Uzman SühaN
Administrator
Üç kalbi olan hayvan hangisidir?
Ahtapot, sekiz ayak anlamına gelen Octopoda kelimesinden türetilmiştir. Ahtapotlar, sekiz kollu olarak tanımlamasına rağmen aslında 6 kolu 2 de ayağı bulunmaktadır. Kayalarda kolları yardımıyla sürünür, genellikle ılık sularda yaşarlar ve emdiği suyu hunisinden püskürterek hızla ilerlerler.
Küçük olan türleri kayaların arasında saklanır ve buralarda avlanır. Yengeç, ıstakoz, midye ve istiridye ile beslenirler, kolları avlanmak için yardımcısıdır ve dişli dilleri avlarını kolayca parçalamaya yarar. Midye ve istiridyelerin kabuklarını açıp tekrar kapanmalarına engellemek için istiridyelerin kabuklarının arasına taş sıkıştırarak içlerini yerler. Bazen ise sahile kaçan yengeçleri avlamak için karaya çıkarak kolları üzerinde yürürler.
Ancak vücut özelliklerinden dolayı karada fazla kalamazlar ve kısa sürede suya dönerler. Kimi türleri ise mürekkep fışkırtarak kendilerini korurlar ve bu yüzden en yakın akrabası mürekkep balıklarıyla da çokça karıştırılırlar. Ahtapotların tükürüğü zehirlidir ve bu tükürüğüyle avlarını felç edebilirler.
Manto üzerinde yüzgeçleri yoktur, vücutları kısa ve yuvarlak yapılıdır. Gelişmiş bir çift gözleri ve beyinleri, 3 adet kalbi, manto boşluklarında solunum yapmaya yarayan solungaçları olan kabuksuz omurgasız hayvanlardır. Vücut ve kollarını son derece inceltip çok dar aralıklardan geçebilirler. Yakalanmış ahtapotlar bu nedenle çokça kafeslerinden kaçabilmektedir.
Boyları 100 santimetreye kadar çıkabilir. Kilogramları 300 ile 20 arasında değişir. Bir çift küçük çubuk halinde kabuk kalıntısı bulunur. Ağız çevresinde, üzerinde 2 sıra vantuz (yapışıcı safiha) bulunan ve başın çevresinden çıkan 8 adet, benzer yapıda, aynı uzunlukta ve dipte kısa bir zarla birbirlerine bağlı olan, güçlü bacak ve kolları bulunur. Farklı büyüklük ve özellikte 50’den fazla ahtapot çeşidi vardır.
Ahtapotlar düşünülenin aksine çekingen ve ürkek hayvanlardır. Hareket halinde kollarını da kürek şeklinde kullanarak hızını arttırır. Tehlikesiz zamanlarda, kolları arasındaki perdemsi kısmı çırparak suda süzülerek de yüzebilir. Ahtapotların üstün bir kamuflaj yetenekleri vardır. Kolayca renk değiştirerek kolayca gizlenirler ve bu özelliklerinden dolayı da “Deniz bukalemunları” olarak adlandırılırlar. Florida yakınlarında yaşayan bir tür, birkaç saniye içinde vücudunu kırmızı, yeşil, mavi, hatta beyaza bile çevirebilir.
Ahtapotlar özellikle Akdeniz ve Çin’de avlanırlar. Yurdumuzda ise en çok Ayvalık kıyılarında avlanırlar. Ancak ısırıkları çok tehlikeli olduğundan dikkatle sakınmak lazımdır. Uyuşukluk ve halsizlik ile başlayan zehirlenme, soluk alma güçlüğü ve ölümle sonuçlanabilir.
Kollarından herhangi biri koptuğunda yerine yenisi çıkar ve tekrar uzar.
Oldukça zekidirler, yapılan araştırmalarda labirentte yollarını buldukları ve hafızalarına kaydedebildikleri gözlenmiştir.
3 tane kalpleri vardır.
Gözleri kadar büyük olmayan deliklerden dahi geçebilirler.
Renk değiştirme özellikleri o kadar çarpıcıdır ki bir anda çizgili bir ahtapotken aniden benekli bir ahtapota dönüşebilirler, 7 saat boyunca 1000’e yakın farklı görüntüye bürünebilirler.
Jet hızıyla ilerleyebilirler.
Karanlık ortamlarda kollarıyla görürler.
Ahtapotların gözlerinin yapısı insan gözüne çok yakındır.
Sürü şeklinde değil, tek başlarına yaşarlar.
Bir köpekbalığının omurgasını dahi kırabilecek güce sahiptir.ahtapot2-20012016
Hayatlarında yalnız 1 defa yumurtlarlar ancak 20 bin ila 100 bin arası yumurta bırakırlar.
Ahtapotların 8 kolundan her birinde ortalama 250 vantuz bulunur.
Ahtapotlar avcıları korkutmak için tehlikeli deniz canlılarını taklit edebilir. Mesela bazı ahtapotlar deniz yılanı, vatoz, aslan balığı ya da denizanası taklidi yaparak avcıları korkutur.
