*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Osmanlı'da kültür ve medeniyet
Ad
MERKEZ TEŞKİLATI
PADİŞAH
A)-PADİŞAHLARIN BAŞA GEÇMESİ(VERASET SİSTEMİ):
Osmanlı Devletinde kimin padişah olacağı konusunda kesin bir kural yoktu. Osmanlı ailesinin bütün
erkekleri taht üzerinde hak sahibi idiler. Onun için padişah ölünce oğullarının hangisinin tahta
geçeceği konusunda devlet yönetimindeki etkili grupların(ümera

ulema vb.) tercihleri önemli rol
oynuyordu.Eski Türk Devlet geleneğinden kaynaklanan bu sistem(Kut anlayışı)taht kavgalarına neden
oluyordu.
Veraset Sistemindeki Değişmeler:
* Fatih Sultan Mehmet bu sakıncayı ortadan kaldırmak için tahta geçme yöntemini belirleyen bir
kanunname düzenledi.
Bu kanunla Fatih'in amacı:
1 -Taht kavgasına son vererek

ülkenin birlik ve bütünlüğünü sağlamak


2- En GÜÇLÜ olanın padişah olmasını sağlamaktı.
* I.AHMET zamanında yapılan değişiklikle EN YAŞLI ve AKILLI olanın (EKBER VE ERŞED) padişah olması
esası benimsendi.
AÇIKLAMA: Ekberiyet sistemi Şehzadeler arasındaki rekabet duygusunu ortadan kaldırması bakımından
OLUMSUZ

taht kavgalarına son vermesi bakımından da OLUMLU sonuçlar doğurmuştur.
B)-PADİŞAHLARIN YETİŞMESİ:
16. yüzyılın sonlarına kadar şehzadeler 14-15 yaşlarına gelince

Anadoludaki sancaklara
SANCAKBEYİ olarak gönderilirlerdi. Burada bir LALA'nın yanında devlet yönetiminde tecrübe
kazanmaları sağlanırdı.
NOT: Lala'yı Büyük Selçuklular'daki ATABEYLERE benzetebiliriz.
III. Mehmet'ten sonra şehzadelerin SANCAĞA ÇIKMA usulü kaldırıldı. (Şehzadeler sarayda KAFES
HAYATI yaşadılar.)
C)-PADİŞAHLARIN ÜNVANLARI:
Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında başta bulunan hükümdarlara BEY denilmiştir.Yine
hırıstiyanlara karşı savaştıklarından GAZİ de denilmiştir.(Örneğin:Osman bey

Osman Gâzi


Orhan
Bey

Orhan Gâzi gibi


) Hükümdarların aldığı diğer başlıca ünvanlar; Han


Hakan


Hünkâr


Sultan ve
genellikle Padişah'dır.
NOT: Yavuz Sultan Selimin 1517 Mısır seferi sonucu HALİFELİK Osmanlı padişahlarına geçmiştir.
Böylelikle Osmanlı hükümdarları padişah olarak Devletin Başı
halife olarakta müslümanların
başı olma özelliği taşımışlardır.
SARAY
Padişahın hem özel hayatının geçtiği
hem de devletin yönetildiği yerdi. Saray ENDERUN ve BİRUN
olmak üzere iki bölümden oluşuyordu.Bu iki bölüm BAB'ÜS-SAADE(Orta kapı) denilen kapıyla birbirine
bağlanmıştı.
1)- ENDERUN 😛adişahın özel hayatının geçtiği sarayın iç bölümüdür. Burada padişahın hizmetine
bakan güvenilir kimselerin bulunduğu hizmet ve eğitim odaları ve harem bulunuyordu.Enderundaki
odalar şunlardır:
a)-HASODA😛adişahın günlük himetine bakarlardı.
b)-HAZİNE ODASI😛adişahın özel hazinesine bakarlardı.
c)-KİLER ODASI:Yemek ve sofra hizmetlerini yaparlardı.
d)-SEFERLİ ODASI:Berber
terzi

müzisyen gibi görevliler bulunurdu.
Devşirme usulüyle toplanan oğlanlar
Acemi oğlanlar ocağına götürülmeden önce

içlerinden
seçilenler Topkapı sarayına alınarak
sıkı bir disiplin altında yetiştirilirlerdi. Bunlara dini
bilgiler
Arapça

