LaViNYaM
>>>ιкιz αηηєѕι<<<
Tüp Bebek Sürecinin Sağlıklı Yaşanması İçin İpuçları.....
Tüp Bebek Tedavisi
Tüp Bebek Tedavisinin Sağlıklı Yaşanması
Tüp Bebek Tedavisi hem stresli hemde özveri isteyen bir dönemdir...eşlerin birbirine karşı özverili yardımsever olması bu dönemin hem sağlıklı şekilde hemde başarılı sonuç alabilmek için önemi büyüktür...Tüp Bebek sürecinde neler yapılmalı neler yaşanıyor....
Tüp Bebek Sürecinin Sağlıklı Yaşanması İçin İpuçları
Gonca Şensözen, tüp bebek tedavi sürecinin daha sağlıklı yaşanabilmesi için ipuçlarını anlatıyor.
Tüp bebek tedavisinin başarılı ya da başarısız olup olmadığını öğrenme vakti geldi. Başarı, mutluluğu beraberinde getirirken başarısızlık, kayıp ve yas duygularıyla çifti etkisi altında alıyor.
İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan 'Tüp Bebeği Beklerken' isimli kitabın yazarı Gonca Şensözen, tüp bebek tedavisinde yaşanan psikolojik sürece kadının, erkeğin ve çiftin gözünden bakıyor. Ve bu sürecin daha sağlıklı yaşanabilmesi için ipuçları sunuyor.
11 günlük bekleme süresi bitti, bu aşamada neler yaşanıyor?
Eğer gebelik gerçekleştiyse çok büyük mutluluk yaşanıyor. Hasta, 10 gün sonra doktor kontrolüne geliyor ve ultrasonda kesenin oluşup oluşmadığına bakılıyor. Eğer oluşmamışsa o zaman 'kimyasal gebelik' gerçekleştiği anlaşılıyor ve çift yoğun hayal kırıklığıyla yüzleşiyor. Kese görünürse, 10 gün sonra bebeğin kalp atışı dinleniyor.
Kalp atışı varsa her şey yolunda demek. Kalp atışı yoksa düşük gerçekleştiği anlaşılıyor. Yani tüp bebek tedavisi sonucunda kan testinde gebelik görünse de, keseyi ve kalp atışını görmeden emin olunmamalı. Çünkü kayıpların, düşüklerin büyük yüzdesi bu dönemde gerçekleşiyor.
Haberi verirken dikkat edilmesi gereken noktalar var mı?
Olumlu sonucu vermek, tüp bebek ekibinin en sevdiği işlerden biri. Burada haberi veren kişinin net ve doğal olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Lafı uzatmadan ve dolandırmadan, 'ama'larla süslemeden. Haberi verdikten sonra susmak ve hastaya zaman tanımak önemli. Yani hastanın tepki vermesine, duygusunu yaşamasına olanak verilmeli. O sırada hastaya en kötü gelecek teselliler, "Üzülme", "Üzülme, yine denersiniz" türünden cümleler. Bir kişi üzüntüsünü yaşamadan tekrar umut etmeye başlayamaz. Umut, hayal kırıklığının hissedilmesinin ardından gelebilir ancak.
Tedavi istenen şekilde sonlanmadığında ne yaşanıyor?
Kayıp ve yas duygusu oluşuyor. Ancak toplumumuz fiziksel olarak varolmayanın kaybı için yas tutmaya alışık olmadığından, çiftin kaybı anlaşılmıyor hatta önemsenmiyor. Üst üste yaşanan başarısız tüp bebek denemeleri, eğer ortaya çıkan duygular göz ardı edilerek ve hep bir sonraki tedaviye odaklı kalınarak yaşanırsa bir zaman sonra şiddetli depresyona yol açabilir.
Diyelim ki gebelik yıllar sonra gerçekleşti. O zaman nasıl bir psikolojik süreç yaşanıyor?
Bu durumda annenin embriyoyla bağ kurması zor olabilir. Çünkü anne, istediği şekilde sonuçlanamayan tedaviler boyunca sürekli deneyimlediği kayıp ve hüzün hissine alışmıştır. Şimdi sevinse bile, yeniden bebeğini kaybetme ihtimali onu çok tedirgin eder. Bu yüzden, bebeği olacağı fikrine fazla kaptırmayarak kendini duygusal anlamda korumaya çalışır. Bir düşük gerçekleşirse kendine "Nasıl olsa bağlanmamıştım" diyebilmek için.
Çiftlerin birlikte yas tutması önemli mi?
Eşler, diğerine belli etmeden hüzün duygularını, kayıp ve yaslarını yaşamayı tercih ediyor. Oysa birlikte yas tutmaları gerekir. Aslında bu durum, onları yakınlaştırır ve daha güçlü durmalarına yardımcı olur. Yani altın kural: Ortada bir kayıp ve yas söz konusuysa bunu çift olarak yaşayın. Kadın yasın kendine ait kısmını, erkek de kendine ait kısmını yaşasın. Erkek sağlam durursa, bu, kadının daha az üzüleceği anlamına gelmez. Tam tersi, yaşanacak tüm hüznü kadın üstlenmiş olur.
Çiftler tedaviyi tamamen bırakmaya hazır olduklarını nasıl anlayabilirler?
İsteksizlik yaşamaya başladıklarında tedaviye daha az uyum gösterirler. Doktor randevularını kaçırabilir, ilaçlarını almayı ya da zamanında almayı unuturlar. Daha önce can acıtmayan iğneler, can acıtır hale gelebilir. Tüm bunlar, tedaviden bıkkınlığın ve motivasyon azlığının işareti.
