Uzman SühaN
Administrator
Sigara içmek neden haram ?
Sigara zararlı alışkanlıklar dan biri. Sigaranın zararlarını bilmeyen yoktur. Sigara dumanın da yüzlerce zararlı madde bulunmaktadır. Bu zararlı maddelerin çoğu kanserojendir.
Sigara hakkın da caydırıcı , bilgilendirici reklamlar, broşörler makaleler de sigaranın zararları vurgulanıyor. Lakin bağımlılar bu uyarıları dikkate almıyor. Dikkate alanlar ise sigarayı bırakma konusun da başarısızlığıa uğruyor. Uzmanlar sigaranın kalp damar hastalığından , tansiyon yüksekliğine,kısırlıktan , kansere yol açtığını belirterek sigara içilmemesi gerektiği konusun da uyarıyor.
Sigara içme konusuna islam alimleri de sıcak bakmamaktadır.Bir kısmı mekruh dese de , bir kısmıda kesilikle haram olduğunu belirtiyor. Sigaranın harammı , helalmi olduğu konusun da sayısız içerik görebilirsiniz. Biz sizler için en sahih kaynaklar dan sigaranın helalmi harammı konusunu tüm detayları ile ele alıcaz.Yazımızın devamın da sigara içmek neden haramdır, sigara içmek harammıdır sorularının yanıtını bulabilirsiniz. Öncesi ; Sigara içmek harammı? Adlı konumuzu incelemenizi öneriyoruz.
Bu meselenin tamamen benzeri ne Kur'an'da vardir, ne de sünnette. Bu son devirlerde ortaya çikan bir durumdur. Bu konuda en hafif konusanlar mekruh demisler. Fakat bu durum islâm'in bu meseleye bakis açisini tam yansitmamaktadir. Çünkü insan sigara içmekle hem israf, hem vücuda zarar, hem de baskasina zarar vermektedir. Mekruh diyenler bir sigara içmekle bu üç zarar ayni anda olmadigi için diyorlar. Oysa insan tiryaki olunca bu üç zarar bir arada ve artarak olur ve mesele haram görünümü kazanir. Bu görüs fikihtan biraz anlayan kimselerinin kabul edecegi bir görüstür. Bu hükme nasil bir kiyas ile ulasiyoruz bir de ona bakalim. Bir seye haram hükmünü vermek için illa naslarda (Kur'an ve Sünnette) lafzen (kelime olarak) geçmesi sart degildir.
Mesela eroin de naslarda lafzen geçmez ama eroinin zararlarini gerek tipçilar gerek se fikihçilar çok açik bir sekilde ortaya koyuyorlar. Nefse zarar veriyor, mala zarar veriyor ve baskalarina da zarari dokunuyorsa, bu üç zarari bir arada ve sürekli olarak veren her sey bütün fukahaya göre haramdir. Karsimiza çikan yeni meselelere de bu ölçüyle bakip hüküm vermeli. Bu sayilan unsurlar bir çok açik nasla haram olduguna göre, ayni zararlara götüren seylere deharam diyoruz. Ayni seyi sigaraya tatbik etmekle sigaranin da haram oldugu hükmüne variyoruz. Sigaranin mubah ve mekruh oldugu üzere fetva verenler - zamanlarinin sartlari içinde - sihhate ne ölçüde zarar verdigini bilemedikleri için böyle yapmis olabilirler.
Sigara, on dört asırlık fıkıh tarihi içinde nisbeten yeni bir mesele olduğundan ilk devir müctehidlerinin konuyla alâkalı görüşünün bulunmayacağı açıktır. Çağdaş sayılabilecek son dönem İslâm bilginleri de sigaranın dinî hükmü konusunda üç gruba ayrılmışlardır.
1. Sigaranın zararlarını bilmeyen veya önemsemeyen bir grup bilgin, tütün kullanma (pipo, nargile vb. de dahil), sigara içme hakkında dinde açık bir hüküm bulunmadığını, şâri` tarafından açık bir yasak gelmediğini ileri sürerek sigara içmenin mubah olduğu görüşünü ileri sürmüştür.
