T
TİTAN
Forum Okuru
Pestisit Kirliliği Nedir?
pestisit kirliliği, nedir, nasıl oluşur, alınacak önlemler, zararları, ile ilgili bilgiler burada melekler
PESTİSİTLER VE TOPRAK KİRLİLİĞİ
Toprak kirliliği konusunda pestisitler, tarım ürünlerine zarar veren her türlü organizmaları
yok etmek amacıyla kullanılan kimyasal maddeler veya tarımsal savaş
ilaçlan olarak tanımlanabilmektedir.
Jeolojik materyallerden, fiziksel, kimyasal ve biyolojik faktörlerin etkileri
sonucu oluşan toprak, yeryüzü kabuğunu birkaç santimetreden, birkaç metreye
kadar değişen derinliklerde kaplamaktadır. Bir çok hallerde aynı ana materyalden
oluşmalarına rağmen, iklim, topoğrafya, zaman,bitki örtüsü gibi faktörlerin
etkileri ile değişik özellikler gösterebilirler. Mineral maddeler,organik madde, su
ve hava toprağı oluşturan esas yapı maddeleri olup, bunların oranı devamlı
olarak değişiklik göstermektedir. Toprağın mineral zerreleri, organik madde, kil
ve diğer bazı maddelerin bağlayıcı etkisi sonucu olarak, değişik çapta bazı
gözenekler görülmektedir. Bu gözeneklerin büyüklük ve dağılışı, topraktaki
sıvı ve buharın hareketini önemli ölçüde etkiler.
Toprağın organik maddesi de çok kompleks bir madde olup, özellikle pestisitlerle
reaksiyona girme ve absorbe etme eğiliminde olan karboksil, amino vb. grupları
içerir. Bu bakımdan, pestisit maddeleri sorunu, çevre kirlenmesindeki etkisi
bakımından büyük önem taşımaktadır. Büyük tarımsal alanlara geniş ölçüde
uygulanan pestisit maddeleri, toprağı pestisit artıklarını toplayan bir depo haline
getirmiştir.
Toprağın pestisitler ile kirlenmesi, kullanılan pestisitlerin ortam koşullarına
dirençlilik düzeylerine bağlı bulunmaktadır. Ayrışmaya dirençli maddeler toprakta
birikmekte, zararlı dozlara ulaşmakta ve zamanla bu ortamlardan çeşitli yollarla diğer
ortamlara taşınabilmektedirler.
Tablo.4-Pestisitlerin toprakta kalıcılık durumları
Niteliği Süre Pestisit Grubu
Kalıcı değil 1-13 hafta Organik fosforlular ve carbamatlar
Orta derecede kalıcı 1-18 ay 2.4-D,Atrazine ve diğerleri
Kalıcı 2-5 yıl Klorlu hidrokarbonlar
Sürekli kalıcı Hiç bozulmadan Cıva,arsenik ve kurşun bileşikleri
Pestisitlerin topraktaki kalınları aşağıdaki sorunlara neden olur:
-Kalıntılar toprak verimliliğinin artırılmasında önemli rol oynayan solucan gibi
toprak faunasının zarar görmesine neden olur.
-Pestisit kalıntıları ile bulaşmış toprakta yetiştirilen ürünler,bunları topraktan
bünyelerine alabileceklerinden, az da olsa kalıntı içerecekler ve bu ürünlerin hayvan
ve insanlar tarafından tüketilmeleri ile kalınlar beslenme zinciri içinde hareket
ederek zararlı sonuçlar doğururlar.
-Pestisitler topraktan sızma yoluyla yeraltı sularına ve buharlaşma ile atmosfere
karışarak uygulama alanları dışındaki ortamlara zarar verebilirler.
Topraktaki pestisit kalıntılarının ortaya çıkardığı problemlerin başında, pestisitlerin
bir çok bitki tarafından absorbe edilip besin ve lif ürünleri haline dönüştürülmeleri
ve buna bağlı olarak canlıları tehdit etmeleri gelmektedir.
Diğer taraftan topraktaki pestisit kalıntıları canlı bir varlık olan toprağın verimliliğinin
etkilemekte ev tarımsal açıdan da problem oluşturmaktadır. Örneğin; herbisit
kalıntıları takip eden yıllarda büyüyerek ekinlere zararlı olurlar. Klorlu hidrokarbon
insektisitleriyle kirlenmiş balıklarla beslenen kuş türlerinde üreme bozukluğu
bazı araştırmalarda görülmüştür.
