*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Yerel yönetimlerin Özürlülere Yönelik Fiziki ve Mimari Düzenleme Kılavuzu
Özürlü insanların kentsel yaşama katılım alanındaki ihtiyaçları özürlü olmayanlarla farklı olmakla birlikte benzerdir. Özürlü olarak tanımlanan bireyleri, toplumun ayrı bir kesimi olarak niteleme yerine bütünleşmiş bir parçası olarak algılayabilmek ve mekanda da buna olanak sağlayabilmek amacıyla fiziksel çevreye ulaşılabilirliğini sağlamak gerekmektedir.
Tüm insanlar gibi, özürlü insanların da ulaşım hizmetlerinden eşit fırsatlarda yararlanması işine, okuluna, alışverişe, spor alanlarına, parklara, özürlü olmayan insanların kullandığı yollarla ve taşıtlarla gidebilmesi gerekmektedir.
Herkes, tüm yaşamsal alanlara ulaşmak hakkına sahiptir. Bu, çağdaş toplum olmanın önemli bir gereğidir ve yerel yönetimlerle bu konuda çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Yerel yönetimler, yaptıkları sosyal ve teknik alt yapı yatırımlarıyla kent mekanının şekillenmesinde önemli role sahiptir. Kentsel ulaşım hizmetlerinin, kentteki her türlü açık alan ve yapının özürlüler için ulaşılabilirliğinin yerel yönetimlerce sağlanıyor olması, özürlülerin sosyal yaşama katılmasında fırsat eşitliğini sağlayan en önemli unsurdur.
Özürlülerin fiziksel çevreye ulaşılabilirliklerinin sağlanmasının yanında, çevre faktörlerinin özre neden olması da bir diğer konuyu oluşturmaktadır. Özellikle trafik kazaları ve trafik kurallarına uyulmaması, bu sistemlerin bir bütün olarak sunulmaması, özre neden olduğu gibi özürlülerin ulaşılabilirliğini de kısıtlamaktadır.
Ulaşılabilirlik ve kullanım açısından;
. Kamusal binalara (kamunun kullanımına açık resmi ve özel tüm yapılar) erişim,
. Açık alanlar (sokak, cadde ve meydanlar, parklar, rekreasyon alanları v.b.),
. Konutlar,
. Toplu taşımacılık ve
. Trafik düzenlemeleri konularında,
yerel yönetimler yasal sorumlusu ve yetkilisi olarak çözüm getirmek zorundadır.
Bu nedenle, özürlülere yönelik olarak yapılması gereken düzenlemelerin, mevzuat ve standartlara uygun olması konusunda karşılaşılan aksaklıklar; yerel yönetimlerin bu konudaki yetki ve sorumlulukları; mevcut mevzuat ve standartlar konusunda yerel yönetimlerin bilgi, teknik ve mali açıdan yeterliliği; bu konudaki denetim sistemi hususlarında Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile sürekli işbirliğinde olmalarında yarar görülmektedir.
Özel fiziksel ve mimari düzenlemeler gerektiren hareket engeli son derece geniş kapsamlıdır. Sürekli özürlülerin yanında hamile, çocuk, yaşlı, hastalık ve kaza nedeniyle özürlü şartlarında yaşayan geçici özürlüleri ilgilendirir.
Bu rehber, kapsamlı ve ayrıntılı şekilde hazırlanmamıştır. Ayrıntılar TSE'nin ilgili standardlarında ve belediyelerin hazırlamış olduğu imar yönetmeliklerinde belirtilmiştir. Rehberde tasarımcı, plancı veya uygulayıcı olarak; fiziksel çevreye ulaşım alt yapısı, konutlar ve ulaşım hizmetine ilişkin önerilerde bulunulmaktadır.
2.YASAL ÇERCEVE
2.1. Mevcut Durum
İmarla ilgili yasa ve yönetmeliklerde çoğu kez birbirine paralel ancak birbirinden farklı kapsama sahip hususlara değinilmiştir. Uygulamada da giderek daha fazla sayıda örneğe rastlanmaktadır. Ancak yine de uygulamaların beklenilen hızla gerçekleştiğini ve fiziksel çevrenin tam erişilebilir niteliğe kavuştuğunu söylemek mümkün değildir. Bunda, uygulayıcıların ilgili standardlardan haberdar olmamasının etkisi büyüktür.
Standardlar kaliteyi, teknik özellikleri ve uyulan kuralları ifade eder. Bu nedenle Türk Standardları Enstitüsü'nün çıkarmış olduğu ilgili standartlara itibar edilmesi gerekir. Türk Standartları Enstitüsünce hazırlanan ve bina içi bina yakın çevresi ve açık alanları kapsayan standartlar belirlenmiştir ( İlgili Standardlar TSE Başkanlığı ve Bölge Müdürlüklerinden temin edilebilir ).
Bunlar arasında;
. TS 12576 Şehir İçi Yollar- Özürlü ve Yaşlılar İçin Sokak, Cadde, Meydan ve Yollarda Yapısal Önlemler ve İşaretlemenin Tasarım Kuralları, fiziksel çevrenin erişilebilir olması yönünde kapsamlı önerilere sahiptir.
. T. TS 12460 Şehir İçi Yollar-Raylı Taşıma Sistemleri-Bölüm 5: Özürlü ve Yaşlılar İçin Tesislerde Tasarım Kuralları,
. TS 12574 Şehir İçi Yollar- Raylı Taşıma Sistemleri-Bölüm 10: İstasyon İçi İşaret ve Grafik Tasarım Kuralları,
. TS 12575 Şehir İçi Yollar-Raylı Taşıma Sistemleri-Bölüm 14: İstasyon Platformu Oturma Elemanları
Konut dışı çevrenin yapısal düzenlemesinde başvurulan standartlardır.
Özürlü ve yaşlılara uygun konut düzenlenmesinde tek referans;
. TS 9111 Özürlü İnsanların İkamet Edeceği Binaların Düzenlenmesi Kuralları, standardıdır.
Özürlülerin ulaşımını sağlayan toplutaşım veya binek araçlara ilişkin belirlenmiş standard bulunmamaktadır.