2. Diğer bir grup İslâm bilgini ise, sigara içmeyi doğru bulmamakla birlikte, "haram" da diyemedikleri için "mekruh" olarak nitelendirmişlerdir.
3. Üçüncü bir grup ise, sigara içmeyi, özellikle tiryakilik derecesinde sigara alışkanlığını sağlık açısından zarara ve ekonomik yönden israfa yol açtığı, nafaka yükümlülüğünü ihlâl ettiği gerekçesiyle "haram" saymışlardır.
Günümüz İslâm bilginlerinin genel eğilimini yansıtan bir değerlendirme yapmak gerekirse şunlar söylenebilir: Her şeyden önce, sigara içme hakkında dinî bir hükmün ve şâriin yasağının bulunmadığını söylemek doğru olmaz. Şer`î hükümler belli ilkelere dayalıdır ve birtakım gayelere yöneliktir. Naslar her mesele hakkında ayrıntılı ve münferit hüküm vermek yerine genel kurallar ve ölçüler koymuş olup, müslümanlar önlerine çıkan meseleleri nasların koyduğu bu ilke ve ölçülere, gözettiği gayelere göre anlamak ve değerlendirmek zorundadırlar. Bu itibarla sigara hakkında muhtemel fıkhî hükmü, belli açılardan ele alıp tartışmak ve çıkan sonuca paralel bir değerlendirmeye gitmek gerekmektedir.
a) Zarar. Sigaranın zararsız olduğunu söylemek, artık bugün ilmen ve tıbben imkânsız olduğuna göre, konunun dinî yasaklar çerçevesinin tamamen dışında düşünülemeyeceği şüphesizdir. Bilim adamları sigaranın ihtiva ettiği nikotinin ve sigara dumanının bünyede kanserden, sinir sistemlerinde bozukluğa kadar bir dizi zarar ve hastalığa yol açtığından söz etmektedir. Kur'an'da, "Kendinizi elinizle tehlikeye atmayın..." (el-Bakara 2/195) buyurulmuş, Hz. Peygamber de, "Ne doğrudan zarar verme ne de zarara zararla karşılık verme vardır" (İbn Mâce, "Ahkâm", 17; el-Muvatta', "Akzıye", 31) diyerek bir kimsenin kendine ve başkalarına zarar vermemesinin temel bir dinî ilke olduğunu vurgulamıştır. Sigaranın hem içene hem de çevresinde bulunan kimselere zarar verdiği göz önüne alınınca hem Allah hakkının hem de kul hakkının birlikte ihlâl edildiği söylenebilir.
b) İsraf. İsraf malı boş yere harcamaktır. Kur'an'da, "Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz" (el-A`râf 7/31) buyurulmuş, Resûl-i Ekrem de daima mutedil, ölçülü davranmayı emretmiş, malın boşa harcanmasını yasaklamıştır. Sigara için yapılan harcamanın, sigara bağımlısı şahsın bu bağımlılığı göz önünde bulundurulursa israf olmayacağı, hatta önemli bir bünyesel ihtiyacının karşılanması sayılabileceği görüşü -harcama boşa olmanın ötesinde zararlı da olduğu için- tutarlı değildir. Harcama yapan kişinin zengin olması da bu harcamanın israf olmasını önlemez.
c) Nafaka Yükümlülüğü. Aile reisi erkekler eşinin, çocuklarının ve aile fertlerinin, muhtaç yakınlarına bakan erkekler de onların nafakalarını karşılamakla yükümlüdür. Böyle bir malî yükümlülük altında bulunan kimselerin nafaka yükümlülüğünü aksatacak şekilde sigaraya para vermesi de dinî olduğu kadar insanî ve ahlâkî açıdan da kabul edilemez bir durumdur.
Sigara içmenin fıkhî hükmü başta zarar, israf ve nafaka yükümlülüğü olmak üzere çeşitli açılardan ele alınabilir. Böyle olunca sigara içmenin hükmü hakkında kesin ve genel bir hüküm vererek "haram" demek yerine, bu konuda bu açılardan bazı ayırımlar yaparak farklı durumlarda farklı hükümler vermek, her bir durumu kendi şartları içerisinde değerlendirmek daha doğru görünmektedir.
