Konuya cevap cer

Cevap: Osmanlı donanması


Emir Hayreddin'in Andrea Dorya ile ilk mücadeleleri 

 

 

 1516 senesinde ve Oruç Reis zamanında Cezayir işgal edildiği halde şehrin önünde İspanyollara ait olup elde edilemeyen Penon veya mücadeleleri Adakaleyi Barbaros 936 H. 1530 M. tarihinde zabtederek Cezayirlilere geniş bir nefes aldırdı; bu Penon adasının zabtı dolayısıyla Akdeniz'in en mahir denizcisi olup İspanyolların hizmetinde bulunan Cenevizli Amiral Andrea Dorya Çerçel veya Şerşel adasına bir baskın yaptıysa da yapılan taarruz defedildi ve bunu müteakip otuz beş gemi ile denize çıkan Barbaros düşman sahillerini vurarak ganimet malıyla Cezayir'e döndü.

 Barbaros'un bu hareketinde elde ettiği esirlerden İspanyol kumandanının hazırlığı hakkında malâmat aldı; tedarikâtını arttırdı; Cerbe adasındaki Sinan Reis'ide yardıma çağırdı; bunlarla beraber filosunun adedi kırk sekizi buldu. Andrea Dorya'nın Fransa kralının vermiş olduğu yirmi kadırga ile beraber altmış gemisi vardı. İsmanya amirali bu donanma ile Çerçel adasına hücum etmiş şiddetli mukavemetle karşılaşmış ve bu sırada Barbaros'un geldiğini duyunca çekilmişti.

 

 

Hızır Reis'in Endülüs Müslümanlarını Afrika Sahiline nakli 

 

 

 Barbaros bundan sonra Telemsan hükümdarı ile uğraşırken Andrea Dorya da bir donanma ile Mora sahillerine gitmişti. Dorya'nın yokluğundan istifade eden Barbaros on beş gemi hazırlayarak İspanyol sahillerindeki Müslümanları Afrika yakasına geçirmek üzere gönderdi; banlar gerek bu gemilere ve gerek İspanyol sahillerinde elde etmiş oldukları gemilere bindirmek suretiyle yetmiş bin Endülüs Müslümanını Cezayir taraflarına taşıdılar. Bu gemiler dönüp gelirlerken on beş kadar İspanyol gemisi Koyunluca adasında Türk gemilerini vurmak istedilerse de muvaffak olamadılar ve bunlardan ondördü ele geçti. İspanya'da Müslümanlara karşı yapılan zulüm tahammülün üstünde idi. Cezayir emiri Barbaros sonradan istimdat edilmesi üzerine otuz altı kadar gemi donatıp bunlarla İspanya sahillerine kuvvet göndermiş ve Müslümanların ihtiyar kadın ve çocuklarını Afrika tarafına naklettirip kendi askerlerinden bir kısmıyla Müslüman gençlerini o tarafta müdafaa vaziyetinde bırakmıştır.

 

 


 


 

Barbaros Hayrettin Paşa

 

 

Barbaros'un Osmanlı Devleti Hizmetine Çağrılması 

 

 

 Osmanlı ordusu Anadolu seferinde iken Andrea Dorya Mora sahillerine hücum ile Koron kalesine baskın yapıp hile ve Rumlarla Arnavutların hıyanetiyle 1532 Ağustosunda burayı işgal etmiş ve daha sonra Patras ile İnebahtı'yı da almıştı.

 Bunun üzerine seferden avdeti müteakip Koron'un geri alınması için Semendire sancakbeyi Yahya Paşazade Mehmed Bey memur edilerek bunun tedbiriyle kale muhafızları olan Frenk Rum ve Arnavutların arasına sokulan nifak neticesinde Koron geri alındı.

 Osmanlı ordusu karada mükemmel surette muvaffak olduğu halde denizde henüz bu dereceye gelmemişti; fakat sahilleri geniş olan Osmanlı devleti bu defa karşısında İspanya kralı ve Alman imparatoru Şarlken'i gördüğünden denizde de muvaffak olması lâzımdı. Bundan dolayı bir deniz kurdu olan Andrea Dorya ile karşılaşabilecek bir denizci lâzımdı ve buda Cezayir emiri Barbaros Hayrettin olabilirdi. 