Bu standartlar yanında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca hazırlanan imar yasası ve 1999 yılında değiştirilen yönetmeliklerine ve Büyükşehir belediyelerinin imar yönetmeliklerine fiziksel çevre düzenlemelerine yönelik maddeler eklenmiştir.
Özürlü ve yaşlılar için fiziksel ve mimari düzenlemelere ilişkin çeşitli kanun ve yönetmeliklerde hususlar bulunmaktadır.
• 3194 sayılı İmar Kanunu'na 1997 yılında eklenen ek madde ile,
Ek Madde 1- Fiziksel çevrenin özürlüler için ulaşılabilir ve yaşanabilir kılınması için; imar planları ile kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda, Türk Standartları Enstitüsünün ilgili standardına uyulması zorunludur.
hükmü getirilmiştir.
10 Temmuz 2004 tarih ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nda Büyükşehir Belediyelerine ve ilçe ve ilk kademe belediyelerine verilen görev, yetki ve sorumluluklar arasında özürlülerle ilgili hususlar yer almaktadır.
Böylece “özürlüler” veya “özürlüler” sözcüğünün imarla ilgili yasal düzenlemelerde artık yer aldığı görülmektedir. Örneğin İzmir, İstanbul, Bursa ve Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliklerinin tümünde de özürlülerin kentsel mekanda ve binalarda erişebilirliğini kolaylaştırıcı hususlar yer almaktadır.
• 3.7.2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14, 38, 60 ve 77 inci maddelerinde de özürlülere yönelik hizmetlere değinilmektedir.
5302 sayılı İl Özel İdareleri Kanunu'na özürlülerle ilgili hususlar eklenmiştir.
• 5378 sayılı Özürlüler Kanununun geçici 2 nci maddesinde, kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmi yapıların, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar,spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel altyapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapıların özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirileceği;geçici 3'üncü maddesinde de,Büyükşehir belediyeleri ve belediyelerin,şehir içinde kendilerince sunulan veya denetimlerinden gerçekleştirilen toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin kullanımına uygunluğunu sağlayacağı hükmü altına alınmıştır.
Bu uygulamaların gerçekleştirilmesi için tanınan 7 yıllık süre 7/7/ 2005 tarihinde başlamıştır.
• Aynı kanunun,
“ MADDE 19. — 23.6.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 42 nci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Özürlülerin yaşamı için zorunluluk göstermesi hâlinde, proje tadili kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanır. Toplantının bu süre içerisinde yapılamaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi durumunda; ilgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin tehlikeye sokulmadığını bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden alınacak tasdikli proje değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır. İlgili merciler, tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini en geç altı ay içinde sonuçlandırır. Buna ilişkin yönetmelik 22 Nisan 2006 tarih ve 26147 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
• 2006/ 18 Sayılı Kamu Binaları, kamuya açık alanlar ve toplu taşıma araçlarının özürlülerin kullanımına uygun duruma getirilmesi hakkındaki Başbakanlık Genelgesi
3. ÖZÜRLÜLERE YÖNELİK DÜZENLEMELER
3.1. Özürlü ve Yaşlılara Yönelik Yapısal Düzenlemelerde Genel Kurallar
Ulaşabilirlik yapısal çevrenin temel bir özelliği olup, özürlülerin günlük yaşamlarının sürdürebilmelerinde, öncelikle evlerinden çıkabilmeleri ve başkalarına muhtaç bütün ticari ve idari kamu binalarındaki işlerine gidip gelebilmeleri, sosyal-kültürel, spor, sağlık, dini faaliyetler gibi aktivitelere ulaşabilirliğin sağlanması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Özürlülerin hareketini, kolaylaştırmak için yollar engellerden arındırılmalıdır. Dik, yüksek, keskin, kavisli veya köşeli olan yollar, özürlülerin hareketini kısıtlayıcı olduğundan, yaya kaldırım yüzeyi aynı yükseklikte, düz ve rahat kavisli olarak yapılmalıdır.
Mevcut bir yol üstüne, özürlülerin ve yayaların yararlanacağı bir tesis yapılacağı zaman ne tür bir tesisin yapılacağının belirlenmesi, ölçümlendirilmesi gereklidir .(Örnek: Toplu taşım durakları, oto parklar, yaya yolu kaldırım düzenlenmesi, dinlenme yerleri, ağaçlandırma vb.)
Kapalı ve açık tüm alanlarda ulaşabilirliği güçleştiren nedenler olarak tanımlanan fiziksel engellerin kaldırılarak, fiziksel çevre özürlüler için yaşanabilir ve ulaşılabilir tasarlanmalıdır.
Özürlü yayaların yürüyüşlerini serbestçe gerçekleştirebilmeleri için, yeterli yürüyüş alanları sağlanmalı, yoldaki düzenlemeler onlara istedikleri yer gitmeleri için engel olmamalıdır.
Uzun yürüme yolları, rahat ve kullanışlı olmayan geçitler, uzun bekleme süreleri, özürlülerin ulaşabilirliklerini zorlaştıran/caydıran bir unsur olduğundan, çevre, herkesin işlevlerini mümkün olduğunca en özgür ve eşit şekilde yapmasını sağlayacak biçimde düzenlenmelidir.
Özürlülerin etrafta serbestçe ve engellenmeden dolaşabilmeleri için yaya yolunda;
-Yeterli genişlik
-Yeterli hareket alanı
-Baş hizası altında serbest alan
-Düz satıh ve kaygan olmayan yüzey
-Yönlendirme, uyarma araçları sağlanmalıdır.
Görme özürlüler için de ses veya dokunma yolu ve iri puntolu sembol ve harfler ile hareket etme olanağı sağlanmalıdır.
Eğitimli köpek kullanan görme özürlülerin günlük zorunluluklarını giderebilme için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Özürlüler için ulaşabilirlik kolaylıklarının sağlanmasında diğer sağlıklı yayaları da kapsayacak ortak hizmet olanakları düşünülmelidir. Ayrıca insanlar fiziki bakımdan birbirinden farklı olduğundan, farklı kategorideki insanlar için ayrı tesisler yapmak yerine, herkes tarafından kullanılabilir ortak şartlardaki tasarımlar yapılmalıdır.
