Uzman SühaN
Administrator
TİROİD KANSERİ TİPLERİ
tiroid kanseri nedir,tiroid kanserinin nedenleri,tiroid kanserinin tedavisi,tiroid kanseri hakkında bilgiler
Tiroid kanseri, tiroid bezinin hücrelerinden köken alan bir kanserdir. Bu kanser, diğerlerine göre çok daha az görülür ve hastalığın seyri oldukça iyidir. Eğer doğru tanı ve tedavi uygulanırsa
hastalık tamamen ortadan kaldırılabilir. Böylece kişi, uzun süre yaşayabilir. Toplumda görülme sıklığı %4,2’dir. Hayat boyunca kadınlarda tiroid kanseri riski yaklaşık %0,7, erkeklerde ise %025'tir. Bu yüzdelerden de anlaşılacağı gibi az rastlanan bir kanserdir. Tiroid kanseri, tek tip değildir. Sıklık sırasına göre papiller kanser, folliküler kanser, medüller kanser ve anaplastik kanser olmak üzere 4 gruba ayrılır.
TİROİD KANSERİ TİPLERİ
Papiller kanser:
Genellikle iyi seyreden bir kanserdir. Bütün tiroid kanserlerinin %80'ine yakını papiller kanserdir. Belirti vermeyebilir ve uzun yıllar tiroid bezinde kalabilir. Hastanın bu durumda hiçbir şikâyeti olmayabilir. Her yaşta görülebilir ve gençlerde daha iyi seyreder. En sık 40'lı yaşlarda ortaya çıkar. Vücudun başka organlarına yayılabilir. Bu durumda hastalığın seyri daha kötüdür.
Folliküler kanser:
Papiller kanserden sonra en sık görülen tiroid kanseridir. Fakat görülme sıklığı papillere göre oldukça azdır. Bu kanser de yayılabilir. Sıklıkla tiroid bezinin zarına ve damara yayılır. Eğer zara yayılma gösteriyorsa seyri damara yayılana göre daha iyidir. Bu kanser tipi en sık akciğer ve kemiğe yayılır. Ayrıca komşu yapılara, örneğin nefes borusuna yayılma ihtimali vardır. En sık 50 yaşından sonra ortaya çıkar. Folliküler kanser, daha hızlı seyreder, tekrar etme ihtimali fazladır.
Medüller kanser:
Tiroid bezi kalsitonin hormonu salgılar. Bu olayı tiroid bezindeki C hücreleri gerçekleştirir. Bu yüzden bu hormonun salgısı kanser vakalarında artmıştır. Bu kanserde tiroid bezinin çıkarılması gerekir. Eğer lenf bezlerine de yayılım yapmışsa, bu bezler de ameliyatla çıkarılır. Yukarıdaki iki kanserden daha az sıklıkta görülür. Hastaların yaklaşık 1/4'ünde ailesel geçiş vardır. Yani ailesinde medüller tiroid kanseri olanlarda risk artmıştır.
Anaplastik kanser:
En az görülen tiroid kanseri tipidir. Çok hızlı seyreder. Tiroiddeki kitle hızlı gelişir ve büyür. Solunumu güçleştirdiği durumlarda soluk borusunun çıkarılması gerekebilir. Radyoterapi ve kemoterapi uygulanır.
TİROİD KANSERİNİN NEDENLERİ
Nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Fakat yapılan araştırmalara göre bazı radyoaktif maddelere maruz kalan kişilerde tiroid kanseri görülmüştür. Bu maddelerden en önemlisi uranyumdur. Örneğin Çernobil'deki nükleer santral kazasıyla beraber bu bölgede yaşayan kişilerde tiroid kanseri görülme sıklığı artmıştır. Bazı tiroid kanserlerinde ise genetik mutasyonların rol oynadığı düşünülmektedir.
