Uzman SühaN
Administrator
Tüp bebek yaptırıcam nelere dikkat etmem lazım?
tüp bebek nedir,tüp bebek nasıl yapılır,tüp bebek tedavisi,tüp bebek tedavi öncesi yapılacaklar,tüp bebek tedavisinde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgiler
Tüp bebek merkezinin seçiminde çiftlerin titiz davranması, tedavinin başarıyla tamamlanmasını direkt olarak etkiler. Anne adayının tüp bebek tedavisinin uygulanacağı merkeze güven duyması, bu uzun ve zorlu süreçte yaşayacağı stresin azalmasına katkı sağlayacaktır. Yapılan araştırma sırasında tüp bebek merkezinin sizlere vermeyi tercih ettiği bilgilerin dışında, sizlerde aklınıza takılan tüm soruları onlara sormalısınız. Size tüp bebek merkezinde sunulan bilgiler hep kendi başarılarla ilgilidir. Fakat sizlerin unutmaması gereken konu, tüp bebek tedavisinin sonucundaki başarı oranının % 100 olmadığıdır. Bu yüzden tüp bebek merkezinin başarılı olmasında, bu oranı yakalaması mümkün olmaz. Bu konuda sizlere yardımcı olabilecek sorular;
Tüp bebek merkezinde uygulanan tedavilerdeki gebe kalma oranı nedir?
Merkez kuruluşu itibarıyla ne zamandır faaliyet göstermektedir?
Tüp bebek merkezindeki elde edilen canlı doğum oranı nedir?
Canlı doğum ve gebelik elde etme konusundaki başarılarda, kadınların yaş ortalaması nedir?
35 yaşın altındaki ve 35 yaşın üzerindeki hastalarda yapılan embriyo transferi oranı nedir?
Merkez hastalar için yeterince hijyenik koşullar sunuyor mu?
Tüp bebek tedavisini olmak isteyen çiftleri yeterince bilgilendiriliyor mu?
Daha önce tedavi gören hastaların, bu merkezi tavsiye etme oranı nedir?
Transfer edilen embriyo başına, elde edilen gebelik oranı nedir?
Embriyo dondurma programlarının bulunup bulunmadığı hakkındaki bilgiler nelerdir?
Dondurulmuş ve çözünmüş embriyolarla elde edilen başarı oranı nedir?
Hastaların ne kadarında embriyo donduruluyor?
Tüp bebek merkezinin beraber çalışmış olduğu genetik laboratuvarı var mı?
Merkezin ve laboratuvarın sahip olduğu ISO belgesi var mı?
Tedavi için tercih edeceğiniz merkezdeki ekibin ve doktorun hastalara yaklaşımı oldukça önemlidir. Hastanın tedaviden önce tüm araştırmaları yapılarak, tedavinin başlatılması gerekir. Sizlerin bu derece hassas yaklaştığınız bir konuyla ilgili olarak, onlarında aynı hassaslığı göstermesi gerekir. Çiftlerin tüp bebek tedavisinden önce hangi yöntemleri tercih ederek gebe kalmaya çalıştığını, gebeliğe engel teşkil eden faktörlerin detaylı olarak araştırılması gerekir. Hastanın doktorla kuracağı iletişimin en iyi şekilde olması ve aradaki güven köprüsünün sağlam olması gerekir. Seçeceğiniz merkezin hastalarına % 100 başarı elde edileceğini garanti etmemesine özen göstermelisiniz. Çünkü tüp bebek tedavisinin bile ortalama başarı oranı % 40-60 kadardır. Tedavide gelişebilecek sorunların önceden konuşulması ve bu konuda hastanın bilgilendirilmesi çok önemlidir. Bu önlem hastanın stres yaşamasına engel olacaktır. Tedavinin sonunda olabilecek her şeye daha önceden hazırlanılmasını sağlayacaktır. Tedaviden başarısız bir sonuç alınırsa, anne adayının buna hazırlıklı olması sağlanacaktır. Çiftlerin yaş faktörü, erkeğin sperm kalitesi gibi etkenler göz önünde bulundurulmalı, çiftler için en uygun tedavi protokolü seçilmeli ve bunların hepsi hastaya aktarılmalıdır. Çiftlerin bu zorlu süreçte yaşanacakları önceden bilmesi halinde, stresten uzak kalınması daha kolay olacaktır.