3.2. Açık Alanlar
Yol, yaya yolu, meydan, yeşil alan, spor alanı gibi kentsel açık mekanların engelsiz tasarlanması veya mevcutların engelsiz duruma getirilmesi için önlemler alınması esastır.
TS 12576 “Şehir İçi Yollar – Özürlü ve Yaşlılar İçin Sokak, Cadde, Meydan ve Yollarda Yapısal Önlemler ve İşaretlemelerin Tasarım Kuralları
Nisan 1999'da Türk Standartları Enstitüsü'nce hazırlanan” TS 12576 “Şehir İçi Yollar – Özürlü ve Yaşlılar İçin Sokak, Cadde, Meydan ve Yollarda Yapısal Önlemler ve İşaretlemelerin Tasarım Kuralları standardı proje yapımcıları ve uygulayıcılar için önemli yol gösterici bir doküman niteliğindedir.
Bu standarttan yararlanılarak;
• Halen kullanılan meydan, park, yaya yolu, kaldırım, geçitler, rampalar, merdivenler, duraklar, istasyonlar, otoparklar, telefon kabinleri, sinyalizasyon ve işaretlemeler gibi bütün kentsel altyapı özürlülerin erişimine uygun hale getirilmelidir.
• Bu hizmetlere ilişkin yeni projeler özürlü vatandaşların erişimine uygun olarak yapılmalıdır.
• Kaldırımın başladığı ve bittiği yerlerde tekerlekli sandalyenin rahatlıkla inip çıkabileceği rampaların olması, kaldırımların üzerinde bulunan direkler, çöp kutuları, trafik panoları, çiçeklikler, zincirler, demir kazıklar, sarkan ağaç dallarının kaldırılması ve taşıtların park etmesinin önlenmesi, ticari işyerlerinin önlerine tezgah açılmasının kısıtlanması ve yaya geçitlerindeki trafik ışıklarının sesli hale getirilmesi gibi tedbirlerle, görme özürlü ve ortopedik özürlü vatandaşların şehir içinde erişebilirliği sağlanmalıdır.
3.3.Kapalı Alanlar
3.3.1.Kamusal Binalar
Erişilebilirlik kapsamında, resmi yapılar yanında, kamunun kullanımına açık tüm binalar kamusal binalar diye ele alınmaktadır. Özürlü bireylerin toplumsal yaşama katılımında bu binalara erişebilirliklerinin sağlanması büyük önem taşımaktadır. .
Günlük yaşam sürerken insanlar bir çok bina, tesis, alan ve mekanı kullanırlar. Özürlülerin günümüzün önemli sosyal ve kültürel etkinliklerinden birisi olan turizm hareketinin dışında kalması beklenemez. Bu hem ülkelerin turizm gelirlerinin artması, turizm potansiyellerinin gelişmesi hem de özürlülerin bu önemli etkinliğin dışında kalmaması açısından çok büyük önem taşımaktadır. Özürlülerin toplum yaşantısına özürlü olmayanlar ile eşit fırsatlarla katılabilmelerinin sağlanmasında mekansal düzenlemeler önemli yer tutmaktadır.
Tüm toplu konut projelendirmesi ve üretiminde, özürlü bireyler için tasarlanmış ortamlarda diğer insanların da rahat edebildiği gerçeğinden yola çıkan ve belli standartlara uyulan “uyarlanabilir konut” yaklaşımı ele alınabilir. Uyarlanabilir konut, normal konutun özelliklerine sahip, ancak gerek duyulduğunda hızlı ve ekonomik bir biçimde uygun değişimler yapılabilen konuttur. Özürlülerin kullanımına uygun kapı ve koridor genişlikleri tuvalet, banyo ölçüleri, elektrik tesisatı, mutfak donatıları gibi temel ilkeleri tüm konutlarda sağlamak ana amaçtır. Bu özelliklere göre yapılacak konutlar, yapım maliyetini artırmayacağı gibi, özürlü olmayanların yaşamını da kolaylaştırıcı çözümler sunacaktır. Böylece sadece özürlüler için değil, hayatının belli bir döneminde özürlülük durumu ile karşılaşacak ya da yaşlandığında hareket kabiliyeti azalacak kişiler için de esnek çözümler sunulmuş olacaktır.
Özürlü ve yaşlılar için uygun konut düzenlemesinde başvurulması gerekli tek kaynak Türk Standardları Enstitüsü' nün ilgili standardı olan;
TS 9111 Özürlü İnsanların İkamet Edeceği Binaların Düzenlenmesi Kuralları standardıdır.(Bu standardın revizyonu yapılmaktadır.)
TS 9111 standardından yararlanılarak;
• Yeni yapılacak tüm konutlar, özürlülerin girişine ve katlara ulaşımına uygun asansör, merdiven, rampalar belirlenen ölçü ve nitelikte yapılmalıdır.
• Yarım kat merdiven engelinin ortadan kaldırılması ve kot farkının giderilerek asansöre ulaşılması sağlanmalıdır..
• Banyo ve tuvaletler özürlü ve yaşlıların erişimi ve kullanımına uygun yapılmalıdır. Konutlarda ev kazalarının en aza indirilmesi için gerekli düzenlemeler ve basit donanımlar sağlanmalıdır. Evin birçok noktasına tutunma kolları konulabilir. Dolaplar uygun yükseklikte düzenlenmelidir. Keskin köşeler ve kaygan zeminler ortadan kaldırılmalıdır.
• Yeni yapılacak binalara inşaat ruhsatı verilirken, projelerde özürlülerle ilgili düzenlemelerin yapılıp yapılmadığı kontrol edilmeli, bu düzenlemeler yoksa ruhsat verilmemelidir.
• Tamamlanmış yapılara yapı kullanma izni verilirken, bina girişlerinde, asansörlerde ve diğer ortak alanlarda özürlülerle ilgili standartlara uygun düzenlemeler yapılmamışsa yapı kullanma izin belgesi verilmemelidir.
• Mevcut konutların girişleri özürlülerin erişimine uygun hale getirilmelidir.