Sık karşılaşılan sorulardan birisi tanı sırasında ya da tedavide kullanılan bazı radyoaktif maddelerin kansere neden olup olmadığıdır. Bu amaçla kullanılan maddelerin miktarları oldukça azdır. Vücuttan atılma süreleri ise çok daha kısadır. Bu yüzden kansere neden olmazlar.
TİROİD KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Tiroid kanserlerinin birçoğunda hiçbir şikâyet olmaz. Hastalık herhangi bir belirti vermez. Bazı vakalarda lenf bezleri büyümüş ya da boyunda kitle meydana gelmiştir. Hastaların az bir kısmında ise boğazda sıkıntı hissi, ağrı, nefes almada güçlük çekme, ses kısılması, yutma güçlüğü olabilir. Fakat dediğimiz gibi bunlar hastaların az bir kısmında görülür. Birçok tiroid kanseri belirti vermez. Hatta tanı anında hastaların bir kısmında başka organlara yayılma saptanır.
TİROİD KANSERİ TANISI NASIL KONUR?
Öncelikle kandaki hormonların miktarını belirlemek için testler yapılır. Hormon değerleri yüksek çıksa da çıkmasa da diğer tetkiklerin yapılması gerekir. Çünkü bazı tiroid kanserlerinde bu değerler yüksek bazılarında ise normaldir.
Yapılan ultrasonografi ile tiroiddeki kitle görülür. Fakat bu kitlenin kanser olup olmadığı anlaşılamaz. Tanıyı kesin koymak için biyopsi almak gerekir. Ayrıca tiroid kanseri tanısında en önemli tetkiklerden birisi olan sintigrafi uygulanır. Kitle ya da nodülün görüntüsü hakkında bilgi verir. Bunun dışında ince iğne aspirasyon biyopsisi dediğimiz yöntem uygulanır. Tiroidde görülen bütün kitlelere bu yöntem uygulanır. Oldukça değerlidir. Bir hasta için en az 5 kere uygulanması tanının doğruluğu açısından önemlidir.
Kanserin tipinin kötü olması, tümörün yayılım göstermesi, çapının büyük olması (>1cm), tedavinin geç başlaması hastalığın seyrinin kötü olmasına yol açar. Tümör tek bir odak halinde ise, yayılmamışsa, çapı küçükse hastalığın seyri daha iyidir.
TİROİD KANSERİ TEDAVİSİ
Ameliyat:
Bütün tiroid kanserlerinde, tiroid bezi ameliyatla çıkarılır. Ameliyat sırasında hızlı mikroskobik inceleme yapılır. Trioid bezinin tamamı çıkarılır ve etrafındaki lenf bezleri de alınır. Tiroid bezinin tamamının çıkarılması, ameliyat sonrası uygulanan tedavinin etkili olması için şarttır. Yoksa uygulanacak tedavi bir işe yaramaz.
Ameliyattan sonra papiller ve folliküler kanseri olan hastalar, zırhlı hastane odalarında yüksek dozda radyokaktif iyoda maruz bırakılır. Böylece vücudun başka yerlerinde kalmış olan kanser hücrelerinin öldürülmesi hedeflenir. Bu radyokatif iyotun dozu, kanserin yayılma derecesine göre değişir. Bazı vakalarda bu yöntemin tekrarlanması gerekebilir. Bunun için 6 aylık bir sürenin geçmesi beklenir.
Modüller kanserde de ameliyat yapılıp, tiroid bezi ve lenf bezleri çıkarıldıktan 2-3 ay sonra kalsitonin miktarı ölçülür. Bu sürede ölçülen kalsitonin miktarı 10 pg/ml'den az ise tedavi başarılıdır ve tümör yok edilmiş demektir. Yine bu kanser tipinde de radyoaktif iyot tedavisi uygulanır. Anaplastik kanserde ise önce cerrahi ve radyoterapi, daha sonra kemoterapi uygulanır.