VAZGEÇME KARARININ GETiRDiĞi DUYGULAR
Tüp Bebek Tedavisinin Sağlıklı Yaşanması
Tüp Bebek Tedavisi hem stresli hemde özveri isteyen bir dönemdir...eşlerin birbirine karşı özverili yardımsever olması bu dönemin hem sağlıklı şekilde hemde başarılı sonuç alabilmek için önemi büyüktür...Tüp Bebek sürecinde neler yapılmalı neler yaşanıyor....
Tüp Bebek Sürecinin Sağlıklı Yaşanması İçin İpuçları
Gonca Şensözen, tüp bebek tedavi sürecinin daha sağlıklı yaşanabilmesi için ipuçlarını anlatıyor.
Tüp bebek tedavisinin başarılı ya da başarısız olup olmadığını öğrenme vakti geldi. Başarı, mutluluğu beraberinde getirirken başarısızlık, kayıp ve yas duygularıyla çifti etkisi altında alıyor.
İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan 'Tüp Bebeği Beklerken' isimli kitabın yazarı Gonca Şensözen, tüp bebek tedavisinde yaşanan psikolojik sürece kadının, erkeğin ve çiftin gözünden bakıyor. Ve bu sürecin daha sağlıklı yaşanabilmesi için ipuçları sunuyor.
11 günlük bekleme süresi bitti, bu aşamada neler yaşanıyor?
Eğer gebelik gerçekleştiyse çok büyük mutluluk yaşanıyor. Hasta, 10 gün sonra doktor kontrolüne geliyor ve ultrasonda kesenin oluşup oluşmadığına bakılıyor. Eğer oluşmamışsa o zaman 'kimyasal gebelik' gerçekleştiği anlaşılıyor ve çift yoğun hayal kırıklığıyla yüzleşiyor. Kese görünürse, 10 gün sonra bebeğin kalp atışı dinleniyor.
Kalp atışı varsa her şey yolunda demek. Kalp atışı yoksa düşük gerçekleştiği anlaşılıyor. Yani tüp bebek tedavisi sonucunda kan testinde gebelik görünse de, keseyi ve kalp atışını görmeden emin olunmamalı. Çünkü kayıpların, düşüklerin büyük yüzdesi bu dönemde gerçekleşiyor.
Haberi verirken dikkat edilmesi gereken noktalar var mı?
Olumlu sonucu vermek, tüp bebek ekibinin en sevdiği işlerden biri. Burada haberi veren kişinin net ve doğal olmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Lafı uzatmadan ve dolandırmadan, 'ama'larla süslemeden. Haberi verdikten sonra susmak ve hastaya zaman tanımak önemli. Yani hastanın tepki vermesine, duygusunu yaşamasına olanak verilmeli. O sırada hastaya en kötü gelecek teselliler, "Üzülme", "Üzülme, yine denersiniz" türünden cümleler. Bir kişi üzüntüsünü yaşamadan tekrar umut etmeye başlayamaz. Umut, hayal kırıklığının hissedilmesinin ardından gelebilir ancak.
Tedavi istenen şekilde sonlanmadığında ne yaşanıyor?
Kayıp ve yas duygusu oluşuyor. Ancak toplumumuz fiziksel olarak varolmayanın kaybı için yas tutmaya alışık olmadığından, çiftin kaybı anlaşılmıyor hatta önemsenmiyor. Üst üste yaşanan başarısız tüp bebek denemeleri, eğer ortaya çıkan duygular göz ardı edilerek ve hep bir sonraki tedaviye odaklı kalınarak yaşanırsa bir zaman sonra şiddetli depresyona yol açabilir.
Diyelim ki gebelik yıllar sonra gerçekleşti. O zaman nasıl bir psikolojik süreç yaşanıyor?
Bu durumda annenin embriyoyla bağ kurması zor olabilir. Çünkü anne, istediği şekilde sonuçlanamayan tedaviler boyunca sürekli deneyimlediği kayıp ve hüzün hissine alışmıştır. Şimdi sevinse bile, yeniden bebeğini kaybetme ihtimali onu çok tedirgin eder. Bu yüzden, bebeği olacağı fikrine fazla kaptırmayarak kendini duygusal anlamda korumaya çalışır. Bir düşük gerçekleşirse kendine "Nasıl olsa bağlanmamıştım" diyebilmek için.
Çiftlerin birlikte yas tutması önemli mi?
Eşler, diğerine belli etmeden hüzün duygularını, kayıp ve yaslarını yaşamayı tercih ediyor. Oysa birlikte yas tutmaları gerekir. Aslında bu durum, onları yakınlaştırır ve daha güçlü durmalarına yardımcı olur. Yani altın kural: Ortada bir kayıp ve yas söz konusuysa bunu çift olarak yaşayın. Kadın yasın kendine ait kısmını, erkek de kendine ait kısmını yaşasın. Erkek sağlam durursa, bu, kadının daha az üzüleceği anlamına gelmez. Tam tersi, yaşanacak tüm hüznü kadın üstlenmiş olur.
Çiftler tedaviyi tamamen bırakmaya hazır olduklarını nasıl anlayabilirler?
İsteksizlik yaşamaya başladıklarında tedaviye daha az uyum gösterirler. Doktor randevularını kaçırabilir, ilaçlarını almayı ya da zamanında almayı unuturlar. Daha önce can acıtmayan iğneler, can acıtır hale gelebilir. Tüm bunlar, tedaviden bıkkınlığın ve motivasyon azlığının işareti.
VAZGEÇME KARARININ GETiRDiĞi DUYGULAR
- Eşle birlikte meydana getirilmiş, genetik bağı olan çocuğun kaybı,
- Doğum yapma yaşının/döneminin kaybı,
- Çocuk merkezli yaşam şeklinin kaybı,
- Geçmişle geleceği bağlayan genetik devamlılığın kaybı,
- Hayatımızın bizim kontrolümüzde olması hissinin kaybı.