4. TOPLU TAŞIMACILIK
Bugüne dek ülkemiz de çeşitli belediyeler tarafından özürlülerin ulaşımına yönelik olarak mevcut otobüslerin uyarlanması veya özürlülere uygun tasarlanmış yeni otobüslerin alınarak sefere konulması seçenekleri denenmiştir. Ancak gerek duraklara erişimde yaşanan sorunlar, verilen servislerin yeterince duyurulamaması, özürlülerin farklı coğrafi bölgelerinde ikamet etmesi gibi nedenlerle kullanım sıklığı istenilen düzeyde olamamıştır. Bu durum karşısında belediyeler ya bu seferleri kaldırmak ya da azaltmak yolunu seçmişlerdir.
Özürlülerin ulaşımı normal insanlarla aynı toplu taşım aracı kullanma esasına dayanmalıdır. Ancak yalnız otobüs değil, gerektiğinde özürlülere yönelik tasarlanmış daha küçük ulaşım araçları seçilerek, düzenli ya da talebe bağlı seferler konulması düşünülebilir.
Yerel yönetimlerin denetimindeki tüm toplu taşım araçları ve şehir içi servis araçları özürlülere yardımcı araç ve gereçleriyle rahatlıkla erişebilecekleri biçimde donatılması ve araç ile durak ve kaldırım yüzeyleri arasındaki kot farklılıklarının giderilmesi gerekmektedir.
Yerel yönetimler, ayrıca özel durumdaki özürlülerin taşınması için özel donanımlı araçlar hazırlamalı ve bunları hizmete sunmalıdır.
Erişebilirlik bir bütün olarak görülmelidir, arada bir parçası koparsa erişebilirlik sağlanamaz. Bundan dolayı yapılacak uygulamaların sürekliliğinin sağlanmasına özen gösterilmelidir. Örneğin, bilgilendirme sistemi, konuttan durağa, istasyona, iskeleye vb. erişim, otobüsler, vagonlar, vapurlar vb ile kaldırımlar bu bütünün birer parçası olarak görülmelidir.
5. TRAFİK DÜZENLEMELERİ VE GÜVENLİĞİ
Trafik güvenliği yaya ve taşıt trafiği açısından birlikte düşünülmelidir. Kent merkezlerinde öncelik yayaya verilmelidir. Trafik ve yol güvenliği konusunun, yol kaplaması, yer döşemesi, yol üzerindeki elemanlar ve alt yapı ile birlikte düşünülmesi gerekir. Yayanın, yaya yolunda, geçidinde ve kaldırımdaki tüm hareketleri trafik güvenliği kapsamında ele alınmalıdır. Yaya ve taşıt trafiğinin kesiştiği noktalarda, yayanın yolu hemzemin olarak geçmesi sağlanmalıdır.
Yayalar açısından kent içinde trafik güvenlikli alanlar oluşturulmalıdır. Yaya alanları artırılmalı ve genişletilmelidir. Taşıt hızının yavaşlatıldığı trafik durultma alanları oluşturulmalıdır. Kavşak noktalarında güvenli ve konforlu geçişi sağlayacak sinyalizasyon ve şerit düzenlemeleri yapılmalıdır. Işıklı yaya geçitlerinde özürlü, yaşlı ve çocuk hızı düşünülerek geçiş süresi belirlenmelidir.Düzenli kent içi kaza istatistikleri toplanmalı, bu doğrultuda tehlikeli kavşaklar güvenlikli hale getirilerek trafik kazaları nedeniyle oluşabilecek özürlülük durumlarını önleyici tedbirler alınmalıdır.
Kent içindeki demiryoluyla karayolunun hemzemin olarak kesişmeleri, trafik yoğunluğuna göre katlı çözümlere kavuşturulmalı veya otomasyon sistemiyle donatılmalıdır.
Görme özürlüler için üretilen, konum ve trafik işaretlerine ilişkin bilgi veren sesli kumanda cihazı ve benzeri yardımcı araçların kullanımı yaygınlaştırılmalı, görme özürlülerin bu tür sesli yada titreşimli uyarı aletleri sosyal güvenlik kapsamına dahil edilmelidir.
Özürlülerin kullandığı motorlu taşıtlara uygun park yeri düzenlemeleri kent genelinde yaygınlaştırılmalıdır.
Araçların kaldırıma çıkmasını önlemek üzere yapılan mantar türü taşıt engelleyicileri, görme ve ortopedik özürlüler açısından ciddi tehlikeler yaratmaktadır. Bu tür cadde mobilyaları kaldırılmalıdır.
Sinyalizasyon standartlarının ve özürlülere yönelik uyarı işaretlerinin tüm belediyelerce kullanımı sağlanmalıdır.
Aydınlatmanın artırılması ile özürlülerin mekanları daha güvenli kullanımı sağlanabilecektir
Tüm insanlar gibi, özürlü insanların da ulaşım hizmetlerinden eşit fırsatlarda yararlanması işine, okuluna, alışverişe, spor alanlarına, parklara, özürlü olmayan insanların kullandığı yollarla ve taşıtlarla gidebilmesi gerekmektedir.
Herkes, tüm yaşamsal alanlara ulaşmak hakkına sahiptir. Bu, çağdaş toplum olmanın önemli bir gereğidir ve yerel yönetimlerle bu konuda çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Yerel yönetimler, yaptıkları sosyal ve teknik alt yapı yatırımlarıyla kent mekanının şekillenmesinde önemli role sahiptir. Kentsel ulaşım hizmetlerinin, kentteki her türlü açık alan ve yapının özürlüler için ulaşılabilirliğinin yerel yönetimlerce sağlanıyor olması, özürlülerin sosyal yaşama katılmasında fırsat eşitliğini sağlayan en önemli unsurdur.
Özürlülerin fiziksel çevreye ulaşılabilirliklerinin sağlanmasının yanında, çevre faktörlerinin özre neden olması da bir diğer konuyu oluşturmaktadır. Özellikle trafik kazaları ve trafik kurallarına uyulmaması, bu sistemlerin bir bütün olarak sunulmaması, özre neden olduğu gibi özürlülerin ulaşılabilirliğini de kısıtlamaktadır.