Dünya'da olduğu gibi ülkemizde de tarımsal verimin artı alabilmesi için toprakta
tüketilen besleyici maddelerin yapay gübrelerle giderilebilmesi, istenmeyen
bitkiler ve böceklerle, bitki hastalıklarıyla savaşım zorunluluğu vardır. Bu
nedenlerle de pestisit, fungusit, rodentisit ve diğer kimyasal maddelerin ülkemizde
kullanılması yoluna gidilmiştir. Diğer taraftan, toprağa katılan yapay gübrelerle de
gittikçe daha çok üretmek ve kullanmak ihtiyacındayız. Fakat bu madenlerin
geliştirilmesi ve yoğun şekilde kullanılmaya başlamaları bize ciddi sorunlarıda
getirmektedir. Örneğin, fosforlu yapay gübrelerin yapımında kullandığımız fosfor
her yıl dünya da 7 milyon tona ulaşacak miktarlarda harcanmakta ve bir daha
kullanamayacağımız şekilde elden çıkmaktadır. Bunu sonucu olarak dünyada
mevcut ve yararlanılabilecek fosforu gelecek 90 yıl içinde tüketmiş olacağız. Fosfat
gübrelerinin kullanılmaması halinde ise yeryüzünde ancak çok az insanı doyurmak
mümkün olacaktır.
Bir taraftan dünyadaki sınırlı doğal kaynaklar tüketilirken, diğer taraftan
global çapta bozulan su dengesi dünyanın birçok yerinde su yetersizliği ile
tarımsal üretimi azaltmakta, kıtlıklara neden olmaktadır. Ayrıca, bazı yörelerde
düzensiz şiddetli yağmurlar toprakları yıkamakta ve yaşam için gerekli maddeleri
toprak yüzeyinden alıp götürürken su ortamı için zararlı olan pestisit maddeler,
tarım ilaçlan da akarsulara, denizlere ve göllere ulaşarak sularda biyolojik dengeyi
bozmak, toksik etki yaratmak suretiyle su ürünlerini azaltmakta ve insanların
sağlığını tedhit etmektedir.
Küçük bir gezegen olan dünyamızda çoğu ilkel olmak üzere 1.000.000 kadar
hayvan ve 350.000 dolayında bitki türü mevcuttur. Halen ağaçlar ve diğer yararlı
bitkilerin bilebildiğimiz hastalıklarının sayısı ise 1.500'dür. Diğer taraftan sayılan
670.000 e ulaşan böcek türleri içinde insanlara, hayvanlara ve bitkilere ciddi şekilde
zararlı olanların miktarı ise 900 den fazla değildir. Fakat haşerelerin tarihler boyunca
insanlara yönelttikleri felaketler korkunç olmuştur. İnsanlarla haşereler arasındaki
mücadelede böcekler devamlı olarak galip çıkmışlardır. Fakat son yıllarda bu
durum değişmeye yüz tutmuştur. Geliştirilen ve özellikle kalıcı etkili pestisit maddelerin
kullanılmasının bize neler kazandırdığını ve ne gibi çevresel sorunlar yarattığını
da incelemek gerekir.
Kalıcı etkili insektisitlerin kullanılmaya başlanması sağlığa zararlı böceklerle
savaşımda insanların galip gelmesi şekline dönüşmüştür. Ancak, övünülecek
başarılara rağmen insan çevresinin bu maddelerle, özellikle dayanıklı ve kalıcı
olanlarıyla yavaş yavaş satüre bir hale geldiği, istemediğimiz haşere türlerinin ortaya
çık-tığı, hedef olarak seçmediğimiz haşere türlerinin kaybedildiği ve insan
sağlığına yönelen tehlikelerin baş gösterdiği anlaşıldı. İnsan çevresine yayılmış
olan bu maddeler ekosistemin içine giriyor ve bu sistemde birikerek ekosistemlerin
dinamiğini bozuyorlardı. İnsanlığın geleceğini tehlikeye düşürebilecek nitelikte
doğal dengenin bozulmasında pestisitlerin büyük rolü olduğu anlaşıldı. Bu
maddeler toprakta birikiyorlar ve gıda zincirine de girerek insana ulaşıyorlardı.
Bu arada dünyada ve ülkemizde üretimi yasak olan ancak piyasada bol miktarda
bulunan DDT ile üretimine sınırlama getirilmeyen diğer klorlu hidrokarbonların,
insanlarda dahil olduğu vertebraların sinir sistemlerine, hormon
metabolizmalarına sinsi etkileri ortaya çıkarıldı.