Farsça gibi dersler ve pratik el sanatları öğretilirdi.Bunlara İÇOĞLANI denilirdi.
Amaç saraya alınan bu içoğlanlarını gerçek bir dindar
devlet adamı

asker ve seçkin nitelikli bir
kişi olarak yetiştirmekti. Hasoda
kiler odası

hazine ya da seferli odalarında hem hizmet ederler

hemde eğitim ve öğretimlerini sürdürürlerdi. Daha sonra ÇIKMA denilen bir atama usulüyle Birun da
görevlendirilir
bu odaların başındaki ağalar da sancak beyliği gibi önemli görevlere tayin
edilirlerdi.
HAREM: Sarayda kadınların yaşadığı bölüme denirdi.Saraya alınan kızlar tıpkı iç oğlanları gibi sıkı
bir eğitim görürlerdi. Eğer padişah tarafından sarayda tutulmazlarsa Çıkma ile saray dışında
görevlendirilen Kapıkullarıyla evlendirilirlerdi.
2)- BİRUN: Sarayın dış bölümüne denirdi. Bîrûnda geniş bir yönetici kadro yer alırdı. Bîrûndaki
görevliler ve teşkilatları şunlardı:
a)-Yeniçeriler
b)-Altı Bölük halkı (sipahiler
silahdar

sağ ve sol garipler

sağ ve sol ulûfeciler.)
c)-Topçular ve Cebeciler
d)-Mehterler
e)-Müteferrikalar Enderundan çıkma içoğlanlar
beyzade çocukları

devlet ileri gelenlerinin
çocukları.)
Birunda başka görevlilerde vardı. Başlıcaları:
Padişah Hocası:Şehzadelerin eğitimiyle meşgul olur.
Hekimbaşı:Cerrahbaşı da denilen doktor.
Çavuşlar ve Çavuşbaşı:Haberleşme ve elçilik görevini yapar.
Ayrıca Müneccimbaşı
Mimarbaşı

seyisler

okçular

rikabdarlar

Darbhane emini vb

.
Üstün başarı gösterenler
saray dışındaki görevlere atanarak ödüllendirilirlerdi.
NOT: Osmanlılar'da ilk saray Bursa da yapılmıştı. Başkent Edirne olunca burada daha büyük bir saray
yapılmış
İstanbul'un fethiyle Fatih Beyazıt'taki mevcut sarayda oturmuş

buranın yeterli
gelmemesi üzerine aynı yerde başka bir saray yaptırılmıştı. Eski Saray denilen bu sarayın da
yeterli olmaması üzerine Topkapı Sarayı(yeni saray) yapılmıştır. Padişahlar 19. yüzyıla
kadar burada oturmuşlar
19. yüzyılda Dolmabahçe

Beylerbeyi

Çırağan ve Yıldız sarayları
yapılmıştır.
DİVAN-I HÜMAYUN
Bugünkü Bakanlar Kurulu gibi çalışan Divan-ı Hümayun önceleri DİVANHANE'de toplanırken
Kanuni
zamanında yapılan KUBBEALTI denilen yerde toplanmaya başlamıştır.
Divan teşkilatı ilk defa ORHAN BEY zamanında kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmet padişahların divân
toplantılarına katılma geleneğine son vererek
toplantıları kafesli bir pencerenin arkasından takip
etmiştir.
DİVANIN YAPISI:
Osmanlılarda padişahın yetkilerini kullanmak yada emirlerini uygulamak için görevlendirilmiş üç temel
sınıf bulunuyordu. Bu sınıfların en üst yetkilileri divânda temsil edilirdi. Bu sınıflar şunlardı:
1-Seyfiye (Ehl-i Kılıç= Ehl-i Örf)
2-İlmiye (Ehl-i Şer)
3-Kalemiye (Ehl-i Kalem)
1)- SEYFİYE (Ehli Örf):
Osmanlı Devletinde yönetim ve askerlik görevini yerine getiren zümrelere denirdi. Ehli örf
ehli
seyf ve ümera gibi isimler verilen bu sınıfın divan-ı hümayundaki temsilcileri vezir-i azam ve
vezirlerdi. Divan dışında beylerbeyleri
sancak beyleri

kapıkulu askerleri

tımarlı sipahiler bu
grubun içindedir.
VEZİR-İ AZAM(Sadrazam):Bugünkü başbakan durumunda olan veziri azam
padişahın vekili olarak görev
yapar ve onun altın mührünü taşırdı. Divana başkanlık eder
padişah sefere katılmıyorsa ordunun
başına geçer
bu görevi sırasında SERDARI EKREM sıfatıyla padişahın bütün yetkilerini kullanırdı.
KUBBE ALTI VEZİRLERİ: Bugünkü devlet bakanları durumunda olan kubbe altı vezirlerinin sayıları 5-7
arasındaydı.
2)- İLMİYE (Ehli Şer)
Medreselerde iyi eğitim görmüş
devletin adalet