Anne olmayı ertelememek
Tüp bebek tedavisindeki başarının en önemli faktörü kadının yaşıdır. Kadınlar 35 yaşın altında, gebe kalmak adına ailesinden bir risk taşıyorlarsa ve istemelerine rağmen gebe kalamıyorlarsa, vakit kaybetmeden doktora gitmelidir. Çünkü 35 yaşından sonra kadındaki risk faktörleri artış göstermektedir. Bu yaştan sonra sağlık sorunlarından dolayı yaşanacak hastalıklar, yumurta kalitesinin düşmesi, sayısının azalması, yumurta sayısına etki edebilecek ameliyatlar gibi çok sayıdaki olumsuz etken anne olmanıza engel teşkil edebilir. 35 yaşını geçen kadınların gebelik istemeleri halinde, 6 ayda bir doktor kontrolünden geçmesi tavsiye edilmektedir. Tüp bebek tedavisinden önce çiftlerin her ikisinde kısırlık araştırmaları yapılmalıdır. Bu araştırmalar aynı anda yapılmalıdır. Kadının tüplerinin açık olduğu belirlenmeli, rahmin durumunun incelenmesi için HSG röntgen filmi çekilmelidir.
Tüp bebek tedavisinde önce histeroskopi
Bu yöntem kadınların rahim içi incelenmesinde oldukça faydalı olan bir tanı yöntemidir. Bununla aynı zamanda endometrium kalınlığı ve yüzeyi hakkında bilgiler de alınabilir. Bu tanı yönteminin alternatifi olarak, HSG ve üç boyutlu ultrasonografide kullanılabilir. Fakat tanı açısından histeroskopi diğer yöntemlerden daha üstündür. Tüp bebek tedavisine başlamadan önce kadınların bu tetkiki yaptırmaları faydalı olacaktır. Histeroskopi yöntemi sayesinde, tedavilerde tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında faydalı sonuçlar alınmaktadır. Rahim içi boşluğu ve patolojileri tüp bebek tedavisi uygulanan çiftlerde başarıyı olumsuz şekilde etkilediği kabul edilir. Rahim içinde olan anomalilerin histeroskopik olarak ameliyat edilmesi, kadında doğurganlık özelliğini arttıran bir unsurdur. Bu yüzden tüp bebek tedavisinden önce var olan sorunlarda kullanılması, tedavinin başarısına katkı yapacaktır.
Sigara ve alkol kullanımından uzak durulmalıdır
Tüp bebek tedavisi hem masraflı, hem zorlu bir süreç olduğundan, bunun sonucunda başarılı sonuçların alınması ve sağlıklı bir bebek sahibi olabilmek için, tedaviye başlayacak olan çiftlerin sigarayı ve alkolü tedaviden önce bırakması ve bu koşulları sağladıktan sonra tedaviye başlaması gerekir. Tüp bebek tedavisinde gebelik oluşması için kadın hastada destekleyici ilaçlar ve vitaminlerin kullanılması gerekmektedir. Kullanılan vitaminlerin tüp bebek tedavisindeki başarıya etkisi hala tartışma konusu olsa da, sigara içmenin tedavi sürecini olumsuz şekilde etkilediği uzmanların hem fikir olduğu bir karardır. Tüp bebek tedavisine başlayacak olan çiftlerin her ikisi de sigara alışkanlığından uzak kalmalıdır. Kadınların yumurta kalitesini ve rahim içini etkileyen sigara, erkeklerin sperm kalitesini olumsuz etkiler. Sigara içen çiftlere uygulanan tüp bebek tedavisinin sonunda başarı oranının oldukça düşük olduğu araştırmalarla tespit edilmiştir. Bu riskin pasif içici olan kişilerde de aynı etkiye sahip olduğu söylenebilir. Bu yüzden çiftler her koşulda sigaranın olumsuz etkilerinden korunarak, tüp bebek tedavisine başlamalıdır. Hayallerinde istedikleri bebeğe sahip olabilmek için, her türlü fedakârlığı yapmalı ve sigara, alkol gibi alışkanlıklardan en az 3 ay öncesinden vazgeçmelidirler. Tedavide koşullar gerektiği gibi uygun hale getirildiğinde, başarı oranı yüksek olan bir tüp bebek tedavisi uygulanabilir.