Kaynak:
Çevre Sağlığı Temel Kaynak Dizisi: 40
TOPRAK KİRLİLİĞİ
Prof. Dr. Çağatay Güler
Zakir Çobanoğlu
Ankara
1997
PESTİSİTLER VE TOPRAK KİRLİLİĞİ
Toprak kirliliği konusunda pestisitler, tarım ürünlerine zarar veren her türlü organizmaları
yok etmek amacıyla kullanılan kimyasal maddeler veya tarımsal savaş
ilaçlan olarak tanımlanabilmektedir.
Jeolojik materyallerden, fiziksel, kimyasal ve biyolojik faktörlerin etkileri
sonucu oluşan toprak, yeryüzü kabuğunu birkaç santimetreden, birkaç metreye
kadar değişen derinliklerde kaplamaktadır. Bir çok hallerde aynı ana materyalden
oluşmalarına rağmen, iklim, topoğrafya, zaman,bitki örtüsü gibi faktörlerin
etkileri ile değişik özellikler gösterebilirler. Mineral maddeler,organik madde, su
ve hava toprağı oluşturan esas yapı maddeleri olup, bunların oranı devamlı
olarak değişiklik göstermektedir. Toprağın mineral zerreleri, organik madde, kil
ve diğer bazı maddelerin bağlayıcı etkisi sonucu olarak, değişik çapta bazı
gözenekler görülmektedir. Bu gözeneklerin büyüklük ve dağılışı, topraktaki
sıvı ve buharın hareketini önemli ölçüde etkiler.
Toprağın organik maddesi de çok kompleks bir madde olup, özellikle pestisitlerle
reaksiyona girme ve absorbe etme eğiliminde olan karboksil, amino vb. grupları
içerir. Bu bakımdan, pestisit maddeleri sorunu, çevre kirlenmesindeki etkisi
bakımından büyük önem taşımaktadır. Büyük tarımsal alanlara geniş ölçüde
uygulanan pestisit maddeleri, toprağı pestisit artıklarını toplayan bir depo haline
getirmiştir.
Toprağın pestisitler ile kirlenmesi, kullanılan pestisitlerin ortam koşullarına
dirençlilik düzeylerine bağlı bulunmaktadır. Ayrışmaya dirençli maddeler toprakta
birikmekte, zararlı dozlara ulaşmakta ve zamanla bu ortamlardan çeşitli yollarla diğer
ortamlara taşınabilmektedirler.
Tablo.4-Pestisitlerin toprakta kalıcılık durumları
Niteliği Süre Pestisit Grubu
Kalıcı değil 1-13 hafta Organik fosforlular ve carbamatlar
Orta derecede kalıcı 1-18 ay 2.4-D,Atrazine ve diğerleri
Kalıcı 2-5 yıl Klorlu hidrokarbonlar
Sürekli kalıcı Hiç bozulmadan Cıva,arsenik ve kurşun bileşikleri
Pestisitlerin topraktaki kalınları aşağıdaki sorunlara neden olur:
-Kalıntılar toprak verimliliğinin artırılmasında önemli rol oynayan solucan gibi
toprak faunasının zarar görmesine neden olur.
-Pestisit kalıntıları ile bulaşmış toprakta yetiştirilen ürünler,bunları topraktan
bünyelerine alabileceklerinden, az da olsa kalıntı içerecekler ve bu ürünlerin hayvan
ve insanlar tarafından tüketilmeleri ile kalınlar beslenme zinciri içinde hareket
ederek zararlı sonuçlar doğururlar.
-Pestisitler topraktan sızma yoluyla yeraltı sularına ve buharlaşma ile atmosfere
karışarak uygulama alanları dışındaki ortamlara zarar verebilirler.
Topraktaki pestisit kalıntılarının ortaya çıkardığı problemlerin başında, pestisitlerin
bir çok bitki tarafından absorbe edilip besin ve lif ürünleri haline dönüştürülmeleri
ve buna bağlı olarak canlıları tehdit etmeleri gelmektedir.
Diğer taraftan topraktaki pestisit kalıntıları canlı bir varlık olan toprağın verimliliğinin
etkilemekte ev tarımsal açıdan da problem oluşturmaktadır. Örneğin; herbisit
kalıntıları takip eden yıllarda büyüyerek ekinlere zararlı olurlar. Klorlu hidrokarbon
insektisitleriyle kirlenmiş balıklarla beslenen kuş türlerinde üreme bozukluğu
bazı araştırmalarda görülmüştür.