eğitim ve yargı görevlerini üstlenen gruptu.Ulema
da denilen bu grubun üç önemli görevi vardı:
a)-Tedris Görevi:Eğitim-Öğretim görevidir.Bu görevi müderris
muâllim gibi kişiler yürütürdü.
b)-Kaza Görevi:Yargı görevidir. Bu görev kadılar tarafından yürütülürdü. Kadılar İslam hukukuna
göre davalara bakar ve karar verirlerdi.
c)-İfta Görevi: Fetva görevidir.Yapılanların şeriata uygun olup olmadığı konusunda fikir beyan
etme görevidir.
Fetva verme yetkisine sahip olanlara MÜFTİ denilirdi. Müftilerin en üst rütbelisi Şeyhülislam
ve kazaskerlerdi.
ŞEYHÜLİSLAM: Divana katılan fakat oy kullanmayan şeyhüislamın protokoldeki sırası veziri azamla
aynıydı.Hem ilmi kişiliği
hem de fetva verme yetkisi dolayısıyla şeyhülislama büyük saygı
gösterilirdi. Bayramlaşma sırasında padişah sadece şeyhülislamın karşısında ayağa kalkardı.
Önemli devlet işleri hatta padişahların görevden alınması için şeyhülislamın fetvası
gerekiyordu.Şeyhülislam idam cezasına çarptırılamaz
tutuklanamaz ve hapsedilemezdi. 17. yüzyıla
kadar görevden alınması bile söz konusu değildi. Tanzimattan sonra şeyhülislamların yönetimdeki
önemi azalmaya başladı.
KAZASKERLER (KADIASKERLER): Divanı Humayun üyesi olan kadıaskerler şer'i hükümler veren en yüksek
görevlilerdi. Fatihten itibaren Anadolu ve Rumeli kadıaskerleri olmak üzere sayıları ikiye
çıkarıldı. Rumelideki kadılar Rumeli
Anadoludaki kadılar Anadolu kadıaskerine bağlıydılar.
KADILAR: Başlıca görevleri şunlardı:
a)-Merkezden gelen emirleri halka iletmek
halkın şikayetlerini merkeze bildirmek.
b)-Her türlü davaya(miras
ticaret

ceza) bakarak karar vermek.(Yargıçlık)
c)-Nikah sözleşmesi
şirket kurulması

Vakıf kurulması gibi sözleşmeleri yapardı.(Noterlik)
d)-Avarız denilen olağanüstü durumlardaki vergileri toplar
merkeze gönderirdi.
PADİŞAH HOCALARI: Osmanlı şehzadelerine ulemadan bir kimse hoca olarak tayin edilirdi. Şehzadeler
hükümdar olduklarında onları PADİŞAH HOCASI olarak tayin ederlerdi.
SEYYİD VE ŞERİFLER: Hz.Peygamberin torunları Hz.Hasanın soyundan gelenlere Şerif
Hz. Hüseyinin
soyundan gelenlere ise Seyyid denirdi. Seyyid ve şerifler Osmanlı toplumunda büyük saygı
görürlerdi. Devlet de bunların işleriyle meşgul olmak için NAKİB'ÜL EŞRAFLIK denilen bir
kurum kurmuştu.
Yukarıdaki görevlilerden başka ilmiye zümresi içinde müderrisleri
müneccimleri