Hem içene hem de o ortamda bulunan şahıslara ve çevreye verdiği zararlar, israf ve hakların ihlâline yol açabileceğinin kuvvetle muhtemel olması dikkate alınarak, sigara içmenin kural olarak dinen "harama yakın mekruh" sayılması gerekir. Ancak bedene verdiği zarar ilmen ve tıbben açıklık ve kesinlik kazanmışsa, açık bir israfa ve kişinin nafaka yükümlülüğünü etkileyip aile fertlerinin ve bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin nafakasını kısmasına yol açıyorsa, zorunlu harcamalardan ve aslî ihtiyaçlarından bile fedakârlık yapmaya zorluyorsa, o takdirde sigara içmenin dinen de "haram" olduğu söylenebilir.
Nargile ve enfiye gibi alışkanlıklar da bu çerçevede değerlendirilebilir.
Sigaraya mekruh diyenler
Bu gün sihhate zarari bilindigi halde hala mekruh diyen hocalarimizda malesef vardir. Bu insanlari aldatan zararin az az, uzun vadede ve birden olmamasidir . Eger her sigara içen bir hafta içinde ölseydi veya bir organi bir hafta içinde islemez hale gelip kesilseydi. Acaba ona hala kim mekruh diyebilirdi? Gelecek bu zararlarin geç gelmesi ve azar azar gelmesi, mekruh diyenlerin mekruh demesine, onlara muhalif olanlarin da olaya yumusak bakmasina neden oluyor. Ama bir gerçek hiç bir zaman unutulmamali. Eger zararin uzun zamanda ve geç gelmesi bir harama helal görünümü kazandiracaksa içki, kumar, hirsizlik, intihar, eroin ve daha kesin haram olan bir çok seyde -Allah muhafaza- helal veya mekruh olabilir. Yani bir kimse; zehir) kullanarak intihar edecegim dese acaba ona cevabimiz ne olurdu? Haram olan içkiyi her gün az az alan, zararini uzun vadede gören veya görmeyen, sarhos olmayacak kadar içen kimseye, içkide az zarar veriyor veya sarhos etmiyorsa, diye hangi hoca efendi "mekruhtur" diyebilir. Haydi içki ayet ve hadisle haram oldugu açik olan bir sey, ona mekruh diyemiyoruz. Ya eroine, biraya ne demeli? Bunlar ayet ve hadiste açik olarak geçmiyor. Bunlara ayette ve hadisde geçmiyor, zararida uzun vadede görülürse bunlari kullanmak haram degil mekruhtur diye kim fetva verirse o kisiler sigaraya da ayni fetvayi verebilirler.
Kimse darilmasin
Hala sigaraya mekruh diye fetva veren veya duydugu bu fetvalarla amele devam eden olacaksa veya sigaraya kadar daha neler var deyip olayi geçistirmeye çalisanlar bulunacaksa, onlar bilsinler ki, bu satirlarin yazari onlardan daha çok onlarin yüce divanda sorumlu olmamalarina "dua"cidir. Bu satilarida kimseyi rahatsiz etmek ve içtigi sigaranin zevkini burnundan getirmek amaciyla yazmiyorum. Hatta çok daha büyük yanlislar varken, onlara göre ufak bir yanlis ( ufak gibi görünen) olan sigara ile birinci derece ugrasmayi da gereksiz görüyorum. Bu satirlardan dolayi kendilerine cevap hakki dogan tiryakileride kendi vicdanlariyla bas basa birakiyorum, vicdanini tatmin eden ..... Bu konunun genis tahlilini gelecegini bildigim itirazlarla birlikte Fikih ölçülerinde tekrar ele alacagim insaallah. ( Sigara konusunda bugün bir çok islam alimi böyle düsünmektedir. Bu satirlar indi (sahsi) bir görüsten daha ziyade alimlerimizin bu konudaki degerlendirmelerinden ilham alinarak yazilmistir. Yukaridaki görüslerin benzerleri Günümüz islam Hukukçularindan Prof. Hayrettin Karaman ve digerleri tarafindan da dile getirilmektedir.)
