Peygamberimiz'den örnek olaylar!..
peygamberimizin olayları peygamberimizin ilginç olayları peygamberlerin ilginç insanlık örneği olaylar peygamber efendimizin
1- Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) cok mutevazi idi. Misafirlerine bizzat kendisi hizmet eder, ikramda bulunurdu. Bir gun colden biri gelip, "Kim bu insanlarin buyugu?" diye sordu.
O sirada misafirlerine kâselerle sut dagitma hizmetinde bulunan Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) adama, "Bu insanlarin buyugu bunlara hizmet edendir!" buyurdu. Bu sozuyle hem buyuklerin insanlara hizmet edecegini ifade etmis, hem de aradigi kimsenin kendisi olduguna isarette bulunmustu.
Bir yolculuk donusunde herkes hurmalikta istirahate cekilmis dinlenirken bazilari onlara yemek hazirlamak uzere harekete gecmislerdi. Biri 'Ben yemek yapayim.', biri 'Ben su getireyim.', derken biri de 'Ben de ates yakayim.', deyince Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de, 'Oyle ise ben de odun toplayayim.' buyurdu. Biz butun isleri yapariz, siz istirahetinize bakin deyince de verdigi karsilik soyle oldu:
-Bilirim ki sizler bu hizmetleri yaparsiniz, ama baskalari hizmet ederken ben seyirci kalmaktan uzulurum. Sozunu soyle bagladi: "Ben hizmet edilen degil, hizmet eden olmayi severim!" Bundan sonra kalkip odun toplayarak bizzat hizmete katildi...
2- Bir gun bir sepet hurma getirip:
-Buyur ya Rasulallah turfanda hurma, dediler. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), "Hurmalar oldu mu ki?" diye sordu. Hayir, olmadi; ama bizim bahcemiz sicak bir dere icinde bu yuzden ilk hurma bizde erisir. Kimse yemeden size getirdik ki en once siz yiyesiniz turfanda hurmayi. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) uzakta oynayan cocuklari gosterdi, "Goturun bu turfanda hurmalari su oynayan cocuklar yesinler. Ben komsularimin yemedigini yemem. Ne zaman komsularimiz da hurma yemeye baslarsa iste o zaman ben de gonul rahatligi icinde hurma yiyebilirim." buyurdu.
3- Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) yoksullara yardim etmeyi cok severdi. Yine bir gun davet ettigi muhtaclara onceden hazirladigi yardimi sirayla dagitmis, alanlar da dagilip gitmislerdi ki, tam o sirada bir baska yoksul uzaklardan kosarak gelip kendisine verilecek bir sey kalmadigini anlayinca uzulmustu. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) uzulen bu yoksula, "Uzulme." dedi: "Sana da bir care bulabiliriz." Buldugu careyi de soyle acikladi : "Buradan dogruca Medine carsisina git, ihtiyaclarini satan dukkanlara gir, ne lazimsa al, sonra da de ki: "Mal benim, borc Rasulullah'indir! Yeter ki cocuklarini sevindir, sen de uzulme!"
Adam 'Olur mu boyle bir sey?' demek isteyince, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) onu dukkanlara dogru yonlendirirken tembihini tekrarladi. "Unutma!" dedi, "Mal benim borc Rasulullah'in, diyeceksin. Mal sana, odemesi bana ait olacaktir." buyurdu.
4- Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) faydali icat ve teknolojik buluslar kim tarafindan bulunursa bulunsun sahip cikilip Muslumanlarin hizmetinde kullanilmasini israrla tavsiye ederdi.
Bir gun bir sahabesi Sam'daki Hiristiyanlardan aldigi ici zeytinyagi dolu bir kandili getirip mescide asmisti. O gunlerde Muslumanlar Medine'de boyle bir kandili henuz yakmamislardi. Gelen cemaat bunu Sam'daki Hiristiyanlardan aldigini ogrenince, 'Muslumanlarin mescidine Hiristiyan'in yaptigi kandili mi asiyorsun? Rasulullah gelince seni azarlar', demeye getirmislerdi.
Az sonra Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) gelip dumansiz, kulsuz yanip isik veren kandili gorunce, 'Kim getirdi bunu?' diye sordu. Oradakiler getireni gostererek "Sam'da Hiristiyanlardan alip getirmis." dediler. Bunun uzerine Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) kandili getiren sahabesine tebessumle bakarak soyle dua etti: "Sen bizim mescidimizi aydinlattin, Allah da senin kabrini aydinlatsin!" Sonra da sozlerine sunu ekledi: "Insanliga faydali olan seyler muminin kaybettigi mali gibidir. Nerede ve kimde bulursa bulsun hemen sahip cikarak getirip Muslumanlarin istifadesine sunmalidir!"
1- Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) cok mutevazi idi. Misafirlerine bizzat kendisi hizmet eder, ikramda bulunurdu. Bir gun colden biri gelip, "Kim bu insanlarin buyugu?" diye sordu.
O sirada misafirlerine kâselerle sut dagitma hizmetinde bulunan Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) adama, "Bu insanlarin buyugu bunlara hizmet edendir!" buyurdu. Bu sozuyle hem buyuklerin insanlara hizmet edecegini ifade etmis, hem de aradigi kimsenin kendisi olduguna isarette bulunmustu.
Bir yolculuk donusunde herkes hurmalikta istirahate cekilmis dinlenirken bazilari onlara yemek hazirlamak uzere harekete gecmislerdi. Biri 'Ben yemek yapayim.', biri 'Ben su getireyim.', derken biri de 'Ben de ates yakayim.', deyince Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de, 'Oyle ise ben de odun toplayayim.' buyurdu. Biz butun isleri yapariz, siz istirahetinize bakin deyince de verdigi karsilik soyle oldu:
-Bilirim ki sizler bu hizmetleri yaparsiniz, ama baskalari hizmet ederken ben seyirci kalmaktan uzulurum. Sozunu soyle bagladi: "Ben hizmet edilen degil, hizmet eden olmayi severim!" Bundan sonra kalkip odun toplayarak bizzat hizmete katildi...
2- Bir gun bir sepet hurma getirip:
-Buyur ya Rasulallah turfanda hurma, dediler. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), "Hurmalar oldu mu ki?" diye sordu. Hayir, olmadi; ama bizim bahcemiz sicak bir dere icinde bu yuzden ilk hurma bizde erisir. Kimse yemeden size getirdik ki en once siz yiyesiniz turfanda hurmayi. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) uzakta oynayan cocuklari gosterdi, "Goturun bu turfanda hurmalari su oynayan cocuklar yesinler. Ben komsularimin yemedigini yemem. Ne zaman komsularimiz da hurma yemeye baslarsa iste o zaman ben de gonul rahatligi icinde hurma yiyebilirim." buyurdu.
3- Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) yoksullara yardim etmeyi cok severdi. Yine bir gun davet ettigi muhtaclara onceden hazirladigi yardimi sirayla dagitmis, alanlar da dagilip gitmislerdi ki, tam o sirada bir baska yoksul uzaklardan kosarak gelip kendisine verilecek bir sey kalmadigini anlayinca uzulmustu. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) uzulen bu yoksula, "Uzulme." dedi: "Sana da bir care bulabiliriz." Buldugu careyi de soyle acikladi : "Buradan dogruca Medine carsisina git, ihtiyaclarini satan dukkanlara gir, ne lazimsa al, sonra da de ki: "Mal benim, borc Rasulullah'indir! Yeter ki cocuklarini sevindir, sen de uzulme!"
Adam 'Olur mu boyle bir sey?' demek isteyince, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) onu dukkanlara dogru yonlendirirken tembihini tekrarladi. "Unutma!" dedi, "Mal benim borc Rasulullah'in, diyeceksin. Mal sana, odemesi bana ait olacaktir." buyurdu.
4- Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) faydali icat ve teknolojik buluslar kim tarafindan bulunursa bulunsun sahip cikilip Muslumanlarin hizmetinde kullanilmasini israrla tavsiye ederdi.
Bir gun bir sahabesi Sam'daki Hiristiyanlardan aldigi ici zeytinyagi dolu bir kandili getirip mescide asmisti. O gunlerde Muslumanlar Medine'de boyle bir kandili henuz yakmamislardi. Gelen cemaat bunu Sam'daki Hiristiyanlardan aldigini ogrenince, 'Muslumanlarin mescidine Hiristiyan'in yaptigi kandili mi asiyorsun? Rasulullah gelince seni azarlar', demeye getirmislerdi.
Az sonra Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) gelip dumansiz, kulsuz yanip isik veren kandili gorunce, 'Kim getirdi bunu?' diye sordu. Oradakiler getireni gostererek "Sam'da Hiristiyanlardan alip getirmis." dediler. Bunun uzerine Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) kandili getiren sahabesine tebessumle bakarak soyle dua etti: "Sen bizim mescidimizi aydinlattin, Allah da senin kabrini aydinlatsin!" Sonra da sozlerine sunu ekledi: "Insanliga faydali olan seyler muminin kaybettigi mali gibidir. Nerede ve kimde bulursa bulsun hemen sahip cikarak getirip Muslumanlarin istifadesine sunmalidir!"