hekimleri

tarikat
şeyhlerini
imam ve müezzinleri sayabiliriz.
3)- KALEMİYE(Ehli Kalem):
Günümüzde bürokrasi diye adlandırılan bu sınıfın en üst rütbelileri NİŞANCI VE DEFTERDARLAR'dır.
NİŞANCI(TEVKİİ=TUĞRAİ): Divandan çıkarılan belgelerin üstüne padişahın nişan
olan TUĞRA 'yı çektiği için TUĞRACI'da denirdi. Nişancı kendisine bağlı REİSÜL KÜTTAB
başkanlığında çeşitli kalemler vasıtasıyla merkez bürokrasisinin her türlü işlemlerini yapardı.
Reisülküttab'a bağlı kalemler şunlardı:
a)-Beylikçi Kalemi b)-Tahvil Kalemi c)-Ruus Kalemi d)-Amedi Kalemi
Nişancının görevleri: Nişancı tuğra çekmenin yanısıra yukarıdaki kalemler vasıtasıyla şu
görevleri yapardı:
A)- Divanda yapılan görüşmelerin kayıtlarını tutarak MÜHİMME DEFTERİNE(Divan Defteri)
kaydetmek.
B)- Ferman
berat gibi belgeleri hazırlamak.
C)- Sadrazam ve padişah arasındaki ve dış ülkelerle olan yazışmaları hazırlamak.
D)- Tapu Tahrir Defterlerini tutmak.
DEFTERDAR:
Osmanlı Devletinde bütün mali işlerden ve hazineden sorumlu en üst görevlilerdi. Osmanlılarda İç
ve Dış Hazine olmak üzere iki tür hazine vardı. İç hazinede padişahın özel serveti ve değerli
eşyaları saklanırdı. Dış hazine ise devletin maliye teşkilatını oluştururdu. İlk dönemde
defterdar sayısı bir iken
sonraları mâli işlerin artmasından dolayı sayıları ikiye
yükselmiştir.Bunlar; Rumeli defterdarı ve Anadolu Defterdarı idi. Rumeli Defterdarı
Başdefterdar idi.
Defterdara bağlı kalemler şunlardı:
a)-Ruznamçe kalemi b)-Maliye emirleri kalemi c)-Tarihçi kalemi d)-Gelir ve gider kalemi
Defterdara bağlı üst düzey görevliler şunlardı:
a)-Başbakı kulu b)-Veznedarbaşı c)-Sergi nazırı d)-Sergi halifesi
MERKEZ TEŞKİLATINDA MEYDANA GELEN DEĞİŞMELER:
1)- 18. yüzyılda değişmeler:
a)- Tahta Osmanlı ailesinin en yaşlı üyesinin geçmesi
zamanla devlet işlerinin sadrazamlara
bırakılması sonucun doğurmuştur. Sadrazamların güçlenmesi ile Divan BAB-I ALİ'de(Sadrazam
kapısı=Yüksek Kapı)toplanmaya başlamıştır
b)- 18. yüzyılda devletlerarası ilişkiler ön plana çıkınca diplomasi önem kazanmaya başlamış
böylece kalemiye sınıfının özellikle de REİSÜL KÜTTAB'ın etkinliğ artmıştır. Reisülküttab dış
ilişkileri düzenleyen bir nitelik kazanmıştır.
2)- II.Mahmut Döneminde değişmeler:
a)- 1826'dan itibaren BAB-I ALİ sadrazamın özel ikametgahı olmaktan çıkmış
devletin hükümet
binası haline gelmiştir.
b)- II.Mahmut zamanında Divân Batı ülkelerinde olduğu gibi yeniden düzenlenmiştir. Divân-ı
Hümayûn yerine nezaretlerden (nazırlıklar=bakanlıklar) oluşan yeni bir hükümet modeli
oluşturulmuştur. Bu hükümet modeline Meclis-i Vükela
Heyeti Vükela(bakanlar kurulu) veya
Meclis-i Has denir. Böylelikle Sadrazamın yetkileri nazırlar arasında dağıtılmıştır. Bu
nazırlıklar şunlardır
ESKİ YENİ
Divan-ı Hümayun -----> Heyeti Vükela(bakanlar kurulu
Sadrazam -----> Başvekil(Başbakan)
Sedaret Kethüdası -----> Dahiliye Nazırı(İçişleri)
Reisülküttab -----> Hariciye Nazırı(Dışişleri)
Defterdar -----> Maliye Nazırı
Kazasker -----> Adalet Bakanlığı (Nezareti Deavi=Davalar bakanlığı)
Ayrıca Evkaf ve Ticaret Nazırlığı kuruldu.
c)- II.Mahmut zamanında yeni meclis ve komisyonlar kuruldu.Bunlar;
1-Dar-ı Şura-i Askeri (Askeri işleri düzenlemek)
2-Dar-ı Şura-i Bab-ı Ali(İdari ve bürokratik işler
3-Meclis-i Vala-i Ahkam-ı Adliye(Adalet işleri)
Bunların dışında II.Mahmut zamanında şu ıslahatlar gerçekleştirildi:
a)-1826 da Yeniçeri ocağı kaldırıldı
Yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye adıyla yeni bir
ordu kuruldu.
b)-Tımar ve zeamet kaldırıldı. Başta valiler olmak üzere devlet memurları maaşa bağlandı.
c)-Müsadere usulü kaldırıldı.(Görevden alınan yüksek dereceli memurun malına devletin
elkoyma usulü)
d)-İlköğretim mecburi kılındı.
e)-İlk resmi gazete ( TAKVİM-İ VEKAYİ) çıktı.
f)-İlk defa nüfus sayımı yapıldı.
g)-Kıyafet değişikliği yapıldı.(Memurlara fes
ceket

