Uzman SühaN
Administrator
Sodyum eksikliğine ne iyi gelir?
Vücut fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için mineraller beslenmemizde çok önemli bir yere sahip. Bu minerallerden biri olan sodyum vücuttaki sıvı dengesini ayarlar, enzim faaliyetlerini düzenler. Kasların kasılmasını sağlar. Kalp sağlığı, sinir sistemi ve glukoz emilimi açısından çok önemlidir
Sodyum hücresel aktivite ve sinir sistemi fonksiyonlarının düzenlenmesi için insan beslenmesinin önemli bir bileşenidir. Vücutta elektrolit olarak çalışır. Sinirlerin önemli bir bileşenidir. Vücut sıvılarının düzenler ve elektrik sinyallerinin iletilmesini sağlar. Vücudumuzdaki kasılmalarını düzenlemeye yardımcı olur. Vitamin ve minerallerin aksine, ısı sodyum üzerinde etkiye sahip değildir. Bu nedenle, etkinliğini kaybetmeden farklı şekillerde ve preparatlarda kullanılabilir. İdrarla düzenli olarak atılır. Doğal toksisite veya risk teşkil etmez.
Sodyum dengeli bir beslenme planında önemli bir yere sahip olmakla birlikte, aşırı kullanımında mide kanseri ve hipertansiyona neden olabilir. Böbrek sorunları veya ödemden muzdarip kişilerin olası risklere karşı korumak için sodyum alımını kısıtlaması gerekir.
Sodyum (Na) insan vücudunda en çok bulunan minerallerdendir. Sodyum damarlardaki kanın miktarını ve tansiyonunu ayarlar. Sofra tuzu ve diğer tuzlardan sodyum ihtiyacı karşılanır.
Bilimsel ismi "hiponatremi" olan sodyum eksikliği, kan serumunda bulunan sodyumun sınır seviyesinin (135 meq/l) altına düşmesi ile oluşan elektrolik bir sorundur. İnsan vücudunda aşırı su birikmesi ya da fazla sodyum kaybı ile ortaya çıkar.
Bu hemeostasinin (vücut dengesi) bozulmasının çeşitli nedenleri vardır. Bunlar; fazla sıvı tüketimi, sodyum yetmezliğine yol açan tiroid hastalığı hipotiroid, bazı idrar söktürücü ilaçlar, istifhar, ishal, siroz - hepatit gibi karaciğer hastalıkları, kalp- böbrek rahatsızlıkları, bağırsaklarda emilim ile ilgili sorunlar, kas erimesi, tuz kaybettirici maddeler, sara (epilepsi) - depresyon - uyarıcı ilaçlar, böbreklerden su emilimini düzenleyen vazopressin (ADH) hormonunun normal seviyede olmaması, yanıklar, solunum ve metabolizma rahatsızlıkları, beyindeki hipofiz bezi ile ilgili sorunlar ve diyabet sodyum eksikliğine yol açar.
Bu sorunun belirtileri ise; halsizlik, kramplar, istifhar, baş ağrıları, ani vücut ısısı ve tansiyon düşmesi, depresyon, asabiyettir. Eksikliğinde nabız ile ilgili veriler normal seviyede değildir, sürekli değişmektedir.
Eksiklğini tam olarak anlayabilmek için sodyum testinin yanı sıra; üre, kreatin, ürik asit, şeker, böbrek, karaciğer, trigliserid ve tiroid testlerinin mutlaka yaptırılması gerekir. Sodyum miktarı 125 mg/l'den az ise acil olarak doktora başvurulmalıdır.
Hiponatreminin yol açtığı bazı hastalıklar vardır. Bunların birçoğu sinir ile ilgilidir, ve en çok sinir iletiminin olduğu organ olay beynin çalışmasını oldukça olumsuz etkiler. Zihinsel karışıklıklar, vücutta uyuşmalar ve kronik baş ağrılarına da neden olur. Hiponatremide kaslarda hissizlik, kramplar, kasın işlevini yitirmesi gibi ciddi sorunlar da ortaya çıkabilir. Lakin sodyum eksikliğinde görülen ilk rahatsızlıklar mide ve bağırsaktadır.