Ulaşılabilirlik ve kullanım açısından;
. Kamusal binalara (kamunun kullanımına açık resmi ve özel tüm yapılar) erişim,
. Açık alanlar (sokak, cadde ve meydanlar, parklar, rekreasyon alanları v.b.),
. Konutlar,
. Toplu taşımacılık ve
. Trafik düzenlemeleri konularında,
yerel yönetimler yasal sorumlusu ve yetkilisi olarak çözüm getirmek zorundadır.
Bu nedenle, özürlülere yönelik olarak yapılması gereken düzenlemelerin, mevzuat ve standartlara uygun olması konusunda karşılaşılan aksaklıklar; yerel yönetimlerin bu konudaki yetki ve sorumlulukları; mevcut mevzuat ve standartlar konusunda yerel yönetimlerin bilgi, teknik ve mali açıdan yeterliliği; bu konudaki denetim sistemi hususlarında Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile sürekli işbirliğinde olmalarında yarar görülmektedir.
Özel fiziksel ve mimari düzenlemeler gerektiren hareket engeli son derece geniş kapsamlıdır. Sürekli özürlülerin yanında hamile, çocuk, yaşlı, hastalık ve kaza nedeniyle özürlü şartlarında yaşayan geçici özürlüleri ilgilendirir.
Bu rehber, kapsamlı ve ayrıntılı şekilde hazırlanmamıştır. Ayrıntılar TSE'nin ilgili standardlarında ve belediyelerin hazırlamış olduğu imar yönetmeliklerinde belirtilmiştir. Rehberde tasarımcı, plancı veya uygulayıcı olarak; fiziksel çevreye ulaşım alt yapısı, konutlar ve ulaşım hizmetine ilişkin önerilerde bulunulmaktadır.
2.YASAL ÇERCEVE
2.1. Mevcut Durum
İmarla ilgili yasa ve yönetmeliklerde çoğu kez birbirine paralel ancak birbirinden farklı kapsama sahip hususlara değinilmiştir. Uygulamada da giderek daha fazla sayıda örneğe rastlanmaktadır. Ancak yine de uygulamaların beklenilen hızla gerçekleştiğini ve fiziksel çevrenin tam erişilebilir niteliğe kavuştuğunu söylemek mümkün değildir. Bunda, uygulayıcıların ilgili standardlardan haberdar olmamasının etkisi büyüktür.
Standardlar kaliteyi, teknik özellikleri ve uyulan kuralları ifade eder. Bu nedenle Türk Standardları Enstitüsü'nün çıkarmış olduğu ilgili standartlara itibar edilmesi gerekir. Türk Standartları Enstitüsünce hazırlanan ve bina içi bina yakın çevresi ve açık alanları kapsayan standartlar belirlenmiştir ( İlgili Standardlar TSE Başkanlığı ve Bölge Müdürlüklerinden temin edilebilir ).
Bunlar arasında;
. TS 12576 Şehir İçi Yollar- Özürlü ve Yaşlılar İçin Sokak, Cadde, Meydan ve Yollarda Yapısal Önlemler ve İşaretlemenin Tasarım Kuralları, fiziksel çevrenin erişilebilir olması yönünde kapsamlı önerilere sahiptir.
. T. TS 12460 Şehir İçi Yollar-Raylı Taşıma Sistemleri-Bölüm 5: Özürlü ve Yaşlılar İçin Tesislerde Tasarım Kuralları,
. TS 12574 Şehir İçi Yollar- Raylı Taşıma Sistemleri-Bölüm 10: İstasyon İçi İşaret ve Grafik Tasarım Kuralları,
. TS 12575 Şehir İçi Yollar-Raylı Taşıma Sistemleri-Bölüm 14: İstasyon Platformu Oturma Elemanları
Konut dışı çevrenin yapısal düzenlemesinde başvurulan standartlardır.
Özürlü ve yaşlılara uygun konut düzenlenmesinde tek referans;
. TS 9111 Özürlü İnsanların İkamet Edeceği Binaların Düzenlenmesi Kuralları, standardıdır.
Özürlülerin ulaşımını sağlayan toplutaşım veya binek araçlara ilişkin belirlenmiş standard bulunmamaktadır.
Bu standartlar yanında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca hazırlanan imar yasası ve 1999 yılında değiştirilen yönetmeliklerine ve Büyükşehir belediyelerinin imar yönetmeliklerine fiziksel çevre düzenlemelerine yönelik maddeler eklenmiştir.
Özürlü ve yaşlılar için fiziksel ve mimari düzenlemelere ilişkin çeşitli kanun ve yönetmeliklerde hususlar bulunmaktadır.
• 3194 sayılı İmar Kanunu'na 1997 yılında eklenen ek madde ile,
Ek Madde 1- Fiziksel çevrenin özürlüler için ulaşılabilir ve yaşanabilir kılınması için; imar planları ile kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda, Türk Standartları Enstitüsünün ilgili standardına uyulması zorunludur.
hükmü getirilmiştir.
10 Temmuz 2004 tarih ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nda Büyükşehir Belediyelerine ve ilçe ve ilk kademe belediyelerine verilen görev, yetki ve sorumluluklar arasında özürlülerle ilgili hususlar yer almaktadır.
Böylece “özürlüler” veya “özürlüler” sözcüğünün imarla ilgili yasal düzenlemelerde artık yer aldığı görülmektedir. Örneğin İzmir, İstanbul, Bursa ve Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliklerinin tümünde de özürlülerin kentsel mekanda ve binalarda erişebilirliğini kolaylaştırıcı hususlar yer almaktadır.
• 3.7.2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14, 38, 60 ve 77 inci maddelerinde de özürlülere yönelik hizmetlere değinilmektedir.
5302 sayılı İl Özel İdareleri Kanunu'na özürlülerle ilgili hususlar eklenmiştir.
• 5378 sayılı Özürlüler Kanununun geçici 2 nci maddesinde, kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmi yapıların, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar,spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel altyapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapıların özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirileceği;geçici 3'üncü maddesinde de,Büyükşehir belediyeleri ve belediyelerin,şehir içinde kendilerince sunulan veya denetimlerinden gerçekleştirilen toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin kullanımına uygunluğunu sağlayacağı hükmü altına alınmıştır.