Sigara hakkın da caydırıcı , bilgilendirici reklamlar, broşörler makaleler de sigaranın zararları vurgulanıyor. Lakin bağımlılar bu uyarıları dikkate almıyor. Dikkate alanlar ise sigarayı bırakma konusun da başarısızlığıa uğruyor. Uzmanlar sigaranın kalp damar hastalığından , tansiyon yüksekliğine,kısırlıktan , kansere yol açtığını belirterek sigara içilmemesi gerektiği konusun da uyarıyor.
Sigara içme konusuna islam alimleri de sıcak bakmamaktadır.Bir kısmı mekruh dese de , bir kısmıda kesilikle haram olduğunu belirtiyor. Sigaranın harammı , helalmi olduğu konusun da sayısız içerik görebilirsiniz. Biz sizler için en sahih kaynaklar dan sigaranın helalmi harammı konusunu tüm detayları ile ele alıcaz.Yazımızın devamın da sigara içmek neden haramdır, sigara içmek harammıdır sorularının yanıtını bulabilirsiniz. Öncesi ; Sigara içmek harammı? Adlı konumuzu incelemenizi öneriyoruz.
Bu meselenin tamamen benzeri ne Kur'an'da vardir, ne de sünnette. Bu son devirlerde ortaya çikan bir durumdur. Bu konuda en hafif konusanlar mekruh demisler. Fakat bu durum islâm'in bu meseleye bakis açisini tam yansitmamaktadir. Çünkü insan sigara içmekle hem israf, hem vücuda zarar, hem de baskasina zarar vermektedir. Mekruh diyenler bir sigara içmekle bu üç zarar ayni anda olmadigi için diyorlar. Oysa insan tiryaki olunca bu üç zarar bir arada ve artarak olur ve mesele haram görünümü kazanir. Bu görüs fikihtan biraz anlayan kimselerinin kabul edecegi bir görüstür. Bu hükme nasil bir kiyas ile ulasiyoruz bir de ona bakalim. Bir seye haram hükmünü vermek için illa naslarda (Kur'an ve Sünnette) lafzen (kelime olarak) geçmesi sart degildir.
Mesela eroin de naslarda lafzen geçmez ama eroinin zararlarini gerek tipçilar gerek se fikihçilar çok açik bir sekilde ortaya koyuyorlar. Nefse zarar veriyor, mala zarar veriyor ve baskalarina da zarari dokunuyorsa, bu üç zarari bir arada ve sürekli olarak veren her sey bütün fukahaya göre haramdir. Karsimiza çikan yeni meselelere de bu ölçüyle bakip hüküm vermeli. Bu sayilan unsurlar bir çok açik nasla haram olduguna göre, ayni zararlara götüren seylere deharam diyoruz. Ayni seyi sigaraya tatbik etmekle sigaranin da haram oldugu hükmüne variyoruz. Sigaranin mubah ve mekruh oldugu üzere fetva verenler - zamanlarinin sartlari içinde - sihhate ne ölçüde zarar verdigini bilemedikleri için böyle yapmis olabilirler.
Sigara, on dört asırlık fıkıh tarihi içinde nisbeten yeni bir mesele olduğundan ilk devir müctehidlerinin konuyla alâkalı görüşünün bulunmayacağı açıktır. Çağdaş sayılabilecek son dönem İslâm bilginleri de sigaranın dinî hükmü konusunda üç gruba ayrılmışlardır.
1. Sigaranın zararlarını bilmeyen veya önemsemeyen bir grup bilgin, tütün kullanma (pipo, nargile vb. de dahil), sigara içme hakkında dinde açık bir hüküm bulunmadığını, şâri` tarafından açık bir yasak gelmediğini ileri sürerek sigara içmenin mubah olduğu görüşünü ileri sürmüştür.
2. Diğer bir grup İslâm bilgini ise, sigara içmeyi doğru bulmamakla birlikte, "haram" da diyemedikleri için "mekruh" olarak nitelendirmişlerdir.