pantolon giyme zorunluluğu)
h)- Harp okulu
Tıp okulu gibi okullar açıldı.
ı)- Mahalle ve köylere MUHTARLIK teşkilatı kuruldu.
3)-Tanzimat Döneminde Meydana Gelen Değişiklikler:
3 Kasım 1839 da ilan edilen Tanzimat fermanıyla devlet teşkilatında yeni düzenlemelere
gidilmiştir. 1876'ya kadar süren dönemde yeni meclis ve komisyonlar kurulmuştur.
Bunlar; a)-Meclis-i Ali Tanzimat
b)-Şura-i Devlet c)-Divan-ı Ahkam-ı Adliye'dir.
Ayrıca Tanzimat Döneminin bir başka yeniliği de SERASKERLİK makamının kurulmasıydı. Kara
kuvvetleri komutanlığı olan bu makam
Sadrazam ve şeyhülislama eşit tutuldu.
4)-Meşrutiyet Döneminde Meydana Gelen Değişiklikler:
1876'da Kanuni Esasi'nin ilan edilmesiyle Meşrûtiyet dönemi başlamıştır. Yapılan seçimlerle iki
meclis oluşturulmuştur:
a)- Meclisi Mebusan:Hırıstiyan
Yahudi ve müslüman halkın seçtiği milletvekillerinden oluşuyordu.
b)- Ayan Meclisi: Padişah tarafından tayin edilen 26 kişiden oluşuyordu.
PADİŞAH
A)-PADİŞAHLARIN BAŞA GEÇMESİ(VERASET SİSTEMİ):
Osmanlı Devletinde kimin padişah olacağı konusunda kesin bir kural yoktu. Osmanlı ailesinin bütün
erkekleri taht üzerinde hak sahibi idiler. Onun için padişah ölünce oğullarının hangisinin tahta
geçeceği konusunda devlet yönetimindeki etkili grupların(ümera

oynuyordu.Eski Türk Devlet geleneğinden kaynaklanan bu sistem(Kut anlayışı)taht kavgalarına neden
oluyordu.
Veraset Sistemindeki Değişmeler:
* Fatih Sultan Mehmet bu sakıncayı ortadan kaldırmak için tahta geçme yöntemini belirleyen bir
kanunname düzenledi.
Bu kanunla Fatih'in amacı:
1 -Taht kavgasına son vererek


2- En GÜÇLÜ olanın padişah olmasını sağlamaktı.
* I.AHMET zamanında yapılan değişiklikle EN YAŞLI ve AKILLI olanın (EKBER VE ERŞED) padişah olması
esası benimsendi.
AÇIKLAMA: Ekberiyet sistemi Şehzadeler arasındaki rekabet duygusunu ortadan kaldırması bakımından
OLUMSUZ

B)-PADİŞAHLARIN YETİŞMESİ:
16. yüzyılın sonlarına kadar şehzadeler 14-15 yaşlarına gelince

SANCAKBEYİ olarak gönderilirlerdi. Burada bir LALA'nın yanında devlet yönetiminde tecrübe
kazanmaları sağlanırdı.
NOT: Lala'yı Büyük Selçuklular'daki ATABEYLERE benzetebiliriz.
III. Mehmet'ten sonra şehzadelerin SANCAĞA ÇIKMA usulü kaldırıldı. (Şehzadeler sarayda KAFES
HAYATI yaşadılar.)
C)-PADİŞAHLARIN ÜNVANLARI:
Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında başta bulunan hükümdarlara BEY denilmiştir.Yine
hırıstiyanlara karşı savaştıklarından GAZİ de denilmiştir.(Örneğin:Osman bey