Bu uygulamaların gerçekleştirilmesi için tanınan 7 yıllık süre 7/7/ 2005 tarihinde başlamıştır.
• Aynı kanunun,
“ MADDE 19. — 23.6.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 42 nci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Özürlülerin yaşamı için zorunluluk göstermesi hâlinde, proje tadili kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanır. Toplantının bu süre içerisinde yapılamaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi durumunda; ilgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin tehlikeye sokulmadığını bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden alınacak tasdikli proje değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır. İlgili merciler, tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini en geç altı ay içinde sonuçlandırır. Buna ilişkin yönetmelik 22 Nisan 2006 tarih ve 26147 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
• 2006/ 18 Sayılı Kamu Binaları, kamuya açık alanlar ve toplu taşıma araçlarının özürlülerin kullanımına uygun duruma getirilmesi hakkındaki Başbakanlık Genelgesi
3. ÖZÜRLÜLERE YÖNELİK DÜZENLEMELER
3.1. Özürlü ve Yaşlılara Yönelik Yapısal Düzenlemelerde Genel Kurallar
Ulaşabilirlik yapısal çevrenin temel bir özelliği olup, özürlülerin günlük yaşamlarının sürdürebilmelerinde, öncelikle evlerinden çıkabilmeleri ve başkalarına muhtaç bütün ticari ve idari kamu binalarındaki işlerine gidip gelebilmeleri, sosyal-kültürel, spor, sağlık, dini faaliyetler gibi aktivitelere ulaşabilirliğin sağlanması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Özürlülerin hareketini, kolaylaştırmak için yollar engellerden arındırılmalıdır. Dik, yüksek, keskin, kavisli veya köşeli olan yollar, özürlülerin hareketini kısıtlayıcı olduğundan, yaya kaldırım yüzeyi aynı yükseklikte, düz ve rahat kavisli olarak yapılmalıdır.
Mevcut bir yol üstüne, özürlülerin ve yayaların yararlanacağı bir tesis yapılacağı zaman ne tür bir tesisin yapılacağının belirlenmesi, ölçümlendirilmesi gereklidir .(Örnek: Toplu taşım durakları, oto parklar, yaya yolu kaldırım düzenlenmesi, dinlenme yerleri, ağaçlandırma vb.)
Kapalı ve açık tüm alanlarda ulaşabilirliği güçleştiren nedenler olarak tanımlanan fiziksel engellerin kaldırılarak, fiziksel çevre özürlüler için yaşanabilir ve ulaşılabilir tasarlanmalıdır.
Özürlü yayaların yürüyüşlerini serbestçe gerçekleştirebilmeleri için, yeterli yürüyüş alanları sağlanmalı, yoldaki düzenlemeler onlara istedikleri yer gitmeleri için engel olmamalıdır.
Uzun yürüme yolları, rahat ve kullanışlı olmayan geçitler, uzun bekleme süreleri, özürlülerin ulaşabilirliklerini zorlaştıran/caydıran bir unsur olduğundan, çevre, herkesin işlevlerini mümkün olduğunca en özgür ve eşit şekilde yapmasını sağlayacak biçimde düzenlenmelidir.
Özürlülerin etrafta serbestçe ve engellenmeden dolaşabilmeleri için yaya yolunda;
-Yeterli genişlik
-Yeterli hareket alanı
-Baş hizası altında serbest alan
-Düz satıh ve kaygan olmayan yüzey
-Yönlendirme, uyarma araçları sağlanmalıdır.
Görme özürlüler için de ses veya dokunma yolu ve iri puntolu sembol ve harfler ile hareket etme olanağı sağlanmalıdır.
Eğitimli köpek kullanan görme özürlülerin günlük zorunluluklarını giderebilme için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Özürlüler için ulaşabilirlik kolaylıklarının sağlanmasında diğer sağlıklı yayaları da kapsayacak ortak hizmet olanakları düşünülmelidir. Ayrıca insanlar fiziki bakımdan birbirinden farklı olduğundan, farklı kategorideki insanlar için ayrı tesisler yapmak yerine, herkes tarafından kullanılabilir ortak şartlardaki tasarımlar yapılmalıdır.
3.2. Açık Alanlar
Yol, yaya yolu, meydan, yeşil alan, spor alanı gibi kentsel açık mekanların engelsiz tasarlanması veya mevcutların engelsiz duruma getirilmesi için önlemler alınması esastır.
TS 12576 “Şehir İçi Yollar – Özürlü ve Yaşlılar İçin Sokak, Cadde, Meydan ve Yollarda Yapısal Önlemler ve İşaretlemelerin Tasarım Kuralları
Nisan 1999'da Türk Standartları Enstitüsü'nce hazırlanan” TS 12576 “Şehir İçi Yollar – Özürlü ve Yaşlılar İçin Sokak, Cadde, Meydan ve Yollarda Yapısal Önlemler ve İşaretlemelerin Tasarım Kuralları standardı proje yapımcıları ve uygulayıcılar için önemli yol gösterici bir doküman niteliğindedir.
Bu standarttan yararlanılarak;
• Halen kullanılan meydan, park, yaya yolu, kaldırım, geçitler, rampalar, merdivenler, duraklar, istasyonlar, otoparklar, telefon kabinleri, sinyalizasyon ve işaretlemeler gibi bütün kentsel altyapı özürlülerin erişimine uygun hale getirilmelidir.
• Bu hizmetlere ilişkin yeni projeler özürlü vatandaşların erişimine uygun olarak yapılmalıdır.
• Kaldırımın başladığı ve bittiği yerlerde tekerlekli sandalyenin rahatlıkla inip çıkabileceği rampaların olması, kaldırımların üzerinde bulunan direkler, çöp kutuları, trafik panoları, çiçeklikler, zincirler, demir kazıklar, sarkan ağaç dallarının kaldırılması ve taşıtların park etmesinin önlenmesi, ticari işyerlerinin önlerine tezgah açılmasının kısıtlanması ve yaya geçitlerindeki trafik ışıklarının sesli hale getirilmesi gibi tedbirlerle, görme özürlü ve ortopedik özürlü vatandaşların şehir içinde erişebilirliği sağlanmalıdır.
