şaşırtan mektup
aldatmak, aldatan adamlar, aldatılan kadınlar,evlilik, aldatmanın günahı aradığınız herşey burda meleklerim...
bence kadına en büyük kötülüğü yapan başka bir kadındır.evli erkeklerle olunmuyacağını anladıkları halde ayrılmayan kadınlardır ama her aldatılmaya vesile olan kadın aldatılmaya mahkum olacaktır mazlumun ahı hiç bir zaman yerde kalmaz.güzin ablaya gelen bir mektubu paylaşıcam sizlerle.
ALDATILAN EŞİN İSYANI
Sevgili Güzin abla,
ben Almanya ‘da yaşayan 28 yaşında 2 senedir evli, 7 aylık ikiz bebekleri olan bir genç kadınım. Esimle severek evlendik ama bazı gerçekleri maalesef simdi öğrendiğim için yuvamın üzerinde karabulutlar dolaşıyor. Bir süre önce esimin evlenmeden evvel, nişanlılık dönemimizde beni yakin olmasa da arkadaş bildiğim bir kadınla aldattığını öğrendim. Bu ortaya çıktığında eşim inkar edemedi, şeytana uyduğunu, pişmanlık duyduğunu söylese de hazmedemiyorum. Kendimi aldatılmaktan çok kandırılmış hissediyorum. Aptal yerine konulduğuma üzülüyorum. Güvendiğim, sevdiğim bir insanin, evlilik hazırlıkları yaptığımız bir dönemde o kişiyle, üstelik arkadaş bildiğim biriyle olması beni çok yaraladı. O kişi evlendikten sonra ilk dönemlerde evimize de girip çıkıyordu. Eşim bu durumdan hoşlanmadığını, yaşam tarzının bize uygun olmadığını söyleyerek onunla görüşmemi engellemişti. Meğer durum başkaymış, simdi daha iyi anlıyorum. O hanım bir süredir başka bir ülkede yaşıyor. Çocuklarım olduğunu öğrenince, ortak bir arkadaşımızdan e-mail adresimi alıp, bana uzunca bir mail yazarak bu durumdan beni haberdar etti. Pişmanmış. Neden simdi, amacı neydi bilemiyorum. Pişman olan bir insan huzur bozmayı göze alır mı? İnanmayacağım taktirde onun o zamanlar arkadaşı olan kuzenime de sorabileceğimi belirtmişti. O zamanlar kuzenimle de paylaşmış olanları. Kuzenimin üstüne gidince inkar edemedi, huzurum bozulmasın diye sustuğunu belirtti. İyilik mi etti, kötülük mü etti bilemiyorum. Öğreneli yaklaşık 1 ay oldu. Bir süredir oğullarımla birlikte ailemin yanındayım. Ailem ve yakınlarım herkes barıştırmak için çabalıyor ancak ben çok kararsızım. Ailem dahil kimsenin beni anladığını düşünmüyorum. Güvenim sarsıldı bir kere ve ne yapacağımı bilemiyorum.
güzin ablanın cevabı
Sevgili kızım, hani şu erkeklerin böyle işler karıştırdıklarında başvurdukları “ şeytana uydum” meselesi var ya… işte burada gerçekten karşındaki kadın bu sözün hakkını veriyor… o bir şeytanlık düşünmüş ki, seni şimdi bunca zaman sonra arıyor ve sana mail atıp, kocanla evlenmeden önce yaşadıklarını sana aktarıyor. Burada mutlaka bir intikam duygusu yatıyor. Belli ki kocanla ilişki kurarken ümitlenmiş. Ama o seninle evlenmiş, çocuklarınız olmuş… belli ki adamcağız bir daha onu arayıp sormamış. Şimdi kadın huzurunuzu bozmak istemiş ve bunda da başarılı olmuş. Bu şeytan tipli kadınların yapmayacağı yoktur kızım, bu yüzden bence eşini bağışla… yuvanı yıkıp o kadının amacına ulaşmasına fırsat verme… sanırım kocan da bu olaydan yeteri kadar ders almıştır…
evet gelelim şimdi asıl konuya ve utanmadan bu mağdur durumda olan bayanın gazetede yayınlanan mektubunu okuyan ve kocasıyla ilişkisi olduğunu söyleyen kadının güzin ablaya gönderdiği şok mektuba.