Tedavi öncesinde ateşli hastalıklara dikkat edilmeli
Tüp bebek öncesinde özellikle erkek eşin ateşli hastalık geçirmemiş olması oldukça önemlidir. Özellikle son 2 aydaki hastalıklar bu konuda dikkate alınmalıdır. Bunlar doktorla paylaşılmalıdır. Bu tür hastalıkların sperm sayısını olumsuz olarak etkilediği bilinmektedir. Cinsel bölgedeki iltihaplanma, siğil gibi oluşumlarda doktora aktarılmalıdır. Erkekler özellikle ağır egzersizlerin yapıldığı sporlardan en az 3 ay öncesinden uzaklaşmalıdır. İç çamaşırlarını sıkı olanlardan tercih etmemeli, ilaç kullanımlarına dikkat etmelidir. Tedaviden önce en az 3 gün süreyle cinsel ilişkiye girmemeleri, sonrasında ise en az 10 gün süreyle cinsel ilişkiye girmemeleri gerekir.
Sıcak ortamlarda bulunmamak
Hamam, kaplıca ve sauna gibi sıcak olan ortamlar erkeklerin sperm kalitesini düşürebilir. Tüp bebek tedavisinden en az 3 ay önce böyle ortamlara girilmemesi gerekir. Bu kadınlar içinde gerekli bir uygulamadır.
Tüp bebek tedavisine uygun kiloyla başlamalıdır
Anne adayları tüp bebek tedavisine ideal kiloyla başlamalıdır. Aşırı kilolu olan obez denilebilecek bir kadında uygulanan tüp bebek tedavisinde gebelik elde edilmesi çok zor bir sonuçtur. Bu yüzden kilolu olan hastaların tüp bebek tedavisinde başarısız olma olasılığı oldukça yüksektir. Bu tedaviyi olmak ve bebek sahibi olmak isteyen adayların buna dikkat etmesi gerekir. İdeal kilolarına inmelerinde gerekirse bir diyetisyen eşliğinde başlamaları, daha sonra tedaviyi olmaları gerekir.
Tüp bebek tedavisinde beslenmenin önemi
Çiftler tüp bebek tedavisine karar vermeden önce beslenmelerini de düzenlemelidir. Beslenme düzenlerinde özellikle E vitamini içeren buğdaygillere, soya ürünlerine, baklagillere, brokoli gibi yiyeceklere, A vitamini içeriği olan kara lahana, brüksel lahanası, karnabahar gibi sebzelere, C ve D vitamin içeriğine sahip olan süt ve süt ürünlerine, portakal suyuna yer açmalıdır. Bundan başka kalsiyum, demir ve çinko içerikli yiyecekler tüketilmelidir. Yiyeceklerden omega 3 ve omega 6 almaya özen göstermeleri gerekir. Bunların içinde en önemlisi her gebe kadın için geçerli olan folik asit vitaminin gebelikten önce alınmaya başlanması çok önemlidir. Bu vitaminin gebeliğe faydalı olduğu tespit edilen tek vitamin olduğunu söyleyebiliriz. Bu vitamini yeşil yapraklı sebzelerden, öğütülmeyen tahıllardan, soya gibi besinlerden alabilirsiniz. Gerekiyorsa bu vitamin hap şeklinde de alınabilir.