- Görme özürlülerin güvenli erişimini sağlamak üzere kaldırımda, hissedilebilir yönlendiriciler, kontrast ve fosforlu renk düzenlemeleri yapılmalıdır.
- Zihinsel özürlülerin ulaşabilirliğinin sağlanmasında basit işaretlemeler ve yönlendirici-bilgilendirici donanımlar gereklidir. Özellikle ulaşım sistemlerini kullanırken, tek başına bir yerden bir yere gitmek istediklerinde, kentsel hizmetlerin düzenli olması (örneğin; otobüs saatlerinin, durak yerlerinin sürekliliği ve aynı olması) gerekmektedir. Ayrıca yazılı bilgilendirmenin büyük puntolar ile ve yalın olması da zihinsel özürlülerin bulundukları yeri algılaması ve gidecekleri yeri planlamasında kolaylık sağlayacaktır.
3.3.1.Kamusal Binalar
Erişilebilirlik kapsamında, resmi yapılar yanında, kamunun kullanımına açık tüm binalar kamusal binalar diye ele alınmaktadır. Özürlü bireylerin toplumsal yaşama katılımında bu binalara erişebilirliklerinin sağlanması büyük önem taşımaktadır. .
- Resmi ve umumi binalarda bir kattan fazla olan yapılarda erişilebilirlik için özürlülerin kullanımına uygun standartlarda asansörün zorunlu tutulması aynı zamanda bu asansörün acil durum asansörü (bkz. Yangın Yönetmeliği Madde 63.) niteliğinde olması sağlanmalıdır.
- Eğitim kuruluşlarında özürlü veya engelsiz tüm çocukların bir arada eğitim alabileceği bina tasarımlarının gerçekleştirilmesi önem taşımaktadır. Bu kapsamda, engel türleri ve gereksinmelere göre bir arada eğitim alabilecek grupların belirlenmesi ve düzenlemelerin bu anlayışla yapılması sosyal etkileşim açısından önem taşımaktadır. Eğitim yapılarının projelerinin bu açıdan yeniden gözden geçirilmesi zorunludur.
- Özürlü çocukların, toplumla daha fazla bütünleşmesini sağlayabilmek için özürlü çocukların sağlıklı çocuklarla birlikte yararlanabileceği kreşlerin yasalar çerçevesinde kurulması ve kurucu kuruluşlara destek olunması yararlı olacaktır. Kreşlerin yeşil alanlar yakınında kurulması ve kreşlerle birlikte spor faaliyetlerinin içeren tesislerin oluşturulması özürlü çocuklara oldukça önemli fırsatlar yaratabilecektir.
- Resmi binalar yanında kamusal kullanıma açık tüm binalarda, engel türüne göre kullandığı diğer yardımcı araç ve gereçler ile kullanabilecekleri, sahanlıklı ve korkuluklu rampa, asansör, tuvalet gibi olanakların sağlanması gereklidir.
- Özürlülerin erişimi açısından sağlık kuruluşları kuşkusuz öncelik taşımaktadır. Bu yapılarda hastaların kullanacağı iç ve dış mekanların tümünde, özürlülerin erişebilirliğini sağlayacak önlemler alınmalıdır.
- Belediyeler dahil bütün kamu kuruluşlarınca, kendi binalarının girişleri, asansörleri, koridorları ve tuvaletlerinin standartlara uygun şekilde yapılması gerekmektedir.
Günlük yaşam sürerken insanlar bir çok bina, tesis, alan ve mekanı kullanırlar. Özürlülerin günümüzün önemli sosyal ve kültürel etkinliklerinden birisi olan turizm hareketinin dışında kalması beklenemez. Bu hem ülkelerin turizm gelirlerinin artması, turizm potansiyellerinin gelişmesi hem de özürlülerin bu önemli etkinliğin dışında kalmaması açısından çok büyük önem taşımaktadır. Özürlülerin toplum yaşantısına özürlü olmayanlar ile eşit fırsatlarla katılabilmelerinin sağlanmasında mekansal düzenlemeler önemli yer tutmaktadır.
- <LI class=style4>Turizm tesislerinde yatak odaları ve suitlerin önemli bir bölümü özürlülere uygun olarak tasarlanmalıdır. Bu binaların iç düzenlemesinde uzman kişilerin katkıları sağlanmalıdır.BUNA İLİŞKİN STANDARD ?
- Turizm tesislerinde özürlüler için ayrılan ve düzenlenen odaların, diğer otel odaları ile eşdeğer yönde ve manzarada, aydınlatma ve eşit ulaşım kriterlerine uygun tasarlanması sağlanmalıdır.
Tüm toplu konut projelendirmesi ve üretiminde, özürlü bireyler için tasarlanmış ortamlarda diğer insanların da rahat edebildiği gerçeğinden yola çıkan ve belli standartlara uyulan “uyarlanabilir konut” yaklaşımı ele alınabilir. Uyarlanabilir konut, normal konutun özelliklerine sahip, ancak gerek duyulduğunda hızlı ve ekonomik bir biçimde uygun değişimler yapılabilen konuttur. Özürlülerin kullanımına uygun kapı ve koridor genişlikleri tuvalet, banyo ölçüleri, elektrik tesisatı, mutfak donatıları gibi temel ilkeleri tüm konutlarda sağlamak ana amaçtır. Bu özelliklere göre yapılacak konutlar, yapım maliyetini artırmayacağı gibi, özürlü olmayanların yaşamını da kolaylaştırıcı çözümler sunacaktır. Böylece sadece özürlüler için değil, hayatının belli bir döneminde özürlülük durumu ile karşılaşacak ya da yaşlandığında hareket kabiliyeti azalacak kişiler için de esnek çözümler sunulmuş olacaktır.
Özürlü ve yaşlılar için uygun konut düzenlemesinde başvurulması gerekli tek kaynak Türk Standardları Enstitüsü' nün ilgili standardı olan;
TS 9111 Özürlü İnsanların İkamet Edeceği Binaların Düzenlenmesi Kuralları standardıdır.(Bu standardın revizyonu yapılmaktadır.)