Dünya'da olduğu gibi ülkemizde de tarımsal verimin artı alabilmesi için toprakta
tüketilen besleyici maddelerin yapay gübrelerle giderilebilmesi, istenmeyen
bitkiler ve böceklerle, bitki hastalıklarıyla savaşım zorunluluğu vardır. Bu
nedenlerle de pestisit, fungusit, rodentisit ve diğer kimyasal maddelerin ülkemizde
kullanılması yoluna gidilmiştir. Diğer taraftan, toprağa katılan yapay gübrelerle de
gittikçe daha çok üretmek ve kullanmak ihtiyacındayız. Fakat bu madenlerin
geliştirilmesi ve yoğun şekilde kullanılmaya başlamaları bize ciddi sorunlarıda
getirmektedir. Örneğin, fosforlu yapay gübrelerin yapımında kullandığımız fosfor
her yıl dünya da 7 milyon tona ulaşacak miktarlarda harcanmakta ve bir daha
kullanamayacağımız şekilde elden çıkmaktadır. Bunu sonucu olarak dünyada
mevcut ve yararlanılabilecek fosforu gelecek 90 yıl içinde tüketmiş olacağız. Fosfat
gübrelerinin kullanılmaması halinde ise yeryüzünde ancak çok az insanı doyurmak
mümkün olacaktır.
Bir taraftan dünyadaki sınırlı doğal kaynaklar tüketilirken, diğer taraftan
global çapta bozulan su dengesi dünyanın birçok yerinde su yetersizliği ile
tarımsal üretimi azaltmakta, kıtlıklara neden olmaktadır. Ayrıca, bazı yörelerde
düzensiz şiddetli yağmurlar toprakları yıkamakta ve yaşam için gerekli maddeleri
toprak yüzeyinden alıp götürürken su ortamı için zararlı olan pestisit maddeler,
tarım ilaçlan da akarsulara, denizlere ve göllere ulaşarak sularda biyolojik dengeyi
bozmak, toksik etki yaratmak suretiyle su ürünlerini azaltmakta ve insanların
sağlığını tedhit etmektedir.
Küçük bir gezegen olan dünyamızda çoğu ilkel olmak üzere 1.000.000 kadar
hayvan ve 350.000 dolayında bitki türü mevcuttur. Halen ağaçlar ve diğer yararlı
bitkilerin bilebildiğimiz hastalıklarının sayısı ise 1.500'dür. Diğer taraftan sayılan
670.000 e ulaşan böcek türleri içinde insanlara, hayvanlara ve bitkilere ciddi şekilde
zararlı olanların miktarı ise 900 den fazla değildir. Fakat haşerelerin tarihler boyunca
insanlara yönelttikleri felaketler korkunç olmuştur. İnsanlarla haşereler arasındaki
mücadelede böcekler devamlı olarak galip çıkmışlardır. Fakat son yıllarda bu
durum değişmeye yüz tutmuştur. Geliştirilen ve özellikle kalıcı etkili pestisit maddelerin
kullanılmasının bize neler kazandırdığını ve ne gibi çevresel sorunlar yarattığını
da incelemek gerekir.
Kalıcı etkili insektisitlerin kullanılmaya başlanması sağlığa zararlı böceklerle
savaşımda insanların galip gelmesi şekline dönüşmüştür. Ancak, övünülecek
başarılara rağmen insan çevresinin bu maddelerle, özellikle dayanıklı ve kalıcı
olanlarıyla yavaş yavaş satüre bir hale geldiği, istemediğimiz haşere türlerinin ortaya
çık-tığı, hedef olarak seçmediğimiz haşere türlerinin kaybedildiği ve insan
sağlığına yönelen tehlikelerin baş gösterdiği anlaşıldı. İnsan çevresine yayılmış
olan bu maddeler ekosistemin içine giriyor ve bu sistemde birikerek ekosistemlerin
dinamiğini bozuyorlardı. İnsanlığın geleceğini tehlikeye düşürebilecek nitelikte
doğal dengenin bozulmasında pestisitlerin büyük rolü olduğu anlaşıldı. Bu
maddeler toprakta birikiyorlar ve gıda zincirine de girerek insana ulaşıyorlardı.
Bu arada dünyada ve ülkemizde üretimi yasak olan ancak piyasada bol miktarda
bulunan DDT ile üretimine sınırlama getirilmeyen diğer klorlu hidrokarbonların,
insanlarda dahil olduğu vertebraların sinir sistemlerine, hormon
metabolizmalarına sinsi etkileri ortaya çıkarıldı.
Kaynak:
Çevre Sağlığı Temel Kaynak Dizisi: 40
TOPRAK KİRLİLİĞİ
Prof. Dr. Çağatay Güler
Zakir Çobanoğlu
Ankara
1997