ÖZÜRLÜ YÜREKLERE
Yıl 1961 bir sonbahar akşamı yağmurlu ve soğuk sokakta
İşlerinden evine dönen insanların telaşı ve bir genç kız …
Pencerede oturmuş onları izliyor
Kimbilir kaç kez izledi bu görüntüyü
Ama yinede mutlu ….
Ve bir güne yine puslu bir Newyork akşamı ilk kez karşısındaki
Pencereye gözü takılıyor
Bir çift göz onu izliyor o an yüreği sanki yerinden çıkacak gibi oluyor
Anlayamadığı bir olay bu ilk kez
Böyle oluyor karşısındaki gözler onun
Gözlerinin içinde utanarak başını öne eğiyor
Ertesi gün yine aynı , diğer gün yine aynı
Vee! Bir ay geçiyor bakışmayla
Artık delikanlı cesaretleniyor
Ve cama telefon numarasını yazıyor
Genç kız hiç tereddüd etmeden
Arıyor sesi titreyerek….
Ve yine günler geçiyor telefon konuşmaları ile
Tam 3 ay geçmiş…
Nasıl geçtiğini ikiside anlamıyor
Delikanlı artık sevdiği kızı yakından görmek istiyor
Genç kız o kadar masum ki
Hiç tereddüd etmeden kabul ediyor
Ve tatlı bir telaş içinde ertesi güne hazırlanıyor
Akşam olunca büyük bir heyecan ile kapının önüne çıkıyor
Tam saatinde …
Delikanlı karşısında donuk gözlerle bakıyor
O sevgi dolu gözler gitmiş
Yerine Newyork gecesinden daha soğuk gözler yerini almıştı
Delikanlı sert ve bir o kadar da kaba ses tonuyla “ SEN ÖZÜRLÜMÜYDÜN,, diye soruyor
Genç kız başı önünde yağmura karışan göz yaşları ile susuyor
Delikanlı arkasına bakmadan karanlık sokakta kayboluyor
Vee! Genç kız artık o pencereden hiç bakmıyor
Hayatta ilk kez mutlu olduğu
İlk kez umutlandığı
O pencerenin perdesini bile açmıyor…….
Sevgi fedakarlıktır
Sevgi yürek ister
Sevgi emek ister
Sevgi sahiplenmektir
veeee
Bence sevmeyi bilmeyen kişi
bence o özürlüdür ...