Eksikliği tuz alımı ile giderilebilir. Ayrıca ; süt ve süt ürünleri, balık,biber, kavrulmamış kuru yemiş , havuç, yer elması da sodyum açısından zengindir. Maden suyu tüketilmesi de tavsiye edilebilir. Yetişkinlerde günde 1500 miligram sodyum alınması gerekir. Bu ise yaklaşık olarak 3750 miligram tuz anlamına gelir.
Sodyum hücresel aktivite ve sinir sistemi fonksiyonlarının düzenlenmesi için insan beslenmesinin önemli bir bileşenidir. Vücutta elektrolit olarak çalışır. Sinirlerin önemli bir bileşenidir. Vücut sıvılarının düzenler ve elektrik sinyallerinin iletilmesini sağlar. Vücudumuzdaki kasılmalarını düzenlemeye yardımcı olur. Vitamin ve minerallerin aksine, ısı sodyum üzerinde etkiye sahip değildir. Bu nedenle, etkinliğini kaybetmeden farklı şekillerde ve preparatlarda kullanılabilir. İdrarla düzenli olarak atılır. Doğal toksisite veya risk teşkil etmez.
Sodyum dengeli bir beslenme planında önemli bir yere sahip olmakla birlikte, aşırı kullanımında mide kanseri ve hipertansiyona neden olabilir. Böbrek sorunları veya ödemden muzdarip kişilerin olası risklere karşı korumak için sodyum alımını kısıtlaması gerekir.
Sodyum (Na) insan vücudunda en çok bulunan minerallerdendir. Sodyum damarlardaki kanın miktarını ve tansiyonunu ayarlar. Sofra tuzu ve diğer tuzlardan sodyum ihtiyacı karşılanır.
Bilimsel ismi "hiponatremi" olan sodyum eksikliği, kan serumunda bulunan sodyumun sınır seviyesinin (135 meq/l) altına düşmesi ile oluşan elektrolik bir sorundur. İnsan vücudunda aşırı su birikmesi ya da fazla sodyum kaybı ile ortaya çıkar.
Bu hemeostasinin (vücut dengesi) bozulmasının çeşitli nedenleri vardır. Bunlar; fazla sıvı tüketimi, sodyum yetmezliğine yol açan tiroid hastalığı hipotiroid, bazı idrar söktürücü ilaçlar, istifhar, ishal, siroz - hepatit gibi karaciğer hastalıkları, kalp- böbrek rahatsızlıkları, bağırsaklarda emilim ile ilgili sorunlar, kas erimesi, tuz kaybettirici maddeler, sara (epilepsi) - depresyon - uyarıcı ilaçlar, böbreklerden su emilimini düzenleyen vazopressin (ADH) hormonunun normal seviyede olmaması, yanıklar, solunum ve metabolizma rahatsızlıkları, beyindeki hipofiz bezi ile ilgili sorunlar ve diyabet sodyum eksikliğine yol açar.
Bu sorunun belirtileri ise; halsizlik, kramplar, istifhar, baş ağrıları, ani vücut ısısı ve tansiyon düşmesi, depresyon, asabiyettir. Eksikliğinde nabız ile ilgili veriler normal seviyede değildir, sürekli değişmektedir.
Eksiklğini tam olarak anlayabilmek için sodyum testinin yanı sıra; üre, kreatin, ürik asit, şeker, böbrek, karaciğer, trigliserid ve tiroid testlerinin mutlaka yaptırılması gerekir. Sodyum miktarı 125 mg/l'den az ise acil olarak doktora başvurulmalıdır.
Hiponatreminin yol açtığı bazı hastalıklar vardır. Bunların birçoğu sinir ile ilgilidir, ve en çok sinir iletiminin olduğu organ olay beynin çalışmasını oldukça olumsuz etkiler. Zihinsel karışıklıklar, vücutta uyuşmalar ve kronik baş ağrılarına da neden olur. Hiponatremide kaslarda hissizlik, kramplar, kasın işlevini yitirmesi gibi ciddi sorunlar da ortaya çıkabilir. Lakin sodyum eksikliğinde görülen ilk rahatsızlıklar mide ve bağırsaktadır.
Eksikliği tuz alımı ile giderilebilir. Ayrıca ; süt ve süt ürünleri, balık,biber, kavrulmamış kuru yemiş , havuç, yer elması da sodyum açısından zengindir. Maden suyu tüketilmesi de tavsiye edilebilir. Yetişkinlerde günde 1500 miligram sodyum alınması gerekir. Bu ise yaklaşık olarak 3750 miligram tuz anlamına gelir.