Onu istedim,baştan çıkardım ve beraber oldum.Kime ne?
Geçtiğimiz nisan ayında yayımlanan “Kocam beni arkadaşımla aldattı” başlıklı yazıda aldatılan kadının kâbusu sanırım benim.
Yani kocası onu benimle aldattı. Onu istedim, baştan çıkardım ve onunla beraber oldum. Kimseye de hesap vermek zorunda değilim. Sonuçta tecavüz etmedim, bana karşı zaafı olmasaydı bu beraberlik gerçekleşmezdi, öyle değil mi? Bu tür ilişkiler tek taraflı değil ya...
Evet, mail atarak bu durumdan haberdar ettim karısını. Kocasının ona “Seni seviyorum” dediği dönemlerde bu yaptığının altını çizmek istedim. “Bu nasıl sevgi” diye sorgulasın istedim.
“Niçin şimdi” diyebilirsiniz. Çünkü tam zamanıydı. Çocukları olunca mutlulukları perçinlendi zannetti o beyefendi. Hissettiği daha büyük bir acı olmalı işte şimdi. O hanım da bu kadar saf olmasaydı!
Karısına yazdığım mail'de “Pişmanım” demiştim ama aslına bakarsanız yalan. Çünkü zerre kadar pişman değilim.
Elime ne mi geçti? Hiç... İçimin yağları eridi sadece, o kadar. Kimseyi de ilgilendirmez.
Simdi ayrılmak üzerelermiş. Oh, çok mutlu oldum!
güzin ablanın cevabı
İşte ibretlik bir mektup...
Kızım, bunca yıllık meslek yaşamımda böyle bir mektup aldığımı hiç hatırlamıyorum. Şimdiye kadar evli bir erkekle ilişkiye giren pek çok kadından aldıklarıma asla benzemiyor mektubun. Onlar hiç değilse pişman olduklarını ya da çok sevdiklerini, aşklarına yenik düştüklerini, karşı tarafa verdikleri acı için üzüldüklerini, ellerinde olmayan bir çekilme duyduklarını vs. yazmışlardı.
Ama sen öylesine bir fütursuzluk içindesin ki, üzülmekten kendimi alamadım. Üzüldüm, çünkü hem bir arkadaşına inanılmaz bir ihanette bulunmuşsun hem eşini baştan çıkarıp bence yüz kızartıcı bir beraberlik yaşamışsın. Hem de aradan bir zaman geçtikten sonra, tam ailenin bir bebeği olduğu sırada ortaya çıkıp bu yuvayı özellikle yıkmak için haince bir plan kurmuşsun.
Satırlarından anlaşılan, o adama karşı içinde müthiş bir kin ve öfke olduğu... Belli ki o adam seni bir gecelik ilişki için kullanmış, sonra da sırtını dönüp gitmiş. Pek çok erkeğin yaptığı gibi yuvasına dönmüş. İşte sen buna katlanamamışsın.
Kirli bir mendil gibi atılıvermek seni perişan etmiş. Adamı baştan çıkarman onun yuvasını yıkmasına neden olmamış. Böylece arkadaşını sırtından vurma planların boşa gitmiş. Adama ve eşine olan öfken dinmemiş... Tam bebekleri olduğu haberini aldığın anda ortaya çıkıp, aslında mutlu bir yuvayı yıkmaya karar vermişsin.
Umarım o genç hanım benim ona verdiğim öğüde uymuştur. Sanki senin bu anlattıklarını bilirmişçesine yazdığım, geçici bir ilişki olduğu düşünceme inanmış ve yuvasını yıkmaktan vazgeçmiştir. İnşallah şimdi bu yazıyı okur da, gerçeği anlar. İyi ki yazdın bana kızım.
