmesi için yüz kaslarında yapılabilecek egzersizler tavsiye edilir. Çok soğuk havalarda özellikle boyun bölgesinin sıcak tutulması önemlidir.


Yüz Felci TedavisiGözlerde oluşabilecek hassasiyet nedeniyle suni gözyaşı ilaçları ve antibiyotik kullanımının dışında gece yatarken göz bandı ile gözlerin korunması oluşabilecek enfeksiyonların önüne geçmek için oldukça yararlıdır. Daha şiddetli geçirilen durumlarda steorid içerikli ve antiviral özelliği bulunan ilaçlar kullanılabilir. Bunun dışında hastalık süresince hastanın psikolojik durumunu üst seviyede tutmak yakın çevresine düşen en önemli görevlerden bir tanesidir. Hasta kendisini fiziksel görünümü yüzünden sosyal yaşamdan soyutlamamalı ve günlük işlerini ihmal etmemelidir.


Sakız çiğneyip balon şişirmek çene ve yüz kaslarını güçlendirir. Yüz felci hastaları, yüz kaslarına masaj yapmalı ve sıcak uygulaması ile yüz kaslarının çalışması sağlanmalıdır. Hastaların %80 gibi bir oranı 2–3 haftada iyileşir.


NASIL KORUNMALI?
Soğuk ve rüzgrlı havalarda yüzü mutlaka sert hava akımından korunmak gereklidir.
Kar maskesi, atkı takarak yüzün rüzgarla temas önlenmelidir.
Cereyan yapacak şekilde pencereler açık bırakılmamalıdır.
Banyo sonrası saçlar tam kurutulmalı. Islak saçla rüzgra karşı durulmamalıdır.
Çok soğuk havalarda erkekler tıraş olduktan sonra en az 10 dakika dışarı çıkmamalıdırlar.
Tıraş, sıcak ya da soğuk suyla değil, ılık suyla olunmalıdır.
Korumasız olarak kayak yapılmamalıdır.