Tedaviden sonra hastalara tiroksin hormonu verilir. Çünkü TSH düzeyi düşürülmelidir. Yüksek TSH kanserin tekrarlamasına neden olur.
Tiroid kanseri, tiroid bezinin hücrelerinden köken alan bir kanserdir. Bu kanser, diğerlerine göre çok daha az görülür ve hastalığın seyri oldukça iyidir. Eğer doğru tanı ve tedavi uygulanırsa
hastalık tamamen ortadan kaldırılabilir. Böylece kişi, uzun süre yaşayabilir. Toplumda görülme sıklığı %4,2’dir. Hayat boyunca kadınlarda tiroid kanseri riski yaklaşık %0,7, erkeklerde ise %025'tir. Bu yüzdelerden de anlaşılacağı gibi az rastlanan bir kanserdir. Tiroid kanseri, tek tip değildir. Sıklık sırasına göre papiller kanser, folliküler kanser, medüller kanser ve anaplastik kanser olmak üzere 4 gruba ayrılır.
TİROİD KANSERİ TİPLERİ
Papiller kanser:
Genellikle iyi seyreden bir kanserdir. Bütün tiroid kanserlerinin %80'ine yakını papiller kanserdir. Belirti vermeyebilir ve uzun yıllar tiroid bezinde kalabilir. Hastanın bu durumda hiçbir şikâyeti olmayabilir. Her yaşta görülebilir ve gençlerde daha iyi seyreder. En sık 40'lı yaşlarda ortaya çıkar. Vücudun başka organlarına yayılabilir. Bu durumda hastalığın seyri daha kötüdür.
Folliküler kanser:
Papiller kanserden sonra en sık görülen tiroid kanseridir. Fakat görülme sıklığı papillere göre oldukça azdır. Bu kanser de yayılabilir. Sıklıkla tiroid bezinin zarına ve damara yayılır. Eğer zara yayılma gösteriyorsa seyri damara yayılana göre daha iyidir. Bu kanser tipi en sık akciğer ve kemiğe yayılır. Ayrıca komşu yapılara, örneğin nefes borusuna yayılma ihtimali vardır. En sık 50 yaşından sonra ortaya çıkar. Folliküler kanser, daha hızlı seyreder, tekrar etme ihtimali fazladır.
Medüller kanser:
Tiroid bezi kalsitonin hormonu salgılar. Bu olayı tiroid bezindeki C hücreleri gerçekleştirir. Bu yüzden bu hormonun salgısı kanser vakalarında artmıştır. Bu kanserde tiroid bezinin çıkarılması gerekir. Eğer lenf bezlerine de yayılım yapmışsa, bu bezler de ameliyatla çıkarılır. Yukarıdaki iki kanserden daha az sıklıkta görülür. Hastaların yaklaşık 1/4'ünde ailesel geçiş vardır. Yani ailesinde medüller tiroid kanseri olanlarda risk artmıştır.
Anaplastik kanser:
En az görülen tiroid kanseri tipidir. Çok hızlı seyreder. Tiroiddeki kitle hızlı gelişir ve büyür. Solunumu güçleştirdiği durumlarda soluk borusunun çıkarılması gerekebilir. Radyoterapi ve kemoterapi uygulanır.
TİROİD KANSERİNİN NEDENLERİ
Nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Fakat yapılan araştırmalara göre bazı radyoaktif maddelere maruz kalan kişilerde tiroid kanseri görülmüştür. Bu maddelerden en önemlisi uranyumdur. Örneğin Çernobil'deki nükleer santral kazasıyla beraber bu bölgede yaşayan kişilerde tiroid kanseri görülme sıklığı artmıştır. Bazı tiroid kanserlerinde ise genetik mutasyonların rol oynadığı düşünülmektedir.
Sık karşılaşılan sorulardan birisi tanı sırasında ya da tedavide kullanılan bazı radyoaktif maddelerin kansere neden olup olmadığıdır. Bu amaçla kullanılan maddelerin miktarları oldukça azdır. Vücuttan atılma süreleri ise çok daha kısadır. Bu yüzden kansere neden olmazlar.
