Urfa balıklı gölün balıkları yenirmi?

Uzman SühaN

Administrator
Urfa balıklı gölün balıkları yenirmi?
Biz, ne balıklı gölün öyküsünü ve ne de göldeki balıkların öyküsünü, kesinlik ifade eden bir ilmî araştırma verilerine sahip değiliz. Bu sebeple, bu konuda halk arasında bilinenlerin dışında fazlaca bir şey söyleme imkânımız yoktur.

İslam’ın genel prensiplerine göre, her suda olduğu gibi, Urfa’daki balıklı gölde bulunan balıklar da yenilebilir. Ancak, bu balıkların yenmesinden ötürü bir zarara uğrayan kimseler olmuşsa, bu tecrübeye güvenenlerin oradaki balıkları yemeleri uygun olmaz. “Denenmiş olanı bir daha denemeye kalkmayın zarar edersiniz.” kaidesi gereğince, balıklı gölün balıkları konusunda da yeni bir denemeye kalkmamak gerekir.

Bununla beraber, halk arasında tarihi değeri olan bu göldeki balıklara dokunmak, en azından o insanlara karşı bir saygısızlık olarak algılanabilir
Şanlıurfa'daki balıklı göl, Hz. İbrahim (as)'in ateşe atıldığı yer midir?

Tarih ve tefsir kaynaklarının çoğunda, Bakara sûresinde (2/258) Hz. İbrahim (as) ile tartışarak tanrılık iddiasında bulunduğu, fakat İbrahim (as)'in ortaya koyduğu deliller karşısında yenik düştüğü bildirilen kişinin, onu ateşe atan toplumun lideri Nemrûd olduğu kabul edilir.








Yine tarih ve tefsir kitaplarında, Hz. İbrahim (as)'in Ahvaz bölgesindeki Sûs'ta veya Bâbil'deki Kûsâ denilen yerde yahut Kesker sınırındaki Verkâ'da doğduğu, daha sonra babasının onu Nemrûd'un bulunduğu Kûsâ'ya götürdüğü ileri sürülmektedir. Harran'da dünyaya geldiği ve babasının kendisini Bâbil'e götürdüğü de rivayet edilir. (Sa'lebî, Araisü'l-mecalis, s. 72)

İbn Sa'd'ın naklettiğine göre babası aslen Harranlı olup buradan Hürmüzcird'e göç etmiş, Hz. İbrahim (as) burada doğmuştur. (et-Tabakât, 1/46)

Bugünkü Urfa şehrine tarih içinde Edessa, Orhai, Urhay ve Ruha adlarının verildiği bilinmektedir. Tevrat'ta Hz. İbrahim (as)'e gösterilen hedefle takip ettiği güzergâh dikkate alındığında doğduğu şehrin Kaldeliler'in Ur şehri değil bugünkü Urfa olması, orada doğup ateşe atılmış, ardından Harran'a ve buradan da Filistin'e gitmiş bulunması daha mâkul görünmektedir. (bk. DİA, Hz. İbrahim md.)

Hz. İbrahim (as)'in putları kırması ve bu yüzden putperestlerce ateşe atılmasına rağmen ateşin kendisini yakmaması, onun tevhid mücadelesinin güzel bîr hâtırası olarak Kur'an'da ve bazı ayrıntılarla birlikte diğer kaynaklarda yer alır. Buna göre Hz. İbrahim (as), taptıkları putların ne kadar âciz ve işe yaramaz olduğunu kavmine göstermek üzere fırsat kollar.

Nihayet bir bayram günü halk şenlik için şehir dışına çıkınca (Sâffât, 37/88-90) put evine girerek en büyük put dışındaki bütün putları kırar. Kavmi döndüğünde durumu görüp İbrahim (as)'i sorguya çeker, İbrahim (as), "Belki de şu büyükleri yapmıştır, ona sorun." der. (Enbiyâ 21/57-67; Sâffât 37/88-96) Bunun sonucu olarak, putperest yönetim Hz. İbrahim (as)'i ateşe atmak suretiyle cezalandırmaya kalkışır. (Enbiyâ 2l/68; Ankebût 29/24) Ancak Allah'ın, "Ey ateş, İbrahim'e karşı serinlik ve esenlik ol!" emri üzerine ateş Hz. İbrahim'i yakmaz. (Enbiyâ 21/68-70)

İbrahim aleyhisselamın ateşe atıldığı yerin neresi olduğu konusunda, iki kere iki dört eder derecesinde kesin bir hükme varmak için elimizde güçlü bir delil yoktur. Çünkü, bazıları bu olayın başka yerlerde olduğunu savunuyorlar.

Fakat, Urfa’daki mancınık mekanizması, Hz. İbrahim (as)’in Urfa’da/Harran’da doğup büyüdüğüne dair bilgiler ve belgeler, buranın Urfa olduğu kanaatini pekiştirmektedir. Bu sebeple bizim kanaatimize göre bu olay Urfa’da gerçekleşmiştir.

Ateşin yakıldığı yerin şu andaki Balıklı Göl olarak bilinen yerin olup olmadığına dair de elimizde kesin belge yoktur. Eskiden beri devam ede gelen bu kültürün böyle devam etmesinde bir zarar yok, fayda vardır.

Gölün, balıkların özel bir konuma sahip olduğunu gösteren bir durumu da vardır.