Kore ve bazı başka Uzak Doğu ülkelerinde birçok restoranda ahtapotlar henüz canlıyken servis ediliyor ve yeniyor.
Bazı ahtapotlar korunmak için yanlarında içine girebilecekleri deniz kabukları ya da başka sert cisimler taşıyabiliyor.
Küçük olan türleri kayaların arasında saklanır ve buralarda avlanır. Yengeç, ıstakoz, midye ve istiridye ile beslenirler, kolları avlanmak için yardımcısıdır ve dişli dilleri avlarını kolayca parçalamaya yarar. Midye ve istiridyelerin kabuklarını açıp tekrar kapanmalarına engellemek için istiridyelerin kabuklarının arasına taş sıkıştırarak içlerini yerler. Bazen ise sahile kaçan yengeçleri avlamak için karaya çıkarak kolları üzerinde yürürler.
Ancak vücut özelliklerinden dolayı karada fazla kalamazlar ve kısa sürede suya dönerler. Kimi türleri ise mürekkep fışkırtarak kendilerini korurlar ve bu yüzden en yakın akrabası mürekkep balıklarıyla da çokça karıştırılırlar. Ahtapotların tükürüğü zehirlidir ve bu tükürüğüyle avlarını felç edebilirler.
Manto üzerinde yüzgeçleri yoktur, vücutları kısa ve yuvarlak yapılıdır. Gelişmiş bir çift gözleri ve beyinleri, 3 adet kalbi, manto boşluklarında solunum yapmaya yarayan solungaçları olan kabuksuz omurgasız hayvanlardır. Vücut ve kollarını son derece inceltip çok dar aralıklardan geçebilirler. Yakalanmış ahtapotlar bu nedenle çokça kafeslerinden kaçabilmektedir.
Boyları 100 santimetreye kadar çıkabilir. Kilogramları 300 ile 20 arasında değişir. Bir çift küçük çubuk halinde kabuk kalıntısı bulunur. Ağız çevresinde, üzerinde 2 sıra vantuz (yapışıcı safiha) bulunan ve başın çevresinden çıkan 8 adet, benzer yapıda, aynı uzunlukta ve dipte kısa bir zarla birbirlerine bağlı olan, güçlü bacak ve kolları bulunur. Farklı büyüklük ve özellikte 50’den fazla ahtapot çeşidi vardır.
Ahtapotlar düşünülenin aksine çekingen ve ürkek hayvanlardır. Hareket halinde kollarını da kürek şeklinde kullanarak hızını arttırır. Tehlikesiz zamanlarda, kolları arasındaki perdemsi kısmı çırparak suda süzülerek de yüzebilir. Ahtapotların üstün bir kamuflaj yetenekleri vardır. Kolayca renk değiştirerek kolayca gizlenirler ve bu özelliklerinden dolayı da “Deniz bukalemunları” olarak adlandırılırlar. Florida yakınlarında yaşayan bir tür, birkaç saniye içinde vücudunu kırmızı, yeşil, mavi, hatta beyaza bile çevirebilir.
Ahtapotlar özellikle Akdeniz ve Çin’de avlanırlar. Yurdumuzda ise en çok Ayvalık kıyılarında avlanırlar. Ancak ısırıkları çok tehlikeli olduğundan dikkatle sakınmak lazımdır. Uyuşukluk ve halsizlik ile başlayan zehirlenme, soluk alma güçlüğü ve ölümle sonuçlanabilir.
Kollarından herhangi biri koptuğunda yerine yenisi çıkar ve tekrar uzar.
Oldukça zekidirler, yapılan araştırmalarda labirentte yollarını buldukları ve hafızalarına kaydedebildikleri gözlenmiştir.
3 tane kalpleri vardır.
Gözleri kadar büyük olmayan deliklerden dahi geçebilirler.
Renk değiştirme özellikleri o kadar çarpıcıdır ki bir anda çizgili bir ahtapotken aniden benekli bir ahtapota dönüşebilirler, 7 saat boyunca 1000’e yakın farklı görüntüye bürünebilirler.
Jet hızıyla ilerleyebilirler.
Karanlık ortamlarda kollarıyla görürler.
Ahtapotların gözlerinin yapısı insan gözüne çok yakındır.
Sürü şeklinde değil, tek başlarına yaşarlar.
Bir köpekbalığının omurgasını dahi kırabilecek güce sahiptir.ahtapot2-20012016
Hayatlarında yalnız 1 defa yumurtlarlar ancak 20 bin ila 100 bin arası yumurta bırakırlar.
Ahtapotların 8 kolundan her birinde ortalama 250 vantuz bulunur.
Ahtapotlar avcıları korkutmak için tehlikeli deniz canlılarını taklit edebilir. Mesela bazı ahtapotlar deniz yılanı, vatoz, aslan balığı ya da denizanası taklidi yaparak avcıları korkutur.
Kore ve bazı başka Uzak Doğu ülkelerinde birçok restoranda ahtapotlar henüz canlıyken servis ediliyor ve yeniyor.
Bazı ahtapotlar korunmak için yanlarında içine girebilecekleri deniz kabukları ya da başka sert cisimler taşıyabiliyor.