3. Üçüncü bir grup ise, sigara içmeyi, özellikle tiryakilik derecesinde sigara alışkanlığını sağlık açısından zarara ve ekonomik yönden israfa yol açtığı, nafaka yükümlülüğünü ihlâl ettiği gerekçesiyle "haram" saymışlardır.
Günümüz İslâm bilginlerinin genel eğilimini yansıtan bir değerlendirme yapmak gerekirse şunlar söylenebilir: Her şeyden önce, sigara içme hakkında dinî bir hükmün ve şâriin yasağının bulunmadığını söylemek doğru olmaz. Şer`î hükümler belli ilkelere dayalıdır ve birtakım gayelere yöneliktir. Naslar her mesele hakkında ayrıntılı ve münferit hüküm vermek yerine genel kurallar ve ölçüler koymuş olup, müslümanlar önlerine çıkan meseleleri nasların koyduğu bu ilke ve ölçülere, gözettiği gayelere göre anlamak ve değerlendirmek zorundadırlar. Bu itibarla sigara hakkında muhtemel fıkhî hükmü, belli açılardan ele alıp tartışmak ve çıkan sonuca paralel bir değerlendirmeye gitmek gerekmektedir.
a) Zarar. Sigaranın zararsız olduğunu söylemek, artık bugün ilmen ve tıbben imkânsız olduğuna göre, konunun dinî yasaklar çerçevesinin tamamen dışında düşünülemeyeceği şüphesizdir. Bilim adamları sigaranın ihtiva ettiği nikotinin ve sigara dumanının bünyede kanserden, sinir sistemlerinde bozukluğa kadar bir dizi zarar ve hastalığa yol açtığından söz etmektedir. Kur'an'da, "Kendinizi elinizle tehlikeye atmayın..." (el-Bakara 2/195) buyurulmuş, Hz. Peygamber de, "Ne doğrudan zarar verme ne de zarara zararla karşılık verme vardır" (İbn Mâce, "Ahkâm", 17; el-Muvatta', "Akzıye", 31) diyerek bir kimsenin kendine ve başkalarına zarar vermemesinin temel bir dinî ilke olduğunu vurgulamıştır. Sigaranın hem içene hem de çevresinde bulunan kimselere zarar verdiği göz önüne alınınca hem Allah hakkının hem de kul hakkının birlikte ihlâl edildiği söylenebilir.
b) İsraf. İsraf malı boş yere harcamaktır. Kur'an'da, "Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz" (el-A`râf 7/31) buyurulmuş, Resûl-i Ekrem de daima mutedil, ölçülü davranmayı emretmiş, malın boşa harcanmasını yasaklamıştır. Sigara için yapılan harcamanın, sigara bağımlısı şahsın bu bağımlılığı göz önünde bulundurulursa israf olmayacağı, hatta önemli bir bünyesel ihtiyacının karşılanması sayılabileceği görüşü -harcama boşa olmanın ötesinde zararlı da olduğu için- tutarlı değildir. Harcama yapan kişinin zengin olması da bu harcamanın israf olmasını önlemez.
c) Nafaka Yükümlülüğü. Aile reisi erkekler eşinin, çocuklarının ve aile fertlerinin, muhtaç yakınlarına bakan erkekler de onların nafakalarını karşılamakla yükümlüdür. Böyle bir malî yükümlülük altında bulunan kimselerin nafaka yükümlülüğünü aksatacak şekilde sigaraya para vermesi de dinî olduğu kadar insanî ve ahlâkî açıdan da kabul edilemez bir durumdur.
Sigara içmenin fıkhî hükmü başta zarar, israf ve nafaka yükümlülüğü olmak üzere çeşitli açılardan ele alınabilir. Böyle olunca sigara içmenin hükmü hakkında kesin ve genel bir hüküm vererek "haram" demek yerine, bu konuda bu açılardan bazı ayırımlar yaparak farklı durumlarda farklı hükümler vermek, her bir durumu kendi şartları içerisinde değerlendirmek daha doğru görünmektedir.