Bey





genellikle Padişah'dır.
NOT: Yavuz Sultan Selimin 1517 Mısır seferi sonucu HALİFELİK Osmanlı padişahlarına geçmiştir.
Böylelikle Osmanlı hükümdarları padişah olarak Devletin Başı
başı olma özelliği taşımışlardır.
SARAY
Padişahın hem özel hayatının geçtiği
olmak üzere iki bölümden oluşuyordu.Bu iki bölüm BAB'ÜS-SAADE(Orta kapı) denilen kapıyla birbirine
bağlanmıştı.
1)- ENDERUN 😛adişahın özel hayatının geçtiği sarayın iç bölümüdür. Burada padişahın hizmetine
bakan güvenilir kimselerin bulunduğu hizmet ve eğitim odaları ve harem bulunuyordu.Enderundaki
odalar şunlardır:
a)-HASODA😛adişahın günlük himetine bakarlardı.
b)-HAZİNE ODASI😛adişahın özel hazinesine bakarlardı.
c)-KİLER ODASI:Yemek ve sofra hizmetlerini yaparlardı.
d)-SEFERLİ ODASI:Berber
Devşirme usulüyle toplanan oğlanlar
seçilenler Topkapı sarayına alınarak
bilgiler
Amaç saraya alınan bu içoğlanlarını gerçek bir dindar
kişi olarak yetiştirmekti. Hasoda
hemde eğitim ve öğretimlerini sürdürürlerdi. Daha sonra ÇIKMA denilen bir atama usulüyle Birun da
görevlendirilir
edilirlerdi.
HAREM: Sarayda kadınların yaşadığı bölüme denirdi.Saraya alınan kızlar tıpkı iç oğlanları gibi sıkı
bir eğitim görürlerdi. Eğer padişah tarafından sarayda tutulmazlarsa Çıkma ile saray dışında
görevlendirilen Kapıkullarıyla evlendirilirlerdi.
2)- BİRUN: Sarayın dış bölümüne denirdi. Bîrûnda geniş bir yönetici kadro yer alırdı. Bîrûndaki
görevliler ve teşkilatları şunlardı:
a)-Yeniçeriler
b)-Altı Bölük halkı (sipahiler
c)-Topçular ve Cebeciler
d)-Mehterler
e)-Müteferrikalar Enderundan çıkma içoğlanlar
çocukları.)
Birunda başka görevlilerde vardı. Başlıcaları:
Padişah Hocası:Şehzadelerin eğitimiyle meşgul olur.
Hekimbaşı:Cerrahbaşı da denilen doktor.
Çavuşlar ve Çavuşbaşı:Haberleşme ve elçilik görevini yapar.
Ayrıca Müneccimbaşı
Üstün başarı gösterenler
NOT: Osmanlılar'da ilk saray Bursa da yapılmıştı. Başkent Edirne olunca burada daha büyük bir saray
yapılmış
gelmemesi üzerine aynı yerde başka bir saray yaptırılmıştı. Eski Saray denilen bu sarayın da
yeterli olmaması üzerine Topkapı Sarayı(yeni saray) yapılmıştır. Padişahlar 19. yüzyıla
kadar burada oturmuşlar
yapılmıştır.
DİVAN-I HÜMAYUN
Bugünkü Bakanlar Kurulu gibi çalışan Divan-ı Hümayun önceleri DİVANHANE'de toplanırken
zamanında yapılan KUBBEALTI denilen yerde toplanmaya başlamıştır.
Divan teşkilatı ilk defa ORHAN BEY zamanında kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmet padişahların divân
toplantılarına katılma geleneğine son vererek
etmiştir.
DİVANIN YAPISI:
Osmanlılarda padişahın yetkilerini kullanmak yada emirlerini uygulamak için görevlendirilmiş üç temel
sınıf bulunuyordu. Bu sınıfların en üst yetkilileri divânda temsil edilirdi. Bu sınıflar şunlardı:
1-Seyfiye (Ehl-i Kılıç= Ehl-i Örf)
2-İlmiye (Ehl-i Şer)
3-Kalemiye (Ehl-i Kalem)
1)- SEYFİYE (Ehli Örf):
Osmanlı Devletinde yönetim ve askerlik görevini yerine getiren zümrelere denirdi. Ehli örf
seyf ve ümera gibi isimler verilen bu sınıfın divan-ı hümayundaki temsilcileri vezir-i azam ve
vezirlerdi. Divan dışında beylerbeyleri
grubun içindedir.
VEZİR-İ AZAM(Sadrazam):Bugünkü başbakan durumunda olan veziri azam