TS 9111 standardından yararlanılarak;
• Yeni yapılacak tüm konutlar, özürlülerin girişine ve katlara ulaşımına uygun asansör, merdiven, rampalar belirlenen ölçü ve nitelikte yapılmalıdır.
• Yarım kat merdiven engelinin ortadan kaldırılması ve kot farkının giderilerek asansöre ulaşılması sağlanmalıdır..
• Banyo ve tuvaletler özürlü ve yaşlıların erişimi ve kullanımına uygun yapılmalıdır. Konutlarda ev kazalarının en aza indirilmesi için gerekli düzenlemeler ve basit donanımlar sağlanmalıdır. Evin birçok noktasına tutunma kolları konulabilir. Dolaplar uygun yükseklikte düzenlenmelidir. Keskin köşeler ve kaygan zeminler ortadan kaldırılmalıdır.
• Yeni yapılacak binalara inşaat ruhsatı verilirken, projelerde özürlülerle ilgili düzenlemelerin yapılıp yapılmadığı kontrol edilmeli, bu düzenlemeler yoksa ruhsat verilmemelidir.
• Tamamlanmış yapılara yapı kullanma izni verilirken, bina girişlerinde, asansörlerde ve diğer ortak alanlarda özürlülerle ilgili standartlara uygun düzenlemeler yapılmamışsa yapı kullanma izin belgesi verilmemelidir.
• Mevcut konutların girişleri özürlülerin erişimine uygun hale getirilmelidir.
4. TOPLU TAŞIMACILIK
Bugüne dek ülkemiz de çeşitli belediyeler tarafından özürlülerin ulaşımına yönelik olarak mevcut otobüslerin uyarlanması veya özürlülere uygun tasarlanmış yeni otobüslerin alınarak sefere konulması seçenekleri denenmiştir. Ancak gerek duraklara erişimde yaşanan sorunlar, verilen servislerin yeterince duyurulamaması, özürlülerin farklı coğrafi bölgelerinde ikamet etmesi gibi nedenlerle kullanım sıklığı istenilen düzeyde olamamıştır. Bu durum karşısında belediyeler ya bu seferleri kaldırmak ya da azaltmak yolunu seçmişlerdir.
Özürlülerin ulaşımı normal insanlarla aynı toplu taşım aracı kullanma esasına dayanmalıdır. Ancak yalnız otobüs değil, gerektiğinde özürlülere yönelik tasarlanmış daha küçük ulaşım araçları seçilerek, düzenli ya da talebe bağlı seferler konulması düşünülebilir.
Yerel yönetimlerin denetimindeki tüm toplu taşım araçları ve şehir içi servis araçları özürlülere yardımcı araç ve gereçleriyle rahatlıkla erişebilecekleri biçimde donatılması ve araç ile durak ve kaldırım yüzeyleri arasındaki kot farklılıklarının giderilmesi gerekmektedir.
Yerel yönetimler, ayrıca özel durumdaki özürlülerin taşınması için özel donanımlı araçlar hazırlamalı ve bunları hizmete sunmalıdır.
Erişebilirlik bir bütün olarak görülmelidir, arada bir parçası koparsa erişebilirlik sağlanamaz. Bundan dolayı yapılacak uygulamaların sürekliliğinin sağlanmasına özen gösterilmelidir. Örneğin, bilgilendirme sistemi, konuttan durağa, istasyona, iskeleye vb. erişim, otobüsler, vagonlar, vapurlar vb ile kaldırımlar bu bütünün birer parçası olarak görülmelidir.
Trafik güvenliği yaya ve taşıt trafiği açısından birlikte düşünülmelidir. Kent merkezlerinde öncelik yayaya verilmelidir. Trafik ve yol güvenliği konusunun, yol kaplaması, yer döşemesi, yol üzerindeki elemanlar ve alt yapı ile birlikte düşünülmesi gerekir. Yayanın, yaya yolunda, geçidinde ve kaldırımdaki tüm hareketleri trafik güvenliği kapsamında ele alınmalıdır. Yaya ve taşıt trafiğinin kesiştiği noktalarda, yayanın yolu hemzemin olarak geçmesi sağlanmalıdır.
Yayalar açısından kent içinde trafik güvenlikli alanlar oluşturulmalıdır. Yaya alanları artırılmalı ve genişletilmelidir. Taşıt hızının yavaşlatıldığı trafik durultma alanları oluşturulmalıdır. Kavşak noktalarında güvenli ve konforlu geçişi sağlayacak sinyalizasyon ve şerit düzenlemeleri yapılmalıdır. Işıklı yaya geçitlerinde özürlü, yaşlı ve çocuk hızı düşünülerek geçiş süresi belirlenmelidir.Düzenli kent içi kaza istatistikleri toplanmalı, bu doğrultuda tehlikeli kavşaklar güvenlikli hale getirilerek trafik kazaları nedeniyle oluşabilecek özürlülük durumlarını önleyici tedbirler alınmalıdır.
Kent içindeki demiryoluyla karayolunun hemzemin olarak kesişmeleri, trafik yoğunluğuna göre katlı çözümlere kavuşturulmalı veya otomasyon sistemiyle donatılmalıdır.
Görme özürlüler için üretilen, konum ve trafik işaretlerine ilişkin bilgi veren sesli kumanda cihazı ve benzeri yardımcı araçların kullanımı yaygınlaştırılmalı, görme özürlülerin bu tür sesli yada titreşimli uyarı aletleri sosyal güvenlik kapsamına dahil edilmelidir.
Özürlülerin kullandığı motorlu taşıtlara uygun park yeri düzenlemeleri kent genelinde yaygınlaştırılmalıdır.
Araçların kaldırıma çıkmasını önlemek üzere yapılan mantar türü taşıt engelleyicileri, görme ve ortopedik özürlüler açısından ciddi tehlikeler yaratmaktadır. Bu tür cadde mobilyaları kaldırılmalıdır.
Sinyalizasyon standartlarının ve özürlülere yönelik uyarı işaretlerinin tüm belediyelerce kullanımı sağlanmalıdır.
Aydınlatmanın artırılması ile özürlülerin mekanları daha güvenli kullanımı sağlanabilecektir