Tüp bebek merkezinin seçiminde çiftlerin titiz davranması, tedavinin başarıyla tamamlanmasını direkt olarak etkiler. Anne adayının tüp bebek tedavisinin uygulanacağı merkeze güven duyması, bu uzun ve zorlu süreçte yaşayacağı stresin azalmasına katkı sağlayacaktır. Yapılan araştırma sırasında tüp bebek merkezinin sizlere vermeyi tercih ettiği bilgilerin dışında, sizlerde aklınıza takılan tüm soruları onlara sormalısınız. Size tüp bebek merkezinde sunulan bilgiler hep kendi başarılarla ilgilidir. Fakat sizlerin unutmaması gereken konu, tüp bebek tedavisinin sonucundaki başarı oranının % 100 olmadığıdır. Bu yüzden tüp bebek merkezinin başarılı olmasında, bu oranı yakalaması mümkün olmaz. Bu konuda sizlere yardımcı olabilecek sorular;
Tüp bebek merkezinde uygulanan tedavilerdeki gebe kalma oranı nedir?
Merkez kuruluşu itibarıyla ne zamandır faaliyet göstermektedir?
Tüp bebek merkezindeki elde edilen canlı doğum oranı nedir?
Canlı doğum ve gebelik elde etme konusundaki başarılarda, kadınların yaş ortalaması nedir?
35 yaşın altındaki ve 35 yaşın üzerindeki hastalarda yapılan embriyo transferi oranı nedir?
Merkez hastalar için yeterince hijyenik koşullar sunuyor mu?
Tüp bebek tedavisini olmak isteyen çiftleri yeterince bilgilendiriliyor mu?
Daha önce tedavi gören hastaların, bu merkezi tavsiye etme oranı nedir?
Transfer edilen embriyo başına, elde edilen gebelik oranı nedir?
Embriyo dondurma programlarının bulunup bulunmadığı hakkındaki bilgiler nelerdir?
Dondurulmuş ve çözünmüş embriyolarla elde edilen başarı oranı nedir?
Hastaların ne kadarında embriyo donduruluyor?
Tüp bebek merkezinin beraber çalışmış olduğu genetik laboratuvarı var mı?
Merkezin ve laboratuvarın sahip olduğu ISO belgesi var mı?
Tedavi için tercih edeceğiniz merkezdeki ekibin ve doktorun hastalara yaklaşımı oldukça önemlidir. Hastanın tedaviden önce tüm araştırmaları yapılarak, tedavinin başlatılması gerekir. Sizlerin bu derece hassas yaklaştığınız bir konuyla ilgili olarak, onlarında aynı hassaslığı göstermesi gerekir. Çiftlerin tüp bebek tedavisinden önce hangi yöntemleri tercih ederek gebe kalmaya çalıştığını, gebeliğe engel teşkil eden faktörlerin detaylı olarak araştırılması gerekir. Hastanın doktorla kuracağı iletişimin en iyi şekilde olması ve aradaki güven köprüsünün sağlam olması gerekir. Seçeceğiniz merkezin hastalarına % 100 başarı elde edileceğini garanti etmemesine özen göstermelisiniz. Çünkü tüp bebek tedavisinin bile ortalama başarı oranı % 40-60 kadardır. Tedavide gelişebilecek sorunların önceden konuşulması ve bu konuda hastanın bilgilendirilmesi çok önemlidir. Bu önlem hastanın stres yaşamasına engel olacaktır. Tedavinin sonunda olabilecek her şeye daha önceden hazırlanılmasını sağlayacaktır. Tedaviden başarısız bir sonuç alınırsa, anne adayının buna hazırlıklı olması sağlanacaktır. Çiftlerin yaş faktörü, erkeğin sperm kalitesi gibi etkenler göz önünde bulundurulmalı, çiftler için en uygun tedavi protokolü seçilmeli ve bunların hepsi hastaya aktarılmalıdır. Çiftlerin bu zorlu süreçte yaşanacakları önceden bilmesi halinde, stresten uzak kalınması daha kolay olacaktır.