yapar ve onun altın mührünü taşırdı. Divana başkanlık eder
başına geçer
KUBBE ALTI VEZİRLERİ: Bugünkü devlet bakanları durumunda olan kubbe altı vezirlerinin sayıları 5-7
arasındaydı.
2)- İLMİYE (Ehli Şer)
Medreselerde iyi eğitim görmüş
da denilen bu grubun üç önemli görevi vardı:
a)-Tedris Görevi:Eğitim-Öğretim görevidir.Bu görevi müderris
b)-Kaza Görevi:Yargı görevidir. Bu görev kadılar tarafından yürütülürdü. Kadılar İslam hukukuna
göre davalara bakar ve karar verirlerdi.
c)-İfta Görevi: Fetva görevidir.Yapılanların şeriata uygun olup olmadığı konusunda fikir beyan
etme görevidir.
Fetva verme yetkisine sahip olanlara MÜFTİ denilirdi. Müftilerin en üst rütbelisi Şeyhülislam
ve kazaskerlerdi.
ŞEYHÜLİSLAM: Divana katılan fakat oy kullanmayan şeyhüislamın protokoldeki sırası veziri azamla
aynıydı.Hem ilmi kişiliği
gösterilirdi. Bayramlaşma sırasında padişah sadece şeyhülislamın karşısında ayağa kalkardı.
Önemli devlet işleri hatta padişahların görevden alınması için şeyhülislamın fetvası
gerekiyordu.Şeyhülislam idam cezasına çarptırılamaz
kadar görevden alınması bile söz konusu değildi. Tanzimattan sonra şeyhülislamların yönetimdeki
önemi azalmaya başladı.
KAZASKERLER (KADIASKERLER): Divanı Humayun üyesi olan kadıaskerler şer'i hükümler veren en yüksek
görevlilerdi. Fatihten itibaren Anadolu ve Rumeli kadıaskerleri olmak üzere sayıları ikiye
çıkarıldı. Rumelideki kadılar Rumeli
KADILAR: Başlıca görevleri şunlardı:
a)-Merkezden gelen emirleri halka iletmek
b)-Her türlü davaya(miras
c)-Nikah sözleşmesi
d)-Avarız denilen olağanüstü durumlardaki vergileri toplar
PADİŞAH HOCALARI: Osmanlı şehzadelerine ulemadan bir kimse hoca olarak tayin edilirdi. Şehzadeler
hükümdar olduklarında onları PADİŞAH HOCASI olarak tayin ederlerdi.
SEYYİD VE ŞERİFLER: Hz.Peygamberin torunları Hz.Hasanın soyundan gelenlere Şerif
soyundan gelenlere ise Seyyid denirdi. Seyyid ve şerifler Osmanlı toplumunda büyük saygı
görürlerdi. Devlet de bunların işleriyle meşgul olmak için NAKİB'ÜL EŞRAFLIK denilen bir
kurum kurmuştu.
Yukarıdaki görevlilerden başka ilmiye zümresi içinde müderrisleri
şeyhlerini
3)- KALEMİYE(Ehli Kalem):
Günümüzde bürokrasi diye adlandırılan bu sınıfın en üst rütbelileri NİŞANCI VE DEFTERDARLAR'dır.
NİŞANCI(TEVKİİ=TUĞRAİ): Divandan çıkarılan belgelerin üstüne padişahın nişan
olan TUĞRA 'yı çektiği için TUĞRACI'da denirdi. Nişancı kendisine bağlı REİSÜL KÜTTAB
başkanlığında çeşitli kalemler vasıtasıyla merkez bürokrasisinin her türlü işlemlerini yapardı.
Reisülküttab'a bağlı kalemler şunlardı:
a)-Beylikçi Kalemi b)-Tahvil Kalemi c)-Ruus Kalemi d)-Amedi Kalemi
Nişancının görevleri: Nişancı tuğra çekmenin yanısıra yukarıdaki kalemler vasıtasıyla şu
görevleri yapardı:
A)- Divanda yapılan görüşmelerin kayıtlarını tutarak MÜHİMME DEFTERİNE(Divan Defteri)
kaydetmek.
B)- Ferman
C)- Sadrazam ve padişah arasındaki ve dış ülkelerle olan yazışmaları hazırlamak.
D)- Tapu Tahrir Defterlerini tutmak.
DEFTERDAR:
Osmanlı Devletinde bütün mali işlerden ve hazineden sorumlu en üst görevlilerdi. Osmanlılarda İç
ve Dış Hazine olmak üzere iki tür hazine vardı. İç hazinede padişahın özel serveti ve değerli
