İ
İslami Yazar
Forum Okuru
Veli ve evliya meselesi
Selefilik Vehhabilik gibi akımlar Allahu Taala'nın dostunun olamayacağı Allah'ın bütün müminlerin dostu olduğunu, Bir kimsenin Allah dostu, evliyaullah ve veliyullah gibi vasıflarla anlamayacağını iddia ederler.
Şimdi biz onların bu iddialarının tutarsızlığını ispat edeceğiz.
Evvelen şu konunun altını çizerek dikkat çekmek istiyoruz. Eğer ki iman eden müminler arasında inanç ve maneviyat bakımından fark bulunmayacak olsaydı sahabenin hepsi Resulullah'ın huzurunda bulundukları için eşit derecede olurlardı. Ancak o büyük zatlarda dahi derece yönünden üstünlük ve farklılık vardır. Bunun en açık misali Hazreti Ebubekir hakkında varit olan hadisi şeriftir. Hz.Peygamber şöyle söylemiştir:
"Eğer ki Ebubekir in imanı bütün halkın insanların imanı ile karşılıklı olarak karşılaştırılıp muvazene edilse karşılaştırılsa, Ebubekir in imanı daha ağır basacaktır.
Dolayısıyla insanların Allahu Taala ya olan yakınlıkları arasında farklar vardır işte bu konudaki bazı delillerimiz. Allahu Teâlâ'nın kulları ile olan veliliği ikiye ayrılır
1- Hususi Velilik 2- Umumi velilik.
Umumi velilik.
Bu dostluk bütün iman edenleri kapsamaktadır. Kuranı kerim de bir çok ayeti kerime de bu dostluktan bahsedilmektedir.
Mesela bakara 257'de: Allah iman edenlerin dostudur buyrulmuştur.
Ve yine maide Suresi 55. ayette: sizin dostunuz ancak Allah'tır Resulüdür ve Allah'ın emirlerine boyun eğer ek namazı kılan, zekâtı veren müminlerdir. Bunlar ve benzeri ayetler de müminlerin Allahu Teâlâ’nın dostu olduğu vurgulanır.
Evet, bütün müminler Allahu Teala'nın dostudur ancak Her müminin dostluktan derece ve sevgi seviyesi bir değildir.
Hususi dostluk.
Mesela peygamberlerden Hazreti İbrahim aleyhisselam, halilullah makamına layık görülmüştür.
Nisa suresi 125. ayette: Allah İbrahim'i (halil) dost edindi buyurulmuştur.
Müminlerin farkına gelince mesela enfal Suresindeki şu ayet meali bu konuda delildir: müminler ancak o kimselerdir ki Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Onun âyetleri kendilerine okunduğu zaman bu onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler.
Ayeti kerime de Allahu Teâlâ anıldığı zaman kalpleri ürperen, titreyen Müminlerden bahsedilmektedir. Anlaşılacağı üzere bu herkeste bulunmayan bir makamdır.
Demek ki Allah'ın ayetleri veya adı Anıldığı zaman kalpleri ürperen, titreyen, inanç kuvveti bakımından derecesi artan müminler vardır. Ve bu müminler derece olarak çok üstündürler… Buradan anlaşılıyor ki her mümin inanç kuvveti ve maneviyat bakımından eşit değildir.
Peki müminler arasında Allaha yakınlık bakımından fark var mıdır?
Allahım hususi dostlarına delil teşkil eden başka bir ayeti kerime de şudur
Meâlen: ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının Ve Sadıklar'la beraber olun (tevbe 119)
Allahu Teala, iman eden kullarına Sadıklarla beraber olmalarını emrediyor. Yani hepiniz sadıklarsınız demiyor, Sadıklardan ayrılmayın buyuruyor. O halde her ima eden kişi Sadıklardan değildir ve sadık olmak Allahu teala katında, Müslümanlara, kendisi ile beraber olunmasını emredeceği kadar önemli bir makamdır. Selam ve dua ile.
Şimdi biz onların bu iddialarının tutarsızlığını ispat edeceğiz.
Evvelen şu konunun altını çizerek dikkat çekmek istiyoruz. Eğer ki iman eden müminler arasında inanç ve maneviyat bakımından fark bulunmayacak olsaydı sahabenin hepsi Resulullah'ın huzurunda bulundukları için eşit derecede olurlardı. Ancak o büyük zatlarda dahi derece yönünden üstünlük ve farklılık vardır. Bunun en açık misali Hazreti Ebubekir hakkında varit olan hadisi şeriftir. Hz.Peygamber şöyle söylemiştir:
"Eğer ki Ebubekir in imanı bütün halkın insanların imanı ile karşılıklı olarak karşılaştırılıp muvazene edilse karşılaştırılsa, Ebubekir in imanı daha ağır basacaktır.
Dolayısıyla insanların Allahu Taala ya olan yakınlıkları arasında farklar vardır işte bu konudaki bazı delillerimiz. Allahu Teâlâ'nın kulları ile olan veliliği ikiye ayrılır
1- Hususi Velilik 2- Umumi velilik.
Umumi velilik.
Bu dostluk bütün iman edenleri kapsamaktadır. Kuranı kerim de bir çok ayeti kerime de bu dostluktan bahsedilmektedir.
Mesela bakara 257'de: Allah iman edenlerin dostudur buyrulmuştur.
Ve yine maide Suresi 55. ayette: sizin dostunuz ancak Allah'tır Resulüdür ve Allah'ın emirlerine boyun eğer ek namazı kılan, zekâtı veren müminlerdir. Bunlar ve benzeri ayetler de müminlerin Allahu Teâlâ’nın dostu olduğu vurgulanır.
Evet, bütün müminler Allahu Teala'nın dostudur ancak Her müminin dostluktan derece ve sevgi seviyesi bir değildir.
Hususi dostluk.
Mesela peygamberlerden Hazreti İbrahim aleyhisselam, halilullah makamına layık görülmüştür.
Nisa suresi 125. ayette: Allah İbrahim'i (halil) dost edindi buyurulmuştur.
Müminlerin farkına gelince mesela enfal Suresindeki şu ayet meali bu konuda delildir: müminler ancak o kimselerdir ki Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Onun âyetleri kendilerine okunduğu zaman bu onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler.
Ayeti kerime de Allahu Teâlâ anıldığı zaman kalpleri ürperen, titreyen Müminlerden bahsedilmektedir. Anlaşılacağı üzere bu herkeste bulunmayan bir makamdır.
Demek ki Allah'ın ayetleri veya adı Anıldığı zaman kalpleri ürperen, titreyen, inanç kuvveti bakımından derecesi artan müminler vardır. Ve bu müminler derece olarak çok üstündürler… Buradan anlaşılıyor ki her mümin inanç kuvveti ve maneviyat bakımından eşit değildir.
Peki müminler arasında Allaha yakınlık bakımından fark var mıdır?
Allahım hususi dostlarına delil teşkil eden başka bir ayeti kerime de şudur
Meâlen: ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının Ve Sadıklar'la beraber olun (tevbe 119)
Allahu Teala, iman eden kullarına Sadıklarla beraber olmalarını emrediyor. Yani hepiniz sadıklarsınız demiyor, Sadıklardan ayrılmayın buyuruyor. O halde her ima eden kişi Sadıklardan değildir ve sadık olmak Allahu teala katında, Müslümanlara, kendisi ile beraber olunmasını emredeceği kadar önemli bir makamdır. Selam ve dua ile.