Ama senin için gerçekten çok üzüldüm. “İstedim de aldım, kimseye hesap vermek zorunda değilim” dediğin kadar kolay ve sorumsuzca bir davranış kabul edilebilir mi? Önce ailen, yakınların ve toplum sana tepki gösterecektir
bence kadına en büyük kötülüğü yapan başka bir kadındır.evli erkeklerle olunmuyacağını anladıkları halde ayrılmayan kadınlardır ama her aldatılmaya vesile olan kadın aldatılmaya mahkum olacaktır mazlumun ahı hiç bir zaman yerde kalmaz.güzin ablaya gelen bir mektubu paylaşıcam sizlerle.
ALDATILAN EŞİN İSYANI
Sevgili Güzin abla,
ben Almanya ‘da yaşayan 28 yaşında 2 senedir evli, 7 aylık ikiz bebekleri olan bir genç kadınım. Esimle severek evlendik ama bazı gerçekleri maalesef simdi öğrendiğim için yuvamın üzerinde karabulutlar dolaşıyor. Bir süre önce esimin evlenmeden evvel, nişanlılık dönemimizde beni yakin olmasa da arkadaş bildiğim bir kadınla aldattığını öğrendim. Bu ortaya çıktığında eşim inkar edemedi, şeytana uyduğunu, pişmanlık duyduğunu söylese de hazmedemiyorum. Kendimi aldatılmaktan çok kandırılmış hissediyorum. Aptal yerine konulduğuma üzülüyorum. Güvendiğim, sevdiğim bir insanin, evlilik hazırlıkları yaptığımız bir dönemde o kişiyle, üstelik arkadaş bildiğim biriyle olması beni çok yaraladı. O kişi evlendikten sonra ilk dönemlerde evimize de girip çıkıyordu. Eşim bu durumdan hoşlanmadığını, yaşam tarzının bize uygun olmadığını söyleyerek onunla görüşmemi engellemişti. Meğer durum başkaymış, simdi daha iyi anlıyorum. O hanım bir süredir başka bir ülkede yaşıyor. Çocuklarım olduğunu öğrenince, ortak bir arkadaşımızdan e-mail adresimi alıp, bana uzunca bir mail yazarak bu durumdan beni haberdar etti. Pişmanmış. Neden simdi, amacı neydi bilemiyorum. Pişman olan bir insan huzur bozmayı göze alır mı? İnanmayacağım taktirde onun o zamanlar arkadaşı olan kuzenime de sorabileceğimi belirtmişti. O zamanlar kuzenimle de paylaşmış olanları. Kuzenimin üstüne gidince inkar edemedi, huzurum bozulmasın diye sustuğunu belirtti. İyilik mi etti, kötülük mü etti bilemiyorum. Öğreneli yaklaşık 1 ay oldu. Bir süredir oğullarımla birlikte ailemin yanındayım. Ailem ve yakınlarım herkes barıştırmak için çabalıyor ancak ben çok kararsızım. Ailem dahil kimsenin beni anladığını düşünmüyorum. Güvenim sarsıldı bir kere ve ne yapacağımı bilemiyorum.
güzin ablanın cevabı
Sevgili kızım, hani şu erkeklerin böyle işler karıştırdıklarında başvurdukları “ şeytana uydum” meselesi var ya… işte burada gerçekten karşındaki kadın bu sözün hakkını veriyor… o bir şeytanlık düşünmüş ki, seni şimdi bunca zaman sonra arıyor ve sana mail atıp, kocanla evlenmeden önce yaşadıklarını sana aktarıyor. Burada mutlaka bir intikam duygusu yatıyor. Belli ki kocanla ilişki kurarken ümitlenmiş. Ama o seninle evlenmiş, çocuklarınız olmuş… belli ki adamcağız bir daha onu arayıp sormamış. Şimdi kadın huzurunuzu bozmak istemiş ve bunda da başarılı olmuş. Bu şeytan tipli kadınların yapmayacağı yoktur kızım, bu yüzden bence eşini bağışla… yuvanı yıkıp o kadının amacına ulaşmasına fırsat verme… sanırım kocan da bu olaydan yeteri kadar ders almıştır…
evet gelelim şimdi asıl konuya ve utanmadan bu mağdur durumda olan bayanın gazetede yayınlanan mektubunu okuyan ve kocasıyla ilişkisi olduğunu söyleyen kadının güzin ablaya gönderdiği şok mektuba.