eşyaları saklanırdı. Dış hazine ise devletin maliye teşkilatını oluştururdu. İlk dönemde
defterdar sayısı bir iken
yükselmiştir.Bunlar; Rumeli defterdarı ve Anadolu Defterdarı idi. Rumeli Defterdarı
Başdefterdar idi.
Defterdara bağlı kalemler şunlardı:
a)-Ruznamçe kalemi b)-Maliye emirleri kalemi c)-Tarihçi kalemi d)-Gelir ve gider kalemi
Defterdara bağlı üst düzey görevliler şunlardı:
a)-Başbakı kulu b)-Veznedarbaşı c)-Sergi nazırı d)-Sergi halifesi
MERKEZ TEŞKİLATINDA MEYDANA GELEN DEĞİŞMELER:
1)- 18. yüzyılda değişmeler:
a)- Tahta Osmanlı ailesinin en yaşlı üyesinin geçmesi
bırakılması sonucun doğurmuştur. Sadrazamların güçlenmesi ile Divan BAB-I ALİ'de(Sadrazam
kapısı=Yüksek Kapı)toplanmaya başlamıştır
b)- 18. yüzyılda devletlerarası ilişkiler ön plana çıkınca diplomasi önem kazanmaya başlamış
böylece kalemiye sınıfının özellikle de REİSÜL KÜTTAB'ın etkinliğ artmıştır. Reisülküttab dış
ilişkileri düzenleyen bir nitelik kazanmıştır.
2)- II.Mahmut Döneminde değişmeler:
a)- 1826'dan itibaren BAB-I ALİ sadrazamın özel ikametgahı olmaktan çıkmış
binası haline gelmiştir.
b)- II.Mahmut zamanında Divân Batı ülkelerinde olduğu gibi yeniden düzenlenmiştir. Divân-ı
Hümayûn yerine nezaretlerden (nazırlıklar=bakanlıklar) oluşan yeni bir hükümet modeli
oluşturulmuştur. Bu hükümet modeline Meclis-i Vükela
Meclis-i Has denir. Böylelikle Sadrazamın yetkileri nazırlar arasında dağıtılmıştır. Bu
nazırlıklar şunlardır
ESKİ YENİ
Divan-ı Hümayun -----> Heyeti Vükela(bakanlar kurulu
Sadrazam -----> Başvekil(Başbakan)
Sedaret Kethüdası -----> Dahiliye Nazırı(İçişleri)
Reisülküttab -----> Hariciye Nazırı(Dışişleri)
Defterdar -----> Maliye Nazırı
Kazasker -----> Adalet Bakanlığı (Nezareti Deavi=Davalar bakanlığı)
Ayrıca Evkaf ve Ticaret Nazırlığı kuruldu.
c)- II.Mahmut zamanında yeni meclis ve komisyonlar kuruldu.Bunlar;
1-Dar-ı Şura-i Askeri (Askeri işleri düzenlemek)
2-Dar-ı Şura-i Bab-ı Ali(İdari ve bürokratik işler
3-Meclis-i Vala-i Ahkam-ı Adliye(Adalet işleri)
Bunların dışında II.Mahmut zamanında şu ıslahatlar gerçekleştirildi:
a)-1826 da Yeniçeri ocağı kaldırıldı
ordu kuruldu.
b)-Tımar ve zeamet kaldırıldı. Başta valiler olmak üzere devlet memurları maaşa bağlandı.
c)-Müsadere usulü kaldırıldı.(Görevden alınan yüksek dereceli memurun malına devletin
elkoyma usulü)
d)-İlköğretim mecburi kılındı.
e)-İlk resmi gazete ( TAKVİM-İ VEKAYİ) çıktı.
f)-İlk defa nüfus sayımı yapıldı.
g)-Kıyafet değişikliği yapıldı.(Memurlara fes
h)- Harp okulu
ı)- Mahalle ve köylere MUHTARLIK teşkilatı kuruldu.
3)-Tanzimat Döneminde Meydana Gelen Değişiklikler:
3 Kasım 1839 da ilan edilen Tanzimat fermanıyla devlet teşkilatında yeni düzenlemelere
gidilmiştir. 1876'ya kadar süren dönemde yeni meclis ve komisyonlar kurulmuştur.
Bunlar; a)-Meclis-i Ali Tanzimat
Ayrıca Tanzimat Döneminin bir başka yeniliği de SERASKERLİK makamının kurulmasıydı. Kara
kuvvetleri komutanlığı olan bu makam
4)-Meşrutiyet Döneminde Meydana Gelen Değişiklikler:
1876'da Kanuni Esasi'nin ilan edilmesiyle Meşrûtiyet dönemi başlamıştır. Yapılan seçimlerle iki
meclis oluşturulmuştur:
a)- Meclisi Mebusan:Hırıstiyan
b)- Ayan Meclisi: Padişah tarafından tayin edilen 26 kişiden oluşuyordu.