 Bunun için Kanuni Sultan Süleyman tarafından Barbaros'a gönderilen fermanda yerini bir ehline bırakıp hemen İstanbul'a gelmesi şayet orada yerine îtimat edilir birisi yoksa bildirmesi yazılmıştı.

 

 

Barbaros'un İstanbul'a Nakli 

 

 

 Barbaros Cezayir'de îcabeden tertibatı aldıktan sonra yerme oğulluğu olan Hadım Hasan Ağa'yı vekil ve Ramazan Çelebi ile Hacı isminde birini ona müşavir bırakarak 1532 Ağustos ortalarında (939 Muharrem) on çektiriden mürekkep bir filo ile denize çıktı; deniz yolunda rastladığı Deli Yusuf kumandasındaki on altı çektiriyi de beraberine alıp Sardunya ile Korsika adaları arasındaki Bonifaçyo boğazından geçip Sicilya adasına buğday götüren on sekiz gemiyi zabt ile yükünü ve mürettebatını aldıktan sonra gemileri ateşledi; bu muharebede Deli Yusuf şehit düşmüş ve ele geçen esirlerden Andrea Dorya'nın elli parça gemi ile Korona gittiği öğrenilmiş ve sür'atle hareket olunup Preveze'ye gelindiği zaman Andrea Dorya'nın altı gün evvel İtalya'ya kaçtığı haber alınmıştı.

 

 

Barbaros Hayreddin'in Beylerbeylikte Kaptan-ı Derya Olması 

 

 

 Barbaros Preveze'den kırk dört gemi ile yola çıkıp içlerinden yirmi beş tanesi Cezayir'e yollanıp kendisi on dokuz gemi ile Koron kalesine geldi; orada kaptan Kemankeş Ahmet Bey ile buluşarak beraberce İstanbul'a gelip Ahmed Bey'in Atmeydanı'ndaki konağına misafir oldu (1533).

 Sultan Süleyman Barbaros ile on sekiz arkadaşını huzuruna kabul ederek görüşmüş Akdeniz'deki faaliyetinden endişe ettiği Andrea Dorya'ya ait bir takım sualler sormuş Barbaros'un verdiği pervasızca cevaplar hoşuna gitmiş ve beylerbeyilik rütbesiyle bütün tersane işlerini selahiyetle yeni amirale vermiş ve aynı zamanda kendisini İran seferi münasebetiyle Halep'te kışlamakta olan vezir-i âzam İbrahim Paşa'nın yanına göndermiştir. Vezir-i âzam Halep'te Hayreddin Paşa'yı kabul edip uhdesine Gelibolu kaptanlığı ile Cezayir beylerbeyliğini tevcih ederek hil'atini giydirip İstanbul'a yollamıştır.

 

 


 


 

Turgut Reis

 

 

Turgut Nasıl Yetişti 

 

 

 Muğla'nın Serdaloz nahiyesi köylerinden birinde Veli adında bir köylünün oğlu olan Turgutça gençliğinde ziraatle meşgul olmayarak ok atmak ve pehlivanlık etmek gibi spor hareketleriyle vakit geçirmiş ve sonra Ege mıntakasında âdet olduğu üzere gönüllü olarak bir Türk korsan (Levent) gemisine yazılmış ve orada iyice yetiştikten sonra kendi hesabına bir levent gemisi donatarak ona reis olmuştur.

 Turgut Reis Preveze deniz savaşında harbe iştirak eden gönüllü gemileri (Türk levend gemileri) kumandanlığını yapmış ve harpten sonra serbest vaziyette korsanlığa devam ederek Venedik Ceneviz İspanyol Napoli ve Sicilya denizcileriyle muvaffakiyetli surette çarpışmıştır.

 

 

Turgut Reis'in Esir Olması 

 

 

 Turgut Reis 1540'ta Korsika adasında gemilerini yağlarken İspanyolların bir baskınına uğrayıp kendisini toplamaya meydan kalmadan Türklerin Oğlan Kaptan dedikleri Janetino Dorya'nın adamları tarafından esir edilmiş ve bu kaptan tarafından hediye olarak amcası meşhur Andrea Dorya'ya verilmiştir.