Onu istedim,baştan çıkardım ve beraber oldum.Kime ne?
Geçtiğimiz nisan ayında yayımlanan “Kocam beni arkadaşımla aldattı” başlıklı yazıda aldatılan kadının kâbusu sanırım benim.
Yani kocası onu benimle aldattı. Onu istedim, baştan çıkardım ve onunla beraber oldum. Kimseye de hesap vermek zorunda değilim. Sonuçta tecavüz etmedim, bana karşı zaafı olmasaydı bu beraberlik gerçekleşmezdi, öyle değil mi? Bu tür ilişkiler tek taraflı değil ya...
Evet, mail atarak bu durumdan haberdar ettim karısını. Kocasının ona “Seni seviyorum” dediği dönemlerde bu yaptığının altını çizmek istedim. “Bu nasıl sevgi” diye sorgulasın istedim.
“Niçin şimdi” diyebilirsiniz. Çünkü tam zamanıydı. Çocukları olunca mutlulukları perçinlendi zannetti o beyefendi. Hissettiği daha büyük bir acı olmalı işte şimdi. O hanım da bu kadar saf olmasaydı!
Karısına yazdığım mail'de “Pişmanım” demiştim ama aslına bakarsanız yalan. Çünkü zerre kadar pişman değilim.
Elime ne mi geçti? Hiç... İçimin yağları eridi sadece, o kadar. Kimseyi de ilgilendirmez.
Simdi ayrılmak üzerelermiş. Oh, çok mutlu oldum!
güzin ablanın cevabı
İşte ibretlik bir mektup...
Kızım, bunca yıllık meslek yaşamımda böyle bir mektup aldığımı hiç hatırlamıyorum. Şimdiye kadar evli bir erkekle ilişkiye giren pek çok kadından aldıklarıma asla benzemiyor mektubun. Onlar hiç değilse pişman olduklarını ya da çok sevdiklerini, aşklarına yenik düştüklerini, karşı tarafa verdikleri acı için üzüldüklerini, ellerinde olmayan bir çekilme duyduklarını vs. yazmışlardı.
Ama sen öylesine bir fütursuzluk içindesin ki, üzülmekten kendimi alamadım. Üzüldüm, çünkü hem bir arkadaşına inanılmaz bir ihanette bulunmuşsun hem eşini baştan çıkarıp bence yüz kızartıcı bir beraberlik yaşamışsın. Hem de aradan bir zaman geçtikten sonra, tam ailenin bir bebeği olduğu sırada ortaya çıkıp bu yuvayı özellikle yıkmak için haince bir plan kurmuşsun.
Satırlarından anlaşılan, o adama karşı içinde müthiş bir kin ve öfke olduğu... Belli ki o adam seni bir gecelik ilişki için kullanmış, sonra da sırtını dönüp gitmiş. Pek çok erkeğin yaptığı gibi yuvasına dönmüş. İşte sen buna katlanamamışsın.
Kirli bir mendil gibi atılıvermek seni perişan etmiş. Adamı baştan çıkarman onun yuvasını yıkmasına neden olmamış. Böylece arkadaşını sırtından vurma planların boşa gitmiş. Adama ve eşine olan öfken dinmemiş... Tam bebekleri olduğu haberini aldığın anda ortaya çıkıp, aslında mutlu bir yuvayı yıkmaya karar vermişsin.
Umarım o genç hanım benim ona verdiğim öğüde uymuştur. Sanki senin bu anlattıklarını bilirmişçesine yazdığım, geçici bir ilişki olduğu düşünceme inanmış ve yuvasını yıkmaktan vazgeçmiştir. İnşallah şimdi bu yazıyı okur da, gerçeği anlar. İyi ki yazdın bana kızım.
Ama senin için gerçekten çok üzüldüm. “İstedim de aldım, kimseye hesap vermek zorunda değilim” dediğin kadar kolay ve sorumsuzca bir davranış kabul edilebilir mi? Önce ailen, yakınların ve toplum sana tepki gösterecektir