TİROİD KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Tiroid kanserlerinin birçoğunda hiçbir şikâyet olmaz. Hastalık herhangi bir belirti vermez. Bazı vakalarda lenf bezleri büyümüş ya da boyunda kitle meydana gelmiştir. Hastaların az bir kısmında ise boğazda sıkıntı hissi, ağrı, nefes almada güçlük çekme, ses kısılması, yutma güçlüğü olabilir. Fakat dediğimiz gibi bunlar hastaların az bir kısmında görülür. Birçok tiroid kanseri belirti vermez. Hatta tanı anında hastaların bir kısmında başka organlara yayılma saptanır.
TİROİD KANSERİ TANISI NASIL KONUR?
Öncelikle kandaki hormonların miktarını belirlemek için testler yapılır. Hormon değerleri yüksek çıksa da çıkmasa da diğer tetkiklerin yapılması gerekir. Çünkü bazı tiroid kanserlerinde bu değerler yüksek bazılarında ise normaldir.
Yapılan ultrasonografi ile tiroiddeki kitle görülür. Fakat bu kitlenin kanser olup olmadığı anlaşılamaz. Tanıyı kesin koymak için biyopsi almak gerekir. Ayrıca tiroid kanseri tanısında en önemli tetkiklerden birisi olan sintigrafi uygulanır. Kitle ya da nodülün görüntüsü hakkında bilgi verir. Bunun dışında ince iğne aspirasyon biyopsisi dediğimiz yöntem uygulanır. Tiroidde görülen bütün kitlelere bu yöntem uygulanır. Oldukça değerlidir. Bir hasta için en az 5 kere uygulanması tanının doğruluğu açısından önemlidir.
Kanserin tipinin kötü olması, tümörün yayılım göstermesi, çapının büyük olması (>1cm), tedavinin geç başlaması hastalığın seyrinin kötü olmasına yol açar. Tümör tek bir odak halinde ise, yayılmamışsa, çapı küçükse hastalığın seyri daha iyidir.
TİROİD KANSERİ TEDAVİSİ
Ameliyat:
Bütün tiroid kanserlerinde, tiroid bezi ameliyatla çıkarılır. Ameliyat sırasında hızlı mikroskobik inceleme yapılır. Trioid bezinin tamamı çıkarılır ve etrafındaki lenf bezleri de alınır. Tiroid bezinin tamamının çıkarılması, ameliyat sonrası uygulanan tedavinin etkili olması için şarttır. Yoksa uygulanacak tedavi bir işe yaramaz.
Ameliyattan sonra papiller ve folliküler kanseri olan hastalar, zırhlı hastane odalarında yüksek dozda radyokaktif iyoda maruz bırakılır. Böylece vücudun başka yerlerinde kalmış olan kanser hücrelerinin öldürülmesi hedeflenir. Bu radyokatif iyotun dozu, kanserin yayılma derecesine göre değişir. Bazı vakalarda bu yöntemin tekrarlanması gerekebilir. Bunun için 6 aylık bir sürenin geçmesi beklenir.
Modüller kanserde de ameliyat yapılıp, tiroid bezi ve lenf bezleri çıkarıldıktan 2-3 ay sonra kalsitonin miktarı ölçülür. Bu sürede ölçülen kalsitonin miktarı 10 pg/ml'den az ise tedavi başarılıdır ve tümör yok edilmiş demektir. Yine bu kanser tipinde de radyoaktif iyot tedavisi uygulanır. Anaplastik kanserde ise önce cerrahi ve radyoterapi, daha sonra kemoterapi uygulanır.
Tedaviden sonra hastalara tiroksin hormonu verilir. Çünkü TSH düzeyi düşürülmelidir. Yüksek TSH kanserin tekrarlamasına neden olur.