Hem içene hem de o ortamda bulunan şahıslara ve çevreye verdiği zararlar, israf ve hakların ihlâline yol açabileceğinin kuvvetle muhtemel olması dikkate alınarak, sigara içmenin kural olarak dinen "harama yakın mekruh" sayılması gerekir. Ancak bedene verdiği zarar ilmen ve tıbben açıklık ve kesinlik kazanmışsa, açık bir israfa ve kişinin nafaka yükümlülüğünü etkileyip aile fertlerinin ve bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin nafakasını kısmasına yol açıyorsa, zorunlu harcamalardan ve aslî ihtiyaçlarından bile fedakârlık yapmaya zorluyorsa, o takdirde sigara içmenin dinen de "haram" olduğu söylenebilir.
Nargile ve enfiye gibi alışkanlıklar da bu çerçevede değerlendirilebilir.
Sigaraya mekruh diyenler
Bu gün sihhate zarari bilindigi halde hala mekruh diyen hocalarimizda malesef vardir. Bu insanlari aldatan zararin az az, uzun vadede ve birden olmamasidir . Eger her sigara içen bir hafta içinde ölseydi veya bir organi bir hafta içinde islemez hale gelip kesilseydi. Acaba ona hala kim mekruh diyebilirdi? Gelecek bu zararlarin geç gelmesi ve azar azar gelmesi, mekruh diyenlerin mekruh demesine, onlara muhalif olanlarin da olaya yumusak bakmasina neden oluyor. Ama bir gerçek hiç bir zaman unutulmamali. Eger zararin uzun zamanda ve geç gelmesi bir harama helal görünümü kazandiracaksa içki, kumar, hirsizlik, intihar, eroin ve daha kesin haram olan bir çok seyde -Allah muhafaza- helal veya mekruh olabilir. Yani bir kimse; zehir) kullanarak intihar edecegim dese acaba ona cevabimiz ne olurdu? Haram olan içkiyi her gün az az alan, zararini uzun vadede gören veya görmeyen, sarhos olmayacak kadar içen kimseye, içkide az zarar veriyor veya sarhos etmiyorsa, diye hangi hoca efendi "mekruhtur" diyebilir. Haydi içki ayet ve hadisle haram oldugu açik olan bir sey, ona mekruh diyemiyoruz. Ya eroine, biraya ne demeli? Bunlar ayet ve hadiste açik olarak geçmiyor. Bunlara ayette ve hadisde geçmiyor, zararida uzun vadede görülürse bunlari kullanmak haram degil mekruhtur diye kim fetva verirse o kisiler sigaraya da ayni fetvayi verebilirler.
Kimse darilmasin
Hala sigaraya mekruh diye fetva veren veya duydugu bu fetvalarla amele devam eden olacaksa veya sigaraya kadar daha neler var deyip olayi geçistirmeye çalisanlar bulunacaksa, onlar bilsinler ki, bu satirlarin yazari onlardan daha çok onlarin yüce divanda sorumlu olmamalarina "dua"cidir. Bu satilarida kimseyi rahatsiz etmek ve içtigi sigaranin zevkini burnundan getirmek amaciyla yazmiyorum. Hatta çok daha büyük yanlislar varken, onlara göre ufak bir yanlis ( ufak gibi görünen) olan sigara ile birinci derece ugrasmayi da gereksiz görüyorum. Bu satirlardan dolayi kendilerine cevap hakki dogan tiryakileride kendi vicdanlariyla bas basa birakiyorum, vicdanini tatmin eden ..... Bu konunun genis tahlilini gelecegini bildigim itirazlarla birlikte Fikih ölçülerinde tekrar ele alacagim insaallah. ( Sigara konusunda bugün bir çok islam alimi böyle düsünmektedir. Bu satirlar indi (sahsi) bir görüsten daha ziyade alimlerimizin bu konudaki degerlendirmelerinden ilham alinarak yazilmistir. Yukaridaki görüslerin benzerleri Günümüz islam Hukukçularindan Prof. Hayrettin Karaman ve digerleri tarafindan da dile getirilmektedir.)