Anne olmayı ertelememek
Tüp bebek tedavisindeki başarının en önemli faktörü kadının yaşıdır. Kadınlar 35 yaşın altında, gebe kalmak adına ailesinden bir risk taşıyorlarsa ve istemelerine rağmen gebe kalamıyorlarsa, vakit kaybetmeden doktora gitmelidir. Çünkü 35 yaşından sonra kadındaki risk faktörleri artış göstermektedir. Bu yaştan sonra sağlık sorunlarından dolayı yaşanacak hastalıklar, yumurta kalitesinin düşmesi, sayısının azalması, yumurta sayısına etki edebilecek ameliyatlar gibi çok sayıdaki olumsuz etken anne olmanıza engel teşkil edebilir. 35 yaşını geçen kadınların gebelik istemeleri halinde, 6 ayda bir doktor kontrolünden geçmesi tavsiye edilmektedir. Tüp bebek tedavisinden önce çiftlerin her ikisinde kısırlık araştırmaları yapılmalıdır. Bu araştırmalar aynı anda yapılmalıdır. Kadının tüplerinin açık olduğu belirlenmeli, rahmin durumunun incelenmesi için HSG röntgen filmi çekilmelidir.
Tüp bebek tedavisinde önce histeroskopi
Bu yöntem kadınların rahim içi incelenmesinde oldukça faydalı olan bir tanı yöntemidir. Bununla aynı zamanda endometrium kalınlığı ve yüzeyi hakkında bilgiler de alınabilir. Bu tanı yönteminin alternatifi olarak, HSG ve üç boyutlu ultrasonografide kullanılabilir. Fakat tanı açısından histeroskopi diğer yöntemlerden daha üstündür. Tüp bebek tedavisine başlamadan önce kadınların bu tetkiki yaptırmaları faydalı olacaktır. Histeroskopi yöntemi sayesinde, tedavilerde tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında faydalı sonuçlar alınmaktadır. Rahim içi boşluğu ve patolojileri tüp bebek tedavisi uygulanan çiftlerde başarıyı olumsuz şekilde etkilediği kabul edilir. Rahim içinde olan anomalilerin histeroskopik olarak ameliyat edilmesi, kadında doğurganlık özelliğini arttıran bir unsurdur. Bu yüzden tüp bebek tedavisinden önce var olan sorunlarda kullanılması, tedavinin başarısına katkı yapacaktır.
Sigara ve alkol kullanımından uzak durulmalıdır
Tüp bebek tedavisi hem masraflı, hem zorlu bir süreç olduğundan, bunun sonucunda başarılı sonuçların alınması ve sağlıklı bir bebek sahibi olabilmek için, tedaviye başlayacak olan çiftlerin sigarayı ve alkolü tedaviden önce bırakması ve bu koşulları sağladıktan sonra tedaviye başlaması gerekir. Tüp bebek tedavisinde gebelik oluşması için kadın hastada destekleyici ilaçlar ve vitaminlerin kullanılması gerekmektedir. Kullanılan vitaminlerin tüp bebek tedavisindeki başarıya etkisi hala tartışma konusu olsa da, sigara içmenin tedavi sürecini olumsuz şekilde etkilediği uzmanların hem fikir olduğu bir karardır. Tüp bebek tedavisine başlayacak olan çiftlerin her ikisi de sigara alışkanlığından uzak kalmalıdır. Kadınların yumurta kalitesini ve rahim içini etkileyen sigara, erkeklerin sperm kalitesini olumsuz etkiler. Sigara içen çiftlere uygulanan tüp bebek tedavisinin sonunda başarı oranının oldukça düşük olduğu araştırmalarla tespit edilmiştir. Bu riskin pasif içici olan kişilerde de aynı etkiye sahip olduğu söylenebilir. Bu yüzden çiftler her koşulda sigaranın olumsuz etkilerinden korunarak, tüp bebek tedavisine başlamalıdır. Hayallerinde istedikleri bebeğe sahip olabilmek için, her türlü fedakârlığı yapmalı ve sigara, alkol gibi alışkanlıklardan en az 3 ay öncesinden vazgeçmelidirler. Tedavide koşullar gerektiği gibi uygun hale getirildiğinde, başarı oranı yüksek olan bir tüp bebek tedavisi uygulanabilir.