 Bu suretle bir müddet gemilerde forsa (Esir kürekçi) hayatı yaşayan Turgut sonra Cenova'da hapsedilmişti; fakat 1543'te Barbaros Fransızlara yardıma gelip Tufanda kışladığı sırada onun tehdidi ve üç bin altın tazminat vermesi üzerine salıverilmişti.

 Barbaros Hayrettin "Benden yarardır" diye çok takdir ettiği Turgut'a kendisine ait yedek kadırgasını vermek suretiyle onu tekrar faaliyete sevketmişti.

 

 

Turgut'un Tekrar Faaliyeti 

 

 

 Turgut Reis Cerbe adasını kendisine hareket üssü yaptı; bütün Türk ve Arap korsanlarını etrafına topladı; yeni Tunus hükümdarı Mevlây Ahmed veya Hamid ile bir anlaşma yaparak erzak ve cephane temin etti ve buna mukabil Turgut da ganimet malından Tunus sultanına muayyen bir miktar verecekti. Yirmi beş gemiye kumanda ediyordu.

 Turgut bu anlaşmadan sonra Tunus ile Trablus arasındaki bazı yerleri zabtetti ve daha sonra da kendisi için emin bir mahal olan Mehdiye şehrini işgal eyledi (956 H. 1544 M.)

 

 

Turgut ve Andrea Dorya 

 

 

 Kuzey Afrika'nın mamur şehirlerinden olan Mehdiye'nin Turgut Reis tarafından zabtedilmesi güney Avrupa'da hayret uyandırdı ve hemen Andrea Dorya kumandasıyla o taraflara mühim bir donanma sevkedildi; İspanyol amirali evvela Turgut Reis'in eline geçen bazı kaleleri ve uzun bir tazyikten sonra da Mehdiye'yi aldı; Turgut buranın muhasarası esnasında donanmayı buradan ayırmak için İtalya sahillerini vurup Mehdiye'ye yardımcı kuvvet sokmak istemişse de muvaffak olamamıştı. Cezayir ile alâkası dolayısıyla bu taraflarda cereyan eden hadiseleri gözden uzak tutmayan Osmanlı hükümeti bu işe yabancı kalmadı; bundan sonra T u r g u d'un hareket üssü olan Cerhe adası tazyik edildi ve o da Ege denizi taraflarına gelip vaziyeti hükümete arz etti ve kendisi Ağrıboz adasında gemileriyle emir bekledi.

 

 

Malta Adası'nın Birinci Muhasarası Ve Trablusgarp'ın Alınması 

 

 

 1551 senesinin ilkbaharında doksan kadırgadan mürekkep bir donanma Ağrıboz adasındaki Turgut Reis donanmasıyla birleşti. Bunlar doğruca Akdeniz'de Hıristiyan korsanlarının merkezi olan Malta adası üzerine yürüdüler. 

 Osmanlı kaptan-ı deryası Rüstem Paşa'nın biraderi Sinan Paşa idi; Malta kuşatıldı ve bir müddet sonra Sinan Paşa ile Turgut Reis arasında ihtilâf çıktı; Sinan Paşa askeri gemilere alarak ayrıldı; beraberce Trablusgarp'a gelindi. Burası da Malta şövalyelerinin elinde idi. Denizden ve karadan yapılan tazyik üzerine 958 H. 1551 M. senesi Ağustosu'nun on dördünde Trablus alındı.

 

 

Turgut Reis'in Osmanlı Devleti Hizmetine Girmesi 

 

 

                 Turgut Reis'in büyük bir denizci olduğu ve yanında da Akdeniz'in en mahir denizcileri bulunduğu bu Malta ve Trablusgarp seferinde görüldüğünden Sinan Paşa'nın tavsiyesiyle Turgut Reis ve arkadaşları hizmete alınıp Turgut'a Karlıeli sancakbeyliği ve maiyetinde olan Gazi Mustafa Uluç Ali Hasan Kelle Mehmed Reis Sancaktar Reis Deli Cafer ve Kara Kadı isimlerindeki reislere de yetmiş seksen akçe ulufe ile fener taşımak hakkı yani Türk donanmasında gemi kumandanlığı (kadırga reisliği) etmek imtiyazı verilerek mirî gemilere reis tayin edilmişlerdir. Turgut Reis tayininden sonra sancak merkezi olan Preveze'ye gitti.

 

 

 


Geri
Üst