Tedavi öncesinde ateşli hastalıklara dikkat edilmeli
Tüp bebek öncesinde özellikle erkek eşin ateşli hastalık geçirmemiş olması oldukça önemlidir. Özellikle son 2 aydaki hastalıklar bu konuda dikkate alınmalıdır. Bunlar doktorla paylaşılmalıdır. Bu tür hastalıkların sperm sayısını olumsuz olarak etkilediği bilinmektedir. Cinsel bölgedeki iltihaplanma, siğil gibi oluşumlarda doktora aktarılmalıdır. Erkekler özellikle ağır egzersizlerin yapıldığı sporlardan en az 3 ay öncesinden uzaklaşmalıdır. İç çamaşırlarını sıkı olanlardan tercih etmemeli, ilaç kullanımlarına dikkat etmelidir. Tedaviden önce en az 3 gün süreyle cinsel ilişkiye girmemeleri, sonrasında ise en az 10 gün süreyle cinsel ilişkiye girmemeleri gerekir.
Sıcak ortamlarda bulunmamak
Hamam, kaplıca ve sauna gibi sıcak olan ortamlar erkeklerin sperm kalitesini düşürebilir. Tüp bebek tedavisinden en az 3 ay önce böyle ortamlara girilmemesi gerekir. Bu kadınlar içinde gerekli bir uygulamadır.
Tüp bebek tedavisine uygun kiloyla başlamalıdır
Anne adayları tüp bebek tedavisine ideal kiloyla başlamalıdır. Aşırı kilolu olan obez denilebilecek bir kadında uygulanan tüp bebek tedavisinde gebelik elde edilmesi çok zor bir sonuçtur. Bu yüzden kilolu olan hastaların tüp bebek tedavisinde başarısız olma olasılığı oldukça yüksektir. Bu tedaviyi olmak ve bebek sahibi olmak isteyen adayların buna dikkat etmesi gerekir. İdeal kilolarına inmelerinde gerekirse bir diyetisyen eşliğinde başlamaları, daha sonra tedaviyi olmaları gerekir.
Tüp bebek tedavisinde beslenmenin önemi
Çiftler tüp bebek tedavisine karar vermeden önce beslenmelerini de düzenlemelidir. Beslenme düzenlerinde özellikle E vitamini içeren buğdaygillere, soya ürünlerine, baklagillere, brokoli gibi yiyeceklere, A vitamini içeriği olan kara lahana, brüksel lahanası, karnabahar gibi sebzelere, C ve D vitamin içeriğine sahip olan süt ve süt ürünlerine, portakal suyuna yer açmalıdır. Bundan başka kalsiyum, demir ve çinko içerikli yiyecekler tüketilmelidir. Yiyeceklerden omega 3 ve omega 6 almaya özen göstermeleri gerekir. Bunların içinde en önemlisi her gebe kadın için geçerli olan folik asit vitaminin gebelikten önce alınmaya başlanması çok önemlidir. Bu vitaminin gebeliğe faydalı olduğu tespit edilen tek vitamin olduğunu söyleyebiliriz. Bu vitamini yeşil yapraklı sebzelerden, öğütülmeyen tahıllardan, soya gibi besinlerden alabilirsiniz. Gerekiyorsa bu vitamin hap şeklinde de alınabilir.
